17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET16 23 EKÎM 1989 Çocuk ölümü konusunda UNICEF'le işbirliği ANKARA (AA) Türk hükümeti ile Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UN1CEF) arasında, Türkiye"deki çocuk ölüm hızını sürekli azaltmayı amaçlayan işbirliği programı, dünkıi Restni Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Antaşmaya gore UNICEF, 1992'ye dek surecek program için 2 milyon dolarhk malzeme, teçhizat, program desteği ve nakit yardım sağlamayı üstleniyor. Programın genel hedefi, özellikle kalkınmada öncelikli iller ve yoksul kent kesimlerinde, çocuklann yaşama oranları ile çocukların ve anaların sağlık ve gelişme koşullarımn iyileştirilmesi olarak belirlendı. Eğitim Şurası bütçe kurbanı ANKARA (ANKA) tzmir de 1317 kasım tarihleri arasında düzenlenmesi kararlaştınlan Yaygın Eğitım Şura'sı Milli Eğitim Bakanlığı'nın parasızlığı yüzünden Ankara'ya alındı. Yaygın eğitim konusuna ayrılan, hazırlıkları da tamanılanan şuranın tarihi de aralık ayına ertelendi. MEB Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürü Ahmet Erdogan, yaptığı açıklamada, şuranın Ankara'ya alınmasınm isabetli olduğunu belirterek, "Şuranın tzmirde yapüması halinde ağırlamalar, konaklama ve ulaşım gibi harcamalann biıyiik boyutlara ulaşacağı anlaşıldı, şura önemli oldugu için kaülacak kişilerin sayısı da çok" dedi. Erdogan, şuranın bu yüzden bakanlık merkezinin, misafîrhanelerin ve katıhmcılann ç o ğunlukla Ankara'da ya da yakın yerlerde bulunması dolayısıyla başkente alındığıru bildirdi. S a o P a u l o Bienalh r e ^ a 'T S a o P a u l 0 H* e n ^ wuw nen uluslararası bienal, bugünlerde pek çok sanat meraklısını kente çekiyor. Bienale, 40 ülkeden, yuzlerce sanatçı, eserleriyle katıhyorlar. (Fotoğraf: Reuter) • «awıv i f i v ı ı ı ı ı ı (je (ju y ı | yırmıncısı duzenle Royce marka otomobılin btrini açıkarttırmada satışa çıkardı. Kursuye çıkmasıyia birlikte salonda sessizük bozulunca Zsa Zsa, ellerini kaldırarak sessızhfiı sağlamaya çalıştı. Sonunda Rolls Royce'unu satmayı başaran aktris, satıştan 80 bin dolar eWe etti. (Fotoğraf: Reuter) Zsa Zsa arabasını sattı g p HABERLERIN DEVAMI Hayvaalara yaşam hakkı "Kadınlann kurk giyme altşkanlığı her yıt milyonlarca minık ve sevimli hayyanın öldurülmesine, bir kısmının ise nesillerinin tükenmesine neden oluyor. Bu vahşet mye?" diye soruyor MaryJane Nevvborn. MaryJane ve bir grup hayvan hakian koruyucusu, düzenledikleri bir göstenyte, mağazalardan kürk satışını durdurmalannı, istediler. (Fotoğraf: AP) Üniversite ve Çağ Atlamak... (Baflarafı I. Sayfada) na bırakılacak olsa bile, bilimsel sonuçları bın en önemli ve asli anabilim dalı". Biyokim dehşet vericidir. 1933 yılına kadar dünyanın yanın en önemli konularından biri hücre. Ki en ileri üniversiteleri ve bilim merkezleri Altapta hücre anlatılırken, "Hücre faaliyetlehn manya'da yer alırken, 12 yıllık Üçüncü Rede öyle gizli hikmetler sezilir ki, düşünen in ich yönetimi bu harikulade birikimi yok etmişsaniar için bu harika teşkılat, akılları durdu tir. rvr, gönüileri yakaı ve onları Allah 'ın birliği ve Ülkemizde de özellıkle 12 Eylül yönetimi, hudutsuz maıifetine ve ilmine teslim eder" tü üniversıtelere üniversite kavramına ters düründen ifadelere rastlamyor. şecek biçimde yaklaştı. Bilim yuvaları için Kitabın çeşitli yerlerinde biyokimya, İsla kışla düzeni öngördü. Yuzlerce öğretim üyemiyet ve Türklük ile ilginç bağlantılar kuru sini tasfiye etti. luyor. Örneğin 185. sayfada "Şu muhakkak İşte ulaşılan sonuç! ki terbiyelerin en mükemmeli, insana ait işte, Atatürk'ün adını taşıyan bir üniversiPROSPEKTUSDAN alınmış olanı islami ter temizde biyokimyanın nasıl öğretildiği... biyedir, ne mutlu İslami terbiyeyi benimsemiş Bu mu "ideolojiden anndınlmış", yalnız olan Atatürkevladına" denilerek, tıp öğren"bilime yöneltilmiş" üniversite? cileri için açık, seçık bir ideolojik yön belirYazık! leniyor. "Yaşamda en doğru yol göstehd bilimdir" Biyokimya ders kitabının ideolojik yönien diyen Atatürk layık değil 12 Eylül'ün bu yapdirmeleri, sadece genel bir İslami eğilim be tıklarına. nimseme çerçevesinde kalmıyor. Ozellikle, • toplumsal yapı ve insan davranışlarıyla ilgili Bir üniversite öğretim üyesi, güçlü bir dinolarak, daha somutlaşıyor. belirginleşiyor. sel kimliğe sahip olabilir. Ya da Türkİslam Kuruiu toplumsal düzenin bir tür ilahi özel sentezi ıdeolojisini benimseyebilir. lik taşıdığı ve bıınu değiştirmenin "ilahi iraBunu onaylar ya da eleştirebilirsiniz. deye karşı çıkmak" olacağı ima edilerek, Ancak bu kişilerin siyasal düşünceleri ve "Mesela birkannca hiçbirzaman deve olmak tercihleri açısından özgür oimaları gerekir. istemediği gibi, bir fil de kendisinin kurbağa Bu işin yalnız bir boyutudur. olması lazım geldiğini iddia edemez. Bu bir Ama öğrencilere biyokimya öğretirken, nizamdır, bir otoritedir, kendi haline rıza gös dinsel ya da siyasal düşüncelerin propagantermektir, bu dunya düzenidir ve herkes bu dasını yaparsanız, o zaman farklı bir durum düzende kendi yerine razı olmaktadır" deni ortaya çıkar. Böyle bir tutum, yalnız siyasi liyor. Bu nizamı değiştirmeye kalkanların fi açıdan belli sakıncaları gündeme getirmekle özenen bir kurbağa gibi sonunda patla le kalmamakta, bilim ve üniversite düşüncesi maya mahkum oldukları anlatılıyor. için çok yıkıcı olmaktadır. Biyokimya I kitabı, "Türk ve Islam kanı taBilim ve üniversite, evrensel gerçeğin peşıyan Atatürk gençliğinın, ecdadımızın ve aziz şinde olan kurumlardır. Bir üniversitede bişehrtlerimizin kemiklerini incitmemeleri, onlara lim yapan öğretim üyelerı ve öğrencilerı.ı dinlayık olmalan, Cenabıhakkın en önemli emir sel, ulusal ya da toplumsal kimlıkleri önemli terı arasındadır" ifadesi ile öğrencileri yön değildir. Belki İslamiyeti öğreten din derslelendirmeyi sürdürüp, "devletimizin bekası ve rinde, Kuran kurslarında, biyokimya bilimiyükselmssi" ile biyokimya bilimınin bulgulan nin bulgulanyla İslami ilkelerin nasıl uyuştuarasındaki "ilişkileri" çeşitli bölümlerde or ğu anlatılabilir, ama tıp fakültelerinde bunu taya koyuyor; bu bulguların Türkİslam sen yapmanın olanağı yoktur. tezi düşüncesi ile nasıl bağdaştığı anlatılıyor. Bir süredir Türkiye'nin gerçekten çağ at• layıp atlamadığını tartışıp duruyoruz. Çağ atÜniversite sözcüğü etimolojik olarak evlamak gibi siyasal polemiklere uygun terimrenseli ifade eden bir sözcükten gelir; buna leri bir yana bıraksak biie, gelişmenin, ilerbağlı olarak üniversite kavramının anlamın lemenin en önemli ölçütlerinden birinin ünida evrensellik çok ağırlıklı bir yer tutar. Çün versitelerimızin durumu olduğunu yadsıyakü bilimin en temel özelliğinın evrensellik olmayız. duğu bilinir. Kuşkusuz bir üniversitede yapılan bir yaKuşkusuz tarih içinde kimi zaman bilimin yına bakıp, tüm üniversite sıstemi üzerinde bu evrensellik özelliğinı yadsıyan girişimler kötümser yargılara ulaşmak haksızlık olur. olmuştur. Örneğin Nazi Almanyası'nda, üni Ama unutulmamalıdır ki, bu tür örneklerin versıtelerde "Alman fiziği" okutulmuş, bu fi sayısı hızla artmaktadır. ziğin ne olduğu da Nasyonal Sosyalizmın ilArtık bizzat üniversite içi kamuoyunun hakeleri doğrultusundasaptanmıştır. Ancak bu rekete geçmesi, gerekli otodenetim ve eleşgırişimin siyasal, toplumsal sonuçları bir ya tiriyi ortaya koyması gerekmektedir. Şam'dan ^pardorf (Baftamft 1. Sayfada) bir basm toplantısı düzenleyen Vali Demirkol, Suriye Hava Kuvvetleri'ne ait MİG21 uçaklarının Lazkiye Havaalanı'ndan kalktıktan sonra Türkiye sınınna geldiklerinin Amanos dağlanndaki NATO radarları tarafından saptandığını bildirdi. Demirkol'un verdiği bilgiye göre, radar tespiti üzerine Türk makamlan Suriye makamlanyla temasa geçerek u>randa bulundular. Suriye makamlannm da bu yarıyı MtG21'lerin pilotlanna iletliğı, ancak pilotlann bu uyanyı dinlemeyerek ateş actıklan saptandı. Basın toplantısmda, Suriyeü pilotlarla MİG2rierin baglanülı olduğu uçuş kontrol kulesi arasındaki konuşmaların Türkiye tarafından kasete alındığını da belirten Vali E>emirkol şunlan söyledi: "Kasette japılan incdemede, pilotlara Türkiye topraklanna girmeyin, hedefe kanşmayın' şeklindeki uyanya ragmen, pilotlann kısa bir süre sonra kuleje 'hedefi vurduk' şeklinde cevap verdikleri anlaşılıyor. " Türkiye'ye ait uçaklann ekim ayı sonuna kadar Hatay ili sınırlan içinde görev uçuşu yapacaklarının, 10 Nisan 1989 tarihinde Suriye makamlanna bildirildiğini de vurgulayan Vali Hanefı Demirkol, tüm uyanlara karşın böyle bir olayın meydana gelmesini, iki ülke arasındaki "iyi dostluk ilişkilerini zedeieyici'' oiarak nitelendirdi. Suriye heyetine başkanbk eden İdlip Valisi Zeyyit Hassun da toplantı sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, pilotlann "en ajır" şekilde cezalandınlacaklannı soyledi. tarafı Turk makamlannca bulunan 85 milimetrelik uçaksavar memülerinin MtG21'lerde kullanılıp kullanılmadığuun incelenmesi koşulunun protokelde özel olarak belirtilmesi kosuluyla araştırma heyeti olu$turulmasını kabul etti. Org. Necioglu Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Safter Necioglu Suriye MİG'lerince düşürülen tapukadastro uçağının enkazının bulunduğu yerde incelemeler yaptı. Dışişleri'nin açıklaması Dışişleri Bakanlığı'nın olaya ilişkin dünkü açıklamasında, önceki gün Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın Türkiye'nin Şam Büyıikelçiü'ne, dün de Ankara'daki Suriye Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığı Müstesar Vekili Hnseyin Çelen'e Suriye'nin olaydan duyduğu büyük üzüntüyü resmen ifade ettiği bildirildi. Açıklamada, oluşturulan sonıştunna komisyo Araştırma heyeti Cilvegözü'nde iki ülke heyetleri arasında yapılan görüşmeler sonunda imzalanan ortak protokol, olay yerinde teknik incelemelerde bulunmak üzere bir araştırma heyetinin oluşturulmasını öngörüyor. Hatay Valisi Hanefi Demirkol'un açıklamasına göre, Suriye nunun sorumluları saptayacağı belirtilerek, Suriye makamlannın Türkiye'ye "Sorumlular ağır biçimde cezalandınlacakür" dediği kaydedildi. Suriye yetkililerinin "Suriye hükümetiıün iradesi dısında meydana gelen muessif ve münferit olayın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilememesi" dileğinde bulunduklannm da kaydedildiği açıklamada, Türkiye'nin, uçak düşürme olayınm, sınırları içinde meydana gelmesine ve Suriye askeri uçaklarının "hasmane" bir davranış içinde bulunduklarına ilişkin kanıtlann Suriye yetkililerine ileterek tazminat ve sorumlulann cezalandırüması talebiııi tekrarladığı kaydedildi. ö t e yandan, Şam'daki bazı yetkililerin, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'ne ait araştırma uçağmın "hava koşullarının son derece eJverişsiz" olmasmdan da etkilenerek Suriye hava sahasıru ihlal etmeleri olasılığı üzerinde durduklan öğrenildi. Bu durumda Suriye askerleri uçaklarının araştırma uçağını kovalamalannın "izah edilebilir" olduğu savunuluyor. Ancak Suriye jetlerinin bir sivil uçağı Türkiye sınırlarııun 20 km. içine kadar kovalamalannın "kabul edilebilir" olmadığı, bu kovalama sonucu "ateş açılmasının" ise "uluslararası teamnllere tümöyle aykın" olduğu belir tiliyor. Bu arada Suriye, tapu kadastroya ait araştırma uçağının Suriye jetlerince düşürülmesiyle ilgili soruşturmayı başlattı. Suriye Haber Ajansı SANA'ya göre Türkiye'nin Şam Büyükelçisi Erhan Tuncel, olaydan hemen sonra Dışişleri Bakanhğı'na çağrıldı ve kendisine Şam hükümetinin uçak konusunun aydınlatüması amacıyla soruşturma komisyonu kurmayı kararlaştırdığı bildirildi. Suriye savaş uçaklarının düşürdüğfl araştırma uçağında şehit olan 2'si pilot 5 kişinin cenazeleri memleketlerine gönderildi. İnönü: Cinayet SHP Genel Başkanı Erdal Inö vnu de Suriye savaş uçaklannın bir inceleme uçağını düşürmesini büyük üzüntü ile öğrendiğini belirterek, bunun bir cinayet olduğunu söyledi. Soru önergesi Öte yandan DYP Hatay Milletvekili Murat Sökmenoglu, Milli Savunma Bakanı Safa Giray'a yönelttiği yazılı soru önergesinde, sırurlann 20 km içinde tapu kadastro uçağını düşüren Suriye uçaklannın radar tarafından tespit edilip edilmediğini sordu. Macaristan'da 6elveda (Baştantfı I. Sayfada) bırakılan; KP denetimindeki silahlı halk milisleri lağvedilen Macaristan'da "ytni cumhuriyetin" ilanıyla ülkede çoğulcu bir demokrasi için gerekli olan bütün hukuki altyapı resmileştirilmiş oluyor. Macaristan tarihinde "bakir bir sayfa" açan yeni dönem, bugün parlamento merdivenleri üstünde gerçekleşecek olan sade bir törenle başlayacak. Meclis Baskanı Matyas Szürös geçen hafta kabul edilen anayasa değişiklikleri uyarmca artık "halk" sıfatını taşımayan "Macaristan Cumhuriy«i"ni resmen ilan edecek. Böylelikle Polonya'nın henüz isim defiştirmediği göz önüne alınırsa, Doğu Avrupa'daki "halk comhuriyetlerinin" sayısı 7'den 6'ya inmiş olacak. Bu arada Szürös, Komünist Partisi'ne karşı gerçekleştirilen ve Sovyet birlikleri tarafından bastırılan 23 Ekim 1956 ayaklanmasının bundan böyle Macaristan halkı tarafından bir "ulusal uzlaşma" günü olarak anılmasını isteyecek. Ancak yeni cumhuriyetin ilanına denk getirilen 23 ekim, bugün ulkede esas olarak Komünist Partisi'ne karşı halk ayaklanmasının gerçekleştirildiği gün olarak kutlanacak. Başta ana muhalefet partisi durumundaki "Demokratik Forum" (MDF) olmak üzere çeşitli muhalefet örgütleri, başkent Budapeşte ve Macaristan'ın diğer şehirlerinde çeşitli gösteriler düzenleyecek. Budapeşte'de üç ayrı yerde yapılacak olan anma toptantıları, akşam saat 18.00'de parlamento binası önünde gerçekleştirilecek büyük yürüyüşle sona erecek. ö t e yandan haziran ayında yapılacak ilk serbest seçimlerden sonra Macaristan'da iktidara gelmesi beklenen Demokratik Fomm'un Budapeşte'ue üç gün süren kongresi dün sona erdi. Söz konusu kongrede resmen "partileşen" ve kasım ayında yapılması öngörülen cumhurbaşkanlığı se çimleri için tarih profesörü Dr. Lajos Für'ü aday belirleyen MDF, örgüt başkanlığına da Jozsef Antall'ı getirdi. Kongre, bundan böyle partinın siyasi platformunu oluşturacak olan programı da onayladı. Budapeşte'deki Karl Marx Üniversitesi'nde toplanan ve 869 delegenin katıldığı Macaristan Demokratik Forumu'nun kongresini belirleyen temel özellik, bu partinin "temkinlilik ve sorumluluğu" ilke olarak benimsemesi oldu. MDF; Baü Avrupa'daki sosyal Hıristiyan kurumlara benzeyen bir "merkez p«rti" olarak şekillendi. Kongre sırasında kabul edilen programda, Macaristan'ın piyasa sistemine geçmesi gerektiği vurgulanmasına rağmen, karma ekonominin bu aşamada gerekli olduğu da belirüldi. Bu arada, birleşimler sırasında yapılan konuşmalarda anti komünizm silahını ön plana çıkaran öteki muhalefet partileriyle MDF arasında net biı çizgi çekildi. Kıbrıs Runı kesiminde Ermeııi dayanışması LEFKOŞA (AA) Kıbrıs Rum Temsilciler Meclisi Başkanı ve Sosyalist Edek Panisi lideri Vassos Lissarides, "Ermenilerte birlikte mücadele edecekkrini ve birlikte zafere ulaşacaklanm" söyledi. Lissarides, Ermeni Melkonyan Enstitüsü'nün yeni okul binasırun açılışında yaptığı konuşmada, "Enneoileri en iyi dost olarak degil, gerek gelecek, gerekse tarih bakımından aramızda çok sıkı baglar bulunan kardeş olarak göriiyorum" dedi. Vassos Lissarides, Türkiye'nin sozde "Ermeni katliamı"nı kabul etmek isteyen ulkelerı tehdit ettiğini iddia etti. Ermeni Melkonyan Enstitüsü, Lefkoşa ile Limasol yolu üzerinde geniş bir alanda bulunuyor. Enstitüde, Güney Kıbns'ta ve yurt dışında yaşayan Ermenilerin çocukları eğitim görüyor. ö t e yandan, Kıbns Rumlanrun "PKK ile dayanışnuı" gösterisi düzenleyeceği bildirildi. Rum Epikeri gazetesine göre, gösteri yann saat 16.30'da Lefkoşa'nın Rum kesimindeki Hürriyet Meydanı'nda yapılacak. Emlak Vergisi fırtınası (Baftarufı 1. Sayfada) den alınacak vergiyle bu rakam 250 sahip, 10 daireli bir apanmandaki kat sahipleri, arsa payları eşit varsayılırsa belirlenen arsa vergisinin kendi hisselerine düşen arsa payının, yani 100 metrekaresinin binde 4'ünü ödeyecekler. Bu rakama Bayındırhk Bakanlığı tarafından belirlenen bina vergisi de metrekare hesabıyla eklenecek. rin tespitinde, ilçe belediyesinin mali durumunun rol oynadıgı" şeklinde yorumlara yol açıyor. Örneğin tstanbul Kadıkö/de ortalama 30 kat anan bedeller, Beşiktaş'ın lüks mahallelerinde 15 kat arrtınldı. Kadıköy'de 24 mahalleden 22'sinin muhtarı, vergi mahkemelerine başvurdu. Cumhuriyet tzmir Biirosu'nun haberine göre Izmir Ticaret Odası da Konak ilçesinde 6 bin 900, Karşıyaka'da 3 bin, Buca'da 1590 adet ayrı itirazda bulunuldu. 213 sayılı yasaya göre itirazda bulunma hakkı olan ticaret odası yetkilileri, 5 misline kadar olan arttmmları kabul edilebilir bulduklanm, bunun üzerindekiler için mahkemeye başvurduklanru beiirttiler. Adana'da Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı 2 ilçe olan Yüreğir ve Seyhan'da ar'tışlar genel olarak 4 katla sınırlandı. Buna karşın Seyhan Atatürk Bulvan'nda 32 bin lira olan arsa metrekare bedellerinin 130 bin liraya yükselmesi mahalle muhtarlannın itirazlarına yol açtı. Ankara'da artış oranlarının ise 510 kat dolayında olduğu belirtiliyor. Ticaret odasından şu ana kadar Ankara vergi mahkemelerinde yaklaşık 250 dosya ile dava açıldığı bildiriliyor. Büyük kentlerdeki bu yüksek bedel karmaşası karşı sında oluşan tepkiyi Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın da "dikkatle izledigi" öğrenildi. Bakanlığın bir üst düzey yetkilisi, "Takdiri bakanlık yaparken insaflıydı, şimdi bu insaf yok. Ancak yasaya göre şu an için Maliye'nin devreye girme olanağı yok" diye konuştu. Belediyelerin oluşturduğu komisyonda Maliye Bakanlığı yetkilisinin bulunmadığını belirten aynı yetkili, "Yargıdan sonuç alınmaması durumunda, olay vatandaşa eziyel noktasına gelirse yasa degişiküği yapmak zorunlu hale gelir" diye konuştu. Maliye Bakanlığı'nın arsa vergilerine müdahalesinin iki biçimde olabileceği belirtiliyor. Buna göre: 1 Halen binde 6 olan arsa ve binde 4 ve 5 olan bina vergisi oranlarının yasada yapılacak değişiklikle düşürulmesi, 2 Takdir komisyonlarının kararları konusunda Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın da söz sahibi olması ve 1990 beyan dönemi için belirtilen birim değerlerinin indirilmesi. IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA Neyse ki Bülerrt Ecevrt bir açık "Cumhurbaşkanlığı seçimlerine lama yapıp, "Hele istifa etsinler, katılmayız" tavrı ANAP'ta çalkandüşünürüz" deyince, SHP kur tıyı daha da hızlandırmıştı. mayiarıyla birlikte pek çok miltet İşte o gun SHP lideri inönü, vekili de bir 'oh' çekip rahatladı baklayı ağzından çıkardı: lar. Tam dört gündür uykuları ka Halk baskı yaparsa Meciis1 çan SHP'Iİ yöneticiler de önceki ten çekiliriz! geceyi soluksuz uyuyarak geçirDYP lideri Demirel, geride kaldiler. mamak için çıkışını yaptı: SHP kulisi dün Ecevifin de Haydi öyteyse, SHP ile kol mecini tartışıyordu. MYK üyele koia girip Meciisi terk edelim... rinden birisi DSP liderinin son SHP'li kurmaylar kara kara duaçıklamasını aynen şöyle değer şünmeye başlamışlardı. SHP örlertdirdi: gütlerindekı "değiştirme birlik Bülerrt Bey'in açıklaması leri" fırsatı degerlendirmek için son derece uygar. Eğer ben Bü genel merkezi telefon, telgraf lent Ecevifin yerinde olsaydım bombardımanına tutmuşlardı: "Hodri meydan" derdim. Sayın İstifa edin, ne bekliyorsuEcevtt, SHP'de istihbaratı olma nuz? dtğı için böyle konuştu. Ecevit, Türkiye'de styasal gelişmeSHP'den güçlü istihbarat alsay leri tabandan izlemek, geleceği dı, böyle konuşmaz, bizi de ra saptamak açısından daha açık hatlatmazdı. bir görüş getiriyor. Milletvekilleri SHP'li yetkilinin bu sözlerine Ankara'da başka bir havayı yaşakatılmamak elde değil. Çünkü dığından, tabana indiğınde şaşson MYK toplantısmda "sineı kına dönüyor. millete dönme" önerisi uzun SHP'de tabandan esen hava, uzun tarttşılmıstı. Birisi MYK üye "değiştirme birlikleri"nin de katsi dört milletvekili "sinei millet" kısıyla "Sineı millete dönelim" istemiyle Erdal inönü'ye istifa di biçimine dönüşürken, genel lekçelerini vermişlerdi. Bu istifa merkezdeki hava da "örgütlü bir lar örgütün en üst biriminden il gücü elimizde tutalım" eğilimini çe örgütlerine dek tepkilere ne yansıtıyor. den olmuş, kendilerine şu soru Zaten ANAP'ın bacası tutuşyöneltilmişti: muş, yanıyor. Son olarak Bedret SHP lideri İnönü, bir istifa tin Dalan'ın açıklamasına göz attkurumu mu olur?.. yoruz: MYK toplantısmda tartışılan Sadece rakamlaria, yani "sinei millet" önerisine karşı çı parmak sayısıyla cumhurbaşkakanlar arasında İnönü, Baykal da nı seçilmek doğru değildir... vardı. Gerekçe ise şuydu: Böyle düşünenlerin sayısı Biz Sayın Özalı 1983 yılın ANAP'ta 3035 olduğuna göre dan beri Başbakan olarak kabul SHP ile DYP'nin işi de kolaylaşedryoruz ve o minderde güreş tu mış oluyor. tuyooız. Temel yasaları tartışıp, Bir SHP'linin sözleri ilgi çekiyürürlüğe girmesine katkımız ci: oluyor. Oy vermesek bile Meclis Özal'ı kamuoyunda bitirteyiz. mek için oylamaya katılmamak Tartışmanın ikinci bölümünde en iyi yöntem. Ama "sınei milsöz alan MYK üyeleri "sinei lete oönmek" ise alelacele alınamillet" diye tutturunca bir başka cak karar değil. Her şeyi göze görüş ağır bastı: alabilecek miyız Meclisten çeki Sinei millet, toplumsal mu lirken?.. halefettir. Örgütlü güçlerden ses Her neyse, Bulent Ecevit'in çıkmıyor. 24 saatte hangi ülkede tavrı SHP'lilerı biraz olsun rahatdemokrasi tüm kurum ve kural lattı. Genel Sekreter Baykal da ilk larıyla yerleşmiş? Bunun dünya yanıtı verdi: da örneği var mı? Bızim Meclis Ecevit, ANAP'la işbirliği yate kalmamız çileli, ama en sağ pıyor... lıklı yoldur. TV'de güdük bile olOrasını biz bilmeyiz. Bilinen sa, sesimizi çıkarırız. ise Ecevit'in SHP içinde istihbaANAP'tan dört istifa, parti gru ratı olmadığı. Eğer olsaydı ve bundan dalga dalga yayılmıştı. Ecevit, "Hodri meydan" deseydi, urgutlerde bir telaş, bir heyecan acaba ne yapardı SHP'liler? oaşgobiermişti. SHP ve DYP'nin Gerçekten merak ediyoruz? (Baparafi I. Sayfada, milyar liraya ulaşacak. Adana'da bu rakam 8 milyar olarak düşünüluyor. Anakent belediyelerine bağlı ilçe belediyeleri, aldıkları Emlak " Şu muhakkak ki terbiyele"Yemegin bereketi yemekten Vergileri toplamının yüzde 32'sini (Baştarafı I. Sayfada) Tıp fakültesi oğrencilerine oku rin en mukenımeli, insana aid önce ve sonra elleri >ıkamaktadır" anakent belediyesine vermek zotulan biyokimya kitabı, ilim öğ prospektusdan alınmış olan İsla gorüşu sa\ unulan kitapta, hasta runda. Biyokîmya kitabında Türkİslam sentezi renmeyle ilgili hadislerle başlıyor. Kitapta "aminoşekerler" anlatılırken, Arif Nihad Asya'mn "Şeker Ba\ramı" başlıkh şu şiiri örnek veriliyor: "V'alnız tad halinde ağızlarda mı>ım / Tek bir sabahıyım, sena ak^amıyım / Herkes sevinip, 'geldi şeker bayramı' der / Bilmez ki şeker değil şıikür bayramı\ım." Hucrelerin faaliyetlerinde "gizli hikmetler" bulunduğuna işaret edilen kitapta, •'Düşünen insanlar bu harika teşkilatı, Allah'ın biriiğine ve hudutsuz marifetine ve ilmine teslim ederler" deniliyor. Maddiyatçı olanlann, "diinyaya at gibi gelip, ot gibi gittiği" savunulan kitapta, "Dünya ve ahirette huzuriu bir hayata kavuşmak için her Turk çocugunun hücreler gibi birbirlerine kenetlenmesi gerektiği" ifade ediliyor. Kitapta, "Türkİslam sentezi propagandası" yapılan bölümlerden bazılan şöyle: " Atatürk Türkiyesi'nin evlatlan, hem maddi hem de manevi ilimlerie mücehhez olarak yetişmeiidir. Hiicre içindeki çeşitli elementlerin, birbirieri ile sımsıkı kenetlenmiş olarak musterek vazife anlayışı içinde hücrenin yaşayışını mumkün kıldıklan gibi her Türk çocuğu, üzerine düşen görev kri üstün bir gayret ve beraberlik içinde yapmalı; milletine, devletine, bayrağına ve manevi degerlerine karşı asla sarsılmayacak bir bağhlık içinde bulunmalı ve bu suretle büyük Türk devletinin yaşamasını ve yücdmesini tetnin elmelidir. Milletçe kutsal sa\dığımu değerlere bağlı olmayanlar, devletimize zararlı faaliyetlerin maşası haline geliyorlar. Türk ve İslam kanı taşıyan Atatürk gençliğinın, ecdadımızın ve aziz şehitlerimizin kemiklerini incilmemeleri, onlara lavık olmalan, Onabı Hak'kın en önemli emirleri arasındadır." hisan beynınüe "hurmel, lapınma, ibadet ve dua raerkezi" bulunduğu öne sürulen kitapta, "toplumsal düzen"in nasıl olması gerektiği şöyle anlatılıyor: mi lerbiyedir. Ne mutlu İslami terbiyeyi benimsemiş olan Atatürk evlatlarına. Duşunmuyorlar ki, kainatın intizamı ve huzuru kanunlara itaatle kaimdir. Şukretmiyorlar ki, kendileri dünya yuzündeki milyonlarca insandan çok daha ıyi ımkânlar içindedirler. Her canlı varhgın belirli bir vücut hacmi vardır. Mesela bir karınca hiçbir zaman deve olmak istemediği gibi, bir fil de Kendisinin kurbağa olması lazım geldiğini iddia edemez. Bu bir nizamdır, bir otaritedir, bir kendi haline rıza göstermektir. Sosyal farklar dahi bu şekilde mutalaa edilmelidir. Bir kannca, "neden ben aı olarak yaratılmadım?' diye isyan edemez. Üzul. se bile faydası yoktur. O kaderine raadır ve kendisi ile meşguldur. Allah'ın mülkü olan bu dunyada, bol bol yer, içer, eğlenir ve bedava misafir ediliriz. Dünyada muvakkat iken olduğu gibi ahirette yine Allah'ın mülkünde bulunacağız. Ccnabı Hak'ın ilim sıfatından haberi olmayanlar, ilim tah sil etmenin ibadet oldugundan da habersizdirler. Allah'ı ancak hakiki ilim adamlan hakkıyla tanır ve ondan geregi gibi korkar." İslamiyetteki koruyucu hekımlik uygulamalarına domuz etinin yenmesinin yasaklanması, haftada bir vücudun yıkanması ve abdesl alışta misvakia dişlerın temulenme^i örnek olarak verilen kitapta, "Misvak ağacında kendisine mahsus hoş bir koku ile muhtemelen agız içinde ureyebilen mikropları temizleyecek etkide maddelerin bulundugu kanaati mevcuttur" görüşüne yer veriliyor.. Çok yemek yiyenlerin midelerinin büyümesi sonucunda uyku ve tembelhklerinin artacağı one surulen kitapta, "Hastalannm ye>iniz. içiniz di>c zorlama>ınız. Aclıktan fena olacağını duşunup, lelaşlanmayınız. O hastayı Cenabı Hak vedirip içiriyor demektir" denilivor. ların iyileşmesinin kaderlerine bağlı olduğuna işaret edilerek, Nasıl ödenecek? "Hastayı tedavi etmek de kaderApartmanda oturan Emlak dendir, tedaviden Allah'ın izniyle faydalamlıyor" goruşü savunulu Vergisi mükellefleri, 1990 yılı için vergi verirken ortalama olarak vor. Öğretim Üyeleri Derneği Genel kendi arsa paylarına düşen mikBaşkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp tann binde 4'ünü ödeyecekler. ÖrFakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. neğin bin metrekarelik bir arsaya Yeni bedellere itirazlar tstanbul, Ankara, Adana ve tzmir'deki ilçe belediyelerinin kurduğu takdir komisyonlarının belirlediği yeni metrekare rayiç bedelleri, ilçeler arasında büyük farklar yaratıyor. Bu da "bedeile Tahir Hatiboğlu, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakultesi'nde okutulan biyokimya kitabının üniversite ve tıp fakültesi açısından "yuzkızartıcı" olduğunu soyledi. Biyokimya kitabının bir din kitabı niteliğinde olduğunu işaret eden Hatiboğlu, "Böyle bir kitap, fakülte ve üniversite yayın kunıllanndan nasıl geçer anlamı\orum. Beyinde 'dua ve ibadet merkezi" var diyecek kadar saçmalıklarla doludur. Atatürk'ün adını taşıyan bir universitede böyle bir yayının çıkması utanç vericidir" diye konuştu. YÖK Denetleme Kurulu'nun kitabı hazırlayan öğretim üyeleri hakkında soruştuıma açmasını isteyen Hatiboğlu, "Bilime aykırı bilgiler bilim kitabında olamaz. Ayrıca savcılık, devlel malını köliiye kullanmak ve devleti zarara ' sokmak suçlamdan ötıirii Tıp Fakültesi Dekaoı ve Atatürk Üniversitesi Rektörü hakkında ceza davası açmalıdır" dedi. Artıslar ne kadar? İSTANBUL B Hayrettın Caö Eskifhrat 160 bın 275 bin 220 bin 400 bm 400 bın 5 Bm 9 Bın 15 bin 2 bin 50 bın 20 bın Eskifiyat 2 Bın 2 Bın 32 Bin 1000 lira Yedflyat 700 bın 2 milyon 475 bin 1 milyon 980 bm 2 milyon 500 bm 2 milyon 400 bın 300 bın 400 bın 25 Bin 10 bın 180 bin 100 bin Yortftyat 5 bın 5 Bın 130 bın 4 bın lıra MBMr Fener Caddesı Istasyon Caddesi MfSfM Bankalar Caddesı Hm Ordu Caddesı KMMtly Dumlupınar Sahrayı Cedıt HyĞmm Billur Sokak Barbaros Caddesi fmtk Ankara Caddesı Yasemın Sokak ADANA Haydarlı Mahallesı Güneşlı Mahallesı Moskovadan (Baştarafı I. Sayfada) vunma doktrininin, hiç kimsenin toprak talebinde bulunmadan ve hiçbir ulkeye düşmanca davranış içinde olmadan silahsızlanmayı gerçekleştirmek ve savaş olasılığını ortadan kaldırmak gibi amaçlar bemmsediğini belirtti. Yazov, ordunun 'ideolojik işçileri'nden, çalışmalannda, Sovyetler Birliği'nin yeni savunma doktrininin, 'gerçekçi savunma gereksinimlerinin' otesinde silahsızlanmayı kesınlikle reddettiğini unutmamalarını da istedi. Dımıtn Yazos, ozellikle silah çalmak gibi 'aşağılık' suçlann önlenmesi için çaba gosterilmesi gerektiğini soyledi. tntaa Atatürk Butvan Mıdık Mahallesı I2MIR K O R A Bç«i Basmane Alsancak Alaybey Şemikler Eskiflyat 10 bin 150 bin 60 bin 5 bin Bbin 4 bin Yeni fiyat 80 bin 1 milyon 750 bin 1 milyon 200 bin 75 bin 80 bin 52 bin MfNMt Adatepe Erdem Caddesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle