Katalog

2 KASIM 1989 Reeskont kredileri • tZMtR (Cumhuriyet Ege Biirosu) Merkez Bankası tarafından dış ticaret sermaye şirketleri için uygulamaya konulan "özel ihracat reeskont kredisi" yoğun tepkilere neden oldu. Izmir Ticaret Odası Başkanı Halit Şarlak, "Bu uygulama ihracatımızı baltalayacak" görüşünü dile getirdi. Şarlak "Krediden yararlanmak isteyen ve koşullan uygun olmayan gerçek ihracatçı, kaldınlan ihracat teşvikleri nedeniyle fınans kaynakları azalmıştı, ancak dış ticaret sermaye şirketleri kanabyla bu lcrediyi kullanma olanağı bulmuştu" dedi. Cumhurbaşkanı Tnrgat özal'm 6 yıllık başbakanlıgı dönemindeki "icraatından" bazı noktalar: Fiyat endeksi yüzde 1079 arttı, İşçi ücretleri yüzde 31.3 geriledi, Memur maaşları yüzde 8.4 aşındı, Dış borçlar yüzde 91.7 arttı, Yıllık enflasyon hızı yüzde 30'lardan yüzde 70'lere çıktı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'de önceki gün cumhurbaşkanı seçilen Turgut özal'ın 6 yülık başbakanlıgı döneminde işçi, meraur ve diğer dar gelirli kesimin geçım sıkımısı daha da arttı. Türkiye, özal'ın altı yılhk Başbakanlıgı sırasında cumhuriyet tarihinin en ağır enflasyon dönemini yaşadı. 6 yüda fiyatlar yüzde 1079.1 artış gösterdi. 1983 yıhnda yüzde 30.5 olan yılhk ortalama enflasyon hızı, bu yıl yüzde 70'lere yükseldi. Turgut özal'ın 6 yılhk başbakanlıgı döneminde altyapı yatınmlanıun hızlandırılraası, ihracat başta olmak üzere döviz gelirlerinin arttınlması gibi ekonomide olumlu bazı gelişmeler sağlanmasına karşın, yüksek enflasyon ağırlıklı olmak üzere olumsuz ekonomik gelişmeler daha yoğun yaşandı. özal'ın başbakanlıgı sırasında belli başh ekonomik göstergelerin seyri şöyle oldu: Milli Gelir: 198487 döneminde ekonomik büyüme hızı bejflentilerin üzerinde gerçekleşti. Özal icraatı bel büktü Rakamlarla icraatın içinden 19*3 Kalkınma hıa (%) 3.3 Kişi başına gelir (TL) 1989 1.8 1.835.637 1.403.900 EKONOMİ CUMHURÎYET/13 ISQNIN EVREMNDEN ^ÜKRAN KETENCİ Belirsizlik Beklenen sonuç Sayın Özal'ın ANAP'lı parlamenterlerin oyu ile cumhurbaşkanı seçilmesi, işçilerin beklenenden de öte keyfini kaçırmışa benziyor. Son haftalarda yapılan çeşitli seminer ve toplantılarda, telefon konuşmalarında, yöneltilen sorularda, sendika genel kurullannda bu öfkeyi ve sorumlu arayışını çok açık gözleyebiliyorsunuz. İşçiler eski MESS Başkanı'na hiçbir dönemde yakınlık duymadılar. İşçi hak ve çıkarlan ile çatışan bütun önemli kararların perde arkasında, başroldeki sermaye çıkarlarının temsilcisi sembolü kimliğe karşı olmalarından daha doğal ne olabilir? 1984 sonrası sendikal hareketin, sendikalar ve üst örgütleri Türkİş'in "işçi düşmanı" ilan ettikleri Sayın Özal ve hükümet uygulamalarına, kararlarına karşı etkilı eylem kampanyalan da oldu. Sayısız açıklamaları, protestoları, etkili mitingler, eylemler, seçimlerde karşı kampartyalar izledl. işçiler ve sendikaların tepkileri, karşı kampanyalan ANAP iktidarının prestij ve seçimlerde oy kaybında etkili de oldu. Ancak gerçek bir demokrasinin varlığında yüzde 15 oy oranına düşmüş bir partı başkanı için söz konusu olamayacak bir olay gerçekleşti: Gerçek demokrasiden çok uzak bir anayasa ve yasal düzen içinde, Seçim Yasası ile parlamentodaki sayısal çoğunluk kullanılarak kendi partisinin oylarıyla Sayın Özal, yasal, ancak antidemokratık bir yolla cumhurbaşkanı seçildi. Şimdi bu sonuçtan kendi çıkarlan açısından kaygı duyan halk çoğunluğu, çalışanlar, işçiler ve sendikacılar, öfkeli kafalanndaki sorulara, belirsizliklere yanıt arıyorlar? Öfkede en kolay boşalım yolu, başkalarına ait sorumlulukları öne çıkarma eğilimi ile her yerde "Muhalefet partilerı görevterini yapamadılar", "Sendikalar sessiz kaldı. Hiçbir şey yapmadan, âdeta davetiye çıkardılar..." türünden, hepsi de dogru, ancak çok eksik kalan elestiriler yapılıyor. İşçinin son haftalar ve hatta aylarda kamuoyuna pek yanstmayan, ancak Sayın Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesi kadar çok canını sıkan, kafasını karıştıran, belirsızliklerle dolu bir sorunu daha var: Sendikalarda delege seçimleri ile başlayan, bi< çoğunda şube ve genel kurullann da bittiği, Türkiş Genel Kurulu ile noktalanacak seçimler zinciri. Burada da işler iyi gitmiyor. Gerçi delegeler dağıhmında, seçilenlerdeki kadro değişiminde beklenenin çok ötesmde bir yenileşme var. Ancak bu değişim, tabanın söz ve karar sahibi olması, sendika içi demokrasinin işletilebilmesinden çok kargaşanın, belirsizliğin ürünü olarak ortaya çıkınca, işçiyi sevindirecek olumlu bir tablo doğmuyor. İşçiler çoğunluğun istemlerini yansıtmayan seçim sonuçları karşısında, homur homur, "Delege seçimlerinde usulsüzlük yapıldı", "Profesyoneller oyun içinde oyun oynuyoriar, her tür pislik var" türünden hepsı de doğru, ancak eksik eleştiri ve yakınmalar içindeler. Bundan sonra ne olacak? İşçinin karşısındaki iktidarın başı, onca muhalefet, karşı çıkmaya rağmen, çoğunluğun iradesine rağmen cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu. İşçilerin çıkar Örgütleri sendikaların yönetım kadroları, bütün olarak bakıldığında işçinin güvenıni kazanabilmekten çok uzak bir yapılanma yolunda Olayların sıcağında, işçi, şu günlerde zamlarla giderek küçülen bütçesinin, geçinebiimenin ağır sıkıntısında, geleceğe çok karamsar ve umutsuz bakıyor. Kafası karmakarışık, belirsizlik içinde umutsuzluğa saplanıyor. Oysa gelişmelerin sıcaklığı biraz gittiğinde, olaylara biraz daha soğukkanlı bakılabıldiğinde belirsizlik, kafa karışıklığının yarattığı sis çok kolay dağılacak. Sayın özal, koşullan kendinden yana çok iyı değerlendirerek, 12 Eylül'ün anayasal ve yasal düzeni içinde, daha öremlisi 12 Eylül'ün hepimizin kafalarında yarattığı yasaklı demokrasi düzeni içinde cumhurbaşkanı seçilebildi. Ancak bu arada da halkın çoğunluğunun ANAP oylarını yüzde 15'in altına indirecek kadar bilinci gelişti, gözleri açıldı. Belirsizliği dağıtmak, demokrasi içinde çözüm bulmak öyle sanıldığı kadar zor ve uzakta değil. Asıl zor olanı çoğunluğun seçimini yapabilmesi idi. Bu başarıldı. Sendikalardaki seçimler zincirinde, işçi taban, bahar eylemlerinde gösterdiği başarıyı gösteremedi. Açlığın, sürekli yoksullaşmanın, her yeni sözleşme ile hak kaybetme korkusunun ağır bastığı öfke ile Türkiye işçi sınıfının gerçekleştirdiği en kitlesel, etkili eylemler işçi sınıfımızın zafer hanesine yazıldı. Elbette bir anda işçinin alışkın olmadığı, kurallarını bilmediği seçimler alanında aynı başanyı göstermesi beklenemezdi. Türkiye işçi sınıfı, çalışanlar, halkımız için önemli olanı, gücünü birleştirme, demokrasiyi kullanabilme yolunda alınan derslerdi. Bahar eylemlerinde işçilerin en kitlesel, en kararlı eylemlerınde her şeyin. kader dıye ezberletilenin nasıl değişebildıği, kamu işçilerinin sözleşmelerindeki özal iktidarına rağmen 50 puanlık artışla görüldu. işçinin Özal hükumetine rağmen bu başarısı, ister istemez hemen memur maaşlarına, taban fiyatları ile üreticiye de yansıdı. Umutsuzluk, belirsizlik noktasında, sadece bahar eylemlerini anımsamak dahi yeterince umut verici değil mi? Fart 17.3 18.5 1.564.825 Kişi başına tüketim (TL) 1.185.200 20 350 1550 0 650700 7.00010.000 977.01329.0 1 It normal benzin 226 1.066 746.0 Ortalama enflasyon 30.5 69.2 (toptan fiy). Hyattar: 1 ekmek (TL) 1 kg. et (TL) TSE'den marka iptali • ANKARA (AA) Türk Standarüan Enstitüsü (TSE), dört finnanın üriinlerinde TSE markası kullanma hakkı veren sözleşmelerini iptal etti. Sözleşmeleri kendi istekleri üzerine iptal edilen fırmaJar şunlar: Ozdoyuran Un ve Irmik (Bema markalı makarna), Argen Kimya (Arı markalı mekanik temizleme tozu), Madsan Çıkla Çekiç (M.Madsan markalı düdüklü tencercler), Madeni Eşya San. A.Ş., Pharma Plast GMBH (Pharma Plast markalı plastik şırınga). Döviz mıınzam karşılık faizleri ISTANBUL'DA ATDEN İKİ KONUK • ANKARA (ANKA) Merkez Bankası'nca döviz tevdiat hesapları munzam karşıhklarına uygulanacak faiz oranı dolar için düşürüldü. Merkez Bankası'nın, döviz tevdiat hesapları munzam karşılıklanna Kasım 1989'da uygulanacak faiz oranlanna ilişkin tebliği dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Kasvm ayı içinde belirlenen döviz tevdiat hesapları munzam karşıukları faiz oranlan şöyle (%): ABD Dolan 4.2500, Batı Alman Markı 3.9375, Fransız Frangı 5.0625, Hollanda Florini 4.0625, Isviçre Frangı 3.7810. Kamu harcamalarındaki artışa bağh olarak gerçekleştirilen yüksek büyüme hızlan bu dönemde istihdama da olumlu katkılar sağladı. 1983 yıhnda 14 milyon 649 bin olan sivil istihdam, 1989'da yüzde 16.9'luk artışla 17 milyon 118 bin kişiye ulaştı. 1983 yıhnda yüzde 3.3 olan kalkınmahızı, 1984'te5.9'a, 1985'te 5.1'e, 1986'da8.1'eve 1987'dede 7.4'e yukseldikten sonra 1988 yılında yüzde 3.4'e geriledi. 1989 yıh büyüme hızının da DlE'ye göre binde 1.6, DPT'ye göre de yüzde 1.8 düzeyinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. 6 yılhk dönemde kişi başına milli gelir tutarı 1989 yılı fıyatları ile yüzde 17.3 artarak 1 milyon 564 bin 825 liradan 1 milyon 835 bin 637 liraya çıktı. Kişi başına tüketimdeki büyüme ise gelir artış hızından daha yüksek oldu. 6 yılhk gelir artışı yüzde 17.3'te kahrken tüketim artışı yüzde 18.5'i buldu. Bunun sonucunda, kişi başına tasarruf oranı 1989 yılı sabit fiyatlan ile 1983'te yüzde 24.3 Dış borçlar (milyon dolar) Iç borçlar (milyar TL) 1.633 18.385 35.249 91.7 Sıvıl istihdam (bin kisı)14.649 Emisyon (milyar TL) 730 30.000 17 118 9.000 1737.1 11.320 16.9 1079.1 710.4 Ücntma$ GeçlMe tndekd reel gelişme Ûzel tesim işçisı Memur maaşları (1980100) Reel gelişme Kamu ışçtsi günlük 2.410.4 ücret (TL) 539.1 19.534.4 6356.6 günlük (TL) Reel gelişme 100.0 2.529.4 246.5 68.7 37.116.6 2.663.0 100.0 100 0 124.5 91 6 iken bu yıl yuzde 23.5'e geriledi. fkflagyM: 1983 yıhnda yıllık ortalama enflasyon hıa yüzde 30.5 düzeyindeydi. Turgut Özal, bu oranı yüksek bulmuş ve enflasyonu birkaç yıl içinde yüzde 10'lar düzeyine indirmeyi hedeflemişti. Ancak 6 yıllık dönemde, enflasyon hızı, değil aşağı inmek, yüzde 30'lar düzeyinde bile tutulamadı. 1988 yıhnda yüzde 74.5 olan tüketici fiyatlan enflas yonunun bu yıl da yüzde 70 civannda gerçekleşeceği tahmin ediliyor. DPT'nin toptan fiyatlara göre yaptığı tahmin yüzde 69.2. 1983 yıhnda 20 lira olan bir ekmeğin fıyatı bugün 350 liraya yükseldi. Aynı dönemde etfiyatlarında da yüzde 1300'lere varan artışlar oldu. t c r e t l e r : 198389 döneminde kamu kesiminde çalışan işçi ve memurlann geçim sıkıntısı 6 ÂT üyeliğî çıldırtan konu' iunu ğunu belirterek sözlerine başlayan Albert de, Türkiye'nin bu konuda önünde duran en büyük handikabın yüksek enflasyon olduğunu soyledi ve bunun çözümü için şu yolu önerdi: "Türkiye'nin Briiksel (AT merkezi) yolu Frankfurt'tan geçmektedir. Çünkü, AT'nin para politikalan F. Almanya Merkez Bankası Bundesbank tarafından belirlenmektedir. Bundesbank'ın raerkezi de Frankfurt'tadır ve onun para politikalanna uyarak enflasyon atlatılabiür. Bu da. uzun vadeli tasanuflann artbnlmasından gecer. Uzun vadeii tasarruflann yarablması da ancak. bu yüksek enflasyon ortamında yannın tavaünm sarruf fedakârlıgını gösteren yatınmcüara vergi rauafiyeti verilerek saglamr. O zaman, 'vergiyi ya da gerekh kaynaklan nereden sağlayacağız?' diye sorabiUrsiniz. Kaynak yaratmanın yolu da özelleştinneye hız kazandırmaktan geçer." Daha sonra sözü alan Kamhi, AT üyeliğinin Türkiye kamuoyunu "pkürtaıı" konu durumuna geldigini vurguladı ve Albert'in enflasyon "tahanesiııe" karşı şunları soyledi: "Türkiye'de enflasyon, talep degil, maliyet enflasyonudur. Türkiye'nin kapasitesi üretimi artürmaya >eterlidir. Ancak bu konnda önümüze UluslararaUluslarara sı Para Fonu (IMF) çıkmaktadır. Ama Portekiz üye oldugunda enflasyon oranı yüzde 40, kişi başına milli geliri de 1200 dolar dolayındaydı. Türkiye'nin bugünkü dunımu da böyledir ve Portekiz nasıl başardıysa Türkiye de başaracak güçtedir." Kamhi, ATnin Türkiye've yönelik birçok taahhüdünü yerine getirmediğini de vurgulayarak, "Türkiye'den çok fedakârlık isteniyor, ama Avrupa hiç fedakâriık yapmıyor" dedi ve sözlerini şöyle (amamladı: "Umudumuzu Avrupa'ya bagladık, daha fazla üziintü ile karşılaşmak istemiyoruz." Ekonomi Servisi Iktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Jak Kamhi, Avrupa Topluluğu'na tam üyeligin "Türkiye kamuoyunu çıldırtan konu" durumuna geldiğinı soyledi. Kamhi, "Umudumuzu Avrupa'ya bagladık. daha fazla iizüntü ile karşılaşmak istemiyonız" dedi. AT Komisyonu Sanayi ve lç Pazar Işleri Genel Müdür Yardımcısı Graf Heinrich von Mottke ile KTPler zam hazırlığında • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Petrol zammmdan sonra, bazı Kamu tküsadi Teşebbüsleri'nin (KİT) de zam haarlıklannı yofunlaştırdığı öğrenildi. Akaryakıt fıyatlarına dünden geçerli olmak üzere yapılan yüzde 1018 oranlanndaki zamrrun elektrik ve ulaştırma hizmetlerine de zammı kaçınılmaz kıldığı belırtilıyor. Bu arada akaryakıt zammınm ulaştırma hizmetlerini de etkilediği belirtildi. KÎT'lerin finansal yapılannın da dikkate alınarak önümüzdeki günlerde THY, Demiryolları ve PTT hizmetlerine de ortalama yüzde 25 civannda zam yapılması bekleniyor. Bu arada akaryakıt zammından sonra dün de Tüpgaz satış fiyatlan artunldı. Tüpgaz fıyatlarına ortalama yüzde 7 oranında zam yapıldığı bildirildi. 12 kilogramlık tüpgazın Ankara'daki satış fıyatı 9 bin 200 liradan 10 bin 200 liraya yükseltilirken, Istanbul'da da 8 bin 800 liradan 9 bin 700 liraya çıkanldı. Fransa eski Planlama Müsteşarı Miebel Albert, İKVnin düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katıldılar. Tek pazar hazırbklan öncesinde ATye girmenin çok zor oldu daha da arttı. DPT'nin verilerine göre söz konusu dönemde kamu işçilerinin reel ücretleri, bu yılın ortasında yapılan yüksek oranlı ücret artışlanna rağmen yüzde 31.3 oranında gerilerken memurlann net reel gelirleri de yuzde 8.4 oranında aşındı. özel sektörde ise ücret artışlannın enflasyonun bir miktar üstüne cıkabildiği görüldü. Özel sektörde çalışan işçilerin reel ücretlerinin de 1983'e göre reel olarak yüzde 24.5 arttığı saptandı. Bwyl«r: 1983 yılı sonunda 18 milyar 385 milyon dolar olan Türkiye'nin dış borçları toplamı bu yılın ilk altı aylık dönemi sonunda askeri krediler hariç yüzde 91.7'lik artışla 35 müyar 249 milyon dolara yükseldi. Borç stoku askeri kredilerle (FMS) birlikte 37.2 milyar dolan aşıyor. 1983 sonunda 1 trilyon 633 milyar lira olan kamunun iç borç stoku da bu dönemde yüksek oranlı bütçe ve kamu açıklan sonucu sürekli büyüdü. Iç borç stokunun yıl sonuna kadaı 30 trilyon lirayı aşacağı bekleniyor. thraeat: 1983 sonrası dönemde ekonomide gözlenen en olumlu gelişme ihracat artışı ve ödemeler dengesindeki iyileşmeler oldu. 1983 yıhnda 5 milyar 728 milyon dolar olan Türkiye'nin toplam ihracatının bu yıl 11.5 milyar dolara yüksebnesi bekleniyor. liııs iinnoımceınent »prıoüni ns ;ı m.tttcr ol rccorıt onlv ESBANK Istanbul. Turkcv US $30,000,000 PreExport and Export Finance Facility Lead Managers The Hank »f New York CICl'nion Europeenne. International et Cie (London Branch) Manager The Gulf Bank K.S.C. Kuwait CoManagers The Bank of Kuvvait and the Middle East K.S.C, Ku\\ait Caisse Nationale de Credit Agricole London Kredietbank International Group RZB Austria Raiffeisen Zentralbank Oesterreich AG Schoeller & Co. Bank AG Sparebanken S«r Standard Chartered Bank Participants Amagerhanken The Arab Imestment Company S.A.A. Banco di Sicilia International S.A. Banque CSIA Baverische H>pothekenund VVechselBank Aktien^eselLschaft (Londttn Branch) Deutsche VerkehrsKreditBank M, LandesHypothekenbank Tirol Landesbank Saar Girozentrale. Saarhruecken Yıımurta fiyatı yenid* atakta len \az döneminde 90 liraya kadar gerileyen yumurtanın toptan fıyatı 162 liraya kadar yükseldi. Yumurtanın perakende fıyatı da230 lira oldu. İZMİR (Cumhuri)et Ege Büro artışlar da o dönemdeki aşın fisu) Yumurtanın toptan fiyatı yat düşüşlerinden kaynaklanıyor." 162, perakende fiyatı 230 liraya Tavşanlı Tavukçuluk Kooperaulaştı. Yumurtacüık Kooperatifi tifi yetküileri, bir yumurtanın matemsilcileri, yumurta fıyatlannda liyetinin günümüzde 142 liraya yıl boyunca yaşanan dengesizlik ulaştığıru da belirterek, "Biz juİerin üretici ve tüketiciyi zarara murtada buyük kiriar peşinde desoktuğunu belirterek, "Yumurta giliz. Piyasa istikrariı olsun yeter. da hızlı fi>~at değişimleriııin önlen Ama hükumet bu konuda bir fimesi için piyasaya istikrar getiril yat açıklamadığı ve konuya el atmesi gerekir" diye konuştular. madığı sürece istikrar sağlamak Yumurtada yaşanan fiyat artı da mümkun olmuyor. Sonuçta fişının piyasaya sunulan miktarın yatlar düştüğunde üretici çok zadaki düşüşe karşın, taiebin artma rar ediyor. Yukseldiginde de tükesından kaynaklandığı belirtildi. tici zarara uğruyor. Aracı ise her Ancak piyasaya yumurta sunumu dönemde kânnı sağlıyor" diye konun azalmasının nedenleri de Tav nuştular. şanlı Tavukçuluk Kooperatifi yetBu arada toptancılarda en kakilileri tarafından şöyle açıklandı: liteli yumurta 162 liraya satılırken, "Yaz döneminde yumurta fi>Btkılavuz yumurta diye adlandınlan lan 90 liraya kadar geriledi. Üre en küçük boy yumurtalar 104 litici kesimi önemli ölçude zarara radan satılıyor. Ancak kentlere uğradı. Çünkü söz konusu fiyat o geldiğinde bakkal ve süpermarketdönemde malrvetin bile altınday lerde fiyatlar 200 liradan başlıyor. dı. Sonunda tavuklar kesime gön Fiyatların semtlere göre 230 liraderildi. Bu yıizden iç piyasada üre ya kadar yükseldiği de dikkat tim giderek düştü. Şimdi yaşanan çekiyor. Kömtire zam • ANKARA (AA) tthal kömür ve soma kömürü fiyatlarına zam yapıldı. Zammın "dolar kurundaki değişmeler, yurtiçi maliyetleindeki artışlar ve hükümetin sübvansiyon miktan ile ilgili kararları nedeniyle" yapıldığı bildirildi. KDV haric, ithal kömür 200, soma kömürü ise 138 bin lira oldu. Metalurjik kok kömürü ise 300 bin liradan satılacak. Sovyetler'den ödeme • ANKARA (ANKA) Doğalgaz anlaşması çerçevesinde Sovyetler Birliği'nde inşaat projelerini üstlenen Türk müteahhitlerine Mosltova tarafından yapılan ödemelerin bu yıl sonu itibarıyla 90 milyon doları bulması bekleniyor. Ödemelerin yarısından fazlasının, Sovyetler Birliği'nde iki sağlık merkezinin yapımını sürdüren Baytur Koray konsorsiyomuna yapıldığı bildirildi. K1SA KISA • COMMERC1AL UNION Sigorta'nın Genel Müdurlüğü'ne Cemal Ererdi atandı. Şirketin eski Genel Müduru Omer Erul ise Yönetim Kurulu Murahhas üyesi olarak görevini yurutecek. • ACFGARANTİ Sigorta açılış kokteyli verdi. 11 temmuzda faaliyete geçen şirketin yuzde 50 hissesine Fransu Ass.urances Generales ' France (AGF) sahip bulunuyor. Diğer ortakları da Garanti Bankası ve Doğu» Grubu'ndan oluşuyor. Şirket, tum sigorta dallannda faalıyet gosterı>or. • İMPFXBANk Izmir Şubesi Alsancak'ta hizmete girdi. Eski adı Tilibank olan Turkıye Ithalat ve ihracat Bankası'nın 4 katlı İzmir şubesinde 18 kişi çahşacak. • TOSHİBA Elektromak, tstanbul Ticaret Odası'nın 1988'in yüksek düzeyde Kurumlar Vergisi ödeyenler sıralamasında ikinci oldu. İTO'ca Gümüş Vladalya ile ödullendirilen şirket, geçen yıl 778 milyon lira Kurumlar Vergisi ociedi. • YAPI KREDİ Bankası'nnı Te'e 24 sıstemiyle işyerle;ınde maaş ödemeleri yapılıvoı. Elemanlarına maaşların' "Tele 24 Bordro" sistemiyle dağıtmayı tercıh eden kuruluşların sayısının 100'ü bulduğu bildiriliyor. Facility arrangcd by The Bank of Nc\v York (^ıpital Markets Limitcd ;ı u l u ı l K o s M i c ı l s ı ı l ı > ı ı l ı . ı r \ ı>l THE RVNK OF NE\V YOW\ Oclobcr