25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/Î6 BOMBA ARAYAN KÖPEK Hong Kong'u gecen hafta ziyaret eden Galler Prensi Charles ve eşi Diana'nın konuşma yapacaklan plalformda da, elektronik a>gıtlarla yapılan aramayla yetinmeyen yetkililer, bir itfaiye merdiveni yardımıyla çıkardıklan egitilmiş polis köpegini de bu işte kullandılar. (Fotoğraf: Reuter) 16 KASIM 1989 Aytek'e 6 ay hapis ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Eski Emniyet Genel Müdürluğu Kaçakçıhk, Istihbarat ve Harekât Dairesi Başkanı, Eskişehir Emniyet Muduriı AtUJa Aytek, 6 ay hapis cezasına mahkum oldu. Akdeniz Gemi Işletmeleri ve Gemi Endustrisi Şirketi sahibi işadamı Hamit Çelemet Yedic'in suç duyurusunda bulunması uzerine, Atilla Aytek hakkında açılan dava dün sonuçlandı. Yediç'in "dolandıncüık, eraniyeti suüstimal ve gasp" suçlamalarından hakkında takipsizlik karan verilen Aytek için Yediç'i ölümle tehdit ettiği gerekçesiyle, Türk Ceza Yasası'nın 188. maddesi uyannca dava açılmıştı. Yargıç, hapis cezasını, her günü îbin lira üzerinden para cezasına çevirerek, Aytek'i toplam 920 bin lira ağır para cezasına mahkum etti. Yargıç, bu cezayı da tecil etti. ORİJLNAL ŞAPKA Bayan şapkalan konusunda, moda günden giine ilginç niteliğe biinınüyor. Londra'da düzenlenen bir moda defüesinde ttzerinde taklit cepler bulunan şapka büyük ilgi topladı. Şapkamn rıyatı da orijinalligi ile orantılı idi: 434 dolar. Bulgaristan'da Azınlık Haklan Haber Merkezi Bulgaristan Devlet Başkanı Todor Jivkov'un 35 yıllık kanlı diktatorlüğunün sona ermesiyle, haklanıun geri verileceği izlenimine giren soydaşlarımız arasındaki umutlann, bu göreve Peter Mladenov'un atanması ile ortadan kalktığı öne süruldü. Balkan 1 ürkleri Dayanışma ve Kültür Derneği Genel Başkanı Mehmet Çavuş'un basına verdiği yazılı demecinde, "Tttrk düsmanı Milko Balev, tvan Ganev ve Dimitır Stoyanov'un yanı sıra soykınmın borazanlıgını yapan Şükni Tahirov, Fahrettin Halilov, Nedira Gencev, Hasan Karahüseyinov, Ahraet Ademov görevden aknmadıkça, orduda ve poliste gereken temizlik yapılmadıkça, azınlıklann duromlannda bir degişim söz konusu olmayacaktır" denildi. KÜÇÜK KIZ LÜTFEN GÜLÜMSE Tokyo'da çocuklar için düzenlenen bir festivale kaülan kflçök birkız, kimonosnnun içinde objektiflere poz verirken ağbyor. Tokyo'ya annesi ile birlikte gelen kiiçük kız ve diğer çocuklar için, festival süresince mutlu bir çocukluk ve saglıldı bir gelecek dflekleri söylenecek. (Fotoğraf: AP) Doğu Alman halkına çağrı Federal Almanya hükümeti, dünkü toplantısında, Demokratik Almanya halkına çağrıda bulunarak, "Komünist Parti'nin öncü rolüne son vermek için mücadele edilmesi "ni istedi. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Federal Almanya hükümeti, dun Bonn'da toplanarak Demokratik Almanya'daki son geHşmeleri tartıştı ve bu ulkeye ekonomik yardım uzerinde durdu. Son günlerde D. Almanya'da yapılan kamuoyu yoklamaları halkın şu sırada "yeniden birleşme" ile ilgilendiğini gösteriyor. Berlin1 deki lngiliz askeri çevrelerinden sızan bilgilere göre ünlü Brandenburg Kapısı da geçişe açılacak. F. Alman hükümeti dün Bonn'da bir araya geldi. Başbakaıı Helmut Kohl'ün Polonya dönuşu sonrasında düzenlenen hukümet toplantısında, D. Almanya'daki son gelişmeler, sınırın açılması, Berlin'in durumu ve iki Almanya'nm geleceği tartışıldı. Meclisteki butun partilerin grup başkanlan da birer konuşma yaparak kendi pozisyonlannı anlattılar. Bonn'da, gerek iktidardaki muhafazakâr ve liberal partilerde gerekse muhalefetteki sosyal demokratlarda "ulosal sorun" karşısında birleşme tavn görülüyor. Dünkü hukümet toplantısında tkinci Dünya Savaşı'nın ardından Almanya'nın batısında kalanlar "özgiirlük ve refah" için karar verirken, Doğu'da kalanlann iradeleri dışında demir perde ardına düştükleri belirtildi. Son 40 yıllık tarihi böyle değerlendiren Bonn, "Dogu'da kalan Almanlara Batıdakilerle eşit bir refah düzeyi ve özgüriük ortamı sağlamak için yardıma hazınz" diyor. Ancak dunyanın en zengin ülkelerinden biri olan F. Almanya, büyük çapli bir ekonomik yardımı karşılıksız yapmayacak. Nitekim dünkü hukümet toplantısında Demokratik Almanya'daki halka çağrıda bulunularak "Komunisl Parti'nin öncü rolüne son vermek için mücadele edilmesi" istendi. Şimdiye kadar "reforma karşıhk ekonomik yardım'1 diyen Bonn, dün ilk kez "reform"dan köklü bir sistem değişikliğini, yani sosyalizmden vazgeçilmesi şartmı anladığını açıkça ifade etti. Böylece "Alman ulusunun birkşmesi"mn Bonn'da özellikle iküdar tarafından Doğunun Batı'ya duhulü olarak anlaşıldıgı açıkça belli oldu. Yeniden birleşme F. Almanya'da günün konusu iken, D. Almanya'da yaşayan 17 milyon insanın bunu şimdilik "dert etmedigi" görulüyor. Kamuoyu yoklamaları, halkın yüzde 70 oranında "Şu anda biricşmeden önemli sorunlanmız var" dediğini belgeliyor. Doğu Almanlar, Batı'nın refahını paylaşmak istiyor, ancak fuhuş, alkolizm, uyuştuıucu sorunu, işsizlik, konut sıkıntısı gibi sosyal problemleri sınırlanndan içeri sokmak istemiyor. DoğuBatı sırurının açılmasından sonra dün Çekoslovakya ve Macaristan üzerinden Batı'ya göç hemen hemen durdu. Dün 300 bin D. Alman vatandaşı Batı' yı ziyaret etti. Bunlardan sadece 3 bin 500'ünün göç dilekçesi verdiği bildirildi. Berlin'de lngiliz işgal kuvvetlerinden basına sızan bilgilere göre, kentin doğu bolumünde kalan ünlu Brandenburg Kapısı açılacak. Unter den Linden Caddesi'nin sonundaki Brandenburg Kapısı açıldığında, kentin eski ana yolu birleşmiş olacak. Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın, AT ülkeleri başkanlarını cumanesi günü Almanya sorununu tartışmak üzere Paris'e çağırmasından sonra ABD Başkanı George Bush da bir NATO zirvesi düzenlemeyi düşünuyor. SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'la aralık ayı başında Akdeniz'de Malta Adası yakınlannda bir araya gelecek olan Bush, bundan hemen sonra Brüksel'de NATO'yu toplayarak özellikle Varşova Paktı ile ilişkileri ve Almanya sorununu görüşecek. BöNN HABERLERIN DEVAMI KKTC'NİNÖ. 'KKTC'yi yok sayarak anlaşma olmaz' tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC'nin kuruluşunun 6. yüdönümü dun Kuzey Kıbns'ta törenlerle kutlanırken Rumlar da protesto gösterileri düzenlediler ve sının delme girişiminde bulundular. KKTC'nin kuruluşunun 6. yıldönümü nedeniyle Lefkoşa'da dün büyük bir tören düzenlendi. KKTC Cumhurbaşkanı Ranf Denktaş törende yaptığı konuşmada, "KKTC'yi >ok farz etmek suretiyle herhangi bir anlaşmaya gidilemez" dedi. Denktaş şunları söyledi: "tkride komşulanmızla banş ve anlaşma olacaksa KKTC'nin varlığından hareket edilmesi gerekir. Halkımıan özgür iradesiyle kormuş olduğumuz KKTCnin var oldugunu, gozlerini kapamak suretiyle gormezlikten gelenler anlamalıdırlar. Rumlarla bir anlaşma yapılacaksa bugunku guvence, bugunkü iki zeminlilik, bugunku eşitlik ve hurriyet devam edecektir. Bağımsızlık ancak bunlann devamı suretiyle olabilir" Rum kesimindeki gösterilere ise siyasi partiler öncüîük etti. Demokratik Birlik, AKEL ve EDEK partilerinin öncülüğünde dün üç ayrı yerde gösteriler yapıldı. Gösterilerde yapılan konuşmalarda KKTC'nin ilaru kınanırken Kıbns sorununun çozümü konusunda bilinen Rum görüşleri yinelendi. Banş Gücü yetkililerine genel sekretere iletilmek üzere bir muhtıra veren göstericilerin daha sonra dağıldığı bildirildi. Bu arada Rum Pedagoji Akademisi ile Rum Otelcilik Okulu öğrencileri de Aypavlu bölgesinde oturma eylemi yaptıiar. Rum lider Vasiliu'nun "yeşil hatta olay çıkanlmaması" yolundaki uyarısına karsın Rum öğrenciler Ledra Palace barikatı ve okullar bölgesinde toplanarak ara bölgeye girmeye çalıştılar. Ancak Rumların sıoır delme girişimleri Rum polisi ve BM Banş Gücü askerlerince durduruldu. Rum kesimindeki okullar, gösteriler r.edeniyle tatil edildi. KKTC'nin kuruluşunun 6. yıldönümü nedeniyle Denktaş'a kutlama mesajlan geüyor. SHP Genel Başkanı Erdal tnonü, DSP Genel Başkanı Biüent Ecevit ve RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan da Denktaş'a birer kutlama mesajı gönderdıler. YILDÖNÜMÜ UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM mation Region" yetkisini Kıbns adasını da kapsayacak biçimde genişletme karan almıştır. Bu tek yönlü karar nasıl uygulanacaktır? Suriye, bu konuda Yunanistan'ı örnek almış olmalıdır. Yunanistan, 1950 yılında Ege Denizi'ndeki FIR hattını tek yanlı karar ile saptamış; 1974 yılı Kıbns Banş Harekâtı sırasında "FIR hattı"nm doğusu Turkiye'nin denetimıne geçmiş, sorun, daha sonra Paris'te bir konferansta da görüşülmüştü. özetle Yunanisten 1950 yılında bir "oldubitti" ile FIR hattını genişletmiş, Türkiye de bu "olupbitti"y\ kabul etmek zorunda kalmıştı. Sorun bugün de çözülmüş değildir. Ege'deki hava trafik yetkisi zaman zaman Türkiye ile Yunanistan'ı gerginlik içine sürüklüyor. Dış siyaset, günümüzde bir "oldubitti diplomasisi"ne dörv dü. Bu "oldubitti diplomasisi"nden en çok zarar gören de hep Türkiye oldu. Yunanistan'ın 1980'den sonra NATO'nun askeri kanadına dönüşü de bir Amerikan "oldubitti"sı ile başarılmış; 12 Eylül generalleri, Yunanistan karşısındaki bu önemli kozu, "veto kozunu" ellerinden kaçırmışlardı. Suriye, bir "oldubitti" ile "FIR hattını" genişletmeyi tasarlıyor. Şuriye'nin bu kararı, bölge devletlerini yakından ilgilendiriyor. Tabü başta Türkiye'yi. Ortadoğu, öteden beri süper devletlerin bilek güreştirdikleri en duyarlı bölge olmuştur. Bölgede oluşan dengelerde en küçük bir değışiklik bölge devletlerini olduğu kadar iki süper devleti de ilgilendiriyor. Rejim degişiklikleri, Irak ve iran savaşı, Filistin sorunu ve İsrail'in takındığı tutum, Moskova ve VVashington arasında hemen anında telefon hatlarının çalışmasına yol açıyor. Şuriye'nin genişletmeye çalıştığı "FIR hattı" öncelikle Türkiye'yi ve Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti ile Güney Kıbns yönetimini ilgilendirir. Türkiye ve Kıbns ile birlikte Sovyetler'i ve Amerika'yı da. SuriyeTürkiye ilişkileri hiç düzelmedi. PKK kampları Suriye'de okJukçâTdüzelmesi de olanaksız. Suriye, Türkiye'deki etnik terörün karargâhını topraklarında barındırıyor. Bununla da yetinmiyor; iki Suriye Mig savaş uçağı, sının geçip Tapu ve Kadastro Genel Müdüıiüğü'ne bağlı sivil uçağı, büyük olasılıkla "PKK kamplannın fotoğraflannı çekiyor" kuşkusu ile düşürüyor. Bölgede genel müdürlük görev alanı içinde fotogrametri çalışması yapan sivil uçaktaki görevliler Suriye pılotlarının açtıklan ateş sonucu ölüyorlar. Sınırlarımızdaki radar sistemimiz çalışmıyor mu? Çalışıyorsa, iki savaş uçağının sınıriarımızı geçmesi karşısında ne yapılıyor? Bu sorularsoruladursun; Suriye, bölgedeki "FIR hattını" tek yanlı karar ile genişletmeye çalışıyor. Türkiye, yeni yeni sorunlar içine itiliyor. Ermeni, ve Kürt sorunları, Amerika'nın koruması altında ve eşgüdüm içinde sergileniyor. ABD Senatosu, "Ermeni soykınm rasarıst" uzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Bu tasarının Senato'dan geçmesi halinde Türkiye herhalde yaptırım gücü içeren sert tepkiler gösterecektir. Tepkilerin en serti de Amerika ile yapılan Savunma İşbirliği Antlaşması'nın askıya alınmasıdır. Amerikan Savunma Bakanlığı, hiç şüphe yok ki Türkiye1 deki üslerin kapatılmalarından ve Türkiye'deki Amerikan askeri birliklerinin çalışmalarının durdurulmasından ya da bu çalışmaların kısıtlanmasından endişe duymaktadır. Bulgaristan, Ermeni terörü ve Kürt sorunu derken bir de Şuriye'nin "FIR hattı" ortaya çıktı. Yann ya da öbürgün de Güney Kıbns'ta bekJenmedik bir olay patlak verirse hiç şaşırmayın. . Cumhuriyet kurulduğu günden beri Türkiye, hiç bu kadar yalnızlığa sürüklenmemişti. »•«L SINIR DELME Rum kesiminde dün KKTC'nin 6. kuruluş yıldönümü nedeniyle gösteriler yapüdı. Glasnost Doğu'yu (Baftarafı 20 Sayfada) andaki geüşmeye karşın, Bulgaristan, Türk azınlığa karşı giriştiği baskı ve zorunlu göç polıtikası konusunda henüz kendini kurtarmış görünmüyor. 9 milyon nüfuslu Bulgaristan, çok kısa bir süre öncesine kadar değişim rüzgârlarırun esmediği iki Doğu Bloku ülkesinden biriydi. Çekoslovakya: 15.5 milyonluk bu ülkede de muhalefet zaman zaman sesini yukseltiyor. önceki gün seyahat özgürlüğü konusundaki son karar, yönetimin, komşulardaki gelişroelere seyirci kalamayacagjnın bir işareti. Demokratik Almanya: Sovyetler Birliği'nin, Avrupa'da vazgeçemeyeceği tek ülke olduğu söylenen Demokratik Almanya'da, Honecker, görevini Krenz'e bıraktı. Birbiri ardına gelen tarihi kararlar, hukümet ve politbüro istifa ediyor. Krenz, serbest seçimlerin yapılabileceği yolunda işaretler veriyor ve çok kısa süre önce, Berlin Duvan'mn işlevi kayboluyor. Artık, Demokratik Almanya vatandaşlan, Batı'ya geçebiliyorlar. Macaristan: Macaristan, 33 yıl önce Sovyet tanklannca bastınlan devrimi gerçekleştiriyor. Önce, bağuns^ partilerin kurulması kararlaştınldı. Macar askerleri, Avusturya sınınndaki dikertli telleri söküyorlar. Janos Kadar, sahneden çekiliyor. 1956'da idam edilen Imre Nagy aklanıyor. Nihayet, 7 Ekim 1989'da, Macaristan Komünist Partisi, kendisini feshediyor. 23 ekimde de bağımsızlık karan geliyor. Washîngtonjda 6 EVET/HAyiR OKTMAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) (Baftarafi 20. Sayfada) liyorsunuz. Örneğin Wyoming Senatörü ve Scaato Silahlı Hizmetler Komitesi üyesi Malcolm Wallop'un ne zaman Doğu Bloku'ndaki olumlu gelişmeler hatırlatılsa neredeyse Avrupa'yı "aşın heyecana kapdmakla" suçlar bir üslupla "ittifakın yapısını ve Avnıpa'mn gelecegini" hatırlatması bu belirsizliği geçiştirebilmenin bir Polonya: Son yıllarda Dayanış çabası olarak göze batıyor. ma Sendikası ile birlikte anılan Senatör Wallop, Doğu'nun atmuhalefet hareketi, 1989 yılı içerisinde iyice güç kazanarak, Po tığı adımlar ve özellikle Gorbalonya'da da demokrasi rüzgârları çov'un inisiyatifleri karşısında estiriyor. Nisan 1989'da, Dayanış "Batı üderliği arasında 'sonımluma ya&allığjna kavuşuyor. Mayısta luk senin olur' gibi bir ürkekligin Katolik kilisesi, resmen tarunıyor. de" hâkim olduğunu vurgularken, bu konudaki anlaşmazlığm 4 haziranda yapılan seçimleri, Da giderek su yüzüne çıktığına işaret yanışma ezici bir çoğunlukla ka ediyor. zandıktan sonra, ağustos ayında "Bir bankacılık sistemi olmaDoğu Bloku'nda ilk kez görülen yan, piyasası devletten ibaret olan bir uygulama ile komünist olma bir ülkeye neden mali yardım yayan İadeusz Mazowiecki başba pılsın? Olsa olsa leknik duzeyde kan olarak atanıyor. yardım yapılır. Çunkü mali yarRomanya: Avrupa'nın en baskı dım doğnıdan doğruya devletin cı yonetimine sahip ülke olarak ni imdadına koşmak olur" diyen telendirilen Romanya'da, her şey Wyomingli Senator, "Örnegin, eskisi gibi görülüyor. 23 milyon bizim ülkemizde hâlâ teknoloji luk Romanya, Nikolay Çavnşes casusluğu faali>etlerini ısrarla ku'nun yönetiminde, uygulanan sürdüren bir Polonya') a direkt "dev ekonomik projelere" karşın mali yardım yapmak olur m u ? " diye ekliyor. giderek fakirleşiyor. Doğu'dan yeni reform haberleri ve yıkılan duvar haberlerinin geldiği günleıde, birlikte bulunduğumuz bir gnıp NATO ülkesi gazetecisiyle ABD'nin hayati önenıe sahip askeri birliklerindeki yüksek rütbeli subaylarla da görüşme olanağı bulduk. Askerlerin, hemen tümünün vermek istediği izlenim şu: "Biz savaşın olmasını en son isteyen kişileriz. Onun için tabü ki yumuşamaya yönelik her adım bizi sevindirir." Ama yine aym askerlerin, Hava tkmal Komutanhğı'ndan Tümgeneral John Stanford'un yaptığı gibi " Ş u kitapta hepsi var. Bakın nasıl büyük bir askeri gücü hâlâ kornyor ve silahlanıyoriar" diyerek meşhur "Sovyet Askeri Giicii89" raporunu göstermesi ve Avrupa'daki A B D askeri varhğının azaltılması isteklerine karşı sitemi de bizi şaşırtmıyor. St. Louis tkmal KomaUnlıği'nın başındaki Orgeneral Hansford T. Johnson da özellikle Avrupa'da konvansiyonel güç indirimi gerçekleştiği takdirde, bu kıtadaki müttefiklerin, okyanus ötesinden gelecek ikmale "daha da çok ihtiyaamn bulanacağıru" vurguluyor. dünya gerçek olacaktır. Düş değil bunlar, uygarlığa inanan insanoğlunun ulaşacağı son aşama... Bu hızlı dünyada ya bizler ne yapıyoruz? Bir zamanlar, hani o eski günlerde, Atatürk'ün çağımızı yakalamak istenciyle dolu devrimci atıhmlar dönemınde böyle değildik biz? Çağı yakalamak, çağı aşmak ısteğiyle yanıyorduk. Devrimcilik, baş tutkumuzdu. Şimdi bu sözcük bile bir yana itildi! Ülkenin değerli güçleri, kişileri de bir yana itildi! İnsanca yaşamak, yaşatmak ülkusü de!. Ortada görünen, fırsatçı, çıkarcı, eyyamcı, yalnız kendini, yalnız kendi hesabını kollayan bir bellı azınlığın her şeyi her şeyi elde etmek çabası! Takunya sesleri devlet dairelerini şimdiden sarmış bite! Kocatepe Camisi her cuma dolup taşıyor. Başta Bay Özal ve dostları görkemli biçimde namazlarını kılıyorlar. Turkiye'nin 'hacı' Cumhurbaşkanı cuma namazını kaçırmayan bir kişi. Tıpkı padişahlann cuma selamlığı gibi! Dönüp dolaşıp yetmiş seksen yıl öncesine mi döndük! Herkes ileri gider, bizse geri! Türkiye Cumhuriyeti'nin 65. yılında, 12 Eylülcüterin yarattığt gerçek budur! Kım gururlanacaksa varsın gururlartsın! En başta da Bay Kenan Evren! Marmaris'teki evinde kolluk güçlerinin koruması altında yaşarken, Marmarıs caddelerinde kimbilir kaç sivil görevlinin gözetimi altında dolaşırken, arkadaşlarıyla birlikte yarattıkları 'Yeni Türkiye' gerçeklerıni düşünerek huzur bulsun! Bulabilirse!.. Her zaman umuttan yana oldum. Kırk yıla yaklaşan gazete yazarlığımda hep umudu, yarınlara güveni savundum. En karanlık günlerde bile gizli bir aydınlık kaynağının bulunduğuna inandım. Bu inancım boşa da çıkmadı. Ama ardından yeni bir karanlık bastı toplumu... Sonra yine aydınlık... Şuna inanmak gerekir, Atatürk aydınlığı kolay kolay yok olmayacaktır. Takunya sesleri, kara çarşaflılar, yobaz baskınları, halkımızı ortaçağ karanlığına itme hevesleri sonuçsuz kalacaktır. "Dünya korkunç bir hızla ilerliyor, biz bunun dışında kalabilir miyiz?" Bu söz benim değil, Mustafa Kemal Ataturk'ün... Ardı ardına gelen gelişmeler, ilerlemeler dunyayı altüst ediyor. Yepyeni bir dünya kuruluyor. insanlar yanılgılardan kurtulmak, gerçek uygarlığı banşı yaşatmak savaşı veriyor. Biz ise tersine bir yokJa yürümekteyiz! Demokrasinin yalnız adını söyleyip hiçbir ilkesini, kuralını uygulamamak, boş sözlerle halkı günden gune artan bir yoksulluğa itmek, özgüriük kavramına ters bir anlam kazandirmak... On gün içinde ne büyük değişme!.. Bu söz uygar dünya için... Bizde ise ne büyük gerileme, çağdışı tutumlara sürüklenme!. Ne var ki dünya kücüldü, iletişim olanakları akıl almaz ölçülere vardı Böyle bir dünyada Türkiye ilkel insanların, ilkel anlayışların, çağdışı görenek ve geleneklerin tutsağı olarak kalamaz. İstese de kalamaz!.. Rekor satış (Baştarafı 1. Sayfada) ait 46 eşsiz parça satışa çıkanhyor. Satış sonucu, 232 milyon 358 bin dolar (yaklaşık 557 milyar). Gelmiş geçmiş açıkarttırrna rekoru. Salonda Christie'nin alışık olmadığı alıcılar var: Japonlar. Japonlar, rekabette sonsuza dek devam edebilecek izlenimi vererek rakiplerini pes ettiriyor. Açıkarttırmacı Micbael Finn, Edgar Degas'nm "Montejası Cicarale Duşesi" tablosu ile baslıyor. Tablo 1 milyon 650 bin dolara satılıyor. İkinci tablo Edouard M a n e t ' n i n 30 Haziran 1878'de yaptıı "Bayraklarla Süslü Mösnier Sokağı". Birkaç saniye içinde 26 milyon 400 bin (yaklaşık 50.7 milyar) dolara tablo satılıyor. 26.4 milyon dolar Manet için dünya rekoru. Müzayeddeki bu birincilik Manet'ye dünya rekor sıralamasında altıncılık kazandınyor. Tabloyu alan California' dan J.Panl Gett Müzesi. Üçüncü tablo Vincent Van Gogh, "Agae, Arles." Van Goghun 1888 eylülunde yaptığı "Ağaç, Arles" tablosu 20 milyon 350 bin dolara satılıyor. Satış, Pablo Picasso'nun 19O5'te yapuğı "Soytannın Ölümü" tablosunun 15 milyon 400 bin (yaklaşık 35.4 milyar) dolara satılması ile devam ediyor. Tablo 15 milyon 400 dolara alıcı bulmasına rağmen bu rakam, değerinin altında olması nedeniyle satılamıyor. Buna karşın Picasso'nun yine aynı dönemde yaptığı "Soytannın Ailesi" tablosu 15 milyon dolara satılıyor. Edgar Degas'nın ilk kez satışa çıkanlan balmumu heykellerinden "Dinlenen Balerin" 1.3 milyon dolar, "Sağ Topuguna Bakan Balerin" 1.4 milyon dolara alıcı buluyor. Ancak bu rakam da değerinin altında olması nedeniyle heykeller satılamıyor. Bronz At, 310 bin dolara kadar çıkıyor. Degas'nın ellerinin yoğurduğu balerinler sanat koleksiyonculan ve tarihçiler için özel önem taşıyor. Buna rağmen satış öncesinde yapılan tahminlerden daha düşük fiyatlara alıcı buluyorlar. Dunyanın sayıh müzeleri arasında bulunan VVashıngton'daki "National Gallery of Art"ın kurucusu, zengin işadamı, eski ABD'de maliye bakanlarından Andrew Mellon'un oğlu olan Paul Mellon 82 yaşında. Mellon, National Gallery of An'ta uzunca bir süre başkan olarak görev yaptı, daha sonra yönetim kurulu başkanı oldu. Bu süre içinde Mellon, muzeye 700"den fazla çok kıymetli sanat eseri bağışladı. Bunlann içinde Dçgas'ya ait 17 balmumu parça da bulunuyor. önceki gün New York Christie*de yapılan satışlan değerlendiren sanat koleksiyonculan, satış rekoru kınlmış olmasına rağmen çoğu parçanın beklenenin altında satıldığını öne sürdüler. Satışın bir başka özelliği, Japon alıcılann sayısında görülen artıştı. Satışta ilk ona giren diğer parçalar ise Pierre Auguste Renoirın "La Iiseuse"ü 14 milyon 300 bin dolara, Claude Monet'nin "Nympheas"ı 11 milyon 500 bin dolara, yine Monet'nin "Parlamento"su 9 milyon 900 bin dolara, Constantin Brancusi'nin "La Muse Endorml"si 8 milyon 500 bin dolara, Edouard Vuillard'ın "La Table de Toilette"i 7 milyon 700 bin dolara, Maurice de Vlaminck kendi satış rekorlannı kırdılar. Sotheby ve Cnristie gibi dünya çapmda açıkarttırmalar düzenleyen galeriler kural olarak alıcıların kimliklerini kesinlikle açıklamıyorlar. Bu uygulama, çok yüksek paralar ödeyen alıcüarın özel isteğiyle yapılıyor. YüNANİSTAN Pazarlıkta son tur STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da yapılan son genel seçimlerde de hiçbir partinin tek basına iktidara gelemeyişinden sonra parti liderleri arasında başlayan görüşmelerin son turu yann yapılacak. Bu gibi durumlarda, anayasanın 37. maddesi gereğince, Cumhurbaşkanı Hristos Sartzetakis,bu secîmlerde birinci, ikinci ve üçüncü gelen parti liderlerini "hükümet kurma yollanm araştırmaları" için ayrı ayn görevlendirdi. Birinci parti durumundaki Yeni Demokrasi Partisi (YDP) lideri Konstantin Miçotakis ile ikinci parti durumundaki PASOK'un h'deri Andreas Papandreu'nun bu yoldaki uğraşılan sonuç vermedi. Ancak komünistlerden oluşan StNASPİSPOS lideri Harilaos Florakis'in "bütün partilerin destek vereceği" bir hukümet şekli ile ilgili önerisi, iki büyük parti lideri tarafından "ilke" olarak kabul edildi. Florakis, önceki gün Miçotakis ile dün de Papandreu ile ayn ayn göniştü. Miçotakis, Florakis'in Önerisini kabul ederken Papandreu ise başlangıçtaki tutumundan vazgeçerek Florakis'in önerisini "ilke" olarak kabul etti; ancak kurulacak böyle bir hükümetin kısa değil, 12 ay gibi uzun vadeli olmasını istedi. Bu arada bütün partilerin destek vereceği bir hukümet şekli için parti liderleri anlaşmaya vanrsa bu hukümet in seçim sisteminde bazı değişiklikler yapmasını şart koştu. Papandreu'nun koştuğu bu şartın Miçotakis tarafından ne denli kabul edileceği bilinmiyor. Seçim sisteminde sandalye dağılımlarım öngören formülde ( + 1 ) uygulamasının iptal edilmesini isteyen Papandreu'nun bu şartı, aslında SlNASPlSPOS'un işine yarıyor. Çünkü ( + 1 ) uygulaması olmasa komünistler bu seçimlerde 21 değil, 29 sandalye çıkarabilecekti. Florakis'in getirdiğj hukümet şeklini ancak bu şartla kabul edeceğini açıklayan Papandreu, böylece ( + 1 ) uygulamasının korunmasından yana olan Miçotakis'i "köşeye sıkıştırmış" oluyor. Çünkü Cumhurbaşkanının yann düzenleyeceği zirve toplantısında da eğer parti liderleri yine anlaşmaya varamazsa 17 aralıkta ülkenin yeniden seçimlere gjtmesi kaçınılmaz olacak ve Papandreu bu durumda sorumluluğu Miçotakis'e yükleyebilecek. Florakis, dün Papandreu ile görüştükten sonra gazetecilerin sorulannı yamtlarken söz konusu hukümet şeklinin uzun vadeli olamayacağını; çünkü ekonomik ve ulusaj sorunlara tez zamanda çözüm bulunması için sağlıkh bir hükümetin kurulmasındaki zorunluluklardan söz etti. Devlet bütçesinin saptanmasından başka, ülkedeki ABD üslerinin geleceği için iki yıl önce başlatılan ve henüz tamamlanmayan müzakerelerin hangi yönde bulunacağına bu sağlıkh hükümetin karar vennesi gerektiğini vurguladı. Dünya Rekorları 1 Vinceat \fen Gogh "Irirfer", 53.900.000 dolar (125.5 milyar lira) Sotheby (New York) 11 Kasun 1987. 2 Pablo Picasso, "Yo Picasso" 47.850.000 dolar (1113 milyar lira) Sotheby (New York) 9 Mayıs 1989. 3 Vincent Van Gogh, "Ayçiçekleri", 39.921,750 dolar (93 milyar lira) Chıistie (Londra) 31 Mart 1987. 4 Pablo Picasso, "Akrobat ve Genç Soytan", 38.456.000 dolar (89.6 milyar lira) Christie (Londra) 28 Kasun 1988. 5 Jacopo da Carrucci, "Poütormo, Dük Cosimo I de "Medici'nin Portresi", 35^00.000 dolar (82 milyar lira) Christie, (New York) 31 Mayıs 1989. 6Edouard Manet, "Bayrakiarla Süslü Monsier Sokagı", 26.400.000 dolar (61.5 milyar lira) Christie (New York) 14 Kasım 1989. 7 Claude Monet, "Dans La Prairie", 24.300.000 dolar (56.6 milyar lira} Sotheby (New York) 28 Haziran 1988. 8 Pablo Picasso, ' Maternite", 24.750.000 dolar (57.6 milyar lira) Christie (New York) 14 Kasun 1988. 9 Paul Gaugin, "Mata Mua", 24.200.000 dolar (56.4 milyar lira) Sotheby (New York) 9 Mayıs 1989. 10 Willem de Kooning, "Interchange", 20.700.000 dolar (48.2 milyar lira) Sotheby (New York) 8 Kasım 1989. 11 Vincent Van Gogh, "A|aç, Arles" 20.350.000 dolar Christie (New York) 14 Kasım 1989. 12 Vincent Van Gogh, "Le Pont de Trinquetaille" 20.240.000 dolar (47.2 miiyar lira) Christie (Londra) 29 Temmuz 1987. YASAKU Mehmet Başaran 2000 hra (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 3941 Cağaloğlutstanbul Ödemeli gönderümez. BEN DEVLETİM İŞKENCE YAPARIM Hüseyin Kıvanç 2. bası çıktı BDS Yayınları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle