18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10ARALIK1989**** SHP'nin Sorumluluğu. de işlerin iyi gitmediğini... Ana muhalefet partisinin, iktidara aday b'ır parti görüntüsü vermekten uzak olduğunu... Eğer iktidara yürüyecekse, derlenip toparlanması gerektiğini... Bunun için ne yapmalı SHP? Her şeyden önce bu sorunun karşılığı, partinin ilgili ve yetkili platformlarında tartışılmalıdır. Bunlardan biri bugün Ankara'da toplanıyor. SHP Küçük Kurultayı'nda partinin içinde bulunduğu durumun enine boyuna ele alınması bekleniyor. Parti tabanının sesine kulak verilmesi kuşkusuz yararlı olacak. Ancak SHP'nin bugün içinde bulunduğu sancılı ortama son verebilmek için bir küçük kurultay yeterli olabilir mi? Sanmıyoruz. Partinin bir bölümünde, merkez yönetimine dönük olarak bir güven bunalımı yaşanı(Baştarafı 1. Sayfada) yor; keyfi yönetim suçlaması yaygınlaşıyor. Bu konudaki yakınma ve eleştirilerin birtakım hakh nedenlere dayandığı da herhalde göz ardı edilemez. Onun için, SHP'nin parti meclisini yenileyecek bir kurultaya bir an önce gitmesinde yarar var. Yeni ve dengeli bir yönetimle kurultaydan çıkılabilirse, partinin kamuoyundaki görüntüsü yeniden iyileşme yoluna girebilir. Bu konuda belirleyici rol, Genel Başkan'a düşüyor. Eğer Sayın İnönü, yeni ve dengeli bir yönetim için ağırlığını koyarak parti içinde bütünieştirici bir rol oynayabilirse, SHP'de yelkenler yeniden iktidar rüzgârıyla dolabilir. Yoksa, SHP'yi ve genel olarak solu dağınıklık ve etkisizlik bekliyor. İktidar oyununda meydan daha uzun yıllar sağa kalabilir. 'Kürt sorunu bütünlükle çözülür' SHP'den istifa eden bağımsız milletvekilleri yaptıkları ortak açıklamada, "Kürt sorununun çözümü mutlaka ülke bütünlüğü ve demokrasi içinde bulunmalıdır" dediler. ANKARA (AA) 16 bağımsız milletvekili, "Kürt sorunnna" çözümün mutlaka ülke bütünlüğü ve demokrasi içinde bulunması gerektiğini bildirdi. Bağımsız îstanbul milletvekille ri Abdullah Baştürk. Hüsnü Ok çuoğlu. tsmaU Hakkı Önal, Ke nan Sonmez ve Mehmel Ali Eren Diyarbakır milletvekilleri Salir Sümer ve Mehmel Kahraman Ankara milletvekilleri Arif Sag v( Tevfik Koçak, Bursa Milletvekil Fehmi Işıklar, Mardin milletvekil leri Ahmet Türk ve Adnan Ek men. Adana milletvekili Cüney ! Canver, Bingöl milletvekili Ilhami Binici, tznür milletvekili Ke mal Anadol ile Kars milletvekil Mahmul Alınak. dün ortak biı açıklama yaptılar. Açıklamada, 7 milletvekilinir SHP'den ihraç edilmesi, "haksu ve sonımsuz bir karar" olarak nitelendirilerek, bu olaym "Kürt sorununu" kamuoyunun gündemine yeniden getirdiği savunuldu Bazı milletvekülerinin SHP'der istifa etmelerinin nedeniıü, "Kür sorununa" bağlamanın da yanlı; olduğu belirtilen açıklamada, "istifalana temel nedeni SHP'nir çok açık bir biçirnde sosyal demokrasinin evrensel ilkelerinder ve degerlerinden kopartılmış olmasıdır" denildi. SHP yöneticilerinin "ihbara v« karalamacı" anlayış içinde olmakla suçlandığı açıklamada, milletvekilleri, Kürt sorunu ile ilgili görüşlerinin yanlış değerlendirildiğini de kaydederek, şu görüşlere yer verdiler: "Türkiye Cumhuriyeti, çeşitli etnik unsurlann ve bu arada Kün etnik unsurunun tarihe örnek olarak gececek bir biıiiktelik ve kaynaşma içinde ortak bağımsızlık ulküsü çevresinde toplanmasımn ve ortak savaşım vermesinin onurlu ürünüdür. Bu nedenle Misakı Milli anırlan içinde Türkiye Cumhuriyeti tek başına ve hiçbir etnik nnsura mal edilemez ve edilmemelidir." Milletvekilleri soruna yaklaşımlanru dile getirirken de, "Kürt sonınuna çözüm mutlaka ülke bütunlügu ve demckrasi içinde bulunmalıdır" dediler. Milletvekilleri sorunun yalnızca "Kürt kökenlileri" değil Türkiye'de yaşayanların tümünü Ugilendirdiğini de ifade ederek şuniarı kaydettilen "Kürt sorunu diye adlandınian sorunun kalıcı bir biçimde çözümü, ancak soruna yaklaşımın özgurlcştirilmesi, demokratikleştirilmesi. sivilleştirilmesi ve toplumsallaşünlmasıyia olanakiıdır. Sorunun çözüm yollannın aranmasını. demokratik işleyişlerin, açıklıgın ve denetimin ulaşmadıgı iç ve dış odaklann hesaplanna ve görüşlerine bırakmak ve buralarda oluşturulan formülleri tek dogru olarak kabul etmek. yapılabilecek hatalann en buyuğüdür. Sorun daha fazla gecikumeden, önce siyasal partilerin kendi organlannda, sonra da TBM.M'nin ortak platformunda tartışılmalıdır." HABERLERİN DEVAMI 16 milletvekilinin açıklaması CUMHURİYET/19 UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM na bağlı bir medrese açılmış. Medreseye yirmi bir öğrenci aiınmış; bu öğrenciler, şeriat yaşalarını, Arapça ve Farsça öğreneceklermiş. Özbekistan'da öteden beri "AlBuhari İslam Din Akademisi" ile "MirArap Medresesi"nöe de din adamları yetiştiriliyor. Azerbaycan'da "İslam Sözü" adlı bir gazete de yayına hazırlanıyormuş. Son zamanlarda Azerbaycan'da yirmiye yakın cami açılmış; Bakü'deki Ortâçağ'dan kalan Şii camii BibiEybat da onarılıyormuş. Özbekistan ve Azerbaycan'dan din adamları İran'a, Irak'a ve Suriye'ye gidip, Şiilerin kutsal yerlerini gezerek, görgü ve bilgi arttırmışlar. Sovyet Müslümanlarının bu gelişmeleri son zamanlarda Türkiye'de yakından izleniyor. Hem Amerika izliyor, hem Amerikalılara yakın Türkler. CIA'nın eşki Ankara istasyon şefi Paul Henze'nin Ortadoğu Teknik Üniversitesi Asya Afrika Araştırmaları Grubu Yayınları arasında çıkan "Marks'ın Ruslar ve Müslümanlar Hakkındaki Yazdıklarından Seçmeler" başlıklı incelemesinde de Karl Marks'ın, Rusya'daki Müslümanlar konusunda A/evv Ybrk Tribune gazetesinde 1853 yılında yayımlanan yazıları övülüyor. Henze ayrıca "Kafkasya'da Ateş ve Kılıç" adlı incelemesiyle de 19. yüzyılda Kafkasya'daki direnişleri ele alıyor. Sovyetler Birliği'ndeki müslüman toplumları konu alan bu "MarksistHenzeisf görüş gün geçtikçe "yoldaş" buluyor. Sovyetler'de dinsel akımlar yayılırken, İran İslam Cumhuriyeti'nde de Kürtçülük akımı güç kazanıyor. Tahran rejimi, Kürtçülüğe molla sanğı takarak Türkiye'ye yönelik Kürtçülük propagandalan yapıyor. İran İslam Cumhuriyeti, islamcılığı ikinci plana atarak; Kürtçülüğe sarılıyor; Sovyetler de komünistliği bırakıp dinciliğe soyunuyor. ABD ne yapıyor? Soğuk savaş teorisyenlerinin kulaklan çınlasın; ABD, NATO müttefiki Türkiye'yi Kürtçülük yoluyla "destabilize" ediyor. "Komünizme karşı yeşil kuşak teorisi" ile İslamcı düşünceleri, antikomünizm malzemesi olarak kullanıyor. ABD, 1980 yılında savunma işbirliği anlaşması imzalanırken Güneydoğu'da bir radyo istasyonu kurup, Azerbaycan'a yönelik yayınlar yapmak istedi. Genelkurmay, bu isteklere karşı çıktı. 1980'lerde ABD, Azerbaycan'a yönelik din propagandası yapacaktı, 1990'larda Azerbaycan'dan Türkiye'ye yönelik dinsel yayınlar yapılacak. İşe bakın siz! Sovyetler, Lenin'in suç saydığı "modern revizyonizmi" benimseyip, resmi ideolojileri Leninizmi müzeye kaldırıyorlar; Moskova artık "illegalite" de istemiyor; bu yüzden TKP tarihe karışıyor.. "TKP'nin Sesi Radyosu" kapanıyor, "Bizim Radyo" susuyor. Öyleyse, alaturka McCartistlerin korkularına da artık hiç yer kalmadı. "Kuzey rüzgârlan" demagojisi artık hiç inandırıcı değil. Moskova'ya bugün Marksist aydınlarımız değil, işadamlanmız gidiyorlar. Marksistler cezaevlerine, işadamlan Moskova'ya! Trafik böyle işliyor... Moskova'da dünya işçileri birleşmiyor, işverenler birleşiyor. Amerikalısı, Almanı, Kanadalısı, Fransızı, İngilizi ve Türkü ile işadamlan, Moskova otellerini dolduruyoriar. CocaColalar, viskilere; viskiler biberli votkalara karışıyor. Votkalar zemzeme ve gül sularına! Artık, Sovyetler'den destekli ne komünistlik olacak Türkiye'de ne de Kürtçülük... Bundan sonra Sovyet kaynaklı din propagandalarına tanık olacağız! ABD ve İran İslam Cumhuriyeti Kürtleri destekteyecekler, Sovyetler de Şiisi ve Nakşibendisi ile Müslümanları. Birilerı bizlerı işletiyor! Komünistlik adına işletiyor, Müslümanlık adına işletiyor, demokrasi adına işletiyor, NATO adına işletiyor ve Kürtçülük adına işletiyor. Çok şakacı bir dünyada yaşıyoruz. İdeolojiler yıkılıyor, teoriler çürüyor; İslamcılar Kürtçü oluyorlar, komünistler dinci, kapitalistler ve emperyalistler de Kürtçü ve Sovyetçi. Bizleri birilerinin işlettiği, alaya aldığı ve bir de güzel eğlendiği kesin. Bu kesin; kesin de bizi, "Devletiyle milletiyle bölünmez bir bütün olarak" kimler işletiyor? Bu pek belti değil! CUNEYT ARCAYUREK yazıyor savunuyor. Oysa, anayasaya gö manzarayı, siyasal beklentileri kanları ya da hükümetler, anaya re evet, uygulamada hayır! özetlersek, kuşkuyu, kimi kanılasa kitapçtğını ellerinden düşürNe çare, aynı gün, TÛ'nün ra dönüştürecek süreçten geçtimüyor. "ekonomiyi yönlendireceğini", kı ğimizi yadsıyabilir miyiz? Basrt bir yasa mı hazırtanacak, sacası hükümete özgü konuların 26 Mart bir umudun kapısını içeriğinden, iktidarlara yararın hemen hepsine el uzatacağım araladı. SHP birden birinci pardan önce, anayasaya uygunluğu kanrtlayan demect yayımlanıyor. tiye yükseldi. Ülkede geniş bir raaraştırılıyor Devlet yöneticilerine Varsın olsun! Dırıltsız zırıttısız ya hatlama gözleniyor. ANAP'ın piegemen olan anayasaya bağlılık, şamak varken, yok anayasaymış, li tükenmiş, adım atacak hali yok. eksik yönlerine karşın hukuk dev yok demokratik gelenekler çiğ Yeni bir seçim heyecanı sanyor letine ters düşmüyor. Hukuk dev neniyormuş diyerek yollara dö ülkeyi. TÖ yıpranmış, koşeye sıletini pekiştirme çabaian siyase külmeyi ayıpsıyoruz. Fiili durum kışmış, muhalefet tırmanıyor. tin baş sorunu. yaratılmış mı, yaratılmış. Çek siCumhurbaşkanlığı, erken seNereden nereye geldik. Bu neye, yaşamaya bak! gün, anayasamn uyulması zoGazete ne yazıyor? Sağlık hiz çim çalkantıları gelip geçiyor. ikrunlu kuralları vız geliyor. Örne metlerine zam geleceği haberi tıdann yeniden soluklanması olağin, tarafsızlık ilkesi artık göster telaş uyandırmış. Nerede? Hükü sılığı artık yok. O kadar ki, ABD rnelik. Madem ki, "fiili durum" mette mi, hayır! TÖ nezdinde. Ya de yeni iktıdann başbakanlığına yarattı. Öyleyse "uyalım" görüşü nında Başbakan Akbulut. TÖ te kimin geteceğinı araiştınyor. VVasetken çevrelerde geçerli. Adam lefonu açar, Sağlık Bakanlığı hington, olası iktidarlarla ilişkileri sendecilik o kadar ki, muhalefe Müsteşarını bulur, durumu sorar, TO zamanında olduğu gibi tin anayasa ilkelerini öne sürerek "Sakın ola zam yapmayasınız" yürütmenin yollarmı anyor. yapageldiği eleştirileri simgele der, kapar. Başbakana döner, Sonra, "oralarda" yorumlar keyen kimi davranışlar, çoğu kesim "zam yok" diye bilgi verir. Baş siliyor. ANAP bitmişliğini sürdüde abartılı eylemler diye tanım bakan da gazeteci önünde zam rür, ülke bunalımdan çıkışın yolanabiliyor. lardan duyduğu ıstırabı dile ge lunu arar, umutlar SHP üzerinde Anayasaya aykırılık soz konu tirerek duygu sömürüsune geçer. yoğunlaşırken, ANAP gündemden çıkıyor veya çıkarılıyor. Birsu olamazdı dün toplumu sesHangi ülkede geçiyor olay? Ne lendirenler duyarlıydı. Bugün ise Afrika'da ne de Asya'da. Başba denbire SHP'yi bunalıma sürükanayasa maddeleri çiğneniyor, kanlık'la Meclisten iki kilometre leven çarkın düğmesine bir parumulmadık köşelerden eleştirile yukarıdaki bir tepede. Anayasa mak basılıyor. rin dorunu çarpıtan, neredeyse mn öngördüğü ilkeler nerede kal ANAP ve TÖ, halk desteğinanayasayı umursamayan hare dı? Haa, "fiili durum doğdu" ve den yoksunmuş, ne gam! Yüzde ketlere "biraz daha, biraz daha" cumhurbaşkanlarının konumuyia 10'lara yuvarlanan ANAP ve TÖ, sesleri duyulacak. görevlerini içeren maddeleri şey rahatlıyor. SHP bunalıma düşünce "gidicilik" hemen "kalıcılığa" Olanlar ortada. TÖ'nün taraf tan aldı götürdü. dönüşüyor. sızlık ilkesine omuz silktiğini hemen her gün birlikte okuyoruz, Bir büyüksenaryonun Ana muhalefetin bocalamalaTV'den izliyoruz. Kimileri "fiili parçası mı? ra kapılmasıyla rejimin freni kodurumu" kabul etti ve daha ötepuyor. Sanki bir ei frenin kopmaOlup bitenlere karşı sessiziik, sını sağlıyor. Türkiye'ye uygulasi topluma sindirmeye çalışıyor. "Hükümet üzerinde bugünkü boyun egmişlik ya da kabullen nan büyük bir senaryonun uygugibi etkisi olmayan bir mek, acaba daha önceden seze lamaya alındığı duygusu giderek cumhurbaskanından" söz edebi mediğimız büyük bir senaryonun yoğunlaşıyor. liyor, bu cumhurbaşkanının hiç eseri mi? Ama bir soru var gündemde: bir dediğini yaptıramayacağını Doğrusu, son olaylara, ülke si Senaryonun yazarları içeride mi yasetindeki dengelerin birden al dışanda mı? Yoksa liberal ekonolak bullak olmasına bakılırsa, bir minin ana kuralı "görünmeyen kuşku dalgası dolaşmıyor değil eller mi" yazdı senaryoyu? ınsanın içinde. (Baftamfı 1. Sayfada) Yanıt bulamamanın sıkıntısı Son iki aya kadar ülkedeki içinde. insan bocalıyor. rini ifa edecek birisi lazımdır" (Baştarafı 1. Sayfada) SHP'liler seçirrfi tartışıyor (Baştamfi l. Sayfada) Bugün saat 09.30'da Ankara Gölbası Sineması'nda toplanacak olan küçük kurultayda Genel Başkan Erdal lnönü'nün konuşması basına açık olarak yapılacak. Kurultayın öğleden sonraki bölümünde Genel Sekreter Deniz Baykal ile delegelerin konuşmalan tüzük uyannca kapalı olarak gerçekleşecek. Küçük kurultayın, "SHP'deki sorunları aşmak için yetersiz olduğunu" savunan parti içi muhalefet, bugünkü kurultayda "olağaniistü kunıltayı" günde.ae getirecek. 2'si milletvekili 7 parti meclisi üyesi ile 3 merkez disiplin kurulu üyesinin bugün küçük kurultayda dağıtılmak üzere hazırladığı bildiride "Bugünkii merkez yönetiminin dar kadrocu anlayışla üye ve yetkili organlann, etkin ve verimli çalışmasını önlediği, partinin ya da toplumun bir kesimini gözden çıkanr bir tutum sergilediği, sosyal demokratlann birliği yerine aynlığı köriiklediği" öne sürülüyor. Genel merkez yönetiminin, "12 EylülANAP çizgisine karşı halk rauhalefetini örgüüeyemedigini, SHP'nin birinci parti konumunu yilirdigini" iddia eden parti içi muhalefet, bu nedenlerle olağanüstü kurultayın, yeni bir yönetim oluşması için koşul olduğunu belirtiyor. SHP'li 22 milletvekili Genel Başkan Erdal lnönü'nün değerlendirmesine sunuunak üzere ortak bir metin hazırlayarak "parti Mectisi'ni yenileyecek bir olaganüsrü kurultay önerisi"nde bulundular. Aralarında tsmail Cem, Kamer Genç, Etem Cankurtaran, Mehmet Vlogoltay gibi adlann da olduğu 22 milletvekili, parti yönetünini eleştirdiler. ra kontenjan formülü ile tüzük kurultayını "zoraki olarak seçimli hale soktuğunu" savTinuyorlar. Ancak genel merkez yönetiminde "Baykal'a yakın" olarak nitelenen yöneticilerde halen "tüzük degişikliği ile gelecek secimin haziran ayındaki kurultayda vapılması için bir hüküm konulması" eğilimi ağır basıyor. SHP tzmir tl Örgütü içinde kendilerini "Demokratik birlik" olarak adlandınian çok sayıda partili, bugün Genel Baskan Erdal Inönü'ye verilmek üzere bir bildiriyi imzaya açtılar. Bildiride; partililer bir an önce olağanüstü kurultayın toplanmasını ve yeni bir genel merkez yönetimi oluşmasını istediler. 6 înönü çözümü mü? Bugünkü toplantıda, Genel Sekreter Deniz Baykal'm, delegelere hitaben izlenen politikayı anlatan ve partiden kopuşlan eleştiren bir konuşma yapması beklenirken parti içi muhalefet, İnönü^ nün ağırlık koyarak ocak ayı içinde yapılmasını istediği "rüzük kurultayi"na "umutlu" bakıyor. Muhalefet, tnönü'nün bu tavnnı "seçimli kurultay" için yeşil ışık olarak değerlendiriyor ve tüzük kurultayma "bu gözle" hazırlanıyor. Bu arada AA'nın "olağanüstü kurultay toplanması" isteğine ilişkin görüşlerini sorduğu 57 il örgütü yöneticisinden 39'u buna kar$ı olduklannı bildirirken 14 il örgütü yöneticisi olağanüstü kurultayın toplanmasını istediği, 4 il başkanının ise çekimser kaldığı ortaya çıktı. Küçük kurultaya, istifa ettikleri için Adıyaman, Bitlis, Diyarbakır, Mardjn, Siirt ve Şanlıurfa il başkanları katılamayacaklar. Parti içi muhalefet bu dengelere karşın, yapılabilecek bir seçimli tüzük kurultayından "umutlu" görünüyor. Muhalefet sözcüleri, lnönü'nün, yüzde 25'lik kadınla Aydın'da 25 istifa SHP Aydın örgütünden de 25 partili istifa etti. Dün topluca Merkez İlçe Başkanhğı'na gelen partililer istifa gerekçelerini şöyle açıkladılar: "Kendi bunyesinde dahi demokrasiyi yerleştirememiş. birey egemenliğine dogru gitmekte olan bir parti ülke ekonomisine ve ülke demokrasisine verecegi kavganın ne ölçüde gerçekleşebilecegi konusunda ciddi kaygılar laşıyoruz. Ciddi politika üretemeyen ve gelecek için güven vermeyen bir partide göreve devam etmeyi kabullenemiyonız." Gelecek hafta içinde yeni istifalann olabilecefci bildirildi. Çankaya'da şeklinde konuştu. Özal"ın dünkü Aydın gezisine de değinen Deır.irel, Özal'ın Aydın yollarında, otoyol temeli atrna peşinde olduğunu belirtli. DYP Genel tdare Kurulu, TBMM Grubu, Yüksek Haysiyet Divanı, Merkez Karar Kurulu üyeleri ve eski parlamenterlerle dün genel merkezde bir araya gelen Demirel, ülkenin sıkıntılar içine düşmüş olabileceğini işaret ederek, şuniarı söyledi: "Yalnız sislem kendisi işleyip, ülkeyi bu sıkıntılardan çıkaraıalıdır. Şayet bu sistemin yerine, bir kurtancı hazır vaziyelte bekliyorsa, bu sislem işlemez. Ne zaman sıkınlıya girilirse, sistemden herkes umidi kesip, ister isıemez bir kurtancı beklentisine giriliyor. Türkiye'de, 199O'a girerken, çekilen sıkıntılann kökünde kurtancılar var. Kurtancı beklentisinde olanların mevcudiyeti var. Herkes kurtuluşu da, kurtancıyı da milletin iradesinde aramalıdır." Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı, halkın yüzde 85'inin reddettiği ANAP grubunun seçtiğini dUn de anımsatan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bakınız, 'Kurtarıverelim' nereye geliyor? 1980de kurtanldığı iddia olunan Turkiye, 1990'da nereye gelmiştir? Halkın yüzde 85'inin reddettiği bir siyasi partinin yüzde 65 sandalyesi var mecliste. Bunlar tarafından secilmiş bir Cumhurbaşkanı var. Ve bu Cumhurbaşkanı şu anda Aydın yollarında otoyol temeli atmak peşinde. Halbuki bu izmirAydın otoyolunun yarısı hemen tıemen yapılmış durumdadır. Birkaç senedir bunlarla ovunulur. Niye? Kendisini halkın daima gözünün içinde olma mecburiyetiyle karşı karşıya hissediyor. Bugün (dün) gazetelerde ne var? 'Ekonominin kontrolü bende'. 65 senelik Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir Çankaya sakini bu sözü etmedi daha. Cumhurbaşkanının ekonomiyi idare ettiği hiç vaki oltnamıştır. İşte onun içindir ki tekrar ediyoruz. Türkiye'de hâlâ bir Cumhurbaşkanı boşluğu var. Çünkü Cumhurbaşkanı Başbakamn görevlerini ifa etmeye kalkarsa. tarafsız Cumhurbaşkanı görevlerini ifa edecek birisi lazımdır. Halen Türkiye'de 1982 Anayasası'nın tarif ettiği şekilde, o fonksiyonu ifa edecek bir Cumhurbaşkanı yoktur. Ve. Başbakanlıgı bırakmamış, kendisini Cumhurbaşkanı saydırmış olan Sayın Özal. Başbakanlığa bu kadar hevesli idiyse, bırakmasaydı Başbakanlıgı" Tempo dergisiyle bir görüşme yapan Demirel, yasal bir komünist parti kurulmasıyla ilgili soruyu "Türkiye'nin kanunlarında, komunist parti kurulamaz. diye bir kayıt yok. 141142. maddelerde sınıf mücadelesi olayı vardır. Onun da yakın zamanda kalkacagı bellidir" karşılığım verdi. Alay komutanı ve üç mürettebat Askeri helikopter bulundu: 4 ölü VAN (Cumhuriyet) Bahçesaray tlçesi'ne gitmek için önceki gün Van'dan havalandıktan sonra bir daha haber alınamayan askeri helikopterin Kırmızı Hayritepe kesiminde dağa çarparak parçalandığı belirtildi. Helikopterde bulunan Van İl Jandarma Alay Komutanı Yarbay Bekir Temel ile üç mürettebatın cesetleri de bulundu. Olağanüstü H a l Bölge Valiliği'nden gönderilen iki Puma helikopterin yanı sıra bölgedeki askeri, birliklere ait çok sayıda hehkopter dün kayıp helikopteri arama çalışmalanna sabahın erken saatlerinden itibaren başladılar. Yoğun kar ve tipiye karşın askeri birlikler ile korucular da helikopterin bulunması için Çatak ve Bahçesaray'ın dağlık kesimlerinde çalışmalar yaptılar. Ekiplerin çalışmalarından bir sonuç alınamazken kar yağışmdan dolayı yolu kapalı olan Bahçesaray'a gitmek üzere Çatak'tan yaya olarak yola çıkan bir grup köylü, helikopterin parçalarına rastladı. Yoğun tipi nedeniyle cesetleri arayamayan köylüler, Bahçesaray'a ulaşarak jandarmaya durumu bildirdiler. Bunun üzerine olay yeri yakınındaki Altındere köyü civarına 100 kişilik asker ve korucu ekibi gönderildi. Bölgeye 16.00 sıralannda ulaşan ekip, yaklaşık bir saat süren çalışmadan sonra helikopterde bulunan Van tl Jandarma Alay Komutanı Yarbay Bekir Temel, Pilot Binbaşı Rahmi Karakaya, Pilot Üsteğmen Mücahit Kolak ve Teknisyen Astsubay Ömer Kınar'ın cesetlerini buldu. Cesetlerin getirilebilmesi için bölgedeki yoğun kar yağışı ile tipinin dinmesi bekleniyor. Yetkililer, bu sabahtan itibaren bölgeye helikopterlerini göndererek cesetlerin alınmasına çüışılacağını söylediler. Öte yandan SHP Genel Başkam Erdal İnönü ve DYP Genel Başkan] Süleyman Demirel, helikopterin düşmesi sonucu 4 görevlinin şehit olmasından büyük üzüntü duyduklarını belirttiler. Dışbank yarından itibaren Kartal Şubesiyle de yanınızda.., BankaMüşteri ilişkilerindeki karşılıklı güvenin, müşteriye sunulacak üstün bankacılık hizmetleri ile yüksek verimin gerekliliğine inanan DIŞBANK ve bu görev bilincindeki UZMAN KADROSU, yarından itibaren KARTAL Şubesiyle de size hizmete hazırdır. ÖĞRENCİ OLAYLARI i ikle 52 gözaltı Haber Merkezi îstanbul ciyi gözaltına aldılar. Üniversitesi Basın Yaym Yükseİstanbul'da da tutuklamaları kokulu'ndaki "işgal" olayının ardından tutuklamalara tepkiler de protesto eden bir grup Karaköy'vam ederken, Adana'da Çukuro de korsan gösteri yaptı. Pankart va Üniversitesi öğrencilerinden 50 açarak yürüyen ve caddeye molotof kokteyllerini atarak ateşe vekişi gözaltına alındı. ren gösterici gruba polis müdahaÇukurova Üniversitesi Öğrenle etti. ci Derneği'nin dün yapılan 4. kongresine katıldıktan sonra otoKaraköy karakolu yetkilileri, büslerle kent merkezine dönen öğ "korsan gösteriye katıldıklan" renciler, jandarma tarafından gerekçesiyle Cerrahpaşa Tıp Faotobüslerden indirüdiler. Yağmur kültesi öğrencisi Hayriye Perge altında yolda tek sıra bekletilen Akgün ile Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerin kimlik kontrolleri ya öğrencisi Süha Bayındır'ın gözalpıldı. Jandarma yetkilileri. öğren tına alındığını söylediler. Yetkilici kimlikleri ile ellerindeki 22 ki ler, Bayındır ve Akgün'ün sorguşilik listede adı geçen isimleri kar lanmak üzere Siyasi Şube Müdürşılaştırarak dernek üyesi 10 kişi lüğü'ne gönderileceğini bildirdinin de içinde bulunduğu 50 öğren ler. DIŞBAIMK "Bankacılıkta Enerji" DIŞBANK bir T Ü R K İ Y E İ Ş B A N K A S I kuruluşudur
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle