Katalog

16 KASIM 1989 HAVADURUMU Meteoroloıı Genel MudurluÇu n den alınan bılgıye gore butun bol getertmız çok bulutlu Guney Ege ıle Batı Akdefuz dışında talan tum yurt yağışlı geçecek Vöğtşlar yağmur yer yer sağnak şekiınde olacak HAVA SICAKUĞI Onemli tar değışıklık ol mayacak RUZGAR Guney ve batı yönlerden haftf ara sıra orta kuvvetie esecek Dendenmızde Tizgar Ege ve Batı Akdenızde gun batısı ve ka rayel dıfler denızlenmızde gun ba ösı ve lodostan 35 Batı Karadenız de Marmara ve Egede 6 8 kuvve tınde saatte 1021 Batı Karadenız Ege Bat Akdenız'de 2840 dene mı Adana Mapazan CUMHURİYET/17TURKIYEDE BUGUN Y 15" 8°D<yart>akır Y 12° 6°Mamsa • 2°KMara$ • Y 11° 8°Edın» 10" 4°Merstı Aüyaman Y 13° 7° 0°Mujla V 9° <°Enumm Myon 9° 5°Mus Y 6° 0° Estaşetıı' Ajn 14° 7°NgOe Y 0° 5°Gaaantep Ankara p <° 11° Odu Ante«ya V 16° 10° uresun B 16° 9° Gumuşhane Y Antalya 6° V Samsun Y 14° 6°Hal*ân Aıîjn 10= PSırt B 13° 7°lspara Aydr 10° 7°Sınop Y \7> 8°lsar*ul 12° 8°Sıvas Y 10° 4°tamr Bleck 6° 0°TetanteO Y 11° S°Kars frngol Y 9° ^Kastamonu Y 9° 5°TraMim Bıtls Y 1CP 5°Kaysetı V 11» 5°Tuncetı Bou Y 1 1 " 6°KırWarel Y 10° 4°U$ak Bursa Y 10° 4° Van Canaidale Y 10» 7°Konya Y 12° 8°KuBhya Y 10° Cufum B 11° 6°Malat>a Y 10° Denzlı A açık 6 uuiulju G guneşı K kar 55sl Yyajmuriu DUNYA'DA BUGUN MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NÖTLARI lı tıızla esecek Tartmım dalga yukseklığı 1 2 m Ege Batı Ak denız Batı Karademzde 34 m olacak Van Gölu nde hava Çok bulutlu ve yağmurlu geçecek Ruzgâr guney ve batı yon tertien hafı) ara sıra orta kuvvette esecek Gol mutedıl dal gaiı olacak Gorus uzaklığı 5 ıla 10 km dolayında olacak *sk BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Bayrağın dıreğe asılan kenannda bulunan ve ıçınden ıp geçırılen beyaz bez den yapılmış ınce kenarlık 2/ Spor karşı laşmalannda kuraldışı hareket Emeller 3/ tzcılıkte kuçuk bırlık Hınttran dıl grubuna verılen ad 4/ Bır ıhmız 5/ Sevınç belırten bır un lem Eskı Turk gureşlerınden bın Bazen uzenne un bıle senhr 6/ L\flen ıp ve çuval >apımmda kullanılan bır bıtkı Ayağın ustundekı tumsek yer 7/ lran'ın plaka ışaretı Eskımış gıyecek 8/ Yakındoğuda yerleşmış ya da evlenerek soyu karış mış Avrupa asıllı kımse 9/ Yazılı olan şey Guney Anadolu'da bır ırmak YUKARIDAM AŞAĞIYA: 1/ Kımlığı saptanamayan uçan cısım len ve uzay olaylarını ınceleme. 2/ Afyon'un bır ılçesı Bır cıns burçak 3/ Aynı erkekle evlı olan kadınların bırbırıne gore olan adı Bır gıda maddesı 4/ Ünsuzle bıten bır sozcuğun, unluyle başlayan bır sözcuğe bağlanarak okunması Bankada hesabı olanlara göndenlen çekme ya da ödemeyı belırten mektup 5/ 1 Dunya Savaşı'nda Osmanlı ordusunda kullanılroış olan bır tur başlık 6/ Bır no ta. Doğruluk kuralıııa uygun olan 7/ Eskı Turklerde çocuklan koruyan tanrıça Padışahın bır toprağı bınne mülk olarak ya da gehnnden yararlanması ıçın vermesı 8/ Turk soyundan olan ve çoğu Polonya topraklannda oturan bır Musevı topluluğu Notada du rak ışaretı 9/ Lıtyumun sırngesı Apansız. TABTIŞMA Y aşatmak Zorundayız! Halka, "O îngılızce, bu Fransızça, şu Arapça; kullanmayın. Bıraz geç oldu, ama Turkçesıni turettik, bunu kullanın" denılemez. Hıçbır dıl, zengın bır dıl olarak doğmamış rafından tutulur Örneğın, "tayyare" sözcutır, ancak zamanla ışlenıp gelıştınlerek bılım ğu yerıne "uçkn" sözcıiğu turetılmış, ama ve sanat dılı halıne getırılebılır Bılım ve sa halk "nçak" sözcuğvinu benımsemıştır Böyle nat dılı olamayan, yalnızca konuşma dılınde bır çalışma olmazsa, bılım ve sanat dılı yoyaşayan her dıl yok olmaya mahkumdur Eğer luyla dıle gıren sözcukler zamanla halk ağzıbugün Turkce zengın bır dıl değıldır, bılım dılı na gırecektır Halk dıhne yerleşmış olan >aolamaz derulıyorsa, bunun suçu Turkçede de bancı sözcüklen o dılden çıkarmak olanak ğıl, son derece ışlek bır dıl olan bu dılı, gelış sızdır Halka, " O tngilizce, bu Fransızca, şu tıremeyen Türk toplumundadır Gehştırıp Arapça kullanmayın, bıraz geç oldu, ama zengınleştırmek bır yana ne yazık kı, son yıl Turkçesıni turettik bunu kullamn" denılemez larda tanhın daha öncekı dönemlennde de ya Artık o sozcuğun yalan yanlış kullarulmasışanmış bır dıl savurganlığı ve boşvermışlığı söz konusudur Sureklı duyduğumu2 dıl yanlışhkları, okuduklarımızdakı anlatım bozukluklan, >azım ve noktalama yanlışlıkları bunun örneğıdır "Dile mudahale edilemez" göruşü tartışılır Evet, dıle kanşılmaz, ama gehşmesı ve zengınleşmesı ıçın dıl çalışması yapmak, yenı sözcukler üretmek (turetme >a da bırleştırme yoluyla) ve bunlan halka ıletmek zorunludur Bu ne eleştırılecek ne de korkulacak bır tutumdur, çunku dunyadakı pek çok ulus bu yöntemı kullaruyor Oysa kı bızde en çok eleştırılen dıl çalışması da budur "Uyduruk soıcnkler, yanlış turetmeler yapılıyor" dıye tozu dumana katmak, dılın gelışmesını engellemek demektır Eczanelerde satılan tum üaç na, yazımda zorluk çıkarmasına, herkesi farklar ınsanlara yararlı mı' Ama eczanelerı ka lı düşündurmesme katlanmak gerekır patmıyor, kullanabıleceğımız ılacı bazen reDıl ve düşunce aynlmaz bır butundür Çunçeteye göre seçerek alıyoruz tşte bu çalışrna ku ınsan duşunduğu ıçın konuşmuştur Bulardakı seçımı de halk yapar, çunku önenlen na karşın anadılını kullanarak da düşunce kusözcuk halkın beğenısınde sımgelenır Zaten rar Eğer yenı kavramlar anadılınde uretıhnışdıl kurallarına uygun olarak turetılmış, ya se, o kavramı hıç tanımayan bıreylen bıle dübancı kavramı tam olarak karşılayan ve söy şündurebıhr, üstelık bu türetmeden yenı kav NADtYE SARITOSUN leyış yönunden kolay olan sözcukler halk ta ramlar da uretılebıur tşte dılı zengınleştıren Turk Dilı Oğretim Elemanı budur Yön, yonetım, yönetıcı, yönetıcılık, böl, bölge, bölgesel gıbı Türkçe bu konuda dunvanın en ışlek dıllerınden bırıdır, çunku doksan altı yapım, otuz altı çektm ekı vardır Oysa kı sözcukler yabancı ıse bıreylen kesınlıkle duşunduremez, o ka\ramla ılgılı çağrışım alanı da oluşturamaz Dolayısıyla duşuncede boşluk, ıletışımde kopukluk görulür Sayın Osman Daloğlu, 10 Kasım 1989 tarıhlı Cumhunyet Gazetesi'run Tartışma köşesmde vayımlanan "Turk Dilı Lzennde Duşunceler" başlıkh yazısında, "Turk dılinin zengın bır dıl oldugumı sa>ıınamayız. Çunku konuşan sa>ısı az" dıyor ABD'de her yıl > a> ımlanan bır almanağın (Wor Id Almanac and book of bacts) 198S yılında çıkan sayı sında, çok sayıda ınsanın konuştuğu dıllenn sıralaması yapılırken, Turkçe beşıncı sırada yer almıştır Gunümüzde büyuk bır çoğunluğu Asya'da olmak üzere Avrupa ve Afrika'nın çeşıtlı yörelennde yaşayan Türkçerun çeşıtlı lehçe ve şıvelerını konuşan yuz bınlerce ınsan vardır Ancak TC Turk dılının konuşulduğu ıkı bağımsız ulkeden bırıdır Ne yazık kı, ul kemızde anadıhne venlen önem ve yapılan çahşmalar, ulkemız dışındakı Turkoloji çalışmalan ıle dunyanın çeşıtlı yörelenne dağılmış dıllerını ve külturlennı sürdurmeye çalışan toplumlann dıüenne verdıklen değenn önem» yanında pek zavallı kalır Şu anda TC, dıl konusunda en detaylı, anadılı eğıtımınde en duzeylı, Turkçenın gelışmesı, bılım ve sanat dılı olarak gelecek nesıllere aktarılması konusunda en cıddı ve büımsel çalışmalan yapmakla yukumlüdur Unutmamalıdır kı uluslararası onurumuz bır yerde dıhmıze verdığımız öneme de bağlıdır, çünkü dıl, külturümüzun aynasıdır 6 0 YIL ÖNCE Cumhurıyet Berberler Mektebi 16 KASIM 1929 Turk perukarlar cemıyetı tarafından tesıs edılen berberler mektebının kuşat resmı dun saat 15'te Galatasaray polıs merkezı karşısındakı mektep bınasında ıcra edılmıştır. Evvela perukarlar cemıyetı reısı tsmaıl Hakkı Efendı tarafından bır nutuk ırat olunmuştur Bundan sonra mektebın methalıne genlmış olan kurdela Valı muavını Fazlı Bey tarafından kesıtmış ve davetlıler tedrısat salonunu gezmışlerdır Mektepte fotoğraflar alınmış, davetlılere ıhzar edılen bufeden pastalar ıkram edılmış ve meraf^me nıhayet verılmıştır. Berberler mektebınde 15'ı kız 15'ı de erkek olmak uzere 30 talebe bulunmaktadır Bu talebeler uç a> kursta ders \e tatbıkat gordukten sonra bır sene de staja tabı olacak ve bundan sonra da umumı ımtıhana dahıl olmak suretıyle dıploma alacaklardır Umumı ımtıhanda bınncılığı kazanacak talebeye cemıyet tarafından 100 Iıra ve ıkıncıye de 50 lıra ve altm madalyalar venlecektır Mektebın başmuallımı Vıllı Baldah ısmınde bır AJman tuvalet muteassısı olup ayrıca üç tane de muallım bulunmaktadır Talebenın ders ve tatbıkat görmesı ıçın perukarlığa ve tuvalete ait elektrık cıhazları ve fennı vesaıt te mevcut bulunmaktadır Gazeteıııiz ve Çelişkiler Hem ozturkçecı yazarlannız var, hem de yan sutunlardaki kısa haberlere "vefat" başlığını koyuyorsunuz. Ya da "vefat etti" sozunu kullanıyorsunuz. . Yıllardır aksatmadan okuduğumuz gazetemız Cumhunjet'te bırbırıyle çehşkılı kelıme ve haberlere gıttıkçe daha çok yer verılmesını üzülerek belırtmek ıstıyorum Bu savımı kanıtlamam gerektığını bılıyorum Ancak her şeyı belgelemem olanaksız olduğu ıçın sıze son gunlerden ıkı örnek vermekle yetıneceğım Bınncısı, 2 Kasım 1989 Perşembe günü çıkan Can Pulak'ın görevden ayrılması haben "Başbakanbk Basın Danı$manı Can Pulak, Turgul Ozal'ın cumhurbaşkanı seçılmesı uzerine gorevınden ıstıfa ettığını açıkladı. Pulak'ın venne Başbakanhk Basın Muşavıri Metin Yalman'ın vekâleten atandıgı oğrenildi..." Can Pulak kım' Başbakanhk Basın Uanışmanı. Yerine kım gelıyor9 Metın Yalman. O ne ış yapıyor 1 Başbakanlık Basın Muşavın. MüşavırDanışman olduğuna göre, Başbakanlık Basın Danışmanı Pulak'a vekâleten Başbakanlık Basın Danışmanı Yalman ataru yor demek kı Pekı, Can Pulak konuyla ılgılı olarak gezetecılere ne demış1' "Cumhurbaşkanhğı Basın Muşavırligı gorevını çok degerlı bır arkadaşım..." Öyleyse Alı Baransel ne ış yapıyor TAHİR OZÇELtK du Allahaşkına9 tkınası, 4 Kasım 1989 tanhlı Cumhunyet'te Şışli / lstanbul dörduncü sayfadakı TdevizyonRadyo sütunlarında " D u n y a d a Başkanlar Nasıl tlgurlanıyor" başlıkh yazıda yedı ulkeden ör nekler verümış Ama bu yazıda belırtılen olguların özune a>kırı bır bıçımde stz tutuyorsunuz (hem de bırıncı sayfada) "Oıal Kocatepe'de" dıye başlık atıyorsunuz Yanın da da koskoca bır fotoğraf Daha sayayım mı 9 Örneğın hem özturkçeo yazarlarınız var, hem de yan sutunlardaki kısa haberlere "vefat" başlığı koyuyorsunuz Ya da "vefat etti" sözunu kullanıyorsunuz Redaksıyon ışlerı de artık ıyıce gedıkler vermeye başladı galıba Kusura bakmayın, ben bır okur olarak böyle göruyorum ve sızı uyarmayı görev bıhyorum Esnaf cemiyetlerinde Şehnmız bakkallan dun Darulfunun konferans salonunda fevkalâde harareth bır ıçtıma aktettıler Ruznamenın en rnühım ve şayanı dıkkat maddesı beledıye memurlarının bakkallardan almakta oldukları cezalara daır umumı şıkayet maddesı teşkıl etmekte ıdı Söz aJanlar, "Beledıye memurlan dükkana bıle gırmeden levhasına bakıp zabıt tutuyorlar, bakkallar beledıye memurlanmn kevf ve zevkjnın oyuncağı mıdır" dıyorlardı. Bır kısım bakkallar da, "ıstıbdat devletınde değılız, bu memurlar keyfı ceza kesmeye değıl, dukkanlarımızı bıle kapatmaya muktedırler" dedıler Reıs mudahale ettı ve bu haksızhkların gıdenlmesı ıçın cemıyetın mudahale yapması karargır oldu Bundan sonra muskırat satışı meselesı mevzuu bahsoldu 3 0 YILONCE Cumhur.yet Yeni parti 16 KASIM 1959 Kıbnsta, Kıbrıslı Rumlar, başhca amacı önumuzdekı ay ıçınde Cumhurbaşkanhğı ıçın yapılacak seçımlerde Başpıskopos Makarıosa muhalefet etmek olan yenı bır sıyası partı kurmuşlardır Kurucular, Makanosu tenkıt edenler arasından ılerı gelen kımselerdır Yenı sıyası teşekkul Demokratık Bırlık adını taşıyacaktır Keyfivet bugun Lefkoşede, sehnn sol temayyulhı olarak tanınan Beledıye Başkanı Dr Dervış ıle sıyası bakımdan mutedıl ılerı gelen Kıbrıslı Rum 1 avukatlardan Klerıdısın • muşterek dav etlen uzenne Kiendıs tertıplenen \e 1000 kadar ınsanın katıldığı bır toplantıda açıklanmıştır Lefkoşenın eskı Rum Beledıve Başkanı olan Klerıdıs, son seçımlerde Dr Derv ışın muhalıfi ıdı Dr Dervış geçenlerde Makanosu bır dıktator gıbı hareket etmekle suçlamıştı 27 Genel Kurul Toplantısı çoğunluk sağlandığı takdırde 23 Aralık 1989 tanhınde, çoğunluk sağlanmadığı takdırde 910 Aralık 1989 tanhlerınde aşağıda gosterılen yerlerde ve gündem ıle yapılacaktır Kongreye tüm uyelerımtzın oda kımlık kartıyla gelmesım rıca ederız GUNDEM: 1. GUN1 Açılış ve Saygı Duruşu 2 Başkanlık Dıvanı seçımı 3 Başkanın açış konuşması Konuk konuşmacılar 4 Çalışma raporunun okunması 5 Denetçıler raporunun okunması 6 Raporların göruşülmesı 7 Yönetım Kurulu'nun aklanması 8 Yenı yıl butçesının göruşülmesı ve kabulu 9 Dılekler ve Genel Kuruluna goturulecek önenler 10 Yönetım Kurulu ve Merkez Yönetım Kurulu delegelerının aday tespıtı II. GUN: 11 Yenı Yönetım Kurulu ve Merkez Genel Kurulu Delegelennın seçımı 12 Kapanış NİSAPLI TOPLANTI VE SEÇİM YERİ: 2 Aralık 1989 Cumartesı tanhlı toplantı Cumhunyet Cad 303/2 Harbıye adresınde, 3 Aralık 1989 Pazar tanhlı seçım de yukarıdakı adreste yapılacaktır Saat 09 0017 00 NISAPSIZ TOPLANTI VE SEÇİM YERI9 Aralık 1989 Cumartesı tanhlı toplantı Mımar Sınan Ünıversıtesı Sırvema TV Merkezı BalrruımcuKışlaönüBeşıktaş/ISTANBULSaat 09 0017 00 SEÇİMLER: 10 Aralık 1989 Pazar tanhlı seçım de Mımar Sınan Ün Sınema TV Merkezı BalmumcuKışlaonuBeşıktaş/ISTANBUL Saat 09 0017 00 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİNDEN VEFAT Gınt eşrafından merhum Alı Vafı ıle merhume Adıle Vafi'nın oğulları, merhume Fatma Semır, meThume Hatıce Karyot, Hasan Vafi, merhume Zeynep Voskay ve merhum Emın Vafi'nın kardeşlerı; merhume Sıtnat Moralı, merhum Ekmel Vafı, merhum Cemıl Vafi ve merhum Ihsan Vafi'nın ağabeylerı, Balın, Verdn, Oluğugal, Üstay ve Çelıktaş aılelermın enıştesı, Fatoş Aksoy, Naaye Can, Nebahat Erman'ın manevı babalan, Nezm Gezmen, Rasm Arsebuk ve Gun lns'ın kayınpeden; Verda Gezmen, Irem Arsebuk ve Şınn lns'ın sevgılı babalan, Mehmet Nezıh Demırdekın ve Ferıdun îns'ın can dedelen; Hatıce Vafi'nın kıymetlı eşı RÜSTEM VAFI 15 Kasım 1989 çarşamba gunu vefat etmıştır. Cenazesı 16 kasım perşembe gunü (bugun) Arnavutkoy Camıı'nde küınacak öğle namazından sonra Kuruçeşme'dekı Aıle Mezarlığı'na defnedılecektır. AİLESİ Çelenk göndenlmemest, arzu edenlerın TEV'e bağışta bulunmaları rıca olunur Kastamonu Köy Enstıtusü 1940 yrttnda, Kastamonu'nun "Göl" köyünde açılıyor Kastamonu'ya on beşyırmı kılometre uzaklıkta bır köy, "Göl" koyu Bır ağanın konağında başlıyorlar çalışmaya köyde Buna "1 numaralı bına" dıyorlar Daha sonra, başka oğrencıter, ışçıler yenı bınaları yapmaya başlıyorlar Genış bır arazısı var enstıtünün Şımdı, "Anadolu lısesı" olarak kullanıliyor eskı köy enstıtüsü Ne ılgısı var'' Daha önce, öğretmen okuluy^ du Bu genış arazının bır bölumünü, 1950'lerde, Bulgarıstan^ dan gelen göçmenlere ayınyor demokratlar Arazının bır bölümü de "Fıdanlık Mudürlüğü'ne aktarılıyor Devlet Üretme Çıftlığı'nın fıdanlığı, Köy Enstıtülerı donernınde de vardı Gölköy EnstıtüsQ: nun bulunduğu yerlere doğru gıdıyoruz Şu gordüğünuz bınalar da Orman Entegre Tesıslerı bınaları Orman ünjnlerını ışlemeyle son duruma getırecek bır kuruluştu 1978'de CHP dönemınde hızlandınldı Ancak şımdı burada tkı tane sunta fabrıkası var Bın, Eymen Tbpbaş'ın fabrıkasıydı, şımdı yenılerde enıştesıne devrettı Eymen Topbaşlar, Orman Entegre Tesıslen'nı engeiledıler (Tam o sırada fabrıkanın önünden geçtık) Eymen Topbaşlar Nakşıbendı şeyhlerı1 Tabıı dışarıdan gelıp burada fabrıka kurdulaı, "Orman Entegre Tesıslerı" bızım ekmegımıze engel olur, dıye engeiledıler Hatta Evren buraya geldığınde konuşmasında "Ben o fabrıkayı ınceledım, dedı Kastamonu'nun otmanları yetmıyoımuş" dedı "O yüzden vazgeçtık fabrıkadan" dedı Ona öyle bır bılgı verdıler, o da söyledı1 Onlar ne fabrıkası kurdular^ Sunta' Orman Entegre Tesıslerı ıle ılgılı çalışmalarda, çalışanlara lojmanlar yapılmıştı, lqmanlann önunden geçıyorduk, onlar da bostu dogal olarak Eskı Orman Bakanı Vecdı llhan (CHP'lı) Kastamonu'nun uç ılçesı ne daha bu fabrıkaları planladı Türkıye'de on ıkı fabrıka olacaktı Bunlar bır süre sonra, Orman Köylerınt Kalkındırma Kooperatıflen'ne devredılecektı Dolayısıyla onların malı olacaktı Orman köylerını kalkındırma yanı' Tabıı, amaç oydu Eskı köy enstıtülu Mustafa Ozkan btlgt venyor arabada Burası, Devlet Uretme Çıftlığı'nın o fıdanlığına gıdryor Dökülüyor tabıı şımdı' Bakın, burada bızım (Köy Enstıtüsü'nün) tarialarımız vardı Çıft sürerdık "Peder" derdık, yaşlı bır çıftçı vardı (usta öğretıcı). bütün öğrencı "peder" derdı Hayvan bakımını, çıftçılığı öğretırdı bız öğrencılere Bız tabıı, pulluk fılan görmemışız, karabasan vardı bızlerde daha çok, pulluk tutardık Ben küçuktüm daha çok, öyle büyük ışlere yaramazdım 'Peder" ıkı yanından tuttururdu pulluğu, bınmız bır yandan, bırımız bır yandan, "Deh de oğlum" derdı peder Atlarla pulluk, bıze göre makıne gıbı, çok değışık, o zaman (Bınaların önünden geçıyoruz) Eskı bınalar, bakımsız tümü, boşaltılmış Bına yığını' Bu ağaçlar eskı mı yenı mı? Eskı, bızler dıktık bu ağaçları Müdürün evıydı şurası, Müdür Ismaıl Safa Guner burada oturdu Çok yaman adamdı Enstıtünün ılk müdurü Alı Doğan Toran, sonra Danıştay üyelığı falan yaptı, 1954'te ben burada oğrencıyım, öğrencı başkanıyım, sabahın çok erken saatınde sızın gıbı erken kalkıyorum demek kı Köylüler erken kalkari Yaşlı bır adam, kımseyı bulamamış tek başına gezıyor Benı hemen yakaladı, "Evladım benı gezdırır mısın" fılan dedı, ama Kım? Kım olduğunu o anda bılmıyorum, ağlıyor, ama adam, gözlerı yaşlı boyle azıcık gezdırdım, ıdareyı gösterdım, oraya da gırmedı Sonradan öğrendık kı, ılk mudur Alı Doğan Beymış! Gezmeye gelrruş burayı, burası 1940'ta kuruluyor, on beş yıl sonra gelmış demek kı eskısınden daha larklı gördu sanıyorum, duygulandı Safa Güner ne zaman müdürdü*' Safa Bey 194849, benım gırdığımde okula 194950 öğretım yılının sonuna doğru ayrıldı Ismaıl Safa Güner, çok yaman, çok demokrat bır kışıydı Bu ağaçlar o zaman mı dıkıldı7 Tabıı tabıı Şunlan anımsamıyorum, bunlar bızım zamantmızda dıkıldı (Beş bın çamı bız dıktık ellenmızle, dedı bırı) Şurası kütüphaneydı Burası fılan yoktu llk gırdığımızde asker gıbıyız Asker kumaşından gıysıler verıyorlar "Saç serbest bırakılacak" söylsntısı yayıldı Hepımız çok özenıyorduk, şöyle saçlarımızı güzel güzel taramak hoşumuza gıdıyordu Sız Kastamonu'nun köyünden mısınız' Daha çok köyden toplanıyordu çocuklar^ Tabıı köydenım Daday'ın "Bağışlar" köyünden Ismaıl Safa Güner, bütun oğrencıyı şurada topladı, gece ay ışığında, hıç unutmam, çok demokrat, oğrencıyı seven bır müdürdü Bır konu ortaya attı "Saçı serbest bırakırsak ne getırır, ne götürür'? Bakımını yapabılır mısınız'" Uzun uzun anlattı bıze Sonra, "Saç bakımı çok zordur" dedı, "Burda koşullarımız elvenşlı değıl, banyo yapamazsınız zamanında, pek fazla saça özenmeyın" falan fılan, dedıyse de, tabıı bız, "çok lyı bakacağımızı, sık stk temızleneceğımızı" falan söyledık, uzun uzun tartıştık Karşılıklı bır "panel" gıbı, boyle, "forum" gıbı Sonunda, "Tamam" dedı, hıç kımseye danışmadan, "Saçı serbest bıraktım, yalnız çok uzun olrnayacak" dedı O gunden sonra, saç serbest kaldı burada Her şeyı öğrencıyle bırlıkte konuşur, kararlaştırırdı, böyle bır mudürdü Çok uygar, çok demokrat Sonra despot öğretmenlerı sevmezdı1 Öğretmenlerle de pek arası tyı değıldı zaten o yüzden Bu, "Demırhane" yazeı nedır? Buralar atolyeydı Şımdı devam edıyor mu buralar' Yok, yok Şımdı boyle şey yok' Kapalı mı? Kapalıdır Buralarda, demırhane, marangozhane vardı, bıri de yatakhaneydı Bunlarda yattığımızda, üstümüz açıktı, üstümüze kar yağıyordu1 (Eskı demırhanenın malzemelerı depodaydı, T^nn btlır ya paslanmıştı Bırkaç çekıç, kerpeten vardı oyle) Safa Güner'i Anarken... ÇAUŞAINLAR1N SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL ACIKAYBIMIZ Dostumuz, ağabeyımız, hocamız, guzel ve sevgili rasan Doç. Dr. "Bana böbrek nakli yapıldı" SORU: 1969 yılında 657 savüı Devlet Memurlan Yasaa'oa bagh oiarak çahşmava başladım Halen çahştı|ıın kurmmda anşbnna gorevlisı olup, 6. derece 7 kademeden aylık almaktayun. Bır buçuk yıl dıyalız makınesıne bagb yaşadıktan sonra, bana bobrek ııaklı yapıldı. 1) Malulen emeklı olabibr miyım? 2) Malulen emeklı olursam, şımdı almakta oMagum görevımle ılgılı tazmınatı da alabılır miyım? 3) Emeklı aylığımın tutan ne olur? YANITi 1) 5434 sayılı TC Emeklı Sandığı Yasası'nda, nedenı ne olursa olsun, vücutlarında oluşan sakatlıklar ya da ıyıleştınlmesı olanaksız hastalıklar yuzunden görevlenıu yapamayacak duruma gıren ıştırakçüer, malul olarak tanımlanmaktadır tştırakcılenn her çeşıt malullüklen ve özel uzmanbk gerektıren hastalıklan, kunıluşu tam olan hastanelerın sağlık kurullannın raporu ıle saptanmaktadır Kuruluşu tam olan hastanelerden "malul" raporu alanlardan, en az 10 yıl ve daha fazla hızmetı butunanlar, malul aylığı almaya hak kazanırlar Başkasının yardımı obnaksızın yaşamını sürdüremeyecek durumda olanlar ıçın, en az 5 yıllık bır çalışma süresı yeterlı olmaktadu Kesenek ödenerek gecen 10 tam yıllık sürenu kasım 1989'da dolmaktadır 10 tam çalışma yılını doldurduğunuzda, yasanın öngördüğu sağlık kunıllanndan "malül" olduğunuza ıhşkın rapor da alırsanız, malullük aylığından yararlanabılırsınız 2) Devlet memurlanna görev ayhğı dışında, yakacak yardımı, ış guçlüğü zamraı, temımnde güçluk zammı, ış nskı zammı, özel hızmet tazmınatı ve hızmet sınıflanna göre belırlenen dığer tazmınat ve yardımlar ödenmektedır Ancak, emekb olunduğunda bu yardım ve lazmmatlardan yalruzca yakacak yardımına karşılık gelen sosyal yardım zammı ödenmektedır Bu nedenle görevınızle ılgılı tazmınat emeklı aylığınıza yansımayacakur 3) Gerek emeklı, gerekse adı malullük aylıklan aynı koşullarla hesaplanmaktadır 10 yıl kesenek ödeyen malullerın aylıkları, ^»60 oran uzennden hcsaplanmakta ve bağlanmalctadır 6 derece 7 kademerun göstergesı 915'tır Bulunduğunuz görevde, 6 derece ıçın ek gösterge belırlenmetnıştır Günümüzdekı, (31 Aralık 1989'a kadar) 205 genel aylık ve 220 taban aylığı katsayısına göre 1* 60 uzennden, sıze bağlanacak malullük aylığı 244 bın 545 lıra olacaktır BÜLENT KFRİM artık aramızda yok Aılesme ve tum sevenlerme başsağhğı düenz. Arkadaşları Oğrencileri Seçın Ataç, Petek Buyukdura, Melıh Ercan, Hılmı Guven, Hürol Taşdelen, Murat Uluğtekın, Oğuz Ülker, M Saıt Yaşar, Alı Yığıt, Mustafa Yucel SATILIK KOOP. HİSSESİ Gazetecıler Yapı Kboperatıfrndekı hıssemı devredıyorum Tel: 512 05 05/495 GEÇEN YIL BUGÜ1N CumhunYei Istifa tartışması 16 KASIM 1988 SHP Genel Başkanı Erdal tnönu, Dışışlen Bakanlığı 1dan ve Malı lşler Daıre Başkanlığı sırasındakı zırhlı araç ve çelık yelek ahmında "usulsuzluk" yaptığı Dışışlerı Bakanı Mesut Yılmaz tarafından doğrulanan Mıllı Savunma Bakam Ercan Vuralhan'm hemen görevden aynlmasını ıstedı Başbakan Türgut Özal ıse, Vuralhan'ı savunarak, "ışlemlerde eksıkhk" saptandığını ve "onun da çok önemlı olacağını zannetmedığım" söyledı Ercan Vuralhan ıse, "Jstıfa etmeyı gereknren bır durum göntıuyorum" dedı ve tnönu'nün kendısını hedef alan açıklamasını talıhsız bır beyan olarak nıtelendırdı İNGİLİZCFYİ 6 AYDA KONUŞALM. Tel: 347 80 58 T.C. MALATYA l.'sÛLH HUKUK MAHKEMESİ Davacı Elıf Doğan vekılı Av Oğuz Tekın tarafından davalılar Hamza Çelık ve Alı Doğan aleytune açüan ıhalenın feshı davasında 44 AU 354 plaka sayılı kamyon hıssedarlarından Hamza Çehk'ın adresı tespıt edılemedığınden duruşmanın bırakıldığı 18 12 1989 günü saat 9 00'da mahkememızde hazır bulunrnası \eya kendısını bır vekılle temsıl ettırmedığı takdırde mahkememızce 1988 tarıhınde (1988/9 satış sayılı dosyası ıle) yapılan satışın feshını kabul etmış sayılacağı, teblıgat yerine kaım olmak uzere ılan nlnnur 1987/Esas, ŞİŞLİ 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1989/427 karar TEK Genel Mudurluğu vekılı tarafından Alı Mustanoğlu, Duran Kaya ve Nazmı tlkbaş aleyhlerıne açılan ve davalılardan Pangaltı, Baysungur Sok 2 Şışlılstanbul adresınde mukım ıken bılahare adresı meçhul olan Duran Kaya ıle lstanbul, Gazıosmanpaşa, Bolluca koyünde mukım Nazmı tlkbaş'm gıyaplannda yapılan duruşma neucesınde 1 025 350 TL tazmınatın olay tanhı olan 29 4 1986 tanhmden ıtıbaren "o 30 faızı ıle bırlıkte davalılar Alı Mustanoğlu ve Duran Kaya'dan müştereken ve muteselsılen alınmasına, fazlaya aıt 677 994 TL 'Uk ıstemın reddıne, Nazmı İlkbaş hakkındakı davanın reddıne, 99 270 lıradan 70 000 lırasının davalılar Alı Mustanoğlu ıle Du ran Kaya'dan müştereken ve muteselsılen alınmasına, davacı vekılı ıçın 97 028 lıra ücretı \ekâletın keza aynı davalılardan aynı şekılde alınmasına, yenıden harç alınmasına yer olmadığına, hakkındakı dava red olunduğundan gazete ılan ve teblıgat masrafı tutanıun Nazmı llk baş ıçın olanımn davacı TEK üzennde kalmasına, Yargıtay yolu açık olmak üzere 30 5 1989 tarıhınde karar verılmıştır Temyız süresının ış bu ılanın neşrınden ıtıbaren 15 gun sonra başlamak uzere hükum özetı ılan olunur 25 10 1989