25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Para arza • ANKARA (ANKA) Para arzı, 2229 eylül günleri arasındaki bir haftalık dönemde, 547.3 milyar lira artarak 42 trilyon 608.1 mily?r liraya yükseldi. Merkez Bankası'nın geçici verilerine göre anılan bir haftahk dönemde, dolaşımdaki para 301.7 milyar lira azalarak 6 trilyon 930.1 milyar lira düzeyine çekilirken, vadesiz ticari mevduat 273.4 milyar lira artarak 5 trilyon 187.4 milyar lira, vadesiz tasarruf mevduatı ise 207.5 milyar lira artarak, 4 trilyon 155.4 milyar lira düzeyine ulaştı. Vadeli ticari mevduat 3.1 milyar lira artarak 1 trilyon 463.1 milyar liraya, vadeli tasarruf mevduatı ise 246.4 milyar lira artarak 20 trilyon 394.1 milyar lira düzeyine yükseldi. Sertifikalı arsa tehlikeli da azalacak. 1) Altyapı: Satılanlar 'arsa' değil 'arazi'. Kentlerin yakın çevresindeki Hiçbirinin yolu,suyu, elektriği, kanalizasyonu yok. arazjlerin satılmasıyla da kent dı2) Spekülasyon: Parselleme ve tapu kaydı şında plansız eklentilerin ır.jydana geleceği vurgulanıyor. Bir şeyapümamış bu alanlann, ileride belli kişilerin hircilik uzmanı bu gelişmeyi, "Kent çevresinde Pakdemirii kuelinde toplanması îehlikesi var. şağı oluşacak" diye yorumladı. 3) Plansızlık: Kentiçi arsalar satılırsa yeşil Arsa spektilasyonu alanlar tükenecek. Kent dışı arsa satışı, Maliye Bakanhğı'nın "arsa" dişehirlerin plansız eklentilerioluşmasınayol açacak.lanse ettiği alanlann buyük çoye 4) Tapu: Uzmanlara göre 15 ay sonra tapu ğunluğu "arazi" görünümünde. Harita Mühendisleri Odası yöneverilebılecekse şimdi de verilebilir. ticileri bu alanlann arsa niteliği ANKARA (Cumhuri)et Bürosw) Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın elindeki arazileri "arsa" olarak satışa sunacağını açıklamasının birçok yönüyle sakıncalı olduğu belirtiliyor. Yeri, büyüklüğu, değeri konusunda net bir bilgi olmaksızın satılacak olan arsaların ileride "banker faciası"na benzer bir durum yaratacağı öne süriilüyor. Hazine alanlannın satılıp buralara konutların yapümaya başlanması aşamasında kaçınılmaz olarak gündeme gelecek en önemli konu, altyapı. Bugün başta Ankara, Istanbul ve Izmir olmak üzere birçok toplu konut alanının da temel sorunu yol, su, elektrik, kanalizasyon hizmetleri. Belediyeler kentin dış kesiminde kalan bu konut alanlarına altyapı götürülmesi konusunda emrivaki ile karşı karşıya bırakıldılar ve bu nedenle 'nazlanıyorlar! ileride Hazine arazisi üzerindeki konutlara altyapı götürülmesi için belediyelerin nasıl bir tavır alacağım bugunden kestirmek mümkün değil. Şehircilik uzmanları kentin merkezi yerlerinde ve yakın çevresinde bulunan Hazine arazilerinin satılmasıyla mevcut planın "delineceğini" öne sürüyorlar. Büyük kentlerdeki planlann çok sağlıkh yürütülememesine karşın yine de göreceli bir "planlüık" bulunduğunu anımsatan şehircilik uzmanları bu arazi satışını "kentlerin ipotek altına alınması" olarak yorumluyorlar. Kent içlerindeki Hazine arazileıi genellikle "yeşil •lan" olarak bırakılıyor. Bunların satılmasıyla birlikte zaten çok kısıth olan yeşil alan raiktarı daha kazanması için parselasyonunun yapılrnış, tapu kaydının tamamlanmış olması gerektiğini belirtiyorlar. Bu alanlann ileride belli kişilerin elinde birikme tehlikesi var. Bunun sonucunda da arsa spekülasyonunun kaçınılmaz olduğunu belirten Mimarlar Odası yoneticileri, "Bir anlamda spekalasyonu deviet baslatmış oluyor. Burada devlet emlakçılık yapmış olacak. Devtetin kısa surede para toplama telaşı içinde hareket etraemesi gerekli. tlerde bu tür arazilere gereksinme olunca devlet yüklü Jtamulaştırma bedelleri ödeyerek yeniden satın almak durumunda kalabilir" diye konuştular. Mimarlar Odası Ikinci Başkanı ve Çevre Komisyonu Başkanı Oktay Ekinci, bu satışın bir anlamda "işgal" olduğunu belirterek, "Belediye başkanlanna büyük görevler diişiiyor. Şimdiden tutarlı bir tavır içine girerek girişimleri önlemeiüer" diye konuştu. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY ay sonra verilebilecek bir tapu hemen şimdi de verilebilir olmalı. Eğer arsalar lıazırsa tapuyu 15 ay sonıaya bırakmanın bir anlamı yok. Sahi, Bir de Ekonomi Vardı... Hukuki sorunlar Rakamlar kesin obnamakla birlikte Maliye yaklaşık 2 milyon arsa sa'.mayı planlıyor. Ancak bunun nasü olacağı, değerinin hangi kriterlerle belirleneceği henüz net değil. tlerde herhangi bir hukuki sorun çıkması durumunda nasü bir yola başvurulacağı, vatandaşın hakkını nasü arayacağ; konusunda da açıklık yok. KentKoop yöneticileri bu tür satışlar da mutlaka anlaşmazlık durumunda 'şu mahkeme yetkilidir" diye bir madde konduğunu belirterek "Ancak gördüğümüz kadanyla burada böyle bir şey yok. VaUndaş devletle anlaşmazhğa diipbiHr, o zaman ne olacak?" diye sordular. Devlete güven Arsa satışlarırun bir diğer yönü de ilerde, verilen sözlerin yerine getirilmemesi durumunda "devlete olan güvenin" sarsılacağı doğrultusunda. Maliye Bakanlığı, arsaların tapusunu 15 ay sonra vermeyi vaat ediyor. Ancak Harita Mühendisleri Odası Başkanı Talat Özdil, bunun inandıncı olmadığıru öne sürüyor. özdil'e göre 15 Şişe Cam'a dış kredi • tSTANBUL (AA) Cam Pazarlama AŞ, Şişe Cam Topluluğu kuruluşlarının gerçekleştirdiği ihracatın ön finansmanında kullanmak üzere yabancı bankalann oluşturduğu bir konsorsiyumdan 9 milyon ABD Doları ve 12 milyon F.Alman Markı kredi sağladı. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, J.P. Morgan Bank liderliğindeki konsorsivumdan sağlanan kredinin 1 yıl vadeli ve libor artı 1 faizli olduğu kaydedildi. Arsa satış yönetmeliği açıklandı ANKARA (Cumburiyet Bnrosu) Maliye ve Gumrük Bakanlığı Hazine arazilerinin satış yönetmeliğini açıkladı. Ortalama 350 metrekare olacağı belirtilen arsalar 6 tipte olacak. Ziraat Bankası şubelerinin yetkili olduğu satış konusunda zihinlerde oluşan soru işaretlerinin çoğunun yanıtı yok. Yapılan açıklamaya göre A tipi arsalar 10, B tipi 8, C tipi 6, D tipi 4, E tipi arsalar da 2 milyon olacak. Bu arsalar üzerine sadece müstakil ev yapılabilecek. E tipi arsalar üzerine ise çok katlı bina yapılabilecek ve bu arsalann değeri 2 milyon lira olacak. ArsaJardan her gerçek kişi birer tane alabilecek. Karı koca ayrı ayn arsa alabileceği gibi reşit olmayan çocukların velileri de onlar adına arsa alabilecek. Arsaların açıklanan bedelleri "ortalama" olarak kabul ediliyor. İlerde bedelinin daha yüksek olduğu "saptandıgında" kalan kısım arsa sahibinden istenecek. Satışlarla ilgili organizasyonu Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü üstlenecek. Yurttaşlar sertifıka almak için Ziraat Bankası şubelerine başvuracaklar. Burada form doldurduktan sonra arsa sertifıkası alacaklar. Daha sonra noter huzurunda çekilecek kurayla arsalarırun hangisi olduğu ortaya çıkacak ve tapulannı alacaklar. Satışa sunulacak arsa sertifîkalarımn ili, ne zaman ve nerede satılacağı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nce açıklanacak. Peşin ya da yarısı peşin, kalanı bir yıl içinde iki taksitte ödenmek üzere satış yapılacak. Kura çekimi sırasında sertifika sayısı arsa sayısından fazlaysa senifika sahibinin ikinci tercihi dikkate alınacak ve bu tip arsa verilecek. Arsayı alanlar dilediklerinde yine Arsa Ofisi'ne geri verebilecek, ancak üzerine konut yapılmadığı sürece başkasına satamayacak. Yurtdışında ise Ziraat Bankası'nın New York, Londra ve Frankfurt'taki şubeleri satış yapabilecek. Buralara yurttaşlar Türk Lirası karşılığı döviz yatıracaklar. Libya'ya buzdolabı • BANDIRMA (AA) Libya'ya buzdolabı ihraç ediliyor. İhraç bağlantısı yapılan 35 bin adet buzdolabının, 3 bin 468 adetlik ilk bölümü dün Bandırma Limanı'ndan denizyolu ile Libya'ya gönderildi. Liman yetkilileri, buzdolabı ihracatının kasım ayı sonuna kadar gerçekleştirilecek 10 seferle tamamlanacağını kaydettiler. 'GAP kendi haline kalmasırf Bölgedeki toplum yapısı, gereksinilen iç hareketliliği kendi başına oluşturamaz. Yöreriin istihdam yapısı entegre bir yaklaşımla ele alınmah. ŞANLIURFA (Curahuriyet) "GAP'ta sanayileşme ve istihdam" konulu raporda, bölgedeki toplum yapısının gereksinilen iç hareketliliği oluşturmaktan uzak olduğu savunuldu. Şanlıurfa Ticaret Odası'run (ŞTO) düzenlediği raporda, "Tanmsal üriinlerde önemli artışlar olsa bile bu tür arbşlan istihdam imkânlarının arttınlması yolunda kendi akışına bırakmak ileride dar bogazlara neden olacaktır" denildi. Şanlıurfa ve yöresi için temel kalkınma stratejisinin ve bu stratejilerin içeriğinin gösterilmeye çalışıldığı söz konusu raporda kentteki istihdam yapısının tannıa dayalı geleneksel toplum yapısını yansıttığı belirtilerek istihdam olanaklarının arttırılmasımn zorunlu olduğu vurgulandı. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı tsmail Demirkol imzasıyla yayımlanan raporda, sulama projelerinden sonra tanmsal gelişmeyi kendi akışına bırakmanın il kalkınmasını engelleyeceğini belirterek şöyle denildi: "Zira geleneksel tarıma dayalı toplam yapılan kendi kendini besleyen bir yapı olup gelişme surecinin ihtiyaç duyduğu iç dinanizmi oluşlurmaktan uzaktır. Tanmsal üriınlerde önemli artışlar olsa bile, bunu istihdam imkânlarının arttınlması yolunda kendi akışına bırakmak, ileride çeşitli büyük darboğazlarla karşı karşıya kalmamıza neden olacaktır. Gerçekten de konuyla ilgilenen bilim adamlan yörenin istihdam yapısının entegre bir yaklaşım içinde ele alınması gerektiğini savunmaktadır." Şanlıurfa Ticaret Odası uyarıyor. ŞTO raporundan: Otomotiv sanayiinde kıpırdanma tSTANBUL (AA) Otomotiv sanayiinde geçen yılın ortalarından itibaren sürekli gerileyen üretim, eylül aymda canlandı. Eylül ayında toplam araç üretiminde geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış kaydedilirken, dokuz aylık üretimde henüz geçen yılın rakamlanna ulasılamadı. Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) verilerine göre, 1988 yılının eylül ayında 15 bin 637 adet olan araç üretimi, bu yılın aynı döneminde 16 bin 379 adede yükseldi. Eylül ayında gerçekleşen üretim artışıyla yaklaşık iki yıldan bu yana ilk kez traktör dışındaki araç türlerinin üretimınde, bir önceki yılın rakamlan geride bırakıldı. Eylül ayında en fazla üretim artışı, çekici, otobüs ve minibüste gerçekleşti. Toplam üretimin yarıdan fazlasını oluşturan otomobilde de yüzde 3 orarunda üretim artışı kaydedildi. Bu yılın ocakeylül döneminde üretılen toplam araç sayısı ise geçen yılın aynı dönemindeki üretimin yüzde 20 altında kaldı. OSD tarafından yapılan değerlendirmede de otomotiv sanayii urünlerinde "talep artışına paralel olarak üreümde de artış olduğu" belirtilerek, "Önümüzdeki aylar içinde talep ve üretim artışının devam edeceği tahmin edilmektedir" denildi. Halkbank'tan yatınm fonu , • ANKARA (AA) Halk Bankası, toplam 10 milyar lira tutannda oluşturduğu birinci yatınm fonunun katılma belgelerini 1 kasım çarşamba günü satışa çıkanyor. 1, 2, 5, 10, 50, 100, 200 ve 500 hisselik 1 milyon adet paya bölünen fonun 1 katılma belgesinin çıkış değeri 10 bin lira olarak belirlendi. Sanayi Kongresi • ANKARA (ANKA) TBMM Makine Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen "1989 Sanayi Kongresi" 49 aralık tarihleri arasında Ankara'da yapılacak. "Bilimsel ve İeknolojik Gelişmeler, Sanayideki Uygulamaları ve Etkileri" konusunun ele alınacağı kongrede, Türk sanayünin yapısı, geleceği ile bilimsel ve teknolojik düzeyi de tartışılacak. Ortalık toz duman. Büyük bir şevk ve heyecanla cumhurbaşkanlığı seçimini ve sonrasını tartışıyoruz. Allah'ın izniyle sivil bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Daha doğrusu biz seçmeyeceğiz de toplumdaki desteği yüzde 20'ye düşmüş bir parti grubunun bir bölumü seçecek. Tabii Allah izin verirse. Demokrasinin yazılı olan ve olmayan kuralları mı? Can.m fazla kurcalamayın işte bi'rası da en sonunda Türkiye. 1987'de bu Türkiye'de genel seçim yapılmış mı? Yapılmış. ANAP bu seçimde 292 milletvekili çıkartmış mı? Çıkartmış. Şimdi bu milletvekillerinden 226'sının oyu cumhurbaşkanı seçmeye yeterti mi? >reterli. O halde mesele basit. Biz burada ilk açıkladığım formülle 1987 artı 292 eksi 226 eşittir 2053 yılında Avrupa Topluluğu'na tam üye olacağız diye şimdiden demokrasinin ruhuna uygun da/ranmak zorunda değiliz ya. Allah'ın izniyte inanmış bir kardeştmizi seçeriz, olur biter. İnanmış bir de başbakan tayin eder, olur biter. Kimileri de tutturmuşlar en güçlü sivil cumhurbaşkanı adayı, vakti zamanında askerlerin sayesinde siyasete atıldı ve yükseldi diye. Akılları sıra sivil dünyaya jurnal verıyorlar. "Beyhude gayretler" bunlar. Batı dünyasının nabzını en yakından tutan gazeteci dostumuz Mehmet Ali Birand, adamların bizim güçlü sivil adayın cumhurbaşkanı olmasını memnuniyetle karşılayacaklarını yazryor. Kendisi, "başlattığı ekonomik reformları, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden de koruyabilecek ve sahip çıkabilecek"miş. Sahi bir de ekonomi vardı. Bu sütunun adı da "Ekonomi Notları" Oysa ben de kaptırdım kendimi bu eğlenceli ve heyecanlı siyaset komedısine. Haddimı bilmeden ahkâm kesmeye kalkıştım, bırkaç yazıyı bu konulara ayırdım. Şu an için daha heyecansız görünen ekonomiye döndüğümüzde ne görüyoruz? Ekonomi, tartışma gündeminin ön sıralarında olmadığına göre işler çok yolunda mı gidiyor acaba? Türkiye ekonomisi parlak bir 1989'u mu geride bırakmak üzere? Milletvekillerinin eşlerinin, sinei millete dönme kararını nasıl etkileyebileceğini bir an için unutarak ekonominin gidişatını gosteren rakamlara ve tahminlere bir göz atalım. DPT'nin 1990 yılı programında yer alan tahminine göre 1989 yılında GSMH büyüme hızı yüzde 1B'de kalacak. Yüzde 5 olar hedefin çok gerisinde kaldığı gibi yüzde 2'nin hayli üzerindek nüfus artış hızının da gerisinde kalan bir büyüme hızı. Yani bı yıl kişi başına düşen milli gelır gerılemiş olacak Türkiye'de, resmi tahminlere göre. Türkiye'dekı işsizlik göstergeleri "Allahlık", ama işsizlik oranını sabit tutacak büyüme hızının yüzde 6 dolayında olduğu genellikle kabul görüyor. O halde bu yıl işsizlik oranı mutlaka tırmanacak. Ya "hızlı büyümenin bedelidir" denen enflasyon? Yüzde 70'lerde çakıldı kaldı. Ya "medarı iftihanmız" ihracat? DPT 1989 yılı ihracatının da 1988 düzeyinde çakılıp kalacağını, 11.6 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini tahmin etmiş. 1989'un ilk yedi ayında yapılan ihracat 1988 rakamının yüzde 3 gerisinde kalırken, ithalat geçen yılın bıraz üzerine çıkmış. İthalatta özlenen patlama olursa dış ticaret açığımız geçen yılın rakamını bir hayli geçecek herhalde. Ya yatınmlar? Bu yılı da kaybettik ama geleceği güvenceye aldık diyebiliyor ı.iuyuz? Gene DPT'nin tahminlerine göre 1989 yılında kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarında yüzde 10.2'lik, toplam sabit sermaye yatırımlarında yüzde 3.4'lük gerilemeler bekleniyor. Bütün bunlar ekonomide kaybedilen bir yılın göstergeleri. Ortaya çıkan tablo bunalım içindeki bir ekonominin tablosu. Ne var ki Türkiye ekonomisinin bunalımı henüz apaçık ortaya çıkmış değil Bu anormalliği sağlayan faktör; döviz bolluğu. 1989'un ilk yedi aylık ödemeler dengesi rakamlanna baktığınız zaman bunun nereden kaynaklandığını kısmen görebilıyorsunuz. Dış ticaret açtğı (FOB) geçen yılın aynı dönemıne oranla yüzde 43 (638 milyon dolar) büyümüş, ama hayali ihracatla birlikte ihracat da azalırken işçi dövizi girişlerinde yüzde 54'lük (458 milyon dolarlık) bir sıçrama olmuş. "Diğer" görünmeyen döviz gelirlerinde 427 milyon dolarlık (yüzde 21) bir artış olurken, "diğer" döviz giderlerinde yaklaşık 800 milyon dolarlık bir düşüş gözlenmış. Ayrnca yabancı sermaye girişleri de 95 milyon dolardan 196 milyon dolara tırmanmış. Bunlara bir de şu ya da bu şekilde döviz biriktırmiş olan kimseierin, dövizin artık kârtı olmadığını görüp çözdükleri döviz varlıklarının etkisini ekleyin. Ortaya yıllardır görülmemiş bir döviz bolluğu tablosu çıkıyor. Aslında ekonomide yaşanan durgunluğun da katkısıyla sağ1 lanan bu döviz bolluğu, şimdilik bunalımı gızliyor, reel ekonomi' deki olumsuz gidişi perdeieyebiliyor. Pekiyi bu nereye kadar böyle gidebilir? Canım durun. Once Allah'ın izniyle şu sivil cumhurbaşkanını seçelim de... DÜNYADAN KISA KISA • ÇELİK ihracatında ABD, Japonya'ya 30 ay daha kota uygulayacak. JaponyaABD arasındaki yeni çelik anlaşmasına göre gelecek 15 ay, Japonya'nın ABD'ye ihracatı, ABD'nin yıllık çelik tüketiminin yüzde 5'ini aşamayacak. Bu oran ikinci 15 ayda yüzde 5.3'e yükselecek. • MISIR, Dünya Bankası'ndan ekonomik reformlarının ivmesini arttırması uyarısını aldı. Kahire'de temaslarını sürdüren Dünya Bankası heyeti, serbest piyasa ekonomısıne geçme yolunda daha fazla çaba gösterilmesini ve büyük kamu açıklarınuı kapatılmasını istedi. • ARAP BANKALARI, tek pazar'ın ardından Batı Avnıpa'da rekabet edebilmek için ortak strateji arayışına girdi. Arap Bankacılar Birliği, Arap bankalannın daha büyük gruplar oluşturmak amacıyla birleşmeleri gerektiğini kaydetti. • JAPONYA'da büyümenin 35 aydan beri kesintiye uğramadan devam ettiği bildirildi. Otomotivde eylül ayı Ûrethn Tipler Şanlıurfa Ticaret Odası raporundan bölgede Aîatürk Barajı ve Urfa tuneiının bıtımıne u bir zaman kalmasına karşın sanayileşme konusunda bir gelişme olmamasından yakınılıyoc Çekici Kamyon Kamyonet Otomobil Otobüs Minibüs Midibüs Traktör B.Döver 1988 1989 5 1073 51 1087 Mtiteahhitlere 'fiyat farkı' • ANKARA (ANKA) Devletçe açıian ihalelerde, sanayici müteahhitlere ödenecek veya kesilecek fıyat farkları, teklif, pazarlık ve eksiltme şartnameleri ile sözleşmelerdeki hükümlere göre saptanamıyorsa, yerli ve ithal girdilerle işçilik Fıyat artışları maliyet analizleri esas alınarak belirlenecek. Bayındırhk ve Iskân Bakanlığı'nın Bakanlar Kurulu'nun kamu ihalelerinde fiyat farkı hesabına uygulanacak esaslarla ilgili 20 Ağustos 1988 tarihh kararnamesine açıklık getiren tebliği dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. luşlan, GAP'la birlikte elde edilecek milyonlarca ton ürün artışının en iyi şeküde değerlendireceRaporda, sanayi teşvikleri ko ği gibi büyük ölçüde istihdam imnusunda da şu görüşe yer verildi: kânları da oluştuıacaktır. Atatuı k "Yörede kurulacak sanayi kuru Barajı ve Şanlıurfa tünellerinin bi timine kısa bir süre kalmasına rağmen yörede sanayileşme konusunda bir gelişme gözlenmemektedir. Sanayileşmede görülen durgunluğun en önemli nedeni bölge için öngörülen teşvik unsurunun yeter siz oluşudur. Bu nedenle yörenin kalkınmasına yönelik özellikle tarım ufünlerinin işlenmesi, ambalajlanması ve pazarlanması konusundaki endüstrilerin teşviki ve desteklenmesirwacilenihtiyaç var." 10954 11294 550 703 71 610 206 35 518 123 Toplam 0 0 15637 16379 2379 2357 920 1 28 3 103 18 67 1 üretimebaşlayamadı Seitİfİka kOHUt İÇİI1 ÇÖZÜm AYDIN SARI AYDIN Merkeze bafch Yılmazköy'de kurulu bulunan Testaş Elektronik Fabrikası'nda 1986 yılında yurtdışından getirilen bilgisayarlı optik makinelerle üretim yapacak olan mikrocip ünitesi 300 milyon liralık ek harcamanın fınansmanı sağlanamadığı için üç yıldan bu yana üretime başlayamadı. Tozdan etkilenen ve çok hassas 23 EKİM 1989 Döviz Alış Döviz Satış 2296.00 1774.12 175.43 1235.74 58.90 317.39 538.97 364.04 1095.26 356.13 1411.19 168.14 16.14 7707 80 3648 34 612.25 Efektif Alış 2289.12 1740 47 174.90 1232.04 57.78 313.59 528.75 362.95 1091.98 351.87 1406.96 164.95 15.95 7561 61 3637.40 600 64 Efektif Satış 2302 89 1779 44 175 96 1239.45 59 08 318.34 540.59 365.13 1098.55 357.20 1415.42 168.64 16.19 7730.92 3659.29 614.09 Aydın Testaş, tiç yıldır KQNUK YJZAR bir ortamda üretim yapabilen makineler geldikleri günkü gibi üretime başlayacaklan günü beklerken Testaş Genel Müdürlüğü bu tesisin üretime başlaması için gerekli ödeneği üç yıldır çıkarmıyor. Alman bilgilere göre bu teknikle elektronik malzeme üretmeyen dünyanın dört ülkesinden birisinin de Türkiye olduğu belirtildi. Söz konusu tesis hizmete girip üretime başladığı andan itibaren Amerika Birleşik Devletleri'ne ve çeşitli Avrupa ülkelerindeki elektronik eşya üreten fabrikalara fason üretim yapma olanağına da sahip. Hatta fason üretim için bir Amerikan firmasından teklif geldiği, üretim aşamasına geçilemediği için bu teklifin yanıtsız bırakıldığı da öğrenildi. Kaderlerine terkedilen yeni makineler üretime başlayacaklan günü beklerken Aydm Valisi Recep Yazıcıoğlu 300 milyon lira için böylesi bir tesisin kaderine terk edilemeyeceğini söyleyerek, "Bu konuda Aydın milletvekillerine büyük görev düşüyor" dedi. Kız öğrencilere möbleli, konforlu daire 131 80 46 Sayısaldeğerlendirmeler, konut sorununun nicelikyönünden ağırlığını gösteriyor. Konut edinmenin 'çağdaş bir çözüm yolu' gibi gösterilen metrekare sertifikalarını yan yana getirebilecek gelir düzeyinin Türkiye açısından yü'zdesi nedir? Devlet, para gereksinimini piyasadan karşılarken elindekini değer kaybetmekten korumak isteyen kesime bir başka fırsat ortaya sürüyor. M.RIFAT ÇELEBİ Yıldız Ünıversitesı Mimarlık Fakultesi Yapı Elemanları Bilim Dalı Başkanı DÖVİZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABO Doları 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şılini 1 Bat Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Oanimarka Kronu 1 Fin Markkası 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Rorini 1 jsveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 italyan Lireti 1 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin 1 S. Arabistan Rryalı 2291.41 1770.57 175.08 1233.27 58.78 316.76 537.89 363.31 1093.07 355.42 1408.37 167.80 16.11 7692.38 364104 611.03 Günümüzde, dünya ülkelen çoğunluğunun konut sorunu ile baş başa olduğu bir dönemdeyiz. Nüfus artışları, konut eskimeleri, doğal kıranlar, yaşam biçiminin değişmesi ve benzeri nedenlerden bu gereksüıme, gün gectikçe daha önem kazanmaktadır. Türkiye'de istatistik açıdan yapılan araştırmalara bakıldığında, gelecek için sorunun çözümü endişe vericidir. istatistik değerlendirmesonuçları, resmi kuruluşlann çelişkili ifadeleri ile güven vermemektedir. 19701985 yıllan arası için nüfus artışı varsayımları, göç ve diğer etmenlerin ışığı altında yapılan çalışmalar; Türkiye için öngörülen birim konut sayısının 5252861 olduğunu göstermiştir. 3. plan döneminde (19731977) üretilmesi öngörülen 1,2 milyon birim konuta karşılık, 878.361 birim yapılabilmiştir. Giderek açığın büyüdüğünü vurgulayan bu sayısal değerlendirme ler, konut sorununun nicelik yönünden ağırlığına işarettir. Buna karşın, ortaya konulan çalışmalar ise ümit kırıcrdır. Tasarımı, işçiliği, gereci ve uygulamaları ile "milli" denilebilecek kimliği bulunan yapı, her tür yapı, dışa bağımsız üretilebilecek bir sektördür. Tablo bu iken, devlet ne yapmıştır? Bölgelere göre yerleşim odaklannı saptamamış, saptananlan ise saptırmıştır. Organize edemediği bu olguyu, yer yer "seçim malzemesi", verilebilecek ödün gereci yapmıştır. Piyasa ile resmi kuruluş fiyat ve endeks duyuruları, kabulleri çok farklı olmuş, güvenden uzaklaşmıştır. Bireyler, güvensiz bu ortamda tasarrufa itilmiş, fakat birikimler, barınabilecekleri konut düzeyine ulaştırılmamıştır. Çözüm sağlanamamıştır. Kiralar artmış, ev sahıpleri kiracı ilişkileri bozulmuş, yargı, bu tür dava yoğunluğu ile başa çıkamayacak duruma gelmiştir. Dava sayısı, konut konusunda ülkede bir "iç savaş" esprisindedir. Çözüm olarak gösterilen tüm öneriler den daha önceki uygulama olan "konut fonu", birey ve kooperatiflerın yararlanamadığı bir bilmece olmuştur. Fonda toplanan ile yarara sunulan bilançolar, açıkca ortaya konmadığından amaç sapmıştır. Devletin, borçlu bireylerle alay etmesi, güvenini yitirmesi, bu ülkenin manevi açıdan alabileceği en büyük yaradır. Bu yara, açılmış, değilmiş, tuz bastırılmış, dahası kangren olmuştur. Başbakanhk, Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı Idaresi Başkanlığı (TKKOİ) kanalı ile 19.10.1989 tarihınde satışa sunulan : 735.000. TL./m 'lik sertifıka ile ülke, yepyeni bir aşamaya getirilmiştir. Bu noktada yetkililere soruyoruz; • Bu süreci başlangıç kabul edersek, bundan böyle tüm değerlendirmelere, kamulaştırmalara bu değer baz oluşturacak mıdır? Bunu ciddi bir çalışma urunü kabul edebilir miyiz? • Konut ihtiyacı en belirgin kesim, dar gelirli birikimleri ile bu olanaktan nasıl yararlanacaktır? • Konut edinmenin "çağdaş bir çözüm yolu" gibi gösterilen ve gerçek değer iddiası ile duyurusu yapılan " n r " l i k sertifikalan yan yana getirebilecek gelir düzeyinin Türkiye açısından yüzdesi nedir? • Çok küçuk bir kesim çıkarına sunulan bu olanaktan ulusca nasıl kıvanç, nasıl sevinç duyabiliriz? Mimar olarak yakından izlediğimiz Istanbul, Halkalı Uydukent proje ve yatınmı için söyleyeceklerimiz yatırımcıya, tasarruf sahiplerine uyan olmalı, göz ardı edilmemelidir. Alt yapısı, hukuki durumu henüz açıkhğa kavusturulmamış, bitim tarihi belli olmayan ve her ay yeniden değeri ilan edilecek bu sertifikaların yan yana getirilmesi (bir yıl içinde) sıkıntı oluşturabilir. Devlet, parasal gereksinimini piyasadan karşılaşmayı amaçlarken, elindekini değer kaybetmekten korumak isteyen kesim için bir başka fırsatı ortaya sürmektedir. Peyami Safa'nın "Tasviri Efkâr"da yazdığı ve seçmeler kitabında 36. sahifede yer verdiği "Milli idealimiz apartman yaptırmak mıdır?" makalesini okuyunca; bu konunun 55 yıldır güncel, 55 yıldır giderek hızlanan biçimde milli bilinci törpülediğini gözlemek mumkundür. Yönetim, konut konusunda içtenliğini kaybetmiştir. Konut edinmek isteyenlerin hayalleri bir kez daha yıkılmıştır. Gerçek ihtiyaç sahibi, daha uzun yıllar sonınuna çözüm aramakla başbaşa bırakılmıştır. Son bir söz: Devlet kendini yaratan topluma verdiği değer ile ölçülür, buyur veya küçülür. Dileğimiz odur ki, bu uygulama devletin onuruna yeniden gölge düşurmesin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle