Katalog

CUMHURİYET/14 16 KASIM 1989 Çocukların kitapları tSTANBUL (AA) Dünya Çocuk Haftası dolayısıyla düzenlenen "Çocuklann Kitaplan" konulu panel yapıldı. tstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Muzeler Müdürlüğü'nce Atatürk KitaplığYnda düzenlenen panelde konuşan tsmail Gülgec, Türkiye'deki çocuk dergilerinin tam bir çıkmazda olduğunu belirtti. Prof. D r.. Meral Alpay da, çocuklann, eğlence ibtiyacı içinde olmadıklarını, eğlenmek için dünyaya geldiklerini sandıkları için okuduklan kitaplarda eğlenceli öğeler aradıklarını söyledi. Panele katılan Kemal Gökhan ise gülen, tartışan, yaratıcı bir çocuk mizahma doğru gidilmesinde yarar olduğu görüşünü savunurken, Gülten Dayıoglu da, kitabın çocuğun kişiliğinin gelişmesindeki önemi üzerinde durdu. İngiltere Embriyo nakli yapıldı LONDRA (AA) tngiltere'nin başkenti Londra'nın Hamm'ersmith Hastanesi'nde gerçekleştirilen tıpta çığır açıa bir ameliyatla, yalnızca erkeklerin etkilendiği bir genetik eksiklik taşıyan bir kadının rahmine, iki kız çocuk emriyonu nak.edildi. îngiliz ITN televizyonunun haberine göre, Hammersmith Hastanesi doktorları, laboratuvarda kalıtsal olarak geçen genetik eksiklik taşımayan embriyolan tespit etmeyi başardıklannı ve bu embriyolan Bayan Christine Mundayın rahmine yerleştirdiklerini söylediler. Yalnızca erkek çocuklann etkilendiği bir genetik eksiklik taşıdığı için kız çocuk yapmak isteyen Bayan Munday ise, naklin başanh olup olmadığının iki hafia içinde belli olacağını kaydetti. k ı ı v m ı J H l »«*%»'<>« W yıl sonra ilk keı yam^ " J 1 " g " landoğnıdanbaşkanhkseçiralerineUğ d kuygi büyük. Bazı seçmenler geceden oy sandıklannın önünde k ruğa girerek sabahladılar. Seçimlerin bir özelliği de seçmenlerin •« 75'inin başkanlık için ilk kez oy kullanmalan. 7 Maça hazır Hüllandalı bir futbol hastası tüm giysileri turuncu, yuzu Hollanda bayrağının renkleri olan mavi beyaz ve kırraızı renkte boyanmış, birasını yudumlarken, başlamak üzere olan FinlandiyaHollanda maçı için hazır. (Fotograf: AP) AliMiıya'da geteoeksd otabesi çiftliklerine sevk edüiyor. SaOştan önce besiye çekilerek yaglanan kaziar daha sonra N o d sofralannı siıslemek üzere tüm Almanya'ya dagıtılacak. (Fotograf: AP) Ne Olacak? tikrar olabilir mi? Böyle bir hükümete karşı içte ve dışta güven duyulabilir mi? Haytr! ANAP'ın içinde bulunduğu durum ve Türkiye'yi getirdiği nokta, en basite indirgenerek böylece özetlenebilir. Akbulut hükümetinin dün almtş olduğu guvenoyu, bu durumu değiştirmeyecektir; Başbakan Yıldınm Akbulut, yarınki olağanüstü kongrede ANAP Genel Başkanlığı'na getirilse de değişen bir şey olmayacaktır. 26 Mart'tan sonra erken seçimi ve uzlaşmayı reddederek Çankaya Köşkü'ne çıkan Sayın Özal, Türkiye'de beliıieyici özelliği istikrarsızlık olan bir dönemi başlatmıştır. Bu dönemin Akbulut hükümeti yeni bir hükümet değildir; Özal hükümetinin bir devamıdır. Onun için de inandıncılığı yoktur. Özal hükümetine nasıl kimsenin güveni kalmamış idiyse, aynı durum bu hükümet için de geçeriidir. İnandıncılığı ve güvenilirliği olmayan, uzaktan kumandalı bir hükümet, bu ülkede (Baştarafı 1. Sayfada) ancak istikrarsızlık ve bunalım kaynağı olabilir. Olayın bir başka boyutu daha var: Akbulut'un başbakanlığı ve olası genel başkanlığı, acaba hükümette ve parti kademelerinde ne ölçüde ciddiye alınıyor? Yeni hükümetin aldığı güvenoyu ve yarınki olağanüstü kongreyle ANAP'ta sular durulacak mı? Her iki sorunun karşılığı da olumsuzdur. ANAP durulmaz, kaynamaya devam eder. Parti içi kavga, tükenişini hızlandıracaktır ANAP'ın. Bugün "bölünürüz" gerekçesiyle sessizliği yeğleyenler, yarın ortada bölünecek bir partinin de kalmadığını hayretle görebilirler. Bir iktidar boşluğu oluşuyor Türkiye'de. İstikrarsızlık gittikçe büyüyecek. 1992'ye kadar bu böyle gidemez. Bir büyük bunaiımın eşiğinde dolaşıyor ülkemiz. Muhalefet partilerine büyük görev düşüyor. "Biz bu işin üstesinden geliriz"\n güvenini kitielere verebildikleri oranda, rahat nefes alır Türkiye. Yoksa işler iyice karışacak. Ve böyle bir güven henüz kamuoyunda oluşmuş değildir. Gönülsüz güven ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yıldınm Akbulut hukumeti dün TBMM'de güvenoyu aldı. Akbulut hükümetine 277 ANAPlı ve bir bağımsız milletvekili kabul oyu verirken, ANAPIılardan, Zonguldak Milletvekili Veysel Atasoy, tstanbul Milletvekili Doğancan Ak>ürek, Bursa Milletvekili Ismat Tavgaç ve Aydın Milletvekili Nabi Sabuncn oylamaya katılmadılar. DYP güvenoylamasında bulunmadı, SHP oylamaya katıldı ve 95 SHP'li milletvekiU red ret oyu kujlandı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da güvenoylamasını Meclisteki eski senato binasmdaki makamında izledi. Akbulut hükümeti için güvenoylaması dün TBMM Genel Kurulu'nda yapıldı. Oylama sonucunda Akbulut hükümetine 278 kabul oyu verilirken, 95 red oyu kullanıldı. TBMM Genel Kurulu'nun dün saat 15.00'de başlayan birleşiminde güvenoylaması ad okunarak açık oyla yapüdı. Oylamaya DYP milletvekilleri katılmadılar. SHP'den Yüksel Çengel, Mustaf a Sangül ve Kenan Sönmez dışmdaki 95 milletvekili ret oyu verdiler. SHP'den ihraç edilen Malatya Milletvekili tbrahim Aksoy da güvenoylamasına katılmadı. Bu arada ANAP'tan bir süre önce istifa ederek bağımsız kalan milletvekilleri Tınaz Titiz. llyas Aktaş. Erkan Kemaloğlu, Nurhan Tekinel, Akın Gönen ve Servet Hacıpaşaoglu da oylamada bulunmadılar. Bu arada TBMM Geçici Başkanı Abdülhalim Aras da birleşimi yönettiği için oy kullanamadı. Bağımsız mılletvekillerinden sadece Zeki Çeliker güvenoylamasına katılarak kabul oyu verdi. ANAP'tan Akbulut hükümetine hiçbir milletvekili red oyu vermedi. Hükümete olumsuz baktıklan bilinen Veysel Atasoy, Doğancan Akyürek, Nabi Sabuncu ve tsmet Tavgaç güvenoylamasına katılmamayı yeğlediler. ANAP Çanakkale Milletvekili Ayhan Uysal ve ANAP Çorum Milletvekili Nevzal Aksu oylamanın sonuna yetişerek kabul oyu verdiler. red" deyince birleşimi yöneten TBMM Geçici Başkanı Abdülhalim Aras, "Sayın Zengin, birincisi kabul, dörtynz kırkdokuzu size kalsın" karşıhğını verdi. Zeııgin'in bu sözlerine sinirlenen ANAP Kırşehir MUIetvekili Kazım Çaglayan ayağa fırlayarak Zengin'e bağırdı. Bunun uzerine Zengin ve Çaglayan arasında tartışma başladı. Tartışma ANAP'lı Yılraaz Saniogln'nun araya girmesiyle yatıştınldı. HABERLERIN DEVAMI GüzeFden kerhen CUNEYTARCAYUREKyazıyor Taşar alıyor, konuşuyor, konuşuyor. Yerini "yeğene" bırakıyor. O çıkıyor, Keçeciler giriyor. Konuşuyor, konuşuyor. Detege birlik ve beraberiiğin sıhrine kapılmış, dinliyot Sabaha karşı caddeye çıkıyor, soğuk vuruyor, açılıyor. Doğru HCG'nin Tunalı Hilmi'deki bürosuna. Oradakileri dinliyor, dinliyor. Gönlünü HCG'nin yanında bırakıyor, baskıdan nasıl sıyrılacağını düşünerek oteline gıdiyor. Odasında büyük bir meyve tabağı, bir buket çiçek. Altında genel merkez kartvizitleri. İstanbul'da bir hastanede gazeteci komada. Genci, ihtiyarı, arkadaşları sokakta. Gazeteciler toplu halde Ankara emniyetinin hoşgörülü yardımıyia Başbakanlığa yürüyor. Bir siyah çelenk Başbakanlığın kapısına. Sendika Başkanı Jsmet Solak, sıyasal sorumluların banndığı bınaları eliyle gösteriyor. Parmak gösteriyor, başlar dönüyor Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı binalarına Sorumlu gösterilen İçışleri Bakanı, basınla görüşmeyı öneriyor. Solak, yüzlerce arkadaşı adına isteğı geri çeviriyor. "Bu kez buradayız, basına kurşun sıkılması sürerse bir dahaki sefere Çankaya'ya yürüyeceğiz" diyor Solak. Ses yankılanıyor ve ortak bir duygu seline tercuman oluyor. Son iki yıldır basına karşı TÖnün sürdürdüğü kampanya ney(Baftarafı 1. Sayfada) di? Basın yalancıydı, yalan yazardı, işine geleni haber yapardı. Cezalar azdı. Daha çok, daha çok para cezası ya da hapis. TV'de, gazete demeçlerinde, miting alanlarında horlanan, suçlanan basındı. Basında iki cinayet, kısa geçmişte adım adım yürütülen kışkırtmalarla, bugünkü noktaya geldı. Devletin sorumluları basına vurdukça, verilen cezalan yeterli görmedikçe, sonunda orman yasası ışledi, tabancalı adatetini sergılemeye başladı Basın, siyasal sorumlutardan söz ederken kim ve hangi zırhlı makamda olursa olsun ad vermeli. Basına karşı kışkırtıcıları belgeleriyle. kanıtlarıyla açıklamalı. Üstü örtülü sözlerle değil, açık, ama apaçık sergilemeli. Gün o gün. \bksa?.. Basın gorevini sürdürüyor, sürdürecek. Yürüyüşten siyasfJ kulise. 17 kasım ANAP kongıesinde sonuç alınınca ya büyük ya da kuçük kıyamet kopace.k. Büyük kıyamet HCG yarıdan bir fazla oyla seçilirse patlayacak. Tepelerde sert rüzgârlar esecek. Kongreden nasıl sonuç çıkacak? O diyor ki ben. utekiler diyor ki, biz. Siyasal amaçlar uğruna kapalı kapılar ardında her türden siyasal ruşvetin kol gezdiği bir ortamda sonuç nasıl kestirilebilir? Demokratik ve partisel ilkeler bir yana atılarak "kişiye ve kişiterin buyruklarına bağlanan" bir partıde, kongre sonucunu görmek hayli zor. Ola ki ANAP delegesinden bir 26 Mart depremi yasansın. Ancak o zaman, yıtlar sonra ANAP tüzel kişiliğini yakalayacak. Daha kimbilir neter yaşayacağız? Hele partiye klşilik getirme çabasında hâlâ emekleyenler olduktan sonra. Ûrneğin ünlü Daian'ımız. Bir değil, bin fırsat geçmiş eline. ANAP'tan kopamamış Amaca varılmış, un elenmış, etek duvara asılmış, Dalan ıstifa ediyor. Açıklamasında TÖ'den tek satır yok. Kişilerle uğraşmadığını kanıtlamak için mi söz edemiyor, yoksa hâlâ?.. "Parti felsefesi açısından beraber olamayacağını" soylediği HCG'den dün kısa bir ders alıyor HCG, "Dalan"ın parti ile on aydır süren anlaşmaziığını ve krizini, olağanüstü kongreye sadece iki gün kala anımsayıp istifa etmesini" düşündürücu buluyor. Yine de nazik bir üslup! Oturum açılıyor, adlar okunarak güvenoyları saptanryor. Basın çetele tutuyor. Sonunda hükümetin güven alacağı aşağı yukarı kesin. Günlerce yüksek perde demeçlerden geçilmedi. Ne yazık, ANAP içinde 65 gür ses "ret" diye bağıramadı. Güvenoyu şu ya da bu rakamla çıkmış, ne yazar. Kerhen, gönülden, gözü kapalı oylar, ama halita ortada: 278 Güvenoyu. Akbulut'un sloganı: Meclis tamam, kongrede devam! Akbulut hükümetine "kerhen güvenoyu verecefini" açıklayan ANAP Gend Başkan adayı Hasan Celal Güzel de "kabul" oyu kullandı. Güzel'in "kabul" diye bağırması üzerine çok sayıda ANAP'lı kendisini alkışladı. Hükümete muhalif ANAP'lılardan TBMM Başkan adayı Kaya Erdem Ue eski TBMM Başkanı Necmettin Karaduman da olumlu oy ANAP'lı milletvekilleri ayağa kullandı. Devlet Bakanı Mehmet kalkarak "kabul" diye bağırırlar Keçeeiler ayağa kalkarak oyunu ken, SHP'li milletvekilleri "hadi belirtmekte gecikince SHP'li milred deyin" diye bağırdılar. SHP letvekilleri "red" diye bağırarak Manisa Milletvekili Hasan Zen espri yaptılar. gin, oyunu açıklarken, "450 kere SHP Genel Başkanı Erdal tnö< nü de oyunu kullanırken partili milletvekilleri tarafından alkışlandı. Başbakan Yıldınm Akbulut ve bakanlar oylama sırasında tam kadro genel kurulda bulundular. Genel kurul salonunda bakanlara aynlan sıralann yetmemesi üzerine bazı kabine üyeleri milletvekillerinin yanına oturdu. Akbulut, güvenoylamasmı izlerken Mehmet Keçeciler sağ tarafında, Ali Bozer ise sol tarafında yer aldı. Oylamadan sonra Aras, güvenoylamasına 373 milletvekilinin katıldığını ve 278 kabul, 95 red oyu verildiğini açıkladı. Bunun üzerine Akbulut, ANAP'lı milletvekillerinin alkışlan arasında kürsüye gelerek bir teşekkür konuşması yaptı. Akbulut'un konuşması şöyle: "&ıyın milletvekilleri, çok teşekkür ederim. Programımızda belirtmiş olduğuınuz bazı hedefler var. Bunlardan en önemlisi olarak gördüğüm vatandaşımızın refah ve muttuluğu için, toplumun banşı için, insanımızın huzur ve güveni için. belirtmiş oldugumuz hedeflere mutlaka öncelikle varmayı planlıyonız. Böylece inanı yorum ki, ülkemiz en iyi bir biçimde demokrasiyi yaşatacak ve demokrasinin tum kuralianna hayatiyet kazandıracagız." Bakanlar Kunılu toplandı Bakanlar Kurulu, TBMM'deki güvenoylamasının ardından Başbakan Yıldınm Akbnlut başkanüğında saat 16.15'te toplandı. Bir saat süren toplantıdan sonra bir açıklama yapan Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı Mehmet Yazar, Bakanlar Kurulu'nda bugün saat 09.00'da Anıtkabir'in ziyaret edilmesinin kaıarlaştınldığını, bütçenin harcamalar ve kaynaklar arasındaki dengesinin korunması konusunun görüşuldüğünü ve kaynak sağlanmadan ek ödenek verilmemesi konusunun ele alındığını büdirdi. Yazar, olağanüstü kongre konusunda Bakanlar Kurulu'nun " b a ş a n dilekleri olduğunu" söyledi. Yazar, kongre sonrasında Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ziyaret edileceğini belirterek, bir sonı üzerine, "Biz Akbulat hükümeti olarak kazanacagımızdan eminiz" dedi. 'Kendi kendilerine gelîn güvey' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal Inönii, hükümetin güvenoyu almasıyla ilgili olarak, "kendi kendilerine gelin güvey oyunu devam ediyor" dedi. Tnönü, diğer muhalefet liderlerini Türkiye'deki demokrasi konusunu ciddiye almaya çağırdı ve "ana mubalefet partisi banşçdık oynuyor" diyen DYP lideri Süleyman Demirel'e, "Bu konuyu bu kadar hafife almasını çok yadırgadım. Türkiye'de bu konuya bu kadar hafif gidemeyecek bir insan varsa o da Sayın Demirel'dir. Başından bu kadar deneyim geçmiş bir insan Tnrkiye'de demokrasinin korunması konusunu bu şekilde hafife alabiliyor" karşıhğını verdi. SHP liden Türkiye"nin sorunlannın demokrasi içinde çözüleceğini, bunun başka yollan varmış gibi göstermenin ve ana muhalefet partisini bunu istemiyor diye suçlamanın halkı kandırmak olduğunu söyledi. tnönü, "Muhalefetin bağırıp cağırmasıyla, miting yaparak erken seçimi yann yaptıramayız. Erken seçimi yapacak olan TBMM'dir" dedi. SHP lideri dün hükümetin güvenoyu almasından sonra duzenlediği baın toplantısmda, böyle bir hükümetin Türkiye'nin hiçbir sorunuyla ilgilenemeyeceğini, amaa n ANAP kongresinde genel başkan seçtirmek olduğunu söyledi. Bu tür hükümetin cumhuriyet tarihinde görülmediğini anlatan tnönü, önumüzdeki günlerde, herkesin, Türkiye'de yüksek denetim geleneklerine bu kadar aykın işler nasıl oluyor, diye rahatsız edecek olaylar yaşayacağıru öne sürdü. İktidar partisinin tavnnı eleştiren tnönü, "Onlar öyle yapıyor diye biz yolumuzdan şaşacak defiliz" dedi ve erken seçime gidinceye kadaı TBMM'de kalacaklarını dile getirdi. Demirel'in SHP'yi yönelik sözlerini de yamtlarken "ucuz oyunlara itibar etmeyiz" diyen tnönü şöyle konuştu: "Tnrkiye'de demokrasiyi S H P koruyacaktır diye de her seyi yapmakta kendilerini serbest görmesinler. Bunu da kendilerine hatırlatmak isterim. Özellikle eskiden bu konuda yanlış deneyimleri olan liderterin bu konuya özdUkk dikkat etmesi gerekir." SHP genel merkez binasmda lşçi Emeklileri Derneği'nin şube başkanlan ve yönetim kurulu üyelerini kabulü sırasında yaptığı konuşmada da SHP lideri, Akbulut hükümetini, "tam bir şaşkınlık ve başıbozuklnk içinde" diye niteleyerek "Bu hükümet hükümetten başka her şeye benziyor" dedi. tnönü, "ANAP'ın getirdiği sürekli enflasyonu azdınnak ve artürmak olmuştur" biçiminde konuştu. Inönü'den güvenoyu alan hükümete İNÖNÜ, AKBULUT'U KUTLADI KKTC'nin ilanının 6. yıldöniimü dolayısıyla dün akşam Ankara'da verilen resepsiyonda, parlamento içi ve dışı muhalefet parti liderleri, Cumhurbaşkanı Özal. ile karşılaşmamaya büyük bir ozen gosterdiler. Özal'ın salon girişinden önce İaönü, Başbakan Akbulut, Dışişleri Bakanı Yılmaz ile bir süre sohbet eltüer. tnönu, Akbulut'u "Tebrikler Sayın Başbakan" diyerek kutladı. Akbulut da lnönüye teşekkür etti. (Fotograf: AA) NOTLAR CANAN GEDİK BAŞKENT^TEN AHMET TAN (Baftarafı 1. Sayfada) erecek. Erdal tnönü için ise geçiciliğin sınırı "ilk erken genel secimter"di. Ana muhalefet lideri mi gerçekci, yoksa ANAP içi muhalefet lideri mi? "Özabaz ANAP"ın dağılacağını söyleyenler için dünkü güvenoylaması biraz dUş kırıklıgı oldu. özal'ın Cumhurbaşkanlığına "hayır" diyen ANAP'lılar, onun oldu bittiyle kurdurduğu hükümete dün "rvet" dediler. Çankaya için özal'a onay veren 263 kişiye dünkü güvenoylamasında 15 milletvekili daha eklendi. "Özal ağac koysa secilir" anlayışındaki bir milletvekili dün Özal'ın oylarının 278'e ulaştığını belirtiyordu. Özal'ın, kendisinden sonrakj ilk "dizaynı" böyle basanya ulaşmıştı. Kurdurduğu, herkesin ağzını açık bırakan hükümet neredeyse özal hükümetleri kadar yüksek oy aldı. Bu Özal'ın GüzePe karşı kurduğu ilk tuzağın başarısıydı. Özal Güzel'e ilk darbeyi Güzel'in kendi eliyle vurmuştu. Dünkü açık oylama sırasında tüm foto muhabirleri "ÖzaPa hayır" diye başkaldıran ve Akbulut'u "parti suçu işlemekle" suçlayan Güzelin önünde mevzilendiler. Çünkü Güzel, Akbulut'a evet diyerek kendi eliyle kendi çelişkisini sergiliyordu. Kongre öncesi kurulan bu tuzak GUzel'e delegeler karşısında oy kaybettirmese bile, oldukça prestij kaybettirebilecekti. Demirel'in DYP'si dün tutarhlığını sürdürerek, "Çankaya'yı da hdkümetini de muhatap kabul etmediğini" kanıtladı. SHP ise, meşruiyet sınırı için barış ve huzur konusundaki titizliğini devam ettirdi. Inönü'ye göre, Demirel SHP'yi barışçılıkla suçluyordu. Demirel'e göre ise SHP, her attığı adımla TUrgut özal'a ve demokrasiye aykırı uygulamalanna hukuki dayanaklar kazandınyordu. Dünkü güvenoylaması muhalefet partileri arasındaki yaklaşım ve tutum ayrılığını pekiştirirken, Anavatan Partisi kanatlannı da birleştiriyordu. Bu birleşmeye geçici denebilir. Bu güvenoylaması, 26 Mart'tan bu yana bölündü, parçalandı, dağıldı, dağılacak denilen iktidar partisinin zor karşısında kalırsa birleştiğini ortaya koydu. Şimdi sırada yarın öğleden sonraki olağanüstü kongre var. Bu kongrede de tüm kanatlar birleşmiş durumda. Kanatlan birleştiren unsur bu kez Hasan Celal Güzel. Ancak, "kanat birlestirecek unsurlar" ve nedenler tükenmeyeceğine göre, ANAP'ta büyük bir bölünmenin ortaya çıkması pek kolay olmayacak. Bu konuda iktidar partisi olmanın verdiği tüm maddi olanaklar ve devletin nimetlerini gerektiğinde paylaşurma mekanizması ANAP'ın en büyük yardımcısı olmaya devam edecek. Yarınki kongre için başkentte kaynayan kulis bunu gösteriyor. İktidar partisi kongreyi kazanmak için devletin tüm olanaklannı delegelerin emrine ve hizmetine sunmuş durumda. A N A P kurucusu, eskı bakan ve üuııku guvenoylamasına katılmayanlardan Veysel Atasoy devletin imkânlannın kongreyi kazanmak için kullanıldığını belirtiyor. Hasan Celal Güzel, 6.S yılhk ANAP tarihinde ilk demokratik çıkışı yapan partili. Ama başta hükümet ve parti yönetimi olmak üzere Güzel'in sesini boğmak üzere seferber olmuş durumda. Güzel'in sesini kesmek için her türlü tehdit ve ödüllendirme günderne getiriliyor. Dün kendisiyle konuşurken Ankara'da siyasete çirkef bulaştığını, onurlu mücadelesine çarnurla fatura çıkanldığını anlatıyor. Güzel, adaylıkla ilgili tüm harcamalarımn belgelerini kongreden sonra tek tek açıklayacak. Dünkü güvenoylaması açıktı. ANAP grubunun oldubitti hükümeti diye yakındığı kabineye evet derken, milletvekilleri psikolojik çelişkilerini de sergilediler. Yerinden kalkmadan bir köşede cıhzca "kabul" diyenlerden (örneğin Haydar özalp), ayakta ve elleri havada avazı çıktığı kadar "kabul" diye bağıranlara dek (örneğin Alaattin Fırat) her tür davranış sergilendi. Basbakanlık bekleyen ll'i bakan 18 milletvekilinin sesleri ise ancak duyulur yükseklikteydi. Bunlar, gerçek seslerini yarınki kongreden sonraki "olagan kongreye" saklıyorlardı. Güvenoyundan kongre tahlili dar Ozalp birlikte otumyorlar. Doğan, Akbulut için "nabız yokluyor". Genel kurul salonunda bakanlar da, iktidar milletvekilleri de keyifsiz... Adana Milletvekili ve özal'a bağb ANAP Genel Sekreteri Akgiin Albayrak'ın ilk, "kabul" sesi yükseldiğinde ANAP sıralanndan cılız alkışlar duyuluyor. Alkışlar giderek azauyor ve yok oluyor. Bazı ANAP'lılar, özal başkanlığındaki hükümetlere güvenoyu verdikleri gunleri anımsıyorlar. Her ANAP'lının dimdik ayağa kalkarak, sesinin bütün gücüyle "kabul" diye bağırdığı, her "kabuT'den sonra alkışlann yükseldiği günler çok gerilerde kalmış. Gaaantep Milletvekili ve genel başkan adayı Hasan Celal Güzel'in adı okunduğunda ANAP sıralan hareketleniyor, gözler Güzel'e dönüyor. Güzel, "kabul" dediginde uzun alkışlar yuksetiyor. ANAP'lılar bir de miUetvekilliğinden istifa eden DYP'li Murat Sökmenogln'nun adı okunduğunda alkışlarla istifayı onayhyorlar. Oturumu yöneten ANAP'lı geçici Başkan Halim Aras, kabul oyu kullanan ANAP'lılann seslerini duymakta zorlanıyor. Liberal eğilimin önde gelen isimlerinden Haydar Özalp, Aras'ın uyansına rağmen, oturarak isteksiz bir "kabul" oyu veriyor. Çok sayıda ANAP milletvekili sadece ellerini kaldırarak adeta rrunldanıyorlar. SHP'liler sesi kısık ANAP'lılar yerine konuşuyor. Ret. ANAP'ın Hatay Milletvekili Kfimran Karaman'ın da sesi çıkmıyor. Karaman yerine bir SHP'li bağınyor: "Ret." Aras'ın uyansı üzerine Karaman oyunu "kabul" olarak düzeltiyor. Hasan Celal Güzel'i destekleyen ANAP Malatya Milletvekili Talaf Zengin, Devlet Bakanı Hiisnü Doğan'ın yanına giderek konuşuyor. Eskiden güven oylamalanndan bağırmaktan boğaanuz şişerdi. Şimdi koskoca ANAP grubu zor el kaldırıyor. Devlet Bakanı Keçeciler, ANAP'lılann yüz ifadelerinden kongre sonucunu saptamaya çalışıyor, bir yandan da hükümetıe yer alan arkadaşlanna güvence veriyor: "Konya benim arkamda, merak etmeyin." Kececiler'e karşı bir başka bakan yamndakilere fısıldıyor: Geçmişte de 'bakan olmazsam Konya'yn Ankara'ya yığarıra' demişti. Güvenoylamasından sonra ANAP milletvekilleri beş yüdızlı otellerde toplanan delegelere giderek kongre kulisine devam ediyoriar. 4 Demirel'den ANAP'a Klınik elektrofizyoloji laboratuvarı (EEG EMG, uyarılmış potansiyel) Aşağıdaki adrese taşındık: Halaskârgazi Cad. No. 192 Sebat Apt. Kat: 1 Telefon: 132 50 43 732 50 44 NÖROMED nöroloji grubu adına mesul müdür NÖROMED TAŞINDIK Dr. DURSUN KIRBAŞ ANKARA Cumhurbaşkanı özal, Meclisteki eski senato bölümünde cumhurbaşkanlığı makamında genel kurul salonundaki guvenoylamasını izliyor. özal'ın, ANAP'lılann kafasını günlerdir meşgul eden soruya yanıt aradığı kuşkusuz: "Atadıgı başbakan kongreden genel başkan olarak çıkacak nu?" Başbakan Yıldırım Akbulut kendinden emin görünmeye çahşıyor. Çiçeği bumunda Başbakan genel kurul salonuna doğru ilerlerken kongre tahlili yapmaktan kaçınıyor. ANAP'ın son MKYK toplantısmda, "Eger kongreyi kazanamazsak bakanhktan çekifiriz' * sözünü veren Devlet Bakanı MusUfa Taşar, sıkmtıh... Çevresine gülücukler dağıtarak sıkıntısını gizlemeye çahşıyor. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın "kongre uzmam" dediği Taşar bile olağanüstü kongreye ilişkin tahminde bulunamıyor. Taşar, "Tahmin yapamam, delegeye saygısızlık olur" diyerek genel kurul salonuna giriyor. Başbakan Akbulut, bazı ANAP'lılann kendisi hakkındaki "iki lafı bir araya getiremez" göruşünü yalanlarcasına gazetecilerle sohbet ediyor: Biri yanılıjor, ama kim >anıli>or? Zaten seçime aday olarak giren herkes kazanacagını söyler. ANAP'ın olağanüstü kongresinin sonucunu kestirmek Akbulut'a göre, TürkiyeSSCB milli maçı için tahminde bulunmaktan farksız... Akbulut bu maçı ANAP'ın olağanüstü kongresine benzetiyor. tnşallah biz kazanacağız. Zaten bizim meslekte de böyledir. Avukat bir davayı savunurken önce o davanın haklüığına kesdisi inanmalı. Genel kurul öncesi ANAP kulis manzaralan ilginç... Akbulut, kuliste iki küskünün, Mükerrem Taşçıoğlu ile Necmettin Karaduman'ın, arasına otunıyor. Kulisteki ANAP'lılar Akbulut'a, eski Başbakan ve Genel Başkanlan Turgut özal'a gösterdikleri ilginin onda birini bile gOstermiyorlar. Hiçbir ANAP'lı ceketini ilikleyerek ayağa kalkmaya da koşar adım kulisin basına gelerek yeni Başbakan'a saygılannı sunma gereğini duymuyor. Genel başkan adayı Hasan Celal Güzel ise, kulisi hızlı adımlarla turluyor. Çevresinde kalabahk bir milletvekili ve gazeteci grubu olduğu halde her milletvekiline hatır soruyor, tokalaşıyor, öpüyor. Güzel'in ilk i$i babası vefaı eden Yozgat Milletvekili Seyit Abmet Dalkıran'ın yanına giderek başsağlığı dilemek oluyor. Güzel'in ANAP grubunda çoktan unutulan, milletvekiline vefa ve saygı duygusunu yeniden yeşertme çabası sempati topluyor. Kulisin bir başka kösesinde ANAP'taki Qç eğilimin öncülen Husnü Doğan, Mesut Yılmaz ve Hay ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, dün TBMM'de güvenoyu alan Akbulut hükümetini "otomatik hükümet" diye niteleyerek "Çöp kaldırması mümkün olmayan bir hükümet kurulmuş ve şeklen güvenoyu da almıştır" biçiminde konuştu. Demirel, Cumhurbaşkanı Özal'ın ANAP kongresine gitmesinin ise anayasa ihlali anlamına geleceğini ve Yüce Divanhk konu olacağıru savundu. Otomatik hükümet' toplantısı düzenleyen DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Türkiye'deki insanların yüzde 80'inin; Akbulut hükümetinin, kaç oyla güvenoyu aldığını değil, "ne zaman gidecegini merak ettighü" kaydetti. Demirel, güven oylamasmın, 17 kasımda yapılacak olan ANAP kongresine güvenoyu almış bir hükümetle çıkmak için aceleye getirildiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın iç poütikaya kanşmayacağı yeminini yalnızca bir saat tutabildiğini anlatan Demirel, özal'ın, Akbulut'a bakanlannı secme hakkı vermediğini de öne sürerek "Böylesine otomatik bir hükümetten, buna razı olan bir başbakandan Türkiye ne bekleyecek? Sayın Özal, böylece iç politikaya kanşmıştır. Boyuna kadar kanşnuştır. Eger kongreye gitmeye kalkarsa bana göre Yüce Divanhk bir suç işler" biçiminde SATILIK DAİRE Üsküdar Bulbüldere'de sahibinden 3 oda 1 salön. 40 rmlyon Tel: 341 07 45 konuştu. SHP'nin güvenoylamasma katılması konusundaki sorulan, "Kendi bUecekleri iştir" diye yanıtlayan Demirel, daha sonra SHP'ye şu eleştiriyi getirdi: "Biz, SHP, bütün muhalefet partileri ve herkes, 26 Mart'tt ortaya çıkan iradenin mücadelesini yapmaya mecburdur. S H P 26 Mart'ın olmasıyla olmaması arasında bir fark bırakmamıştır. Arkasında halk olmayanlaria yan yana gelip yüzde 20'nin çıkardığı hükümeti legalize etmemeliydi. "Ne zaman gidecek?" 'Menfi oy verdik' diyoriar. Ne veGüvenoylamasının tamamlan rebilirdiniz ki başka? Muhalefetmasından sonra dün bir basın ten ne beklenir." "Bu herif" Demirel dün parti genel merkezinde bazı heyetleri kabulü sırasında, gazetecilerin sorulanru yarutladı. Süleyman Demirel, geçen haf , ta DYP Genel tdare Kurulu toplantısı öncesinde eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e, "Bu herif" dediği gerekçesiyle bazı gazetecilerin ifadesine başvunılduğunun anımsatılması üzerine de şunlan söyledi: "İfadelere başvurulur, onlardan bir şey çıkmaz. Tirkiye'de her gün 'bu herif lafı milyonlarca kişi tarafından kullanılır. Bunun küfürle, hakaretle alakası yok. Zaten değeri yok. Ben aynı gün, aynı anda söyledim. Bo kasıt da değildir, küfür de hakaret de değildir. Suç olması için bir kasıt olması lazım. Kasıt yok ki. Herif lafı da hakaret anlarnı taşımaz. Türkiye'de herkes birbirine biraz kabaca bile olsa böyle hitap eder. Yani nazikçe olmasa bile knfür degildir. "