24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 HABERLER İstanbul'da baro paneli 10 ARALIK 1989 Iıısaıı, haklarıyla însandır İnsan Hakları Haftası boyunca Ankara'da paneller, resitaller, tiyatro ve sinema gösterileri gerçekleştirilecek. İHD İzmir Şubesi Başkanı Dr. Berktay, insan hakları savunucularına sudan bahanelerlesoruşturmalar açıldığını söyledi.İngiltere ve İspanya'da çeşitli etkinlikler sürüyor. Haber Merkezi Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilişinin 41. yıldönümü, Türkiye'de ve bütün dünyada bir dizi etkinliklerle kutlanıyor. Bugün başlayacak olan "tnsan Hakları Haftası" kutlamaları 17 aralığa kadar sürecek. tnsan Hakları Derneği'nin tnsan Hakları Ödülu de sahiplerini buldu. Bu yıl Uk defa uygulamaya konan ödül, insan olmanın onurunu yüce tutan "Yeşilyurt Itövmleri" ile "Cezaevlerindeki insanlık onuru ve insan hakları için açlık grevi yapan tutuklu ve tıükümlülere" verildi. tnsan Hakları Derneği'nin bu yıl başlatılan İnsan Haklan ödülü'ne hak kazananlar belli oldu. ödul, biri insan haklan için direnenler ve ölüm oı uçlarında ölenlerin anısına, diğeri Yeşilyurt köylülerine olmak üzere iki gnıba verildi. Dernekten dün yapılan açıklamada, "Ülkemizde işkence, insan haklan ihlaHeri uzıın yıllardan bu yana siirüp gelmektedir. Yaşadıgımız dönem. bu ihlallerin sistemli biçimde uygulandığı donemdir. Kamuoyuna yansıtılan. kovuşturmaya ugrayan olav sayısı azdır .Çiinku, dağlan bekleyen korkn, işkenceye ve baskıya uğrayanın kendisinin bile elini kolunu bağlamaktadır. Seçiciler kurulumuz bu olguyu göz öııüne alarak egilimini iki gruba ödiil verme biçiminde belirlemiştir" denildi. Odüle hak kazanan birinci grup, "Açlık grevinde, ölüm oruçlannda ve işkencede ölenler ve insanhk onuru için direnenlerden" oluşuyor. tkinci grupta ise kamuoyunda "pislik yedirme" olayı olarak bilinen ve Yeşilyurt köyünde gelişen olayda, "Dayanışma içine girerek savcılığa ve tHD'ye başvurarak haklanıu ve onurlanıu konımada kararlı ve ısrarlı davranan Yeşilyurt koylüleri" bulunuyor. İnsan Haklan Derneği'nin seçici kurulu şu üyelerden oluştu: Yaşar Kemal, Genco Erkal, Prof. Sadan Aren. Av. Halit Çelenlc, Prof. Nusret Fişek, Gulten Akın. Prof. Cevat Geray, Ahmet Kahraman, Mahmut Tali Öngoren, Alper Aktan, İHD Genel Başkaıu Av. Nevzat Helvacı. düzenlenen fotoğraf yanşmasında başanh olanlann ödülleri dağıtılacak. Bugün aynca şair Giilten Akın ile Hüseyfn Türkoğlu birer şiir dinletisi sunacaklar. İHD Izmir Şubesi Başkanı Dr. Alparslan Berktay, bir yandan 141142. maddelerin kaldınlmasından söz edilirken bir yandan bu maddeleri ihlal ettikleri savıyia gözaltına alman ve haklânnda dava açılanlann yaşımn küçüldüğünü söyledi. tHD savunuculanna sudan bahanelerle soruşturmalar açıldığını kaydeden Berktay, üniversite Öğrencilerine yapılan haksız baskılan dile getirdi. "Okudukian kitap için öğrencilerine soruşturma açan üniversiteden ancak molla çıkar" dedi. Karşıyaka ilçesinde yapılacak "tnsan Haklan Parkı"nın temeli atıldı. Törende konuşan Belediye Başkanı Cihan Türsen, "Burada, bütün insanlann eşit olacağı bir dünya banşının temeli atıldı" dedi. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD), Dünya tnsan Haklan Günü nedeniyle "İnsan Hakları Hukukunun Olanaklan" sempozyumunu dün gerçekleştirdi. TAYAD, yann da "Türküleriharmanlandı yüregimizde" adlı bir geceyi, "insan haklan günleri etkinlikleri" arasında gerçekleştirecek. Göçmenlere Yardım Derneği bir bildiri yayımlayaıak "tnsan Haklan Evrensel Bildirgesi'nin 41. yılında bildiriyi imzalayan bazı ülkelerin yukümlülüklerini yerine getinnedtğini" duyurdu. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Yalçın Büyükdaglı, tnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "ülkenin en büyük ihtiyacının özgürlük oldugunu" belirtti. Buyukdağlı, 1982 Anayasası başta olmak üzere, hak ve özgürlüklerin üzerindeki bütün baskı ve yasakların kaldınlmasuıı ve kapsamlı bir "genel a r ' çıkanlmasını istedi. Londra'dan Edip Emil Öymen' in bildirdiğine göre İngiltere'de BBC Tele\izyonu tarafından hazırlanan "Fikir Suçlulan" adlı program devam ederken,' geçen günlerde Türkiye'deki durum da bu programda ele ahnmıştı. Güney Kore, Güney Afrika ve Sudan gibi ülkeler arasında Türkiye'de tek NATO ve Avrupa Konseyi üyesi ülke olarak yer almıştı. "tnsan Hakları Günü" nedeniyle aynca özel programlar da yapılacak. Madrid'den Mine Saulnier'rün haberine göre İspanya'da büyük bir ciddiyetle ele alınan tnsan Hakları Günü, çeşitli siyasal kurumlar tarafından kutlanıyor. tnsan Hakları Günü dünyada ve Türkiye'de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor 'Düşünceden korkmayalım' Sungurlu 141142163'ün değişiküği konusunda Türk kamuoyunun görüşü önemli. K a z a n Düşünceden korkmayabm. Çağa ayak uyduralım. Sağlıkh bir demokrasi kuralım. Özek İnsan haklarının ihlali devletin, bireyin üstünde görülmesinden kaynaklanıyor. B a y r a k t a r Öncelikle ölüm cezaları kaldırılmalı. lstanbul Haber Servisi Adalet Bakanı Oltan Sunguriu, lstanbul Barosu'nun, İnsan Hakları Günü nedeniyle düzenlediği toplantıda, tarihte tüm devletlerin kendilerini korumak için tedbirler koyduğunu belirterek, "tedbir olarak görülen şeylerin zaman içinde gülünç kaldığını" soyledi. TCK'run 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldınlmasında Türk kamuoyunun görüşünün son derece önemli oldugunu belirten Sunguriu, "Bugüne kadar yanlışlan söylemişsek bundan sonra doğnılan söylemek bizim için ayıp olmaraalıdır" dedi. Baro Başkanı Turgut Kazan da değişen dünyaya ayak uydurulmasımn zorunluluğuna dikkat çekerek, "Düşünceden korkmayalım. Çağa ayak uyduralım. Sağlıklı bir demokrasi kuralım" diye konuştu. Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, hak ve özgürlüklerin kullamlmasında demokrasilerini yerlestirmiş ülkelere nazaran, demokrasilerini yerleştirmekte olan ülkelerde "halalann fazla miktarda görüldüğnne" dikkat çekerken Prof. Dr. Çetin Özek demokrasilerde kişinin siyasal düzene uygun düşme zorunluluğu bulunmadığından düşünce suçunun olamayacağını savundu. Prof. Dr. Köksal Bayraktar ise TCK'nın 141, 142 ve 163. maddeleri yerine öncelikle ölüm cezalarının kaldınlması gerektiğini söyledi. lstanbul Barosu'nca Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu'nda düzenlenen ve iki gün içinde TCK'mn 141,142 ve 163. maddelerinin tanışılacağı "Devlerin Korunması Kavramı" ile "tnsan Haklânnda Yeni Anlayış ve Suurlamalar" konulu toplantı Baro Başkanı Turgut Kazan'm konuşmasıyla başladı. Konuşmasına dünyada kafalara yerleşmiş bütün dogmalar ve kalıpların kırıldığını belirterek başlayan Turgut Kazan, "Görülen o ki mutlu olmak için yalnız ekmek yetmiyor. Her sorunu yasaksız tartışmak ve çözüm yolu ararken herhangi bir korkuya kapılmamak gerekiyor" dedi. Dünyada boylesine değişiklikler olurken, "bizim kafanuzı kuma sokup duramayacağımızı" vurgulayan Kazan, "Biz ülkemizde eksiksiz demokrasi istiyoruz. Tam anlamıyla hukuk devleti istiyoruz. Düşünce ve inanç özgürluğü istijoruz. Örgütlenme özgürlüğü istiyoruz." diye konuştu. Daha sonra kürsüye davet edilen Adalet Bakanı da TCK'nın 141, 142 ve 163. maddeieriyle ilgili olarak sık sık göruşmeler yaptığım ve toplumun bu konudaki düşüncelerini öğrenmek için bu tür görüşmelerini sürdüreceğini belirtti. Tarihte tüm devletlerin kendilerini korumak için bazı tedbirler getirdiğini anlatan Sunguriu, bu tedbirlerin zaman zaman aşınya kaçtığını, zaman zaman da eksik kaldığını belirterek, "Ama her zaman için değişen, gelişen toplumda bu tedbirleri değiştirmek veya bu tedbirlerin fazlalıklannı törpülemek, yerine yenilerini koymak lazım hasıl olmuştur. Bazen tedbir olarak görünen şeyler zaman içinde çok gülünç halde kalmıştır" dedi. Türk devletinin de böylesi tedbirler koyduğunu, fakat bu tedbirlerin günümüzde en çok tartışılan konu haline geldiğini vurgulayan Sunguriu, "Degiştirilmcsi mi gerekir? Kaldınlması mı gerekir? Ne yapmak lazımdır. Bunun karannı vereceğimiz günlerdeyiz. Bütün bunlann sonunda yanhş bir şey yapmamak arzusundayız" diye konuştu. Oltan Sunguriu, düşünce suçlan için para cezasını düşünmedikleriru belirtirken de "Böyle bir çalışmamız yok" dedi. Avukat Hasan Basri Akgiray'ın yönettiği toplantıda daha sonra Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, "Devletin Korunması Kavramı ve tnsan Haklan" konusunda bir tebliğ sundu. Sulhi Dönmezer'in tebliğini sunmasından sonra ise Prof. Dr. Köksal BayrakUr, Avukat Gülçin Çaylıgil, Prof. Dr. Ersan tlal ve Doç. Dr. Yücei Sayman bu konudaki görüşlerini aktardılar. Tartışmacılar konuşmalannda demokrasilerde tehlikeli ya da tehlikesiz düşünce aynmı yapılmadan tüm düşüncelerin özgür olması gerektiğini söylediler ve Türk anayasasında ve yasalannda düşünce özgürlüğünün sınırsız olduğu belirtilirken, düşünce açıklamaya smırlama getirilmediğini anlattılar. Prof. Köksal Bayraktar ise 141, 142 ve 163. mad.delerden önce idam cezalarının tartışılraası ve kaldınlması gerektiğine dikkat çekti. Toplanünın öğleden sonraki bölümünde ise Prof. Dr. Çetin Özek, "tnsan Haklan Kavramında Yeni Anlayışlar ve Sınırlamalar" konulu bir tebliğ sundu. Özek, insan haklannın sağlanmasında gösterilen bunca çabaya karşın halen ihlallerin önlenmediğini söyledi. Bunun nedeninin, "devletin bireyin dışında, ona nstün, mutlak otorite olarak göriilmesi ve insan haklannın devlet tarafından kişiye tanındıgj" anlayışı oldugunu anlatan Özek, şunlan söyledi: "Demokrasilerde kişinin siyasal düzene uygun duşunme zorunluluğu olmadığı için duşünce. suçu yoktur. Buna karşılık kişinin siyasal, hukuksal düzene uygun davranmak yükümlüluğü bulunduğu için. anayasal duzeni anayasal usuller dışında değiştirmeye yönelik somut eylem suç sayılır." L Türkiye 'gözaltında' Haber Merkezi tnsan Hakları Evrensel Bildirisi, 41 yıl önce bugün 10 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edildi. tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, dünya insanlarının barış ve kardeşlik özlemlerinin bir göstergesi olarak hararetle karşılanan bildiriyi, dünyada kabul etmeyen ülke hemen hemen yok. Ancak, insan haklan bildirgesi, uzerinden geçen 41 yıla karşın hâlâ tartışılıyor. Çok sayıda insan yaşamını yitiriyor veya cezaevlerine giriyor. Ulusİaıarası Af Örgütü'nün geçen yıl hazırladığı rapora göre, insan haklan dünyada hâlâ terael sorun. Dünyada bini aşkın örgüt bu hakların yerleşmesi için uğraş veriyor. Örgütün rapor hazırladığı ülkelerin başında 100'u aşkın olayla Türkiye geliyor. Oysa altında Türkiye'nin de irnzası bulunan bildirgenin ana maddelerinden birkaçı şöyle: Herkes dil, din, ırk, renk ve cins ayrımı olmaksızın tüm haklar ve özgürlüklerden yararlanır. Hiç kimseye işkence yapılamaz. Kirnse keyfı olarak tutuklanamaz ve alıkonamaz. Herkes özgür düşünce, din ve vicdan hürriyetine sahiptir. Bu bildirgenin hiçbir hükrnü bir devlete, gruba ya da bireye bildirgede yer alan özgürlüklerin yok edilmesine yönelik bir eyleme ya da etkinliğe girişme hakkı veremez. Ankara'daki etkinlikler İnsan Hakları Haftası boyunca Ankara'da paneller, resitaller, tiyatro ve sinema gösterileri gerçekleştirilecek. Toplam 13 panelin yapılacağı hafta boyunca, Selda Bağcan, Tolga Çandar, Muzaffer Özdemir resital verecek. Aynca Hacı Bektaş Semah Ekibi bir gösteri sunacak. Paneller, Buyükşehir Belediyesi Gençlik Parkı Sosyal Tesisleri'nde, diğer gösteriler ise Anadolu Sanat Merkezi'nde olacak. Haftanın başlaması nedeniyle bugün bir tören düzenlenecek. Törende İnsan Haklan ödulü sahiplerine verilecek. Aynca J402'likler ıızıuı ince bir yolda 1402 sayıh Sıkıyönetim Yasası'nm 2. maddesi ile görevlerinden olan kamu personeli 9 yıl sonra açtıkları davalarla kısmen göreve dönerlerken Danıştay Içtihadı Birleştirme Kurulu, "bir daha çalıştırılmamahükmünü' anayasaya aykırı buldu. Şimdi kafalardaki birçok soru, bir ay sonra Resmi Gazete'de yayımlanacak karar ile yamt bulacak. TURAN YILMAZ AINKARA Türkiye'nin gündeminden 9 yıldır inmeyen 1402'liklerin öyküsü, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) 19 Eylül 1980 günkü 20 dakikalık kısa oturumunda alınan bir kararla başladı. Devlet Başkanı Kenan Evren'in başkanhğındaki MGK, 1402 Sayılı Sıkıyönetim Yasası'nın 2. maddesine, sıkıyönetim komutanlanna, bölgelerinde genel güvenlik, asayiş ya da kamu düzeni açısından çalışmaları sakıncalı, hizmetleri yararsız bulunan kamu personelinin işine son verilmesini ilgili kunımlardan isteme yetkisi tanıyan bir fıkra ekledi. tşte öykü de böyle başladı... Ancak MGK, konuyu o kadar acele ele almıştı ki görevlerine son verilenlerin sonraki durumları düşünülmemişti. Buna da Konsey üyesi Nurettin Ersin çözüm getirdi. 28 Aralık 1982'de Danışma Meclisi'ne getirdiği bir öneri ile işlerine son verilenlerin "bir daha kamu hizmetinde çabştınlmamalan"nı sağladı. Garip bir rastlantı olarak bu öneriyi getiren ve yasalaştıran Nurettin Ersin'in görev aldığı Cumhurbaşkanlığı Konseyi'nin "hükmi şahsiyeti" 6 Kasım 1989'da sona ererken bir gün sonra 7 kasımda, başkanlığım Danışma Kurulu üyesi Süleyman Sırrı Kırcalı'nın yaptığı Danıştay Içtihadı Birleştirme Kurulu, "bir daha çalıstınlmama" hükmünü anayasaya aykırı buldu. gelen simalanndan" oldugunu 4 yıl sonra öğ Çünkü Başbakanhk Musteşan Hasan Celal Gürenebildi. Karsan hakkmda, TKP'liliğinden ötü zel imzaJı bir genelge ile bu durumdakilerin işe rü herhangi bir soruşturma bile açılmamıştı. • dönüp dönemeyecekleri konusunda kurumlann Göreve son vermek için bir neden de aranmı takdir yetkilerini kuUanmaları istendi ve öyküyordu çoğu kez. Şefı tarafından "tam bir liya nün ikinci bölümü böyle başladı. kat ve sadakatla çalıştığı, hiç disiplin cezası Davalar davalar... almadığı" belinilen YSE işçisi Şeref Bora da arkadaşlanyla birlikte açlığa mahkum edildi. Bu önce sakıncası kalkıp da görevlerine döndüişçiler, sendikal mücadele veriyorlardı. Bu suç rülmeyenler yargıya gitti. tdare mahkemeleri, değil miydi? "takdir hakkıru" riukuka aykın buldu ve göreve Resmi açıklamalara göre 4891 kamu perso iade karan verdi. Ardından sakıncası kalkmaneli sokağa atıldı, 4509 kamu personeli de "ça yanlar geldi. Ama bunlar için çelişkili kararlar lışma bölgeleri dışına" yani sürgune gönderil çıktı. Kimine "dönebüir" kimine "donemez" di. Ancak araştırmacılara göre bu sayı 50 bin denildi. Sonunda konu Danıştay 5. Dairesi'nin lere ulaştı. Çünkü özellikle emniyet ve silahlı önüne geldi. Daire önce uzun süre 2'ye karşı 3 kuvvetler başta olmak üzere birçok kurumda di oyla "göreve döndürülemeyecegi" karan versiplin cezaları ve özel düzenlemeler ile geniş çaph di. Ancak olumsuz görüs belirten üyelerden bibir "kıyım" gerçekleştirilmişti. Bu üniversite ri değişince, bu kez "göreve döndürülecekleri" ler için öyle bir hale geldi ki dönemin Başbaka yönünde kararlar çıkmaya başladı. Böylece konı Biilend Ulusu, "Bir kısım ögrelim üyelerinin nu, birbiriyle çelişen iki ayn karar nedeniyle Dagecmişte suç delili bırakmadan çeşitli olaylara nıştay tçtihadı Birleştirme Kurulu'nun önüne kanştıklannı, bu şabıslarla ilgili bir suç unsuru geldi. bulunmadığından haklânnda adli takibat Konunun raportörü, 10. Daire üyesi Salim yapılamadığını" bir genelge yayımlayarak bu Özkan, sakıncası kaldırılmayan kamu personena dikkat edilmesini istedi. linin sıkıyönetim kalktıktan sonra görevlerine Ersin'in teklifi aynı zamanda sakıncalı ilan döndürülmemesini, anayasaya aykın buldu ve edilenlerin durumlannın yeniden gözden geçi içtihadı verilen olurolu karar doğrultusunda birrilmesini de içeriyordu. Buna göre sokağa atı leştirümesini istedi. Danıştay Başsavcısı Torgul lanların 3406'sının, sürgüne gönderilenlerin ise Akmirsa ise tersini savundu. Akmirsa'ya göre, 1869'unun sakmcalılıklan kaldınldı. Ancak sa göreve son vermeyi ve bir daha kamu hizmetinde kıncası kaldınianlar görevlerine dondürülmedi. çalışürümamayı sağlayan yasal düzenleme, Kon trkT~kİ£lTlflttl 1^02'nin kurbanı ögretim üyeleri, haklannı geri alabilmek için re bir araya geldiler. tşte bu toplanblardan birinde Haldun Özen, Kıvanç Ertop, Gencay Gürsoy, Nuri Karacan, Bahri W j J I < O l U » l . a r a h k s l z u g r a ş v e r d iier. Kamuoyu oluşturdular, yargı yolunu kul Sava, Aydın Aybay, Bülent Tanör, Alaman Tangör, Hüsrev Hatemi bir arada durum değerlendirmesi yaptılar. Sonılar landılar. Hükümetin haklan geri vermeyen, güdük yasa tasarısı gundeme gelince de, ne yapacaklanna karar vermek üze bir ay sonra Resmi Gazete'de yayımlanacak karar ile yanıt bulacak. (Fotoğraf: Uğur Günyüz) €fVr* sey döneminde çıkanlmıştı. Bu nedenle anayasanın geçici 15. maddesine göre bu düzenleme yargı denetimi dışındaydı. Bunun için göreve dönüş yönünde karar verilemezdi. Sonunda 7 kasımda, 57 üyesiyle toplanan Danıştay Içtihadı Birleştirme Kurulu, 42 üyenin oyuyla 1402'liklere göreve dönüş vizesi verdi. 15 üye ise çözümün parlamentoya bırakılması gerekcesiyle bu karara muhalif kaldı. Göreve dönüş Yargı karan ile göreve döndürülenler ise küçük sürprizlerle karşüaşülar. Birçok kurum, yargı kararlanru uygulamak istemedi. Bu nedenle haklânnda davalar açılan yöneticiler oldu. Başbakan Yıldınrn Akbulut hakkmda tçişleri Bakanlığı döneminde bu nedenle açılan tazminat davası halen Yargıtay'da. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin EmiroğJu bu nedenle mahkum oldu. ANAP Genel Başkan Yardımcısı ve TBMM tçişleri Komisyonu Başkanı Galip Demirel hakkında da aynı gerekçe ile dava açıldı. Şimdi Danıştay 'ın bu karannın nasıl uygulanacağı da hukuk çevrelerinde yaşanılan deneyimlerin ışığı altında merakla bekleniyor. Hukukçular, "Bu açık ve seçik karar, yaşanılan haksızlığın tttmüyle giderilmesine mi kaynaklık edecek yoksa yeni yeni davalara mı yol açacak?" dediler. Bu soru, bir ay sonra hazırlanarak Resmi Gazete'de yayımlanması beklenen içtihadı birleştirme karan ile yanıt bulacak. Acı, gözyaşı dolu bir öykü Ve yaygın bir ihbar furyası başladı. Sonuçta binlerce kamu personeli, bir sabah uyandıklarında, karşılannda sütçü ya da ekmekçinin yerine, ellerinde 1402'zede olduklannı belgeleyen "san zarflan" veren görevlileri buldu. Çoğu, suçlarının ne oldugunu bile öğrenemedi. Öğrenebilmek için ise yıllarca süren mahkeme tecrübesi yaşamak gerekti. Emekliliği yaklaşırken 1402'lik yapılan, 4 çocuğunu geçindirmek için pazarcılık yapmak zonında bırakılan sağhk memuru Sinan Karsan, suçunun "TKP'nin önde Ateş: Kapıcı olamam ANKARA (Cumhuriyet Büroso) "Ben şu anda bir devlet dairesine kapıcı bile yapılmam, ama milletvekili oldum". Bu sözler, "bir daha kamu hizmetinde çalıştınlmaması" kararlaştırılan 1402'lik öğretim üyesi, SHP Gaziantep Milletvekili Abdülkadir Ateş'e ait. Ateş, Türkiye bütçesinin ele alınıp onandığı TBMM Ptan ve Bütçe Komisyonu üyesi. Emniyet Müdürü Muzaffer Özbayrak, not defterinden eski İçişleri Bakanlarından, SHP Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş'in 12 Eylül yönetimi için yaptığı, "Bu yönetim, AP'nin resmi elbise giymiş seklidir" tanımlamasının çıkması üzerine 1402'lik yapıldı, şimdi avukat. A.Ü. Hukuk Fakültesi'nden Doç. Dr. Nurkut Inan, öğrencilerin çıkardığı "Caridei KanUr" Dergisi'ndeki YÖK taşlamaları nedeniyle 1402'lik oldu. Çunkü, derginin sorumluluğu kendisindeydi. Şimdi, cebinde 1402 numaralı bir banka hesap cuzdanı, altında 1402 plaka numaralı bir otomobili var. "Bir daha kamu hizmetinde çalışunlmaması"na karar verilen öğretim uyesi Nuri Yıldınm, üniversiteye bir daha : dönemedi, ama Garanti Bankası'nın Moskova temsilcisi oldu. Danıştay'dan bir 'duf daha Güvenlik soruşturması iptal Hukoka a y k ı r ı Danıştay îdari Dava Daireler Genel Kurulu yönetmeliği hukuka aykın bularak oy çokluğu ile iptal etti. Karar sonucu bakanlıklarda müşteşann, diğer kamu kurumlarında en üst amirin.üniversitelerde rektörlerin, illerde valilerin başkanlığında kurulmuş olan değerlendirme komisyonları işlevsiz kalıyor. tarafından halen aranıp aranmadığı ile kolluk kuvvetieri ve istihbarat ünitelerindeki ilişiği kaydının ve hakkmda herhangi bîr tahdit bulunup bulunmadığının, ideolojik faaliyelleri ve ahlaki durumunun, yabancılarla ilişkisinin, sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve mahallinden ve araştınlmak sureliyle tespit edilmesi ve degerlendiriirnesidir." Hak arama yolu Gerekçesi daha sonra açıklanacak iptal kararıyla bundan böyle Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği kamu görevlilerinin atanmasında ve yükseltilmesinde esas alınmayacak. Göreve Resmi Gazete'de yayımlanarak başlatılmayanlar, işine son verilenler, yükseltilmeyenler, kamuoyundan gizlenen yönetmegörev yeri değiştirilenlere şimdi hak arama yolu açıldı. lik, güvenlik soruşturmasının EmANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay, bir antidemokratik uygulamaya daha dur dedi. tdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Güvenlik Soruşturması Yonetmeliği'nin Resmi Gazete'de yayımlanmasım biçim yönünden sakat olarak niteledi ve uygulamanın hukuka aykırı olduğu gerekcesiyle yönetmeliği iptal etti. İptal karanndan sonra Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği, kamu görevlilerinin atanmasında ve yükseltilmesinde esas alınamayacak. Ayrıca, güvenlik soruşturması nedeniyle göreve başlatılmayanlarla, yükseltilmeyenler, işine son verilenler ve görev yeri değiştirilenlere hak arama yolu açıldı. Danıştay'ın bu iptal karanndan sonra olağanüstü hal bölgesinde de Güvenlik Soruşturması Yönetmeliği'ne dayanarak yapılan uygulamalara son verilmesı gerekiyor. verdiği demeçte, gerekçenin sonra açıklanacağını belirterek, karann oyçokluğu ile alındığmı söyledi. Tıpta uzmanlık sınavını kazanan, ancak güvenlik soruşturması nedeniyle araştırma görevliliği ataması yapılmayan Neşet Nuri Gonullü'nun açtığı iptal davası önceki gün yapıldı. OGRENCİLERLE POLİSTE 72 SAAT T U R K I Y E YAZARLAR SENDİKASI "KARILARDAN" KURTULDU ı DEVLET DCGIt AYNASIZLARA E N S E L E N İ R S E N İ Z NE OLUR? niyet Genel Müdürlüğü ve Milli tstihbarat Teşkilatı tarafından yapümasıru öngörüyordu. Soruşturma, öteki kamu görevlileri yanında müsteşar, genel müdür, vali, kaymakam, emniyet müdürü, büyükelçi, yargıç, savcı, dekan, rektör gibi ust düzey yürütme ve yargı personefi için de yapılıyordu. Gorüşünü büdiren Danıştay Savcısı, yönetmeliğin Resmi Gazete'de yayımlanmamasının "ağır bir biçimde sakatbgı oluşturdugunu" belirtti ve iptal edilmesi yolunda görüş bildirdi. Güvenlik soruşturmalanmn antidemokratik niteliği üzerindeki eleştirilerin yoğunlaşması uzerine Özal hukümeti tarafından değiştirildiği söylenen, ancak uygulamaya esas olacak yöntemleri kamuoyundan gizleyen yönetmelik uzun bir süre tartışma konusu oldu. Resmi Gazete'de yayımlanmayan yönetmelikte güvenlik soruştunnası şöyle tanımlanıyordu: Danıştay İdari Daireler Kuru"Şahsın genel koüuk kuvvetieri lu Başkanı Şafak Sancar, AA'ya Komisyonlar işlevsiz Damştay'm Güvenlik Soruşturması Yonetmeliği'ni iptalinden sonra bakanlıklarda müsteşarın, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında en üst amirin, üniversitelerde rektörlerin, illerde ise valilerin başkanlığında kurulmuş olan değerlendirme komisyonlan da işlevsiz kalıyor. Bu komisyonlar. personelin göreve alınıp alınmaması, yükselmesi ve yer değiştirmesi konularda son karan veriyorlardı. tptal edilen yönetmeliğin ekı olan güvenlik soruşturması formlarının doldurulma zorunluluğu da ortadan kalkmış oldu. Ege'nin kalbi Aliağa'da atıyor 5 KAWAÇI NASIL LDURULDU? Tanıklann ağzmaan Surfye'ye boskın Boşanmak kolay «flyenfere balrmoyııı • EVLENEN EVLENENE m KADIN HAKLARI YUTTURMACASI İntan. Haklan Haftası • HAPISHANEDE O1UJM VAR m BART/M CEZAEVİ VE BERLIM DUVARI r ı ş ı L Akbulut: Kanunlar var Başbakan Yıldırım Akbulut, bir gazetecinin "TBKP'nin legal faaüyete geçeceği açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna yanıt verirken, "Kanunlanmız neyi mü&aade ediyorsa herkes o çerçevede hareket eder. Suç teşkil eden bir faaliyet varsa, onunla da savcılanmız ilgilenir" diye konuştu. Z I Î V İ İNNELLİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle