23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 SPOR 11 MAYIS 1989 DünyaKupmıgmpelememaçındaMillilerimiziyi bir oyun çıkarmasına karşın tek golle yenilmekten kurtulamadı Sovyetler'e güeümüz yetmedi MAÇIN ELESTİRİSİ Türkiye: 0SSCB: 1 GOL: Dk. 40 Mikhailichenko STAR înönü HAKEMLER: Michet Vautrot (6), Gerard Biguet (7), J. Clmtde Hırtz TÜRKİYE: Engin (7) Recep (5), Gökhan (7), Cuneyt (S), Yusuf(6), Semih (5) Uğur (4), (Hasan ?), (Feyyaz 4), Ünal (7), Mustafa (4)Rıdvan (5), Tanju (6) TOPLAM PUAN: 61 TEKNİK DİREKTÖR: Tinaz Tirpan (6) SSCB: / Dassaev (6) 2 Luznyi (6), 4 Kuznetsov (8), 3 Gorlukovich (7) 5Aleynikov (5), 6Rats (5) 8 Litovchenko (5), 7Mikhailichenko (7), 9 Zavarov (S), 11 Dobrovolsi (5) 10 Protasov (6) TOPLAM PUAN: 65 TEKNİK DİREKTOR: Valery Lobanovski (6) SARI KARTLAR: Mustafa, Rats KULLANDIĞI SERBEST AT1Ş: Türkıye: 21 Sovyetler R: 11 CEZAALANIİÇİNDEN ŞUT: Türkıye: 2 Sovyetler R : 5 CEZAALANI DIŞINDAN ŞUT: Türkıye: 4 Sovyetler flL 2 KALEYİ BULAN ŞUT. Türkiye: 2 Sovyetler &. 4 DIŞARI GİDEN ŞUT: Türkiye: 2 Sovyetler B. 3 KÖŞE ATIŞI: Türkiye: 2 Sovyetler R: 11 OFSAYTA DÜŞÜŞ: Türkıye: 2 Sovyetler B. 1 SEYtRCİ: 34.553, HASILAE 255 milyon 718 bin TL. Bu takım Roma'ya gider! ABDÜLKADİR YÜCELMAN Maç öncesi gazoz gibi köpürüyoruz. "Biz bu maçı alacağız." Sonra da patlamış balona dönuyoruz "püff." Sovyetler'in gücü belliydi. Avrupa şampiyonasında neler yapıp neler yapamadıklannı gördük. Son olarak Demokratik Almanya karşısında ortaya koyduklan futbollarını izledik. Sonra da dedik ki "Biz bu Sovyetler'i yeneriz." Yeneriz belki. Belki dün tnönü Stadı'nda Sovyetler karşısında beraberliği kaçırdığımızı bile söyleyebiliriz. Daha maçın 4'üncu dakikasında Ünal'ın düşürülmesine penaltı çalmayan Fransız hakemin kararlarının çoğu orta sahada lehimizeydi, ama cezaalanı içinde tarafsızlığım nedense göstermedi. İşte maçın 4'üncü dakikasında o penaltıyı verseydi, durum daha değişik olur muydu? Belki olurdu, belki de Sovyetler, 1 golun ustüne yatacaklanna, 2 gol de atabilirlerdi. Atabilirlerdi, çunkü Sovyet takımı her an gol atabilecek bir ekıp olarak gözüktü bize. Kolektif futbolun en güzel örneğini verdü dün Sovyetler. Hücumda ve defansta bol adamla mücadele eden Sovyetler'in daha maçın başında pres yapmasına karşın, bizim çabuk adamlarla presi bozmayı başarmamız üzerine oyunu kendi alanlanna çekmeleri onlann da bizden çekindiklerinin bir görüntüsüydü. Maç boyunca bu çekingenlikleri de surdü. Biz de onlardan çekindik doğrusu. Daha çok adamla hücuma kalkabilirdik, ama bu kez defanstaki kadernemiz bozulurdu. Şunu da itiraf edelim ki Sovyetler hem çekindikleri, hem de 10'ın ustüne yattıklan için bizim sahamıza fazla atak yapmadılar. Bu da bizim daha rahat oynamarnızı sağladı. Ancak defans adamlanmızın atağa kalktıklarında topu kaptırmalan, gelişigüzel ortalan ve sorumsuzca top sürüşleri ile hem Sovyet kalesinde fazla etkin olamadık, hem de topu kapan rakiplerimizin üç pasla kalemizin önünde bitivermelen ile ecel terleri döktük. Milli takımımız, dünkü futbolu ile kendisinden en az bir gömlek üstün olan Sovyetler'e karşı tek golle kaybetti. Ortaya konulan futbol da iki takımın güçleri arasındaki fark sonuca yansunıştır. Ve bu sonuç bizce olağandır. Çünku takımımız belki üç beş pozisyonda kişisel egoizmin kurbanı olmuştur, ama genelde bir taktiği ve ne yapmak istediği ortaya bir futbol görüntülemiştir. özellikle ilk yanda TanjuRıdvan ikilisinin başanlı ataklarıru, Gökhan'ın yumuşak stili ile koskoca Sovyet ataklarını durduruşunu, Ünal'ın bir buldozer gibi dağıtıcı oyununu, kalede Engin'in korkusuz çıkışlannı sayabiliriz. Sonuç olarak belki düş kırıklığına uğradık, ama dünkü futbolumuzla grubumuzda Sovyetler'den sonra ikinci takım olarak Romaya gitmemizin bize yakışacağıru da hâlâ söyleyebiliriz. Çünku kazanmak için iyi oynamanın, gol atmak için golu düşünmenın gereğine inanıyoruz. Biz dün yine sahada gol arayan, gol duşunen ve oyunu ile seyirciye gurur veren bir milli takırmmızın olduğuna bir kez daha inandık. TANER KUTLAY Evet dün ltalya 1990 yolundaki önemli engellerden birine takıldık. 90 dakikahk taktik savaşından 10 yenik ayrıldık. Suçlu: Sovyetler Birfigi futbo) takınu. Bir gol attılar, bizim atraamıza izin vermediler! Başka hiç suçlu yok. Yeminle.. Oynanan oyunun adı futbol. Biz rezil bir futbol oynamadık. Rakibimiz de ahım sahım oynamadı. Ama bizden daha güçlüydüler. Daha doğrusu bizi durduracak ve kalemize hiç olmazsa bir gol atacak güce sahiptiler. Dun olup biten buydu işte. Bunu peşin peşın sindirelim içimize de, kimselere çamur atmayalım. Olayı böyle koymak, yenilgiyi peşin peşin kabullenmek mi? Hayır! tki takım da yenmek için çıktı sahaya; bu hep böyle olur zaten.. Ama biri galip gelir ancak. Keşke biz olsaydık, ayrı, yenilgiye fatura çıkanp kelle istemek ayrı. Aman ha.. Daha hiçbir şey bitmedı. Kaleyi ıçten yıkmayalım. Avusturya ve tzlanda, hatta Sovyetler Birliği iel oynayacağımız rövanş maçlanna kirgındurgun çıkmayalım. Dünku çabamız, gayretimiz, enerjimiz, hırsımızla tzlanda'yı da yeneriz, Avusturya'yı da. Üzerinden daha bir yü geçmedi. Geçen sene haziran ayında F. Almanya'da Sovyetler'in 4 maçını izlemiştim. Final dahil, ikisi Hoüanda'ya karşı 4 maçta yer alan 8 futbolcu dün tnönu Stadı'nda top koşturuyordu. Hollanda'dan bir maçta gol yemeden, bir tane de atıp maç alan ekıp, final maçında da 35 dakika ceza alanına sokmamıştı portakal rengi formalılan. Hem de Gullit'i, Van Basten'i, Bosmann'ı, Van Schipt'iyle.. Biz dün Sovyet 18'i dışında, sahanın bir çok bölümunde, yer yer zaman zaman, Sovyetler'den daha etkiliydik. Defansta Gökhan, orta alanda Ünal çok iyi top oynadılar. Top kaptık, çalım yaptık, dripling, şut, hepsi vardı. Ama golculerimizi net bir biçimde Dasaev'le karşı karşıya bırakamadık. Boğucu Sovyet presine orta. alanda yakalanmamak için, gerüerden uzun toplar yolladık Tanju'ya, ama Avrupa'nın en ünlu golcülerine kafa topu vermeyen Kunetsov, Tanju'ya torpil geçecek değildi herhalde. O yüzden ilk yanyı korner atmadan tamamladık. 40. dakikada yediğimiz gol, Mikhailichenko'nun kişısel becerisinin eseriydi. Savunmanuz yerleşmeden öyle çabuk verkaç yaptı, öyle " a a " vurdu ki, alın yazısı gibi çektik sineye. tkinri yanda topa daha çok sahip olduk. Ataklarda daha istekli ve çabuktuk, ama yine gol yollanna gönderemedik. Yine Luzny çıktı karşımıza, yine Kuznetsozv, yine Gorlukovich. Bu üçlü öyle iyi anlaşıyor ki tek adamla hucum etseniz bile, ttçıl gelıp başında dikiliveriyor. Tanju garibim havuza düşmüş gibi. Aslında Tınaz hoca bunun böyle olacağını bildiği için Tanju'yu kaleye arkası dönük oynattı. Basketbolda "post" pozisyonuna benzer biçimde, Tanju geriden aldığı toplan Uzerine koşan arkadaşımn önüne yuvarlayıp önünü açrnaya çalıştı uzaktan vu Yadek urmrt • Sovyetler Birliği karşısında elinden gelent yapmak için çalışan mıllilenn arasında oyunda sakarjanan Hasan'ın yerine gıren Feyyaz da gol umutlarından bınydı. Feyyaz, bir ara rakıp cezaalanı ıçınde Kutznetsov'la ıkıh mücadeleye gırdı sırü kaleye dönük olduğu ıçın de rövasatadan başk^seçene(Arkası 17. Sayfada) ğı kalmamıştı. Ancak, Feyyaz'ın cezaalanı ıçıne gönderdığı top sonuç vermedı. (Fotoğraf Necrnı Gülümser) MiLLİ MAÇTAN tZLENİMLER Vautrot: Seyîrciniz harika FrariSlZ hakem, 'BU SeyİrCİ bizde Zor, Mekânik ve SertL ADNAN DtNÇER, Roma yolunda oldukça "hasarlı" bir sonuç aldık. Oyunun genelini katı savunma ama disiplınh ve çabuk atak anlayışım şartlayan "Labonovski" kanımca beklediğinden fazlasım aldı! Rıdvan'm gününde olmasım engelleyen; Tanju'ya gol yakalama şansı tanımayan "Rusya" bizim "ikinci bölgede" rakıbi karşılama ve oyunu "oradan kurma" düşuncemizi savunmada kiütledi. Oyun süresince belki de "Dassaev" böylesine az, tehlikesi olmayan etkisiz toplarla buluşurken "mekânik" futbol anlayışını, fizik kaliteleri ile iyi bütünleştiren takım arkadaşlannın "avantajım" yaşadı. Havadan ve yerden topa ilk müdahalede çok sert görünen Ruslar; bizim Ünal dışında oyunu etkileyecek orta alan yetersizliğimiz sonucu istediklerini aldılar. Oğuz'un yokluğunun yanı sıra M. Yücedağı'n da suratten yoksun "pas oyunu" rakip için etkrsizdı. Aynı biçimde kendisine dripling alanı bulamayan ve kazandığı toplan da atakta çoğalma yetersizliğinden kaybeden Rıdvan ve gol pozisyonu arayacağı "uçüncü bölgede" sıkışınca orta alana gelip topla buluşma "deparlan" atmak zorunda kalan Tanju "golcülüğünü" konuşturamadı. Uğur'un gereksiz dripling yorgunluğu aradığı etkisiz 45 dakikası sonucu çıkması; oyuna iyi ısınmadığı için kasığından sakatlanarak avantajımızı ortadan kaldıran Hasan'ın sonucta paylan vardı diyebiliriz. Belki oyuna girecek Erdal daha etkili olabilırdi desek yanhş olmazdı. Ancak asıl olan ne yapmak istediğini katı bir takım oyunu ile daha iyi uygulayan rakibimizi; kişısel becerı ve psikolojik motivasyonla alt etmede "fızik gücumuzün" yetersız kalışıydı. Türkiye yülarca sonra Dttnya Kupası'na giden yolda gruptaki en zor oyununu oynadı. Ulusça maddimanevi tarihinin en büyuk desteğini gören futbolculanmız ve teknik heyet bu yolda şansırnızı kaybetmediğimizi unutmadan düşünce değişikliğine uğratılmamalıdırlar. Herkes elinden geleni yapu. Belki "ne olursa olsun bu maçı kazanmahyız" gibi bir duşünce rakibin savunmasına; yani üçüncu bölgeye yapılacak iki üç "periyotlu baskı" bizi gol pozisyonuna sokabilirdı. Şimdi önumuzdeki Avusturya ve tzlanda karşılaşmalannda almamız gereken puanları düşünerek "ya Roma'ya ya da hiç" stratejisi ile yolumuza devam etmemiz en doğrusudur... olsa Fransa yenilgi yüzü görmez. Ama ne zaman bağıracaklarını tam olarak bilmiyorlar' dedi. SERDAR K1ZIK Korkunun ecele yararı yok, rakip ne denli güçlü olursa olsun korkmadan, üst düzeyde motivasyonu sağlayarak maça hazırlanacaksın. Ama bunu sağlamak için rakıbin gücünü, özeUiklerini gözardı edersen haksız bir yenilgi aldığım sananlar, lnönü Stadı'nı terk eden futbolculann başına bozuk para yagdınr. Mustafa Yücedağ ve Recep, Za şa ayru yöntemle maçın sonunda cevap veriT ve de Gözlemci Karoly Palotai, raporuna, Recep'in maç sonunda rakibini tartakladığını vazar. Oysa Roma yolu zorlu bir maraton değil mi, daha Roma kapısı kapanmadı ki... Evet, dün înönü Sıadı'ını büyük bir coşkuyla tıklım tıklım dolduran ve son yıllann en görülmedik şovunu, kenetlenmiş yüreİderde yaşatan futbolseverlerin büyük bolumü, ha>"al kırıklığı >aşıyordu. Devre arasında "Sovyetler Biriigi karşısında puan alırsak Roma yolu buyük olçüde açüacagından sizleri saat 19.00'da Gülhane'deki şen(Arkası 17. Sayfada) varov'un maçın içinde yaptığı uygunsuz davranı Maç sonrası Tirpan: Şansmuz sürüyor Spor Servisi Milli Takırnlar Teknik Direktörü Tmaz Tirpan, futbolculannın, S.Birliği karşısında bircok gol pozisyonu yakalamalarına karşın, katı savunmayı aşamadıklarım belirterek, "Her şeye ragmen, Roma şansınuz devam ediyor" dedi. Tirpan, soyunma odasında yaptığı açıklamada, Sovyet futbolculann, oyunun temposunu düşürmek için ellerinden geleni yaptıklarına dikkat çekerek, şunları söyledı: "Roma'ya gilmek acısından bu maç bizim için önemliydi. tlerki raaclarda rahat etmek (Arkası 17. Sayfada) NOTLAR PUAN DURUMU Takımlar SSCB Türkiye Avusturya D.Almanya Izlanda O G BM A Y P 3 1 2 1 2 1 1 1 3 3 2 1 Ozal, maça Naim ile birlikte geldi TURGUT DARUGA Stadı ıki saat öncesinden dolduran 35 bine yakın seyirci gol ve puan bekliyordu. Coşku ile desteklediği rnilli takımımız karşılaşmadan yenilgi ile ayrılınca futbolseverler tribunleri suskunluk içinde terk etti. • SSCB'li ve Avrupalı gazeteciler yakıcı güneş karşısında sere serpe yerlere uzanmışlardı. Türk meslektaşlan ile şakalaşırken maçın hakemi Vautrot ve yardımcıları sahaya gelerek inceleme yaptılar. Daha sonra Vautrot foto muhabirlerini yaruna çağırarak çizgi kurallarını hatırlattı. Sempatik hareketleri ile dikkati çeken Fransız hakem bir ara cebinden pratik fotoğraf makinasıru çıkardı ve foto muhabirlerine uzatarak kendi resminin çekilmesini istedi. • Tribunlerdeki destekleyici pankartların çoğunluğu üniversite öğrencilerine aitti. Bu arada deniz tarafındaki açık tribüne yangın merdiveru ile çıkmaya mecbur edilen Sovyet Ümit Millı takım oyunculan ve sevircüerine vapılan davraruş tepkilere neden oldu. Yüze yakın Sovyet seyırcisi zaman zaman orak çekiçli bayrakları ile ulusal takımlanna destek oldu. • Stad'da reklam panoları içinde ılk kez SSCB'ye ait olanlar göze çarptı. Türkıye'de temsücilığı olan bu kuruluşlann ilanları dışa açılan ekonomüerinden Uginç bir görilnumdü. • tnönu Stadı çimleri ile tribunleri ile Avrupa stadlannın pek çoğundan iyi görunumdeydi. Tribunde milli maçı izlemek ısteyen tzlanda Milli Takım Teknik Direktörü kendine yer bulamayınca Beden Terbiyesi tstanbul tl Mudurü Sabri Sadıklar*ın çabası ile şeref tribününe yerleştirüdi. • Milli maçı izleyenler arasında miUetvekillerinden Sudi Türel, Kâzım Oksay, yanı sıra Galatasaray Kulübu Başkanı Ali Tannyar, Fenerbahçe Kulubü Başkanı Tahsin Kaya, Beden Terbiyesi Genel Mudurü Kemal Kâmiloğlu, Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik ve Spor Bakanı Ismet Ozaslan da bulunuyordu. Basbakan Turgut Özal ise yanında Milli Halterci Naim Süleymanoğlu ile birlikte maçın ikinci devresinde stada geldi. Bu arada ilk devreyi protokolün ön sırasında izleyen tstanbul Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Basbakan Özalın gelmesiyle ikinci yanya ikinci sırada oturarak başladı. Ön sırada Özal'ın yanında Vah' Cahh Bayar, Bakan tsmet Özarslan ve Ah' Tanrıyar'ı gören yetkililer daha sonra aksaklığı farkederek ön sıraya bir koltuk daha getirdiler ve Sözen'i de buraya aldılar. • Türk Milli Takımı sahaya 35, Tanju etkrslzdi • Bir yanda geçen yılın Avrupa gol kralı Tanju, diğer yanda dünya futbolunun en iyi kalecilerinden SSCB ise 25 dakika önce çıkıp bınsı Dassaev Gerçi maçın büyük bölumünde bu ıkı oyuncu sık sık karşı karşıya gelemediler, ancak bu pozısyonda Tanju'nun sıçrayısı topa dokunmaya yetmedi Ancak bir ara Kral Tanıu, Dassaev'i karşısına aldı, ama vuruşu(Arkası 17. Sayfada) nu ünlü kaleci çeldi (Fotoğraf: Necmı Gülümser) Kalan maçlar 17.5.89: D. Almanya Avusturya, 31.5.89: SSCB îzlanda, 14.6.89: tzlanda Avusturya, 23.8.89: Avusturya tzlanda, 6.9.89: Avusturya SSCB, 6.9.89: Izlanda D. Almanya, 20.9.89: tzlanda Tfirkiye, 8.10.89: D.Almanya SSCB, 25.10.89: Türkiye Avusturya, 8.11.89: SSCB Tfirkiye, 15.11.89: Avusturya D. Almanya Sovyetlerin Beklentisi METİN TÜKENMEZ Son maçlardaki başanlı futbolumuz ve Demokratik Almanya karşısında alman deplasman yengisi. Sovyetlerin bize daha dikkatli gözlerle bakmasına neden oldu. Nitekim Sovyet Teknik Direktörü Lobanovskı Ulusal Takımımızdan çekindiğini, ülkemize geldiği gunden itibaren birçok kez yineliyerek, kendi takımının maça ilişkin motivasyonunu güçlendirmeye çalıştı. Gerçekten de Sovyetler daha oyunun başında bizden çekindiğini pasif futbolları ile belgelediler. Onlann beklentisi "tstanbul cehenneminden" yara almadan sıynlmaktı. Oyun planlarıru kendilerini riske etmeden beraberlik uzerine kurmuşlardı. Savunmalannın disiplini ve en büyük silahlan olan, pres yapma yeteneklerinin onlara bir beraberlik getireceğine de butun takım inanmıştı. Sovyetlerin en büyük silahlarının pres yapmak olduğunu herkes biliyordu. öyleki Sovyetler sahaya ısınmak için çıktılar ve 1520 dakika pres çalışması yaptılar. Bizim ise bu presin karşısında, çok hareketh olarak çabuk top oynamamız gerekiyordu. Ama biz bunu yapamadık. Orta alanda Mustafa ve Yusuf ile uzun driplingler yaparak oyuna çıkmayı denedik. Bu düşüncede Sovyet futbolculannın top kapmasım kolaylaştırdı. Tanju ve Rıdvan rakiplerinin presinden kurtulmak için daha çok orta alana gelmek zorunda kalınca, karşıt cezaalanı çevresinde etkili olamadık. Hatta oyun boyunca net bir gol pozisyonu bile yakalayamadık. Forvetteki futbolculanmız markajdan kurtulamayınca gereksiz yüksek top girişimleriru denedik. Bu da uzun boylu (Arkası 17. Sayfada) Ozal: 2. yanda iyioynadık Spor Servisi Sovyetler Birliği ile yaptığımız maçı izleyenler arasında Başbakan Turgut Özal da vardı. Maçın ikinci yarısında tnönu Stadı'na gelen Turgut özal görüşleriru şöyle açıkladr. "Ben fotboldan çok anlamam ama ikinci devre bizimkiler daha iyiydi. Ruslar 10'lık skonın ustüne yaltı. Uzun adamlan vardı. Yerden oynasak daha i>i oJurdu. Rıdvan'la Tanju bir arava pek gelemediler. Roma için umitliyiz." YABANCI GÖZÜYLE Beraberlik hakkınızdı GORDON MILNE (Beşıktaş Teknik Dırektörü) Maç öncesi bu karşılaşmanın oldukça zor geçeceği belliydi. tki tarafın da gruptaki iddiası bu mücadelenin tansiyonunu arttınyordu. Karşüaşma süresince iki takım birbirlerinden farklı görünmediler. Yalnızca aralarında tek ayrılık Sovyetlerin bir kontratakla gole kavuşmasıydı. Eğer golü Türkiye atmış olsaydı bu maçı kazanan taraf da olabilırdi. Ancak bu gol bir türlü gelmedi. Böylesine zorlu karşılaşmayı özetlemek gerekirse beraberlik Türkiye'nin hakkıydı. Çünkü takım kötu bir futbol sergilemedi. Ancak yukarda da değindiğim gibi Türkiye gole kavuşamadı ve şol gelmeyince de yenilgiden bir turlü kurtulamadılar. Sovyetler üstündü JOSEF HICKERSBERGER (Avusturya Teknik Dınktöru) Bu sonuç, Avusturya için iyi oldu. Çunku Türkiye kendi evinde uçüncu puanını da kaybetti. Bu durumda bizimle beraber Izlanda'nın da grup ikinciliği şansı artmış oldu. Ancak kendi evinde kaybetmesıne rağmen Türkiye'nin halen grup ikinciliği şansı süruyor. Şimdiye kadar 5 puan toplayan Türkiye kalan üç maçında uç puan elde ettiği takdirde kanımca Roma'ya gitme şansını yakalayabilir. Maça gelince Türkiye oyunun genelinde üstun görünmesine rağmen Sovyetleri baskı altında tutamadı ve tek bir gol şansı bile elde edemedi. Defansif göruntülerine rağmen Sov(Arkası 17. Sayfada) Türkler etkisizdi J U L l M. SEGENEVÎTCH Smıetskı Sporı Gazelest Futbol Bölümu sorumlusu Held: Souyeuer iyioynadı Spor Servisi Karşılaşmayı izleyenler arasında tzlanda Teknik Direktörü Sifrıed Held de vardı Held, maç sonrası yaptığı yorum da Sovyetler'in çok iyi bir futbol sergilediğini belirtti ve şöyle konuştu: "Türkiye elinden geleni yaptı. Ancak Sovyetler Birliği çok çok iyi bir oyun çıkardı. Bu yenilgiye karşın Türkiye'nin grup ikinciliği şansı varT Sovyetler Birliği, Türkiye'den amacına ulaşmış olarak dönuyor. Maçın ilk yarısında Turk takımını, Sovyetler Birliği'nın gucunden fazlaca etkilenmış, çekingen bir ekıp olarak gordurn. Ashnda her iki takım da temkinli oynadüar. Sovyetler'in attığı gol, Türkiye'nin daha çalışkan, daha canlı olmasına yol açtı. Dassaev'e neredeyse hiç ış düşmedi. Türkiye Milli Takımırun gol için özellikle son hareketleri yapmadığım gözledim. Cezaalanı önüne kadar geliyorlar, ama son hareketler belirsız. Aslında teknik düzeyinin daha yüksek olduğunu umuyor(Arkası 17. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle