Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyrt Matbaacılık ^e Gaz«ecılık Turk Anonım Şırkctı adına Nadir Nıdi 0 Gene! Ya>ın Muduru: Hasao Omtl, Muessese Muduru EmiiK Lşaklıgil. Yazı Işlen Muduru Ok«\ Gonrasin, # Haber Merkezı Muduru: Yılçın Btytr. Sayfa Düzeni Yönomenı *li Aaı, • Temsılc.ler ANKARA: Ahmet Tın, İZMIR: Hikmet ÇHmkjML U Polıtıka Cttal B^bngif. Dıj Haberlcr Eıgtın Balo. Ekonomı Ccngu Turtun. 1$ Sendıka. Şufcnn Kctmti, Kültür Cdal Lsfcr, Efcum Gtooy Ş«yta. Haber Araştıma bmet Bcıfcn. Yun Haberkn SmlM Dogaa. Spor Danışmanı Abdaltadir Yooiıım, Dm Yazuaı Kcraa Çıkjkmn. Arasurma. Şıfaıo Alpay. Duzchmc Abdnflsk V u a 0 KoordınatOr AJnnel Konıbu, 0 Maiı Ijler Erol Erinıt. 0 Muhasebe Bufcot tenrr • BUtçtPtaniama Sfgi Osnınbtfcotlıı • Reklam. Ayi* Toren. 0 Ek Yavınlar Hnb» Akyoi • ldaıt Husrvın Gınr. • lsletme ( M n Çdik. • BılgjISİCTH Nail IMI. • PrrsotKİ Sevgı Saan we Jomn Cumhjnycı Matbaaaiık v* Ourtecılık TJVS. 1\lrk Ocaft Cad. 3941 Cajakjjtu M3M l s PK K6lsunbııi Td 512 05 05 (20 haı). THOL 22246 Fut (1) <26 60 ^ # fluroijr Ankm: Zıra «kalp Blv Inblap S No 19'4. Td 133 II 4147. Jeta. 42344 Fax (4) 133 05 6! 9 tanir H Zıya Biv 1352 S2/3, Tel 13 12 30. Ttta. 52359 Fax. (51) 19 53 60 • Inönu Cad 119 S No 1 Kal 1, Td 19 37 52 (4 ha). Tde*. 62155. Faı. (71) 19 37 52 TAKVİM: 23 ARALIK 1989 Imsak: 5.46 Güneş: 7.18 öğle: 12.07 tkindi: 14.26 Akşam 16.46 Yatsı 18.13 1950lerin ünlü sinema oyuncusu Silvana Mangano, kansere yenildi Ünlü yapımcı Dino de Laurentiis'le evlenmesi Silvana Mangano'yu Sophia Loren, Gina Lollobrigida gibi rakibelerin bulunduğu sinemada ikinci plana itmişti. Ancak az, ama öz filmi ilke edinen Mangano, uzun yıllar sinemaya zarif profılini, gizli erotizmini ve kendine özgü oyun gücünü verdi. ATİLLÂ DORSAY Jurizmin Biten bir peri masalı adıyok 3 YILDIR MADRİD'DE \A$IYORDU Sazlısözlü hayır mitingi • BURSA (Cumhuriyet Bürosu) YP Bursa II Başkanı Ayhan Yüksel, Bursa'nın Orhaneli ilçesinde önümüzdeki yıl üretime geçecek olan termik santral için "sazlısözlü" bir "hayır" mitingi yapacaklannı açıkladı. 21 ocak pazar günü Fomara Meydanı'nda başlayacak olan miting daha sonra Orhaneli Termik Santralı'nın önünde sürecek. Büyukşehir Belediyesi'nin Orhaneli Termik Santralı'na gidecekler için 4 otobüs tahsis edeceği öğrenildi. Mitinge çeşitli sanatçılann da davet edildiği belirtildi. Yakut totem MİNE G. SAULNIER MADRİD Silvana Mangano, 1986'dan beri Madrid'de yaşıyordu ve tspanyol başkentindeki varlığıru, ölümüne değin gizli tutmayı başardı.Ünlü İtalyan yapımcı Dino deLaurenlris'ten ayrıldıktan sonra New York ve Santo Domingo'daki evlerini satarak Madrid'de oturan kızı Francesca ve yine bir sinema yönetmeninın oğlu olan.damadı Jose Anlonio Ecsriva'nın yanına yerleşmişti. Bir kanser tümöründen ameliyat edilen Silvana Mangano, La Luz adlı Madrid kliniğindeki yoğun bakım servisinde, narkozun etkisinden çıkamadan 16 aralıkta öldü. Sinemaya 16 yaşında başlayan ve henüz 60 yaşına basmadan dünyaya gözlerini kapayan ünlü oyuncunun vasiyeti gereği, Almudena Krematoryumu'nda cesedi yakılmış bulunuyor. gelecektir: "Kral Ulis'in Maceralan'nda, bu mitolojik serüvende ne aradığını soran şaşkın Kirk Douglas'ın karşısında, o önce Cirke, sonra da Penelope olarak, meşum, yok edici kadın, sanki yazgırun kendisidir... Lattuada^ nın "Büyük İsyan The Tempest", Rene Clement'ın "Okyanusa. Karşı The Sea Wall', Mario Monicelli'nin "Büyük Savaş", Martin Ritt'in "Beş Damgalı Kadın" gibi filmlerinde oynar. 1960'larda ise Mangano'yu yeni sinemasal ufuklar beklemektedir. Yine az sayıda ilginç filmde oynan Lizzani ("Verona Davası"), Richard Fleiscber ("Barabbas"), Blasetti ("Kadınlara Inanmamlo, to, to...e gli Altri") ile çalışır. Ama asıl "olay" İtalyan sinemasının "auteur'Merinin de Mangano'nun oyuncu gizil gücünü keşfetmeleri olur. Önce Pasolini unlü "Kral Odipus"unda (1967) ondan benzersiz bir Iocasta (Oidipus'un annesi) yaparak, "ensest"in fonuna Mangano'nun saydam ikinci Dünya Savaşı sonrası sinema anlayısını yepyeni bir yörüngeye oturtan "yeni gerçekçilik" akımının temel oyunculanndan biri olan Silvana Mangano'nun ölümü üzerine, kendisini "Büyök Savaş"(1959) filminde yöneten MarioMoniceOi şöyle konuştu: "Savaştan sonraki ttalyan sinemasının simgesi öldü". Japonya'da bir otelin geceliğinin 300 bin lirayı bulduğu, bizde 50 bin lira olduğunu hatırlatan Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Ulukardeşler, "Turistler yine de Japonya'ya gitmeyi tercih ediyor. Çünkü onlar, 'ben şu turizmi yapacağım' diyor. Hitap ettiği turisti çekiyor. Bizde bu yok" diye konuşuyor. MERİH AK tZMİR Yaz aylarında turizmde yaşanan hüsran, kış turizminde de sürüyor. Kış turizmine soyunan pek çok "roristik" işletme, kapılarına kilit vururken direnen işletmeciler de büyük ümitsizlik içinde. Avrupa ülkelerine oranla kış turizminde oldukça gerilerde olduğumuzu belirten işletmeciler, Türkiye'de turizmin ciddiye alınmamasından yakınıyor. başı'nın da yaklaşmasından Uludağ'daki otellerde yer bulmak artık olanaksız. Güney Marmara Turistik Otelciler ve tşletmeciler Birliği Başkanı Ferrub Ulukardeşler, turizmin bir sisteme oturtulamadığım belirterek şunlan söyledi: Silvana Mangano ya da gençliğimizin duş kadınlanndan... "Aa Pirinç"i (1949) ilk oynadığında değilse de, sonradan bir açık hava sinemasında ya da bir "yaz vizyonıT'nun "iki film birden"inde yakalayıp da bu kırsal kesim dramında, baldırlarını açıkta bırakan şortu ve siyah çoraplarıyla pirinç tarlalarmda çahşan yoksul köylü kızını oynayan bu "etine dolgun" ttayan dilberinden etkilenmemiş kimse var mıdır benim kuşağımdan? 1930 doğumlu güzel Silvana, benzerleri çokluk Hollyvvood'da görülen bir "peri masalfnın kahramanı olrnayı da bilmiş, bu filmin de ardjndaki ünlü yapımcı Dino de Laurentiis'i "tavlayıp" evinin kadını oluverrnişti. Bu beraberlik, onu belki de kısa zamanda Sophia Loren, hemen ardından Gina Lollobrigida gibi amansız "rakibe"lerle dolacak bir pazarda, görecelikle ikinci plana itmişti. Ama az film öz film ilkesi uyannca Mangano, daha çok uzun yıllar sinemaya, artık dolgun bacaklannı değilse de (ne de olsa "yapımcı kansı" idi), ince, uzun, sanki Osmanli burnunun belirlediği zarif profilini, gizli erotizmini ve kendine özgü oyun gücünu verecektir. Mangano'nun öyküsü, ünlü, zengin ve nüfuzlu bir erkekle evlenerek fiziğinden mesleğine, tüm yaşamı değişen kadınlannkine tipik bir örnektir. Mesleğinde 1950'lerde "Anna", "Mambo" gibi filmlerde cinselliğini kullanmayı sürdurecektir: Özellikle "Ann»"da onu dans edip "El Negro Zumbon"u söylerken görmemiş olanlar, çok şey kaçırmışlardır. Sonra uluslararası yapımlar Yine ttalyan yönetmen Tiıto Brass,"Ömriimde tanıdıgım en alaya Divay'dı"dedi. tspanyol Jose Lnis Alonso ise şunlan söyledi: "Gerek kadın, gerek oyuncu olarak kendisini biç çaba harcamadan kabol ettirebileD insan sımfına aitli. Sıradan olmayan bir kişiligi; manyeük bir alanı vardı." Pasolini ise ünlü oyuncuyu geçen yülarda şu sözlerle tarumlamıştı: "Yontnlmns yakutlardan yapılmış bir tolemdir o. Sert renkli, taş bir kadın." çekiciliğini yerleştirir... Aynı Pasolini, onu "Teorema", "Medea", "Dekameron" gibi filmlerinde de kullanacak, bu arada Luchino Visconti de "Mangano cazibesi'ne kapılmadan duramayacaktır. 1970'lerde, kırklı yıllarında güzelliği büsbütün incelen, süzülen bir Mangano, önce "Venedik'te Ölüm"de yaşlı bestecinin tutulduğu genç çocuğun annesi olur. Sonra da yine Visconti'nin "L»dwig" ve "Aile Toplantısı Guppo di Famiglia in un Interno" filmlerinde, hep saklayacak bir seyleri olan zarif, nörotik burjuva kadınlarını, gizemli anneleri oynar. Mangano^ nun kuşkusuz mutlu bir "aile yaşamı"na bir ölçlide feda ettiğı mesleğinin (en parlak döneminde bile yuvasını, ülkesini terk edip Hollywood'a bir çekim boyunca bile olsa gitmeyi reddetmiştir), oldukça aralıklarla süren veriminden geriye, "Aa Pirinç"in çıplak baldırlı dilberinden çok, Visconti veya Pasolini fılmlerinin gizemli, dalgın bakışlı burjuva veya soy ACI PİRİNÇTE Silvana Mangano, Acı Pirinç fılminde giydigi lu kadın portreleri kalacaktır. şortu ve siyah çoraplarıyla çok ilgi toplamıştı. Paran kadar kirlet • BURSA (Cumhuriyet Bürosu) İnegöl Belediyesi çeşitli yerlere cüruf döktüğü gerekçesiyle demirdöküm fabrikası hakkında zabıt tuttu. Encümende görüşülecek zapta göre demirdöküm fabrikasına 6 bin 200 lira ile 15 bin lira arasında değişen para cezası verilecek. İnegöl Belediye Başkanı Cemal Arık, demirdöküm fabrikasının köy tüzel kişileri ile anlaşarak cürufları İnegöl'ün bazı köylerine döktüğünü bildirdi. Arık, kendisinin sadece belediye mücavir alanında cüruf dökülmesini engellediğinden söz ederek, "Demirdöküme zabıt tuttuk. Konu encümene girecek ve para cezası vereceğiz." dedi. "Yılbaşı nedeniyle otellerin çoğu doldn. Ancak halkımızın dag turizmi ni tanıdıgım söyleyemem. Bu yüzden zorluk çekiyoruz. Gerekli calışmalann yapılması ve Ege Seyahat Acentalan Birliği bunun vaygmlaştınlması lazım. Başkanı Doç. Ergon Göksan, kış Uludağ'da otel fi>atlan büyük şeturizminin henüz ülkemizde hirlerimizde bulunan otel fiyatoturmadığını söyledi. Doç. Gök lannın altında. Ancak gerekli tasan, turistik işletmelerin 8 ay ça nıtımın yapılamaması bizi olumhşıp 4 ay yatmaya alıştığını belir suz yönde etkiliyor" dedi. terek "Kış turizmi Türkiye'de saglıklı defil, henüz yapüamıyor. Bunun yanında dainpingler de turizmi olumsuz yönde etkiledi. Aylarca öncerezervasyonjaptıran kişi 100 marka kalırken dampingler yiızünden aynı otele gelen kişi 30 marka kaldı. Bu büyük bir guvensızligin doğmasına neden oldu. Bir de isi ciddiye almama var. Otdlerle anlaşma yapıyoruz. Her şeyi hazırlıyor, broşürleri gönderiyonız. Turisti ayarhyoruz. Daha sonra adamlar yapbğınız anlaşmayı bozup kışın kapab olacaklannı soyluyor. Herşey bir anda ortada kalıyor. Turist enayi mi? Vaat ettiğ;ni yapraazsan hırist bir daba gelir mi?" dedi. Türk turizminin tek eksikliğinin sistemin iyi oturtulamaması olduğunu belirten Ulukardeşler, "Biz neve, nasıl yöneleceğimizi bilmiyonız. Birçok iılkeye oranla ucuzuz. Ama turist gelmiyor. Japonya'da bir otelin geceliği 300 bin lirayken bizde 50 bin lira. Ama insanlar oraya gidiyor. Çünkü bir sistem var. Adam ben şu turizmi yapacağım diyor. Ona ağırfak veriyor. Hitap ettigi turisti de çekiyor. Bizde bu yok" diye konuştu. Ege Turistik Işletmeler ve Konaklamalar Derneği Başkanı Haluk Nişlioglu, şöyle konuştu: "Japonya'da bütün otellcr dolu. En basiti Bangkok, bizden farklı bir şehir değil. Ama otelleri dolu. Niçin? Çünkü adamlar s^ks turizmine önem vennişler. O yolla para kazanıyorlar. Bunun >°anında Japonya'da heyecan var. Pahalı da olsa turist oraya gidecektir. Bunun yanında isviçre'de kar var. Kayak yapmak isteyen herkes orada. Almanya'da ise faşing. Turist Almanya'ya gitmek için faşing zama'nını bekliyor. Türkiye'de kış aylannda bunlann haogisi var?" Kazıkazan emekliye • BURSA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Piyango'nun "hemen kazı kazan" adlı şans oyununda 20 milyonluk ikramiye, Şefık Kurtulmuş (50) adındaki Bursalı emekli güreş antrenörüne çıktı. Evli ve 7 çocuk sahibi olan Şefık Kurtulmuş, "Bugünlerde her işinin çok iyi" gittiğini ve bu şansh günlerini yılbaşı çekilişlerinde de değerlendirmek istediğini söyledi. Kazı kazanın bO41O1319158 serisinden en büyük ikramiyelerden birini "kazanan Şefık Kurtulmuş, kasaplık yaparak geçimini sağladığını belirterek "Evlenmek için sırada bekleyen 2 oğlumu hemen evlendireceğim. Bu para da düğün masrafma ancak yeter. Şansımı denemeye devam ederek inşallah daha fazlasını da kazandığımı görürüm" diye konuştu. Birçok işletmeci Türkiye'de turizm sektörilnün ciddiye alınmamasından yakınıyor. tşletmeciler, pazarlama, tanıtma, eğitilmiş personel ve altyapı çalışmalanna büyük önem verilmesi gerektiğini, bunda da hükumetin desteğinin şart olduğunu dile getiriyorlar. Öte yandan kış turizminin başlaması ile birlikte Bursa Uludaği da hareketlenmeler başladı. Yıl Yubaşı büetleri tükeniyor İlk 10 günde yaklaşık 172 milyar liralık, 12 miiyon 655 bin bilet satıldı. TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA Yılbaşı özel çekilişi için 9 aralıkta piyasaya sürülen Milli Piyango biletleri "hıda" tükeniyor. İlk 10 günde yaklaşık 172 milyarük bilet satıldı. Bu rakam da 12 miiyon 655 bin bilete karşılık geliyor. Milli Piyango tdaresi Genel Müdür Yardımcısı Ali Serdar, 919 aralık tarihleri arasında toplam 12, miiyon 655 bin adet bilet satıldığını, bunun da 171 milyar 787 miiyon 200 bin lira olduğunu söyledi. Ayrıca idare, toplu satılan biletlerin bir istatistiğini de tutmaya başladı. Milli Piyango tdaresi'nin yılbaşı özel çekilişi için tüm harcamalarırun 3 milyar 900 miiyon olduğunu belirten Serdar, sadece reklam giderlerinin 2 milyar lira olduğunu da kaydetti. öte yandan yılbaşı özel çekilişinden dolayı bu yıl 7 bin Milli Piyango bayisi net olarak 19 milyar gelir elde etmiş olacak. Milli Piyango tdaresi yetkilileri, şimdiye kadar kendilerine ulaşan "sahte bilet" olmadığını, bu konuda emniyete de bir ilıbann gelmediğini, ancak bu olasılığa karşı kontrollerin sıklaştırıldığım söylediier. Yetkililer, "sahte büet" olayırun ise 1986 yıhndan bu yana gerçekleşmediğini, ancak biletlerin ruhsatı olan bayilerden ahnması gerektiğini bildirdiler. Ruhsatsız bayiler hakkmda da hızla işlem yapıldığıru belirten yetkililer, bu konuda özellikle tstanbul'da idare müfettişlerinin sıkı denetimlerde bulunduklarını söylediier. Milli Piyango tdaresi Genel Müdür Yardımcısı Ali Serdar, özellikle hemen hemen her yılbaşında vatandaşların karşılaştıkları bir olay konusunda uyanda bulunarak, şöyle konuştu: "Çekilişten sonra vatandaşlar özellikle ikramiyeleri büyükten kiiçüğe dogru kontrol etsinler. Çünkü biz birden fazla ikramiyeyi veremediğimiz için hemen hemen her yılbasında vatandaşlann kaybı olu.vor. Çünkü bilet alanlar ilk buyuk ikramiyeye baktıktan sonra kiiçüklere geçiyorlar. Oysa biz ikramiyenin en büyüğünü ve birini veriyoruz. Daha sonradan farkedilen ve vatandastan kaynaklanan bu yanlışı düzeltemiyoruz. Onun için biletleri 23 kişinin kontrol etmesinde fayda var." Aliağa için sorundu bulunamıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aliağa Gencelli'de yapılması planlanan termik santral için "yer seçim izni" verecek sorumlu makam bulunamıyor. Sağlık Bakanlığı, Aliağa için kamulaştırılacak arazilere ilişkin karann Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yaptığı, "gecikmeli yer seçim izni" başvurusuna yaklaşık bir ay geçmesine karşın olumlu yanıt vermedi. Sağlık Bakanlığı Müstesar Yardımcısı Orhan Karapınar, yer seçim izni için Sağlık Bakanlığı'nın değil Serbest Bölge Müdürlüğü'nün sorumlu olduğunu belirterek dunımu DPTye bir yazıyla ilettiklerini bildirdi. Aliağa Termik Santralı'nın yer seçimi için yetkili makamlar sorumluluğu birbirlerinin üstüne atıyorlar. Enerji ve labii Kaynaklar Bakanlığı, termik santral için kamulaştırılacak arazilere ilişkin karann Resmi Gazete'de yayım\anmasından 4 gün sonra Sağlık Bakanüğı'na "yer seçim izni" başvurusu yapmıştı. Sağlık Bakanlığı durumu Başbakanlık'a bir yazıyla bildirip "Yer seçimi konusunda sorumlu makanun neresi olacağı konusunda mevzuat karşdıgı olduğunu ve göriiş bildirilmesini" istemesine karşın yanıt alamadı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinin yer seçim izni için bastırması üzerine Sağlık BakanlığYnın "önce mevzuat kanşıklığı"nın giderilmesini istediği öğrenildi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Aliağa Gencelli'de "serbest bölge" kurulduğu için sorumluluğun Serbest Bölgeler Yasası'na göre Serbest Bölge Müdürlüğü'nde olması gerektiğini ifade ettiler. Sağlık Bakanlığı Müstesar Yardımcısı Orhan Karapınar, Aliağa konusunda ilgili yerlerle yazışma halinde olduklarını doğrulayarak "Bu konuda yetkili olan bütün birimlerle göruşüyoruz. Yasaya göre Aliaga'da termik santralın yer seçim izni Serbest Bölge Mudurluğü'ne veriJmiş. Bize göre sonımluluk Sağlık Bakanlığı'nda değil" diye konuştu. DPT'ye bir yazı göndererek Aliağa için sorumluluğun Serbest Bölge Müdürlüğü'nde olduğunu bildirdiklerini kaydeden Karapınar, bu konuda mevzuat karışıklığı bulunmadığını savundu. öte >andan Sağlık Bakanlığı'nın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na, Aliağa Termik Santrah ile ilgili bakanhk ve kuruluş yetkililerinin bir araya gelerek "konsorsiyum" oluşturulmasını önerdiği kaydedildi. Teklifin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca da olumlu karşılandığı ifade edildi. Önerinin ötesi bakanlıklarca da benimsenmesi durumunda Sağlık, Enerji, Turizm, Sanayi ve Ticaret bakanlıklan ile tzmir Anakent Belediyesi ve TEK yetkililerinin konuyu ele almalan bekleniyor. Bulgaristan'la otomatik alo • ANKARA (AA) Bulgaristan ile Türkiye arasında otomatik telefon bağlantısı hizmete açıldı. PTT Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre Bulgaristan ile Türkiye arasında mevcut manuel telefon servisi, 19 aralık salı gününden itibaren otomatik telefon servisine dönüştürüldü. Bulgaristan'ın otomatik telefon kod numarasının 359 oldugu açıklandı. Bergamut, hurma, muzlu patlıcan reçelleri en sevilenlerden Antalya anısı reçeller Türkiye'nin turunçgil deposu Antalya'da reçel üretimi de artıyor. Yılda yaklaşık 1000 ton ürünün işlenerek reçel haline getirildiği şehirde bergamut, turunç, greyfurt, bmon, muzlu patlıcan ve karpuz en gözde reçel türleri. bir besin kaynagı olarak balka sunuyoruz. Dış piyasada da reçellerimizin tutulması sonucu ülkemize döviz kazandırma açısından da çok yararlı oluyonız" dedi. hatta Avustralya'ya kadar gönderilmiş. Antalya reçel sanayiinin önde gelen isimlerinden, Yenigün Reçel Fabrikası sahibi Necmettin Alpagot, "Şu anda Almanya ve lngillere'de birçok markette Antalya reçeli satılmaktadır. Talep artışı olunca biz de işlenen üriın miktannda bir artış yaptık. Elde kalan meyve ve sebze artıklannın cöpc gitmesini önleyerek yararlı ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya' yı zdyaret edenler, dönüşlerinde anı olarak dostlanna yakınlarına armağanlar alıp dönerler. Antalya'nın doyumsuz güzelliğini gösteren kartlar, biblolann yanı sıra, son yülarda buna bir yeni armağan daha eklendi: Antalya'nın çeşit çeşit reçelleri. Şimdi Antalya'yı göriip dönenlerin cantasında mutlaka bir kavanoz reçel bulunur. lklim ve doğal koşullann elverişli olması nedeniyie birçok meyve ve sebzenin kolayca yetiştiği, Türkiye'nin turunçgil deposu Antalya'da buna paralel olarak reçel üretimi de artıyor. Yılda yaklaşık 1000 ton ürünün işlenerek reçel haline getirildiği Antalya'da en gözde olan reçel türleri, Bergamut, turunç, greyfurt, limon, muzlu patlıcan ve karpuz kabuğu reçelleri. Bunun yanında yeşil incir, portakal çicefi, çilek, vişne, Antalya gülü ve hurma reçelleri de sevilen reçel türlerinden. En ilginç reçeller de karpuz kabuğu ve portakai çiçeği reçelleri. Meyve olarak yenilen karpuzun kabuğu atümayarak sevilen bir reçel yapılıyor. Yine portakal ağaçlarının çiçek döneminde dallarda fazla olan çiçekler, dökulmeden toplamlarak reçele dönüştürülüyor. Böylece tarlada çürumeye terkedilmeden sofraya getiriliyor. Yarım kilosu 2 bin 500 lira Antalya'da hemen her köşe baştnda bir reçelci dükkânı bulunuyor. Antalya'nın tarihiyle özdeşleşmiş olan bergamut ve turunç reçelleri ve diğer reçel türlerinin fiyatlan şöyle: Yanm kiloluk kaplarda satılan recellerin fıyatı 2 bin 500 lira. Bir kilolukların fıyatı 4 bin lira, 1.5 kiloluk recellerin fiyatı 6 bin lira ve üç kiloluk recellerin fıyatı ise 12 bin lira. Tarihi esere peşin ödeme • ANKARA (ANKA) Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, tarihi eser kaçakçılığını önlemek için müzelere tarihi eser getirenlere peşin ödeme • yapılacağını ve ödemede de "cimri" davranılmayacağını bildirdi. Zeybek, ödenecek para miktarına müzelerde kurulacak bir komisyonun karar vereceğini açıkladı. Zeybek, kultür ve sanat politikasında "yasakçı anlayışı" hiçbir şekilde kabul etmediğini de kaydederek yasakçı anlayışın "12 Eylül otokratik döneminin" bir sonucu olduğunu savundu. Zeybek, Federal Alman WDR Televizyonu'nun çeşitli sorularını yanıtladı. Beledivelere bilgisayar • KONYA (AA) Konya anakent \e merkez ilçe belediyeleri bilgisayarla donaîılıyor. Konya Anakent Belediye Başkan Vekili Ve\sel Candan, işlemlerin daha seri ve sağlıklı \apılması bakımından bilgisavarın kaçınılmaz olduğunu belirterek bu sistem için 300 miiyon lira harcama yaptıklarını kaydetti. g y dernleşme hareketleri Osmanlı toplumunda da bazı yansımalar bulmuştu. Bu yansımanın simgelerinden "Mühendishanei Berrii Humayun"a konulan resim ve fotoğraf dersleri, ogrencileri arasında Batı tarzında ressam ve fotoğrafçılann yetişmesine de yol açmıştı. Muhendishane kayıtlanna "Üsküdariı Ali Sami" diye geçen Ali Sami Bey de bunlar arasındaydı. Sultan II. Abdülhamid'in görevlendirdiği asker fotografçılardan olan Ali Sami Bey, Mübendishane'de öğretmenlik de yapmıştı. Daha sonraları Aközer soyadını alan Ali Sami Bey, 1936'da İstanbul'da ölmüştü. "Türkiye'de Fotoğraf ve "Osmanlı İmparatoriugu'nda Fotoğraf adlı kapsamlı kitaplan hazırlayan Engin Çizgen, bu kez Ali Sami'nin çalışmalanndan oluşan bir albüm >^yımladı. Ali Sami Bey'in 1900 başlannda çektiği "Çocuklar" fotoğrafının yer aldığı albümde Engin Çizgen, i fotoğraf sanatının doğuşuna ve Osmanlı lmparatorlugu'na > ansımasına ilişkin özlü metinler sunuyor. Antalya reçeli Antalya reçelleri salt Antalyahların bUdiği reçel olma özelliğinden sıyrılıp Türkiye'nin hemen tüm yörelerine gönderilmeye başlanmış. Bununla da kaJmamış sınırlar ötesine taşımış kendini Antalya reçeli. Suudi Arabistan, Almanya, Avusturya, Ingiltere ve