17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 KASIM 1989 DIŞ HABERLER Batı'nın gözü Kürtlerde YASEMİN ÇONGAR ANKARA Kürt sorunu, Turkiye'nin Avrupa Topluluğu (AT) ve ABD ile ilişkilerinde sürekli gündemde tutulan bir konuya dönüşüyor. Dışişleri Bakanlığı konunun ikili iiişkilerin bir uıısuru olarak ouaya çıkmadığını vurgularken, Brüksel ve \Vashington kaynaklan Ankara ile diyaloglarında Kurt sorununa ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiklerini kaydediyoTİar. ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın insan hakları konusundan sorumlu yardımcısı Joshua Gilder, Türk hükümetiyle aralarında Kürt sorununa ilişkin "sttreldi" bir diyalog olduğunu belirterek, "Bo diyalogda Kurilerin dnramu konusunda biraz daha serbestleştirme ve esneklik gormek istedigimizi dile gttiriyoruz" dedi. Cumhuriyet muhabirinin bu konuda Ankara'dan yönelttiği s o rulan yanıtlayan Gilder, anadilinin günlük yaşamda kullanılmasının temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı. Gilder şöyle dedi: "Kurtçe konuşraa hakkını bu cercevede algılı>omz. Ancak res Washington,Kürt sorunu konusundaTürkiye ilediyalogiçindeolduğunu bildirdi POLJTIKADA ERGUNBALQ CUMHURÎYET/3 Bustftan çağrı • VVASHINGTON (AA) ABD Başkanı George Bush, SSCB'den, Amerika kıtasındaki demokrasiye yardımcı olmak amacıyla Orta Amerika'ya silah sağlamaya son vermesini istedi. Bush, bu konunun, 23 aralık tarihlerinde SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov ile Malta açıklannda yapacakları zirve konusunda ele alınacağını bildirdi. El Salvador kan gölü • SAN SALVADOR (AA) El Salvador'da hükümete karçı ayaklanan Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi adlı gerilla örgütünün lideri Joaquin Villalabos, ete geçirdikleri mevzilerden çekilmeyeceklerini ve askeri birlikler yok edilinceye dek, saldırı operasyonunu surdüreceklerini açıkladı. Gayri resmi kaynaklar, gerillalarla askerler arasındaki çatışmalarda, en az 1500 kişirun öldüğünü ve yaralandığını bildirdiler. öte yandan Uluslararası Kızılhaç Komitesi, çarpışan taraflardan, yaralılann tahliye edilebilmesi için, derhal ateşi kesmelerini istedi. Ancak taraflar, ateşkes konusunda herhangi bir açıklama yapmadılar. Temsilciler Meclisi'nde sorunu •'Türkiye'yi rahatsız edecek bir •cerçevede" gündeme getirraesine ise "kapsamh" bir tepki gösterildi. Bu tepkinin, Ankara'da Büyükelçi Eric Rouleau'nun Dışişleri'ne çağrılması, Paris'te ise Turkiye'nin büyükelçisi İlter Tnrkmen'in Fransız Dışişleri'yle temas kurması yoluyla dile getirildiği öğrenildi. Dışişleri yetkilileri, kamuoyu yaratma açısından Fransız parlamentosundan çok daha etkili bir ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Joshua Gilder, Ankara ile organ olarak niteledikleri ABD diyaloglarında Kürt sorunu ile ilgili önerilerini dile getirdiklerini söyledi. Kongresi'ne "Kürt sorununun ihraç edilmesi"ne özel bir tepki duHoUanda Dışişleri Bakan Yardımcısı Piet Dankert ise Türkiye'de yulduğunu ifade ediyorlar. Aynı bu konuda atılan reform adımlarının Avrupa'dayetersiz kaynaklar, Paris'teki konferansa bulunduğunu söyledi. Dankert, PKK'nın eylemlerinin sorunun yedi milletvekilinin gitmesi ve Kürt konusunun bir yılı aşkın bir çözümünü güçieştirdiğini de belirtti. süredir basında rahat biçimde tarler getirdikleri yolundaki bir so nu büyıidükçe, reform düşıince yor. Cumhuriyet muhabırine bil tışılmasının "konuya genel yakruyu ise, "Diyatogumuzun sürek sini de daha çok gunderae getiri gi veren Dışişleri yetkilileri, 1012 lastmdaki esnekliği goslerdiğinl" lüigi açısından bu oneriler konu yor. Tabii, bu duşüncenin ucu kasım günleri arasında Bonn'da belirtiyorlar. Ancak Turkiye'nin sunda bir açıklama japmayı uy özerklik istemine kadar varabilir. yapılan "Türkiye'de Kürt Sorn Lozan Antlaşması'na dayanan gun görmuyorum" diyerek yanıt Ancak henuz bu, hiçbir çevrede mı" konferansına, "Federal Al resmi politikasından ödün verilcesur biçimde ifade edilmiyor. Si manyalı hiçbir hükümet yetkilisi meyeceği ve Kürt konusunun günsız bıraktı. öte yandan, Türkiye ile AT lahlı mucadele ve PKK'nın eylera nin katılmaması" nedenıvle tep deme getirildrği ortamlarda arasındaki Karma Parlamento leri ile sonınun çözümünü güçleş ki gösterılmeveceğini belirttiler. PKK'nın eylemlerinin cesaıetlenBayan Danielle Mitterrand'ın önce direbilecek herhangi bir tavra Komisyonu'nun (KPK) başkanlı tiriyor." "sert" tepki verilecefi de vurguğını yürütürken HoUanda DışişKürt sorununun Türkiye'yi il Paris'teki Kürt Konferansı'nda, lanıyor. leri Bakan Yardımcısı olduğu için gilendiren bir kapsamda, Paris, daha sonra VVashington'a giderek mi eğitim tumınle farklı bir konudur. Anadilinin özel yaşamda kullanılması ve doğal. küUürel aloş içinde o dflde konusulması ile bu dilde resmi egitim yapdması isCemi arasında a>nm var. Kıirtçenin resmiyel kazanması konusunun çok daba kannaşık olduğunu söyleyebilirim." Gilder, Turkiye hukumetiyle yaptıklan temaslarda Kürt sorununa ilişkin olarak ne gibi öneri bu görevi sona eren Piet Dankert, Kürt sorununun Turkiye'nin topluluk ile ilişkilerinin düzeyinde bir "gerilemeye" (backlash) yol açtığıru söyledi. Bir süre önce Ankara'da Curnhuriyet muhabirinin sorularını yanıtlayan Dankert, AT'nin konuyla ilgili göruşlerini şöyle dile getirdi: "Türkiye'de bu konuda atılan siyasi reforra adımlan Avrupa'da >etersiz bulunuyor. Kürt soro Washington ve Bonn gibi üç önemli başkentte birbiri ardından duzenlenen toplantılarda gündeme getirilmesi Ankara'da rahatsızlık yarattı. Ancak Dışişleri Bakanhğrnı'n bu konudaki tepkisi kendi içinde farklılaşıyor. Bu çerçevede, Kürt sorununun ele alındığı uluslararası toplantılara hukumetlerin doğrudan ilgisi ve katılımı olmadığı surece "ses çıkanlmaması" eğilimi ağır bası Gorbaçov ve Stalin Mihail Gorbaçov, Josef Stalin'e en sert eleştirileri yonetten Sovyet lideri. Stalinizmin büyük düşmanı... Ama çok ilgınç bir rastlantı olarak Stalin'le, Gorbaoov'un Doğu Avrupa'ya ilişkin konumlan arasında benzerlik var. Biliyoruz, "Bu ne biçim benzerlik?" diyeceksiniz. "Stalin, Doğu Avrupa ülkelerinde, sosyalizmi Sovyet tankları ile kurdu. İktidara kendi piyonlarını getirdi. Gorbaçov ise bu ülkelerin ıç işlerine kanşmıyor. Reformlan destekliyor. Özgürlük ve demokrasi akımlarına karşı çıkmıyor." Doğru. Ama bizim düşündüğümüz benzerlik, soruna değişik açıdan yaklaşımda bulununca ortaya çıkıyor. Stalin de Gorbaçov da politikaları ile Doğu Avrupa'nın kaderıni, Sovyetler Birliği'ne bağlamışlardır Stalin, Doğu Avrupa'da Sovyet modeli otoriter sosyalizmi kurdu. Bu rejimlerin yazgısı Moskova'daki gelişmelere bağlıydı. Moskova izin vermedıği sürece, Macarıstan ve Çekoslovakya olaylannda görOldüğü gibi, Doğu Avrupa'daki rejimler nitelik değiştiremezlerdi. Sovyet modeli sosyalizm, SSCB'de başarılı olâbılseydi, Doğu Avrupa'daki rejimler de herhalde bugünkü kadar yıpranmış durumda olmazlardı. Stalin, Doğu Avrupa ülkelerinı, SSCB'nin çevresıni güvenlik kuşağı ile örmek için sosyalıst yapmıştı. Modelin tıkandığını gören Gorbaçov ise köklü reformlara girişti. Ama Stalın'ın görmüş olduğu gerçeği o da gördü. Stalin Sovyetler Bırliği'nın çevresinde kendıne benzeyen rejımlere ihtiyact olduğunu, aksi takdirde yalnız kalacağını fark etmişti. Gorbaçov da reformcu Sovyetler Birliği'nin çevresinde kendisine benzeyen rejimlere ihtiyacı olduğunu, aksi takdirde yalnız kalacağını ve reformlar için yeterli destek sağlanamayacağını sezdı. ve Doğu Avrupa'da Stalinci yönetimler birbırı ardından sallanmaya başladı. Denebilir ki Doğu Avrupa'da reformlar için tabandan gelen büyük baskı vardı. Demokratik Almanya'da yüzbinlerce insan sokaklara döküldü. Polonya'da Dayanışma'nın mılyoniarca yandaşı var. Çok doğru. Ama kaba kuvvet, acımasızca kulanıldığı zaman kıtleleri sindirebilir. Pekin'de Tienanmen Meydanı'ndaS hazirana kadar yüzbinlerce insan yönetime kafa tutuyordu. 6 haziranda ise koca meydanda yüzlerce ceset ve devrıye gezen tanklardan başka kımse kalmamıştı. Gorbaçov, reforma yeşil ışık yakmasaydı, Doğu Avrupa'daki rejimler daha bir süre varlıklannı sürdürebilirlerdı. 13 kasım tarihli International Herald Tribune Gazetesi, üst düzeydeki Federal Alman ve Arnerikan istıhbarat yetkililerine dayanarak ilgınç bir haber veriyordu. Habere göre D. Almanya'nın eski Devlet Başkanı Eric Honecker'in iktıdardan düşmesinde Gorbaçov anahtar rol oynayarak, Polıtbüro'da Honecker karşıtlannı desteklemıştı Honecker, Demokratik Almanya'ya Pravda'nın bile girmesinı yasaklamıştı. The New York Times'ın yazarlarından Flora Levvis ise Batı Berlin'deki kaynaklara dayanarak verdiği haberde, Honecker yönetiminin göstericilere karşı, orduyu kullanmakta kararlı olduğunu bildiriyor. Flora Levnis'e göre 9 ekimde Leipzig'de ambülanslar toplanmış, askerlere de hazır ol emri verilmişti. Ancak Moskova, Ktzıl Ordu'nun yardıma gelmeyeceğini ve Doğu Berlın hükümetinin kendi başının çaresine bakmak zorunda kalacağını bildirince, göstericilere karşı asker kullanma karanndan vazgeçılmiştir. Özetle Stalin de Gorbaçov da değişik yontemlerle Doğu Avrupa'da kendi istedikleri modellerin (otoriter sosyalizm, reformcu sosyalizm) kurulmasında belirleyicı rol oynamışlardır. Otoriter sosyalizmin yazgısının Moskova'ya bağlı olduğu gibi, günümüzde Doğu Av upa'dakı reform dalgasının yazgısı da Sovyetler Bırlığı'ndekı gelışmelere bağlıdır. Perestroykanın başansızlığa uğraması, Gorbaçov'un ıktidardan düşmesi ve Kremlin'de sertlik yanlılarının ağır basması, Doğu Avrupa'daki reform süreci ile yumuşamayı temellerinden etkileyerek, soğuk savaşın geri gelmesme yol açabılir. Başka bir deyişle Gorbaçov artık Batı ve özellıkle Federal Almanya için vazgeçılmez lıder olmuştur. Sovyet lıderının düşmesi, Doğu Avrupa'daki reform sürecının de son bulması anlamına gelecektır. Ştmdı sorun, Gorbaçov'a yardım edip etmemek değil, en etkili biçimde nasıl yardım etmektir. Böylece perestroykanın başansı sadece Sovyetler Birliği için değil, Doğu Avrupa, Batı Avrupa ve ABD için de yaşamsal önem kazanmıştır Gorbaçov hakkında değişik görüşler öne sürülebilir. Ama Sovyet liderinin yüzyılımızın yetıştirdiği en usta ve yetenekli devlet adamlarından birt olduğu konusunda sanırız pek az kimseni(t kuşkusu vardır. ; '4ı SWAPO'nun başarısı • WINDHOEK (AA) Birleşmiş Milletler, Namibya'da yapılan seçimin her aşamasının serbest bir ortamda ve dürüst bir şekilde gerçekleştiğini doğruladı. BM'nin Namibya özel temsilcisi Martti Ahtisaari'nin bu konuda yaptığı açıklama, BM gözetiminde yapılan seçimin sonuçlannın resmileşmesi açısından önem taşıyor. Bu arada Güney Afrika Cumhuriyeti, Namibya'da yapılan scçimlerde SWAPO'nun elde ettiği zaferi kabul etti. İşçi Partisi'nin zaferi • TEL AVtV (ANKA) lsrail'de işçılerin yüzde 90'ının üye olduğu "Hıstadrut" sendikalar federasyonunda yapılan seçimlerde tşçi Partisi büyük bir zafer kazandı. Sürpriz olarak nitelendirilen seçim sonucuna göre tşçi Partisi adayları, oyların yüzde 54'ünü kazanırken sağcı Likud koalisyonu adayları için oy kullananların oranı yüzde 28'de kaldı. Seçimlere katılan diğer sol partilerin adayları ise oyların yüzde 18'ini paylaştılar. Seçimlerle belirlenen yeni yönetim, dört yıl boyunca 1.6 milyon işçiyi temsil eden Hıstadrut'u yönetecek. İNTİFADA DURML'YOR Filistin Ayaklanması ya da yaygın adıyla tntifada. Yüz yönelik saldınlaria çökertılmek istendi. FKÖ lideri Yaser Arafat'ın en yakın danışlerce ölü, binlerce yarelı, milyonlarca sıkılı yumruk. tşgal altındaki Filistin toprakla manlanndan Abu Cihad'a Tunus'ta tsrailli ajanlar tarafından girişildiği bildirilen kanlı nnda bastınlamayan, yükiendikçe direnen, buyuyen direniş zaman zaman onderlerine saldırı Filistinlinin ofkesini ve özgürlük inancım dahada biledi. (Fotograf: AFP) Filistin Devleti 1 vasında Yaser Arafat'm, 15 Kasım 1988'de Filistin'in sürgündeki parlamentosu niteliğindeki Ulusal Konsey'de ilan ettiği devlet, resmen ve fıilen var olma mücadelesi verirken, Ortadoğu barış sürecindehenüz ilerleme sağlanmış değil. BATl ŞERİA (AA) Filistin devletinin ilan edilişinin birinci yıldönümü dün kutlandı. tsrail Savunma Bakanı lzak Rabin, önceki gün radyoda yaptığı konuşmada, Filistinlileri, kutkma törenlerine katümamalan konusunda uyararak "Biz gerekli tedbirieri akJık" dedi. tsrail'in uyansına rağrnen, işgal altındaki Batı Şeria'nın Bir Zeit kasabasında Filistinli eylemciler tarafından bir yürüyüş düzenlendi ve bağımsızlık ilanı okundu. tşgal altındaki Batı Şeria ve Gazze şeridindeki köy ve kasabalardaelektrik ve telefon direklerine Filistin bayraklan asüdığı ve duvarlara da Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın resimlerinin yapıştırıldıgı bildirildi. Gazze kentinde, çocuklar Filistin bayrağının renklerinuen oluşan balon ve çiçeklerle sokaklarda yürüdüler. Israil askerleri ise işgal topraklarında şiddet olaylannın çıkmasını engellemek amacıyla Gazze şeridindeki okullan kapattılar. Sürgündeki Filistin parlamentosu niteliğindeki Filistin Ulusal Konseyi, Cezayir'in başkentinde geçen yıl 15 kasım tarihinde, bağımsız Filistin devletini ilan etmişti. Filistin devleti, Türkiye de dahil olmak üzere 93 ülke tarafından tanındı. öte yandan Filistin Devlet Baskanı Yaser Arafat, SSCB Komünist Partisi yayın organı Pravda'ya verdiği demeçte, SSCB lideri Mihail Gorbaçov'a Filistin'in haklı davasma verdiği destekten dolayı teşekkür etü. Arafat, Pravda'ya Tunus'ta verdiği demeçte, Sovyet yönetimi ile Filistin Kurtuluş örgutu'nun çeşitli duzeylerde sıkı temaslar kurduklannı kaydederek, FKÖ'nün lsrailliler ile Filistinli yetkililer arasında Moskova'da bir görüşme yapılması şeklindeki Sovyet önerisini olumlu karşıladığını tekrarladı. tsrail'in yalnızca kendi sectiği Filistinlilerle görüşmek istediğini söyleyen Arafat, böyle bir uyguJamanın, taraflardan birinin kendisine, rakip tarafın temsikilerini seçme hakkı tanımasının tarihte ilk örneğini oluşturacağını söyleyerek bunun mantığa aykm olduğunu kaydetti. Geçen yıl 15 kasımda ilan edildl Halen Türkiye dahil 93 ülke tanıyor Türkiye ABD'yi tekrar uyardı Türkiye, Ermeni tasansma temelden karşı olduğundar, Washington Büyükelçimiz Nüzhet Kandemir, ABD yönetimi ile Senatör Dole arasındaki. uzlaşı arayışları konusunda Beyaz Saray'ı uyardu \ UFUK GÜLDEMtR WASHINGTON Beyaz Saray ile Ermeni karar tasansının sahibi Senatör Robert Dole arasında bir süredir devam etmekte olan uzlaşı arayışlarının hızı kesildi. Bu olgu Dole'e iki seçenek veriyor: Ya tasanyı önümüzdeki hafta başlayacak Senato tatilinden önce genel kurula getirecek ya da 199O'ı beklemek zorunda kalacak. Tüm bu uzlaşı arayışlan Amerikan yönetimi ile Kongre arasında sürdüğü için Türkiye, uzlaşının tarafı değil. Ama diğer yandan Kongre'den çıkacak "sonnca" taraf. Bu bakıradan Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir, ABD Dışişleri nezdinde bir girişimde daha bulunarak "uzlaşı arayışlannın tehlikelerine" işaret etti. Türkiye'nin bu konudaki tutumu şöyle: Türkiye prensip olarak her türlü tasarıya temelden karşı. Tümüyle karşı olduğu bir tasan konusunda da uzlaşıyı kabul etmiyor. Uzlaşı arayışı içinde olan Amerikan devletinin yürütme ve yasama kanatları olduğu için bu arayış bir "Amerikan îç mesetesi" şeklinde sivriliyor, sanki Türkiye'yi Ugilendirmezmiş gibi yansıyor. Oysa bu arayış sonucunda Kongre'den çıkacak karar, Türkleri soykırım gibi ağır suçlama ile karşı karşıya getiriyor. Büyükelçi Kandemir, ABD Dışişleri ile görüşmesinde bu boyutun altını cizdi ve tehlikelerine Amerikan makamlarırun dikkatini çekti. Eğer tasan önümüzdeki günlerde Senato Gend Kurulu'na gelirse, senatörler artık basit bir anma karar tasansını oylamadıklanm büerek "ewt" ya da "hayır" diyecekler. Bu, işin önemli bir yanı, çünkü Ermeni karar tasansı Temsilciler Meclisi'ne geçen yıUarda 3 kere geldiği için Temsilciler Meclisi üyeleri konuyu biliyorlardı. Türkiye'nin yürüttüğü yoğun lobi kampanyası sonucunda senatörler de şimdi bihyor. Buna karşın tasarı belki Senato'dan geçecek, ama senatörler artık neye oy verdiklerini bilecekler ve bunu bilinçli bir şekflde yapmış olacaklar. ERMENİTASARISI \ Tamamen kapanmadı Beyaz Saray ile Dole arasındaki uzlaşı arayışlarının hızı kesilmiş olmakla birlikte yine de "konu" tamamen "kapanmış" değil. Beyaz Saray Dole'ü yoklamaya devam edıyor. Eğer karşılıklı umut kesilirse, Dole o zaman metinde bir değişiklik yapma ihtiyacı hissetraeyebilir. Turkiye ile bu konuda doğrudan diyaloğu yok. Haftalardan beri ısrarla kendisinden demeç isterken diyoruz ki "Siz Türkiye'ye değer veren bir senatörsünüz. Ancak son karar tasansı girişiminiz nedeniyle Türkiye'de bunun aksi yönde bir izlenim doğdu. Bu izlenimi Türk kamuoyuna göndereceğiniz bir mesajla etkileyebüirsiniz". Bu tür durumlarda Amerikalı politikacılar genellikle bir açıklama ile pozisyonlannı ortaya koyma gereği hissediyor. Ancak görülüyor ki Dole sessiz kaknayı tercih ediyor. Bu da Türk kamuoyunun kendisi hakkında edindiği olumsuz izlenimi değiştirmek için bir çaba göstermeyi tercih etmediği anlamına geliyor. Böylece Ermeni karar tasansı hakkındaki kararlıhğını beh'rginleştiriyor. ö t e yandan Dole'un Türkiye'ye ne mesaj vermek istediğini bilmediği de ileri söylenebilir. Geçenlerde Senato Genel Kurulu'nda açıkladığı gibi "her iki tarafın da yüriittüğü lobi kampanyasından bunalmış durumda." Şu anda Türkiye'ye hangi mesajı gönderirse göndersin, yann öbür gün değiştirmek ihtiyacı ortaya çıkabilecek. Türkiyç'ye bu yüzden bir mesaj göndermek istemiyor da olabilir. Dole, tam bir orta yol arayışı içinde. TÜRKtYESURİYE BULGARİSTAN Şam Fır hatttnı genişletmek istiyor Şam 'ın, "hava trafığini rahatlatma " gerekçesiyle FIR hattını genişletmek istediğini Ankara'ya bildirdiği öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) TüTkiyeSuriye Uişkilerirün gündemine yeni bir unsur giriyor. Su sorunu, sınır güverdiği, PKK kamplan gibi unsurların ikili ilişkilerde yarattığı pürüzlerin, geçen ay içinde Suriye jetlerinin bir tapu kadastro uçağını düşürmesiyle yepyerii bir boyut kazanması sonıasında, Şam'ın "FIR hattını gençletme" isteğini gündeme getirdiği öğrenildi. Cumhuriyet muhabirinin Dışişleri'ne yakın kaynaklardan • edindiği bilgiye göre, Suriye FIR > (Flight Information Region) hattı olarak bilinen uçuş bildirim bölgesini genışletme yolundaki • istegini Ankara'ya iletti. Şam t yetkililerinin bu isteklerini "ha; va trafigini rahatlatmak" gerekı çesine dayandırdıkları belirtildi. ', Turkiye'nin Suriye'nin bu is' teği karşısında alacağı tutumun ise ikili ilişkilerin tüm boyutlan', nın gözetilmesine dayanacağı ; kaydediliyor. Dışişleri'ne yakın ' kaynaklar, Suriye'nin FIR hattı'. nı genişletip genişletememesinin L " Ankara'nın iki dudagımn arasında" olduğunu ifade ediyorlar. Aynı ka>naklar, FIR hattının genişletilmesi isteğinin askeri niteliğine de dikkat çekerek, Ankara'nın Şam'a olumlu yanıt verme olasılığının "yüksek" olmadığını kaydediyorlar. Dışişleri kaynaklan, FIR hattının TürkiyeSuriye ilişkilerinde müzakere konusu haline getirilmeyeceğini belirtiyorlar. Ancak Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Yusuf Şakkur'un 1822 kasım günleri arasında Türkiye'ye yapacağı ayaret sırasında, ikili ilişkUeri ilgilendiren diğer konuların yanı sıra Şam'ın bu isteğinin de ele alınması olasılığı yüksek görülüyor. Bu görüşmelerde, Turkiye'nin kesin tavrını açıklamak yerine, ilgili birimlerinin incelenmesinden sonra bir yanıt verileceğini Şakkur'a iletmesinin de mümkün olduğu ifade ediliyor. öte yandan, Suriye'ye ait MtG21 jetleriniıı duşürdüğü Tapu Kadastro uçağına ilişkin tazminat isteminin geçerliliğini koruduğu öğrenildi. Ankaradan Sızlaşıcı mesaj 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bulga yetkflüer, kendilerini Bulgaristan'a da, dış dün temenni ediyoruz." ristan'daki iç siyasi belirsizlik sürerken Anka •yaya da be\an ve vaadleriyle değil icraatlanyBu arada Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ra, Komünist Partisi Genel Sekreterliği ve Dev la tanıtacaklar ve buna göre degeriendirilecek ın, SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'ye, önület Başkanhğı'ndan istifa eden Todor Jivkov lerdir. tnsanın en yüce deger olduğa anlayısı müzdeki hafta içinde Bulgaristan sorunu ve ile pani genel sekreteri olarak yerine getirüen mn giderek egemen olduğu çagımızda, Bul diğer dış gelişmeler konusunda brifing verePetar Mladenov arasında bir ayırım yaparak garistan için daha iyi bir gelecegin, sadık Bul ceği bildirildi. KTTC'nin kuruluş yıldönüSofya'ya dün en yetkili ağızdan "uzlaşıa" bir gar vatandaşlanna zulmetmekle, onlann en münde tnönü ile bir araya gelen Mesut Yılmesaj gönderdi. masum ve uygar taleplerini şiddetle basbnnak maz, SHP Genel Başkanf nın, "son siyasi geDışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, AA'ya ver la sağlanabilecegini hayal eden Jivkov'un si lişmelerin Türk azınlığın sorunlaruun çözudiği bir demeç aracıhğı ile gonderdiği mesaj yasi hayatının bu şekilde sona erişinden çıkar tnü konusunda ışık olup olmadığı"na ilişkin sorusuna, "Çok cılız işarefler var, ama da, "Sayın Mladenov'un üstlendiği sonımlu tdacak dersler olduğu kuşkusuzdur." luklaria açılan yeni donemin Bulgaristan için hayırlı olmasım samimiyetle temenni ediyoDışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, nu" dedi. "Türk azınlığın, Bulgaristan ile Türkiye'nin, Bulgaristan'daki Türk azınlıTürkiye arasında bir dostluk ğa her zaman "iki ülke arasında canh bir dostköprüsü" olduğunu söyledi. Yılmaz, luk köprüsü" olarak baktığına işaret eden Yılmaz, bu azınlığın, "karşılıklı yarar sağlayacak yeni donemin Bulgaristan için hayırlı çok boyutlu bir işbirliginin en güvenilir sigorolması dileğinde bulundu. tası" olduğunu kaydetti. Mesut Yılmaz, Todor Jivkov'un Yılmaz ayrıca, Kuveyt'te, Türkiye ile Bulgagörevlerinden ayrılışının ya da ristan arasında önümüzdeki haftalarda yapılacak ikinci buluşma öncesindeki Ankara'nın ayrılmak zorunda kalmasının çalışmalarını, "TurkBulgar ilişkilerinin her "önemli bir olay" olduğunu söyledi. alanda ihya edilebilmesi için elinden geleni >apma iradesiyle sürdürdüğunü" belirtti. Yılmaz, Sofya'ya somut bazı işaretler gönYılmaz, Türkiye'nin, Bulgaristan'ın yeni yö iyimserim" dedi. Yılmaz, bu konudaki geliş1 derdiği demecinde, 35 yıldır adı Bulgaristan neticilerinin Türk azınlığı da dahil olmak üze melerde, Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı'na kila eş anlamlı olarak anılan Jivkov'un, gorev re, tüm Bulgaristan halkının meşru talep ve min atanacağıran önemli olduğunu kaydetti. lerinden aynlışırun veya ayrümak zorunda ka beklentilerini, çağın gerisine duşmeme azmiBulgaristan'da bağımsız aydınlar, komünist lışının, "önemli bir olay" olduğunu söyledi. ni anlayış ve saygıyla karşılayacaklarmı ümit rejimin demokratikleşmesi yolunda, KP Genel Sekreteri Petar Mladenov'u desteklemeBulgaristan yönetiminin zirvesinde meydana etüğini söyleyerek şunlan ekledi: gelen değişiklik hakkında bir yorumda bulu"Jivkov'un başararaadığım denemekte ısra ye hazır olduklarını açıkladılar. nabilmek için zamanın henuz erken olduğu nn kendilerine yardımcı olmayacağımn bilinRejim aleyhtarı avdınlar, Mladenov'un nu belirten Yılmaz, şunları söyledi: ciyle hareket edeceklerini ümit etmek istiyo "tfomploya kurban gitmemesi ve büyük dev"OlişmeJerin dikkatle izlenmesi gereken bir ruz. Bu duşünceyle Sajın Mladenov'un üst letlerin olumlu bir rol ustlenmesi" dunımundonemin başındayız. Sayın Mladenov ve bu lendiği sorumluluklarla açılan yeni donemin da, Bulgaristan'ın birkaç yılda "uygar bir >eni dönemde sonımluluk ustlenecek diğer Bulgaristan için hayırlı olmasım samimiyetle ülke" olacağıru da savundular.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle