21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Petkim'de zehirli soru Sahıbı Cumhunveı Matbaacıhk ve Gazeteolık Turk Anonım Şırkstı adma Nadir Nadı # Gend Vaşın Muduru H ı s a n Cemıl, Muessesc Muduru Enuoe L $aldıgıl. Yazı Işlcrı Muduru Okay GoiKnsıa. # Haber Merkezı Muduru Yalçın B«ytr, Sa>fa Duzenı Yönetmenı *li Kar. 9 Temsılakr ANkARA AkmM Tan. İZMİR Iç Pblıüka. Cdll n«)l»n.n D15 HaberİCT Eıgaa Baio, Ekonomı C«gtz Tbrtu. I; Sendıka. Şokraı l a m , KUItur CcW Uflrr. Egıum Gcray ^ytaa, Haber AıasJuma. tsrân Berfcaa. Yun Habcricn Nccale) D o f a . Spor Danısmanı Abdaludir Y u o t a u . Du> Yazılar K n a ÇakjLln. Anısür.a ^ M l AJpary, Düaitme AMult* Vtoo. 9 Koordınatar AJunrt Konıiau. 0 Mail Ister Erol Effcut, # Mjhasrbe Bufcul Veoer # BUlçcPLajuama SnjJ Osn*obt»fO0u 0 Rcklam An» Tonın, 0 Ek Yayınlar Holyı Akyol • ldare Hıaeyuı GIUTT. • lşl«me Onder Çdk, • Bılgjlşlem \ « i lıaü 0 Pcrsond Snp Sasm «• hçore Cumhun» Maıbaacüık w Gazrttoil T A Ş Turk Ocafc Cad 39/41 . Î4334 !a PK 246lsar.b.jj Td 512 05 05 (20 halı Tdo. 22246 Fax ll| 526 60 72 9 Burotar AnâinL Zı>a GOkalp BIv inkıiap S Vı 19 4 Ttl 133 II 414"1. Tdeu. 42344 Fmx (4) 133 05 65 • Ujnır H Zjya Bh 1352 %2j 3. Td 13 12 30. Titcc 52359 Fax (511 19 53 60 Inonıl Cad 119 S. No 1 Kaı I. Td 19 37 52 (4 haı) Ttte. 62155. Fax (71| 19 37 52 TAKVIM Kimkaçırdı bu gazı? lş Sendikası'na gönderdiği telgrafta, sendikayı çevre kirlenmesine gösterdiği özen nedeniyle kutladı ve "Konuyla vakından ilgilendiğimizi beyan ederim" dedıAliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkfi, tanka dolduruian gazın denetimi ve gerekli araştırmanın yapılması için kaymakamlığa ve odalara gerekli girişimleri yaptıklarını, konuyla vakından ilgilendiklerini, çevre kirliliğine uyduğunu belirten PETKİM yetkililerinin doğruyu söyleyip söylemediklerinin önumüzdeki günlerde belli olacağım söyledi. Hakkı Ülkü şöyle konuştu: "PETKİM, atık temizlerae unitelerini çaltştırmıyor. Aldıgımız numunelerin sonucu gelince bu açık seçik ortaya çıkacak. Aliağa'yı gözden çıkaranlar varsa bunlarla sonuna kadar mucadelc edecegiz." Öte yandan PETKlM'de atık giderme havuzlannda binken çamurların da sorun yarattığı. havuzda biriken zehirli çamurların bir süre açıkta bekletildiği, daha sonra da yüksek bir tepede yakıldığı bildirildi. Petrollş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Mustafa öztaskın, bu durumun kıyılara vuran varillerden daha tehlikeli olduğunu, biriken zehirli çamurların daha çağdaş bir yontemle ortadan kaldınlması gerektiğini söyledi. İngilizlere vize başladı • lstanbul Haber Servisi lngiltere yurttaşlanna alınan Dışişleri Bakanlığı'nca uygulanmasına karar verilen vizeli giriş dün başladı. Turkiye'nin bundan bir süre önce aldığı karara tabi tutulan 30 tngiliz yurttaşı beşer sterlin (18 bin TL) bandrollu vize ücreti ödemek zorunda kaldı. British Ainvays aracıhğı ile dün tstanbul Atatürk Havaalanı'na gelen 30 lngiliz yurttaşının bundan 3 ay önce T.C. yurttaşlanna lngiltere hükümetinin vize uygulamasına "misilleme" olarak alınan vize uygulamasının ücretini ödemek için havaalanında uzun kuyruklar oluşturdular. Petkim'de üretim dışı zehirlifreon gazının, depolandığı tanktan gece vardiyası yetkilileri tarafından gizlice havaya bırakıldığı öne sürülüyor. Petkim GenelMüdürü, olayı araştırdıklannı, gazın başka biçimde işleme tabi tutulacağını söyledi. ÜMİTOTAN tZMİR PETKlM'de içine vini klorür kanşan freon gazının depolandığı tanktan atmosfere verildigı haberleri buyük tepkiler aJırken, işçiler sendikalarına verdikJeri dilekçelerde olaya el konulmasını istediler ve "fcazı atmosfere vardiya mühendisleri yeriyor" dediler. Freon gazının 15 tonluk tank dışında birer tonluk dört tüpe daha depolandığı ve bunlardan birinin atmosfere bosaltıldığı öne sürüldü. PetrolIş Sendikası Aliağa Şube Başkaıu Mustafa Öztaşkın, olayın peşinde olduklannı belirtirken, PETKİM Genel Müdürü Faruk Yağız, tanka dolduruian freon gazının atmosfere atılmadığıru, gazın aynca değerlendirileceğini söyledi. Freon gazına vini klorür kanşmasından sonra 15 tonluk tanka ve tuplere doldurulması olayında, gazın atmosfere boşaltılması işini vardiya mühendislerinin üstlendiğinin öne sürülmesi büyük uzüntü yarattı. İşçiler, Petroliş Aliağa Şubesi'ne verdiği dilekçelerde şu görüşlere yer verdiler: "PETKİM Alpet VCM Fabrikası'nda tanka depolanan freon gazı vardiya mübendisleri tarafından gizlice atmosfere bosaltümaktadır. Freon gazının birinci derecede atmosferi delen gaz olduğunu biliyoruz. Gereginin yapılntasiDi insanlık namına isriyornz." İşçiler, freon gazına kanşan vini klorürün de insan yaşamı için ne kadar tehlikeli olduğunu bildiklerini, istenirse gaz vanasını açıp atmosfere freon kanşımı veren vardiya mühendislerini tek tek açıklayabileceklerini söylediler. PETKİM Genel Müdürü Faruk Yağız, yaptığı araştırma sonucunda üretimde kullanılması imkânsız gazın bir tankta muhafazaya almdığuun tespit edildiğini, ancak atmosfere atılmadığını belirterek şunlan söyledi: "Bundan bir söre önce Freon22 kullanan VBC fabrikaMızda sogutma sistemindeki ısı degiştiricilerde bir anza olmnş, fabrikanın ürettiği üriın (VCM) freon içine kanşmış ve freon sogntma gorevini \apamaz olmuştnr. Bu dunımda sistemdeki freon atmosfere ablmamıştır. Bannçlı bir tanka alınan freon aynca değerlendirilecektir." Petrollş Sendikası Aliağa Şube Başkanı Mustafa öztaskın, tank dışında dört tane de tüpe gaz doldurulduğunu ve tüplerden birinin atmosfere boşaltıldığının tespit edildiğini, konınduğu söylenen gazın teknik bir ekip tarafından gözetim altında tutulması gerektiğini söyledi. Çevre Komisyonu Başkanı ANAP Milletvekili AU Talip Özdemir, Petrol Turizın yazarları • ANTALYA (AA) Dünya Turizm Gazetecileri ve Yazarları Federasyonu (FIJET) Kongresi bugün Antalya'da başlayacak. Dedeman Oteli'nde 7 kasıma kadar devam edecek kongrede, "turizm haberlerindeki kaynak eksikliği ve yanlış habercilik" konusu tartışılacak. Kongreye Türkiye, ABD, Federal Almanya, Doğu Almanya, Fransa, Isveç, lspanya, Portekiz, Italya, Yugoslavya, Macaristan, Çekoslovakya, Hollanda, Danimarka, İngiltere, Bulgaristan, Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi, Israil, Ürdun, Hong Kong, Hindistan, Küba, Meksika, Brezilya, Sovyetler Birliği ve Tunus'tan 160'tan fazla delegenin katılması bekleniyor. Güz yaprağı tangoyla düşer Paris Güz Şenlikleri'nde Arjantin tangoları en gözdedanstı. Tango, geçip giden yıllara rağmen insanlara hâlâ tutku ve romantizm sunabiliyor. MEHMET BASUTÇU PARİS Ikisi de siyahlar gıymişler. Bedenleriyle ince bir uyum sağlayan bu şık giysilerin mat parıltıları, muzığin huznüyle neşesi arasında dalgalanıp durmakta. Orta yaşı çoktan gerilerde bırakmış olan kadın, biraz kalınlaşmış bacaklanndan beklenmeyecek bir hünerle, kısa boylu şişmanca erkeğin kolları arasında zamanın ve mekânın varlığını yadsıyan bır hafiflikle dans ediyor. Sanatlarının doruğuna ulaşmış bu çiftin ustalıklan nefes kesecek kadar guzel... Ne yeni, ne öncü, ne de tam anlamıyla eski bir dans bu. Hepimizın kulaklanna tanıdık ezgiler dolduran, bir tutam romantizm taşırken, buram buram da nostalji kokan Arjantin tangoları bunlar. Afrika'dan başlayıp Güney Amerika'ya dek uzanan değişik müzikaJ ritmlerin kaynaşmasından oluşan tangolar, nasıl olmuş da, Arjantin'de daha özgürce gelişip boy atarak bu ülkenin malı oluvermiş? Kültürel kaynaklann çok renkliliği orada daha mı koyu yoksa? Bu popüler muağin yüceltmek ve aşmak istediğı huznü, içerdiği tutkuyu, cinselliğj, duyarlığı ve duygusallığı, Arjantin halkı daha mı yoğun yaşıyor acaba? Bu sorulann yanıtlannı uzmanlara bırakalım da, "Paris Guz Şenliği" etkinlikleri kapsamında, 31 aralık gecesine dek surecek olan bu soluklu gösteriyi izleyelim. teri, altı yıl önce, yine guz şenlığı programında yer almış ve büyuk bir ilgi görmüştu. Mogador'dan çıktıktan sonra, oradan yaşadığınız, belki de yoğunluğuna ve eşsizliğine inandığınız o güzel anların birkaç saat içinde sıradanlaşıverdiğini, pek fazla iz bırakmadan yıtip gittığini görmek, içinizde bir boşluk yaClaodio Segovia ile Hector ratabilir. Olsun tangoları izlemek, Orezzoli'nin 'Tango Argentino" muziğiru dinlemek yine de çok gubaşlığı altında sunduklan bu gös zel. Güzel ve dinlendirici... Ne yenı. ne öncü, ne de tam anlamıyla eski bir dans bu Hepimızin kulaklanna tanıdık ezgilerdolduran bir tutam romantizm taşırken buram buram da nostalji kokan tangolar bunlar. Sri Mataji Nirmala Devi, iki günlüğüne geldiği IstanbuVda, isteyeni benliğine kavuşturdu 'Son peygamber'den ruhani tıgilizce NtLAY KARMAN "Önce ayakkabılannızı çıkartın, sonra iki elinizi, ayalan dışanya gelecek biçimde dizlerinizin üzerine koyun. Gözlerinizi kapatın ve ben so)le>inceye kadar açmayın. Sag elinizle kalbinizi tutun ve içiaizden uç defa 'Anne ben ruh olmak istiyorum' deyin." Önceki akşam Istanbul'da Dedeman Oteli'nin ışıklı balo salonunda, yaklaşık 500 kişi 66 yaşındaki Hintli bir kadının verdiği bu komutları yerine getirmeye çalışarak, "benliklerine kavuşmayı" denediler. "Ruh olmak istiyorum" diye çağnda bulunulan Anne, açık açık söylçmese de yeryüzundeki son peygamber saruyordu kendini. Ustelik bu son peygamber modaya uygun şekilde bir kadındı! Sri mataji Nirmala Devi adındaki bu Hintli kadın, insan bilincinin en hassas düzeyine nufuz etme yeteneğine sahiptı ve dolayısıyla kıtleleri kolektif olarak bilinçlerine kavuşturabiliyordu. Hem de ücretsiz! Müritlerinın genellikle "Anne" diye hitap ettiğı Sri Mataji, önceki akşam, 500 kişiyi topluca benliğine kavuşturmak için meditasyona başlamadan önce yaklaşık 1.5 saat "Sahaja Yoga" adı verilen, "insanın benligine kavuşmasının" faziletlerini anlattı ve sorulan yanıtladı. Bunu yaparken salondaki bazı Müslumanlar tarafından da din propagandası yapmakla suçlandı. 6 tarihi esere 1.5 milyar lira • BURSA (AA) Bursa'da vakıflara ait 6 tarihi eser bir milyar 500 milyon lira harcanarak restore edilecek. Vakıflar Bölge Müdurlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre restorasyon çahşmaları devam eden Emir Sultan Camisi için 300 milyon, Molla Arap Camisi için 400 milyon, Bursa Yenişehir Balibe>' Camisi için de 125 milyon lira harcanacak. Emir Sultan, Molla Arap ve Yenişehir Balibey camilerinin 1990 yılı içinde ibadete açılacağını kaydeden yetkililer, Molla Gürani Turbesi ve mescidinin restorasyonunun tamamlandığını, Demirtaş Hamamrnın da YaplşletDevret metodu ile restore edildiğini söylediler. Konferansa katılan yerli yabancı birçok insan Sri Mataji'ye yüzlerce soru sordu. Sorulardan biri de şuydu: "Mesela Ingilizceyi hemen öğrenebilir miyiz?" Yanıt yine duraksamadan geldi: "Bir Italyan vardı, İngilizceyi kötü konuşuyordu. Sahaja Yoga ile aksanı bile düzeldi." , Yakılan Hint tütsulerinin o kendine has iç bayıltıcı kokusu ve sepet sepet çiçekler arasında tek bir kırmızı gülun takılı olduğu mikrofondan geleneksel sarisi içinde kalabalığa hitap eden Sri Mataji, sonunda yorgun düştü ve "Bana hiçbir yerde bu kadar çok soru sorulmamışn" diyerek yorulduğunu ifade etti. Sri Mataji ve tüm dunyada 2 bin dolayındaki ınananına göre bugün hâlâ dünyanın gerçeği bilinmiyor, ama benliğimize kavuşarak bu gerçeği bulabiliriz. Bu da ancak içimizdeki enerji kaynağını uyandırarak mümkün olabilir. lşte bu enerji kaynağı vücudumuzda, kuyruk sokumundaki "Sacrum" kemiğinde saklı olan enerjiyi harekete geçirip akli, fıziki ve ruhi halimizı denetleyen orta sinir sistemindeki kanallardan geçirerek beynimize ulaştınrsak benliğimize kavuşabiliriz. Sri Mataji aynca, insan, varlığını kanıtlayabilmek için bir şeyler yapmadığı ve yaratıcısı ile gerçek bir ilişki kurmadığı sürece benliğinde kendini yok etmeye mahkum olduğunu anlatıyor. Mataji'ye göre kanser, AIDS ve bilinen bilinmeyen, tedavi edilebilen edilmeyen tüm hastalıkların sebebi, in sanın benliğindeki uyumsuzluk olup bunlar, insan, ancak benliğine kavuşunca çözümlenebilir. Sri Mataji, Muslüman bir uîkede olmasından dolayı olsa gerek Hazreti Muhammed'in de benzer şeyler söylediğinden söz ediyor ve sonra da "Hazreti Muhammed'e, Hazreti tsa Allah'ın oğlu rau diye sormuşlar, o da Meryem'in kutsallıgını tartışmamak için benim oğlum yanıtını vermişti" diyor. 66 yaşındaki Hintli ilahenin bu sözleri, o sırada salonda bulunan bir kısım Muslüman tarafından tepkiyle karşılandı. Kara sakallı bir kişi ayağa kalkıp Mataji'ye, "Hazreti Peygamberimiz Mubammed, tsa benim oglum dememiştir. Sen burada Hıristi>anlık propagandası yapıyorsun" dedi. Sri Mataji, polemığe girmek istemedi ve "Siz de istiyorsanız bu salonu tutun ve aynca konferans verin" yamtını verdi. Sri Mataji'ye sorulan ilginç sorulardan biri de yeşil kazaklı genç bir delikanlı tarafından yöneltildi. "Bu içimizdeki enerji kaynağını harekete geçirmenin bize ne gibi bir yaran oluyor, mesela o zaman tngilizceyi hemen ogrenebiliyor muyuz?" Salondaki gulüşmeler arasında Sri Mataji, enerji kaynağını harekete geçirmenin sayısız yararlan olduğunu belirttı ve "Sanıyorum tngilizceyi de çabuk öğrenebilirsiniz" dedi. Mataji, buna bir örnek olarak, geçen mayıs ayında Turkiye'de karşılaştığı ve zar zor tngilizce konuşan bir ttalyan'ın, benliğine kavuştuktan sonra tngilizceyi daha seri konuşmasını gösterdi. Reaktör projesi • ANKARA (UBA) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, "reaktör teknolojisi geliştirme projesi'ne 1990 yılı başından itibaren başlayacak. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı AtiIIa Özmen yaptığı açıklamada, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun "reaktor teknolojisini geliştirme projesine" başlaması için geçen yıl gerekli ödeneğin ayrıldığını, ancak proje çaiışmalanna bugune kadar başlanamadığını belirtti. Özmen şu bilgileri verdi: "Şu anda reaktör teknolojisini geliştirme projesi için 15 milyar lira ödenek aynlmış dunımda. Ancak çalışmalara daha başlayamadık. Bütün hazırlıklarımızı tamamladık. 'Reaktör teknolojisini geliştirme projesi'ne 1990 yılı başından itibaren başlayacağız. Birgöründü, birkayboldu Hamsi tavada değil, havada REFİK DURBAŞ Bır göründü, bir kayboldu hamsi. Kumkapı Balık Hali'nde " ü a ç " için olsun tek bir hamsi yok üç günden ben. Balıkçı tekneleri kasa kasa istavrit indiriyorlar. Sabah erkenden gelen uç kasa hamsi daha tekneden inmeden kapışılmış. On gtin önce teknesi 25 bin liraya giden hamsi, sabahleyin 70 bin liradan alıcı bulmuş. A.J. Bazaar teknesinden Balıkçı Yılmaz: Bn sabah 12 kilo bamsi yakaladık ve hepsini denize döktiik. Neden, diye soramadan sözun ardını getiriyor: •* Ee, marblann da kısmeti vardır. Boyları çok küçüktii. Ağzına atsan dişinin kovuğuna gelmez. Nasip, oe dersin? Balık Hali'nden çıkıp yandaki balık pazanna giriyoruz. Sabah satılan üç kasa hamsıden bizim de kısmetimize belki bir iki tane düşer. Ama ara ki bulasın hamsiyi. Değil kendisi, kokusu bile yok lezgâh aralarında. Kardeşler Balıkçısı'mn önünde Harun, balıklan sayıyor. Aralarında yine hamsi yok. Daha bir on gün göriınmez bamsi, diyor. De•izleri öidfirdnk. Bak, nice zaman sonra ilk kez Ça•akkaie'den uskumnı geldi. Bu sırada bir el tezgâhın arkasından bir avuç balık yumurtası uzatıyor. At onu, diyor Harun, yenmez, mazotludur. Harun doğma büyüme balıkçı. Tuncelili. Karadenizliler balıgı tutnyor, Dogulular satıyor, diyorum. Yok abi, diye hemen sözümü kesiyor. Şimdi Dogu'da da balık jeniyor. Eskisi gibi değil. Babam 1955'te Tunceli'den gelmiş tstanbul'a. Hani kö>dcn kente göç derler ya. Adam ne yapacak tstanbuJ'da? Eminönu'nde hamallık yapıyor. Bakıyor balıkta iş var. Başlıyor üçe aldıgı balıgı beşe satmaya. Biz de o besap, başladık balık alıp satmaya. Git dolaş Karaköy'ii, bak balık satanlara. lstanbul'da balık satanlann çogu Erzincanlıdır. Sozü yine hamsiye getiriyorum: Hamsi şimdi yukanda. Karadeniz'io agzında. On gün sonra iner Marmara'ya. Tezgâhın üstü çinakop, lüfer, palamut dolu. Karagöz ve kalkan da var. Ama hamsi henüz yok. Gözler Karadeniz'in girişinde. Bir on gün daha beklemek gerek. Ondan sonra gelsin buğulamalar, ızgaralar taa nisan ayına kadar... Balık pazan Kumkapı balık pazarında tezgâhlar hamsi beklıyor. (fbloğraf Muharrem Aydın) Görev süresi 9 kasımda sona erecek Cumhurbaşkam Evren tarafından onaylanarak yürürlüğe giren kararnameyle, Milli Eğitim Akademisi kuruldu. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yeniden Milli Eğitim Bakanı'na bağlamrken, bakanlık bünyesindeki genel müdürlük sayısı 7'den ll'e çıkarıldı. Haber Merkezi Milli Eğitim Bakanlığı'nda yeni bir duzenleme yapılarak Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı yeniden doğrudan Bakan'a bağlı birim haline getirildi. Kurul Başkanı'nın statüsü genel müdürlükten musteşarlığa, kurul üyelerinin statüleri de genel yardımcısı seviyesinden genel mudurlüğe çıkarıldı. Gorev suresi 9 kasımda sona erecek olan Cumhurbaşkam Kenan Evren'in son olarak onayladığı kararnameye gore, Milli Eğitim Bakanlığı'nda genel müdürlük sayısı 7'den ll'e çıkarıldı, bağımsız daire başkanlığı sayısı ise 13'den ll'eindirildi. Yapılan değişikliğe gore, Gençlik ve Spor Genel Müdurülğu'nun Milli Eğitim Bakanlığı'ndan ayrılmasıyla boşlukta kalan okulların izcilik ve spor faalıyetleri Okuliçı Beden Eğitimi Spor ve İzcilik Dairesi Başkanlığı'nca yurutulecek. Aynca, bakanlığın hizmet içi eğitim faaliyetlerinin akademik seviyede yurutulmesi, YOK Milli Eğitim'de operasyon Teknik öğretmenlere hizmet tazminatı ile işbirliği çerçevesinde butun eğitim yöneticilerinin akademik düzeyde eğitim görmelerini sağlamak için "Milli Eğitim Akademisi" kuruldu. Öte yandan, Milli Eğitim Bakanı Avni Ak>ol, Kayseri'de lıayırsever bir yurttaş tarafından yaptırılan Anadolu Teknik ve Endustri Meslek Lisesi'nin açılışında yaptığı konuşmada, maaşların yetersiz olması nedeniyle teknik oğretmenierin ozel sektorde çaiışmaya başladığını, bu nedenle 6 bin dolayında teknik oğretmene gereksinim duyulduğunu belirterek teknik öğretmenlere ozel hizmet tazminatı verileceğini bildirdi. Bakan'ın açıklamasına göre, bu tazminatı, teknik hizmetler sınıfında olan meslek ve teknik öğretim kurumlannda görevli atölye ve meslek dersleri öğretmenleri alacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Eserler ve Muzeler Genel Mudurü Altan Akat, "yiizyılın definesi" diye nitelenen ve Amerika'ya kaçırılan Elmalı sikkelerinin geri alınabilmesi için dava açılacağını bildirdi. Bu konuda Amerika'daki bir avukatlık şirketıne tam yetki verildiğini belirten Akat, koleksiyoncular aleyhine davanın açılmasından önce tespit çalışması yapıldığını kaydetti. Amerikalı avukatlann şu anda tespit çalışmalarını surdurduklerini ifade eden Akat, avukatlann, sikkelerin geri alınması için gerekli her şeyi yapacakiarını, buna dava açmanın da dahil olduğunu anlattı. Cumhuriyet muhabirinin sorulanm yamtlayan Akat, tespit çalışmalarının ne kadar süreceğine ilişkin soruya, "Büemiyoruz. Bunlar ufak sikke olduğu için, elinde bulunduran adam her an alıp bir başka yere nakledebilir. 3 gun sonra da 'Bende yok' diyebilir. Bunun olmaması için avukattar tespit ko Sikkelere sürek avı nusu üzerinde onemle duruyoriar. Tespit yapıldıktan sonra davayı açacaklar" karşılığını verdı. Akat, ozel koleksiyoncuların elinde bulunan sikkelerin geri alınması olasıhgının yüksek olup olmadjğına ilişkin soru>ru da şöyle yanıîladı. "ABD yasalan, tüm ülkelerin yasalan, gayri meşru yollarla bir başka memlekete kaçınlroış herhangi bir eşyanın, bu eser de olabilir, araba da olabilir geri verilmesini öngoniyor. Örneğin, Turkiye'den çalınmış bir araba ABDye gölunilmuş ve ozel şahsa satılmış olsa, bununla eski eser arasjııda bir fark yok. Bir kultıir varlığı, Turkiye'den gayri meşru yollarla çıkanlmış ve gayri meşru sayılan bir emtia özel bir kisiye satılmış. Bu ister bir mıize, ister özel bir koleksiyoncu olsun, ülkeden gayri meşru \ollarla çıkartılmış ve satın alınmış bir eseri iade etmek zorunda. 'İade etmem' derlerse biz de mahkemeye gideceğiz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle