Katalog

23 ARALIK 1989 BASIM » a HABERLER CUMHURİYET/11 'îURK S BASARILJ KALEMLER TBMM'de Asü Nadir tarüşıldı Dışişleri Bakanlığı bütçesinin Mecliste görüşülmesi sırasında söz alan SHP grup sözcüsü Kıbrıs konusuna değinirken, "Duyulduğuna göre Denktaş'ın yerine Asil Nadir düşünülmektedir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanlığı bütçesinin TBMM'de goruşulmesi sırasında Kıbrısh işadamı Asil Nadir tartışma konusu oldu. SHP Grup Sözcüsü Erdoğan Yetenç "Duyulduğuna göre Rauf Denktaş'ın yerine Asil Nadir düşünülmektedir" derken DYP Grubu Sozcusü İrfan Demiralp da Kıbrıs konusuna değinirken "Asil Nadir diye biri çıktı. Kimdir bu adam? Kıbns'taki nüfuzunu nereden kazandı? Sonınun çözümüne ne gibi yardım yapabüi" diye sordu. Dışişleri Bakanı Mesut Yümaz bakanlık bütçesi hakkındaki eleştirileri yanıtlarken Asil Nadir'le ilgili değerlendirmelere yanıt vermedi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz TBMM Genel Kurulu'nda bakanlığın bütçesi görüşülürken yaptığı konuşmada sözlerine Doğu Avrupa'daki gelişmeleri değerlendirerek başladı. Gelişmelerin "Geri döniilmez bir mahiyet kazandıgım" belirten Yılmaz, Batı güvenlik sistemini terk etmeyı düşünmenın "hafiflik olacagun", değişimleri yeni bir güvenlik yapısına bağlamak açısından NATO ittifakına her zamankinden çok gereksinrae duyulduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı Mesut Yüma/, AT'ye tam üyelik başvunısunun "iç politika için" yapılmadığını, topluluğun, hemen Türkiye'nin üyelik isteğıne olumlu yanıt vereceğinin de düşünülmediğini belirterek, "Bugün hâlâ AT normlanna uygnn duzeye ulaşmadığımızı biliyoruz, AT ulkelerinin ekonomik düzeyine de ulaşnuş degiliz. Daha önümüzde çok zoriuklar var" dedi. Dışişleri Bakanı Yılmaz, AT komisyon raporunu "onur k ı n a " olarak nitelemenin doğru olmadığını söyledi. Yılmaz, komisyon raporunu eleştiren muhalefet milletvekillerine, "Birçok ülkenin üyeliğe kabulü için senelerce bekledigini dikkate ahrsanız, durumu dataa gerçekçi degerlendireceksiniz. Siz tngiltere'nin AT'den iki dcfa ret cevabı aldıgını bilir misiniz" diye seslendi. Yılmaz, komisyon raporunda TurkYunan ilişkileriyle Kıbns sorununa atıf yapılmasını eleştirerek, şöyle konuştu: "Komisyonun raporu, Avrupa Toplulugu Bakanlar Konseyi'nde ele ahnacakür. Konsey'in raporu degeriendirirken, daha onceki tulumu ile çelişkiye düşmeveceğine ve Türkiye'nin tam uyelik istegini Kıbns sorunu ile irtibatlandırmayacagına inanıyoruz. Elbette, tam üyelik için enflasyonu belli bir düzeyin altına indinnek gerektigini biliyoruz, insan haklan konusunda yapngımız atılımlann yeterli olmadıgını biliyoruz. Konseyden, Yunanistan'a sagladıgı siyasi ayncalıgı beklemiyonız, ama hiç olmazsa tek pazann gerçekleşmesini muteakip Türkiye'nin tam üyeliginin gerçekleşmesi için ilke karan abnmasını bekliyoruz." Yılmaz, öğle saatlerinde Çavuşesku'nun kaçtığı haberınin ulaştığını ifade ederek, Doğu Avrupa'daki gelişmelerin de yakından izlendığini, Türkiye'nin Polonya ve Macaristan'a yardım sağlayan 24 ülkeden biri olduğunu bildirdi. Berlin duvarının yıkılmasıyla yeşü hattın kaldırüması arasında hiçbir ilişki bulunmadığını ifade eden Yılmaz, konuşmasmı şöyle sürdürdü: "Kıbns'ta iki ayrı halk vardır. 1963te yeşil hat çekilirken, Türk halkını Rum halkının lecavüzünden konımak amaçlanmışdr. Kıbns Rum kesiminin tulumu da hâlâ bu hattın korunması zorunlulugunu göstermektedir. Kıbns Rum lideri, Kıbrıs Turk halkı aleybine uluslararası kampanya yurutmekte, daha da kötüsü yogun bir silahlanma faaliyeti yıınitmektedir. Eger silahlanma, Kıbns'ın tamamını ele geçinnek için yapılıyorsa, bu kesafette silahlanma gereksizdir, eger Kuzey Kıbns'a Turk mudahalesini onlemeye yönelikse o zaman da yetersizdir." lanan asimilasyon karşısında Türkiye'nin aktif bir tavır aldığını ve bütün uluslararası formlara konunun götürüldüğünü söyledi. Yılmaz, "Tüık hüküraeti, eski bükümetlerin aksine Bulgaristan'ın hesapiamadıgi biçimde meselenin uzerine gitraiştir" dedi. Yılmaz, şöyle konuştu: "Jivkov üe ölüm kalım mücadelesi verdik. Satranç oynuyorsnnuz, onun filleri duz gidiyor, piyonlan çapraz gidiyor. Türkiye'nin elbette eksikleri olrauştur. Biz eski yönetimin sebep oldugu, ancak yeni yönetimin üstlenmek istemedigi bu meselenin çözümü için her türlü sabır ve anlayışı göstermeye hazınz. Bulgaristan'la iyi ilişkiler kurraak ve dost olmak istiyoruz. Bulgaristan yönetiminin bu konuda bazı yasal değişiklikleri gerçekleştirmes için beklemeye de hazınz, ama yeni yönetim bize bu bekleyişimizi hakb küacak mesajlar vermelidir." Yüraaz, bir soru üzerine Panama'daki gelişmeleri yakından izlediklerini bildirdi, ABD'nin müttefiklerine sürekli bilgi verdiğim, şu anda bir değerlendirme için zamanın erken olduğunu söyledi. Yılmaz, "Bu sonınun uluslararası ynmuşama sürecini olumsuz etkilemeyecegiai umut ediyonız" dedi. duguna göre Denktaş'ın yerine Asil Nadir düşünülmektedir" dedi. DYP Sözcüsü Samsun Milletvekili İrfan Demiralp da Türkiyey'ye kuzeyden yönelen tehdidin azaldığını güneyden tehdidin ise artmaya başladığını belirterek "Türkiye, Suriye ile ilgili hâlâ komşu ülke tanımını knUanıyor. tnanılır gibi degil. Başbakan Suriye'ye gidiyor, neredeyse arkalanndan terörist getiriyor" diye konuştu. Demiralp, Kıbns konusunda ise şunları söyledi: " A B D ve Avrupa ülkeleri Kıbns'tt en biiyük engel olarak Denktaş'ı göriiyorlar. Onu götürüp nasıl yerine Rum tezlerine yakın birini getiririz diye düşunuyorlar. Son günlerde işadamı Asil Nadir gündemde. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı 'Asil Nadir Kıbrıslı bir Türk işadamı. Kıbns ve Türkiye'de büyük nüfuza sahip. Kendisiyle Kıbns sorununu görüştuk' diyor. Asil Nadir kimdir? Sonınun çözümünene gibi yardımı olabilir? KıbSuriye' nin saldırgan bir tutum ns'taki nüfuzunu nereden kazanizlediğini, PKK'ya destek olduğu mıştır. Türkiye'deki nüfuzu dognu kaydeden Yetenç, tran'ın da m mudur?" Türkiye'nin rejimine karşı sinsi yeraltı faaliyetleri sürdürdüğünü ANAP Grubu'nun görüşlerini bildirdi. Yetenç, Araplara yakın dile getiren tstanbul Milletvekili laşalım derken Boğazların Arap Hilmi Özen ise Bulgaristan'daki lara peşkeş çekildiğini de bildire 1.5 milyon Türk'e yönelik uygurek, Kıbns konusunda, "Dnyul lamalan eleştirdi. Yılmaz, Türkiye'nin komşulan Irak, Iran ve Suriye ile çok yönlü dostane ilişkileri geliştinneye çalıştığını belirterek, PKK eylemleri konusunda, "Bu gibi dunımlann komşu ülke hükümetlerinin bilgi ve nzası dahilinde ortaya çıkDgma inanmak istemiyor ve bu gibi faaliyetlerden komşulanmızın da bizim kadar rahatsız oldukları düşüncesini mnbafaza ediyonız" dedi. SHP Grubu Sözcüsü Erdogan Yetenç ise Dışişleri'nde basiretsiz bir politika izlendiğini dile getirdi ve bakanlığın birçok yetkisinin devlet bakanlıklarma devredilmesini eleştirdi. Bulgaristan konusunda Dışişleri'nin dışlandığmı, sınırlann açılmasının yanlış olduğunu anlatan Yetenç, işadamlannca organize edilen Davos görüşmelerinde Dışişleri Bakanlığı'nın yara aldığını belirtti ve "Bn göıüsmelerden geriye başkentin Necatibey Caddesi'ndeki Davos PasUnesi kaldı" dedi. Dışişleri Bakanı Yılmaz' AT'ye başvuru fiç politika' için yapılmadı Başanlı kadın kalemler • tstanbul Haber Servisi Fatih Belediyesi tarafından düzenlenen, "Basın '89 Türk Kadını'nda Başanlı Kalemler" ödül töreni dün akşam Yeşilköy Hasır Restoran'da bir akşam yemeği ile yapıldı. Ödüle layık görülen gazeteciler şunlar: Şükran Ketenci, Meral Tamer (Cumhuriyet), Yazgülü Aldoğan, Aylin Şengün, Esin unal (Günaydın), Duygu Asena (Nokta), Leyla Ismier (Hürriyet), Z^ynep Oral (Milliyet), Nazlı Ihcak (Tercüman), Leyla Umar (Sabah), Pınar Türenç (Güneş), Ozden öğrük (AvniFırfır Dergisi), Başak Doğru (TRT), Serpil Soylu (Tan), Sevim Çokum (Türkiye). (Fotoğraf: Vedat Yenerer) Nazlı Dıcaka dava • AıNKARA (AA) 102 A N A P milletveldli, kişilik haklanna saldında bulunduğu iddiasıyla gazeteci yazar Nazlı Ibcak aleyhine toplam 510 milyon lirahk manevi tazminat davası açtı. Aralannda Devlet Bakanı Güneş Taner, Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür'ün de bulunduğu 102 A N A P milletvekili, Nazlı Ilıcak'ın 5 kasım tarihli Tercüman Gazetesi'nde yayımlanan "Kırk yıllık kani, olur mu yani" başlıklı yazısında yayın yoluyla kişilik haklanna saldında bulunulduğunu öne sürdü. Milletvekilleri adına avukat Bilgin Yazıcıoğlu'nun nöbetçi asliye hukuk mahkemesi başkanlığına verdiği dava dilekçesinde, yazıda, "Zavallı ANAP'lı milletvekilleri özal'ın keyfdiğine omuz vere vere halkın yüzüne bakacak halleri kalmadı. Tbrgut Bey onlan ikide bir seçim olur sözüyle tehdit ediyor. Onlar da Pavlov'un şartlanmış köpekleri gibi kuyruk sallamaya başlıyorlar" denilerek, A N A P milletvekilinin küçük düşürüldüğü ifade edildi. Dava dilekçesinde, bu ifadelerin basın hürriyetiyle ilgisinin bulunmadığı ve hakaret edici bir dil kullanıldığının çok açık olduğunu kaydedildi. Bulgaristan Yılmaz, Iran ile ilişkilerin iyiYılmaz, Bulgaristan'da yeni yöye gittiğini, Suriye ile sorunların netimin işbaşına geldiğini ve yeni yakın takipçisi olduklannı da be yönetimin eski yönetimin ayıplalirterek, Doğu Avrupa ülkelerin nnı üstlenmek istemediğini anladeki hızlı değişime dikkati çekti. tarak, soydaşlarunıza karşı uygu Hava kirliliği Meclis gündermnde ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) TBMM Genel Kurulu'nda Sağlık Bakanlığı bütçesi görüşülürken, Ankara'daki hava kirliliği tartışıldı. SHP'liler, Sağhk Bakanı Halil Şıvgın'ı, "SHP'li belediyderi zor duruma düşürmek için gereksiz tedbir almakla" suçlarken Bakan Şıvgm, "Tedbirler siinnezse, Ankara'da yaşamak çok zor olur. Nem oranı bir puan artsaydı, Ankara'da asit yağmnru olurdu" dedi. Görüşmeler sırasında DYP'li Baki Durmaz DIŞİŞLERİ BÜTÇESİ TBMM'de dün Dışişleri Bakanlığı bütçesi eörüşuldü. Dışişleri Bakanı Mesut kalp krizi geçirdi ve tedavi altına Yılmaz ve TBMM Plan Bâtçe Komisyonu Başkanı Vusuf Bozkurt Ozal göıüşmder sırasında oldukça alındı. Sağlık Bakanlığı bütçesi gorüşdüşünceliydi. (Fotoğraf: AA) melerinde hava kirliliği tariışmasının yanı sıra muhalefet milletvekilleri, hükümetin sağlık politikasını sert bir şekilde eleştirdiler. DYP'li Ahmet Küçükel, ithal doktor tasarısı olarak bilinen tasanyı eleştirirken, "Bunu yapacagınıza bizim doktorlannuze imkan verin. Onlar en iyisini yaparlar" diye konuştu. SHP'li Öner Miski ile Türkân AKyol, hükümetin sosyalizasyon uygulamasından vazgeçmesini eleştirdiler. Halk sağlığı uzmanı olan DYP'li Baki Durmaz (53), cumhuriyet hükümetlerinin hiçbir devresinde sağlık hizmetlerinin bugünkü kadar dejenere edilmediğini bildirerek hastanelerdeki rehin olaylarım eleştirdi. ANAP'lılann, bu sözlerine tepki göstermesi üzerine Durmaz, "Şimdi öyle bdgeler çıkanr, öyle bir konuşma yapanm ki, oturdugunuz sıralann altına girersiniz" dedi. Durmaz, konuşma süresini aşuıca da, ANAP'hlar tepkUerini sürdürdüler. Protestolar arasında heyecanlı bir şekilde konuşan Durmaz'ın bu sırada terlediği dikkati çekti. Yerine otururken, DYP'üler tarafından kutlanan Durmaz, daha sonra kulise çıktı. Bu sırada aniden fenalaşan ve kalp krizi geçirdiği bildirilen Dunnaz'a o sırada Mecliste bulunan kalp doktoru Kemal Beyazıt ve öteki doktorlar tarafından müdahele edildi ve Yüksek thtisas Hastanesi'ne kaldırıldı. Eleştirileri yanıtlayan Sağlık Bakanı Şıvgın, rehin alınma olaylarının, bakanlığına bağlı hastaneler dışındaki sağlık kuruluşlarında görüldüğünü belirterek, "Bizim hastanelerimizde rehin olayı olduğunu belgelerseniz, o hastanenin başbekimini ve sonunlulannı görevden alınm" dedi. Konuşmalardan sonra özellikle SHP mületveküleri Şıvgın'a hava kirliliği ile ilgili çeşitli sorular yönelttiler. Şıvgın bunlan yanıtlarken de, Ankara'da önlem almanın gerektiği anlattı ve "Geçen yıl önlem almamakla yanlış yapüdıysa, bu yılda mı yanlış yapsaydık" diye sordu. Daha sonra yapılan oylamada Sağlık Bakanhğı bütçesi kesintisiz olarak kabul edildi. SAĞL1K BAKANUĞI BÜTÇESİ DevSol davasında bir tahliye • tstanbul Haber Servisi Devrimci Sol ana davasına dün devam edildi. tstanbul Sıkıyönetim 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde görülen duruşmada Sabri Temel'in kişisel savunması Avukat Esin F. Kulaç tarafından okundu. 12 Mart döneminin başbakanlanndan Nihat Erim'in öldürülmesinde kullanılan aracı gasp ettiği, MHP'li Mahmut Intepe ile Ünal Sözbir'in öldürülmesi girişimlerini organize ettiği savıyla hakkında Türk Ceza Yasası'nın 146/1. maddesinden idam istenen Temel'in savunmasında "iddialann benzetme seklindeki teşhislerden öte sağlam delillere dayanmadığı" belirtildi. Mahkeme 9 yıldır tutuklu bulunan Nuri Eryüksel'in tahliyesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi. Kubilay, bugün anıhyor • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Devrim şehidi Kubilay'ın 59. ölüm yıldönümü anma törenleri bugün Menemen'de yapılacak. 23 Aralık 1933'te ayaklanan dincilerce katledilen Kubilay'ı anma törenlerine sabah saat 10.30'da Yıldıztepe'deki anıtına çelenk konulmasıyla başlanacak. Saygı duruşu ve Istiklal Marşı'ndan sonra ihtiram mangasınca saygı atışı yapılacak. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Zeytin, devrim şehidi Kubilay'ın yaşammı anlatacağı konuşmasından sonra öğrenciler şiir okuyacak. Belediye Başkanı Kadir Yıldınm da Kubilay'ın devrimci kişiliğini dile getirecek. Daha sonra 212. P.Er.Eğt.A. Komutanı Albay Canser Atay ile Menemen Kaymakamı Ümit Oltulu da birer konuşma yapacaklar. MARKSİSTLERİN TARTIŞMASI TBKP birlik için önkoşııl koyuyor lç Politika Servisi TBKP'nin "illegal çalışmaya son" karan ve "legal, yığınsal, çağdaş, demokratik" bir Marksist parti kurulması çağrısının ardından başlattığımız ve on gündür sürdürdüğümüz "Marksistlerin birlik tartışması"nı, bugün TBKP'nin iki yöneticisinin, yöneltilen eleştirilere verdilderi yanıtlarla sona erdiriyonız. dönem sol adına konuşan herkese meydan okuyor. Sosyal demokrasi de bunun dışında değil. önümüzdeki görev, sol olarak 21. yüzyıla girerken bütün bunlan dikkate alarak kimliğirnizi, programımızı, politikamızı yeniden belirleyebilmek, hareketimizin kaynağındaki özgürlük, eşitlik, sosyal adalet, kardeşlik amaçlanna doğru şimdi nasıl ilerlenebileceğini ortaya koymaktır. Bu yapılabilir ve bu uğurda somut bir mücadele içine girilebilirse ancak o zaman toplumun gözünde yeniden bir meşruiyet kazanabileceğiz. Sorunu böylesi geniş bir çerçeve içinde görmek gerekiyor. TBKP, doğnısuyla yanlışıyla böylesi bir yola girmiştir. Stalinizmin her yönüyle damgasını bastığı monolitik, dayatmacı, çatışmacı anlayışuı yerine çoğulcu, doğal, mutabakata dayalı bir mücadele anlayışını geliştirmeye çalışıyor. Bunun mantıksal sonucu olarak yasal politika alanında yer almayı, halkla ve bütün toplumla bu alanda ilişki kurmayı amaçlıyor ve solda yeni, geniş, demokratik bir özne oluşmasına katkıda bulunmak istiyor. bu cizgimize göre tanımlama, bizim attığımız adımlara göre kendi tutumlannı beliriemeye ağırlık veriyorlar. Oysa önce kendüerini dunya ve Türkiye'nin yeni gerçeklerine, Türkiye'nin gelişmesinin yeni ihtiyaçlanna göre tanımlamaya; kendi kimliklerini bu meydan okuma karşısında beliriemeye çalışmalan gerekir. Böyle yapıhrsa, hem birb'kte hakikati aramanın hem de birükte yasal ve toplumsal raeşruiyeti yeniden kazanmanın yollan çok daha kolay bulunabilir. liyiz. Biz sosyalizme inamyor ve insanlığın geleceğini sosyalizmin belirleyeceğini söylüyorsak, bu inat olsun diye değil, çağdaş pratiklerin de kanıtladığı gibi daha özgürlükçü, daha ınsancıl, daha demokratik, daha az hiyerarşik, çok daha katılımcı ve kitle hareketleri üzerinde yükselen yeni bir sosyalizmin yolu açıldığı içindir. Bu, teorinin özündeki ideallere ve değerlere de çok daha uygundur. Değişen dünya ve Türkiye nasıl yığınsal, etkin, yeni ve güçlü bir ses, bir hareket yaratacağız (umut olarak değil, hızla ve gerçekten) gerici güçlerin dinamiği, politik, ekonomik, sosyal, ekolojik, kültürel tehditler altındaki Türkiye, vb. başlıklar anahtar sonınlara işaret ediyor. Çözümleraemizi TBKP'nin politikasınm klasik şemalara uygun olmadığı uzerinden değil, bu konuları irdeleyerek yapmalıyız. Marksist yöntem de bunu gerektiriyor. Somut durumun somut tahlili! Yaratıcı önemli olan ikinci gruptaki girişkenlik! Kitlelerle baglanma! eleştirilerdir. Bunlar bana Her şeye karşın birlik çok yaTBKP'nin eleştirisinden daha çok kın olabilir ve hızla örülebilir. yaşanan gerçekliğin toptan inka Çünkü hem bu yolda değerli birı gibi geliyor. "Bildiğimiz bir ri kimler sağlanmıştır hem de ih'sosyalizm' vardı ve vardır, buna tiyaçlar yaşamsal ve büyüktür. giren yol da belliydi ve bellidir", anlayışının çıkmazını artık görme BİTTİ Eleştirileri aceleci saydığimı bir yana bırakarak esas olarak iki noktada toplandığını söyleyebilirim; birincisi, TBKP benmerkezcilik yapıyor, birlik için ön koşullar koyuyor... tkincisi TBKP reformist, liberal hatta Marksizmi terk ederek sosyal demokrasiye yaklaşan bir politik çizgi tutturmuştur! Birinci grupta dile getirilen sorunu aşmak zor değil. Çünkü birlik olmadığı sürece, birlik yoluna girilmedikçe herkes, tüm örgüt ve çevreler biraz "benmerkezcidir" ya da öyle algılanabilirler. Ne zaman ki yasal partiyi kurmak amacıyla bir araya gelinir, herkesin benmerkezciliğinden ya da öyle görünen eylemlerinden sıyrümasımn ya da haksız eleştirilerden kurtulmasının fırsatlan doğacaktır. Kaldı ki verili politik pozisyonlardan kalkarak yapılan öneriler de ön koşul sayılmaz. Değil mi ki yeni bir sentez anyonız, herşeyi tartışacağız. 3 mahkumiyet, 2 beraat • ANKARA (UBA) Eski DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı Turgut özal'a başbakanlığı döneminde, "yayın yoluyla hakarette bulunmak" suçundan açılan 5 ayrı davamn eskisinden beraat ederken, üç davada ise mahkum oldu. Kendisine verilen üç ay hapis cezası para cezasına çevrilen Cindoruk, toplam 122 bin lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, Cindoruk'un cezasını iyi halini dikkate alarak tecil etti. Zülffl Dicleli Dünyada ve Türkiye'de yeni bir döneme adım atıyonız. Gecmişte sol olarak hiç karşılaşmadığımız, nasıl çözüleceğini bilmediğimiz yeni sorunlarla karşı karşıyayız. örneğin Türkiye'nin dış borç sonınu nasıl çözülür? Bunun hazır bir reçetesi kimsede yok. tkincisi, gecmişte hepimizin, farklı söylemlerle de olsa, savunduğumuz, düşünce ve davranışlanmızı büyük ölçüde belirleyen geleneksel sosyalizm modeli ve sosyalist mücadele anlayışı, dinamik bir şekilde çökmüş bulunuyor. Üçüncüsü, bugün Türkiye'de, özellikle de solda bir muhalefet boşluğu söz konusu; güven verici, tutarlı ve kararlı bir sola ihtiyaç yaşamsal. Bu dunımda içinde yaşadığimız Umur Coşkun 2 dernekte tutuklamalar • tstanbul Haber Servisi Anadolu Kültür Araştırma ve Yaygınlaştırma Derneği'nin (AKAD) Okmeydanı'ndaki binasında dün gece arama yapan polis, 25 kişiyi gözaltına aldı. Derneğe gelerek binada bulunanlann dışarı çıkmalarını isteyen polisin, dernektekilerin bu isteği reddetmeleri üzerine içeri girdikleri ve gözaltına almanlar arasında dernek başkanmın da bulunduğu bildirildi. Bu arada Ümraniye Kültür Araştırma ve Yaygınlaştırma Derneği'nin (ÜMDER) de polis tarafından arandığı, 15 kişinin henüz bir gerekçe gösterilmeden gözaltına ahndığı öğrenildi. Marksist çevrelerin bir bölümünün, TBKP'nin 8 aralıkta açıkladığı kararlanna oldukça eleştirel baktığı anlaşılıyor. Neydi bu kararlar? TBKP'nin tüm illegal faaliyetine son vereceğinin ve tam anlamıyla açık çauşacağının ilanı; 141, 142 kalksın mı, kalkmasjn mı, komünist partisi kurulsun mu, kurulmasın mı tartışmasına TBKP'li komunistler olarak yine açıkça katılmak ve en önemlisi TBKP'nin en geniş Marksist, sol çevrelerle birlikte yasal komünist partisi kurma isteği, çağdaş yığınsal partiyi demokratik tarzda hep Bize eleştiri yönelten sol çevre birlikte oluşturmaya başlamak ve kişiler, hâlâ kendüerini bizim önerisi... Arcelik elektronikte de Arcelik )ir Arcelik televizyon, titiz araştırmalarla, tekniğin en mükemmeline ulaşon yoğun çalışmalarla yaratılır. Bulunduğu mekono yoraşon, estetik olarak da kusursuz bir. dizaynla biçimlenir. Örneğin Arcelik Flat Square... Gerçek düzkare ekran. Özel füme ekran ışığı emer, gündüz bile net, pırıl pırıl bir görüntü sağlar. Her açıdan mükemmel bu Arcelik, evinizin her köşesinden, sinema tadında seyir imkanı sağlar. Arcelik markasının elektronikte de Arcelik olduğunu kamtlayarak... ARCELİK