Katalog

20MAYIS 1989 CUMHURİYET/9 ANKARA CUMHURİYET ANKARA BÜROSU fiÜNÛN TARTISMASI 1ARİHTEN BİR YAPRAK Milli Güvenlik Kurulu, Güneydoğu böigesinde dağıttığı kitapçıklarda, buralarda süren bazı "antropolojlketimolojlk" tartışmalara da ışık tuttu. Bölge Valiliği'nin emırleri doğrultusunda, kamu kurum ve kuruluşları ile okullara gönderılen kıtapçıklardan biri "Doğu Anadolu Gerceği" Antropolojiketimolojik sürtüşmeler adını taşıyor. Türkiye Gazetesi yazartarından Ahmet Arvasl'nin kaleme aldığı bu yapıtta, "Kürtçe" diye bir dil olmadığı belirtildikten sonra şöyle deniliyor. "Doğu ve Güneydoğu Anadolumuzda yaşayan halkımızın konuştuğu dil, kesin olarak Türkçedır. Ancak yol ve okul götüremediğimiz ve kültür merkezlerımizle irtibat sağlayamadığımız bazı vatan parçalarında yaşayan yurttaşlarımız, bazen "Kormanice", bazen "Zazaca", bazen "Sorani", bazen "Zoran,i" denen, hepsi de ortak olarak Kürtçe tabiri yakıştırılan ağızla konuşmaktadırlar. Kürtçe tabır edilen ağız, kültür sürtüşmelerı sonucu ortaya çıkmış, bozulmuş Türkçedir." Yazarı belli olmayan "Nevruz'un Tarihçesi" adlı bir başka kıtapçıkta ise, "Nevnız Bayramınm" kutlandığı 21 Mart gününün Türklerın Ergenekon Destanı'nda anlatılan "İstiklal Günü" olduğu gün ışığına çıkarılıyor. Bölücülerin bu bayrama sahıp çıkarak, "milli kültür değerierini dejenere etmek istedikleri" vurgulanıyor. Dıyarbakır muhabirımiz Ergun Aksoy'un haberine göre "Ankara gözüyle", Güneydoğu 'daki son durumlar böyle. SULGEÇ Dünya Bankası Başkanı Conable: "Ekonom'mü endişe veriü." Ay... Sen buna ekonomi mi dryorsun? Enftasyondan endişe duyduğunu belirten Ozal, durumu özetlemiş: "İşimiz Allah'a kaldı." Allah, illallah diyerek için için söyleniyordu: Amma adam yaratmışım haa... Beceremediğı her ışt bana havate ediyorl.. * TBMM Başkanı Yridınm Akbulut: "Devlet milletin emrindedir." O eskidendi... Şimdi özal'ın emrinde! * Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol: "Geçmişe takılmak hastalıktr." Biz de bu iktkjann nesı var diye düşünuyorduk! * özal: "Vatandaş bizi yine bağnna basıyor." Vatandaşm bağnna basttğı siz değil, taş taş!.. * özal'dan Ticaret Odası uyelerine öğüt: "Sık sık zam yapmaym." Âleme venr talkmı, kendi yutar salkımı!.. Milli Eğitim Bakanı Avnı Akyol: "Türkiye'de bakan olmak Peki siz nasıl oMunuz? • Güneydoğu'da 4 er ile bir vatandaşımızı öldüren caniler için Hürnyet Gazetesi şöyle diyor: "Bunlar insan olamaz." Bizce, insandan başka şey de olamaz!.. HAVAŞI otmadığını söyleyebilir misiniz? Özal Valla milletvekillerim bile tayin yaptıramamaktan şikâyetçiler. Artık torpil olsa bile olmuyor. AT soruna gelince; Karslılar, domatesi sadece yazın görürler, ama yolların gelışmesıyle, üretimın artmasıyla, artık kışın da domatesi gorebiliyorlar Mesela sizin şehrin sütü iyıdir. O süt başka yerlerde de ıçiliyor. öğrencl Hocam, konuyu kültürel açıdan ele alsak. özal Dur, sıra ona da gelecek. Biz aile birlıği bakımından onlardan üstünüz. 'Yoksul annenize büyüyünce bakar mıstnız?' diye bir çalışma yaptırttım. Yüzde 75 evet, yüzde 25 hayırdı. Benim ülkemde nasıl yüzde 25 hayır çıkar diye bunu etut edenlere sordum. Bana, bunun Avrupa'da tam tersi olduğunu söylediler. Onun icin bir korkum yok. öğrenci Siz seçmen yaşını ındirdiniz, ama secılme yaşını ındırmediniz. Ozal'ın "İcraatın İçlnden" programında parmağını izleyıcınin gözüne doğru yönettmesini öğrenciler çok iyi öğrenmiş olacaklar ki, aradaki uzaklığa SÛNÜN HAMLESI Ozal gençlere karşı Başbakan Turgut Özal, TV'de muhalefet liderleriyle tartışırken,"2'ye karşı 1 " modeJine karşı çıkmıştı. Gençiik Haftası'nda öğrencılerie duzenlediği toplantıda tartışmaya kalkışan Özal, bu kez 136 öğrenciye karşı lek kaldı. Çünkü öğrenciler, Özal'ı muhalefetten daha çok "sıktştırarak", "Benim •«a* raklblm bunlar, SOIeyman Bey değll" demesıne yol açtılar. Tartışmayı sıcağı sıcağına veriyoruz: öğrencl Btzler geleceğin yöneticılerıysek, ülkede yaşanan sıyasi buhranlar bıze neden anlatılmıyor? özal Geçmiş tarihin yazılmasında fayda vardır. Ben açık bir insanım. Ooğrular, yanlışlar yazılmalı. öğrencl Eğitımde fırsat esitlıği var denıyor. Ama bazı okullarda branş öğretmenı bıle yok. özal Valla haklısınız. Ne diyeyim? Öğrenci Gençlık, gelışmış ülkelerde batağa saplanmış durumda. Biz AT'ye girince bizim ülkemizin gençliğınde de kültürel bir bozulma olmaz mı? Ikinci bir sorum ise tayin ve terfilerde torpil 2.adamkint? karşın, aynı şekilde bütün parmaklar Özal'a doğru soru sormak ıçin kalkıyordu. özal, "Şlmdi benim Işim var. Başka yere de gideceğim. Size hediyelerinizi vereylm" dedı. Özal, öğrencilere hediyelerını verırken hangi mesleğı seçtıklerinı de sordu. Daha sonra tartışma şöyle sonuçlandı: öğrencl (Burdurlu) Burdurluların size sormamı istediği bir soru var: "Mllyarlık traktör fabrlkası kaderine mi terk edlldi?" (Not: Bu fabrikayı Özal kurmuştu) özal (Kısık bir sesle) Bakarız. öğrenci Ben araştırmacı olmak istiyorum, ama siz YÖK'u kaldınrsanız. özal Doğramacı duymasın, valla dilim dilim doğrar. (Öğrencinin yaka kartından Kayserili olduğunu okuyarak) Senin Kayserilı olman yeter. Bir şey otmana gerek yok. özal (Öğretmen lisesınde okuyan bir öğrenciye) Sen zaten öğretmen olacaksın. öğrenci Hayır. Çünkü siz öğretmenlerı sadece 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde hatırlıyorsunuz. ANAP'ta seçım yeniigısi sonrası "yeni lider" araytşına başlayanların çabaları boşa çıktı. Mesut Yılmaz, Hasan Celal Güzel derken, uçüncü bir "hatef adayı" befirdi. Yeni aday, adaylığtnı kıyıda köşede konuşarak değil, kâğıt üstünde ortaya koydu. Buna Çalışma Bakanı Imren Aykut'un eskı Devlet Bakanı Kâzım Oksay'ı "çalışma banşını bozmakla" suçlaması neden oldu. Aykut'un demecine bozutan Oksay. ANAP grubu toplantısında yazılı soru önergesi vererek Aykut'tan bazı soruları yanıtlamasını ıstedı. Sorulardan bıri şöyleydi "Kabinede işgal ettiğiniz « r a belli olduğuna göre 'ikinci adam' olan benim üzerimde olduğunuzu nasıl rfade edebiliyorsunuz?" Oksay, açıkça "ikinciliğlni" ılan etmişti. Ustelik "akrostiş"e falan da gerek duymamışti. 6UNUN GEZISI Akşamın olduğu yerde grup başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı müdahale ederek, "Hikmet Bey uyuyor" dedi ve gazetecinin merakını gıdermeye çalıştı Bunun üzerine gazeteci, gayet haklı olarak "öğle saatinde ne uykusu efendim?" diye sordu. Kumbaracıbaşı'ndan da yanıtı aldı: Şimdf Çin'de akşam saati... SHP lideri inönü'nün " Ç i n d e llgi gördük" sözleri üzerine her gün yeni çeşitlemeler yapılıyor İşte bunlardan bıri: Geçenlerde öğle saatlerinde SHP grup odasına hızla dalan bir gazeteci, grup başkanvekili Hikmet Çetin'i sordu. Sekreterler, Çetın'in nerede olduğu konusunda "tam bir blkji vermezken" dığer Ozal adres verdi "Ortadirek sorumlusu" Devlet Bakanı İlhan Aşkın ve SBF'nın katkıları ile "ortadireğin güçlendirilmesi" kçnulu sempozyum çok yararlı geçti Başbakan Özal, milli meselemiz enflasyonun "Allah'a kaldtğım" söyledi. Aşkın ise "iş yapmaktan konuşmaya vaklt bulamadıklanm", bu nedenle milletin ANAP'ın "kadrini bllmediğini" anlattı. Özal'ın konuşması, kısa cumhuriyet tarihi gibi idi. Her şey iyi gidiyor, meseleler bir bir çözulüyor, kafaiardakı sorular yanıtlanıyordu. Başbakan, bir ara sözü "serbest flyat polttikasr'na getirdi. Ve dedi kı: Elbette farklı flyat olacak. Siz de Amerikalılar gibi ucuz yerleri bulun, oralardan satın alın. Pahalı olan satamasın. Başbakan bununla da yetinmedı. Adres verdi: Mesela New York'ta 14. sokağa giderseniz, ucuz bulursunuz. Ama 5. sokağa giderseniz pahalıdır. "Ankara nire New York nire?" dıyerek oralara kadar gıtmeye üşenenler Türkiye'de ucuz bir yer bulurlarsa haber versinler. Köşemızde duyuracağız. PRATİK ÖĞÜTLER 6UNUN TUMEVARIMI Günlerden perşembe. DYP Genel tdare Kurulu toplanacak. TRT kameramanları, son hazırlıklarını yapıyorlar. Demirel salona girdi. Once "TRT'yi kontrol etti." Gelmışlerdi. Gazetecilere döndü ve TRT'nın "ne Kadının adı, TRTnin başı zaman ne yapacağının hiç belli olmadığım" söyleyerek, belki de bu kontrolunün gerekçesini acıkladı. DYP lideri sonra devam ettr. TRT'nln zaten başı yok. Başının başı var, ama onun da başı ağnyor. zor." Şinasi Nahit Berker DİPLOMASİ Başkent artık Hupe'siz Mehmet Dülger, Yıldırım Avcı. Yemeğe Başbakan özal'ı temsilen eşi Semra Özal katıldı. Bayan özal'a geliş ve gidışlerinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı imren Aykut eşlik etti. StrauszHupe çifti "davet traflğl'nden kurtulur kurtulmaz soluğu Alanya'da aldı. Çift, burada Ankaralı işadamı Aydın Akın'ın villasında dört gün geçirdi. StrauszHupe edinilen bilgiye göre 86 yaşında olmasına karşın, Amerikan yönetimınden tekrar "aktif görev" istedi. Ancak VVashıngton'dan ses gelmeyince, Florida'daki çrftliğine çekileceğinı acıkladı. Büyukelçinin Florida'da "Türkiye anılanm" yazması bekleniyor. GÜNÜN DAVETIYESİ LAIKLIK HATIRASI Başkentin diplomatik kulislerinde haftanın konusu, ABD'nin Ankara Büyukelçisi Robert StrauszHupe'nin Türkiye'deki görevinin sona ermesıydi. StrauszHupe'nin ayrılışı öncesi, başkent karşıhklı veda yemeklerıne sahne oldu llk yemek, Başbakan Turgut özal ve eşı Semra özal tarafından Başbakanlık Konutu'nda verıldi. Yemekte, StrauszHupe çifti ile Amerikan Büyükelçiliği müsteşarı William Rope ve eşi dışında yabancı konuk bulunmaması dikkat çekiciydi. Özal, Amerikalılarla "biz bize" bir daveti tercıh etmişti. Başbakan Özal'ın "yabancı bir dlplomata konutunda verdiğl ilk davet" özelliğini taşıyan yemekteki diğer konuklar şunlardı: Cem Boyner, Erdal Kabatepe, Selçuk Korkut, Safa Gıray, Nabi Şensoy, Vahit Erdem, Volkan Bozkır, Aydın Yeğen, Sedat Ataoğlu. Özal'ın davetinin ardından, StrauszHupe çifti de başkentin önde gelenlerinı kendi konutlarında ağırladı. Davette, Özal yönetımının ekonomi kurmaylarının çoğunlukta olduğu gözlendı. Davette bulunanlar şunlardı: Güneş Taner, Cavıt Kavak, Rüşdü Saracoğlu, Coşkun Ulusoy, Ali Tigrel, Mesut Yılmaz, İsmet Özarslan, Cengiz Tuncer, Kâmran inan, Tahsin Şahinkaya, Nurettln Ersin, Nüzhet Kandemir, Tugay Özçeri, Sabri Yirmibeşoğlu, Kemal Yamak, Hikmet Bayar, Mehmet Gönlübol, Yüksel Bozer, Deniz Baykal, Gökberk Ergenekon, Evlilık AJlah'ın emn, enflasyon olmasaydı.. DERTKÖSESİ Bakanınız sorunlarımzı dinliyor ş ı v g m c a yetmez. Bu nedenle bazılannı özetleyerek geçiyoruz. Düzcelı bir öğretmen: (Rumuzsuz) Sayın Bakanım, ben öğretmen olduğum için çok mutluyum. Bu mesleği tesadüfen seçmedlm. Bir daha dünyaya gelsem yine tereddütsüz öğretmen olurum. Ama sorunlarım çok büyük. Ekonomik yönden peıişanız. Bu yüzden eşim bana diyor ki, 'sen bir öğretmen olarak dünyaya yeniden gelsen seninle evlenmem.' Ancak kanmı seviyorum. Öğretmenliği de seviyorum. Sorunuma bir çare. yataklarda yatırmayanlara, bir yıl ceza verilmesini öngören yasayı" anlattı ve dedi ki "Biz öğretmenler şunlar kadar olamadık..." Ancak bu sorunu anlatınca, salonda derin bir sessizlik oldu. Yanıt gelmedi. Toplu protestoya çıkan doktorların sıkıntılarının ne olduğunu anlamak gerekıyordu. Bu, Sağlık Bakanlığı'nın göreviydi. Ancak bakanlık ile doktortar "ayn dilleri" konuşuyorlardı. Bunun ıçin de "ortak bir dil" ya da "tercüman" gerekliydi. "Toplu nöbet" eylemi sırasında tercümanlık görevını Numune Hastanesi doktoriarından Kürsat Yıldız üstlendi. Yıldız, Sağlık Bakanı Şıvgın'ın "hasta başına 1520 dakika süre ayırmak iyi, ama bizim şartlarımıza uymaz" şeklındekı sozlerını şöyle çevırdı: Bunun Türkçesi şudur: Türkiye'de hastalar aslında 1520 dakikalık muayeneye layık hastalar değildir. Bunun üzerine bir gazeteci mırıldandı: Anlaşılan Şıvgın'ın sözlerini doktorlar kendi dilteıine çevirince, toplu eylemler ortaya çıkıyor. HAFTANIN DİYALEKTİĞİ Milli Eğıtım Bakanı Avnl Akyol, geçenlerde yurdun dört bir yanında toplantılar düzenledı, öğrencilerin sorunlannı diniedi. Sonra da verdiği yanıtlarla gazete köşelerinde sorunlara çare bulanlara "en büyük raklp olduğunu" da ortaya kovdu. Bakan Akyol'un sorunlara önerdiği çozümler saymakla bitmez, ama hepsini sıralamaya da sayfalar Hem Atatürkçü, hem tesetturcü... (Fotoğraf: AA/Selahattin Yılmaz) GÛNÛN ALISVERİSİ Milli Eğıtim Bakanı Akyol: Sevgili öğretmenim... Anlastlan sizin evde "maderşahı" bir düzen var. Sen en iyisi pederşahi bir düzen kur... Bir başka "öğretmen" ise bakana, "Ben sizin eniştenizim. Höseyln Kılıç " yazılı bir pusuia gönderdi. Bakan Akyol, "tanımadığım, bilmediğim akrabalanm da varmış. Kimmlş bu eniştem" diyerek, "enişiellk" iddiasında bulunanı yanına çağırdı. Ancak tüm aramalara rağmen enişte bulunamadı. Bir öğretmen eiındeki gazete kupürünü göstererek Isveç parlamentosunda çıkanlan hayvan haklarını ihlal edenlere, örneğin domuzları saman Bolulu bir bayan öğretmen Sayın Bakanım, öğretmenlik yapamayacak kişiler öğretmenlik yapıyorlar. Bu öğretmenlerin çoğu ise yaramaz. Buna bir çözüm bulunsun. Milli Eğıtım Bakanı Akyol: Hanım kızım. Sen iyi ki bakan olmamışsın. Bakan olsaydın demek ki öğretmenlerin üçte blrini işten atardın. Demek ki her işte bir keramet var. Herkes tanıdı Konu, kamuoyu ıçin olduğu kadar milletvekıllen için de aşina idi: Hayalı ihracat... Ama bu seferki terlik üzerineydi... "Şıpıdık terlik" "hamam terliği " "hela terliği" son çıkan "pof pof" gibi çeşıtlerınden en bilıneni üzerineydi. "Naylon terlik" TBMM kürsüsündeydi. SHP Gazıantep Milletvekili Abdülkadir Ateş, bir elinde dosya, bir elinde "naylon terlik" çıktığı kürsüde anlatıyordu: "15 günlük süre içınde tam 535 bin adet terlik bulunuyor. Gümrüklerden geçiriliyor. Ne tesadüf gemiler de hazır bu 15 gün içinde. Hemen ihraç ediliyor. 800 liralık naylon terligin 10 çiftine 30 dolar teşvık alınıyor. Bu vallahı dünya rekorudur. Bu ihracatı gerçekleştirenlere madalya verilmesini yüce Meclise öneriyorum." İktidar milletvekilleri, hayalı ihracat konuları kadar, bu tür konuşmalara da alışıktılar, ama ya terlik. Üstelık Ateş, her MESUM TERLİK AVRUPAYAAVRUfttl KADIN İSÇI Görücü usulü Ankara'da yapılan "Türkiye'yl Tanıtma Sempozyumu "nda bırbirinden ılginç fikirler ortaya atıldı Bunlardan bir tanesı "nasıl oldu da bugüne kadar düşünemedik?" dedirtecek nitelikteydi. "Türklye'nln Avrupa'ya çağdaş Türk kadını aracılıgıyla tanıtıtması" tezıyle ortaya çıkan Yrd. Doç. Dr. Zafer Gören Ataysoy, şu öneriyi getirdi: "İş ve Işçi Bulma Kurumu tarafından Avrupa'ya gönderilen bayan işçllerimizin Avrupai görünümlü ve çağdaş giyim tarzına sahip olmalanna özen gösterilsin. Bu kişiler, bu yönde bir ön eleme ve denetimden gecirilsin." Ataysoy, sadece yurtdışına gıdecek kadın işçılerin "kaşına gözüne" bakılmasını ıstemekle yetınmeyerek, aynı özelliklerin. bayan diplomat personel için de geçerli olmasını ıstedı. Ataysoy'un önerısı kabul ediltrse, Türk kadınları yakında Avrupa'ya "görücü "ye çıkacak. GÜNÛN YENİLİĞİ Talih kuşu aramızda Afyon kaymağı Türkiye'de vatandaştan aldığını yine vatandaşa veren ışadamlan yok değil. Kemi Morzmı da bunlardan biri. Emlak Bankası'nı dolandırdığı iddiasıyla yargılanan Horzum, geçen günlerde ödüllendirildi Kızılay Derneği, 4 milyon bajış yapan Horzum'a bir altın madalya, bir de "•Mtsal ftfeÛk paycsi" verdi. Ûdüllerin tesiimi ıçin Afyon'da bir de tören duzenlendı Törene katılan mtzıp bir vatandaş fısıldadı: "Hty«M p l t ı buya gMer." "Bakan Akyol sorunlarımzı dinliyor" köşesinı beğenirseniz, Bakan Akyol da bu tür toplantılara devam ederse, bu tür soru ve yanıtlanna bu sütunlarda yer vermeye devam edeceğız. Milyonlar, mılyarlar dağıtan Milli Pıyango, yeni bir çekiiiş başlattı: "İş çekilişl." Yalnız iş sahibi olmak isteyen her Türk vatandaşının bir tam, bir de yarım bılet parası olan 15 bin lirayı ödemesi gerekıyor. MP'nın yeni uygulaması, teşkilattaki personel sıkıntısı üzerine gerçekleşti. MP'ye gırmek isteyen vatandaşlar, OSYM'nın düzenleyeceği sınava katılacaklar. Dolayısıyla sınav gıderlerıne de... "Talih kuşu" bu kez çoktan seçmeli soruları tutturabılen işsizlerin sırtına konacak. cumlesının sonunda yeşıl renkli naylon terliği alıp kürsüden "işte bu terlik" diye gösteriyordu. Sonra da "Çıkrıkçılar Yokuşu'ndan a l d ı m " diye ekliyordu. Terliği her gösterişinde ANAP sıralanndan "isyan" sesleri yükselirken, birleşimi yöneten ANAP'lı Başkanvekili İlyas Aktaş sonunda dayanamadı: Yeter artık Sayın Ateş, herkes tanıdı o terliği. Böylece TBMM'nın aşına olduğu konular arasına hayatımızın bir parçası olan "naylon terlik" de katıldı.. Ama biraz " m e ş u m " nılelik kazandı.