Katalog

Cumhuriyel Sahibı: Cumhvnyct Maıbaaolık ve Gazcıtcılık Turk \nomm Şırleıı 1; Rıfıüka Ctbti BajtenfK. D15 Habcrkr Ejjuıı Brta. Ekonomı Cnıgn Turtın. tş Sendıka Şufcnn K H n a Kıütıir OtaJ L'ncr. adına Nıdir N«di 0 Gcnel Ya>ın Muduru Hısın Ccnul. Muessese Ejllun Geoc» Şatten. Habcr Araştınna lsmet Bcrfcu, Vur Haberlcn S«afc1 Dogaa. Spor Danışmanı M>dulkjdır Muduru EmıiK Uşaküfil, Vazı Ijlerı Muduru Oka> Goacnan, 0 Dızı YaaJar K m n Çalçku, \rasurma ^ k u \lfw>, Duzdtme A M a U VUKL 9 Koordınator Ahmrt Koraban. 9 Haber Merkezı Muduru Ytlçıı Baytr, Savfa Duzcnı Yönetmtnı 4li Erol Eıtat, # Muhascbc Bulral Vncr • BuıçrPlanlama Srvjj OamnhejtotİB 9 feklaın Ayjc Toraa. • Ek Yiymtar Actr, • Tmslaler ANKARA. A h M TML, tZMlR Hikm« Çctmkm. Alnol • IdiT Hı«vuı G«ıw, ft Işleımc Onkr ÇHİk, # BılgılşlOTi Nail IML 0 Pmonel S»rp Bosunao#ıı Sasan ^ fijHJn Cumiıunycı Maıbiaalık ıc Grattalık TA.Ş. Turk Oça*ı Cad 39/41 Cafetoglu M3J4 Is PK 246tsanbul T M2 05 05 (20 tıal), Tefex. 22246 Faı. (I) 526 60 •? • M Buroto Aı*an. Zıya OökaJp Blv inkılap S. No 19 4 Td 133 II 41rr, TdOL 42344 FM. (4) 133 05 65 • tm*: H Zıya Bh 1352 S2.3, Td 13 U 30, THCL 52359 Fa*. (51) 19 53 60 InOou Cad 119 S. No 1 Kaı I. Td 19 3" 52 (4 hal). Ttfc*. 62155. Fax. f l ) 19 37 52 TAKVİM: 10 ARALIK 1989 Imsak: 5.38 Güneş: 7.10 Öğle: 12.02 Ikindi: 14.22 Akşam 16.42 Yatsı 18.09 Dior ve Fath'ın ruhıınu çağınrken NECLÂ SEYHUN Kleopatra'nın burnu daha kısa olsaydı, dendıği gıbı, dunyanın gidişatı daha başka mı olurdu, bilinmez. Ama Dior yaşasaydı bugun, Fath yaşasaydı, raoda dünyasının dunımu daha bir başka olurdu, bu kesin. Moda dünyasının bu iki devi, bu iki öncüsu olume yenik düşmeselerdi mesleklerinin doruğunda, akıp giden yıllar, modada daha bir başka geçerdi elbette... Moda zamana uyardı; uzaydı, hippiydı, maksiydi, miniydi gene gelirdi hiç kuşkusuz gündeme. Ama fırtınalar sağlam moda kurallannı, şıklık ve zarafet anlayışını sarsmadan gelir geçerdi. Bir Japon modacının fantezisi olan dilenci modası sevdası estiğinde modada, Fath nasıl karşılardj bunu, Dior'un tepkisi ne olurdu?.. Sefalete boyun eğerler miydi moda dunyasımn bugünkü unlüleri gibi?.. Güzellik, şıklık, zarafet kavramından bu denli ödun verirler miydi acaba?., Bassız bir moda dunyası, bir oraya savruldu, bir buraya yıllar yılı... Fath ölmuş, Dior ölmuş, Balencıaga, Chanel, Balmain ölmüş... Bomboş kalmış üniülerinden yoksun Fransız modası. Bugün o ünlu modaevlerini ayakta tutmaya çabalıyorlar, "çıkış"ın, o eski yıllardan esintiler olduğunu biliyorlar artık. Geri getirmeye çabaladıklar o " r u h " çözüm, geri çağnlan ruhlarda. Chanel, ona Chanel ruhunu verecek, o havayı geri getirecek Lagerfeld'i başa getirmeleri ile kurtuldu. Fath'dan sonrası zaten olmamıştı. 44 yaşında olünce, modaevi de kapandı gitti, ondan sonra moda dünyasında bir efsane olarak kaldı Fath. Dior, "sakin ve derinden" yıllardır belirli bir şıklık ve zarafet düzeyinde yürüdü Marc Bohan'la. Şık; ama soluk kesmeksizin!.. Ferre soluklan kesmek için getirildi Dior modaevine. Ustanın zamanında olduğu gibi. tlk defılesi yaz ortasındaydı, tam bir basarı. Ikincisi güzde. Tam bir zafer. Dior ruhu, Dior modaevine onunla geri geldi. Herkesin ortak kanısı bu. Onlardan bir rüzgâr, yalnızca bir ruzgâr bile bir kasırga esmişçesine sarsıyor bugün moda dünyasını. Ferre, iki mevsimdir Dior'culuk oynayan Avenve Montaigne'deki ünlü Dior modaevinde. Esintiler getiriyor günümüze o güzel şık geçmişten... "Amacım, bu buyük modaevine, Dior'un zamanındaki o eski, başdöndüriicu havasını kazandırmak" diyor. Ama modern bir çizgide, ama güncel bir yorumla. Şıklıktan, zarafetten, ihtişamdan odun vermeksizin... Bu ünlü Italyan modacı, her hafta Paris'e geliyor, bir grup çalışması yapıyor, kararlannı çabuk veriyor, çevTesindekilerle tam bir uyum içinde. Bayılıyor işine. Üç büyük atölye. tki yüz elli işçi. "Henı de ne işçi", diyor Ferre. "Temmuzda, o cehennemi sıcakta atolyelerine soğutucu konmasını bile istemeven işçiler bunlar. Kumaşlan kötii etkiledigi gerekçesiyle... l$lerine âşık." lşçiler işlerine âşık, Ferre işine âşık. Ortaya gerçekten çarpıcı koleksiyonlar çıkmasından daha doğal ne var?.. Dior'un stili ile kendi stili arasında büyük bir benzerlik olduğunu söyleyen Ferre, bayıldığı nevlook stiline, o geniş eteklere, o büyük mantolara Dior koleksiyonlarında her zaman yer vereceğini söylüyor. Gene 50'lerin ruhu. Kocaman organze bluzlar, romantik, alabildiğine. Geniş plise zengin etekler. Öteki modacıların aksine 90 yazının Dior koleksiyonu siyah ağırlıklı. Siyah, siyahbeyaz... Yalruz bir tablosu vardı defîlesinde canlı renklerde. Bir de ortancanın tonlarına vurulmuştu Ferre. Ortanca çiçeğinin maviden mora dönüşen tonlarına. Bellerde ortancalar vardı, omuzlarda, saçlarda ortancalar. Boyna bağlanan uzun, romantik eşarplarda ortancalar. Gölgeli yaz bahlfeleri gibi. Ne denli şık, ne denli romantik... Kıyafetleri süsleyen bir başka çiçek de mügeler. Dior'un sevgili mugeleri. Demet demet. Modacı uğur sayardı, şans sayardı koleksiyonJannda bu çiçeği... Bugün Ferre aynı tutkuyu doludizgin sergiliyor. Kış yaz demeden kullanıyor mügeyi Dior gibi. Müge mutluluk simgesi, umut çiçeği. Umudun da yazı kışı yok!.. Izmit'te kirülik • İZMİT (Cumhuriyet) İzmit'te son yapılan ölçumlerde hava kirliliğinin tehlikeli boyutlara geldiği bildirildi. İzmit'te yapılan ölçumlerde kükürtdioksit oranının 708 mikrogramı dumanın 260 mikrogramı bulduğu açıklandı. Izmit Belediye Başkanı Sefa Sirmen, havadaki kükürtdioksit ve duman oranının son ölçümlere göre insan sağlığı açısından tehlike çanlan çaldığını belirterek, alınabilecek önlemler konusunda Sağlık îşierı Müdurlüğü'ne rapor hazırlattığını söyledi. Olçüme hafta tatili • BURSA (Cumhuriyet Bürosu) Bursa'da hava kirliliği ölçum çalışmalarına hafta tatili nedeniyle ara verilmesi tepkilere yol açtı. Bursa Valiliği'nde gün boyunca sorulara yarut verecek yetkili bulunamadı. Yeşiller Partisi, Bursa tl Başkanı Ayhan Yüksel, ölcüm yapılmamasına "şiddetle" tepki gösterdiklerini belirtti ve "Bu anlayış ve yaklasımlarla değil, hava kirliliğine çok daha rutin sorunlara bile çözüm bulunamaz" dedi. İnsan Hakları Derneği Bursa Şubesi de tepki gösterdi. Kıyı nerede başlar? • ANKARA (AA) Yeni kıyı yasa tasansımn kıyı ortamının özel şartlan gözetilmeden imar plancısı bakışı ile hazırlandığı ve büyük eksiklikJer taşıdığı öne sürüldü. ODTÜ Kıyı ve Liman Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Erdal özsan, yasada doğal süreçlerin yol açtığı aşınmanın daha önce belirienmemiş kıyı çizgisini nasıl etkileyeceğinin yer almadığını belirterek "Kıyıda yapılan dolgunun bile kıyı kenannı nasıl değiştireceği belirsizdir" dedi. Özsan, eski kıyı yasasına göre yapılan çeşitli binaların yeni yasada nasıl düzenleneceğinin tam belirlenemediğini söyledi. Dior'un 90 yazında siyahbeyaz büvük bir yer tutuyor. tşte şık bir puantiye takım. Ttrri, Dior modaevinde Dior'culuk oynuyor. Dior'un omudan açıkta bırakan beyaz organza bluzu. Siyah fıyonklaria suslii. Ordulu öğtvncüer, 'çevne' için yiıruau ERDOĞAN ERİŞEN ORDU Önce birkaç kişiydiler. Üzerlerinde okul önlükleri ile bir bodrum katında karar verdiler çevre ile ilgilenmeye. Sonra bir avuç oldular, çoğaldılar. Adlarını Sağhklı Yaşam Kulübü koydular. Dun beledıye önünde gördum, aralarında izciler de vardı. Ellerinde pankartlar, üzerlerınde yine okul önlükleri. Yüruyuş yapacaklardı. Yuruyuş yapacaklannı bir gün önceden emniyet müdürluğune bildirmişler, emniyet izin vermeyince, Vali Utku Acun yapabilmelerı için gerekli izni vermişti. Ancak izin almaya giden lise öğrencisi Fatih BUgin, emniyet müdür muavini tarafından sıkı sıkıya tembihlenmişti; "Bak ne kadar güzel adın, soyadın var. Vakışır mı sana? Bu yaşta adını kirletme." İzin alma sevinci, Vali Utku Acun'un bu tutumu kendilerini sevindirmiş ve yurüyüş için toplanmışlardı. önce Siyasi Şube görevlileri tek tek pankartlarını inceledi. Pankartlar, "En iyi temiziik kirietmemektir ", "Kirli bir ortamda çiçek yetişmez", "Temiz ve guzel bir dünyj için el ele" şeklindeydi. Ancak "Sağhkiı Yaşam Kalübıi" yazan pankartları siyasi sakıncası olduğu için yasaklandı. Daha sonra kısa bir alanda yürüduler ve Vali Utku Acun'a da tesekkur ettiler. Vali Acun ise "Araaamız nep aynı. Hedef de öyle. Biz de yünıduk. Yine yunıruz. Yeter ki bedefimize nlaşalını" dedi. Yaklaşık 50 kişi yürudüler... Bir yanları kadar da polis vardı kendileriyle yüruyen, arabalarla takip eden. Ne yazık ki yuriiyuş guzergâhı yaz aylan dışında ilgi görmeyen Ordu sahiliydi. Yine de bir gelişme kabul ettiler bunu ve Vali Utku Acun'u ziyaret ederek dağıldılar. Yarın kendısini ikaz eden emniyet mudur muavininı ziyaret edecek Fatih Bilgin. "Fişlenirsin" sözüne çiçekle karşılık verecek. "Belki o da anlayısla karşılar. Biz kötii bir şey yapmıyoruz ki?" diyeceğim diyor Fatih Bilgin. Belediye Başkanı Sadi Özcan, yeniden mahkemeye başvuracak Mevlana törenleri • ANKARA (ANKA) tslam duşünürü Hz. Mevlana'nın 716. vuslat yıldönümü dolayısıyla yapılacak olan törenler bugün başlayacak. Törenlerin açılışını Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek yapacak. Kültür BakanlığYndan yapılan açıklamaya göre bugün 14.00'te Konya De\Iet Güzel Sanatlar Galerisi'nde Mevlana Resim Yarışması'nda dereceye girenlere ödülleri verilecek. Mevlana Muzesi'nde ise "Eski Türk Evleri", "Türk Susleme Sanatlan", "Mevlana Yayınlan", "Hat, Tezhip, Ebru" sergileri açılacak. Tfotağan'da uranyum araştırması yapılsırf Termik santralda kullanılan kömürde uranyum bulunduğunu söyleyen Yatağan Belediye Başkanı Özcan, "Ya uranyum iddiasını yalanlasınlar ya da radyoaktiviteyi açıklasınlar" dedi. ÖZCAN ÖZGÜR MUCLA Yatağan Termik Santralı'nın yarattığı çevre kirliliği ile ilgili olarak Ege Universitesi Ziraat Fakültesi tarafından yapılan araştırmanın sonuçlan açıklandı. Raporda, santralm yoğun bir çevre kırliliğine yol actığı belirtilirken, insanlara etkisi ile atık külde bulunduğu öne sürülen uranyum konusunda araştırraa yapılmadığı öğrenildi. "Bizim için çevre kirliligi kadar insan sağlıfı da önemli" diyen Yatağan Belediye Başkanı Sadi Özcan, bazı şirketlerin "atık kulleri yapı malzenesi yapma hazırlığı içinde oldugunn" belirterek, "Santralm insan saglığma etkileri ile uranyum konusunun açıklıga kavuşması için" yeniden mahkemeye başvuracaklannı söyledi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü öğre sararmasına, çiçeklerin döllenetim üyesi Prof. Ersin Önonur, memesine, meyva ağaçlanyla birKimya Bölümü öğretim üyesi likte sebzelerin de olumsuz etkilenmesine neden olduğu açıklanProf. Hiiseyin Anıl, Biyoloji Bö dı .Yatağan çayının da öJumüne lümü Öğretim üyesi Doç. Kamil neden olduğu vurgulanan santraYürekli'den olusan bilirkişi heyeti lın gunde 5 bin ton kömür külü tarafından hızarlanan rapor Ya oluşturduğu belirtilen raporda, tağan Asliye Hukuk Mahkemesi' santralm insanlara etkilerine ve ne verildi. Yatağan Belediyesi'nin kömür külünde uranyum bulunup "tespit yapılması" için mahkeme bulunmadığına yer verilmedi. Saye başvurusu üzerine uzmanlar ta dece ruzgânn nareketlendirmesiyrafından yapılan arastırmalar so le geniş bir alana yayılan kul toznucu verilen raporda, yoğun çev larınm çevre üzerinde olumsuz etre kirliliğine neden olduğu belir ki yaptığı açıklandı. tilen santralm tam kapasiteyle çalışması halinde uç bacadan bir Yeni bir tespit için mahkemegunde 560 ton kukürt dioksit'in ye yeniden bas.vuracaklannı belirhavaya yayıldığı, bunun ağaçlann ten Yatağan Belediye Başkanı Sadi Ozcan şunları söyledi: "Termik santralda kullanılan kömürde uranyum bulunduğu kesin. Uranyum iddiası yalanlanmadıgı gibi radyoaktivite oranı da açtklanmıyor. Üniversitenin yapOgı araşOrma bizim için yeterti değil. Kiıkurt dioksit oranı belirlenmis ama insana ne ölçüde zarar veriyor o yok. Günlük kıil miktan verilmiş, kulteki radyoaktivite belirienmemiş. Bizim için bunlar çok önemli. Yatağan'da en az çevre kadar insanlar da zarar görmekte. Bu zarar beüricnmeliydi." larlar ya da radyoaktiviteyi açıklarlar" diyen Sadi özcan şoyle devam etti: "Bugünlerde İzmir'den gelen bazı firmalann kul dağlanndan örnekler alıp gittiklerini, briket iraali için çauşma yaptıklanru duyuyoruz. Başanrlarsa insanlan uranyumlu evlerde oturtacaklar. tşin peşini bırakraayacağız. Tek yetkili TAEK olduğu için üniversitenin daha önce aldığı küJ örneklerini analiz edemediğini oğrendik. Belki de analiz yapıldı sonuç açıklanraıyor. Mahkemeden "Termik santralda kullanılan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'kömürde uranyum bulunduğu ke na analiz yapünlmasını isteyetesin. Ya uranyum iddiasını yalan ğiz." Jackson kardeşlerin 4 numarası, îstanbuVda iki konser verdi La Tbya'nın sıcaklığı, izleyiciyi terletemedi ANNA TURAY Super mini, sigara dumanı, extra viski, siyah, parfüm, deri ve müzik... Discorium tüm bunlann toplamı. Üstüne ustlük bir de pop star var. Jackson kardeşlerin 4 numarası: La Toya Jackson. Discorium'da olmayan tek şey, diskoda bulunmayacağını asla düşünemeyeceğiniz "hareket" Büyük fedakârlıklarla ve tam dört sponsorla, 120 milyona taa Amerika'lardan getirilen La Toya'run konserinde izleyicilerde en ufak bir hareket yok. Buna karşılık, sahnede levizyon programına konuk olmuştu. Ancak bu gelişinde rahat rahat bir tstanbul turu yapmak ve bir basın toplantısı düzenlemek fusatı da buldu La Toya. Jacksonlar'ın ortanca kızı La Toya, Discorium'daki ilk konseriride sahneye 00.30'da geliyor. La Toya'dan önce Discorium'un kolonlarını ve iki buyük ekranını dolduran muzik, sıkıntıyla bekleyen kalabalığı pek etkileyemiyor. Yalnızca pistin tn taraflarında bir iki kişi dans ediyor, diğerleri hareketsiz beklemede. La Toya, Discorium'un yuksekçe sahnesinde gösterip "Peki şimdi bonlar da silikon mu yani?" diye soruyor. La Toya'nın geçirdiği estetik ameliyatlann sayısuu kimse bilmiyor ashnda. Siyahla beyazın güzelligi bu ameliyatlar sayesinde La Toya'da birleşiyor. La Toya da bu guzelliği comertçe sergiiemekten hiç kaçınmıyor. Playboy'un "Aman Michael Duymasın" bashğıyla yayımladığı, siyah iç çamaşırlan, kırrruzı ipek çarşaflar ve bir boğa yılanı eşliğindeki çıplak La Toya fotoğraflan bunun kanıtı. La Toya'nın "mini ceket degiştirme şovu" çok kısa sürunce itiraz çığlıklan atan kalabalık, dans etmeyi ve söylemeyi değil, olduğu yerde izlemeyi yeğliyor. Bir ara terini kuruladığı havlusunu piste fırlatan La Toya, yine heyecan yaratamadığını hissedince "Bari dans edenleri değerlendireyim" diye düşünduğünden olsa gerek bu kez gozune kestirdiklerini sahneye, yanına alıyor ve birlikte dans ediyor. Ağabeyi Micbael Jackson ne kadar soğuk ve uzaksa, kardeşi La Toya da inadına o kadar sıcak ve yakın izleyicilere. Incecik kız çocuğu sesiyle, sık sık herkesin kendisini nasıl hissettiğini soruyor La Toya. Bir ara aşağıya inip kalabalığın arasına da karışan sanatçı, 10 kadar şarkı söyleyip üç ceket değıştirdikten sonra tam bir saat surdurduğu konserini noktalıyor. La Toya, dort kişılik orkestrası ve uç dansçısı ortadan kaybolunca herkes konserin bittiğıni anlıyor. "Eee, hepsi bu muydu yani?" duşuncesıni paylaşıyor buyuk çoğunluk. Dıscorium ya\aş yavaş normal kalabalığına dönmeye başlıyor. Scherrer'in '90 koleksiyonu • tstanbul Haber Servisi Dünya çapmda ünlü modacı JeanLouis Sçherrer dün Yıldız Sarayı Silahhanesi'nde, akşam da Silivri'deki Klassis Otel'de olmak üzere iki defile düzenledi. 198990 sonbaharkış ve 1990 ilkbaharyaz koleksiyonlannı bu defilede İstanbulullara sunan Scherrer'in baş mankenliğini sülün endamlı kızı Letitia yaptı. Olağanüstü ilgi gören Yıldız Sarayı Silahhanesi'ndeki defile sonrasında davetiye numaralanna göre yapılan cekilişte 5 konuğa hediye verildi. Bunlar arasında JeanLouis Sçherrer kreasyonu gece elbisesi, şal ve broş vardı. 170 parça giysinin sunulduğu defilede 120 parça "haute couture" (yüksek dikiş), 50 parça da hazır giyim bulunuyordu. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) La Toya'nın 'mini ceket değiştirme şovu' çok kısa sürünce itiraz çığlıkları yükseliyor. Herkes dans etmeyi ve şarkı söylemeyi değil, olduğu yerde izlemeyi yeğliyor. Hatta bir ara terini kuruladığı havlusunu piste fırlatması da seyredenleri heyecanlandırmıyor. La Toya ve beraberinde getirdiği dansçıian surekli kıpırdıyor, dans ediyorlar. Önce "Michael Jackson'ın kardeşi" sonra da "guzel ve seksi" olarak tanımlanan La Toya, iki konser vermek üzere Istanbul'daydı. Ilk konserini onceki gece Discorium'da veren, dun de Abdi Ipekçı Spor Salonu'nda bir "halk konseri" için sahneye çıkan La Toya, hemen ardından Paris'e uçtu. Bu yaz Çeşme'de bir konser veren La Toya, geçen hafta da New York'tan Roma'ya giderken yoiuESTETtK AMEL^YAT GÜZELİ La Toya Jackson, Discorium ve Abdi tpekçi Spor Salonu'nda nu tstanbul'a, Atatürk Havaalanı'na duşurmuş, telefonla bir teverdiği 2 konserde estetik ameliyatlarla elde ettiği güzelligi sergiledi. (Fotoğraf: Mubarrem Aydın). görunur görunmez "ooov\w", "yieeeee" turunden çığlıklar atan gençlerin heyecam da biraz sonra sonuyor. La Toya, her zaman olduğu gibi yine sutyeniyle. Üstune giydiği siyah deri ceketini, beyaz işlemeli bir ceketle değiştirrnek uzere omuzlarından sıyınnca birden ızleyiciierın heyecam \enıden alevlemyor. Playboy Dergısi'nin Şubat '89 sayısında yer alan La Toya fotoğrafları anımsandığından olsa gerek herkes çağlık çığlığa. Genç bir kadın yanındakınin kulağına eğilerek La Toya'nın her an fırlayacakmış gibi duran göğuslerini