27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM J989 RÜŞ İğneli şiddet HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/7 INSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N Feministlerin sarkıntılığa karşı yorgan iğnesi kampanyasını tamamen yerinde buluyorum. Bu adamlan yıldırmak lazım. Yani şiddete karşı şiddet. Bulent Somay SÜREKLİ KÖSELER ERKEKLİKLERİNJ'YİTİRİYOR 1974 başlarında Ankara'da ANKA Ajansı'nda gazeteciliğe başladığımızda, ajansımız en çok kadın çalıştıran basm kuruluşu olarak dikkat çekiyordu. Giil Önet ve Yazgülü Aldogan'dan sonra beni de ANKA mensubu olarak karşısında gören Milliyet Gazetesi'nden meslektaşınuz Orhan Duru'ya "Bir Giil vardı, bir de YazgüHi oldu, sen ne güliisiin bakalıra?" diye sorduğu için şaka yaptığını anlamayıp oldukça sert bir yanıt verdiğimizi hatırlıyoruz. Babıâli'de kadın atağı teciler, şimdilerde yavaş yavaş ama kararlı bir biçimde Babıâli'nin büyük gazetelerinin sürekli köşekrini ele geçirmeye başladılar. Şöyle bir göz atalım: fflZU GAZETECİ KECDET Cumhuriyet ladı, bir yılı aşkın süredir de bu sütunlarda karşınızdayız. Meral Tamer haftada bir yazdığj "Ekonomide Kulis" köşesine Cumhuriyet Dergi'de yaptığından başka gazetemizin sayfalannda da "Tüketici Göziiyle" köşesini ekliyor. Cumhuriyet Gazetesi'nde: Bizden önceki kuşağın önemli temsilcilerinden Maşerref Hekimoglu yıllardır "Ankara... Anka" köşesini, Şükran Ketenci ise çalışma dünyası ve işçi sorunlannı ele aldığı "tşçinin Evreninden'M sürdilrüyorlar. Bizim "Ve tnsanlar" köşesi O günlerde hızla muhabirlik piyasasına dalan bayan gaze önce Cumhuriyet Dergi'de baş Hürriyet ğil Kadınyazısı" kitabının da yazan gazeteci Tülay Bilginer'e verildi. Böylece Hürriyet'in önemli bir köşesi daha bugunlerde bir kadın gazetecinin sorumluluğuna geçti. Hürriyet'te aynca Feraye Tınç Dış Haberler, Jülide Ergüder dizi yazılar, Leyla tsmier Kelebek yayınlannın şefliğini yapıyorlar. ATAMA İLE SEÇİM FARKI Prof. Özdemir'in YÖK tanımı YÖK'e bağlı universitelerde yöneticiler, atama yolu ile saptanıyor. Rektör, dekan, bölüm başkanları, YÖK'ün kendine uygun gördüğü kişilerden seçiliyor. Bu senenin başında yeni bir uygulama getirilerek "anabilim dalı başkanlannın", öğretim üyelerinin oylanyla seçilmesine başlandı. Çapa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim dalı başkanlığı seçimlerini, YÖK'e karşı tutumuyla tanınan Prof. Coşkun Özdemir kazandı. "Yasalara göre yönetici olma durtımundayken yönetici yapmadılar beni, bir sure yapmaddar, ama sonra anabilim dalı baskanlan için "seçim sistemi" getirilince öğretim uyesi arkadaşlarımın oylarıyla başkan secUdim" diyen özdemir, arkadaşımız Âyşe Yıldınm'ın sorularını yanıtladı. YÖK uygulamalan iiniversitelere neler kaybettirdi? "Çok şey kaybettirdi. Devamlı tutarsızlıklar içersinde, kararlar değişmektedir. YÖK ile birlikte birçok şeyin ciddiyeti kalmamıştır. YÖK'ün özelliklerinden birisi de rektörlerin, dekanların, bölüm ba<kanlannın atamayla göreve getirilmesidir. Bu atamalarla bir yerlere gelen insanların el Hürriyel Gazetesi'nde: Eko Milliyet nomik kulisi haftada bir Neşe Milliyet Gazetesi: Sanat ve Düzel hazırlıyor. kültür alarundaki yazılarını "Bir Giiniin Hikâyesi" köşesi "Esindler" başlığı ile yazan Zeyde bir suredir Ahmet Altan tanep Oral, bu yazılardan hazırlarafından haarlanjyordu. Altan1 dığı kitapların ikinci cildini de ın istifasından sonra bu köşenin bugunlerde okurlarına sundu. sorumluluğu da "Alınyazısı deÖzcan Ercan ise her hafta bir kişiyi uzun röportajlan ile okurlannın bilgisinç sunuyor. Yine de Milliyet'in g'eniş köşe yazan kadrosu içinde kadın yazar sayısı oldukça düşük. ÇİZGİÜK KÂMtL MASARACI lerinde de büyük yetkiler var. Bu yetkilerini de diledikleri gibi kullanıyorlar. Bu yetkilerini kötüye kullandıklarına ilişkin birçok örnek de vardır. Onlara "ne yapıyorsunuz" diye sormak mümkun değildir. Ben, YÖK öncesini hatırlayan ve büen bir insanım. lstanbul Tıp Fakültesi kendi sorunlarını görüşen, tartışan, kararlar alan bir fakülteydi. Kendi dekanını seçen, bölüm başkanlarını seçen bir fakülteydi. Bu haklar alındı elinden, öğretim üyeleri yönetimde yer almak, rol altnak haklarını yitirdiler. Sadece yukarıdan empoze edilen şeylere tabi tutuldular." ÜniversiteJerden uzaklaştınlan 1402'likler hakkındaki düşünceleriniz nedir? Üniversiteter, bu konuda bir mucadele veriyor mu? "Türkiye'de bazı yasaklar var, ama yurtseverliği yasaklayamazlar. 1402 uygulamasına karşı çıkmak, yurtseverüğin bir gereğidir. Bu 1402 lekesini kaldırmak için bütün insanlann mücadele vermesi gerekiyor. Ama yaak ki Türkiye'de depolitizasyon süreciyle birçok yaiüış ve haksız uygulama karşısında sessiz bırakılan üniversite, bu olaya büyük bir tepki gösteremedi." Şimdi ne yapmak gerekiyor? "1402 kaldınlmalı ve öğretim üyeleri tekrar üniversiteye geri dönmeli. Hâlâ telafı edilmemesi bu ayıbı, bu utana kat kat arttırıyor. Ama öyle bir yere geldik ki bunun telafisi oldukça güç. Bu düzeltmeyî de gerçekten yurtsever, bilim ve kültür yaşamında olumlu rol oynamış, mevki ve oy sevdasını umursamayan bilim adamlan ve yöneticiler yapabilir. Bizim kliniğin yetiştirdiği çok değerli bir eleman, Türkiye'de nöroradyolojinin kuruluşuna öncülük etmiş bir arkadaşımız da 1402'lik oldu, demek ki bu anabilim dalı böylesine bir darbe yedi." Sabah Sabah Gazetesi: Milliyet gibi köşe yazan açısından fazla "erkek" bir gazete de Sabah. Bu gazetede bir tek kadın köşe yazan yok, ama ekonomi servisi Şule Talu'nun şefliğinde ve kadın gazetecilerin etkenliği altında. Günaydın Günaydın Gazetesi: Yazgülü AJdoğan da bu gazetenin "Yazgiilü Yazıyor" köşesi iie sevilen bir yazarı. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES Güneş Giineş Gazetesi: Bir suredir kadrolan hızla değişmekte olan Guneş'te haftalık röportajlan ile Duygu Asena. ekonomi servisinde Emine Munyar, dış haberlerde Çigdem Komürcüoglu yer alıyordu. Şimdilerde haftalık Medya sayfası ile Isık Alamur da göreve başladı. Tercüman Tercüman Gazetesi: Nazlı Uıcak bir süre önce kendisi ile yapılan röportajda eşi gazete sahibi olduğu için başyazarlık görevine gelebiküğini söylemişti. Ancak llıcak ne şekilde başlarsa başlasın Babıâli'de yazarlığını iyice pekiştirdikten başka, sonra başlangıçtaki avantajırun tersine dönüşünu de yaşayıp etkili bir yazar olduğunu böylece de kanıtlamış oldu. Belma Aksun da "Kadın ve Ev" köşesini yıllardır basarıyla sürdürüyor. GARFIELD ^ ^ ^ JMDAVTS &J2E V 'A12.I < VZ B|"R J Ş BUİNSAN ÇAPA'NIN TUVALETLERI A L B jrı ü K D)O Dergiler Haftalık dergilerde ise kadınlar daha da etkin görevler alıyorlar. Sokak Dergisi'nde İpek Çalışlar, 2000'e Doğru'da Şule Perinçek. Ekonomik Panorama'da Ayşen Gür, yönetici konumunda kadın çalışanlar. Aylık kadın dergileri Kadınca, Marie Clair, Vizon ve aylık Röportaj dergisi de yine kadınlann yönetiminde Gazetelerde ise yönetimde değil de köşelerde etkin oluyor kadın gazeteciler. • Ayrıca yüzlerce kadın muhabir de ileriye doğru yükselme çabasında. Babıâli'de kadınlar atak yapıyorlar. J?M H A R B İ SEMIH POROY ÇOCUKLAR ÜCRETE m\m. \ MODERN WC FIKRA Piyasa ekonomisi geçerli ÇAPA Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisi'nde tuvalete gitmenin bedeli 300 lira. Hasta çocuklar da bu ücrete tabi. Vermek istemezseniz tuvalet bekçisiyle kavga etmek zorunda kalırsınız. Tuvaletin girişinde Fatih Belediyesi İktisat Müdürlüğü'nce 17 Ağustos 1989'da verilmiş tasdik belgesinde, "Lüks WC tarifesi: Büyük, küçük, peçetekolonya dahil 300 lira" yazısı yer alıyor. Hastane içinde paralı hem de pahah bir tuvalet. Ve tasdikli. Fatih Belediyesi'ne bu işin nasıl olduğunu sorduk. Hastane içindeki tuvaletin paralı olmasını onlar da anlayamadılar, ama genelde uygulamayı anlattılar: "Bize tatepte bulunulursa, biz de tasdik etmek zorundayız. 20'nin üzerinde tasdikli tuvalet var. Biliyorsunuz, serbest piyasa ekonomisi var, bu nedenle fiyatlara bir kısıtlama getiremiyonız. Ne fıyat getiririerse tasdikliyonız, iktidann faturası bu. Biz sadece sağlıga uygun olup olmadığı konusunda denetim yapabiliyonız. Çapa Tıp Fakültesi'nde 6 tane büfe işîetmeye verilmiş, 5 yıl bo>unca da denetlenmemiş. Bize hastaneden denetleme için talepte bulunuldu. Biz de denetledik. Tuvaietlerde de ancak bunu yapabiliriz." Aynı şeyi bir de dekan yardımcısı Prof. Ercan Öngör'e sorduk. O da bu tuvaTetlerden hayli dertli bir halde sorumuzu şöyle yanıtladı: "1985 >ılında bizdeki 3 tuvalet işletmeci>e kiraya verilmiş. Üçünün aylık kirası da 170 bin lira. Şimdi çıkartmaya çahşryoruz, ama bir türlü çıkartanuyoruz. Tam bir baş belası. Bize de şikâyetler geliyor, pahalı diye. İnanır mısınız, çocuk acildeki alt kat röntgene sızıntı yapıyordu, tam 4 ay uğraştım yaptırtmak için." Çapa Tıp Fakültesi ayda 170 bin liraya mı muhtaç bırakılmışü ki tuvaletlerini kiraya vermişti. Hem de acil hasta çocuklardan ucret alınarak... (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Kaptan pilot BtR okurumuz Türkiye'nin bunca sorun içinde ve enflasyon ile pençeleştiği bir döneminde Turgut Özal'ın başbakanlığı bırakarak Cumhurbaşkanhğı köşküne çekilmesi üzerine eski bir fıkrayı anımsamış. Şöyle anlatıyor: Uçak yolculan okyanusun üzerinde uçarlarken kaptan pilotun bir anonsu ile irkilmişler: "Sa>ın yolculanmız, sağ taraftaki pencerelerden dışarı bakarsamz, uçağımızın sağ motunınun alev aldığını göreceksiniz!" Yolcular panik içinde sağ motordan yükselen alevleri seyrederken yine kaptan pilotun sesi duyulmuş: "Sayın yolculanmız eger sol pencerelerden dışarı bakarsanız sol motorumuzun da alev aldığını izleyeceksiniz. Tahmin ettiginiz gibi bu koşullarda sizlere parlak bir iniş vaat edemiyorum." Yolcular iki yana bakınır panik içinde ne yapacaklarını duşünürken yine kaptan pilotun sesi duyulmuş: "Sevgili yolcularım, eger şimdi de okyanusa dogru bakarsanız aşağıda bir turuncu kurtarma botu göreceksiniz. O botun içinde görduğunuz siyah karaltı ise şu anda banttan konuşmakta olan kaptan pilotunuzdur." TARİHTE BUGÜTN MÜMTAZ ARIKAIV 23 Kasun URİ GELLER SAUTECI Ml?. INGİLİZ 7ELEVİZYOHUNOA, £6L£NC£ P/$> BİR PRO6RAMOA y£R ALMlÇTl. İZLEyiCİLEia ŞAÇtaNLIK İÇİNPE leARAK, KEMPiSiNOEN UZAKTM AMAHTAe., KAŞtK GİBİ METMLLERİ BÜKEN GEUEFZ BU İŞİ ZJHNİYLE ĞINI AÇlKLAM/Çn. BİRÇ.OK. BİLİM ARAŞTtRMA KONUGU DUFîUMUUA 6£TİKİL£U 6BUBR ÜZERİNPE İİ BAZt peNEYLEfZ YAPlLMtÇTt. BuMLAZPAN BlRİ t>£, BAÇİCA Y£gO£ ÇİZtLEZBK ZstRFCANMIÇ BlÇlMLE&H &EUSR. 'CE BtLİfJ^AESlYOiC^SrrE^.ARAŞriliMALAIZlN ÇOĞUHPAfJ OLUMLU SOMUÇ ALIfJMASlNA ŞtM, OfJU SAHreCfÜKCE SuÇLArANLAR PA AZ OEĞİLOi.. KAİLU 8te itiüzrONisr(GözKA&ci) , 1913'TE BUSÜN, URİ &ELLER AOU İS TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN KURAN KURSU SOKAK Sokak isimleri tSTASYON CADDESt Bağdat Caddesi'ni Tuccarbaşı'na bağlayan Erenköy'ün en işlek caddelerinden birisidir. Geçen haftalarda bu cadde üzerinde bulunan bir sokağa isim tabelası asıldı. Bu tabelaya göre sokağın adı artık "Kuran Kursu Sokak"tı. Erenköy muhtarı, böyle bir tabcladan haberi olmadığmı ve kendilerinin astırmadığını söylerken, tabelanın asılı olduğu mobilyacı dükkânının sahibi ile çevre halkı, tabelanın o sokakta yeni yapılan apartmanın müteahhiti tarafından asıldığını söylüyordu. Sokak isimleri de serbest bırakılmış olmalı ki, isteyen istediği sokağa istediği adı verebiliyor. (Fotoğraf: Remzi Gokdağ) KURAN KURSU Gabriel Bratu (ROMANYA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle