24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARALIK 1989 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/1S Romen halkı 'ev hapsi'ne alındı Romanya, Yugoslavya ve Macaristan sınırlarından sonra dün de Moldavya Cumhuriyeti ile olan sınırını kapattı. Macaristan Başbakanı Miclos Nemeth, Romanya'da gösterilerin yayılmakta olduğuna ilişkin haberler aldıklarını söyledi. Polonya, Macaristan ve İngiltere Çavuşesku yönetimini kınadı. * Dış Haberler Servisi Romanya'nın hafta sonunda kanlı gösterilere sahne olan Temeşvar kentinde dün sabah da silah seslerinin duyulduğu, kanşıklığın başka kentlere yayıldığı bildirildi. Olaylar hakkmda bilgi sızmasını önlemek isteyen Bükreş hük.ümeti, Romanya'nın tüm komşulan ile sınırlannı kapattı. ABD, Macaristan ve Polonya, Bükreş hükümetini kanlı baskı yöntemlerinden 1 ötürü kınadılar. Hafta sonunda Temeşvar daki gösterilerde yüzlerce kişinin öldüğünü ileri süren görgü tanıklannın sayısı artıyor. önceki gece Yugoslavya ve Macaristan'la olan sınırlannı kapatan Romanya, dün de SSCB'nin Moldavya Cumhuriyeti ile olan sınırını kapattı ve Bulgaristan'la sınırını oluşturan Tuna Nehri üzerindeki sımr kapılarında sıkı kontroller uygulamaya başladı. Bükreş hükümeti, ayrıca Avusturya vatandaşlannın Romanya'ya girmeleıine de izin vermedi. Bulgaristan Haber Ajansı, Bulgaristan'ın Rusçuk kentiyle Romanya'nın Giurgiu kenti arasındaki sımr kapısının Romanya tarafmdan tek yanlı olarak ve önceden haber verilmeden aniden kapatıldığını bildirdi. SSCB'nin Moldavya Cumhuriyeti'ndeki bir gazeteci de Romanya'nın buradaki sınınnı kapattığını ve yalnızca Bulgaristan'a trenle transit geçen yolculara izin verildiğini söyledi. Bu arada, ZürihBükreş seferini yapan Isviçre Havayolları'na ait uçağın yolculan Bükreş'ten geri çevrildi. Macaristan Radyosu, dün sabahki haberinde, sabah erken saatlerde Temeşvar kentinde yine silah seslerinin duyulduğunu bil1 dirdi. Radyo, dün sabah 07.30*da Temeşvar dan telefon eden bir kişinin silah seslerinin tekrar duyulduğunu söylediğjni bildirdi. Ancak telefon yarıda kapandığı îçin daha fazla bilgi almak mümkün olmadı. Macaristan Başbakanı Miklos Nemeth ise başka Romanya kentlerinde de gösteriler olduğuna ve Romen ordusunun alarma geçirildiğine ilişkin haberler aldıklannı söyledi. AP'nin haberine göre Macaristan Radyosu, Temeşvar'daki bir hastanede do'ktor akrabaları bulunan genç bir Macar vatandaşına dayanarak sadece bir hastanede 250 kişinin öldüğünü kaydetti. Genç Macar, "Yandanan yüzlerce kişi hastanelerde >ntıyor. Bazılan kurşuna hedef olmuş, bazılan tanklann altında ezilmiş" diye konuştu. Aynı kaynak, bu bilgiyi Temeşvar'daki doktor akrabalarıyla yaptığı telefon görüşmesinde elde ettiğini söyledi. Kaynak, akrabalanna dayanarak Macar asıllılann voSun oldugu Temeşvar'daki JJÖSterilere öğrencilerin ve işçilerin de katüdığını kaydederek ölü ve yaralılann yüzde 20'sinin Macâr asıllı olduğunu ifade etti. Romanya'dan Yugoslavya'ya geçen Yu1 nanlı diş hekimliği öğrencileri ise Temeşvar daki gösterilerde güvenlik güçlerinin ayrım gözetmeden halka ateş açtıklanru ve "darinelerie insanı öldurduklerini" belirtüler. Yunanlı öğrenciler staj yaptıklan hastanenin morguna 30 ceset geldiğini söylediler. Ancak bunların hepsinin gösterilerde ölüp ölmedikleri bilinmiyor. Öğrenciler, kanşıklıklarda üç çocuğun askeri araçlar tarafından ezildiğini duyduklannı da belirttiler. önceki gün Yugoslavya'ya geçen bir Yugoslav turist, gösterilerde en az iki kişinin öldüğünü gördüğünü, bunlardan birinin çocuk olduğunu söylemişti. Yunanlı öğrencilere göre staj yaptıklan hastanedeki hemşire, pazar günü hastaneye 170 yaralımn geldiğini söyledi. AP'nin haberine göre Romanyalı mültecilerden WiUiam Toetoek, Federal Alman Bremen Radyosu'nda Temeşvar'daki görgü tanıklanna dayanarak yaptığı açıklamada, olaylarda 200 ile 400 kişinin öldüğünü, yüzlerce kişinin de yaralandığını söyledi. Temeşvar'daki kanlı olaylar dünyada sert tepkiiere yol açtı. Macaristan'ın başkenti Budapeşte'deki Kahramanlar Meydanı'nda önceki akşam 5 bin kişi Romanya Devlet Başkanı ve KP lideri Nikolay Çavuşesku aleyhinde bir gösteri düzenledi. Budapeşte radyosunun haberine göre ülkenin 9 kentinde de halk sokaklara dökülerek gösteriler düzenledi. Budapeşte'de ellerinde mum ve meşale taşıyan göstericilerin aynca insan hakları savunucusu ve rejime karşı mücadelesiyle tanınan papaz Laszlo Tokes'in serbest bırakılmasını istediler. Göstericilerin, Romanya'nın Budapeşte Büyükelçiliği önünde de bir gösteri düzenleyecekleri haber veriliyor. Macaristan parlamentosu da Romanya'da insan haklarımn ihlal edildiğine ilişkin bir karar tasansıru kabul etti. Polonya parlamentosu dün yaptığı toplantıda, Romanya'da insan haklarımn çiğnenmesini kınayan bir karar tasansmı oybirliği ile kabul etti. SSCB'nin, Romanya'nın iki ülke sınınnda aldığı önlemleri dikkatle izlediği belirtüdi. SSCB Dışişleri Bakanlığı Sözcusü Vadim Perfiliev, Moskova'da Macaristan haber ajansı MTI'ya yaptığı açıklamada, Romanya'nın Temeşvar kentinde meydana gelen olaylar hakkında ellerinde güvenilir kaynak bulunmadığı gerekçesiyle konuşmak istemediğini söyledi. Bu arada, Romanya Büyükelçisi Stan Soare'yi Dışişleri Bakanlığı'na çağıran İngiltere, Bükreş'i "en sert dille protesto" etti. İngiltere Dışişleri BakanlıgYndan yapılan açıklamada, "Romanya yönetiminin, yurttaşlanna karşı uyguladıgı baskılara son vermesi ve altına imza attığı insan haklan anlaşmalanna uyması yolundaki isleklerimiz iletildi" denildi. ROMANYA Çavuşesku'nun temaslan Ülkesi kaynarken tran'a giden Romanya Devlet Başkanı Nikolay Çavuşesku ise Tahran'da temaslannı sürdürüyor. Çavuşesku, Iran Cumhurbaşkam Hasemi Rafsancani ile görüştü. Litvanya KP'si bagımsızlık peşinde MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin Baltık Denizi kıyısındaki cumhuriyetlerinden Litvanya Komünist Partisi'nin Genel Sekreteri Aigirdas Brazauskas, partinin Sovyet Komünist Partisi'yle Örgütsel bağlannı koparması çağnsında bulundu. Brazauskas, dün başlayan Litvanya Komünist Parti kongresinde yaptığı konuşmada, Litvanya Komünist Partisi'nin "kendi programına, kendi rüzüğüne, örgütsel ve ekonomik bagımsızlıgına sahip" bir parti olması gerektiğini bildirdi. öteki cumhuriyetlerin parti örgütlerinin Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin bünyesinden aynlarak bağımsızlaşmalan gerektiğini kaydeden Brazauskas, cumhuriyet komünist partikri arasmda yeni bir siyasi ilişkikr modeli oluşturulmasını istedi. Anayasal öncülük rolü iki hafta önce kaldırılan Litvanya Komünist Partisi lideri, Sovyet Komünist Partisi'nin, gelecek sonbaharda yapılması öngörülen 28. kongresinin de bu yeni düzenletneleri görüşmek üzere öne aknmasını önerdi. Sovyet Komünist Partisi'nin bugünkü yapısının değişmesinin gerektiğini savunan Aigirdas Brazauskas, Komünist Parti'nin merkeziyle cumhuriyet parti örgiHleri arasındaki ilişkinin "eşitlik temetine" dayalı olarak yeniden kurulmasını ve Sovyet Komünist Partisi Politbürosu'nun, SSCB'yi oluşturan 15 cumhuriyetin her birinin parti örgütünden birer temsilciden oluşmasını önerdi. Brazauskas'ın bağımsız parti örgütü çağnsının, kongrede bugün yapılması bekJenen oylamada benimsenmesinin beklendiği bildiriliyor. SSCB DEMOKRATtKALMANYA VATERUH EINİG Romen halkıyla dayanışma gösterisi Eski Devlet Başkanı Jivkov, zimmetine para geçirmek, oğlu Vladimir cinayet, torunu Todor ise ırza geçmekle suçlanıyor. STELYO BERBERAKİS SOFYA Bulgaristan'daki değişim süreci çerçevesinde dün gece düzenlenen iki ayrı gösteride 1500 kişiden fazla Bulgar, Romanya'daki rejimi kınayan sloganlar attılar. Jivkov ve ailesi ise ağır suçlamalara hedef oluyor. Sofya'mn Rus Ortodoks Kilisesi'nin önünde, muhalefet tarafından 6 gün önce yaşamını yitiren ünlü Rus akademisyen Andrei Saharov'un ruhuna dün dini bir ayin düzenlendi. Aynı anda, buraya 50 metre mesafedeki Sofya'mn ünlü Ayasofya Kilisesi'nde de bu kez Bulgaristan'ın resmi kilisesinin Saharov için düzenlediği ayin yapıhyordu. Resmi ayine 100 kadar kişi katılırken Bulgaristan'da yeni yejıı türeyen birçok hareket gibi "Hıristiyan dayanışma ve din özgürlnğü" hareketinin düzenlediği kendi dini ayinine 1500 kişiden fazla Bulgar katıldı. Ellerinde mumlarla dini ayini izleyen Bulgarlar, bu arada Saharov hakkındaki söylevi dinlerken Romanya'daki gelişmeleri kınayan sloganlar da attüar. Her iki a^inden önce Saharov için yapılan konuşmalarda, ayini izleyen halkın Romanya'daki olayları kınaması için Sofya'daki Romanya Büyükelçiliği'ne yürilmeleri çağnsında bulunuldu. Yanmşar saat süren dini ayinlerden sonra yaklaşık 1500 kişi, kiliselerden görkemli Romanya Büyükelçiliği binasının önüne yürüdüler. Göstericüer, Romanya Büyükelçiliği önünde yaklaşık 1 saat kaldılar. Gözlemcilere göre Bulgaristan standartlanna oranla şaşırtıcı boyutlara ulaşan bu gösteride, Çavuşesku, "faşist, katil. Stalinist, diktatör, fosil" gibi lakaplarla kınandı. Bu arada her iki gösteriyi de bir ay öncesine kadar muhafazakâr çizgide bulunan Bulgar televizyonunun izlemesi kadar, Bulgar polisinin de gösterileri uzaktan ve "büyük bir anlayışla" takip etmesi dikkat çekti. Bu arada 26 ekimde çevrecilerin Eco Glasnost grubunun Cafe Kristal Parkı'nda başlatmış oldukları ilk gösteride polisle aralarında çıkan çatışma, Bulgar göstericilerince "mazide kalan bir am" olarak göriilüyor. Bunun kanıtı da dün yine aynı parkta gözlendi. Cafe Kristal Parkı'nda bir Bulgarın yazılı pankartlann arasında oturarak açlık grevi başlattığı görüldü. Açlık grevi ilan eden Bulgar, halen Sofya Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklu arkadaşının serbest bırakılması için parktaki yüzlerce kişinin imzasını topladı. Bu ve bunun gibi birçok hareket, Sofya'da gündüz ve gece görülüyor. Sofya Press Ajansı'nda çalışan bir gazeteci, Bulgaristan'ın şu anda demokrasi dersleri aldığını ve uygulamaya çalıştığını söylüyor. Tüm bu değişikliklerin "sözde" kalacağına inananların sayısı da oldukça fazla. "Perestroykanın başarılı olacağına inanıyorum" yerine "tnanmak istiyorum" diyor bu insanlar. Komünist Parti'den çok, komünizm ideolojisine inananların halen çoğunlukta olduğunu seziyoruz. Sokaktaki adamlarla söyleşirken "Bulgaristan'ı komünizm değil. Komünist Parti'yi yöneten insanlar babrmıştır" diyorlar ve ekliyorlar: "Hükümet ve partinin üst diizey elemanlan ihtiras, hırs ve yolsuzluklan ile komünizmin en kötfi propagandasını yapülar." Ardında hiç de iyi bir ısim bırakmayacağa benzeyen eski Başkan Todor Jivkov görevini kötüye kullanmak, yolsuzluk yapmak gibi ağır suçlamalara hedef oluyor. Yalnız Jivkov'un kendisi değil, tüm ailesi, akrabaları ve dostlan da aynı şekilde suçlanıyor. Dünkü Bulgar gazeteleri Jivkov'un oğlu Vladimir'in ve torunu Todor'un hakkında iki ayrı soruşturmanın başlatılacağını yazdılar. Vladimir, 1988 yılında ilişkide bulundugu Bnlgar TV spikeri Tatyana Titanov'u öldürmekten suçlanıyor. "İntihar süsü" verilen bu cinayetin Vladimir tarafından Tatyana'yı pencereden aşağı atarak işlendiğine inanılıyor. Üniversite öğrencisi torun Todor'un ise geçen yıl bir kızı dövdükten sonra ırzına geçtiği gerekçesiyle ancak şimdi araştırmalara başlanmasına karar verildi. Jivkov'un kendisi ise birçok ekonomik skandal'.ardan sorumlu gösterilince parlamento bu konuda görevlendirilen Komünist Parti'nin Araştırma Komisyonu'ndan görevi kendisi devraldı. BULGARÎSTAN AtinaTiran gerginliği ATtNA (AA) Yunan hükümeti, Yunan asıllı oldukları öne sürülen dört Arnavutluk vatandaşımn YunanArnavut sınırını geçmek isterken yakalanarak öldürüldüklerine dair iddialar üzerine Arnavut hükümetinden izahat istedi. Dışişleri Bakanı Andonis Samaras, konuyla ilgili açıklama istenmesi için Arnavutluk'un Atina Büyükelçisi Izzettin Hacdini'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldığını açıkladı. Arnavutluk'ta yaşayan Yunan azınhk konusunda büyük hassasiyet gösterdiklerini belirten Samaras, konunun açıklık kazanmasını istediklerini kaydetti. Yunan Kilisesi Başpiskoposu Serafim, geçen hafta yaptığı bir konuşmada, dört Yunan asıllı Arnavutun Yunanistan'a kaçmak isterken yakalandıklanm ve "bir traktöre baglanıp sokaklarda sünindürülerek, parçalanıp öldürüldüklerini" iddia etmişti. Serafim, geçen ekim ayında meydana geldiğini öne sürdüğü olayda ölen dört Arnavut vatandaşımn kimliklerini açıklamamış, ancak kaıdeş olduklarını ifade etmişti. Yunanistan ve Amavutluk arasmda İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana süren "savaş hali" 1987 yılında imzalanan bir anlaşma ile sona ermişti. Yunanistan, Arnavutluk'un Epir bölgesinde 250 bin Yunan asıllı soydaşırun yaşadığını iddia ediyor. Bazı Yunanlılar da bu bölgeyi "kaybedilmiş Yunan topraklanndan" sayıyor. YUNANİSTAN Kohl ile Modrowbuluştu 40yılda 5. Ahnan zirvesi DRESDEN (AA) Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile Demokratik Almanya Başbakanı Hans Modnm'un dün Dresden kentinde yaptıklan görüşme tarihi bir önem taşıyor. Bu görüşme, iki ülke arasmda 40 yıldır yapılan beşinci zirveyi oluşturdu. Resmen 1949'da aynlan iki Almanya, ilk 20 yılda hemen hemen hiç temasta bulunmadı. tkili iüşkiler de 1983'e kadar normalleştirilmedi. İki ülke arasındaki ilk üst düzeyli görüşme, 197O'te gerçekleşmişti. F. Almanya'nın Sosyal Demokrat Başbakanı Willy Brandt, o dönemin D. Almanya Başbakanı VVUli Stoph ile Erfurt kentinde bir araya gelmişti. Stoph, iki ay sonra Brandt'ın ziyaretini KasseFde iade etmişti. Brandt'ın sekreteri Giinter Guiliaume'nin bir Demokratik Almanya casusu olduğunun ortaya çıkması hem Brandt'ı başbakanlıktan etmiş hem de iki ülke ilişkileri yeni bir gergirüik dönemine girmişti. Sonraki Başbakan Helmut Schmidt, 1975 Helsinki Konferansfnda Demokratik Almanya'nın lideri Ericb Honecker ile iki kez görüştü. tki lider son olarak 1980*de Yugoslavya Devlet Başkanı Josip Broz Tito'nun cenazesinde bir araya geldiler. Schmidt ile Honecker arasmda Alman topraklarında yapılan ilk görüşme ise 1981'de Schmidt'in Doğu Berlin'e gitmesiyle oldu. 1982'de başbakan olan Helmut Kohl, Honecker'le Sovyet liderleri Ynri Andropov ve Konstantin Çernenko'nun cenaze törenlerinde bir araya geldi. Honecker, Bonn'a ilk ziyaretini 1987'de yaptı. "BİRLEŞMtŞ ALMANYA" Dresden'de Helmnt Kobl'ii karşılayan yaklasık S bin kisiük bir grup "Birlesmiş Almanya" sloganı ile gösteri yaptı. (Fotograf: Reuler) Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, dün Dresden'de D.Almanya Başbakanı Hans Modrow ile buluştu. Kohl'ü karşüayan 5 bin kişilik bir grup, "Birleşmiş Almanya" diye slogan attı. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, Demokratik Almanya gezisinde Batı'da çoktandır görmediği bir tezahüratla karşılandı. Dresten'de onbinlerce kişi Almanya'nın birleşmesi için gösteride bulundu. Başbakan KohVün gezisi, iki Alnjanya'ın yakınlaşması yolunda somut adımlarla sonuçlandı. Başbakan Kohl, dün sabah geldiği Dresten Havaalanı'nda Demokratik Almanya Başkanı Hans Modrow ve yaklaşık 5 bin gösterici tarafından karşılandı. Havaalariı binasının çatısına tırmanan D.Almanlar, Almanya'nın birleşmesi için sloganlar atarak Kohl'e sevgi gösterisinde bulundular. Daha sonra Modrow ve Kohl arasında birkaç saat süren başbaşa bir görüşme gerçekleşti. Her iki başbakanın uzman heyetleri de karşılıkh istişarede bulundular. Kohl gezisinin somut sonuçlan şunlar oldu: Noel'den, yani 24 araüktan itibarenB.Alman vatandaşları Doğu'ya vizesiz geçebilecek. Sınırda 25 Batı Alman Markı bozdurma zonınluluğu da kaldırıldı. 1 ocaktan kalkması tasarlanan vizenin Noel'den itibaren geçerliliğini kaybetmesi Doğu'da akrabası olan milyonlarca Almanı sevindirdi. Noel'den itibaren 1 Batı Alman Markı, 3 D.Alman Markı karşılığından işlem görecek. Resmi kurun l'e 3 olarak saptanması her iki taraftaki AJmanların işine yaradı. Kohl'ün Doğu ziyareti sırasında yüz değişik faaliyet içeren geniş kapsamlı bir kültür anlaşması ile bir ekonomik işbirliği anlaşması imzalandı. Kohl ziyaretinin sembolik sonuçlanndan biri de Noel'de Berlin'deki ünlü Brandenburg kapısının açılması oluyor. tki başbakan Berlin'in iki belediye başkanı ile beraber 24 aralık pazar günü Brandenburg kapısını resmi törenle yaya trafığine açacaklar. Başbakan Kohl, Dresten'de karşılaştığı sevgi gösterisini kendi seçmenlerinden uzun süredir görmüyordu. 1944 yılının şubat ayında müttefikler tarafından bombalanarak yerle bir edilen Dresten kentinde, savaşın simgesi Frauenkirche önünde halka hitap eden Kohl, asabi ortamı yatıştırmaya çalıştı; "Alman ulusunun birleşmesi dogal bir haktır" diyen Başbakan, "Ama pekçok kişi birleşik Almanya'ya endişe ve korku ile bakıyor" şeklinde konuştu. Kohl'ün Dresten ziyareti Almanya'nın birleşmesi şiarı altında sürerken Doğu Berlin'de 50 bin kişi birleşme aleyhine yürüyüş yapıyordu. "Nariler dışarı" ve "Demokratik Almanya, Batı'ya sablmayacak" gibi sloganlar atılan yurüyüşe Yeni Forum ve Şimdi Muhalefet gruplannın yanı sıra kilise mensuplan da katıldılar. HaveFe başkanlık yolu açıldı .Llevlet başkanhğı seçimi için geçen hafta adayhğını koyan Çek Ulusal Konseyi Başkanı Cestmir Cisar, önceki gece adaylıktan çekildiğini açıkladı. Dış Haberler Servfcsi Çekoslovakyada başkanlık seçimi konusundaki belirsizlik, muhalefet adayı Vaclav Havel'e rakip olacağı bildirilen Cestmir Cisar'ın çekümesi üzerine giderildi. AA'nın haberine göre Çek Ulusal Konseyi Başkanı geçen hafta açıkladığı adaylıktan çekileceği yolundaki haberini önceki gece duyurdu. Cisar televizyonda yaptığı konuşmada, seçimde Vaclav Havei'i desteklediğini belirterek, "Adaylıgımın oya vinulmasmı istemiyorum" dedi. Bu arada reform yanlısı komünistlerin kurduğu Demokratik Forum, çarşamba ve perşembe günleri yapılacak Komünist Parti olağanüstü toplantısı sırasında KP Genel Sekreteri Karel Urbanek'in bu göreve yeniden seçilmesine karşı olduklarını açıkladı lar. Bu arada yıllarca rejim muhalifleri ve reform yanhlarına karşı saldıran KP Yayın Organı Rude Pravo, "sayfalannda incilüği kişilerden" Ozür diledi. Gazetenin Yazı Işleri Müdürü Zdenek Porybyn tarafından kalerae alınan yorumda "Geçmişte gurur daymayacağımız roakaleler yazdık. Komünist liderlerden farklı düşiinenlere karşı kişisel saldınlarda bulunarak ciddi siyasi tartışmalardan kacındık. Rude Pravo'nun sayfalannda yer alan yazılardan dolayı özur dilerim" denildi. Öte yandan AP'nin haberine göre Çekoslovak Silahlı Kuvvetleri'nin dün bir askeri darbe hazırlığ] içinde olduğu yolundaki haberler de yalanlandı. Muhalefetteki Sivil Forum hareketi sözcusü Sasha Vondra, önceki gün Savunma Bakanhğı yetkilileri ile bir görüşme yaptıklanm ve söylentilerin gerçek dışı.olduğu konusunda güvence aldıklannı belimi. Çekoslovakya'nın yeni başbakanı Marian Calfa, dün toplanan federal meclise hükümetinin programım sundu. Başbakan, hükümetin "olusal uzlaşma" programım parlamenterlere sunarken yaptığı konuşmada, piyasa ekonomisini savundu ve sosyalist ekonomi prensiplerinde köklü değişiklikler yapılmasını önerdi. Başbakan Marian Calfa, dün federal mecliste yaptığı konuşmada, tiyatro yazan Vaclav Havel'in yıl sonundan önce geçici devlet başkanı seçilmesini de önerdi. Calfa, televizyondan yayımlanan konuşmasında, gelecek yaz aylannda yapılması öngörülen genel seçimlere kadar geçici bir süre için devlet başkanlığına getirilmesinı istediği Vaclav Havel'in ülkeye yeni bir canlılık kazandırabileceğini ifade etti. ÇEKOSLOVAKYA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle