19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EYLÜL 1989 CUMHURİYET/15 Işıksej vefat etti Gazetemiz eski çalışanlarından basın fotoğrafçısı Cemal Işıksel, kalp DC10'lara sıkı denetim WASH1.NGTON (AA) Amerikan Federat HavacılıK Iddresi'nin, sık sık kaza yapan DC10 yolcu uçaklarmın motorlarını incelemeye alacağı bildiriliyor. Havacıhk Idaresi (FAA) Başkan Yardımcısı Anthony Broderick, DC10 uçaklarındaki General Electric CF66 motorlarının. birkaç hafta içinde incelemeye alınacağını açıkladı. Uzmanlar, bu kararın, bir DC10 yolcu uçağmın 19 temmuzda ABD'nin Sioux City kentinde düşmesinin ardından alınmasına dikkati çekiyorlar. Uçağın motorlarındaki bir hatadan kaynaklandığı sanılan bu kazada 112 kişi hayatını kaybetmişti. THY'de bulunan rki adet DC10 uçağı iki ay önce 52 miiyon dolara yabancı bir firmaya satılmışcı. Izmir'in kurtuluşıı kutlandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir'in kurtuluşu dün yapılan törenlerle kutlandı. Toreııleri SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile birlikte SHP'li anakent belediye başkanları da izlediler. Sabah Ataturk Anıtı'na çelenklerin konulmasıyla başlayan törenlere daha sonra hukümet konağı önunde devam edildi. Atlı birliklerın alana girmesinin ardından İstıklal Marşı eşliğinde gondere bayrak çekildı. Daha sonra Anakent Belediye Başkanı Yiiksel Çakmuk yaptığı konuşmada, Türkiye'yi parçalayıp Türk ulusunu yok etmek isteyenlerin karşısında dimdik ayakta duran Ataturkçü bir ulusun olduğunu söyledi. Geçit törenini, SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, İzmir Valisi Nevzat Ayaz, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Fikret Küpeii, mılletvekilleri izledi. yetmezliğinden öldu. 1925 yılında gazetecıliğe başlayan Işıksel, 1926 yılında Cumhuriyet Gazetesı'nın Ankara Bürosu'na girdı Gazetemiz'den 1963 yılında emeklı olan Işıksel'ın "Atatürk" adlı bır fotoğraf albümü yayımlanmıştı (Fotoğraf: Kayhan Edıp Sakarya) I t i c l r n r n r i l f i l l Amsterdam Üniversıtesi Hastanesi doktorU İ O İ V U ^ U O I i y i l | a n, yumuşak ritmlı disko müziğinin, bebeklerin sağlığını olumlu yönde etkilediğini iddia edıyortar. Bu kuram hastanedeki çeşitli bebeklerin üzennde gerçekleştirilen deneylerle kanıtianmaya çalışılıyor. 13 gün önce doğan 970 gramlık premature bebek Riekje'nin bölmesine yerteştirılen hoparlörden, sürekli olarak disko müziğı yayını yapılıyor. Doktortar, muziğin ritmınin. bebeğin sokımasını kolaylaştırdığını ve düzenlediğini söylüyorlar. (Fotoğraf: AP) art a k ı m m ı n e n unlu y sanatçılanndanolanAmerikalı Andy VVartiol'un eserterinden oluşan bir sergi. Londra'daki Hayward Galensinde açıldı. Sanatçının "SıyahBeyaz Retrospektif" adlı bu eseri, Marityn Monroe, konserve kutusu ve elektrikh sandalye gibi Amerikalıların çok yakmdan tanıdığı kışi ve nesnelerin fotoğraflarının bir araya getirilmesıyle oluşturulmuş. Andy Warhol'un diğer eserleri, şu an Londra'daki beş ayn galeride sergileniyor. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI Özal Çankaya'yı İstiyor, Ama... (Baştarafı 1. Sayfada) ANAP'ta yoğun kulis (Baftarafı I. Sayfada) baskanımızın aday gösterdiği Yıldınm Akbulnt'a oy vereceğim. Genel başkan aday gösterince biz desteklemeliyiz. Önce parti disiplini vardır" dedi. Taner, genel başkanın aday göstermemesi halinde diğer adaylara oy verilebileceğini belinirken, "Genel başkan adayını çıkarmayınca kimse mangalda kül btrakmaz. Ama çıkannca da onun etrafında birleşüir" diye konuştu. parcalamaya yönelik politikalan gereği gelecek tekliflere itibar edeceğini zannetmiyorum. Böyle bir teklif olup olmadıgmı da bilmiyorum" karşılığını verdi. Akbulut dışındaki adaylar üzerindeki "çekilme" baskısının yoğunlaşmasından sonra dün en önemli gelişme muhafazakâr kanatta yaşandı. Muhafazakâr kanadın ağır toplan Dincerler'in daha önce de kullandığı Çankaya1 daki bir büroda bir araya geldiler. Öğle yemeğinin de birlikte yendiği toplantıya Dincerler'in yanı sıra Mehmet Keçeciler, Yusuf Bozkurt Özal (eski bakan) Hüsnü Doğan (eski bakan), Eymen Topbaş (ANAP Istanbul ll Başkam) ve bazı milletvekilleri katıldılar. Edinüen bilgiye göre toplantıda Keçeciler, Başbakan Özal ile önceki gün yaptığı görüşme hakkında bilgi verdi. Meclis Başkanlığı seçimlerinde tavır belirlemek amacıyla yapılan toplantıda ilk iki turda Dincerler'in desteklenmesi, ardından üçuncü turda ise Akbulut'a oy verilmesi kararlaştırıldı. Aynca toplantıda Dincerler'in bugün TBMM'de saat 11.00'de yapacağı basın toplantısında okuyacağı metin üzerinde de duruldu. Dincerler'in bugünkü toplantıda "çekilmeyeceğini" ve partinin birlik ve beraberliğini kendisinin gösterdiği tavnn sağlayacağını belirteceği öğrenildi. Uzun zamandır muhafazakâr kanadın ağır toplannın ilk kez bir araya gelmesine yol açan bu gelişme konusunda Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtlayan Keçeciler, "partinin durumunu göriiştük" dedi. Toplantıyı doğrulayan Keçeciler, "Dinçerler'e başbakandan çekilme teklifi götürdünüz raü?" sorusunu, "Böyle bir teklif gölürmedim. Ama olurup partinin durumunu müzakere ettik" biçiminde yanıtladı. Keçeciler, bir soru üzerine, "başbakanın dileği kendi adayının desteklenmesi" dedi. Adaylardan Erol Zeytinoğlu 1 nun önceki gün yaptığı açıklamanın, ANAP Genel Merkezi'nin bilgisi dahilinde olduğu ifade ediliyor. Zeytinoğlu'nun açıklamasındaki "Bu çirkin siyasal davranışlar karşısında adaylıgımı, hatta siyasal yaşantımın geleceğini yeniden gozden geçinnek benim için adeta kaçımlmaz bir zorunluluk haline gelmiştir" sözleri, adaylıktan çekileceği yorumlarına yol açtı. ANAP il başkanlarının dün yaptıkları toplantıya, daha önce geleceği açıklanmasına rağmen Özal katılmadı. özal'ın toplantıya katılmaması il başkanlarınca eleştirildi. ANAP Teşkilat Başkanı Orhan Demirtaş toplantıda il başkanlarının yeni üye kimlik kartı hazırlanmasını eleştirmeleri üzerine gülerek, "6 senede 6 teşkilat başkanı yediniz. Bize süre tanıyın' karşılıgını verdi. Toplantıda, ANAP Balıkesir ll Başkanı Nadir Karağaç'ın önerisi üzerine Meclis Başkanlığı için Akbulut'a destek veren bir bildirge hazırlandı. 71 il başkanı adına hazırlanan bildirgede, 50 imzanın bulunması dikkati çekti. Bildirgede Akbulut'un Meclis Başkanlığı seçiminde desteklenmesi gerektiği kaydedilerek, şöyle denildi: "Aşağıda isim ve imzalan açık 71 iiin Anavatan Partisi il başkanlan olarak, 39 yıllık çoğulcu demokrasiyi 10'ar yıllık periyodik zaman dilimine bolüyor ve en başanlı dönem olarak içinde bulunduğumuz zamanı niteliyor. Başlıca amil Sayın Genel Başkanımızın birieştirici, bütunleştirici felsefesiyle yepyeni bir transformasyona giren ulkemizi geriye dondurmeye, beraberliğimizi bozmaya kimsenin hakkı yoktur diyoruz. Anavatan Meclis grubunun da aynı nıh haleti içinde bulunacağı inancıyla tum parlamenterierimizin lstanbul Milletvekili Sayın Turgut Özal'ın imzasıyla verdiği Meclis Başkanımız Sayın Yıldınm Akbulut'a eksiksiz oy vermeleri kanaatini taşıyoruz. Gereğini istirhamla tüm miUetvekillerimize saygılar sunuyoruz." Toplantı sonrasında gazetecilere dağıtüan bildiri metninde, "Akbulut'u desteklemeyenlerin kınandığı" cümlesinin karalandığı dikkati çekti. GÖZLEM (Baftarafı 1. Sayfada) UĞUR MUMCU Meclis Başkanlığı seçimi konusunda bir kez O yüzden Fransa'dakine benzer bir yarı daha dışarı vurdu. başkanlık sistemini kurmak istiyordu. BöyÖzal her zamanki yönetim üslubuyla, kimlece Çankaya'ya çıkarken, partı lıderlığini bı seye doğru dürüst danışma zahmetine katrakmak zorunda kalmayacaktı. Partide iplen lanmaksızın kendi adayını, Yıldırım Akbulut'u elinde tutarken, yürütme güci'nün de mut ilan ediverdi. Özal'a karşın adaylığını koyan lak hâkimi olacaktı. dişli bır ANAP'lı ise, geçen gün gazetemizin Ama ne var ki 26 Mart yerel seçimleri, parlamento muhabiri Canan Gedik'e şöyie Özal'ın bu tek adamlık projesini altüst etti. yakınıyordu: "Özal, arkadaşlara danışma gereğini blle Çünkü anayasal sistemde böylesi bir değiduymadan, 'Ben yaptım oldu' mantığıyla haşiklik, 21.8'le ancak düşte görülebilirdi. ANAP Meclis Grup Yönetim Fakat hâlâ Çumhurbaşkanı olmaktan vaz reket ediyor. Meclis grubumuz parti içi de Kurulu'nun önceki gün yapılan geçmiş değil Özal. Her şcye rağmen yine de mokrasi istiyor. Özal ile ANAP Başkanlık Di toplantısında Özal'ın Akbulut'un vanı ve grup başkan vekillerinin imzasıyla Ak seçilememesi halinde erken seçime Çankaya Köşkü'ne çıkmak istiyor. bulut'un TBMM Başkanlığı'na önerilmesi ana gidilmesinin kaçımlmaz olacağı Neden? yasaya aykındır. Başbakan'ın buyanlış tutu yolundaki tehdidinin gündeme Bir kere, arzuluyor, istiyor bunu. Aite ve yakın çevre kendisini destekliyor. muna ANAP yöneticileh alet olmuşlardır. Klm gelmesinden sonra parti içindeki Ayrıca, Özal'ın sağlık durumu ile çoktan se Başbakan'ı uyarma cesaretini göstereme grupların tavırlarında da değişiklikler oldu. Akbulut'a karşı Samtükenmiş olan çalışma enerjisi, Cumhurbaş miştir. Bir ders vermek gerekiyor." kanlığı niyetini güçlendiriyor. Özal'a ders vermek... Hem de ANAP Mec sun Milletvekili tlyas Aktaş'ı destekleme yönünde tavır alan Bunlara bir neden daha eklenerek deni lis grubunda? lebilir ki: Her şeyi o kadar arapsaçına çevirBugüne değin böylesine bir performansın "25'ler" bölündü. ANAP Grup Kurulu'nda yer di ki, zaten artık Başbakanlıkta yapabilece sahibi olmayan, olamayan ANAPmilletvekil Yönetim Mehmel Akdemir,alan 25'lerden Keği bir şey kalmadığını o da anlamış durum terinin çoğunlugu, acaba bu kez Özal'a karşı mal Akkaya ve Mümtaz Cüler'in da; onun için Çankaya'ya atmak istiyor bir kişilik gösterisi yapabilir mi? tavırları "bölünmenın somut kapağı... Pek ihtimal veremiyoruz, ama yarını bek işareti" olarak yorumlanıyor. Ama neden hâlâ adaylığını açıklamadı di leyip görelim. ^ ye sorulabilir. Hareketçi grup ise, muhafazaÖnde gelen kimi ANAP'lılar bir başka ha kârlann tersine Meclis BaşkanlıÇünkü kendisi de henüz karannı kesin olarak verebilmiş değil. Kafasında evirip çevi vada: Özal'ın artık partiyi gözden çıkardığı ğı seçimini cumhurbaşkanlığı ve riyor. Kendine özgü bir danışma mekanizma nı savunuyorlar. Özal, birinin deyişiyle "şe bunun sonrasında gelmesi olası sını harekete geçirmiş durumda. Bir sürü ref kürsüsü"ne çıkma hazırlığında; partiye ANAP'a yeni genel başkan seçidengeleri hesap edip havayı kokluyor; geliş çoktan "Artık ne haliniz varsa görün!" demiş minin yanında önemsiz gördüğü için Özal'a karşı bu seçimde tavır ti kendi içinden. meleri izliyor. Ama bunu şimdllik belli etmiyordu Özal. almıyor. Alpaslan Pehlivanlı ve bu Örneğin Cumhurbaşkanı Evren, "Özal'ın grupla birlikte hareket eden Eyüp Cumhurbaşkanlığına aday olacağma ihtimal Çünkü belli ederse, grup kendisine oy ver Aşık'ın önceki gün cuma namavermiyorum" demiş. Neden? Özal'la Cum mezdi; erken seçime gitmemek için de son zından sonra Başbakanlık Konuhurbaşkanlığı konusunu hiç görüşmediğini turda bır başka ANAP'lıyi Cumhurbaşkanı tu'nda özal ile yaklaşık iki saat bildiğimiz Sayın Evren, böyle bir izlenimi na seçiverirlerdi. süren bir görüşme yaptıkları öğBu da ANAP kulisinde konuşulan senar renildi. Pehlivanlı Cumhuriyet sıl edinmiş olabilir? Bu bir "izlenim" mi, yoksa Çankaya ile birlikte bazı çevrelerin yolardan biri. muhabirine görüşmeyi doğrulayaBugünlerde tahmin edileceği gibi çok yük rak, "Çok onceden başka bir ko"temennisi" mi? lü ANAP kulisi. Özal Cumhurbaşkanı olur na için randevu istenmjşti. Ama, Bunları da izlemek durumunda Özal. sa ne olur, olmazsa ne olur? Her kafadan bir görüşme geciktigi için güncel ko• nularda, yani Meclis Başkanlığı Ayrıca, kafasını kurcalayan bir başka so ses çıkıyor. Ama ANAP'lıların bu toz duman ortamın konusu da konuşuldu" dedi. Pehru, hiç kuşkusuz ANAP'la ilgili. görüşmenin içeriği konuHenüz partisini istediği biçime sokabilmiş da bir yalın gerçeği göz ardı ettiklerini sanı livanlı,bilgi vermekten kacınırken, yoruz: Özal'ın damgasını vurduğu bir dönem sunda değil Özal; partınin içini kendi ünlü deyişiyMeclis Başkanlığı seçiminde Akle dizayn edemedi henüz. Cumhurbaşkanı bitti artık; Özal'lı ya da Özal'şız, ANAP'ın var bulut'u destekleyeceğini söyledi. lığını etkili biçimde sürdürmesi o kadar güç olursa, partinin başına kimi oturtacak, Başllyas Aktaş'ın "muhalefetin bakanlığa kimi getirecek? Bu sorunun kar ve uzak bir olasılık ki... adayı" olduğu yolundaki yorumÇünkü gerçek, 21.8'de, hatta seçim araş lara da Pehlivanlı, bir soru uzerişılığını henüz bulabilmiş değil. Bulabilmesinin de pek öyle kolay olmadığı her geçen tırmalarında yüzde 13'lere, 15'leredüşen oy ne, "llyas Akdaş değerli bir arkadaşımızdır. Muhalefetten partiyi gün anlaşılıyor. Partinin içi de kafaiarın içi oranında yatıyor. Günü kurtarmak isteyenlere, bu somut de karmakarışık. Bu karışıklık, yarın yapılması beklenen gerçeği anımsatmak isteriz. Özal değilse kim? (Baftarafı I. Sayfada) tkincisi de, Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihi boyunca cumhurbaşkanları hep asker oldu. Bir tek Celal Bayar sivildi, o da hepimizce bilinen sorunlan varattı. Sivil cumburbaşkanlannın >aratügı soru n genellikle bir siyasi parti ile özdeşleşmiş olmalanndan doğuyor. Oysa devletin şefi olan kişide aranacak özellikler başbakanda aranacak özelliklerden farkiı." Amerikan askeri çevrelerinin yakından tanıdığı Bülend Ulusu onlann kafasındaki bu formülasyona uyuyor: "Amiralin siyasi tecriibesi var, ulusiararası olaylarla ilgili, Türk SUahlı Kuvvetlerinin güvenine sahip, tüm taraflann kabul edebileceği bir kişi. Aynca hoşsohbet ve iyi bir insan". Uzun yülar Türkiye'de görev yapmış, daha sonra Amerikan özel sektöründe ABD yönetimi için Türkiye analizleri yapmayı sürdürmüş olan bir başka uzman, Ulusu'nun sessizliği için, "Bir taktik mi bilmiyorum, ama eğer taktikse çok iyi bir taktik olduğu ortada" diyor. Amerikan yönetimi içinde Bülend Ulusu'nun cumhurbaşkanlığı üzerine iddiaya girenler dahi var. ' Washington senaryolarında dikkat çekici bir gelişme ise artık Cumhurbaşkanı Evren'in adının telaffuz edilmekten düşmüş olması. Daha 4, 5 ay önceye kadar Evren'in süresinin ıızatılması gibi olağanüstu yöntemler hayli revaçtaydı. Evren'in gidiyor olmasını Washington sanki içine sindirmiş. Fakat her ne kadar değişik isimlerden söz edilse de VVashington'da iş dönüp dolaşıp yine Özal'ın adaylığına dayanıyor. Peki, yerel seçim yenilgisini takiben "banedan" söylentilerine son vermek için akrabalarını kabineden uzaklaştırması, eşi Semra Özal'ı daha alçak bir profıl izlemeye itmesi ve nihayet kısa bir süre önce aldığı ekonomik kararlar çerçevesinde Özal'm Washington'daki son imajı nedir? Amerikan finans ve ticaret çevrelerins yansıyan durum şöyle: Türkiye'yi iyi tanıyan, yılda en az 4, 5 kez giden bankacısigortacı türü insanların özal'ın cumhurbaşkanlığı konusunda farkiı bir düşünce tarzları var. Bu tur insanların eskiden "Özal cumhurbaşolmaz, o pratiklerin adamıdır, başbakanlığa daha yatkındır" diye bir izlenimleri vardı. Şimdi ise zıhinlennde "Acaba haldkaten olacak mı?" diye bir soru açıidığını fark ettik. Bunun Türkiye'nin lehine mi, aleyhine mi olabileceği konusunda bir yorum yapmıyorlar. Hele tabarunı yitirmiş bir iktidar partisinin liderinin cumhurbaşkanı seçilmesi gibi ayrıntılarla çok fazla ilgili gibi görünmüyorlar. Partide bir sürpriz olur da Mehmet Keçeciler gibi dinci, sağa taviz verebilecek politikacılar başbakanlığa gelir mi, bununla çok ilgililer. Özal'ın cumhurbaşkanı olmasından çok, "Yerine kim gelir?" sorusu bu çevrenin akhnı meşgul ediyor. Ve kuşku yok ki Mesut Ydmaz türündeki "beyaz Türk" yöneticiler bu çevreye cazip geliyor. Ama bundan bir yıl önceki Yılmaz'ın konumu ile şimdiki konumunu, Bulgaristan krizi nedeniyle, aynşmış buluyorlar. Başbakanlık işinde bir sürpriz olabileceği yolunda beklentileri hayli yüksek. Kısa vadeli başbakanlık formüllerini göz ardı etmiyorlar. Partiye başka lider, hükümete başka lider gibi, Özal altına sağlam birini getirirse söz konusu çevre için cazip bir kombinezon olmaz mı? Olur, ama eğer bu kombinezon Türkiye'de bir sosyal hareketliliğe yol açacaksa bu çevreyi son derece ürkütür gibi görünuyor. "Özal tepede olduktan sonra başbakan kim olursa olsun, biz yine gider işimizi Özal'la hallederiz" gibi bir hava yok şu anda. Peki IMF ve Dünya Bankası'nda Özal'ın cumhurbaşkanlığı konusunda bir duyarlılık var mı? Şu anda dışarıya öyle bir görüntü yansımıyor, varsa bile çok içte konuşuluyor. Ama Özal'ın cumhurbaşkanı olmasma en azından bir itirazları olmaz diye bir görüş ortaya atılabilir. Çünkü Türkiye'de işlerden genel olarak memnunlar. Yapılması gereken birçok şeyi Özal'ın yaptığı kanısındalar, ekonomik kararlannın doğru ve yerinde olduğunu düşünüyorlar. "Enflasyon yüksek, ama alınan tedbirler sonuç vermeye başladı, enflasyon duşüş eğilimine girdi" şeklindeki hukümet gorüşunu paylaşıyorlaı. lara gelince, Washington'da 32 sayılı tebliğ aleyhine tek bir laf bile yok. Saracoglu ve Tigrel'e hayli yakın olmalanna karşın bu kararlann zamanlaması konusunda Saracoglu ve Tigrel'in paraleline düşecek bir eleştirel tavır hissedılmiyor. Ayrıca yılbaşından itibaren dolar ile markın getirisinin Türk parası getirisinden duşük olmasını adeta alkışlıyorlar. Eğer bu kararlılık sürdürülürse altına ve dövize olan talebin daha da öteae kınlabilecegini ve Türk parasına bir güven gelebileceğini belirtiyorlar. Konvertibiliteye dönuk kararlardan sonra dövize ve altına belirgin bir hücum olmaması, Türkiye'de piyasaların 32 numaralı tebliğin getirdiği liberasyonlan absorbe ettiği şeklinde algılanıyor. Bir de bütün siyasi belirsizliğe karşın yılbaşından bu yana geçen sekiz ayda 700 milyon dolar civannda işçi dövizi girdisi olması, gayrimenkul fiyatlarındaki duraklama umut verici göstergeler olarak kabul ediliyor. Üst düzeyde bir Dünya Bankası yetkilisi "Türkiye galiba ikinci İtalya olacak" diyor, bununla da İtalya'da yılda üç hukümet kurulacak kadar siyasi istikrarsızlık varken ekonominin çarklarının bu siyasi olaylardan büyük boyutlarda etkilenmemesini anlıyor. "Acaba Türkiye 20 sene sonra böyle bir yola girer mi, bizim kafamızı zaman zaman bu soru meşgul ediyor. Çünkü bu belirtiler, ekonominin yavaş yavaş bir yere tutunmaya başladığını gosteriyor" diye konuşuyyor. Konvertibiliteye gelince, "Örneğin Türk Lirası'nın Türkiye'deki fiyatı ile Almanya'daki fiyatı arasında büyük fark var, ama biz bunu anlayışla karşılıyonız, çünkü konvertibilitenin kolay kolay erişilebilecek bir şey olmadığı bizce malum. Düşünün ki peseta daha ancak iki üç yıl önce gerçekten konvertibiliteye ulaşabildi. Portekiz daha sahnede bile değil'' diyor. Buna karşıhk, "Kasımdan sonra ne olacak?" diye zihinlerde bir soru da var. Oyunu özal başlatıyor Ve bu oyun kurallara hiç uymuyor. Çünkü anayasa, TBMM başkanlığı için parti gruplarının aday göstermelerıni yasaklamış. özal, bu yasağı dinlemiyor. Dinlemiyor ve "Adayım Akbuluftur" diyor. Başbakan, parti grup başkanvekilleriyle Akbulufun adaylığı ile ilgili görüşmeler yapılıyor. Muhalefet partileri Özal'ın bu kural dışfsatranç oyununa karşıhk vermek için Ityas Aktaş ve Vehbi Dinçerler'den birini destekleyecekler. Muhalefet partilerinin kimi destekleyecekleri ilk tur oylaması sonunda ortaya çıkacak: Eğer, Aktaş daha çok oy almışsa, Aktaş'r, Dinçerlertn oyu çoksa Dinçertert. Öteki adayların pek şanslı oldukları sanılmıyor. Bır "mucize" olmazsa Yıldırım Akbulut, dördüncü turda başkan seçilir. Çünkü ANAP henüz "tek adam partisi" kimliğinden sıyrılmış değil. Bu yüzden Özal ne derse o olur. Özal, TBMM Başkanlığı için Akbulufu mu istiyor? O zaman Akbulut başkan olur. Milletvekilleri belki biraz mırınkınn ederler. İşte, o kadar. Muhalefet partileri için Özal'm Çankaya'ya tırmanışını durduracak bır yol vardı. O da SHP ve DYP milletvekillerinin toptan istifa etmeleriydi. Bu durumda Özal, ister istemez, erken seçim kararı alırdı. Buna cesaret edemeyen SHP ve DYP, Abdullah Baştürk'ün "Başkanlık divanını oluşturmayalım, böylece ANAP'ı erken seçime zorlayalım" önerisine de hiç yanaşmazlar. Böyle yapılsaydı, "şah", hiç kuşkusuz, ya birinci hamlede, bilemediniz, ikinci hamlede "mat" olurdu. Muhalefet buna cesaret edemedi. Edemeyince de Özal'a Çankaya yolu açıldı. Özal, Çankaya'ya çıkınca, büyük olasılıkla parti dağılacak. Erken seçim yapılırsa da ANAP çözülecek. Özal'm Çankaya'ya çıkma planı, kendisini bu seçim yenilgilerinden kurtarma operasyonudur. Öyle ya da böyle; Türkiye, içinden kolay kolay çıkılmayacak derin bir bunalıma doğru hızla sürükleniyor. Bu olası bunalımdan kurtulmanın yolu adaletli bir seçim yasası ile yapılacak erken seçimden geçmektedir. TBMM başkanlık seçimi, bu bunalımı önlemenin son çarelerinden biridir. Ama ne yazık ki seçmen tabanındaki oyu yüzde yirmilere düşen "tek adam partisi" bu şansı da kulianamayacak. Yarınki satranç oyunu, satranç tahtası üzerinde şahlarla, vezirlerle, atlarla, kaleleıie ve piyonlann zar olarak kullanıldığı tavlaya çoktan dönmüş bile. Özal, her cuma günü böyle muhalefete sahip olduğu için Allah'a şükrediyordur herhalde! • • * Çimento Sanayii bir Fransız şirketine satıldı. PETKİM sırada. Hukümet, Denizcilik Bankası'nın özelleştirilmesine de karar verdi. "Özelleşme" ayrı konudur; devlet malını yabancı sermayeve satmak ayrı konu. Atatürk döneminde o güç koşullarda birçok "imtiyazlı şirkef millileştirilmişti.Bugün kâr eden kamu kuruluşlan, seçmen tabanında azınlığa düşmüş bir iktidar partisi eliyle yabancı sermayeye satılıyor. Devlet kuran partinin tıpkı "halkçıbk", tıpkı "devrimdlik", tıpkı SHP tarafından ağza bile alınmıyor. Türkiye'de "serbesf piyasa ekonomisi" adı altında Osmanlı devletinin son zamanlarında tanık olunan ekonomik model uygulanıyor. Cumhuriyet döneminin, devieti bugünlere kadar getiren bütün temel yapıtları teker teker satılıyor. Ve muhalefet uyuyor. SHP uyuyor. SHP, bu konulara bir ilçe başkanlığı seçimi kadar olsun önem vermiyor. Binbir emek ve alınteri ile yapılan devlet kurumlarını yabancı sermayeye satmayı engelleyecek yasal yollar, eğer aranırsa, bulunur elbet. Yeter ki, SHP'de bu gidişe "dur" diyecek bir inanç olsun! "laikiik" ve "cumhuriyetçiHk" gibi bir temel ilkesi olan "devtetçilik" Güneş Gazetesi için (Yazı İşleri Yardımcıları) İşe alınacak kişiler ülkemiz basınında bulunmayan bu görev için eğitilecek ve gazetenin en üst kademelerinde hayati görevler üstlenecektir. Göreve genç, dinamik üniversite mezunları talip olabilir. Adayların kültürlü, dünya ve ülke sorunlarıyla yakından ilgili, estetik duyarlılığa ve görgüye sahip olmaları, Türkçeyi mükemmel kullanmaları beklenmektedir. Güzel sanatlar eğitimi görmüş olmak, grafik bilgisine sahip olmak, basın tecrübesi olmamak tercih nedeni olarak görülecektir. Erkek adayların askerlik görevlerini yapmış olmaları şarttır. Görev yeri İstanbul'dur. Öngörülen ücret, standartların üzerindedir. Mektupla aşağıdaki adrese başvurulması telefonla başvuru yapılmaması rica olunur. Metin Munir Guneş Gazetesi Turanlı Sokak 20 Beyazıt İstanbul Subeditors Özal saçmalıyor (Baftarafı 1. Sayfada) üretmelerini engelleyemeyecektir" dedi. İnonü, SHP'li anakent belediye başkanlarının katılımıyla gerçekleşen eşgudüm toplantısınm ardından yaptığı açıklamada, "İyi ki seçimi kaybetlik, yoksa buyükşehiıierin >uku üstumüzde kalacaktı" diyen Özal'ın "saçmaladığını" söyledi. SHP'li anakeni beledhe başkanlarının yerel yönetimlerin sorunlan ve \apılması gereken uygulamalan görüşmek için düzenlcdikleri üçuncu eşgüdum toplanSHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün başkanlığında Izmir'de yapıldı. Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur'un ev sahipliği yaptığı toplantıya yereLyönetimlerden sorumlu SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin, tstanbul Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Ankara Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Adana Belediye Başkanı Seiahattin Çolak. Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan, Kayseri Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu ile anakent belediyelerinin genel sekreterleri katıldılar. İNGİLİZCE * 17 yıllık tecrübeyle •• Herkese uygun gün ve saatlerde * * Uzman öğretim kadrosuyla 1 okutan KADIKÖY : 347 53 34345 11 29 (Turkmen Karşısıl Şaırnıgar SOK 88 6 Özetle Başbakan Özal, Washington'da sadece siyasi çevrelerin değil ekonomik ve ticaret çevrelerinin de desteğini sağlamı; durumda. Öyle ki, sanayicilerin son kararlara dönuk eleştirileri dahi Konvertibiliteye donük karar "adU" bulunmuyor. 8 AYDA KONUŞMA İMKANI OSMANBEY : 130 46 99 146 40 40
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle