25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU den alınan bılgıye göre; yurdun kuzey kesımleri parçalı bulutlu, Karadeniz yer yer safianak yağışlı, ötekı yerter â2 buluttu ve açık gerecek. HWA SICAKLIĞI Deöışmeyecek. RUZGÂR Kuzey ve batı yönlerden haftf. arasıra orta kuvvette, yurdun kuzey kesımlennde zaman zaman kuvveflıce esecek Denizfenmcde M yÖS Wrta bulunacak Van GulunParçaLaz bulutlu geçecek Rüzgâr güney ve batı yunlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek Göi hafif çal• * •* « * •"**olacak de hava HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGÜN 33° 19° Dıyartatar A 26° 15° Edıme B 37° 21° Erancan B 25° 10° Erarum B 26° 7°Esla$etw A 25° 11° Gazuntep B 26° 13° Gresun Y 32°22°G0muşhaneY 25° 14° Hakfdrı B 31° 17° ispana A 32° 18° Istantıul B 25° 15° fanır A 31° 13° Kacs A 31° 13° Kastamonu Y 20"1O»Kays»ı A 27° O ° Kjrktareiı B 26°W°Konya A 22° 11° Kütahya A 31° 16° Maiatya B 37° 18° Manısa 26° 14° K Maraş 29° 11° Mefan 26° 6°Mujla 22°11°Muş 34°20°NtOde 23°19°0rtu 24° 11° Fte 31° 18° Samsun 2S°WSiır1 24° 15° Smop 29°19°&v»s 27° 8°Ti*nia4 20° 10° Tratam 23° 10° Tuncslı 2S°14°Uşak 24°10°Vsn 24° 9°Vtesat 33° 16° ZongukJak A A A B B A Y Y Y B Y A B Y B A B A Y 30° 16° 31» 20° 31» 21° 30° 15° 30° 13° 23° 9° 23° 18° 23° 19° 23° 18° 37° 20° 22° 17° 21° 10° 24° 15° 23° 19° 32° 14° 25° 11° 28° 14° 22° 9° 22° 15° 10 EYLÜL 1989 DÜNYA'DA BUGÜN Amstenöm Amman Atna Ba&tat Barcdona Basd BeKırat Bnfn Bonn Brüksel B 21° A 34° B 26° A 32° A 27° A 24° B 27° A 26° B 26» B 23° B 23° B 24° Y 30° A 38° A 42° A 26° B 26° A 18° A 35° B 20° B 26° A 35° Lenmgrad Londrj Me eteoroloji Gene! Müdürluğü'n Bokı Bursa Çanattale Çonım DHMS daigalı, dalga yüksetdıfiı 0.5 ıla 15, yer yer 2 metre. göriış uzaklığı 10 BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Eskiden din bilginlerine verilen ad... Nine. 2/ Dört tekerlekli, yayb ve üstü açık at arabası... Doğu Anadolu'da bir dağ ve geçit. 3/ Bir Asya ülkesinin başkenti... îlkçağa özgü şehir devleti. 4/ Harfleri dizen ve satırları blok durumunda döken dizgi makinesi. 5/ Tarla sırun... Dökme demir... Bir nota. 6/ Tombul ve iri yapılı. 7/ Avuç... Ekmek ufağı. 8/ Eğik, meyilli... Yere serilen bir çeşit dokuma. 9/ Seciye, karakter... Sesin kısılıp yok olması. YUKAR1DAN AŞAGIYA: 1/ Bilgiçlik taslayan kimse... Kimi hastalıklara karşı bağışıklık saglamak üzere vücuda verilen eriyik. 2/ Bir orman ağaa... Pokerde aynı cins iki kâğıda verilen ad. 3/ Yunanlılara verilen bir başka ad... Fide yetiştirmek için aynlmış toprak bolümü. 4/ Kadınlarda doğurma yeteneğinin sona ermesi. 5/ Yemek... Ok... Eski Mısır'da insanoğlunun hayati dayanağı olan üretici güç. 6/ Çabuk kurumasını sağlamak amacıyla boyaya katılan madde. 7/ Takım... Ege Denizi'nde, unlü Venüs heykelınin bulunduğu ada. 8/ Küçük gemi... Bir bağlaç. 9/ Eskrimde bir karşılaşma türü... Kansızlık hastalığı. Kahire» .V» 60 YILONCE Cumhuriyet Kadınlara laf atanlar 10 EYLÜL 1929 Adliye Vekili Mahmut Esat Bey kadınlara karşı soz atanların çoğaldığtnı nazan dikkate alarak Cumhuriyet Müddeiumumilerine telgrajla şu mühim tamimi göndermiştir: Zabıtaya karşı koyanlar hakkındaki evvelki tebliğimi teyiden, inkılap müvellıtlerine zararlı unsurlar arastnda laf atanlan Cumhuriyet Müddeimumilerine tekrar hatırlatmak lüzumunu görmekteyim. Laf atanlar mürtecilerin inkılap etrafındaki makus propagandasma, dileklerine bilerek veya bilmeyerek meydan ve kuvvet veren vasıtalardır. Laf atanlar insanlığın yuksek hürriyetini, eskiliğin icadı olan düşkün ahlaklarına bir oyuncak tanıyacak kadar şaşkındırlar. Bunlar yeniliklere candan bağlı vatandaşları eskiliğin devamı tereddutlerine, endişelerine salmaktadır. Türk vatanında namus, şeref, haysiyet, teşkilatı esasiyemizin ve bütün Türk milleünin teminatı altındadtr. Türk Ceza Kanununun 421 inci maddesi laf atanlan 3 aydan 12 aya kadar hapis cezası ile cezalandtrmakta, 424 üncü maddesi tazmınat hükmünü ihtiva etmektedir. Yeni ceza muhakemeterı usulü kanununun 104 üncü maddesinin üçtincü fıkrası hükmu bu gibi suçlulann muhakemelerinin görulmesi için Cumhuriyet Adliyesine geniş selahıyet vermektedir. Bilhakkın bu cihetin ehemmiyetle gözonune almması lazımdır. Vatanm geniş sathı üstiınde namuslu evladının iradesini gasbederek zaman zaman cinayetler islenmesine sebeb olan bu gibi mütecavizlerm mürtecı koşturur gibi, Cumhuriyet kanunlarınm sersemletici darbelerile takiblerini talep ederim. Bu telgrafın ahndığımn ve suretlerinin zabıta amirlerile kaza müddeiumumilerine tebliğ olunduğunun telgrafla bildirilmesi mercudur. C ı n t f l ı I r n n e a r i 0 8 * 3 u™* iki kez valilik tarafından engellenen "Insan Haklan, Yann g y l l l i U l nUII»ClloeğilŞım(Jı"konşericlunAçıkhavaTıyatrosunclayapıldı Konsere. Grup Kömür Grup Merfıaba. Serdar Ateşer, Grup Günızı, Grup Bulutsuzluk Ûzlemı, llhan İrem, Grup Mozaık, Denız Türkalı, Derya Köroğlu ve Cem Karaca katıldı Konserde Grup Bulutsuzluk Ûzlemı'nın "Acil Demokrası" adlı parçasıyla llhan Irem'ın "Gunumuzden üç ay kadar önce ölen bir molla için" besteledığı "Blues For Molla" dıger adıyla "Molla'nın Türkusü" en çok alkış alan parçalar arasındaydı Açıkhava Tıyatrosu'nun ortasında yer alan ve açlık grevındekı mahkiımları betimleyen Hale Tenger ile Eren Akay'ın yapıtı daha sonra Adalet Bakanı Mahmut Oitan Sunguriu'yu protesto eden kartpostallaria donatıldı Konser, tumsanatçılann ve Istanbul İHDBaşkanı Emil GalıpSandalcı'nınortaklaşasöyledığı "Sardunyaya Aflıt" ve "Acil Demokrası" adlı parçalarta sona erdi (Fotoğraf: Behzat Şahın) Yılmaz Güney9e özgürltik bildirisi Kullür Servisi Yılmaz Gune>'ın olumunün beşinci yıldonumu nedeniyle dün bir araya gelen bir grup sinemacı, yazar ve gazeteci, Yılmaz Güney'in toplu olarak amlamaması ve iilmlerinin genç kuşaklara gosterilememesini kınadılar. Dün, Dünya Sineması'nda bir araya gelen Tank Akan, Mujde Ar, Aylaç Arman, Ruikay Aziz. Halil Ergıin, Şerif Goren, Şeref Gür, Ömer Kavur, Onat Kullar, Zıilfü Livaneli, Zeki Ökten, Ali Özgenturk, Vecdi Sayar, Tıirkân Şora>, Erdal Öz. Çelin Özek, RekinTeksov, Tuğrul Knılmaz. Ali Hakan, Hale Soyga/i, Agâh Ö/giiç, Melih Aşık. Ahmel Ok(a>. Ahraet Altan, Doğan Hızlan. Doğu Perinç«W. tlhan Selçuk, Emil Galip Sandalcı. Murat Belge. Osman Arolat, M.Tali Ongoren, Arda Uskan, Haluk Şahin ve Banş zarı Yılmaz Güney'in filmlerinin Pirhasan adına hazırlanan metnı tumünün Turkiye'de serbeslçe Liitfi Akad okudu. gosterilmesini, kopyalanmn açık"Biz aşağıda imzası olanlar" ça korunmasını, dolaşımının sağlanmasını, cl konulan kopyalann diye başlayan metinde şoyle deni dertıal saiıiplerine iadesini, sanailiyor: çıya halkın gozunde olduğu kadar "Türkiye Cumhurijeti Anaya kamu mercileri onunde gereken sası'nda yer alan lemel hak ve oz saygının gosterilmesini talep edigurlukleri, Evrensd İnsan Haklan yoruz. bildirgelerinde anlalımını bulan Ulkemiz ve dunya sinema sanasanat >e duşun urıinlerinin ser tının seçkin üyeleri arasında en ön beslçe ya.Mİması ilkesini, ancak sırada >er alan Yılmaz Gune>'i, demokratik haklann ve özguriük erken olümiınün yıldönumunde lerin tam olarak gerçekleşmesi> açıkça \e toplu olarak anmak, le var olabilecek ulusal onurumu filmlerini genç kuşaklara gosterZD, ulkemiz külturunun aınlmaz mekolanağı bulamayışımızı, kenbir parçaM olan sinema sanatınuzı di kullur dunyamız adına utanç konımak ve \a>mak gorevini, a> verici bir durum olarak niteliyodın kimliginin >e lıaysiyetinin vaz JUZ." geçilmez koşulu olan özgurlukleBu arada Köln Universitesi'nde ri savunma zorunluluğunu göz dun, SHP milletvekili Arif Sağönune alarak, ulkemiz >e dünya ın da katıldığı "Yılmaz Guney'i sinemasının seçkin sanatçısı, ya Anraa Konseri" duzenlendi. 1928 hikaye şampiyonu Resimli Ay mecmuası 1928 senesi zarfmda intişar eden hikayelerin en güzel ve muvaffak olmuşlarını, muharrirlerinin intihabına bırakarak bir kitap halinde neşretmiş ve karilerden bu yazılardan hangilenni beğendiğini sormuştur. Resimli Ay mecmuasının son sayısında kariterin en çok hangi hikayeyi beğendiklerini öğreniyoruz. Karilerden gelen reylerin tasnifi neticesinde 1928 senesi hikaye fampiyonluğunu Sadri Etem Bey kazanmıştır. Karilerin en çok beğendikleri hikaye "Bacayı indir, bacayı kaldır" hikayesi olmuştur. Sadri Etem Beyin bu hikayesi bilhassa Darülfünun muhitinde fazla rey almıştır. Bu surette, bu senenin en güzel kızıyla, geçen senenin en güzel hikaye yuzart tanınmış oldu. Bomba gibi bir oelgesel: A 19° B 25° A 25° Y 23° B 27° Mostova B 23° A 26° MOnh B 28° A 18° Oslo 7 Eylül, Torbalı'nın kurtuluş günüydü. O günler 9 eylüle dek, B 28° Pans B 22° Prao o yörelerin kurtuluş bayramıdır. Babam da geçmiş oralardan kurA 40» Cmevre ftyad Y 25° * tuluşta. Süvariymiş. Ağabeyıme anlatırmış o günleri; ağabeyim, "CBzayır Roma B 26° Crtta Kırkağaç Savcıhğı'na atandığında şöyle demiş: Sofva A 38° Duoayı Şam Kırkağaç'a geldiğimizde Kırkağaç yanryordu, yangından orB 27° Frankturt fel/Vv A 30° Gıme mana saklandık... lınus A 23" Hetemn Varçova Nazilli'nin, Aydın'ın kurtuluşu da o günler içindedir. İlhan SeiKahKt Vfened* Y 23° çuk, Aydın'da 7 Eylül llkokulu'nda okumuş. llhan Selçuk, TorbaB 28° Viyana y p VV VVashmatonB 30° Kfln lı'ya kurtuluş günü iletisi (mesajı) yolladı; Rıfat llgaz da öyle. Zunh B 24° Lsfkoşa Torbaiı'da "Basın ve Gülmece Etkinlikleri" içinde, ölen gazetecilerle, yaşayan gazetecilere caddepark adları verildi. Çağdaş Gazeteciler Oerneği başkanıyken ölen Rafet Genç'in anısına, bir parka adı verilirken, karikatürcü Altan Erbulak'a bir alan ayrıldı. Yaşayanlardan da Fevzi Hepşenkal'la, Abdurrahman Dilipak adları birer caddeye verildi. Konumuz basıngülmece ya, Torbalı Belediye Başkanı Ertan Ünver'e takıldım: işlerinıze karışmam, belediyeniz karar vermiş, caddelere, tstanbul Haber Servisi Orsokaklara adlar koymuşsunuz. Sızın yerinizde olsam, Abdurrahtaköy Kültür Merkezi'nde dün bir man Dilipak adını bir çıkmaz sokağa verirdim! araya gelen bazı sanatçı ve müzik Abdurrahman Oilipak'la anlaşabileceğımi sanmryorum; kuştopluluğu temsilcileri, halen Merkusuz o da benim "koy enstitüleri"ne, "domuz"a ilişkin yazılarısin'de tutuklu bulunan Grup Yoma kızıyordur; ben de onun Torbaiı'da açılan sokağından rum elemanlarının 12 Eylül günü geçmeyiveririm! çıkacakları ikinci dunışmalannda Dilipak'ın dili oldukça sivri: "Argos" Dergisi'nin Nisan 1989 serbest bırakılmalanıu istediler. sayısında yazdığı "Din, iman Vasaire" başlıklı yazısı şöyle başDuruşma gününün "12 Eylül"e lıyor: rastlamasının kötü bir rastlantı ol"On yılda on beş milyon genç çıktı yeni okullardan ve bunlarduğunu söyleyen Grup Yorum dan Fransa'ya tahsile giden bir grup, bir arkadaşları ölünce, onu elemanlarından Efkan Şeşen, "12 defnetmek için aralanndan namaz kılan bir kişiyi bile bulamaEylül etkilerinin hâlâ yok olmadılar... Fakat dini tören yapılmadan gomülmesini de istemiyordıgı bir gunde yaşıyoruz. Kaset, lardı... Bu konuda cenaze namazının nasıl kılınacağını, daha kitap, dergi toplatmalar ve kitap önce Turkiye'de yaşamış bir Ermeni papazdan öğrenerek, yayakma gibi en klasik baskı biçemlan yanlış, şekli bir törenle gömmüşlerdi. leri de hâlâ geçerliligini konıyor. Camiler ahır yapılmış, Sultanahmet Camii'ne bile at ve eşek17 eylülde bir gece yapacağız. ler bağlanmıştı. Bir tarafta saman yığılmış, öte yanda beygitier Grup Yorum'la dayamşma konseri olacak. Danimarka'dan iki tepişiyordu... Sultanahmet'in at bağlanan tarafındaki çiniler at müzisyen de geiiyor. Aynca mahsidiğinden zarar görmüştü." kemeyi de izkyecekler. Herkesi Baştan sona yalan yanlış. kulaktan dolma. şişirme dedikoduGrup Yorum'la dayanışmaya ları böyle yazıya dökmeyi bir gazetecıye yakıştıramadım. Atatürk çağnyoruz" dedi. dönemıni, CHP'nın tek parti döneminı kötüleyecek, belli; ama yalana başvunna zorunu neden duyuyor? Kaynağı kim? \bk. Aynı Sanatçı Fertaat Tunç ise, düşünyazıda "köy enstitüleri"ne geçiyor; o da baştan sona yalan yanceye ve sanata özgürlük istediklerini belirterek, düşüncenin ve salış şeylerle sürüp gidiyor. Şöyle diyor özetle: natın ancak özgürlük ortammda "Imam hatıpler kapatılmıştı. Dinşeriat yoktu. İrtica ve yobazboy verebilecegini söyledi. lıktı o. Yeni uygar Türk toplumunun temelteri, köy enstitüleri vaGrup Ekin adına konuşan sıtası ile atılacaktı! OguzTüziin de, "Bizler, toplumKöy enstitüleri aslında Turkiye'de modern bir kolhoz malzesal ortamla sanatçı, sanatçıyla samesi olacaktı. öğrenciler iş içinde eğitilecek ve geleceğin Türnat üriınu arasında diyalektik bir kiyesi'nin kurulmasında en yaygın anlamda bu köy kan bağı olduğuna inanıyoruz" öğretmenlerinden yararlanılacaktı. Tarımdan taknikten, sağlıkdiyerek sözlerini şöyle surdürdü: tan anlayan, sanat ve edebiyatla ilgili ateist bir gençlik olacaktı "Ancak, ülkemizde bunu temel bu... «larak sanat yapmsnın önüne her Köy enstitüleri mücadelesi bir yandan Müslüman halkla bir gün yeni bir engel çıkarblıyor. Bir çatışma içinde idi, öte yandan milliyetçi gruplarla aralannda bir ulkede, halkın sahip oldugu külTürklukMoskofluk tartışması başlatmışlardı. turel değeriere, turkülere, sanatAllah, din, evlilik müessesesi enstitü çevresinde düşman ilan çılara karşı savaş açılıyorsa, buedilmişti. Kapalı bir komün hayati yaşanıyor, enstitülere tahsis nun kapsamında pek çok olumedilen arazilerde ve burada devlet imkânlannın tasarrufunda haksuzluklar yaşambyorsa, yapılacak sızlıklar görülüyordu. tek şey, hep birlikte omuz omuza Öğretmen öğrenci ilişkileri, Ögrencilerin kendi aralarındaki tek bir yürek, tek bir yumruk olailışkiler büyük ^Içüde cinsel serbestiye sahipti... cağımız günlerin yapıtaşlannı Enstitülerın örgütlenmesınde büyük ölçüde Sovyet modelinoluşturmaktır." den yararlanılıyordu. Okula ders verenler arasında, daha sonra Bu arada, 100'e yakın sanatçı, yazar ve şairin imzaladığı yazıda, komünist hareket içinde ye^alan birçok ünlü isim bulunmaktadır. Behice Boran, Niyazi Berkes, Sabahattin Ali, Korkut BoraGnıp Yorurn elemanlarının iki tav da bulunuyordu." buçuk aydır süren tutukluluğunu Abdurrahman Dilipak'ın anlattığı yıllarda, kendisi doğmadığı kınadıklan bildirilerek, "Son dogibi (Dilipak 1949 doğumlu), Korkut Boratav da 1940 yılında beş kuz yıldır yaşamın her alanında yaşındaydı. Beş yaşındaki çocuk köy enstitülerinde nasıl ders sürdüriılmeye çalışılan baskı sindirme politikası, toplumsal muhaverir? Dilipak'ın en küçük bir araştırmaya bile yanaşmadığının, lefetin gelişmesiyle daha da saldıryanlışlara nasıl kapıldığının en güzel örneği değil mi bu? işte ganlaşıyor. Kültur ve sanata böyle çıkmaz sokaktadır Dilipak! Yazısında, köy enstitülerine olbaskıları kınıyoruz" denildi. duğu gibi, onun kurucusu İsmail Hakkı Tonguç'a da büyük haksızlık ediyor. Olmadık şeyleri söylüyor. Torbalı Belediyesi ile Tbrbalı halkı gerçekten büyük bir hosgörü örneği veriyorlar. Hoşgörü ne güzel bir şey! Mahmut Makal, yeni çıkan "Ağlatı" adlı yapıtında tüm elestirileri yanıtlıyor. Bir yerde şöyle anlatıyor Makal, Tonguç'u: "Tonguç'u ezenlerin bugün adları nasıl unutulmuşsa, şimdi ona ve eserine saldıranların sonu da öyle olacaktır. Engin kültürü, yurt ve insan sevgisiyle, dönmeden yaşayan, halka hizmet yolunda son nefesine kadar eriyen Tonguç, insanlığın her zaman örnek alacağı bir büyük eğitim savaşçısıydı. Degme babayiğidin varabileceği aşamalar değıldı vardığı yerter. Herkes yamalı pantolona, testide su soğutmaya katlanamaz... Meziyet düşmanlarının anlayamayacakları kadar yüce bir mezıyettir bu. Karısının kumar parası tükenince, çıkarları zedelenince partiden partiye koşan, vatant, Sakarya'yı kafasından silenlerin yanında bir Tonguç yetiştırmiş olmamız da tesellıdir yine..." Okuyun Makal'ın son yapıtını, köy enstitülerine yapılan saklırıları, saldırılara yanıtları okuyun! ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKg Çıkmaz Sokak! Grup ^fonıırfla dayanışma SİTROEN CITROCM OTOMOBiLLERi ÇALJŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Sosyal l ^ r d ı m Zanuııı 2363 sayılı yasa ile ve 1 Mart 1981'den geçerli olarak "5434 sayılı TC Emeklı Sandığı Kanunu ile ek ve değişikliklerine göre bağlanan emekli, adı malulluk, vazife rnalulluğu, dul ve yetim aylığı alanlara aynca her ay 3500 lira "sosyal yardım zammı" verilmesi ongorülmüştu. Bu kez 2422 sayılı yasa ile ve gene 1 Mart 1981'den geçerli olarak 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası ile "ek ve değişikliklerine göre iş kazaları ile meslek hastahkları, malulluk, yaşlılık ve ölum sigonalanndan gelir veya aylık alanlar ile Sosyal Sigortalar Kurumu'na devredilen sandıklardan aylık alanlara her ay için 2.500 lira sosyal yardım zammı ödenmesi hükme bağlanmıştı. Emekli Sandığı ile Sosyal Sigortalar Kurumu'nca odenen sosyal yardım zamları arasındakı eşitsizlik, uzun süre tartışmalara ve eleştirilere neden olduktan sonra eşitlenmişti. Her iki kurumca 1 Ocak30 Haziran 1989 dönemı için 93.000 TL. olarak saptanan bu yardım, Temmuz 1989'dan sonra 375 sayılı kanun hukmunde kararname ile Emekli Sandığı'ndan aylık alanlar için kaldınlmış ve yerine taban aylığı esası getirilmiştir. Yapılan bu değişiklikle, taban gostergesi ile taban katsayısı çarpımının hizmet yılı ile bağıntılı olarak ödenmesi kuralı konulmuştur. Buna karşılık, Sosyal Sigortalar Kurumu'nca odenen aylıklar, gene eskiden olduğu gibi sosyal yardım zammı ile odenmeye devam edilecektir. °o 85 oran uzerinden emekli a>lığı almaya hak kazanmış bir Emekli Sandığı emekhsi 187 bin lira taban aylığı alırken, gene aynı orandan ("'o 85'ten) emekli aylığı alan SSK emeklisi ise 140 bin lira almaktadır. Bu eşitsizliğin yanı sıra daha da önemli bir ikinci eşitsizlik ise dul aylıManndaki uygulamadır. Eski uygulamada, hem kendı çalışmasından emekli aylığı hem de eşinden dul aylığı almakta olanlara her iki aylık için iki taban aylık uygulanacaktır. Eski uygulamada ise "iki ayrı aylığı son hizmet zammı dahil birlikte alanlara yalnız emekli aylığı bağlanmasına esas aylık derecesi yüksek olan aylıkları için sosyal yardım zammı" odenmekteydi. Boylece birden çok aylık alanlar, yalnızca bir aylık için sosyal yardım zammı alabilmekteydi. Şimdi ise her aylık için ayrı taban aylığı ödenmesi ongorulmuştur. Buna karşılık Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli avlığı almakta ıken, eşinden de dul aylığı almaya hak kazananlar ise "en fazla odemeye ımkân veren bir dosya uzerinden sosyal yardım zammı" alabılmeUedir. Bu haksızlığın da kısa surede duzeltılmesıni dıleyerek. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Fahri Ağaoğlu "Anayasct&i' 10 EYLÜL 1959 Konya millet vekili Fahri Ağaoğlu üç günden beri şehrimiz gazetelerinde yayınlanmakta olan ve Anayasanın ikinci maddesinin tadiline ait teklifmin gerekçesi mahiyetinde bulunan yazısına bir ek yazı daha göndermiştir. Ağaoğlu bu yazısında hemen hemen eski fikrinden dönmekte ve Anayasanın ikinci maddesinin, "Türkiye Cumhuriyeti eyaletlere aynlmış Cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, inkılapçı ve kanunlann tanzım ve tatbikine ve her türlü siyasi faaliyelerinde layik ve demokratik bir Islam Devletidir" şeklinde dı olabileceğini belirtmektedir. Ağaoğlu, tadil teklifınin matbuata intikal edişinin yanlış tefsirlere yol açtığım veya açacağını dikkate alarak maddenin yukardaki şekilde olması gerektiğini belirtmektedir. Yakın bir zamana kadar ikinci maddenin eski tadil şekli üzerinde ısrar eden Ağaoğlunun, birden bire teklifıne yeni şekil vermesinin nasıl karşılanacağı bilinememektedir. m I M l'tan sonraki Cumhurbaşkanlığı seçiminin karanlıkta k I Vet verici gerçeklerini, Demirel ile askerler arasınd; I I k yapan MUSTAFA ÖZKAN yazdı. Pazartesi'ye Sabah'ta başlıyor. Sunay'ın damadı Şadi Önel'den Mustafa Özkan'a: 1H. mirel'e söyleyin eğer Güler Paşa Cumhurbaşkanı olursa demokrasiyi unutsun. Faruk irler tam birCuntacıdır... Cevdet Sunay hevesli değil ama biz kendisini görev süresinin ç yıl daha uzatılmasına ikna ederiz." Kontenjan senatörü Özer Derbil'den Mustafa Özkan'a: 'Bir tank diişün. olanca hızıyla geiiyor... Sen de Anadol otomobille üzerine gidiyorsun. Ne olur?... Tank Anadol'u ezer geçer... Ordu karar vermiş GürleT mutlaka Cumhurbaşkanı olacak... Demirel'in orduyu karşıya almasına gerek yok. Demirel'i etkilemeye çalış..." Faruk Gürler, Cevdet Sunay'a haber gönderiyor: Simdi benim senatör olarak atanmam gerekiyor. Birisini istifa ettirip yerine benim tayin edilmemi Sayın Cumhurbaşkanından istirham ediyorum..." Sunay'ın cevabı: "Ben hiç bir kontenjan senatörüne istifa et, demem.Kim istifa edecekse kendisi bulsun. Eğer bir boşalma olursa onun yerine kendisini tayin ederim..." Sancar'dan Demirel'e mesaj: F aruk Gürler'ın seçilmesinı isteriz. Ama seçilmedi diye ihtilal de yapmayız." Sunay gece yarısı Ankara Sıkıyönetim Komutanı Namık Kemal Ersun'a telefonda kükrüvor: 'Namık Namık, kulağıma bazı dedikodular geiiyor. Ben daha ölmedim. Ben "" kimseye ihtilal yaptırmam. İhtilal yapacak adamın kellesi gider. Bunu böyle bil..." ' Sunay, Turgut Sunalp'e kükrüyor: "Seni akademiye sokan kim?... Seni kurmay yapan kim? Sen ihtilal yapmaya kalkıyorsun. Bak Turgut Paşa seni çok severim. Başın derde girer, perişan olursun, ipe gidersın..." Demirel, Muhsin Batur'un Genelkurmay Başkanı olmasını nasıl engelledi. Nazmiye hanım, evlerine gelen generali nasıl kapıdan çevirdi? Demirel'in ünlii sözü: "Dün dıindur, bugün bugundür"ün gerçek öyküsü. GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet Troçki tabusu yıküdı »Ekim Devrimi'nin önderi 10 EYLÜL 1988 V.l. Lenin'in, Troçki'yi, Sovyetler Birliği Komünist arkadaşına ihanet eden Partisi yayın organı kimse anlamına gelen Pravda 'da dün yayımlanan "Judas" sözcüğüyle bir makalede yıllar sonra ilk nitelediği belirtildi. kez Staiin döneminde karşı devrimci ilan edilen Ekim Sovyet basımnda 48 Devrimi önderlerinden Leon yıldır ilk kez Troçki'nin Rus devriminde Troçki'nin adından ve genç Sovyet devriminin bahsediliyor. Troçki ile ilgıli savunmasında anahtar rolü olarak en son 1940'ta oynadığı kabul edildi. Meksika'da öldurüldüğunde Bununla birlikte makalede haber verilmişti. DAHA SAGLIKLi BİR YASAM TÜRKÎYE AÎLE SAĞUĞI VE PLANLAMASI VAKFI Evlilik Danışmsnlığı Kadın Hastahkları Çocuk Sağhğı ve Hastahkları A ile Ptanlaması Gebeiik tam ve takibt Laboratuvar YARIN'a mutlaka bir SABAH alın... 385 53 7656912 45
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle