Katalog

14 ARALIK 1989 . CUMHURÎYET/7 GÖRÜŞ Anne Hayatta okuduğum en kıymetli kitap, annemdır Abraham Uncoln E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N HAYVANLAR ISVAİL GULGEÇ BÜTÇE EMME BASMA TULUMBAYA DÖNMÜŞ Güneş Taner'in itiraf ı DEVLET Bakanı Guneş Taner'in 28 Kasım 1989 gunu gece saat 21 30' da Butçe Komısyonu'nda yaptığı konuşma ve sorulara verdığı yanıtları tutanaklardan okuyalım. "Bugun Turkıye Cumhuriyetı Hukumeti, sanayıye takriben 12 trilyonluk bır destek vermektedir. Bu destege ilaveten Turk sanayısi mamul mallarda yulue 45 cıvannda bir koruma altındadır. Ara mamullerde bu oran yuzde 30 ila yuzde 35, hammaddelerde ıse muafa çekılmiştir. Bunun sebebi, maliyeti arllıran enflasyonist baskıyı ortadan kaldırmak içın uygulanan bir politikadır. Bu, ozel sektore uygulamaya başlandığı sırada onlara hicbır şekilde 'sız şunlan yapın da bız de bunları yapalıra' demedik. Tam tersi, onlara once bu ferahı getirdık. Getırdik kı maliyet yapılan aşagıya çekilsın, zam yapma ihtiyaanı hissetmesinler diye..." 1990 yıh bütçesı 63 5 trilyon lira, yani özel kesıme verüen devlet desteğinın 5 katı kadar. Daha doğru bır ıfade ıle Türkiye Curnhunyeü'nın 1990 bütçesımn 5'te birı kadar bır para özel sektöru (sanayıcüen) desteklerneye ayrıhyormuş. Yıne 1990 butçesı enflasyonıst bır butçe olmaya aday, çunku butçe açığı 9 tnlyon hra Yani sanayıye venlen destekten daha az bır açık ınsanlan enflasyondan ınletıyor Kamunun büyük yatırımlarını gerçekleştıren kuruluşlara ayrılan bütçelerin en kabadayılanna da bır göz atalım: Devlet Su Işlerı'ne 3 tnlyon, Karayollan'na 1 5 tnlyon, Köy Hızmetlerfne 1.5 tnlyon hra Malıye ve Gumrük Bakanhğı'nın 1990 yüı bütçe raporuna göz atıyoruz Bütçe gelırlen ıle ilgih olarak venlen bılgıye gore 1990 yılında devletın 53.8 tnlyon kralık gehr sağİaması beklenıyor Bu rakamın 43 tnlyon hrayı aşkın bölümü vergı gelirlennden elde edılecekmış Genelhkle emekçı kesımın sırtına bınen gelır vergisı beklentısı 22.5 tnlyon hra Bu demektır kı emekçı kesımın, asgan ucretbden bıle özenle kesılen vergılennden toplanan tum paranın yansı Türkiye Cumhunyeti Hükümetı tarafmdan özel sektörü ve sanayıcılen desteklemeye harcaruyor. Devlet fabnkalannı satsın, özel sektör ne güzel ışletiyor, devlet yapamıyor, zarar edıyor dıye süreklı bağınp çağıran kesimlere saygı ıle duyuruyoruz. . Devlet bütçesı bır emme basma tulumbaya dönmüş, emekçıden emıp sanayiciye basıyor. Güneş Taner'ı ıtıraflanndan dolayı kutluyoruz. Sağolsun, hepımızı aydınlattı. KtM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Yatınmlar için 11 trilyon 1990 yılı butçesınde yatınmlar ıçın ayrılan mıktar "11 trilyon" hra Yani sanayı kesımını desteklemek ıçm aynlan paradan daha duşük Bu bütçede yatınmcı bakanlıklara aynlan ödenekler de şöyle: Enerjı Bakanhğı'na 251 rrulyar lira. Bayındırlık Bakanhğı'na 316 milyar lira. Sanayı ve Tıcaret BakanlığYna 251 mılyar hra. Eğıümsız ve sağlıksız kıüelere birazak ışık ve sağlık göturecek bütçelenn kaynaklan da şöyle Mıllı Eğıtvm Bakanhğı'na 8.5 tnlyon lira Sağlık Bakanhğı'na 2.5 trilyon lira. 1990 yılı btitçesi Evet, Devlet Bakanı Güneş Taner'in komısyonda "açcık ve seccik" ıfade ettığıne gore ozel sektorümuzun sanayıcı dıye adlandınlan kesımı hukumetten " 1 2 trilyon liralık destek" alıyormuş .. Şımdı bir de TBMM'de görüşulmekte olan 1990 bütçesımn durumuna göz atalım DOĞU'DANBATrPAN İsveç'te grev, Avustralya'da AIDS İSVEÇ'te öğretmenler grevde. Birçok bolgede öğrencıler de öğretmenlerıne destek verıp yüruyüşler yapıyorlar. Bu arada polislerin sendıkası ıle ışveren devlet arasındakı göruşmeler de anlaşmazlık nedenıyle çıkmaza gırdı. Yakında pohs grevinın de başlayabıleceğı söylenıyor. öğretmenler Sendıkası SACO ıse grevı kademeli olarak yaygınlaştmyor. UMUT FAKIRIN EKMEĞİ HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN PDüTiıcNl/ TAUMıH 0£SIL fNAMC <3ELECE6(ME iLi^fciA/ )( OâLUM ÖNCE SEAJ£L 8AŞKAN NEOlf? JKSbB^BSB ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACl TVdeAIDS uyarılan AVUSTRALtfA'da AlDS'ten ölenlerin sayısının 814'e yukselmesı uzerine TV'de uyarıcı programlar yayunlanmaya başlandı. Bazı tutucu kesimlerin yoğun eleştırilerine yol açan reklamlardan bırı şöyle: Bır yatakta, sevıştıkleri belli olan çıftın sadece ayaklan görunüyor. Ayaklar sevışmeyı surdürürken kadın sesi erkeğe konınup korunmadığını soruyor. Erkek korünmadığını söyleymce kadın sırtını dönuyor ve kadın sesi prezervatıfsız sevışemeyeceğını söylüyor. Erkeğın ayakları ıse yataktan kalktığını gösteriyor. Kadın sesi nereye gıttığini sorunca erkek sesi yakında bir yerde bütün gece açık bır eczane olduğunu, oraya gittigini behrtiyor Hukumet, tum eleştirilere karşın TV'dekı bu tür yayınlarla halkın dikkatinı çekerek uyarmak için her yolu deneyeceğını belırtıyor. Nimet Abla gişesi Umntlannı Milli Piyango'ya, Toto'ya, Loto'ya bağlayanlann çeşitli "ugurlara" olan inançlan da yuksek oluyor. Ornegın Bahçekapı'da yuzlerce piyango bayii bilet satarken neden&e Nimet Abla gişesinden alınacak bıletlere isaoet ihtimalinin daha yuksek olduğuna inanıhyor. Bu yuzden de ozellikle yılbaşına dogru avaz, yağmur dınlemeden Bahçekapı'da gışe onunde uzun kuyruklar oluşu>or. Bu sene umut ekmegıni piyango bıletıne baglayan fakırler daha 20 gun onceden Nimel Abla gişesınin onnnde kuyruk oluşturmaya başladılar. (Fotograf: Ayşe Yıldınm) AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GURSES 6EHEI SEKRETER KARŞILAŞTIRMASI Baykal mı Sağlar mı? BİR okurumuz geçen gün şu yorumu getıtdı " S H P Gend Sekreteri Deniz Baykal göreve >eni geldigi sırada sosyal demokratlar oldukça nmutlannuştı. Ne de olsa iyi konuşan, iyi gorunutn veren, bilgili, tecrubeii bir gend sekreter olarak gdreve başnyordn. tnönıT nuş. Hiç degilse İçd dışında ornun kısıtlı konuşma yetenegi ye gutle fazla oynamadı. Partiyi kunne kitleleri heyecanlandırmasını çultmedı, eskı CHP'lileri davet bilecek. partiyi buyutecek diye etti, SHP'yi buyuttu. Baykal ise umulanı veremedi. Partiyi kubir beklenti vardı. Şimdi bakıyorum da eskiden çnlttu..." begenmedıgimız Fikn Sağlar bi Partılı olmayan bir sosyal demokle daba iyi genel sekreteriik yap ratın yorumu böyle.. GARFIELD jm DAVIS BUGOM HAVA PACQU1 BÜLUT. LU VE. SASNAK OLACAK BEN BUGUN C7l9AP»RAYlM EVET • APŞAMA V/IOK VIC1K, İPTAL BıR EV SAMlWMf KâP FOTO ŞAKAYLA KARIŞIK Hayati Bey'in deginrtreleri Demir Özlü ve kahramanları HUSEYİN Baş, kitap fuannda tezgâhtan, olabildığince sessızce bır Sessız Ev alarak genç yazan Orban Pamuk'un yanına gitti. Evet, elbette kı birbırlerini tamyorlardı. Ama işte bir ttirlu yuz yuze gehp tanışmamışlardı. Orhan Pamuk, "Sizi çok oncelerden, Demir ÖzJunıin roman kahramanlarından biri olarak lanıyordurn" dedı gulerek Ve Sessız Ev'ı "Demir Ozlu'nun romanlarından tamdıgım 'gerçek' Huseyin Baş'a dostlukla "dıye yazarak ımzaladı. • •• Aslında Orhan Pamuk'un sözunu ettığı şu roman kahramanlığı ışı oldukça eskiydı Gerçekten de Huseyin Baş, Ergin Ertem, vakıtsız yıtırdığımız sevgıh Guner Sumer, Demir Ozlu'nun romanlarının gedıklı kahramanları arasında idiler. Gerçek Demir ÖzJu Isveç'e yerleştikten sonra yazdığı roman ve hıkâyelerınde eskı kahramanlannı unutmuştu. Ama, "Uzun Bir Sonbahar"ın kahramanları, hâlâ kımılerının belleğındeydı. * • * • • H A R B İ SEMtH POROY Yıldınm bu noktava gdecek adam mıydı? Hata ettim. Eğer Özal ile bozuşmasaydım şımdi onun oturdugu koltukta ben oturacaktım. Uzun Bır Sonbahar'ın yayımlandığı sıralardaydı. Bır vaktı kerahatte, her zamanki gibi, şımdı yerinde yeller esen Park Otel'in terasında buluşmuşlardı. Bir ara Mustafa Gursel de onlara katıldı. Kansını beklıyordu. Bir süre sonra Nuran hanun geldi. Mustafa karısını arkadaşlanna tamştırdı. Nuran hanım Demir Özlu'nün adını duyunca "Ah" dedı "ne ilginç bir raslantı. Dun gece L'zun Bir Sonbahar'ı bitirdim. Bir soIdkta, bugun de romanın yazanyla karşüaşıyonım. Akşam romanı oku, sabah yazanyla tanış. Harika bir şey bu." Huseyin Baş, sakın bır sesle araya gırdı "Hanımefendi" dedı. "Sadece bu mu? Şu anda, salt romanın yazarıyla degil, romanın kahramanlarıyla da tanışmış bulunuyorsunuz.» İşte Huseyin Baş, işte Ergin Ertem." Nuran Gursel, o gtfn, aynı anda, hem romanın yazannı hem de kahramanlannı tanımıştı. Gel zaman, gıt zaman, kadim dostumuz Demirtaş Ceybun, bır gun Huseyin Baş'a "Yahu nedir bu, hep Demir'in rotnanlannda mı oynayacaksın? Bir kez de benim romanlanma kahramaa olsan kıyamet mi kopar" dıye takılmış, ne var kı Huseym Baş'tan şu kesın ve kısa yanıtı almıştı: Se>gili Demirtaş, uzgunum. Koy romanlannda oynamıyorum. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 ARALIK •** Vüdınm, bak sana ne diyecegim! Ozal seni kandırdı. kendi cumborbaşkanı oldu, seni başbakan >aptı. Halbuki sen cumhurbaşkanı olacak adamsın. Gel bızım partiye gir, ben seni 1992'de cumhurbaşkanı yapayım... 1835"73r BUGUN, ÜMLÛ PZANSrz OZAMI PAUL İ DOĞMUfTV ÇOK GBNÇ YAŞTA f»R£ ELUARP, ILK MTABtNt ISfâ'OA SONUUO*, KOYOUĞU SA/V/tr AtctMI ÇEkUlSnJCÛLuK 'B (SÛeJZEAUZM) &*77CAW E1M4HD, ZAMANLA BU AK.IMIN £AJ ONDE 6BLEU OZANI SAYfLACAKTI. ELUA/SD'lN, ISPAAirA ıÇ SAI/AŞt SlKAS'A/OA CUMHUKjyenÇtLS£l £>eSTBICL£M£ye &4ŞIAMAStYlA MlUTAN TABZDA ŞltR YAZAMyA YÖUELMESl AYNI DONEM€ eASrLAMAKTACMfZ. OZ/W,W PUN YA £AlfAÇt'NPA O/eSMfÇ/L£/ePE/V YANA MÜCA0E ' LEYE KATrLOtKTHN SONRA ISE, ŞMZLEBlUlN TEMEL YAKLAÇfMl SOSyfit/Gr DUÇUMCE Ç£/eÇEls££WE US+Hkı f/rrf Okay Go*ensın 'm derlemt/ennden ofufan 'K£P TUI(KUL£KI"'krHjbından alınmışHr. GERCeKUSTUCULUKTEN SOSYAUZME..