Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ve faızın payı (yuksek olmakla beraber) bu duzeyde değıldır Demek kı sayılarda hata vardır Hata da şudur GSMH'mn "^3'unu kazandıklarını beyan eden (ve buyuk çoğunluğu gelır dağılımının en ust dılımlerınde yer alan) bu 673 bın kusur mukellef, gelırın <Fo3'unu değıl, aslında yaklaşık ( Po3Oro35'ını elde etmektedırler Fakat bu demektır kı soz konusu 673 bm ış sahıbı, ortalama olarak gerçek vergıoncesı kazançlarının ancak ^olO'unu bevan etmekte ve sadece bunun uzerinden vergı odemektedır Bu hesaba gore soz konusu 673 bin ış sahıbının toplam yıllık vergıoncesı gelın, beyan etmış olduklan gıbı 3 5 trilyon değıl, 3540 trilyon civarındadır ve ödemelerı gereken vergı de en az 14 tnlyondur Oysa bunlar vaklaşık 1 trilyon vergı odemişlerdir Demek kı 1988 yılında, sadece Gelır Vergısı olarak 13 trılvon TL, bılınçlı bir şekilde yalan matrah beyanı yoluyla kaçırılmıştır Ve bu oldukça muhafazakâr bir tahmindir 13 trilyon ne demektır? 13 trilyon TL, 1988 vılı (KIT yatırımları dahıl) toplam kamu yatırımlarından buyuk bir rakamdır ve de 1988 yılı butçe açığının yaklaşık 4 mısiıne tekabul eder Bu demektır kı eğer devlet nerede guçlu olması gerektığını doğru tespıt edıp gereklı reformları cesaretle ve uzak gorüşlulukle yapmış olsaydı, Turkıve 1988 yılında onemlı sayılacak bir butçe açığı vermeden toplam kamu yatınmlannı tam ıkı mıshne çıkarabılırdı Bunun, enflasyon ve kaJkınma açısından ne anlama geldığı son derece açıktır Enflasyona etkısı şöyle özetlenebılır. Söz konusu 13 tnlyonluk kaçak hem butçe açığını kapatıp hem de çok onemlı ölçude artan kamu vatırımlarının sağhklı bir şekilde fınansmanı ıçın kaynak teşkıl edeceğı yerde, pıyasava, hızmet ve mal talebı olarak dökulmekte, bir dığer kısmı da yurtdışına transfer edılmektedır Bu 13 trılyondan yurtıçı tasarruf enstrumanlarına yatırılanlar, tasarruf oranında artış olarak olumlu bir etkı yapmaktaysalar da söz konusu etkı, burada önerılen reform yapılmış olsaydı gerçekleşmış bulunacak pozıtıf etkı ve etkıleşımler yanında mınıskul kalmaktadır Kısaca belırtelım Bu konuda ılerı sürulen mazeretlenn hepsı geçersız ve mesnetsızdır "Burjuva sınıfının çıkarlarını koruyan partılerın böyle bir reform yapmayacaklan" savuncası (tezı) da Türkıye'ye özgu bir "Doğulu vızyon eksıklığı" belırtısıdır Batılı kapıtaiıst ulkelerde vergı kaçakçıiığı yok denecek kadar azdır Orada bu konunun ustune gıdıp halletmış olanlar "sosyalıst" ya da "solcu" ıktıdarlar değıl, tam aksıne, AP ya da AN AP gıbı para babalarının guvenıne sahıp partılerdı Bızde de bu ıktı darlar tarafından yapılmasında buyuk yarar vardı. Kaldı kı, vergı kaçağının toplanması, burjuvazının uzun vadelı gerçek çıkarlanna aykın olmazdı Çunku toplanan paralann hemen hepsı, kısa donemde bıle (kâr olarak olmasa da) cıro olarak gerısın genye ış sahıplerının kasasına gırecektı Ustehk gerek enflasyon hızının duşmesı gerek yatınmlann ve buyume hızının artması özel sektorun beklentüerını olumlu etkıleyecektı Aynca bovle bır uygulamanın hem gelır dağılımının duzelmesınden hem de vergı adaletının sağlanmış olmasından kaynaklanan olumlu etkılen, sadece ekonomık değıl sosyopolıtık ıstıkrar yaratacaktı (1) Bu konuda "kultur multur musaıt değıl" gıbı laflar da boş soz olmaktan ote gıdemez. Konuyu halletmek ıçın gereklı yontemler ve elektronık bılgıışlem araçları bellıdır ve uygulama, gereklı altyapı ınşa edılıp gereklı propa ganda vapıldıktan sonra görelı basıttır Enflasyonun duşurulmesı ve kalkınma hızırun yukseltılmesı ıçın bu alanda ıvedı reform ve duzenlemeler zorunludur Gerçı 20 yıl geç kalınmıştır, ama "Geç, hıçten yeğdır" Bunca geç kalınmış olmasının vebalı ıse ıkı unlu şahsın omuzundadır Özal 19831988 ve Demırel 19651971 arasında yaklaşık altışar vıl parlamentoda tek başlarma ıktıdarda ıken ele geçırmış oldukları fırsatı çarçur etmışlerdır Konunun önemı ve boyutları öyle karamızahı ve oyle absurd boyutlardadır kı açık açık belırtmek durumundayım Soz konusu ıkj zat'ın devlet ve ekonomı ışlerınde gerçekten bılgı, dıravet, cesaret falan sahıbı olduklannı ıddıa edıp durmaları kadar hakikat'e aykın bır şey duşunemıyorum (1) Bu konuda daha etraflı ekonomık ve polıtık analız ıçın bkz Çakman, M K , Tehlıke ÇanJan ve Turkıye nın Kamu Malıvesı Sorunu', Banka ve Ekonomık Vonırnlar Dergısı, E> lul 1988 s 53 59 Çakman M K "A Polıcy Faılure of the özal Government Imerrelatıons bet»een ıhe Budget Defıcıı, Inflatıon, Ta\ Fra ud and the Domestıc Saııngs Gap, "Bn«fİBg", No. 1692, July 11 1988 Çakman M K , "Turkıve'dekı Stagflasyonun Kökenierı Üzerıne", Gazı Lniversılesı ÖBF Dergısı, Ankara 1985 sayı 1 2 s 323 350 Aşırı Boyutlara Varmış Vergi Kaçakçdığı Soz konusu 673 bin iş sahibi, ortalama olarak, gerçek vergioncesi kazançlarının ancak °7olO'unu beyan etmekte ve sadece bunun uzerinden vergi ödemektedir. Bu hesaba gore söz konusu 673 bin iş sahibinin toplam yılhk vergioncesi geliri, beyan etmiş oldukları gibi 3.5 trilyon değil, 3540 trilyon civarındadır ve odemeleri gereken vergi de en az 14 trilyondur. Oysa bunlar yaklaşık 1 trilyon vergi odemişlerdir. Demek ki 1988 yılında, sadece Gelir Vergisi olarak 13 trilyon TL, bilinçli bir şekilde yalan matrah beyanı yoîuyla kaçırılmıştır. Ve bu oldukça muhafazakâr bir tahmindir. du PENCERE Yakınma!.. 23 ARALIK 1989 Yakınma, ınsan yasamının gostergelennden bırısıdır ancak oluler yakınmaz Romatızma yaslılıkla birlikte kısıyı avucuna aldı mı, gel de yakınma1 Osmanhca deyısle sıkâyat" meteorolojı raporlarıyla atbaşı gıder Ay aman of Ne var? Lodos var Yakınma sureklı oldu mu bıktırır, can sıktırır, cevre, yavaş yavaş şıkâyetlere karşı nasırlaşır sızlanmalar coğaldıkça ılgıler aza Nesı var' Ne bıleyım canımi Huy edındı artık, her Allatfın günu yakh nıyor Gün gelır yakınan kışı artık eskı bır alaturka sarkıyı mırıldanmakla yetınır "Kımseye etmem şıkâyet, ağlarım ben halıme Titrenm mucrım gıbı baktıkca ıstıkbalıme" * Ne var kı uygarlık yakınmasız gelısebılır mıydı? Insanoğlu her 7 şeyden ' memnun" olabılır mı Ağlamayan bebeğe sut vermezler Şıkâyet bır anlamda gelışmenın ıtıcı gucu, daha 1yı yaşama ısteğının motorudur Istertm Ne ıstersın? Ozguhüki Sonra' Demokrası, ınsan hakları, gelecek guvencesı, ışsızlık sıgortası sosyal adalet, eğıtım eşıtlığı, cocuğuma kreş, kadın ozgurlüklen, daha sayayım mı? Vay namussuz vatan haını, devlet dusmanı solcu, münafık, komunıst Durumundan, konumundan, statukodan ıçınde yaşadığı koşullardan yakınana sakın bozulmayın1 Çunku uygarlık böyle gelıştı, once şıkâyet başladı, yakınmalar bırbırının ustune eklendı sıra dağlar oluşturdu sonra homurdanmalara donustu sesler yukseldı yayıldı, bütunlestı, yoğunlastı akıl, yakınmalara care aradı, yol yordam saptandı sonun da çozum bulundu Ortacağ'da bır koylu evlendı mı gerdek gecesı senyor devreye gırerdı Neden? Derebeyı kolesının eşıyle yatarken toplumda ı/k gece hakkı" doğal sayılırdı Damat alacakaranlıklarda kendısını oradan oraya vurur, acı çeker kara talı^ıne kuser baldıranlı ezg/ler söylerdı, yakınmanın bını bır paraydı, ama zamanla sızlanmalar bıçım değıştırdı Nasıl olur' Efendımız, benım sevdığımı gerdek gecesı hangı hakla koynuna alabılıyor' Kutsal kıtapta var mı boyle bır kural' Olmaz boyle şey Köylu, durumundan ' memnun" olsaydı, yakınmasaydı, senyorler daha bin yıl keyıf çatacaklardı Sonunda yakınmaların yuklemı, aklın ıtıcı gucune donuştu çare aranmaya başladı, şıkâyetlerın toplamı, sorunun çozumunu kaçınılmaz kılacaK bsr ağırlığa kavuşunca kural değıştı Ancak bır de arabesk yakınma var Nedır o ' Acı çekmeyı Tanrı'nın değışmez yazgısı sayarak, her Allah'ın gunü of çekmek Her yerde of çekıyoruz taksıde, mınıbuste otobüste, kahvede, kopru altında carşıda pazarda, smemada vıdeoda gazınoda kahvede, duğun salonunda yakınma sızıldanma, şıkâyet, sızlanma, feryat ve fıgan Oooof of Elbet bır gun bunca yakınma, arabesklıkten kurtulacak, çağdaş tepkıye donuşecek hak arama yoluna gırecek, yakınmanın bınktırdığı yakıt değışımın motorunu çalıştıracak, belkı yarın, belkı yanndan da yakm sayılacak bır zamanda Turkıye değışecek Çunku yakınmalar, oylesıne "ayyuka' çıktı kı salt yakınma olarak kalmasına olanak yok Doç. Dr. KEMAL ÇAKMAN Gazi Üni. tlBF îktisat Bölümü Turkıye buyılk sorunlarla karşı karşıyayken ve az gelışmış demokrasımızde az gelışmış polıtıkacılanmız halkm kafasını bulandırmakta>ken onemlı konular gorelı gerı plana atılmaktadır Bu "asıl olan" konulardan sadece bir tanesıne değınmek ıstıyorum Yalan matrah be>anı yoluyla vergi kaçakçılığı, bunun boyutları ve ımlemlerı Meclıste 1990 Butçesı goruşulmekteyken belkı yararı olur Yalan matrah beyanı yoluyla hem Gelır hem de Emlak Vergısı kaçağı, Turkıye*de, devletın cıddıyetı konusunda şupheler doğuracak boyutlardadır Bunlardan yalnız bırıncısı uzennde duracağım Hemen ışaret etmelıyırn kı bu olgu venı bir şey değıldır En az 20 yıllık bir geçmışe sahıptır ve vebalı Ozal (Başbakanken) kadar Demırel'ın de sırtındadır Çunku Derrurel, dunya \c ıç ekonomık konjonktur çok daha ehvenken ve partısı tek başına ıktıdardayken 19651971 arasındakı altı altın yılı mıvopça harcamıştır ^şağıda vereceğım rakamlar GSMH ve yatınmlann yuzdesı cınsınden 25 yıldır benzer boyutlardaydı Malıye Bakanlığı, ılk kez bu vıl, Gehr Vergısı beyannamesıne tabı mukelleflenn beyan ettıklen vergi oncesı gelırlerın dökumlennı yayımladı Bu dokumlere göre ortalama vergıoncesı memur maaşı bugun 600 bin TL^ay ıken, beyannameye tabı ış sahıplerının beyan etmış oldukları ortalama vergi öncesı avlık gelır (1988 fıvatlanyla) çeşıtlı mesleklere gore aşağıdakı gıbı rapor edılmıştır Kuyumcular 497 bin, muteahhıtler 402 bin, dışprotez laboratuvarları 307 bin, lokantalar 417 bin, tekstıl ımalatvıları 34 7 bm, konfeksıvon tıcaretı Yapaniar 370 bın, mobılyacılar 324 bin, seyahatturızm ışletmelerı 431 bin Resmen göz yumulmuş Anlaşılan odur kı noterler dışında bu gnıplar, yasal olarak ödemelerı gereken vergmın yaklaşık ( Vo5l"olO>unu ödeyıp °7»90°?o95'ını yalan matrah beyanı yoluyla kaçırmaktadır Ve bu, vurgulamak gerekır 25 yüdır böyledır Ve 25 yıldır boylesıne aşırı oranlardakı vergi kaçakçılığına hukumetier (yetenek yetkı dengesızlığınden mustanp yetkılıler) resmen goz yummaktadırlar Soz konusu olgunun, gelır dağılımını bozucu, sosyal adaletı sarsıcı duruma ulaşması karşısında devletın en asu ışlevlennden bırını doğnı durust ıcra etmıyor olması nedenıyle "devlet otontesıne saygı" yok olmuş ve vergi anarşısı yoluyla sosyal anarşıye yol açıcı etkıler göstermıştır Bunun yanı sıra, butçe açığına, enflasyona, kamu yatırımlanna ve kalkınma hızına ılıskın çok onemlı ekonomık etkılen de vardır Bu ekonomık etkılen kısaca açıklamak ıçın aynı sayılara (rakamlara) makro bazda bakmak gerekır Gelır beyannamesıne tabı 673,172 mukellefın 1988 vılı ıçın beyan ettığı vergı öncesı yıllık gelır toplam! yaklaşık 3 5 trilyon TL'dır kı bu, 1988 yılı GSMH'run yaklaşık ^o3'une karşılıktır Maaş ve ucretlerın GSMH'dekı payı *%15 ve tanm sektörunun payı da yaklaşık ""015 cıvannda kabul edıhrse, bu demektır kı kâr, rant ve faızın GSMH ıçmdekı pa>ı trb67 civarındadır Oysa bu saçmadır Kâr, rant Sonuç Daha da önemlısı şudur 1988 yılı butçesının yaklaşık yarısı transfer harcamalarına gıtmıştır Bu harcamaların aslan payı da, geçmış ıç borçların faız ve ana para odemelenne tahsıs edılmektedır Eğer devlet (Demırel zamanında) devletlığının gereğını yaparak vergı kaçakçıhğını onleyıcı reformları yapmış olsaydı, Turkıye'nın ekonomık ve polıtık geleceğı, şımdıkı gıbı endışe verıcı değıl, parlak olur EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Kirli Hava Nasıl Öıılenîr? Hava kirliliği sadece bir nedene bağlanamaz. Trafik kokenli (egzoz gazları) kaynaklarla birlikte, belki de en onemlisi, komurlerimızin yakılması ile oluşan hava kirliliğidir. Her Konuda Görüş Bildirmek! Prof. Dr. ORHAN KURAL ÎTÜ Maden Fakültesi Basında, hava kırhlığı konusunda sık sık car pıcı haberler çıkıyor, zaman zaman kukurt dıoksıt oranı "alarm" sevıyesıne ulaşıyor, kentlerden kaçışlar başlıyor, okullar kapatılıyor, hastaneler doluyor, fakat bır sure sonra hava şartlannın duzelmesı ıle havat normale donuyor ve her şey unutuluyor Nedense kımse bu soruna cıddı, kalıcı ve köklu bır çözum aramıyor \\rupa Topluluğu'na (AT) tam uyelık başvurumuzun gundeme gelmesı ıle birlikte çevre kontrol krıterlen de önem kazanarak 2872 sayılı Çevre Kanunu'na bağlı olan 2 Kasım 1986 tanhlı Hava Kalıtesını Koruma Yonetmelığı yururluğe gırmıştır Ancak Turkıye henıiz ıdarecısıyle, sanayıcısıyle, tüketıcısıyle bu yonetmelığın getırdığı şartlan yerıne getırecek duzeyde görunmemektedır Hava kırhlığı sadece bır nedene bağlanamaz Trafik kokenli (egzoz gazları) kaynaklarla birlikte, belkı de en önemlısı, kömurlerımızın vakılması ıle oluşan hava k»riılığıdır Endustrıyel enerjı gereksınımının yarattığı anı baskılar nedemvle lınyıt tuketımı hızla an maktadır Isıtmaya verılen lınvıtler genellıkle tuvenan olarak duşunulmuş, fakat nakıl ve depolama esnasında parçalanıp ufalanmaktadır 1952 yılmda Londra'da bır gunde yoğun hava kırlenmesınden 4000 kışının olduğu ve 30 000 kışının de kan tukurduğu bır facıavi ul kemızde yuşamadan once tedbırlerımızı alma lıyız Kalonfer ve sanavı bacalanndan çıkan dumanlar ne denlı cıddı bır tehlıke oluştuğunun sınvallerıdır Hava kırlılığının tehlıkelı sınırlara geldığı zamanlarda bacası tuten bınalara ceza vazılması, yakma saatlerının sınır lanması, çıft ve tek numaralı araçların trafiğe sokulması ancak kısa vadelı önlemlerdır Kaba bır hesapla 1982'den bugune kadar sadece lstanbul çevresındekı ocaklardan 7 mıl>on ton lınyıt bu suretle atılmıştır Aynca her sene bu yolla 12 mılyar lıra kaybolmaktadır Halbukı vapılacak ufak komur hazırlama ve bırıketleme tesıslerı ıle • Bu artıklar değerlendınlecek, • Hava kırhlığı buvuk ölçude azalacak, • Bınketler uzun sure tehlıkesız stoklandığı ıçın kotü hava şartlannda kömur sıkıntısı çekılmeyecek, • Ve aynca tuketıcıler verımlı ve guvenebıleceklerı bır yakıta sahıp olacaklardır Beledıye ve ılgılıler, hazırlıkları tamamlanmış ve tum dunyada bırçok örneğı olan, ozel sektorun de ortak olmak ıstedığı bu projeyı başlaftnalc ıçin acaba bfr facia mı beldıyorlar'' Geçen gun Saym Turgut Ozal'ın dıl konusunda "ılgınç duşuncelerını gazetelerde okudum Der kı, 'ımkân da kullanılmalı, olanak da aralarında nüans olan kelımeler her dılde vardır, bu, dılın zengınlığıdır' Ya buna benzer bır takım sözler1 Anlaşılıyor, Bay Özal dıl konusunda hıç kafa yormamış Ne zaman, nasıl yorsun? Vaktı mı var onemlı 'devlet ışlen"nden dıle, yazına, sanatla ılgılenmeye1 Ağzına gelenı söyler, Çankaya'dan yükselen her ses, her soz keramet sayılır nasıl olsa' Devlet başkanlığı gorevıne Meclıs'tekı bır partı grubunun oylarıyla getırılen bır kışıdır Bay Özal Her gun bır takım kurullan Çankaya'da kabul edıyor Televızyonda her akşam hemen her konuda oğutlennı, duşuncelerını dınlıyoruz Hıc ayrım yapmıyor, "ben bu konuda bılgısızım" demıyor, akla gelen gelmeyen her konudafikırbefırtmekten hıç mı hıç korkmuyor Sanırım bu alanda (Arkaa 19. Sayfada) Tam istediğiniz tam otomatik Türkiye'ye geldi!.. Nihayet geldi! TÜRKİYE'NİN YENİ TAM OTOMATİK ÇAMAŞIR MAKİNELERİ.. VESTEL'DEN. oooo Vestel daima ileri teknolojiyle en ustün ürunleri sunar. Vestel'in Türk hanımlanna yeni annağanlan var! Tam istedikleri gibi tam otomatik çamaşır makineleleri: Vestel 846X... Vestel 864. Modern yaşamın ihtiyaçlanna göre geliştirilen, tam otomatik çamaşır makinesinden beklediğuıiz bütün özellikleri bir arada sunan son model iki yeni çamaşır makinesi... VESTEL 846X 6 kilo çamaşır alan tam otomatik • Veste) 846X az ver kaplar ama ıç hacmı genıştır Tam 6 kilo çamaşır alır • 16ayn yıkamd programı vardır • Ekonomık programlıdır • Çok kırlı çamaşırian "onceden ısiatır" • Dakıkada 80ü devıre \ukselen sıkma hızıvla çamaşırian rteredevse kuru çıkanr • Hem sıcak hem soğuk su aiır • Yıkama devn 3 kademelıdır • Sessız, sarsmtısız çalışır • Kazanı paslanmaz çelık, dış gövdesı katoferez astar kaplamalıdır Sağiamdır • Kapağı sola açılır. kullanım kolaylı'ğı sağlar •vtsıa»m m « VESTEL 864 Deterjan çekmecesi 4 bölmeli tam otomatik • Vestel 864'te bevaziatıa ıçın de özel bır bölme bulunmaktadır • 18 ayn yıkama programı vardır • Ekonomık programlıdır • Çok kıriı çamaşırldn "onceden ısiatır' • Bvpas< sıstemlıdır Çdmasırlan yıkama oncesı sudan geçınr yıkama sırasında deterjanın etkısını artırır • Hem sıcak hem soğuk su ahr • Sessız sarsınüsız çalısır • Az yer kaplar, her mekâna sığar • 5 kilo çamaşır alır • Kazanı paslanmaz çelık. dış govdesı katoferez astar kaplamabdır Sağiamdır • Kapağı sola açılır, kullanım kolayhğı sağlar Dahası... Butün bu üstıin özelliklere sahip Vestel tam otomatik çamaşır makineleri çok hesaplıdır. Siz de en yakın Vestel Yetkili Satıcısf na gidin, Vestel tam otomatik çamaşır makineleri ıle tanışın!.. Hemen şimdi! •VESTEL Vestel bır A Pol/y Peck Internatıonal PLC kurulusudur M