Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER "yılınhukukçusu" payesınm yanında, şımdıye kadar yalnız bır kışıye (O'na) "Hukuk Devleti Savascısı" unvanını veödulunu vermıştır 1984 yılında, O'nun 80 yıhnı kutlamak ıçınbır "Gun" duzenlemış "Hukuk Devletı ve Velıdedeoğlu" adlı bır kıtabı, Hocamızm"80 YüıArmağanı"olarakyayımlamıştır Ve yıne bu nedenledır kı, Tur k Hukuk Kurumu, on yıllardan ben, O'nu bırtur Onursal Başkanı saymaktadır Bu yıl da pek çok tanmmış hukukçumuzun ve duşunurumuzun katkısıyla yayımlavacağı "Turkı v ede Laıklık'' konusundakı > apıtı, O'na " 85 Yüının Armağanı" olarak sunacaktır * Velıdedeoğlu, daha Ataturk gunlerınde "Devrım Tarıhı Hocası" olarak başlattığı "Ataturk ılkelenne ılışkın aydmlatmalannı", her fırsatla çeşıtlı yaalarında, yenıdenveyenıdensurdurmuştur Karasesler yükseldıkce, kara rüzgârlar estıkçe, Velıdedeoğlu'nun "kararan ufku bıraz olsun aydınlatan ışıklan" yenıden \e yenıden doğmuştur örneğın "Turk toplumunun uygar bır devlet olarak var olabılmesının vazgeçılmez koşulunu oluşturan LAIKLtK" ılkesıne >önelen her saldırı, karşısında Hocamızın yazılannı bulmuştur Bunun ıçındır kı Turk toplumunu ortaçağın karanlığına suruklemek ısteyen son vıllann ıkibdarca da desteklenen umut kıncı gelışmesı karşısında "Atatürkçu Duşünuş DerneğY'nıkuran gerçek Ataturkçüler, O'nu, derneklerının Onursal Başkanı olarak ılân etmışlerdır Hocamız, hâlâ her pazar gunu, yüzbmlerce Turk vatandaşına avdınlatıcı ışıklannı yöneltmeyı, olaylann uzenne yenıden ve yenıden projektörunü tutmavı surdurmektedır Hem de örnek bır enerjı, tutarlı lık, yüreklılık ve özven ıle Bunu, (hele şu son aylarda) ne ağır koşullar altmdayaptığını bılenlenn, O'na karşı olan sa> gı ve hayranlıkları, anlatılmaz bır doruğa ulaşmaktadır O'nun (bır yandan kendısını durmadan ısıran ayak ağrılannı, bır yandan zaman zaman musallat olan kalp ağrılannı, ınanılmaz bır ıstençleyenerek), 25 30yaşmdakı bır gencıncoşkusu ıle v e en olgun yaştakı bır bılgının tutarlılığı, dengesı ve bılgısı ıle duşünce uretmeyı sürdürdüğunü gören duanelerle35 75 yaşındakı doçentler, profesorler, sıyasetçıler, yazarlar ve her tur bılgınler ve bılgıçler, bıraz ırkılmelıdırler Evet, tatıl yapmak onlann da hakkıdır Amaulkenın.cumhurbaşkaruseçımındekıyenı bunalımdan ötürü, yıne bır rejım bunalımına doğru pupavelken > ol aldığı bu günlerde denızı, güneşı, ormanı ve başka ze\ klen bırkaç gün ıçın bır yana ıterek, ruhu yaşlanmaz''özven anıtı 85'lık genç Hocamız'' gıbı, bu yaşamsal konu uzenne eğılmek ve toplumu aydmlatmak, onlar ıçın de kaçınılmaz bır ödevdır Bundan33yılönceForumDergısrnde(15 7 1956) yayınlanan "Hukukçuların Manevı Sorumluluğu" başlıklı yazımda, hukuk dıploması alan kışılen üç gruba ayırarak şöyle demıştım "Hukukçulann bır kısmı, hay atlannı, hak ve hakıkat peşınde koşup bun ları ılan etmeğe ve savunmaya adamakta, bır kısmı, hak ve hakıkate karşı kayıtsız kalmaktadır Nıhayet bır kısmımn ıse ömrü ne yazık kı hak ve hakıkatın gızlenmesıne ve baltalanmasına hızmet etmekle geçmektedır ( ) Bır ulkede hukuk devletı tehhkeye duşerse, ıster hâkımyahut profesör, ıster savcı veya yönetıcı olsun meslekten atılmak, ya da daha ağjrı sonuçlara katlanmak tehlıkesını göze alarak hukuk cephesıne katılmak (hukuk devletı ıçın mücadele et mek) her hukukçu ıçm bır meslek ve vıcdan, hatta yurt ve ınsanlık borcu olur Hukukçu olmak, ne kadar onurlu ıse o kadar da zor v e mesulıv etlı bır mesleğe mtısap etmek demektır Hukuk fakültelenne kabul edılmek ıçın mttmkün olup da bır karakter ve medenı cesaret sınavı ıcat edılse, bundan butun ınsanlık ne kadar kârlı çıkardı " Evet böyle yazmıştım' Işte Hocamız, 5 yıl önce de yazdığım gıbı bu bınncı gruba gıren (kendısını sureklı hak ve hakıkatı ılan etme> e ve savunmaya adamış) hukukçulann başında yer almaktır Bu Medenı Hukuk öğretım üyesı olduğu halde, Türkıyemızde hukuk devleu (ınsan haklan ve çoğulcu demokrası) yerleşmedıkçe hukuktan söz etmenın (Medenı Hukuk öğretmenuı dahı) anlamsız olacağının bılmcıne ulaşarak v e tam bır uv gar yüreklılıkle, zamanını ve enerjısının büyuk kısmını "HalkUnıversıtesı"ndeHalk ıçın Demokrası, Hukuk Devletı ve Insan Haklan dersı vererek, Türk De mokrasısının bır tabana kavuşması doğrultusunda unutulmaz katkılarda bulunmaktadır Bundan 5 yıl önce 24 ağustosgünu Uludağ'a gıderek 80 doğum gününde onun elını (hukukçu olan ve olmayan) tüm öğrencüerı adma öperken duyduğum mutluluğa, bugün de yıne 85 doğum gününde elını öperken mılyonlarca öğrencısırun en ıyı dıleklennı ve şükranlarını yansıtmak mutluluğunu ekleyeceğım Bır Ataturk, 100 yüda ancak bır kez gelebılır Ama her kuşakta bırkaç tane Velıdedeoğlu yetıştırebıhr sek, uygar dunya ıle aramızdakı büyuk mesafeyı kapatma olasılığına kavuşabılınz ve büyük ozan duşu nürümüz Tevfik Fikret gıbı,' 'onlar nıçın semada nı çın ben çukurdayım'" sözlennı, ıçımız kanayarak haykırmak zorunluğunda kalmayız 16 EK1M 1989 \ elidedeoğlu Hocamız IVe zaman ınsan haklarına, ne zatnan hukuk devletı ılkelerınc, ne zaman demokrasıye balîalar vurulmaya başlama, Velıdedeoğlu Hocamız her zamanki ağırbaşlılığı ıle ama uygar yureklıhkle başım kaldırmış, sesini yukseltmiş, suskun fsozde daha genç) ınsanlara ornek olmuştur. Prof. Dr. MUAMMER AKSO Y Okuyuculanmın bu satırları okuduğu anda, Hukuk De\letı'nın, Jnsan Haklarının ve Atatürk İlkelennın (Devnnüennın) yılmaz savaşçısı Velıdedeoğlu Hocamız,85yüıgendebırakmış,86 'dangunalmaja başlamışolacaktır Bundan5yılonce, Hocamızın 80 yaşınıdoldurduğunu, O'nun her meslektenmılyonlarca öğrencısıne duyunnak ıçın bu sutunda " Hoca raız 40 Yıldır 40 Yaşında" başlıklı bır yazı yayımlaraıştım Onda da belırttığım gıbı ınsanların gerçek benlıklen, onların 6080 kıloluk et ve kemıkten oluşan fiaklerı (ölümlü öğelerı) değıl, onların "düşun celerınden,ıstençlerınden,azım\edavranışlanndaıı oluşan manevî (ölümsuz) v anları" olduğuna ınandı ğmuzıçındırkı,aynıbaşlık,bugundegeçerhdır E\et, '' Hocamız, 45 > ıldır yıne de 40 vaşında'' deraek, asla bır abarüna olamaz, eskımeyen, her gün gençleşen duşuncelen ve duygularıyla1 1934yıhnda Istanbul Hukuk Fakultesı'ndeöğre nıme başlayanlar, gerçekten şanslı gençlerdı Bır yan dan Alraanya'dakı ığrenç Nazı zulmünden kaçan dunyaçapındakı bılgınlerden, bır yandan daeskı kuşağın en seçkm Turk hukukçularından ">asaların ötesınde bır ıçenğe sahıp olan gerçek hukuku öğrenme"olanağınasahıpoldular Bugünohocalan, büyük saygı ve şükran duygulanyla anımsamaktadır lar Amagerçekşudur kıbuçokdeğerlı hocalarımız, Hukuk Fakultesı'ndekı gençlenn öğretmenı olmanın ötesınde "halkımızın tumune de bır tur öğretmenlık yapmış, ve böylece unutulmaz hızmetler gormuştür'' demlemez Bunlar, olsa olsa, yapıtlanyla sadece Türkıye'mızdekı ötekı hukukçulara da hocalık > apmışlardır (Bu hızmetı de asla küçumsemıvoruz) Fa kat o 1934 yılında doçent olarak akademık yaşamına başlamış bır Hı fzı Veldet \ ardı kı bu genç bılım ve düşun adamı, hem fakultedekı öğrencılerıne ve tum hukukçulara, hattamıl>onlarcaTurkvatandaşına sadece Medenî Hukuk (Yurttaşlık Yasası) alanında bır şevler öğretmekle ve "Türk Hukuk Dılını, anlaşılmaz Osmanlı devımlerınden kurtarmakla" vetınmedı 50 yıla yakm bır suredır, ıkıncı kursusu olan bu sutunda, mılyonlarca genç ve yaşlı Turk ınsanına, toplum yaşamı bakımından değerı ölçulemez (v e daha pek çok kuşağı aydınlatacak) dersler veregelmektedır Turkıye gıbı hâlâ hukuk dev letıne, çağdaş çoğul cu demokrasıye, tumuyle ınsan haklarına, "uygar lığın anahtannı oluşturan akılcı bır devlet, hukuk ve eğıtım sıstemıne yetennce kavuşamamış" bır toplumda, hukuk hocalannın görev ı, sadece kendı uzmanlık dallanndabır avuçhâkım, cumhunyet savcısı ve otekı hukukçuları v etıştırmekten ıbaret olamaz Bunun ötesınde, ınsan haklan, demokrası, hukuk dev letı, kısacası u> gar duşünuş alanında kıtlelere ve hatta dıplomalılara sureklı hocalık yapmak da onların adeta kutsal gorevıdır Hele, Batı dOnyasında yülarca kalarak, fakır halkımızın mılyonlarca hralık dövızını harcamış olan öğretım üyelen, o toplumların zıhnıyetını halkımıza > ansıtmak görevınden kaçarlarsa, kendılerıne harcanmış dö\ ızlen çalmış olurlar tşte Hıfa Hoca, kendısıne harcanan dövızlerı, kat kat gerı ödemış ender aydınlarımızın başında gehr Gunluk yaalanyla, 47 yıldır Turk halkına öğretmen lık yapması, özelhkle 2 alanda örnek nıtehkte olmuş tur ve bu ıkı alanda, halkı aydınlatmanın (bu uğurda sureklı savaşım \ ermenın) sımgesı halıne gelmıştır "Sosyal Hukuk Devletı" (Hukukun üstünlüğu) ve "Ataturk llkelen" alanlarında Gerçekten, ne zaman ınsan haklanna, ne zaman hukuk dev letı ılkelenne, ne zaman demokrasıye baltalar \umlma> a başlasa, Velıdedeoğlu Hocamız her zamanki ağırbaşlılığı ıle ama uygar yüreklılıkle başını kaldırmış, sesını yükseltmış, suskun (sözde daha genç) ınsanlara örnek olmuştur 40'ındada, 60'ında da,80'mdede 12Mart'tada,12Eylürdede' Onu, ne maddı çıkarlar, ne mev kıler sunarak bırakınız görüşunden saptırmak susturmak bıle hıçbır ıktıdara ya da yasadışı baskı gruplanna nasıp olmamıştır Bu nedenledır kı, Turk Hukuk Kurumu, ılk kez CUMHURIYETTEV OKURLARA. Son Perde... OKAY GÖAEVSİ2V e Cumhurbaşkanı seçımı haftasına gırdık Başbakan Turgut Özal şu ana kadar yuruttüğu betırsıztık polıtıkasını 'kararsızlık göruntusunu btraktiğı zaman herhalde tum ulke denn bır soluk alacak Ama bu ılk derin soluğu ızleyecek anlarda ülkemız yenı bır sınav dönemı yaşayacak Demokrasının ne ölçüde bır uzlaşma düzeni okJuğunun kım ne kadar bılıncınde? Herkesle savaşan bır polıtıkacının herkese, kendı partısı dahıl, toplumsal baskı gruplan dahıl, muhalefet dahıl ve büyuk seçmen kıttesı dahıl meydan okuyarak hıçbır uzlaşma • dıyalog eğılımı gostermeden akhna koyduğunu yapıp yapamayacağı bu hafta bellı olacak Fransa Kralı XIV Louıs 'Devlet benım" deyıp yurumuştu Başbakan Özal da 'Demokrası benım" dtyerek yüruyor Son perde gergın açılıyor, dılerız herkes ıçın umutlu kapansın * Eylül ayları genellıkle yayın yaşamının canlandığı aytardır, kıtap pıyasası hareketlenır gazetedergı tırajlan kımıldar, yaz aylarını hareketlı geçırdığı varsayılan okuyuculann yenıden olağan yasamlarına dönerek okumaya daha fazla zaman ayırdıklan hesaplanır Bu yıl ıse eylül ayı gazete satşlan bu genelleşmış varsayımları doğrulamadı Oysa ağustos ayı bu açıdan daha canlı geçmışü Cumhunyefın geçen yılkl ve 1989'a aıt temmuz ve ağustos ayları satışlannı kıyaslarsak şöyle olumlu bır tablo görüyoruz Temmuz Ağustos 1988 107064 113340 1989 105 220 11&200 Temmuz ayında yasanan kaçınılmaz yaz ınışı 1989 ağustosunda hızlı bır bıçımde gıdenlmış görünüyordu Ancak geçen eylül ayında, armağan dağıtımı kervanma da katılarak büyuk bır atılırn yapan Turkıye Gazetesı ıle başanlı bır hahta kampanyası yapan Tercuman ve Vfen; Asır dışında büyük lotarya kampanyalanna karşın tüm gazeteler onemlı kayıplarla karşı karşıya kaldılar Eylul 1989 da gazetelenn günluk ortalama net satışları ve bır öncekı aya göre farklan şöylo oldu 600 Llralık Gazete Cumhunyet Hurrlyet Sabah Turkiye Milliyet Tercuman Yeni Asır Guneş Gunaydm Bugun Fotospor Gazete 110054 500 Liralık Gazeteler 466.927 443785 281334 279794 104560 50697 400 Lirahk Gazete 79982 ' 300 Liralık Gazeteler 514549 303318 206874 250 Liralık Gazete 46071 200 Lirahk Gazete 16776 30837 35063 34553 22 471 30772 +139654 39 +4034 V 6146 OKTAYAKBAL EVET/HAYIR Bir Politika Demirbaşı! Amaç 'Kalkmdımna' Olıınea... J 2 Eylul'un hukuk anlayışı çevre korumasını 'kalkınma onunde bır engel' olarak kabul etmektedir. Sayın Özal da buna koşuî olarak, 'refahın yukselmesı, endüstrinin gelişmesi' nedenıyle 'çevrenın tahrıp olduğunu' açıklamaktadır. Acaba öyle midir? Çevreyi korumak, gerçekten kalkınma önünde engel midir? OKTAY EKİNCİ Rastlantı mıdır bılemıyoruz, ama Marmara Denızı'nde balıklann kıtleler halınde ölerek karaya vurduğu habennın manşetlerde yer almasının hemen ardından, Başbakan Ozal' ın Güney Ege*de bır yıldır uygulanan "çevre koruması (')" ıle ılgılı yazılı bır açıklaması da Anadolu Ajansı telekslennden 8 ekım günü gazetelere ulaşıverdı Bu yazı kaleme alındığında cumhurbaşkanlığına adayhğını henüz ılan etmemış olan Sayın Başbakan, açıklamasında şö)le dıyordu " .Ülkemızde nüfusun hızla artması, şehırleşmenın hızlanması, refahın yukselmesı ve endustnnın gelışmesıne paralel olarak çevrenın tahnbı ve kırlenmesı problemın ağırlığını arttırıyor " Yanı, özal, Ege"de 'bır avuç dolar' uğruna tunzm vatınmcüanna tahsıs edılen', paha bıçılmez zengın doğal ve kulturel zengınlıklerıne sahıp kamuya aıt kıyı arazılenndekı tahnbatı da Marmara'dakı plansız ve tümüyle kısa vadelı çıkar kaygılarına göre oluşmuş çarpık sanayüeşme ve kentleşmenın yarattığı asırı kırlenmeyı de 'temelde aynı' nedene baglıyor du, " refahın yukselmesı, endüstnnın gelışmesı" Aslında bu 'gerekçe' yenı değıldır 12 Eylül'den sonra ardı ardına yürürluğe gı ren yasalann hemen tümünde olduğu gıbı 1983'te kabul edılen Çevre Yasası'nda da ülke ve toplum çıkarı yenne, "başka tür çıkarlan" gözeten kurallar getınlmışür Bu kurallann ya da anlayışlann doğal sonucu olarak da Güney Ege'de 'çevre koruma' adına 'yatırımcı kollama' almış yürümüş, Marmara'da yıne 'doğal çevrenın' değil, "çıkar çevrelennın" yaşamasına önem venlmıştır Bu akıl almaz yağma ve spekülas>on, sonucta öylesıne "çarpıa" boyutlara ulaşnuştır kı toplum çok haklı olarak, oksıjen yetersızhğı yüzünden ölen balıklan görür görmez 'panığe* kapılmış ve bır tür 'alarm ortamı' yaşanmıştır özal'ın bu 'panık' üzennde yaptığı acıklamada öne sürduğü 'gerekçe1, Çevre Yasası, Danışma Meclısı'nden geçerken 'son anda eklenen bır koşulla' şöyle yasalaşmıştı "Bu kanunun amacı, bütün vatandaşların ortak varhğı olan çevrenın korunması ( ) ıçın alınacak önlemlen "ekonomık ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak" ( ) düzenlemektır" Eklenen bu 'koşulun' gerekçesı ıse resmı metınlere şöyle geçmıştı "Kanun bu ıfadeye >er vermekle, 'çevre koruma faalıyetlennin kalkınmayı engdlejici ve 195O'de Demokrat Partı mılletvekılı olarak TBMM'ye gırdı Menderes hükümetinde bakan oldu Halkevlennın ortadan kaldınlmasında ön planda rol oynadı Halkevlennın kapatılmasını Meclıs kursüsündenosavundu Bırkaç yıl sonra CHP'ye geçtı Galıba daha önce Hurnyet Partısı'ne gırmıştı Bır ara Guven Partılı de oldu 1983te ANAPtan mılletvekılı seçıldı Şımdı de bu sayın bayı cumhurbaşkanı adayı olarak karşımızda goruyoruz İHep Meclıstedır, hep gundemdedır1 Ama her zaman da değışık yaftaların altındadır' Bu sayın bay ıçın şu partı bu partı onemlı değıldır Meclıste bır sandalye sahıbı olsun, bu ona yeter' Bılım adamıdır, yılların profesörüdür ama yayımlanmış bır kıtabı var mıdır"? Sayın bayın öyküsünu çok merak edıyorsanız Uğur Mumcu'nun heykelı dıkılmesı gereken önemlı kışılerden söz eden "Büyüklerımız" adlı kıtabını okumanızı öğutlerım Adı Fethı Çelıkbaş olan bu parlamento gedıklısı, bu kıtapta bulunabılır Otuz dokuz yıldır polıtıkanın ıçınde bulunan, her turlu sıyasal gruba gırmış çıkmış Prof Celıkbaş cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda bakın ne demış "Kendılığımden adaylık ıçın başvurmam Arkadaşlarım aday gösterlrierse tıayır demem Bunun bır fedakârlık olduğunu bılıyorum ama hayır demem Türkıyeyı.dtşdünyayıçokıyıtanıyorum Polıtıkayı çok ıyı bılıyorum Turkıye'dekı demokrasının ışler halde olduğunu ıspatlamak ıstıyorum" Bay Celıkbaş ın politika dunyamızın demirbaşı olduğunu hepımız bılıyoruz Ama bu, onun polıtıkayı çok ıyı bıldığının kanıtı olabılır mı? Partıden partıye geçmek, şu lıderın ardından gıderken başka bır lıderın ardına takılmak polıtıkacılık ıse Celıkbaş ı gerçekten politika ustası saymak gerekır 'Bazı arkadaşlarım bana geldıler, 'Senı cumhurbaşkanı adayı gösterelım Sen yıllardır polıtıkanın ıçınde bulundun, 39 yıllık tecrüben var, ış âlemını ıyı tanıyorsun, tarafsız, dürust ınsansın' dedıler Kazanıp kazanmamak mevzubahıs değıldır Başbakanın karşısında kazanamayacağımı bılıyorum' Yanı Bay Celıkbaş bıle bıle aday oluyor, Ozal'ın karşısında seçımı yıtıreceğını bıle bıle' 'Seçım dıyebılmemız ıcın bırden fazla aday olması lazım dıyor Sayın Evren ın tek aday olarak seçıldığı gunlerı anımsayalım Bızler, "Böyle cumhurbaşkanı seçımı olmaz' demıstık Ama Sayın Evren ' nıye kâğıt masrafı olsun ıkı aday olacak da ne olacak" gıbılerden bır yorum yapmıştı Evren ın karşısına aday olarak çık9 mak kımın haddıneydı Ama sımdı 39 yıllık polıtıkacı Tek adaylı seçım olmaz' dıyor Bu sozu 12 Eylul gunlerınde nıye soylemedı dersınız1? Bay Celıkbaş Bay Ozal ın Çankayaya çıkmasını ıstemıyor, dıyor kı 'Partıler anlasarak aday gostermelıdır Cumhurbaşkanlığı makamı tartısmalı hale gelır Bu makamın böyle sureklı tartışma lı hale gelmesı nahostur Umumı tepkı yaratır' Ozal ı seçersenız tepkıler doğar, ama Celıkbaş ı secersek her sey demokrasıye uygun olur, oyle m ı ' Oysa sorun, Ozal ya da falanca kışının seçılıp seçılmemesı değıi yuzde 21 oya dayanan şımdılerde ıse yuzde 13 lere dusmuş bır partının TC Başkanı'nı seçmesındekı yanlışlıktır ANAP kendı basına cumhurbaşkanını seçemez seçmemelıdır Özal ya da başka bır ANAP lı fark etmez TBMM uyelerının buyuk coğunluğunun destekledığı bır kışı Çankaya'ya cıkmahdır Içtenlıkle soylemelıyım Çelık baş yerıne Ozal ı yeğlerım ben' Hıç değılse Ozal bır MSP bır de ANAP uyesı oldu Bay Celıkbasın ıse çalmaoıgı kapı kalmadı 39 yıllık politika deneyımı ıse o kapıdan bu kapıya dolaşmakla ozetlenebılır Bır de Turk kulturune Ataturk devrımıne en buyuk ıhanet sayılan halkevlennın yıkımında oynadığı rol' Bay Celık baş ın polıtıkacılık basarılan ıste bunlardır Neyse su cumhurbaşkanlığı konusu bırkaç gun ıçınde sona erecek Yılan oykusune donen bu olayın ardından yenı yenı olaylar patlak verecektır Onu muzdekı gunlenn cok onemlı ge lışmelere gebe olduğunu sımdı den bılmemızde yarar var ya zorlaşdncı bir yola girmemesı' gerektığını belırtmektedır" Göruldüğu gıbı 12 Eylül'ün hukuk anlayışı, çevre korumasını "kalkınma önünde bır engel" olarak kabul etmektedır Sayın özal da buna koşut olarak, "refahın yukselmesı, endüstnnın gelışmesı" nedenıyle "çevrenın tahrıp olduğunu" açıklamaktadır Acaba öyle mıdır1' Çevreyi korumak, gerçekten kalkınma önünde engel mıdu9 Yoksa bazı çevre'enn kısa vadelı çıkarlar elde etmesını mı "zorlaştırmaktadır'" özelhkle son yıllarda gözlenen uygulamalar, Çevre Yasası'ndakı 'koşulun', ıkıncı türden 'kalkınma' amaçlarına karşı bır "önlem" olarak getınlchğını göstermektedır Sonuç olarak da amaç kalkınma yerıne 'kalkındırma' olunca, Ege"den Marmara'ya kadar tüm ulkede, bır daha elde edılmesı olanaksız doğal ve kültürel çevre değerlerımız ortadan kaldırılmaktadır Sayın özal, yazıh açıklamasında "Uluslararası sözleşmelere de uyuyoruz" dıyor 12 Eylül'ün Çevre Yasası'ndakı 'koşul' durduğu sürece, Güney Ege*dekı kıyı tahnbatı ve Marmara'dakı doğa katlıamı "refahın yukselmesı, endüstnnın gelışmesf'ne bağlandığı sürece, Bırleşmış Mılletler'ce kabul edılen ve UNESCO'nun "Kültürel Kalkınmanın Dunya On Yılı" programına alınan şu 'söze1 uyulduğu savı ılen sürülebılır mı'' "Hıçbır gerçek kalkınma projesı, doğal ve kültürel ortamın başlıca özeliıklennı, gereksınmelennı, ılgılı halklann dıleklennı göz ardı edemez" Bakalım Sayın özal, cumhurbaşkanı olursa, Bırleşmış Mdletler kararlanm mı savunacak, yoksa 12 Eylül yasalannı mı'' +2 283 Tan 291647 33.348 ve eylul ayında Cumhunyet dışındakı gazeteler, televızyonda yaptıklan reklamlar ıçın 3 4 mıtyar TL harcadılar Gazetelenn eylül ayında ve 1989'un ılk 9 ayında TVde yaptıklan reklam harcamaları şoyle Eylül 1989 1989 9 ay 926 730000 Fotospor 1484930000 Gunaydm 638045000 4868390000 Sabah 347180000 3804844 000 335 245000 3094 957000 Tan 319375000 2 476 273000 Milliyet 194 645000 2 306124 000 Hurrıyet 545 971 000 168505000 Turkıye 638625000 Tercuman 128 750000 1 852 384 000 Bugun 116980000 Guneş 88910000 3684 255000 47370000 Gazete 1569512000 BİRKAMPANYA BUGÜN BİTİYOR. BİRKAMPANYA YARIN BAŞLIYOR! VESTELC'EKJ Satılan cıhaz Senno Fatura no Fatura tanhı Yetkıh Satıcı (kaşe ve ımza) \7estel'in buyuk ilgi gören 32 Otomobil + Herkese Açık "Çek" Kampanyası bugun sona enyor. "Çek"inizi değerlendirin. Vestel'inızi alın. Kuponu doldurarak bugun mutlaka postalayın. Çekiliş 31 Ekim 1989 gunü yapılacak. Kazananlar 2 Kasım'da açıklanacak. üırsatı kaçırdıysanız, uzulmeyın! Vestel, yann yine yılın en buyük imkânım sunuyor. Yannı bekleyin. Bu kez fırsatı kaçırmayın. "TVESTEL Vestel bır & Polly Peck Internatıonal PLC kuruluşudur TELEVIZYONVID] ı r VESTEL'DEN 32 OTOMOBİL KAMPANYASI KATILMA FORMU Vestel den Lrunun Modelı Sen Numarası aldım Bu çek herhangı bır Vestel Yetkılı Satıct teleuzvon \a da vıdeo alırken 100 000 z Vestel marka venne geçer | Kampan\ava katılmak ıstıyorum Garantı Belgesını / Fotokopısını ekte gondenvonım Adı SON adı VESTEL ELBCTRONIK C f RECLER TİCARET U D STİ Adresı VtkılıSdticı ve ımzd) cno 5Evlul 16 Ekım 1989tanhlen arasmda geçerlıdır Her cıhaz ıcın vdlnız bır çek kullanılır