20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 CUNEYT ARCAYUREK yazıyor bakan kongrede delegelerin hükümet üyelerine, "Dediğimizi burada yapryoruz. Şimdi sıra sizde. Pahalılığı önleyin. Ya önleyin ya tümüyie gideceğiz" dediklerini aktardı. Kongre seçiminden çok, detegenin ilgilendiği ana konu buydu. Öteki bakanlar da aynı yargıdaydı. Fakat kaygıları, kuşkulan vardı. 1983'te yüzde 45'le iktidara gelmişler, 26 Mart'ta oy oranı çok aşağılara düşmesine karşın, TÖ'nün "karizmatik" liderliğiyle "siyaseti idare etmişlerdi". Fakat şu anda TÖ'nün "fiili" liderliği yoktu, kamuoyu önürtde "sade" bir hükümet vardı. Yüzde 21.8'den sonra ANAP'ı yeniden hayata döndürecek uygulamalar yapmak, sorunların üstesinden gelmek zorundaydı. Elbette bakanlar üstlendikleri görevi yerine getiremeyeceklerini söylemiyorlardı. Ancak kararnsar çizgiler içeren irdelemeler yapıyortar. Zorlukları gösteriyorlar, büyüme hızını düşürmeden enflasyonu nasıl aşağı çekeceklerini bilemediklenni açıkça söyluyoriar. Hele "Ağa'nın yapamadığını yapmak, başarmak". Bu gerçek akla gelince, karamsarlığın çukuruna düşüyohar. Enflasyonu aşağı çekmenin ana koşulu, güven öğesi. Ne var ki, halk ve iş çevreleri yeni hükümete güvenmiyor. Sorunun çözümu böylece, daha ilk günden çapraza giriyor. Bir başka bakan, "Deviet bakanları arasındaki iş bölümü hükumetin mali ve ekonomik politikalarında bektenen yeniliğin öncüsü olacak" dedi. Devlet bakanlannın aralarında kamplara bölündükleri görülüyor. Orneğin Güneş Taner'in düne kadar üsttendiği sorumluluklann önemli bölümü üzerinden alınacak mı? Toplu konut, özelleştirme gibi büyük işlevler, başka bakana verilecek mi? Ekonomiyi Hüsnü Doğan üstlenecek mi? Partiyle kanşık hükümet siyasetini Keçeciler mi yürütecek? Belli degildi. Bellı olan tek şey, Keçeciler ekibinin hükümeti ele geçirdiği idi ve Akbulut'u "sembolik" hale getirmek istiyorlardı. Kongre sonrası "hızla çalışmaya" gireceği söylenen hükumetin, bu kez Meclıs Başkanı seçimini bekleyeceğı duyuruluyor. Parti içinde yeni bir dalgalanma başlıyordu. Keçeciler Ooğan, hatta Dinçerler ekibinin Kaya Erdem'e yan tutmayacağı gözieniyor. Erdem ise ANAP grubunu okşuyor, fakat partideki karşıtlan muhalefet oylarıyta başkanlığa gelmeye çalışacağını yayıyor. "Şayet TO'den başka bir isim gelmezse, hükümet kanadında Metin Emiroğlu'nun destekleneceğini gösteren izlenimler" alınryor. Hükümet eğilimi ise TÖ'yü yansıtıyor. (Baftarafı 1. Sayfada) HABERLERtN DEVAMI 19 KASIM 1989 ANKARA le geçecek bir buçuk yıla gerekErmeni tasarısına sindiklerini söylemiyor muydu? Ama bakanları ürküten bir misilleme başka kulis haberi var. O da TÖ'nün kongreden önce kabul ettiANKARA (Cumhuriyet Büroği kimı milletvekillerine, "çalış su) Dışişleri Bakanı Mesut Yılmadıklarını gördükleri bakanla maz, dün gece TBMM Bütçe ve rı indirmeye kışkırtması". Tek Plan Komisyonu'nda bakanlık koşulu öne sürmüş. Mediste de butçesi görüşülürken yaptığı koğü, bakanı yerinden etme ope nuşmada, ABD Kongresi'nde burasyonunun grupta yapılmasını lunan Ermeni karar tasansıru enistemiş. gellemek için eideki bütün imkânKongrede 103 milletvekilinin ların seferber edileceğini bildirdi. HCG'ye oy kullandığı anlaşıldı. Yılmaz, ABD'de iki partinin taAzımsanacak rakam değil. Kuş mamen iç politika kaygılanyla Erkusuz rakamın bütünüyle menileri prim vermek için yarış HCG'nin arkasında olduğu söy halinde olduklarını kaydetti. lenemez. Her türden tepkiyi içe Askeri alandaki işbirliği toplanriyor. ANAP grubunda muhale tılannı iptal ettiklerini, ikili safetin 30 rakamıyla başladığı göz vunma tesislerindeki bütün moönüne alınırsa, bugün varılan demizasyon projelerini askıya alnokta küçumsenmemeli. Toplu dıklannı, ABD savaş gemilerinin hareket ederse 103 rakamı en limanlanmızı ziyaretlerinin durazırtdan Meclıs Başkanlığı'na et durulduğunu, savaş uçaklarının kili olabilir. ANAP'taki tepki oy eğitimine de kısıtlamalar getirdiklan muhalefetin 150 milletvekiliy lerini açıklayan Yılmaz, tasannın le bütünleşirse, Kaya Erdem ka öldürülmesi halinde bu önlemlerin kaldınlacağını, kabul edilmezanabilir. ABD'ye karşı 4 önlem nedenden dolayı gittiğinı, bu Uç nedenin altında da Türk azınlık konusunun bulunduğunu vurguladı. Yılmaz, Jivkov gitmemiş gibi dış politika değerlendirmesi yapılamayacağını, bugün Bulgaristan'da çok şeyin defiştigini anlattı. Yılmaz şöyle dedi: "Kuveyt'te. Bulgaristan başbakan yardımcısıyla buluşmamda iyi sinyaller aldım. Jivkov'un gitmiş olması, Türk azınlığı açısından şüpnesiz olumlu bir gelişmedir. Üç PoUtbüro liyesinin görevlerinden ozaklaşunlması da olumludur. Ama olurasuz işaretler de var. Halen tçişleri Bakanı olan Panev, Kırcaal^'de mezalimi yüriiten kişidir." Yılmaz, Kıbrıs konusunda Rauf Denktaş'a baskının söz konusu olmadığını, Denktaş'a tam destek verdiklerini ve güvendiklerini anlattı. Bakan Yılmaz, Gorbaçov'un Sovyetler'de başlattığı yeni politikalann komünist sistemin zaferi değil, iflası olduğunu, bunların zorunlu politikalar olarak uygulanması gerektiğ^ni söyledi. Yılmaz, Sovyetler'in askeri gücünde azalma olmadığını, aksine arttığını, yılda 3 bin tank yaptıklarını, bu gerçekler ortadayken, ihtiyatı elden bırakmamak gerektiğini anlattı. GOZLEM UĞURMUMCU (Baftarafı 1. Sayfada) Milletvekili, eski bakanlardan birkaçının adını vererek, "Bunlara bir ümit geldi, baktım gülüyorlardı. Demek biz tekrar bakan olabiliriz diye düşünüyoıiar" diyor, dalgasını geçiyor. Ve ekliyor: Bir yaş gençleştiler... Bankacı da "çok yönlü düşünmüşler" diye milletvekilinin alaylarına katılıyor. Sonra, "Biz bir daha, bir iki hafta sonra başbakana gkte bilir miyiz?" diye soruyor. Milletvekili de güvence veriyor: Irak'tan Vliyalog' önerîsi SEMİH tPİZ BAĞDAT Irak, Iran ile arasındaki temel sorunların Dışişleri Bakanları düzeyinde doğnıdan görüşülmesine zemin hazırlayacak komiteler kunılmasını önerdi. Irak'ın, Türkiye'nin Ortadoğu politikasına da " S a y g ı ile yaklaştığı" belirtildi. Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz, Birleşmiş Miüetler Genel Sekreteryası'nın da temsil edileceği bu komitelerin Dışişleri Bakanlanndan daha üst duzey görüşmelerin temelini de hazırlayabileceğini söyledi. Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz, Bağdat'a davet edilen ve aralarında Türk gazetecilerin de bulunduğu kalabaiık bir yabancı gazeteciler grubu için dün bir basın toplantısı düzenledi. lran'ı banşı istememekle suçlayan Tank Aziz, yine de iki ülke arasındaki savaşın tekrar başlamasını şu aşamada "zayıf bir olasılık" olarak gördüklerini bildirdi. Tank Aziz, bunun tran'ın tutumundan dolayı değil, uzun zaman sürecek olan mevcut "güç dengesinden" kaynaklandığını belimi. Irak olarak askerleri terhis etmeyi sürdüreceklerini de ekleyen Tank Aziz, buna rağrnen egemenliklerini korumak için her türlü tedbiri almaya devam edeceklerini bildirdi. Türk gazetecilerinin yöneltmelerine olanak tanınan tek soruya, "Protokoler" bir yanıt veren Aziz, Türkiye ile ilişkilerin dostane olduğunu ve her alanda işbirliği içinde olan iki ülke arasında karşılıklı ilgi alanına giren tüm konularda verimli bir diyalog sürecinin bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin Ortadoğu politikası konusunda ise, "Kendi politikasını saptamak durumunda olan Türldye'nin pozisyonunu saygı ile karşüıyoruz" dedi. Gazetecilerin sorulannı yanıtlamadan önce tran ile aralanndaki barış arayışlan hakkında bilgi veren Tank Aziz, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez De Cuellar'ın girişimleriyle Tahran'la yürütülen dolaylı görüşmelerden henüz bir sonuç alınamadığım söyledi. BAĞDAT Bankacı, bankasının yönetim kurulu üyeliği de yapan milletvekiline bakanlann görev bölümü ile ilgili sorular soruyor. Milletvekili de bakanlann adlarını sayarak, bu bakanlarla beraber Dışişleri Bakam'nın odasında oturduklannı, başbakanın, bakanları toplantıya çağırdığını anlatıyor. men yorumunu yapıyor: Milletvekili, "Çıkar çıkmaz size faks geçerim" diyor ve he Bu zaten geçici bir hükümettir efendim. Tabii, tabii efendim ne zaman arzu ederseniz... Bankacı patron, milletvekilinden "ufak bir iki iş" için ricada bulunuyor. İşlerden biri bir yabancı şirkete sigorta işi verilmesi ile ilgiliymiş. Aksilik bu ya, bu sigorta şirketi, bankacının yaptığı sigorta işlemleri ile aynı adı kullanıyormuş. si halinde ise bu önlemlere çok daHCG, yolunu çiziyor. Kaldığı ha ileriye dönük yeni önlemlerin yerden sürdürecek. Ya umudu ekleneceğini söyledi. Milietvekili: Ben onlara bakayım, ben onları görmedim diyor. Bankacı, milletvekilinin bir bakanla görüşmeşini istiyor, Milletvekili yorumunu yapıyor: nu olağan kongreye bağlayan Yılmaz, Bulgaristan'daki kanMesut Yılmaz ne yapacak? Hü şıklıkların çıkmasında Türkiye'kümette kalmakla kalmamak nin meseleyi canlı tutmasmın büarasında, ince uzun bir yolda. >1ik rolü olduğunu kaydederek, Olağan kongrede şans deneme "Meseleyi canlı tutmasaydık, ması yapabilmek için, il ve ilçe ba yıs ayında gösteri yapacak Türk zında sürekli çalışmak gerekiyor. azınlık olraa/dı" dedi. Yeni delege yeni kongre bu "Baa çdişkileriraiz, tutarsıdıkHem Dışişlen Bakanlığı yapmak lanmız olmıtştur, hepsini kabul hem de parti kulisinde etkıli ola ederira. Ama oyunu kurallanna cak taraf delegeyi yakalamak, göre oynaraayan bir kişinin buçoğunluğu sağlamak. Zor bir Inndugiı da unntulmamahdır" diye konuşan Yılmaz, Jivkov'un 3 yöntem. Şimdi gözler önümüzdeki hafta yapılacak Meclis başkanlığı seçimiyle ANAP grubunun içine çevriliyor. Yeniden başlayan sancılar bakalım hangi operasyonları beraberinde getirecek. Hükümet, dağlar delen Ferhat rolüne soyundu. Güven sağlayacak, ustası TÖ'nün beceremediğini yaparak enflasyonu aşağı çekecek, partide, grupta biriik ve beraberliği pekiştirecek... Ve oy oranını yükseltecek. Olmayacak duaya amin de•nek gibi bir şey! "Hırsızlıktır diye birazcık mani olmaya çalış" emrini veriyor. Haksız rekabete girer... Bankacı, "Biz zaten Ticaret Bakanı'na şikâyet edeceğiz" dedikten sonra soruyor: Kimdi Ticaret Bakanı? Milletvekili, "İyi arkadaşımızdır" yanıtını verdikten sonra kiminle konuşacağını da anlatıyor. Bankacı, milletvekiline, "Bizim broşürteri al dağrt" diye talimat da veriyor. Milletvekili patronunun adını verdiği sigorta şirketinin sahibini soruyor; bankacı "Bir adamla bir Yahudi" diyor ve yakınıyor: Bankacının milletvekilinden ikinci ricası da şu: Bir devlet kuruluşu ile bankacının sigorta işi varmış; milletvekili bu konuda temasları yapmış; bilgi veriyor. • Patron, milletvekilini dinledikten sonra: O işi takip et, diyor. Ve sıra ricaya geliyor: Patron bir sigorta şirketi ile aralanndaki davadan söz ediyor. Bir bakan adını vererek, "Konuyu ona işle" diyor. Milletvekili, "Kanunun değişmesi gerekir" diye yanıt veriyor. Bunlara banka izni verilmez... ARÎS Türkiye yine Doğu Avrupa'yla kıyaslandı PARİS (Cumhnriyet) Elysee sarayında dün akşam verilen "AT yeme^i" ile 89 aralık tarihlerinde Strasbourg'da yapılacak AT zirvesi arasında geçecek üç haftalık süre, Avrupa kıtasının geleceğinin belirlenmesi açısından hayati önem taşıyor. Bayan Thatcher'ın gösterdiği "Atlanük'ten Çin'e kadar genişleme hedefi" mi, yoksa Jacques Delors'un istediği "iç içe halkalı genişleme hedefi" mi ağır basacak? Türkiye'nin bundan sonra AT ile ilişkiieri büyük ölçüde bu soruya verilecek yanıtta yatıyor. önceki akşam Elysee Sarayı'run hemen karşısındaki "Marigny ReztdansTnda kurulan basın merke zinde bir brifıng veren başkanlık sözcüsü Hubert Vedrine, dünkü toplantının "biçimsellikten nzsk" tasarlandığını belirtti. Hubert Vedrine'in yanında oturan Başkan Mitterrand'ın, "Charge de Mission"larından, yani özgün konulardaki danışmanlanndan Bayan Elisabeth Gnigon'nun bazı sözleri, Türkiye'nin AT ilişkilerine yeni unsurlar kazandıracak nitelikte sayüabilir. Birkaç gün önce Bayan Thatcher'ın, ATnin Doğu Avrupa ülkeleriyle kurması gereken ilişkinin, Türkiye ile olan ortaklık anlaşmasına benzemcsi gerektiğine dair sözleri bir kez daha, bu kez Parisli Wr sözcünün ağzından su yüzüne çıktı. Bayan Guigou, aynı gün Demokratik Almanya'nın ATile işbirliği anlaşması imzalamak için yaptığı başvurudan söz ederek, "Zaten Dogu Avrupa ülkeleri ile olan Uişki, imzalanan çeşitli anlaşmalarla, Türkive gibi ülkelerle olan anlaşmalara ç o k benzeyen bir düzeydedir" dedi. Patron ısrartr. Bankacı, salaklardan, aptallardan söz ediyor. Ad da veriyor. "Başlarını nasıl taşa vurduklannı bilmiyorlar" diyor. Geleceğin kavgası sigortada olacak. Kavga da başlamıştır. Gazeteci 12lerden *tek ses'provası mtterrand, "Türkiye'nin üyeliği 1992'den sonra ele. Turhan alınacaktır. Şimdilik ne evet, ne hayır" dedi. Aytul öldü SABETAY VAROL PARİS 12 AT ülkesinin devlet ve hükümet başkanlan dün Paris'te bir araya geldi. Aynı anda, dışişleri bakanları da ayn bir salonda toplandı. tki ayn loplantıdan sonra, her iki masanın görüşmecileri bir araya gelerek görüşmeyi birlikte sürdürdüler. "Biçimsellikten uzak" bir atmosferde yapılan toplantıda, AT geleceğine ilişkin konuların siyasal düzeyde ele alındığı ifade edildi. Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand topluluğun geleceği hakkında toplantıya katüan 12 lider arasında tam bir görüş homojenliği olduğunu açıkladı. Toplantıdan sonra basın top tsUabal Haber Servisi Gsu zeteci Tarhaa Aytal, yakalandığı siroz hasıalıfcmdan kurtulamayarak dün öldü. önceki gece fenalasarak Haydârpasa Numune Hastanesi'ne kaldınlan Aytul yogun bakıma aiındı. Ancak yapılan tedavileri bünyesi reddeden Turhan Aytul dün sabah saat 09.30'da öldtt. 1930 yıLında Istanbul'da dogan Aytul, 15 yaşında İzmir Gazetesî'nde mesteğe ilk adımını attı. 1.^501986 yılları arasında kısa Kongre secimınde oy dağılımı aralıklarla Milliyet Gazetesi'nde dün masaya yatırılıyor. Büyük görev yapan Aytul, Yeni Sabah, kentler HCG'ye fazla yan tutma Yeni İstanbul, Tercüman, Akmış. urneğin Özfatura'nın tam sam, Bursa Ant, Ankara tstiklal, desteğine karşın izmir, HCG'ye Hürses, Kudret ve Cumhuriyet kaymamış. istanbul, Ankara öy gazetelerinde sekreter ve yazı işle. Keçeciler ekibine bakılırsa, leri müdurlükleri görevlerinde bulundu. Son olarak Günes GazeteHCG artık "bitti". Yeni bir şans si'nde çalışan Turhan Aytul evti araytp bulması zor. Tabii HCG, ve bir çocuk babasıydı. Kendine mücadeleyi sürdüreceğini açık özgu ki$iliği, espnlerı ve ani çıkışlarken, 382 oyun azımsanmama larıyla ünlenen Turhan Aylul'un sı gereğine dayanıyor Ortaya cenazesi yann saat 10.30'da Gahemen yeni bir konu atılıyor: Er «teciler Cemiyeti önünde duzenlenecek törenden sonra Şişli Caken olağan kongre! misi'ne götürülecek; buradaki öğCHağan kongre, yeni delege le namazımn ardmdan Zincirlikutopluluğu demek. Yeni lider Ak yu aıle mezarbğında toprağa vebulut, olağan kongrenin ne za rilecek. man toplanacağı sorulanna "heCumhurbaşkanı Targat Özal, le biraz düşünelim" gibi yumu Başbakan Yıkknm Akbulut, Devşak, ama belirsizlik ifade eden let Bakanı Mehmet Yazar, SHP yanıtlar veriyor. Aslında olağan Genel Baskanı Erdal Inönü, Turkongrenin ipleri bugünkü han Aytul'un ölümtt üzerine yaMKYK'nın elinde. Haziran 1990 yımladıklan mesajlarda Aytul'un ile Haziran 1991 arasındaki bir yakınlarına ve basın camiasına başsağlığı dilediter. lantısı düzenleyen Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'a, " S o n gelişmelerin ışıgında Türkiye'nin AT başvnnısunda gelişmenin hıdanma yönünde mi yoksa yavaşlama yönünde mi olacagı" şeklinde bir soru yönelttik. Mitterrand bu soruya "Türkiye'nin üyeliği 1992'den sonra ele alınacaktır. Şimdilik ne evet ne hayır diyoruz. Tıpkı Avusturya'nın durnmu, tıpkı diger ülkelerin durumu gibi" karşılığıru verdi. MoSKOVA Taş, kendisi. Anlaşılan Yunanistan banka sektöründe sigorta kavgası başlayacak. Bankacı, milletvekilinin yakın arkadaşı bir bakandan söz edip "İyice üstüne gidiver" emrini veriyor ve sonra Atina Havaalanı'na doğru yola koyuluyor. Bunlar hep Yunanistan'da oluyor. Yunan devleti böyle çalışıyor. Patron ve milletvekili el ele. Milletvekili "iş takibi" yapıyor. Şimdi anladınız mı Yunanistan'daki sorunları? Ben anladım. İyi ki bizde bu tür ilişkiler yok. Ya bir de olsaydı!.. Bulgar halkı yürümeyi öğreniyor (Baftarafı 1. Sayfada) Gösterilerin sonunda kalabahk, el kaldırarak yolsuzluk, sansüre son verilmesi, siyasi tutukluların serbest bırakılması, din özgürlüğü konusunda güvenceler verilmesi ve polis baskısının son bulmasını isteyen bir bildiriyi kabul etti. Hükumetin ilk kez izin verdiği gösteride, "Demokrasi istiyoraz"un yanı sıra, "Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, serbest secim istiyoruz", "Jivkov yargılansın" sloganları da atıidı. Jivkov'un görevden aynlmasmdan sonra önemli değişikliklerin meydana geldiği ülkenin çeşitü kesinılerinden gelen Türkler de gösteriye katıldılar. Polisin gösterilere müdahale etmediği çevrede park etmiş otobüslerde oturan üniformalı polislerin sadece gösterileri izlemekle yetindikleri görüldü. Sofya'mn merkezindeki görkemli Aleksander Nevski Katedrali'nin önündeki dev alanda yapılan gösterilerle ilgili olarak gösteriyi düzenleyen örgütlerden çevreci "EcoGlasnost" üyesi Papaz Hristoforo Sebek, "Bu, Bulgaristan'da demokrasinin geri dönüşü ve 45 yıldır görmedigimiz bir mucizedir" sözleriyle görüşlerini düe getirdi. EcoGlosnost uyesi Zooloji Profesörü Petar Beron da "Bulgaristan deraokrasiye. belki de çok partili sisteme yöneliyor. Bu hedefe ulaşmak kolay degil, ama başaracağız" dedi. Güneşli, soğuk bir havada yapılan gösteriye katılanların taşıdıkları yüzlerce pankarttan birçoğunda Jivkov ya demir parmaklıklar arkasında, ya da Adolf Hitler bıyığıyla resimlenmişti. Pankartlann üzerinde de "Bizler, baskının kurbanlanyız", "Isa kıutancımızdır", "Ailemin yiyecek bir lokma yemegi yok", "Şimdi özgürlük ve demokrasi zamam" yazılan dikkat çekiyordu. Bu arada bazı göstericilerin Jivkov'un büyük boy portrelerini yaktıklan görüldü. EcoGlasnost üyesi konusmacilardan Petko Semyonov da, "Todor Jivkov ardında boş dükkanlar, yolsuzluklar, bürokrasi ve çaresizlik bıraktı" dedi. Semyonov aynca Jivkov hakkında sonışturma açılması ve yargılanmasını istedi. Bunun Üzerine kalabaiık bir ağızdan, "Jivkov mahkemeye", "Kahrolsun Jivkov ve yandaşlan" biçiminde bağırdı. Semyonov bunun ardından "Derhal özgür seçimler yapdsm vc ifade özgürlügiine izin verflsia" deyince halk >ine hep bir ağızdan bağırdı: "Izbori, izboriseçim, seçim!' 6 9 Değişîm tek doğru yol Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, ülkesinin Demokratik Almanya ve Bulgaristan'daki değişme çabalan ile dayanışma içinde olduğunu bildirdi. Şevardnadze, Demokratik Almanya'da izlenen politikayı da tek doğru yol olarak niteledi. Şevardnadze, Moskova'da sadece kadın gezetecilerin katıldığı basın toplantısında Bulgaristan'daki siyasi değişimin bu ülke ile ilişkilerinin daha etkin bir şekilde gelişmesini sağlayacağını bildirdi. DUN^ADA BUGUN ALİSİRMEN (Baftarafı 3. Sayfada) lerine uyan bir sendikalar yasası, gerçekten demokratik bir siyasal partiler yasası, çağdaş bir dernekler yasası çıkarılmadan demokrasinin "onsuz olmaz"ı laikliği koruyacak olan eğitim birliğini gerçekten yaşama geri döndürecek düzenlemeler yapılmadan, bireyi devlet karşısında umarsızlıktan kurtaracak anayasal düzenlemeler gerçekleştirilmeden çağın trenini yakalamak olanaksızdır. 141142 ve 163. maddelerin kaldırılmalarını candan destekleyelim, bu yönde oy kullananları, genel görüşlerini ve davranışlannı benimsemesek bile salt bu tutumları dolayısıyla kutlayalım. Ama oyuna da gelmeyelim. Üç maddenin kalkmasıyla tüm sorunların çözüldüğünü, demokrasinin alanına girdiğimizi sanmayalım ve gerçek bir demokrasi istemlerimizi azaltmayalım. Kalkan yasaklar, kalan yasakların kamuflajı olmasın. Aman dikkat edelim de "bir tek eşek sen kaldın Hadi"nin durumuna düşmeyelim. 141,142,163 kalkıyor Başbakan Yardımcısı Ali Bozer ve Adalet Bakanı 01tan Sungurlu, bu maddelerin kalkmasma hükumetin de taraf olduğunu ve konunun ocak ayında Meclis gündemine geleceğini açıkladılar. tarihte toplayabilir. Gözlemler bir noktaya geliyor: Genel merkezde olağan kongreyi Haziran 1990'da toplama eğilimi yok. Demek ki TO de öyle düşünüyor. Zaten TÖ, öteden beri yeni lider Uyusturucular serbest bırakılsın Bu yeni "özgürldk"le toplam suç oranını azaltmanın, uyuşturuculara karşı daha etkin bir mucadele yürütmenin mümkün olup olmadığı tartışılıyor. İstenmeyen başsavcı Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, artık hükumetin de sabrını taşırdı Adalet Bakanı. "0nun yüzünden beynelmılel akdimizi yerine getiremedik" Bülent Akarcalı: "Kendini Meclis'ın üstünde sayanlar için Meclis te gereği yapılmalı." OzaPdan 141,142, 163 talimatı ANKARA (Cumhuriyel Buron ) Cumhurbaşkam Turgut Özal, Başbakan Yıidınm Akbulut ve bakanlarla dün yaptığı görüşme sırasında, Türk Ceza Yasası'nın 141, 142 ve 163. maddelerinde değişiklik konusuna öncelik verilmesini istedi. Özal, dün saat 16.00'da Akbulut vebakanlan, Cumhurbaşkanhğı Köşkü'nde kabul etti. Kabul sırasında özal ve bakanlar, önce 1990 mali yüı bütçe görüşmeleri konusunda, sohbet ettiler. Devlet Bakanı Kâmran Inan Bulgaristan'daki gelişmelere ilişkin görüşlerini anlattı. Edinilen bilgiye göre, Adalet Bakanı Oitan Sungurlu, sohbet sırasında Türk Ceza Yasası'nın 141,142 ve 163. maddeleri üzerine değişik görüşler bulunduğunu belirterek, "Bn konuda bir hükiimet görüşii oluşturulması zonınluluğunu" vurguladı. Bunun üzerine Özal da Sungurlu'nun görüşüne katıldı ve "Bu işc öncelik verin. İlk bakanlar kuralu toplantısında bu konuyu ele alın ve bir bükiımet görüşii haline getirin" talimatını verdi. Başbakan Akbulut da konunun ilk bakanlar kurulu toplantısında görüşüleceğini söyledi. 20 dakika kadar süren kabul sırasında bakanlara pasta ve çay ıkram edildi. T I İ uı ö Z u u tn N S O S Y A L I S T L E R SİFAU 0TUR lürkiye'de de sentetik ilaclardan bunalan binlerce kişi çareyi şjfali otlarda arıyor. Herkes yan etkisinin azlığı, ucuzluğu konusunda hemfikir. Artık şlfalı otların alternatif bir tedavi yöntemi olup olmadığı tartışılıyor. Prof. Başer: "Dünyanın yüzde 80'i bitkiyle tedavi oluyor..." Şifacı Yozgath: "Milletvekilleri, profesörler tedavi için bana gelir..." Banş Manço: "Bitkisel ilaçlarla kanseri yendim." JffAU BİTOIİR Doğu Avrupalı muhalif Marksistlerle söyleşiler Z 5 2 Z < UĞUR DÜNDAR'IN PURTEUS'IDIZMECE r Dündar, faizcileri, haplanmışları. ispiyoncuları konuşturdu "Ortünmek kolay mı sanıyorsunuz?" Devlet Güneydoğu'da silahlanma rçklamı, yapıyor Bir dönemin sonu Fbtoğraflarla kuruluşundan yıkılışına Bertin duvarının 28 yıllık tum öyküsü. • Bedrettin Dalan: "Özal'la kardeşlikten istifa ettim." • Bir başbakanın, Margaret Thatcher'ın binbir portresini çizdiler... • İran'dan İtalya'ya eroin yolu. Turki• Ordu'da tesettür apartmanı: Kiracılara içki, sigara. TV yasak. • Kadınlar, sokaklardaki çeşitli saldınlara artık "moriğne'lerini batırarak karşılık verecekler... • Şapkayla saka olmaz. 64 yıl sonra Şapka Devrimi tartışılıyor. . DERTLERİNJ ANLAHILAR TÜRBANU ÖĞRENCİLER D D D B B B ™ A R B Y 1 9 9 0 ' I a r ı n m 0 z i ğ i v e ! E n şoförleri yolculardan ye'den geçerken olup bitenler. s i I H R A Ç Cöneyt Canver ŞHP, KÜRTLERJ daha dertli •Çocuğumu sevip, kanmla İlaç hırsızlığı Hem de hastanelerde, hem de hastanm başucundan ilaçlar, hastabakıcılar tarafından çalınıp eczanelere yan fiyatına satılıyor. Eczaneler, hastabakıcılara komisyon ödüyor. E T T İ Oniversitede duvarlar yıkılıyor yazdı Ortak Pazar'da Seks ^ ^ Röntgenci dükkanı HAFTAUK HABER DERGİSİ BUGUN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle