15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MART 1989 DIŞ HABERLER CUMHUR/Y Sovyet diplomat ABD'den sımrdışı fVASHINGTON (AA) ABD, Washington'daki Sovyet Büyükelçiliği'nde görevli bir diplomatın sınır dışı edilmesini kararlaştırdı. ABD Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından öğrenildiğine göre, karar, SSCB'nin geçen gunlerde Moskova'dan bir Amerikan askeri ataşesini sınır dışı etmesine misilleme amacıyla alındı. Amerikan kaynaklanna göre, 1986'dan beri Washington 'da Sovyet Tkaret Ataşeliği'nde çahşan Sergei Malinine'ye ay sonuna dek ailesiyle birlikte ABD'den aynlması gerektiği bildirildi. Kosova'nın özerkliğinin kısıtlanması Arnavutların sert tepkisineyol açtı Sırplarm istediği olchı ROMANVA DUN^ADA BUGL 26 Mart Seçiminin Anlamı AIİSİBMEN Geçen gün dostlarla konuşurken ilginç bir soruyla karşılaştım: Sen gazetecisin daha iyt bilirsin, geçen yıl neyin oylaması yapılmıştı? Sonra da ekledi dostum: Hangisinde bizler "evet" demiştik, hangisinde "hayır"? Soruyu soran haklıydı. Son yıllarda sürekli olarak sandık başına gide gele oy mekiğine dönmüştük. Geriye dönüp baktığında çoğu kişi, rteye neden oy verdiğini ve tüm bu oylamaların neye yaradığını dahi anımsamaz olmuştu. Özal döneminin ilginç kafa karıştirma yöntemlerinden biri de buydu. Vte bütün bunları yapan başbakan, başı sıkışınca da ekonomik bunalımının özrünü seçimlerin çokluğuna yükleyiveriyordu. Sanki erken seçimi zorlayan iki de gereksiz referandum çıkaran kendisınden başkasıymış gibi. uzal'ın bir takiiği de sorulardan başlayarak evet ve hayır oylannın rengine kadar her konuda saydamlıktan uzaklaşarak kavram kargaşası yaratmak. Yann Türkiye bir seçime daha giriyor. Bu görünüşte basit bir yerel seçimdir. Ama olayı, 1980'den bugüne Türkiye'nin genel gelişmesi ve içinde bulunduğumuz dönemin özelliklerı çerçevesinde ele alıp, 26 mart seçimlerinin anlamını doğru saptamak zorundayız. 12 Eylul 1980 ile yarım yamalak demokrasimize ve kör topal sanayileşmemize veda etmek zorunda bırakıldık. önce 12 Eylül'ün önderi Kenan Evren'in güdümünde, yukarıdan ve dışarıdan sunulan bir program yürütüldü 'ulusal benliğimiz, kişiliğimiz, laik yapımız da aralarında olmak üzere, Cumhuriyet Devıimi'nin tüm kazanımlarının yok edilme süreci başladı. Kasım 1983 seçimleriyle, 12 Eytül'ün etonomiden sorumlu devlet bakanı da aralarında olmak üzere, beş orgeneralden ve de onlara master planı uygulatan dış çevrelerden icazetli "nev zuhur" (yeni ortaya çıkmış) politikacılar arasında bir "dostlar alışverişte görsün" seçimi yapıldı ve Türkiye 12 Eylül rejiminden, 125 eylül rejimine geçti. İki dönem arasmdaki küçuk farkın, günlük yasamdaki büyük farklılığını gözardı etmeden söyleyebilırız ki, 125 eylül yönetimi, 12 Eylül yönetiminın uygulamaya soktuğu büyük planı daha sivil görünüşlü kadrolarla yürütme yöntemini benimsedi. Demokrasimiz yine, 12 Eylül öncesi yarım yamalak rejimimizın gerisinde, sanayileşmemiz yine, 12 Eylül öncesinin kör topal sanayileşme çabasının çok uzağındaydı. Bu donemde, Türkiye'nin bütün yapısı yerle bir ediliyor, ülkenin tüm kurumlan, dısa açılma bahanesiyle, yabancılara peşkeş çekil'ryor, laiklik tıpkı 12 Eylülde olduğu gibi sürekli darbelerle yok edilmeye çalışılıyor, yeni bir ülke ve insan kavramı geliştiriliyordu. 125 eylül rejiminde, 12 Eylül'ün önderi Çankaya'da, 12 Eylül1 ün başbakan yardımcısı ise başbakanlık konutunda oturuyordu. 12 ve ardından gelen 125 eylül rejimlerinin ülkemiz insanına ne getirdiği ve Türkiye'yi nereden alıp nerelere götürdüğü hep yazılan çizilen bilinen bir gerçek. 12 Eylül anayasasının getirdiği çarpıklığa 125 eylul rejimi, yeni bir seçim yasasıyla ek çarpıklıklar kattı. Ve sonuçta 1985 seçimlerinde Türkiye'de oylann 1/3'üne sahip olan ANAP ve onun pek isbitirici önderi parlamentoda 2/3'e yakın bir çoğunluk elde ettiler. Özal döneminde, Türkiye'nin nasıl bir yabancılaşma içine girdiğini, bütün değer yargılarının nasıl allak bullak olduğunu, tüm kurumların nasıl işlemez hale geldiğini ve ülkemiz insanına, ekonomik, sosyal, politik ve uluslararası işbölümü açılarından biçilen giysinin nasıl toplumsal yapıya dar geldiğini bir kez daha anımsatmaya bilmem ki gerek var mı? Ekonomide, sosyal politikada, uluslararası alanda, dış politikada, yasamada, yürütmede, yargıda her şeyiyle iflasın eşiğine gelmiş, doğru dürüst yasa bile çıkaramayan bir iktadarın başı, işte tam böyle bir ortarjda, 12 Eylül'ün önderinin süresinin dolması üzerine, 1/3 oyuyla parlamentoda edindiğı haksız çoğunluğa dayanarak (ki bugün onu bile elde etmesi olanaksızdır) Çankaya'da boşalan koltuğa tırmanmak ve Türkiye'nin ilk Nakşibendi cumhurbaşkanı olmak için adaylığını koydu. İşte 26 mart yerel seçimleri tam bu doneme rastgeldi, ,. , y 26 mart seçimleri, Türkiye'de bu gidişe "dur" demenin aran fırsatı olarak karşımızda duruyor. . N,^ Bakmayın siz Sayın uzal'ın bu oylamanın basit bir yerel seçim olduğunu ileri sürmesine, gerçek hiç de öyle değildir. Nitekim Sayın özal'ın ta kendisi, ilk televizyon konuşmasında halkı kendi partisinin adaylarına oy vermezse hizmetten yoksun kalmakla tehdit etmiştir. Bu tehdidin anlamı şudur: Eğer bu düzeni yıkmazsanız ve Özal düzeninin oylarınız üzerindeki ipoteğini kaldırmazsanız sizin yerel seçimde vereceğiniz oyun da bir değen yoktur. Çünkü Sayın Özal beğenmediğı oyları cezalandıracak, başka bir deyişle sizin yerel yönetime ıstediğiniz kişiyi seçmenizi engelleyecektir. Kısacası yerel yönetimler açısından bakıldığında 26 mart seçimleri ancak, yerel yönetimleri seçebılmeniz için bir önkoşuldur. Yani eğer oyunuza ve kararınıza saygı göstermeyen bir iktidarı devirip, yerine göstereninı getirene kadar sizlerin yerel yönetimlerde fazla seçim hakkınız da yoktur. Bu yerel yönetim seçiminde ustaca şikeler de yapılmaktadır. İstanbul'da görüntüsü başarılı gibi yansıyan bir ANAP adayı, asıl hedefi saptırmak ve "ANAP'tan kurtulmanın tek yolu olan bu oylamanın gerçek anlamını gizlemek için, şimdi partisinden uzak bir görünüm yaratmaya çalışmaktadır. Sayın Dalan ister içtenlikle Özal'a uzak olsun, ister bir seçim taktiği uygulasın sonuç değişmiyor. Dalan'a vehlecek her oy gerçekte Özal'a gidiyor. Ve eğer Dalan seçim sonunda Özal'a biat etmez, ANAP'ın genel gidişiyle uziaşmaz ise ne olacağını özal kendisi açıkladı: Uyum içinde olmayan yerel yonetimlerin hizmetleri aksayacak. Evet Dalan'ın öz amacı ne olursa olsun sonuç değişmiyor, Dalan'a verilen oylar Özal'a gidiyor ve onun Türkiye ortalamasını yükseltmeye yarıyor. Ve bu oylann sahibi eğer boyun eğmez ise özal'a o İstanbul halkının beğendiği söylenen hizmetler de aksayacak. Gerçekte 26 mart seçimleri, Özal'dan da 12 Eylül'den de 125 eylülden de geriye dönerek değil. daha ileriye giderek kurtulmanın altın fırsatıdır. 27 mart sabahı oyiarının büyük ölçüde düştüğünü gören özal, amacı ne olursa olsun, hangi taktiği uygulamak ısterse istesin ne Çankaya'ya t<rmanan ilk Nakşibendi cumhurbaşkanı olacak ne de artık ayakta duramayan ANAP iktidarını 1992ye kadar sürdürebilecektir. 26 mart seçimleri Türkiye'nin kendisini cendereye sokan giysiden kurtulmasının ve kendi yapısına uygun yeni bir giysiyi biçmesinin ilk adımı olabilir. Eğer seçmen bu fırsatı iyi değerlendirebilirse... Dış Haberier Servisi Yugoslavya'nın Kosova bölgesinin özerküğini kısıtlayan ve bölgeyi Sırbistan'ın daha fazla deneümi altına alan bir yasanın Kosova Parlamento'sunda kabulü üzerine çoğunluğu Arnavut asıllı bölge halkı protesto gösterileri yaptı. Polisin şiddetle bastırdığı gösterilere katılanlardan 100 kadar kişi tutuklandı. Bölgede gerginliğin sürdüğü büdiriliyor. önceki akşam Kosova Parlamentosu'nun 2 çekimser ve 10 ret oyuna karşı 168 oyla benimsediği anayasa değişikliği, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti için bir "çıbanbaşı" niteliğindeki Kosova özerk bölgesinin siyasal ve hukuksal yapısını önemli derecede etkiliyor. Sırbistan Cumhuriyeti ile yine Sırbistan'a bağlı bir başka özerk bölge olan Voyvodina parlamentolan, anayasa değişikliğini öngören yasa tasansını daha önce kabul etmişlerdi. Kosova Merkeziyetçi yapı güçlendi ABD KongresVnde Contra yardunı WASHINGTON (AA) ABD'de yönetimle Kongre arasında, Nikaragua'daki Contra geriüalanna yapılan yardımm gelecek şubat ayının sonuna kadar aynı oranda devam etmesini sağlayacak bir formül üzerinde anlaşmaya vanldığı bildirildi Temsilciler Meclisi'ne yakın bir kaynaktan alınan habere göre, üzerinde anlaşmaya varılan formül, ABD'nin Orta Amerika konusunda bundan sonra izleyeceği politikanın da ilkelerini belirliyor. Altı federe cumhuriyet ve iki özerk bölgeden oluşan Yugoslavya Federasyonu'nda 1970'lerden beri kanayan bir yara halindeki Kosova özerk bölgesinin Sırbistan'a daha sıkı bir şekilde bağlanması, ülkedeki Sırp çoğunluğun isteğine uygun bir gelişme oldu. Arnavutlann bölgede "Sırp tTN.YA tahakkümü"ne karşı son yülarda tırmanma gösteren direniş eylemleri, bölgedeki Sırp ve Makedon azınlığın tepkisine yol açıyordu. özellikle Sırbistan lideri Slobodan Miloseviç ülkenin bütüniüğünün tehlikeye düştüğünü ileri sürerek merkezi yönetimin güçlendirilmesini ve Kosova'nın özerkliğinin kısıüanmasını savunuyordu. Belgrad'daki yetkililer Arnavutların protesto eylemlerinin gerisinde Arnavutluk'un kışkırtmalarının varkğını iddia ederlerken, Hırvatistan ve Slovenya gibi zengin ve Batıya açık federe cumhuriyetler Miloseviç'e karşı çıkıyorlar. BosnaHersek, Makedonya ve Karadag ise Sırbistan'ın yanında yer aJıyorlar. Parlamentosu'nun da kabul etmesi üzerine 28 martta yürürlüğe girecek olan anayasa değişikliği özerk bölgelerle Sırbistan Federe Cumhuriyeti arasındaki ilişkileri yeniden düzenliyor. Buna göre Kosova güvenlik kuvvetleri, mahkemeleri ve sivil savunma örgütii bundan böyle Sırbistan'ın denetiminde olacak. Sırbistan, Kosova'nın statüsünü de gerekirse istediği yönde değiştirebilecek. AP'nin haberine göre parlamentonun bu kararı Kosova'daki Arnavut çoğunluk arasında tepkiyle karşılandı. Görgü tanıklarına göre, protesto gösterileri düzenleyen Arnavutlar, 1974 yı bölgesinin başkenti Priştina'da da protesto gösterisi yapan Arnavut öğrencileri polis dağıttı. 3 bin öğrenci ile polis arcsında çıkan çatışmada polisin cop kullandığı ve çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldığı bildirildi. Üniversite karnpüsünun çevresi tamamen polis kuşatması altında. Ancak Arnavutlarla güvenlik kuvvetleri arasında asıl çatışma Priştina'nın guneyindeki Urosevac'da çıktı. 5 bin kadar Arnavutun protesto yürüyüşünü engellemek üzere göz yaşanıcı bomba kullanan polisin çok sayıda kişiyi de yargı önune yolladığı ve lında Kosova'ya geniş özerklik ve bunların, ilk soruşturmanın arren Josip Broz Tito'yu öven slo dından tutuklandıkları bildirildi. ganlar attı. Polisle göstericiler arasında yer yer çatışma çıkü. Ça Bu çatışmaya ait haberier Hırvatışmalann yoğun olduğu Urose tistan Federe Cumhuriyeti'nin tevac'a gazetecilerin girmesi yasak levizyonundan görüntülü olarak landı. Polis, Arnavut kadınların duyuruldu. Aynı görüntüler daha Urosevac'tan Priştina'ya yürüme sonra Belgrad televizyonunca da sini de engelledi. Kosova özerk yayımlandı. ISRAİL KAHtRE (AA) tsrail Bilim ve Kalkınma Bakanı Ezer Weiıman, FKÖ lideri Yaser Arafatia görüşmeye hazır olduğunu söyledi. Çarşamba günü Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le görüştükten sonra ülkesine dönen IsraUli bakan, Mısır'ın yan resmi nitelikteki El Ahrarn Gazetesi'ne verdiği demeçte, FKÖ ve Arafat'ın "sonınun, çözümii dışında bırakılmalan mümkiin olmayan unsurlan" olduklarım hatırlatarak şimdi tüm sonınun, tsrail Başbakanı tzak Şamir"i, bu unsurların da dahil olacağı barışçı ve siyasi bir çözuıne ikna etmek olduğunu belirtti. Israil'in banşın sağlanrnası konusunda ikiye bölünmüş olduğunu söyleyen Weizman, Filistin ayaklanmasımn, Israil'in işgali devam ettiği surece sona ermeyeceğine inandığım, bu yüzden işgalin kalıcı bir çözüm çerçevesinde sona ermesinin zorunlu olduğunu belirtti. Mısır ile Israil arasında imzalanmış bulunan ve pazar günü 10. yıiını dolduracak Camp David Anlaşması'nın mimarlanndan bin olarak kabul edilen Ezer Weizman, Mısır ile ülkesi arasındaki banşın mümkün olamayacağını söyleyenlerin yanıldığını hatırlatarak, "şindi Arafatla banş yapmanın en azından mümkün olup olmayacagını beliriemek için FKÖ lideriyle görüşmenin zorunlu olduğunu" söyledi. tsrail Başbakanı tzak Şamir, geçen yılın sonlannda yeni hükümetini kurduktan sonra yaptığı açıklamada, kabinesinde FKÖ ile görüşecek kişilere yer olmadığını söylemisti. Bu arada El Ahram Gazetesi, Mübarek'in bir mesajının Weizman tarafından tsrail Başbakanı tzak Şamir'e iletileceğini duyurdu, ancak mesajın içeriğine ilişkin bil LüBNAN Hükümette ıbııılı ses Benazir Butto'dan orduya jest tSLAMABAD (AA) Pukistan Başbakanı Benazir Butto, ülkenin 11 yıllık askeri rejimden demokrasiye dönüşünü desteklemesi nedeniyle, Pakistan ordusuna demokrasi madalyası verdi. Butto, Pakistan'ın kuruluş yıldönümü dolayısıyla önceki gün televizyonda yaptığı konuşmada, "Pakistan Silahlı Kuvvetleri, demokratik sureci tamamıyla destekleme doğrultusunda onurlu bir karar vermiştir. Bu karar nedeniyle, bugün Pakistan Silahlı Kuvvetleri'ne demokrasi madalyası verildiğini açıkhyorum" dedi. Beyrutfta sitahlar susmuyor Amerikan CNN televizyonuna bir demeç veren Aoun, Lübnan üzerindeki kontrolünü genişletmek istediğini bildirdi. Michel Aoun, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a gönderdiği mesajında, Lübnan'daki Suriye askerlerinin çekilmesini istedi. Aoun, gönderdiği mek/upta, ABD Başkanı George Bush'a, Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a gönderdiği mesajın içeriği hakkında bilgi verdiğini kaydetti. Aoun, Bush'a gönderdiği mesajında, Güney Lübnan'dan askerlerini çekmesi için lsrail'e baskı yapmasuu da istedi ve çatışmalara ancak Suriye'nin Lübnan'dan 25.000 askerini çekmesiyle son verilebileceğini söyledi. Aoun, Suriye'nin, iç çatışmalara son verilmesinin yolu olarak istifa etmesi çağnsı hakkındaki bir soru üzerine, "Snriye, Striye işgalinden kurtulmak ve bagımsızlığını kazanmak için mücadele eden Lübnan'da asker bulundurmak istemez" dedi. TıbeVte 18 ayda 600 ötü " PEKİN (AA) Tibet'teki Çin garnizonu politik komiseri Tuğgeneral Zang Shaosong, geçen 18 ayda Tibet'te meydana gelen 21 ayaklanmada 600'den fazla kişinin öldüğünü ya da yaralandığını söyledi. Aynı zamanda Çin Halk Kongresi üyesi olan ve kongre toplantıları için Pekin'de bulunan Zang, bugün Çin resmi haber ajansı Şinhua'ya verdiği demeçte, "Giderek büyüyen bu örgütlü ayaklanmaların can ve mal kaybını arttırdığını" bildirdi. RmaUah'da çatşma Israil işgali altındaki topraklarda Rlistinlilerle güvenlik kuvvetteri arasmdaki çatışrrâlar dun de surdu. Batı Seria'mn Ramallah kentınde yakınlannın gözaltına ahnarak dövülmelerine tepki gösteren Fılistnlı kadınlar da Israil askerterine taş atarak karşılık verdiler. gi vermedi. lerde, Mübarek'in Washington'a hareketinden önce Mısır'ı ziyaret edeceğine kesin gözüyle bakılan FKÖ lideri Yaser Arafat'ın da yann Kahire'ye gelerek Ürdün ve Mısır liderlerinin görüşmelerine katılacağı öne sürülüyor. Siyasi gözlemciler, Mısır lideri Hüsnü Mübarek'in, VVashington'a hareketinden önce Hüseyin, Arafat ve Fahd'la yapacağı gönişmeÜrdun Kralı Hüseyin, bu çerçe lerde, Filistin sorununun çözümü vede bugün Kahire'ye gelerek Hüs için ortak bir Arap tutumunun benü Mübarek'le görüşecek. lirlenmesinin gündemin birinci Mısır basırunda yer alan haber maddesi olacağıru kaydediyorlar. öte yandan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in nisan ayının ilk haftası içinde Washington'a yapacağı ziyaret öncesinde, Mısır'ın başkenti Kahire'nin, Ortadoğu sorununun çözümüne yönelik çabaların koordinasyonu için yoğun bir diplomarik hareketliliğe sahne olacağı büdiriliyor. BEYRUT (AA) Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta sivillerin mahzenlere ve sığınaklara girmesine yol açan çatışmalar sürüyor. Polis yetkilileri, önceki gün meydana gelen çatışmalarda toplam 8 kişinin öldüğünü, 27 kişinin de yaralandığını açıkladılar. Yetkililer, böylece iki haftadır devam eden çatışmalarda ölenlerin sayısının 83'e, yaralıların sayısının da 253'e yükseldiğini kaydettiler. Polis, son ölüm olaylannın Beyrut'un Hırıstiyan kesiminde olduğunu bildirdi. Dünkü çatışmalara Suriye'nin de katıldığı, ilk kez bagımsız kaynaklarca doğrulandı. Beyrut'un 11 km. guneyindeki Aramun kasabası sakinleri, kasabanın bulunduğu tepede mevzilenmiş Suriye askerlerinin perşembe gecesi boyunca Hıristiyan mevzilerini roketatar ateşine tuttuklarını belirttiler. Hıristiyan yönetimin başkanı General Michd Aoun, Suriye askerlerinin de çatışmalarda yer alması üzerine, Suriye askerlerine karşı "bağımsulık savaşı" ilan etmişti.ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Charles Redman, Lübnan'daki BM banş gucü dışmdaki bütün yabancı askerlerin Ulkeden aynlması gerektiğini söyledi. öte yandan, Hıristiyan lider Michel Aoun, Şam ve Washington'a, Suriye askerlerinin Lübnan'dan çekilmesini sağlamak amacıyla birer mesaj gönderdi. Cuellar endişeli BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar da Lübnan'daki durumdan büyük endişe duyduğunu bildirdi. Cuellar, Washington'da ABD Dışişleri Bakanı James Baker ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, "Lübnan, benim için Amerikan yönetimi için ve dünyadaki başka birçok ülke için derin bir endişe kaynagıdır. Hepimiz, bu ülkenin sorunlanna adil bir çözüm bulunmasına nasd yardımcı olabilecegimizi araşbnyoruz" dedi. Cuellar, Lübnan'ın halen içinde bulunduğu sonınun Ortadoğu'daki genel durumdan ayrı olarak ortaya çıktığım belirtti. Baker ile Ortadoğu sorununun dışında Afganistan ve Orta Amerika konusuna da değindiklerini kaydeden Cuellar, "5 Orta Amerika ülkesine, sorunlanna çözüm bulma cabalannda yardımcı olmanın yollannı anyoruz" şeklinde konuştu. Cuellar, 14 şubatta kabul edilen son banş planına taraflann uymasını sağlamak amacıyla bölgeye BM gözlemcileri gönderilraesi için Nikaragua, Honduras, El Salvador, Guatemala ve Kosta Rika'nın dile getirdiği isteği James Baker'm nasıl karşüadığını belirtmedi. Cuellar aynca, 4 yıl önce Beyrut'ta kaçınlan tngiliz gazeteci Alec Collett'in serbest bırakılması çağnsında bulundu. SSCB Dışişleri Bakanı, Afgan mücahitleri ve Pakistan'ı uyardı dan desteklenen mucahitlerin hızlı bir zafer Celalabad ve çevresindeki kazanmak amacıyla barbarca eylemlere çarpışmalar surerken, Kabil'deki Ueri sürerek, "KabU'de birçok büyukelçiliklerinin tehlikeye düşmesi giriştiklerini" bulunduğu büyıik bir buyukelsivil uzmanın durumunda 'sert önlemler' almaktan çiliğimiz var. Oolann güvenliklerini bozacak söz eden Eduard Şevardnadze, bir girişim. çok sert karşılık görecekür" dedi. Pakistan'ı da Cenevre Anlaşması'nı Şevardnadze, büyükelçiliğin tehlikede hisihlal etmekle suçladı. sedilmesi halinde hangi "sert önlemlerin" alı Şevardnadze'den 'sertlik' tehdidi nacağım açıklamadı. SSCB Dışişleri Bakanı aynca, Pakistan'ın da Cenevre Anlaşması'nın Afganistan'a dışarıdan müdahaleye son verilmesi yolundaki son maddesini ihlal ettiğini savundu. öte yandan Afganistan'da mucahitlerin, Celalabad kentini kontrol altına almak için strateji değiştirdikleri ve ele geçirdikleri karargâhları tahrip edip bırakmak yerine burayı denetim altında tutmaya başladıkları bildirildi. Celalabad saldınlannı yöneten Yüzbaşı Haa Deen Muhammed, Fransız Haber Ajansı AFP'ye yapüğı açıklamada, mucahitlerin tam bir koordinasyon içinde olduklanru belirtti ve "Saldınlanmız süniyor ve düşman direniyor. Ancak hüküraet güçleri zayıflamış dunımda. Son iki gündür Celalabad Havaalanı'na hiçbir helikopter inemedi" dedi. Afganistan hükümeti ise yönetime karşı mücadele eden mucahitlerin yoğun saldınlarına hedef olan Celalabad'a yardımm ulaştınlmasına devam edildiğini bildirdi. Hukümet SözcüsU Muhammed Nebi Amani bu açıklamayı, dün, Sovyet Komünist Partisi yaym organı Pravda Gazetesi'nde yer alan mucahitlerin, Kabil'den diğer Afgan kentlerine giden anayolları kestikleri şeklindeki haber uzerine yaptı. Amani, "Kabil'e 60 km. uzaklıkta Sorubi'deki bir köprünün salı günü uçurulması nedeniyle Celalabad yolnnun kesildigini, ancak ordunun gecici bir köprü kurdugunu ve iki yardım konvoyunnn Celalabad'a vardığını" söyledi. \Botha krizi Içözüldü \JOHANNESBURG (AA) \ Güney Afrika \ Cumhuriyeti Devlet iBaşkanı Botha'mn, bu yılki \genel seçimlerden sonra lemekliye aynlarak •yönetimi, parti içindeki \rakibi De Klerk'e '•devredeceği bildirildi ; Güney Afrika devlet î televizyonunun, kimliği ! açıklanmayan siyasi \ kaynaklara dayanarak < verdiği haberde, ülkede \ devam eden liderlik j kavgasının artık sona erdiği • kaydedildl Dış Haberier Servisi Afganistan'da hükümet birlikleriyle mücahitler arasmdaki çarpışmalar tüm şiddetiyle surerken SSCB, Pakistan'ı CenevTe Anlaşması'nı ihlal etmekle bir kez daha suçladı ve büyükelçiliğinin tehdit edilmesi durumunda "sert karşılık verecegini" duyurdu. Kabil yönetimi de mücahitler tarafından kesildiği iddia edilen ikmal yollannı açtıklarını ve Celalabad'a gönderilen yardımların ulaştığını söyledi. AA'nın haberine göre Sovyetler Birh'ği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze önceki gün TASS'a verdiği demeçte, "Pakistan tarafın MİKRODALGA'YA MİKR0TAKSİT! Mutfaklann benzersiz cihazı Mikrodalga şimdimikrotaksitlerle... Mikrodalga çok kısa sürede sağlıklı, eşit pişirir. Donmuş besinleri hemen çözer. Şimdi siz de Mikrodalga farkı ile tanışın. Tabloyu inceleyin. Eviniz, işyeriniz için seçtiğiniz Mikrodalga'yı mikrotaksitlerle alın! YEDt KADEMELİ PEŞİNAT 87.500 TL 100.000 TL 122.500 TL 95.000 TL 110.000 TL 135.OOOTL TAKSİT 87.500 TL 100.000 TL 122.5OOTL 95.000 TL 110.000TL 135.OOOTL VADE Muhalefet, hükümetin istifasında diretiyor Dış Haberier Servisi Japon ya'da muhalefetteki ikinci büyük parti de önceki gün Başbakan Noboru TakeshJta ve kabinesinin istifasını istedi. RecnıitCosmos skandalı nedeniyle hükümetin görevini yaparaaz hale geldiği öne sürüldü. Muhalefetteki Dürüst Hükümet Partisi KOMEİTO'nun Başkanı Junyo Yano tarafından yapılan açıklamada başbakan ve halen üst düzey görevlerde bulunan hükümet yetkililerinin adınm kanştığı skandal nedeniyle halkın hükümete duyduğu güvensizliğin "tehlikeli boyutlara" yukseldiği belirtildi. Yano, düzenlediği basın toplantısında "hükümetin acilen islifa etmesi ve muhalefel partUerinin erken seçim öncesinde gecici bir hükümet kurmalan gerektiğini" belirtti. Geçen yıl yaz aylarında muhalefet partilerince ortaya çıkanlan RecruitCosmos borsa skandalı üzerine parlamentoda 128 sandalyeye sahip Demokratik Sosyalist Partisi başta olraak üzere bütun muhalefet panileri Takeshita ve kabinesinin istifası için baskı yapmaya başladılar. Son kamuoyu yoklamalan iktidardaki Liberal Demokratik Parti'ye halkın sağladığı desteğin yüzde 15'e düştüğünü gösteriyor. Savaş sonrasında hiçbir başbakanın böylesine düşük bir destekle hükümet olmadığına dikkat çekiliyor. RecruitCosmos adlı gayri menkul şirketinin hisse senetlerini 1984 yılında ucuza alıp borsada işlem görmeye başladıktan sonra 1986'da dört misli değerlendiğinde satarak 100 milyon yen (780 bin dolar) kâr eden işadamı, bürokrat ve üstdüzey politikacı sayısı 150'yi buluyor. Skandal nedeniyle Takeshita kabinesinden şimdiye kadar üç bakan istifa etti. Skandal ile ilgili olarak özel bir komisyon tarafından bir soruşturma başlatıldı. Skandalın merkezi durumundaki Recroit fırması yetkilileri ve bazı eski hükümet yetkilileri tutuklandı. JAPONYA ; Pangaios [Kıbrıs'a gitti \AItNA (AA) i Yunanistan'ın AT İkonularından sorumlu \Dışişleri Bakan Yardımcısı ı Teodoros Pangaios, Kıbrıs • Rum kesiminin topluluğa ' Oye olması halinde, Kıbrıs sorununun bütün ı boyutlarıyla AT'yi \ ilgilendiren bir konu haline | geleceğini söyledi. Pangaios, ı Kıbrıs Rum kesimini I ziyaretinden önce Atina'da [ düzenlediği basın *• toplantısında, Avusturya ve , Malta'nın ATye üyelik \ başvurusu yapacaklannı > açıklamalarından sonra I Kıbns Rum kesiminin de | bu konudaki görüşünü kısa ] bir süre içinde yeniden ı değerlendirmesi gerektiğini 1 ifade etti I 10 ay 8ay 6ay 10 ay 8ay 6ay DIGITAL PANELLİ Fıyaılara KDVdahildir Vestel Heklronık Gereçler Ticarel Lld Şu "Mikrodalga •ÇirağanCad.No 2l> Beşıktzş 80TO Istanbul "•VESTEL Vestel hıt A Polly Peck Internatronal PLC kurulusudut M,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle