Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OLAYLAREN ARDENDAKI Bütçede ilk kısıntı Meclise GERÇEK Milletvekilleri bütçeye ilgisiz HAKKI ERDEM ANKARA Milletvekiilerinin fazia ilgisini çekmeyen TBMM'ddci bütçe görüşmeieri, ANAP'ta bir başağnsı daha başlattı. Geçen yıllarda bütçe göruşmelerindeki girişimleri nedeniyte adı "makascı"ya çıkan ANAP'h muhaliflerdenBedrettin Dofancan Akyürek ve arkadaşlannın bazı ödeneklerde kesinti yapılması önergesi bakanları biie tereddüde düşürilrken, ANAP kulisinde tartışmalara yol açtı. Ancak 4050 kadar tnilleıvekilinin katıldığı görüşmelerde ilk tırpan TBMM bütçesine vuruldu ve topiam 3 milyar 550 tnilyon liralık ödenek kesıldi. Milletveküleri kendi bütçelerine bile ilgi göstermezken, kulislerde sohbeti yeğledüer. DYP Grup Başkanveküi KöksaJ Toptan. bu ilgisizljği kendi açılarından. "Biz nasıl oisa ba Meclis'i lerke hazırianıyoruz. O nedenk bütçe pek önemli değil" diye değerlendirdi. ANAP milletvekilteri ise, kuliste Başbakan Yıldırım Akbalut'un bütçenin tümü (izerinde yaptığı ve TV'den naklen yayımlanan konuşmasını değerlendirdiler. ANAP'h Talat Zengia, Alaaddin Fırat ve Gokhan Maraş'm, Akbulut'un "eğienceli" konuştnası ile ilgili değerlendirmelen »ginç: kim d e t ü " dedi. Kulislerde SHP'liler ae, parti içi konulan degerlendinneyi sürdürdüler. Eski Genel Başkan Aydın Giiven Gürkajr ın istitasııun yanı sıra ocak ayında yapıiacak tüzük kuruitayından ne çıkacagı ikıü üçiü sohbetierin temel konusu. llgisizlik ortamındaki görüşmeier, Akyürek *in yanı sıra eski TBMM Başkanı NccmeMn Karadumaa'ın önergeleriyle TBMM bütçesinden 3 milyar 550 milyon liranın kesilmesi ile ANAP kuiisinı hareketlendirdi. Genel kurul salonundaki muhaüf ANAP'hlar SHP ve DYP miiietvekiilerinin de desteği ile önergelerini kabul ettirdiler. Bu sırada genet kurul salonunda bulunan bakanlar da birbirierine bakarak tereddtit içınde farklı oy kullandılar. Bakanlardan Ali Bozer. CentB Çiçek, AbdöJkadir Aksu, Safa Giray Ve ErcttmeBt Konukman, kim kesintilerde kabul, kimi kesintilerde ret oyu kullandılar. Kesintikie en çok üzülen ise, TBMM Ba$kanj Kaya Erdem oldu ve sintrli bir havada Iruliste, önergede imzası bulunan ANAP Grup Başkanvekili Oaaral Şeref Bozkurta •kesinti yapdmaması gerektigini" aniattı. Kesinticiler kuliste amaçlarının bu yolla saganacak 1 trilyon lira dolayındaki ödeneğin rnemurlar için kullanılmak üzere Maliye Bakanhğı emrine verilmesini amaçladıklarını anlatırken, genel merkez yanlısı ANAP'lılar temel kaygıiannı dile getirdiler: "Ya Cumharbaşkanlığı bütçesisde de kesioti yapılır&a?.." Hazun Kulay, Akgiin AJbayrak ve Fahir Sabuniş kesinti nedeniyle gnıp başkanvekillerini suçlarken, önergelerde imzalan bulunan grup başkanvekilieri Onural Şeref Bozkurt veUlku Güney hedef adam oldu. CUMHURİYET/16 HABERLERÎN DEVAMI 14 ARALIK 1989 GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) (Baştarafı 1. Sayfada) Ancak daha da önemli olan, TİSK Başkanı 'nin emekçi kesimine daha çağdaş biryaklaşımı benimsemesidir. 12 Eylül'den bu yana Sayın Halit Narin'in bu alanda epey yıprandığı açıktır. TlSK'in bu bakımdan bir değişikliğe gereksinmesi vardı. Ne garip bir rastlantıdır ki şu günlerde Ankara'da Türklş'in (Türkiye İşçi Sendikaian Konfederasyonu) Genel Kurulu sürmektedir ve işçi kesiminin de bir karara yönelmesi söz konusudur. Halit Narin deyince ilk çağrışımla akla gelen Türktş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'm da 12 Eylül'le butünleşen bir simgesi vardır. Çünkü Sayın Yılrhaz, 12 Eylül askeri yönetiminde işçi hakları budanırken askeri hükümete Genel Sekreteri Sadık Şide'yi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam olarak veren genel başkandır; neyaztk ki uzun sure Halit Narin ile birlikte anılmak talihsizliğini üstlenmiştir; daha başka deyişle 12 Eylul'de işçi haklanm ve sendikal özgürlükleri ktsıtlayan askeri hükümetle isbirliğinde görünmüştür. Peki, işveren kesiminin konfederasyonu görüntüsünü yenilerken işçi kesimi ne yapacaktır? Böyle bir değişime gereksinmesi yok mudur? Ankara'dan gelen haberler ve yorumlar, Türklş Genel Kurulu'ndakidengelerin, Şevket Yılmaz yönünde ağrılıklar taşıdığım gösteriyor. Eğer bu yorumlar dogruysa, Türklş, TtSK'inyaptığını bile yapamayacak, emekçi kesimi işveren kesiminin de gerisinde kalacak demektir. Oysa 12 Eylül'ün işverenlere değil, işçiye karşı olduğunu söylemek bile gereksizdir. Aradan geçen yıllarda, Türklş'in kabuk bile değiştiremeyecek kadar kemikleşmesi sendikal yaşam bakımından umut kıncıdır. Türkiye'de işçi hareketleri, son yıllarda emekçi kesiminin kimliğini bulduğunu vurguluyordu. Ne var ki işçi eylemleri çoğu zaman Türklş yönetimini iterek ve zorlayarak gündeme girmiştir. Sendikalar kesiminde kemikleşen yönetimlerin, tabandan gelen eğilimlere karşm 12 Eylül'ün anılanm korumak istediği anlaşılıyor. Sonuçta NarinYılmaz ikilisinden birincisi gitti. tkincisinin yazgısı da yarın belli olacak... •*• Notlar (Baştarafı 1. Sayfada) parlamenterin biçbir saygıniıgı yoktur desem abartmış olmam. Müsteşarlar bile, liiks ve özel plakalı arabalarla dolaşıyorlar" diye konuştu. Arifağaoğlu, ANAP'ın, ilk yapılacak seçimde partiler çöplüğüne atılacağını söyledi. ANAP Sinop Milletvekili Hilmi Biçer ise yerel seçimlerde ANAP'ın üçüncü parti durumuna düşmesi nedeniyle erken seçime gidilmesini isteyen muhalefete. "Başansız bir belediye başkanına verilen oyun bana mal edilmesine kimin ne hakkı var? Muhalefet, istediği seçime girecek, istemedigi seçime girmeyecek. Burası çiftlik mi? Her gün, mahalli seçimleri hatırlatarak iktidarı inkâr etmek, kime saygı kazandıracak?" diye çattı. Bürokratlann parlamenterlere itibar etmemelerinden, müsteşarlann, iktidar miiietvekiilerinin bile telefonlarına çıkmamalanndan yakınan Biçer, "Yüksek bnrokratlar, bizimle Uişkilerine çekidiizen versinler. Biz, kendi isimizi değil, vatandaşın işini takip ediyoruz" uyarısında bulundu. DYP Adana Milletveküi Ort»« Şendag ise yanm saatlik konuşma süresi boyunca, 26 Mart'ta üçüncü parti durumuna düşen ANAP iktidarını eleştirdi ve ANAP'tan sözederken "parti" sözcüpnü kullanmaktan kaçmarak, her seferinde "ANAP adlı siy^i bir kadro" dedi. TBMM Başkanvekili Halim Aras bir süre sonra sinirlerek, Şendağ'ı, "Bir parti, ne kadar az oy alırsa alsın, böyle knçültemezsiniz. Sabrediyorum, ama AnavaUn Partisi'ni küçültmek için maksath olarak böyle konuşuyorsannz" diye uyardı. Şendağ, "Üçüncü dururna döşraüş bir siyasi heyetin bu sıralarda oturmaya hakkı olmaması gerekir" demesi üzerine genel kurulda bulunan çok az sayıdaki ANAP'h milletvekili, ellerini sıra kapaklanna vurarak Şendağ'ı protesto ettiler. TBMM Başkanvekili Ydmaz Hocaoglu TBMM Başkanlığı'nın yaptığı çalışmaları özetleyerek, muhalefetin, Cumhurbaşkanı Tnrgut Öcal'ın TBMM'de çalışmasına yönelik eleştirileri konusunda da eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de TBMM'de çalıştığını anımsalarak, "Cumbnrbaskanlannın degişmesine karşın uygulamaya olanak veren yasanın ve ona bağlı protokolon benüz değişmediğini" belirtti. SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Aıalay da parlamentonun yıllardır işlevsiz bırakıldığını, tartışma, doğruyu bulma ortamı ve verimli olmaktan çıkanldığınj söyledi. "Milletvekillerine kıyak emeklilik" yasasının, anayasanın es/itlik ilkesine aykın olduğunu bildiren Atalay, miiietvekiilerinin özlük hakları için yasal bir düzenlemenin kısa sürede yapılması gerektiğini kaydetti. anayasanın cumhurbaşkanı secilemediği takdirde, seçimlerin yenilenmesine ilişkin hukmünün "Meclis feshedilir" tehdidine dönüştüruldüğünü söyledi. DYP sözcüsü Orhan Şendag ise, özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesinde uzlaşma olmadığıru ifade ederek, "Özal'ın, cumhurbaşkanhğı hukuki yönden taıHşılmaz, ama siyasi olarak ber zaman tartışılacaktır" dedi. Şendağ, Kenan Evren'in devir teslim töreninde, "Cumhurbaşkanı'nın arkasında haik destegi olmalıdır" biçimindeki sözlerini de anımsatarak, "Demokrasiye paydos diyen 12 Eylül genenılinin gorduğu bu gerçegi demokrasi nutuklan atan Özal görmüyor mu?" diye sordu. TBMM Genel Kuml'unda Sayıştay*ın bütçesinden de, ANAPIı Ülkn Güney'in önergesiyle 820 milyon lira kesildi. Sayıştay bütçesinden Gölbaşı'ndaki eğlence ve dinlenme tesisi projesinden 100 milyon lira ile iki otobüs için aynlan 720 milyon liralık ödenekler çıkanldı. Anayasa Mahkemesi bütçesinden de, yine Güney ve arkadaşlarınm önergesiyle bir otobüs alımı için aynlan 40 milyon liralık ödenek kesildi. Bütçenin görüşülmesi sırasında söz alan SHP Tokat Milletvekili Kenan Süzer, iktidann Anayasa Mahkemesi'nin kararlannı içine sindiremediğini, ancak bir gün A N A P ı n da mahke meye başvuracağı bir konu olabileceğini, fakat iktidar partisinin mahkemenin varlığına bir türlü katlanamadığını ve yarannı kavrayamadığını aniattı. Anayasa postal kokuyor 1982 Anayasası'mn ağırlığını otoritenin oluşturduğunu ve bir ceza yasasına benzediğini savunan Süzer, "Anayasalar özgürlük kokar. Ama bizim anayasamız postal kokuyor. Bunu içimize sindiremeyiz. Anayasa yeniden yapıimalı" dedi. Süzer, Anayasa Mahkemesi üyelerinin, bir bankanın şube müdürü kadar maas alamadıklarını söyledi. Hükümet adına konuşan Adalet Bakam Oitao Sungurlu da ANAP'ın anayasaya referandum müessesesini kazandırdığını vurgulayarak, muhatefetin, yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin halkoylamasında olumsuz tavır almasını eleştirdi. Muhalefetin, seçim isteyip de seçime gitmemesinin, anayasanın haîkoylamasıyla değiştirilmesi konusunda cesaretlerini kırdığını kaydeden Sungurlu, "Muhalefet, sık sık erken seçimden bahsediyor. Eğer buna karar verirsek, onlar talep ettiği için, giiven duygnsu içinde olmayacagız" dedi. Sungurlu, muhalefetten, anayasanın 141, 142 ve 163. maddelerinin değiştirilmesi için olumlu görüşlerini, bir metin olarak talep ettiklerini söyledi. Döküldük, Basbakaa konuşurken, bakanlar etançianndan koltnklannda oturamadıiar, Kamaoy»nd» ANAP'ı küçtik dösürdü. önce istifa eden, sonra görevine dönen ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdrre ise, "Astanda demokrasi seçkinler rejimi otmamalı. Vasat insaaların yöneticiligioe alışmalıyız. Ben Sayın Akbulat'u kusurlu bulmuyorum. ÇevreandekBeriıı yetersiztlgi orANAP içinde başağnsına yol Uya çtkırastır. Kesdisini iyi enaçan bütçeden kesintilere açıkforme edrmeınişler demek k i " tan da karşı çıkamayan ANAP'diye değerlendirdi. lıiar, önümüzdeki günlerde Bütçe kesinti çabaları ile yine yapüacak kesintilerın en azınen gayretii milletveküi olan Do dan'grup yönetiminde ele alınğancan Akyürek de, Akbulut raasını ve önergelerin grup için, "bk yanm saat ryiydJ. Son başkanvekUlerinin itnzasıyla verası çok dagnuku. Kotrâiara hâ rilmesini öneriyorlar. Ekoııomik köle düzeni btitçesi BETÜL UNCULAR ANKARA RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 1990 bütçesini "ekonomik köle düzeninin bütçesi" olarak niteledi. Erbakan, "Bütçenin rnilleti ezmek, dış güçlere ve onlann işbirlikçileriııe her türlü imkânı temin etmek i ç i n " hazırlandığı görüşünü savundu. RP lideri Erbakan, partisinin kadın üye kaydı için kampanya açtığını, örgüt önerdiği takdirde kadınlardan milletvekili adayı da göstereceklerini belirterek "Kadın evlatlanmızan milli görüşii tanımasına büyük önem veriyornz" dedi. Erbakan, Cumhuriyet'in sorulanm yarutlarken bütçenin 53 trilyon lira vergi toplamayı öngördüğünü, bunun anlamının yeni doğan çocuktan bile adam başına 1 milyon lira vergi almak olduğunu bildirdi. Bizde tüm vergilerin fakiıiere ödetildiğine dikkat çeken RP iideri, bu konuda şöyle konuştu: "MiOet ezik ezik eziliyor. Bntçenin yandan fazlası iç ve dış borcun faizine gidiyor. Biitçeden sadece memur maaşlan ve devletin nmnmi masrafian karşılanabiliyor. Yatınm yapılamıyor. Bugün memleket, millet bu hale düşmiiştür. Buna mukabil darphane gece göndüz çaltştınlıyor. Yılda asgari 5 trilyon lira karşılıksız para piyasasına süriilüyor. Ortada hiçbir şey yok. Sadece millet eziliyor. Bu ezilmenin karşılıgında tsrail'e aktarılan, yılda 8.5 milyar dolar dış borç taksit ve faizi ödeniyor. Içerdeki şampanyacı boldinglere aktanlan 30 trilyonluk iç borcun 15 trilyon kadan faizlere ödeniyor. imkânı temin etmek için teşekkttl etmis bir bütçedir." RP Genel Başkanı Erbakan, "SHP'nin gerçeldeştirmeyi planladığı gibi RP'nin de kadınlara, gerek yönetimde gerekse TBMM'de kontenjan ayırmayı düşünüp düşünmediği" soı Jsuna şu karşıhğı verdi: "Biz RP olarak 1990a gverken hem kadın üyelerimizin sayısım çogaltmak bem de milletimizin kadın evlatlannın milli göriişü tstnımasına büyük önem verip yeni kampanyalar başlatmış bulunuyoruz. Türkiye'nin ber tarafında kadın nyelerimiz için onlara milli göriişü tanıtmak için pek çok toplantılar yaptık. Bilhassa kadın üyeleriraizden konuşmacılar ve hatipler egidp yetiştiriyoruz. Böylece milletimizin butunüyle bu davayı görmesi, lanıması için gayret ediyoruz. Bu gayretimiz yeni degiidir. Basın yer vermedigi için maksatlı olarak bu çalışmalan milletimiz takip edemiyor. ERBAKAN BÜTÇEYİ ELEŞTİRDİ ve işkenceler ile ilgili yayınlar yapmıştı. 140'ıncı madde şu suçları kapsıyor: Devletin hariçteki itibar veya nüfuzunu kıracak şekilde devletin dahili vaziyeti hakkında yabancı bir memlekette astlsız, mübalağalı ve maksadt mahsusa müstenit havadis veya haberler neşreden veya milli menfaatlere zarar verecek herhangi bir faaliyette bulunan vatandaş, beş seneden aşağı olmamak üzere ağır hapse konulur. Hükümeti, Edirne sınıriarının ötesinde eleştirdiniz mi, yandınız demektir. 140. madde hemen işler... Bu 140. madde Ceza Yasamıza 1930 yılında aiınmıştır. Maddenin gerekçesinde de şunlar yazılıdır: ...Son zamanlarda, yalnız memleketimizi alakadareden birtakım meseleler hakkında yabancılann müdahalesini isteyen bazı yazılann intişar ettiği esefle görülmektedir. (..) Bir devletin dahili ve harici işlerine yabancılann müdahalesini istemek, o devletin egemenlik'hakkının ve istiklalinin ortadan kaldın/masını istemekten başka bir şeye ramolunamaz. 1930 yılından bu yana dünyada büyük değişiklik olmuş; Türkiye, başta askeri paktlar olmak üzere çokuluslu anlaşrnalara imza koymuştur. Bu yüzdendir ki, madde gerekçesinde açıklanan "devletin dahili ve harici işlerine yabancılann müdahalesi" açıkça bir "sistem" haline dönüşmüştür. Tek parti dönemine özgü bu yasakçı anlayışın devletin iç ve dış siyasetinin açıkça tartışılması gereken çok partili düzende geçerli olması düşünülemez. Kaldı ki Türkiye, insan hakları alanında bağlayıcı sözleşmelere de katılmıştır. Bu açıdan da Türkiye'de insan haklanna ilişkin yayıniann bu madde kapsamına sokulması, her biri iç hukuk bakımından da bağlayıcı kurallar içeren bu sözleşmelerle de bağdaşmaz. Bu 140'lık suçlar da genellikle Türkiye'de insan hakları ile ilgili olayları duyuranlara uygulanıyor. Örneğin Başyazarımız Nadir Nadi'nin İstanbul Sıkıyönetim Komutanı Haydar Saltık'ın emri ile 1961 yılında yazdığı bir yazı nedeniyle yargılanması ve Taner Candemir adındaki bir askeri yargıç tarafından mahkum edilmesi haberini Almanya'da duyurdunuz mu, dosyanız hazırdır. MIT bu haberi kimin verdiğini saptar, başkonsolosluklar ve büyükelçilikler yazılar yazarlar. Böylece bir kalın dosya oluşur. Federal Alman WDR Radyosu'nda çalışan gazeteci Osman Okkan da üç gün önce Türkiye'ye döndü. Hazırladığı bir televizyon programı nedeniyle geçenlerde Almanya'da ödül alan Frankfurt Radyosu programcılarından Kâmil Taylan da bu tür yayınlardan ötürü yurttaşlıktan çıkarılmış. Taylan'a Türkiye yasak. Tabloları Berlin duvarlarını süsleyen Hanefi Yeter de bu 140 numaralı baskı kıskacından yakasını güçlükle sıyırabildi. Yazar Dursun Akçam, bu 140. madde nedeniyle bugün de yurda dönemiyor. 1970'lerde Zekeriya Sertel'in karşısına seksen yaşında bile bu yasak duvarları çıkarılmamış mıydı? Bu 140 dosyalarında adlan bilinen ya da bilinmeyen daha nice insanın yaşamöyküsü ve dramı var. Hukuk savaşçısı Orhan Apaydın'a ve Kurtuluş Savaşı türkülerini seslendiren Ruhi Su'ya ölüm döşeklerinde pasaport esirgenmiş; Apaydın'a ve Ruhi Su'ya "devlet güvenliği" adına yasaklanan seyahat özgürfüğü, uyuşturucu madde ve silah kaçakçıları ile seks tacirlerine yasa değişikliği ile hiç duraksanmadan verilmiştir! Bedri Rahmi, Nazım Hikmet için yazdığı Züffü Livaneli: nin özgün müziği ile yüreklere işlediği "Ne birharam yedin, ne cana kıydın" dizesinde düşünce suçlularmın dramını özetliyor. "Cana kıymayan, haram yemeyen", yalnızca düşüncelerini ve inançlarını dile getiren insanlarla devlet niçin bu kadar uğraşır? WASH1NGTQN^DAN BRUKSELE MESAJ ZİRAAT BAIVKASI ABD'den AT için destek ve memoun olduk" dedi. Aynı de Ankara'nın AT'ye uyumunu yetkili Washington'un girişimini kolaylaştırabilecek öneri ve yarBrüksel Komisyonu'na, hem ya dımlar üzerinde de durulacağı bezılı, hem de sözlü bir mesaj iletil lirtildi. ABD Dışişleri Bakam Baker'mesi seklinde gerçekleşmiş olabiın önceki gün Berlin'de yaptığı leceğini belirtti. konuşmada, AT'nin önemini vurAT Komisyonu yetkilileri ise gulayan ve "yeni Avrupayeni BakerDelors görüşrnesinin, 17 Atlantitizrn" sözleriyle Atlantik komiserin pazar günü yapacakian aşın işbirliğinin güçleneceğine işatoplantıda Türkiye raporu üzerin ret eden sözleri de Washington'de gerçekleştirecekleri son deği un Türkiye konusundaki girişimi şiklikleri "sadece iislup ile bağlantılı değerlendiriliyor. açısından" etkileyebileceğini be Komisyon yetkilileri gerek Berlin hrtiyorlar. Raporda, Türkiye'nin konuşmasının, gerekse Baker'ın üyelik perspektifini tümüyle orta girişimimn NATO ile topluluk dan kaldıracak bir yaklaşımın ge arasındaki ilişkilerin bundan böyçerli olmadığı pazar günkü top le "daha içli dışlı" olacağım göslantıda, uzun bekleyiş dönemin terdiğini söylüyortar. YASEMİN ÇONGAR BRÜKSEL Avrupa Topluluğu'nun (AT) Türkiye raporunu kesinleştirmesine üç gün kala Washington, Ankara'ya kırmızı ışık yakılmaması için BrUksel'de üst düzeyde bir girişimde bulundu. ABD Dışişleri Bakam James Baker tarafından AT Komisyonu Başkanı Jack Delors'a bu konuda iletilen mesaj hakkında Türk Dışişleri'ne de bilgi verildi. AT Koraisyonu yetkililerinden edinilen bilgiye göre, ABD Dışişleri Bakam Baker'ın Delors'a ilettiği mesajda, Türkiye'nin "Batı diinyası" için taşıdığı önem vurgulandı ve komisyon raporunun Ankara'da, Batı'ya karşı "laıgmlık" yaratacak bir üslupta olmaması istendi. Mesajda, "Türkiye Batı irtifakını sadık ve vazgeçümez bir iiyesidir. Batı savunmasında önemli bir yeri vardır" denildiği ve Avrupa Topluiuğu'nun, Türkiye'nin üyelik başvurusu karşısında kapıyı tümüyle kapatmamasının istendiği öğrenildi. Dışişleri Bakanlığı'mn üst düzey bir yetkilisi bu konuda Cunıhuriyet'e bilgi verirken söz konusu girişimden Türkiye'nin de dün ABD Dışişleri tarafından haberdar edildiğini bildirdi. Yetkili, Washington'un bu girişiminin Türkiye'de şaşkınlık uyandırmadığını vurgulayarak, "Biz bu girişimi son derece tabii karşıladık 'ENTELEKTUEL Asü Nadin, Kıbrıs diplomatik kulisinde UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON ABD Dışişleri BakanJığı Kıbns Koordinatörü Nelson Ledsky'nin bugün tngiltere'nin baskenti Londra'da Kıbrıslı işadamı Asil Nadir ile "özel bir göriişme" yapması bek leniyor. Tale p Amerikan kanadından geldi ve ilgili çevrelerde çeşitli yankılara yol açtı. Ledsky, Londra'da Asil Nadir randevusundan sonra Ankara, Atina ve Kıbns üçgeninde sondajlannı sürdurecek. Özel koordinatörün misyonu, BM Genel Sekreteri'nin geçen ay Nevv York'ta taraflarla yaptığı görüşmeler sonrasında başkentlerin nabzını tutmak. Çantasında iki toplumu yakınlaştırıeı projeler de var. , Ledsky'nin, açıhşım Londrada Asil Nadir ile yapacağı turu, özellikle Ingilizlerde Kıbns konusunda yeni beklentiler olduğu bir döneme rastlıyor. fngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, Malla zirvesinden kısa bir süre önce Camp David'de ABD Başkanı George Bush ile bir araya geldiğinde Kıbns konusunu açmıştı. Bu görüşmeden bir süre önce A B D Dışişleri'ne Kıbns konusundaki heyecanım hissettiren Londra, ayrıca geçen hafta Ankara'da da bu yönde bir girişimde bulunmuştu. ABD Dışişleri Bakanhğı Özel Koordinatörü Ledsky'nin Kıbns konusunda "enlelektüel alışveriş" amacıyla rande\u aFdığı Asil Nadir, tıpkı Kıbns Rum Yönetimi liden Veorgios Vasiliu gibi başarılı bir Kıbrıslı işadamı özelliği taşıyor. Ledsky, turunun Kıbns ayağında gerek Vasiliu gerekse KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile uzun görüşmeler yapacak. Washington, Vasiliu'yu "işadamı pragmatizmine sahip bir lider" olarak görüyor. Denktaş'ın "bugiinkü çözüm en iyi çozümdür" diye düşünmediğine ise emin değiller. KKTC lideri Denktaş, ABD'nin kendisi hakkında ne düşündüğünü yakından biliyor. Geçen yaz Lefkoşada koordinatör Ledsky ve Dışişleri Bakanlığı Güney Avrupa Direktörü Tovrnsend Freedman'ı kabul ettiğinde, bizzat yüzlerine, "bir alternatif arayışı içinde olduğunuzu biUyonım" demiş ve şöyle konuşmuştu: "Amerika'nın Kıbns'ta bir çözüm için çeşitli yollan gözönünde bulundurduğuna eminim. ABD yönetimi benden daha yumuşak göriisleri olan kişiler anyor, ama bulamaz. Yabancılara kapalı kapılar ardında söylediklerini, kendi parti üyelerine dahi tekrarlayamazlar, yoksa onian kendi köylerine sokmazlar." ABD, Denktaş'taki bu izleninimi silmek için ona geçen ekimde Washington'da büyük hüsnü kabul gösterdi. Denktaş, bu ziyareti sırasında yıllardan beri ilk defa Amerikan Dışişleri Bakanlığı'na gitti. Bakanhğın iki numarası Lawrence Eagleburger, Denktaş'a öğle yemeği verdi. Amerikan yönetimi, Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir'in Başkan Denktaş onuruna verdiği resepsiyonda da bakan yardımcısı düzeyinde temsil edildi. 'Hatay Türk (Baştarafı 1. Sayfada) Fırat Nehri meselesi ban^çı yöntemlerle çözıime kavıışturulur" seklinde konuştu. Salman, Türkiye'nin "teröristlerin Suriye tarafından korunduğu" yoiundaki iddiaiarıyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Bugün Suriye'de 750 bin dolayında Knrt bulunoyor. Bunlann çoğunun ne pasaportu nc de nöfus cüzdanı vurdır. Ülkeye nasıl girip çıktıklan bilinmiyor ve konlrol edilemiyor." Mohammed Salman, Kıbns sorununa değinirken de'Suriye'nin kayıtsız şartsız "Kıbns halkının" yanında olduğunu bildirdi. Salman, her zaman ve bütün uluslararası forumlarda "Kıbns'ın yeniden birleştirilmesinden" yana tavır koyduklarını vurguladı. Öte yandan Dışişleri Bakanhğı, Suriyeli bakanın demeciyle ilgili haberi ihtiyatla karşıladı. Dışişleri sozcüsü Mnrat Sungar, Suriyeli. bakan Salman'ın sözleri ile ilgili haberin Kıbns Rum basınında yeraldığını hatırlatarak söz konusu demecin tam metni ellerine ulaştığında bir değerlendirme veya açıklama yapılacağını belirtti. Meseta tsUnbul Araavutköy beldesinde beiediye başkanlıgını adayımız Babtiyar Sa|lam daba Özal'a eleştiri ziyade kadın üyelerimizin gayreTBMM'de Cumhurbaşkanhğı tiyle kazandı. Ev toplantılan yabütçesi görüşülürken, Cumhurpıldı. Kadınlar da beylerini yönANKARA (Cumhuriyet Büro göre, mevznat hükümleri cerçevebaşkanı Turgut Özal'ın tarafsızJılendirdiler. Bu önemli belediyeyi *ıı) Devlel Bakam ve eski Zi sinde kullandınlmaya devam edilğı tartışddı. SHP ve DYP sözcüRP kazandı." raat Bankası Genel Müdürü Ke miştir. leri, Cumhurbaşkanı özal'ın taBir misal olarak haberde belirErbakan, büyük bir kampanya raal Akkaya, "Ziraat Bankası Gerafsızlığını yitirdiğini, en kısa zamn içinde olduklarım, örgütleri nel Müdürlügu yaptığı dönemde tilen firmalann başında yer alan manda halkın destek ve güvenini nin kadırj üyelerin kaydına hız kollandınlan kredilerde batık Gayrettepe Motorlu Araçlar A^., sağlamış yeni bir cumhurbaşkanı Ordu Yardımlaşma Kurumu'na ait verdiğini belirterek RP'nin bu ko baİDnmadıgım" bildirdi. seçilmesi gerektiğini söyledüer. Akkaya, gazetemizin 29 kasım bir kurulus iken 1982 yılında TJC nuda diğer partilerden geride deCumhurbaşkanhğı bütçesi kesinğil, ileride bulunduğunu savundu. taribJi sayısında, TBMM Plan ve Ziraat Bankası'na de>redilmiştir. ti yapılmaksızm 7 milyar 286 milBütçe Komisyonu'nda Hazine ve Bu kunıluşun. Yönetim Kurulu Erbakan, şöyle konuştu: yon lira olarak kabul edildi. Dış Ticaret Bütçesi'nin görüşül üyeleri ile Denetim Kurulu üyele"Bizim railli ananelerimizde mesi sırasında Ziraat Bankası'mn ri tamamen T.C Ziraat Bankası SHP'li Turan Beyazıt, cumhurkadınla erkeğin mesuliyetleri ay kredileri ile ilgüi eski genel müdür seksiyon ve şube müdürlerinden başkanlarından hiçbirinin Özal kadar az bir destekle Çankaya'ya nıdır. Hepsi mutlaka hakkın hâ olarak eleştiriye tabi tutulması oluşmuştur. Bu kuruluş üzerindeçıkmadığını, Meclis'teki partiler kim olması için çalışmak mecbu hakkında, "Akkaya'ya yolsuzluk ki banka alacağı da tamamen arasında uzlaşma sağlanmadığını, riyetindedirler. Böyle de olmuştur suçlaması" başlığı ile verilen ha gayri menkul ipotegi ile teminat Türkiye'deki bütçe ekonomik tarih boyunca. En son istiklal har ber nedeniyle gazetemize bir açık albndadır. köle düzeninin bütçesidir. Bu büt bimizde dahi. ki o harp milli gö lama yaptı. 3) Bahsi geçen kredilerin tamaçe, milleti ezmek, dış güçiere ve rüşle yapılmıştır, kadınlar sırtfaDurumun açıklığa kavuşturul mı için, yukanda da beUrttiğim gionlann isbirlikçilerine her türlü nnda raermi taşımışlardır. (Baştarafı 1. Sayfada) ması için bu açıklamayı yaptığını bi yeterii gayri menkul ipotegi sekDemokrat Başkan adayı Cio Aytbildiren Kemal Akkaya şunları linde teminat aiınmıştır. win gösteriliyor. Ba bakımdan Genel Müdür İSTANBUL'DA KİRLİLİK ALARMI söyledi: olarak görevde bulunduğnm Ğözlemcüer, bir sivilin devlet "Plan ve Bülçe Komisyonu üye19841987 donemi içinde gayribaşkanı seçilmesinin Şili'de insan sa Sayın Enis Tütüncü'nün, komismenkul ipotekli teminat alınmahaklarına saygıyı "geri yondaki konuşmasına atfen veridan açılmış bir tek kredi boiungetirecegini" ve Şili'nin böylece len bu haberin bankacılık ayguiayasal işlem yapılacakbr. Bonlara malan muvacehesüıde gercekler mamaktadır. uluslararası siyaset sahnesine ye (Baştarafı 1. Sayfada) Bu nedenle dönemirale ilgili niden döneceğini ifade ediyorlar. uyarı kademesini aşan bu iki ilçe verilecek olan cezalar 3 aydan 6 le ilgjsi yoktnr. kredilerin hiçbiri, baük kredi de1973 darbesinden bu yana en az deki 2. ve 3. sınıf "Gayn Sıhhi aya kadar degişen bapis cezasjdır" 1) T.C Ziraat Bankası'nda, nr ğildir. Ancak karşılıgı bulunan bu 25 bin kişinin öldüğü ya da kay Müesseseler" çıkardıkları duma dedi. Bu arada dün Hıfzıssıhha Mü malann talepleri üzerine, ilgili krediler için vadelerinde ödenmebolduğu 12 milyon nüfuslu Şili nı yan yanya azaltacak şekilde çade bugünkü seçimlerden sonra da hşacaklar. Konutlardaki kalorifer dürlüğü'nün yaptığı ölçümlerde banka şubesinin yapbrdığı istihba meleri halinde idari ve kanuni ta"denetimli bir demokrasi" kuru ve sobalar ise günde sadece iki havadaki kükürtdioksit oranında rat ve inceleme sonucunda, tespit kibata geçilmiş olacağı tabiidir. Takipte olan alacaklann karşılacağını belirten gözlemciler, 11 kez, topiam 8 saati aşmamak üze önemli bir düşme meydana gehne edflen kredi, şube yttkisi içinde ise doğrudan doğruya kullaudınl lıgı olarak yeterli gayri menknl Eylül 1973'te Allende'yi deviren re 4'er saat yakılacak. Teknik açı diği beürtildi. makta. Şube yetkisini aşması ha ipotegi bulunması hah'nde bu kreGeneral Augusto Pinochet'nin dan söndürülmesi mahzurlu görüÖte yandan Yeşilköy Meteoro linde de tespit edilen kredinin tas dilerin baük kredi olarak isimlenanayasa uyannca 8 yıl daha Kara len kalorifer ocaklan, yine en az Kuvvetleri Komutanı olarak kala düzeyde yakılacak. önceki gün ll loji tstasyonu Müdürü Ercan diki için, Genel Mndnrlnge teklif dirilmesi bankacıhkU mfimkün Enıs, hava durumu ile ilgili ver te bulunulmaktadır. Bu tekiif, ön degiidir. cağını anımsatıyorlar. Hıfzıssıhha Müdürlüğü'nün kendiği bilgide, "Atmosferin üst kat ce Genel Miidürtük Ticari KrediKamuoyu araştırmalarına göre tin çeşitli noktalannda yaptığı öl lannda son iki gündür bir ısınma ler Müdüriüğü'nde, mevzuat ve te Sonnç olarak; 1) Genel Müdorink yapngım Hıristiyan Demokrat Başkan ada çümlerde, Fatih ve Gaziosınanpa söz konusu. Bu ısınma sisin olnş minat açılanndan değeriendirildönemde kullandınlan kredilerin yı Avukat Cio Aylwin'in başkaıı şa ilçelerinin bazı bölümlerinde masına neden oluyor. Bacalardan mekte ve bağlı bulunduğu Genel hiçbiri baük kredi degiidir. lık seçiminin "muflak favorisi" ol havadaki kükürtdioksit oranı metve yanan maddelerden çıkan du Müdür Yardımcısı'nın kontrolün2) Daba önceki yıllardan gelen duğunu belirten gözlemciler, Ayl reküpte 800 mikrogram olarak beman bu sisin alünda kalıyor. Önü den geçtikten sonra, Genel Mn ve görevde olduğum dönemde win'in seçilmesi halinde "şöyle ya lirlenmişti. Bu rakamm kabul edimüzdeki günlerde yağış bekleni dür'ün havalesi ile Yönetim Knnı kullandınlan kredilerle ilgili olada böyle" Pinochet ile işbirliği lebilir seviye olan metreküpte 400 lu'na intikal etürilmektedir. rak ne şube bazında ne de Genel yapmak zorunda kalacağına işa mikrogramı aşması üzerine, Jstan yor. Bu yağış sisi kaldınr" dedi. Dosya Genel Miidür'ün başka Müdürtük baanda mevzuata ayret ederek, manevra alanının ne bul tl Sağhk Müdürü başkanlığınîstanbul Büyükşehir Belediyekadar olacağım merak ediyorlar. da toplanan il çevre koordinasyon si Sağhk Daire Başkanı Beyzade nı bulunduğu Yönetim Kurnlu'n kın bir işlem, usulsüzlük veya yolSantiago'daki siyasal çevreler ise kurulu, aJınacak tedbirleri görüş Özkahraman da 34 yıldır İstan da tetkik olunmakta, mevzuata suzluk bahis konusu degiidir. bu soruya kesin bir.yanıt veremi müş ve hazırlanan rapor dün sa bul'da hava kirliliğinin arttığını, nygun kredi kabul edilmekte, ak3) 1987 yüı banka işlemlerinde si halde reddine karar verilmekte "amaç dışı harcama" yapıldığı idyorlar. bah tstanbul Valisi Cahit Bayar bu konuda alınacak olan tedbirdir. Tabia&yia her açılan kredi için dia edilmekte, burm neden olarak lerin başında zabıta tedbirlerinden Temsilciler Meclisi ile senato se ın onayına sunuimuştu. ön şart yeterli teminat bulunup da Foto Muhabirieri Derneği'ne çimlerinin de bugün yapılacağını Konuyla ilgili bilgi aldığımız Is önce, halkın bilinçlendirilmesinin bulunmadığıdır. geldiğini belirterek, hava kirliliği30 adet fotoğraf makinesi alınmakaydeden gözlemciler, bu seçim tanbul Vali Yardımcısı Remzi Gürlerin sonuçlannın 14 Mart 1990'da su, Hava Kalitesinin Korunması konusunda kamuoyu yaratılması 2) Haberde bahsi geçen firma sı, "Deve Geçidi Solaması" adlı göreve başlayacak yeni sivil baş Yönetmeliği'nce alınacak olan gerektiğini söyledi. "Havada ba lara (Gayrettepe Motorlu Araçlar kiUptan 500 adet saün ahnarak (3 kan açısından çok önemli olaca tedbirlerin, uygulama ve denetimi oranda bulunan kükürtdioksit, A.Ş., Berdan Teksril, Türk Loko milyon) lira ödeme yapılması gösyağmurla birlikte yere inerse, in motif Endüstrisi, Akpınar Ziraat terilmektedir. ğım ifade ediyorlar. nin, tstanbul Büyükşehir Beledi1987 yılında 7.2 trilyonluk kgyBaşkanhk seciminde üç aday yesi'ne ait olduğunu belirtti. Gür sanlar üzerinde ne gibi bir zararlı tstihsal Kom. Şti, Akfa, Süzer Dış çekişiyor. Bunlar, merkez sağdan su, meydana gelen hava kirliliği etki yapar" sorumuzu Özkahra Ticaret, Asil Çelik, Gübre Fabri nakları içinde, bankanın reklamı kalan A.Ş., Orai Et Entegre Tesis için banka amblemi bulunan 30 sosyalist sola kadar 17 partinin it için ilgili kuruluşlaria toplantı man şöyle yanıtladı: "Havadaki H 2 O kükürtdioksit leri, Konya Akbel Tanm Makine adet fotoğraf makinesi alınraası, tifakımn desteklediği Aylvrin, hü yaptıklannı, çalışmalann bir kokümetin desteklediği Hernan Buc ordinasyon içinde yürütüldüğünü SO 2 ile birleşerek sülfirikasite dö leri T i c A.Ş., BMT Vinsan Vezi yine reklam ve tanmsal araşhrmahi ve askeri rejime destek olmayan beiirterek, ihtiyaç halinde, ilçe be nüşür. Bu da astımlı hastalar üze roğlu tnşaat San. AJ?., Gaziantep lan teşvik açısından 3 milyon lisağın adayı Fransieco Errazuriz. lediyelerden hava kirliliğini önle rinde olumsuz etki yapar. Solu Lokman Gıda San. A.Ş., Narin ralık kitap alımp ilgili şube müÜç aday da seçim kampanyalan mek için alınan tedbirlere uyulma num yetmezligine neden olur. Ha Mensucat, Narin Pazarlama düriüklerine dagıblması olayı, kesırasında Şili'nin Avrupa, ABD ve sı için yardım isteneceğini söyle vadaki kükürtdioksit oranı 2000 tthalatlbracat A.Ş., Sağra Gıda sinlikle amaç dışı harcama olmaSSCB ile ilişkilerini geliştirerek, di. Gürsu, "tstanbul Valiliği'nce mikrograma çıkarsa bu insanlar San. A.Ş.) kredilerin tamamı, gö yıp tamamen usulüne uygnn bir ülkeyi içine düştüğü yalnızhk or alınan tedbirler istanbul Radyo üzerinde oldürücu etki yapar. rev yaptığım dönemden öncedir. uygulamadır. Yanlış yorum ve aniay ışlara yer tamından çıkarmayı hedefledikle su, istanbul Polis Radyosu ve ga Şimdilik böyle bir dunım yok. Bu Bazüanmn kredileri ise 1970li yılrini ve insan haklanna saygılı ola zeteierle halka duyuruluyor. Bu giinkü dunım ilk uyarı tedbirleri lardan gelmektedir. Ve müteakip «ermemesi açısından kejfıyeti bilni almamızı gerektiriyor yalruzca." yıllarda da teminat dunımlanna şinize sunmak isterim." caklarını ilan ettiler. tedbirlere uymayanlar hakkında Akkaya: Dönemîmde batık kredî yoktu Şili'de Boğuluyoruz