Katalog

CUMHURİYET/10 HABERLER ANAP'ta veliaht' adayları ANAP merkez binası açıhyor • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) "Biz bu yeni genel merkez binasını aslında bir vakfa verelim, onlardan kiralamış gibi yapalım. Ne olur ne olmaz, darbe olur. Başka bir şeyde kullanmasınlar. Otel falan olsun" ANAP'Iı bir milletvekili, yeni genel merkez binasının açılışıyla ilgili düşüncelerini böyle dile getiriyor. Binan.n içinde üzerinde "Anavatan, Turgut özal ve Semra özal Müzesi" yazılı plakati bulunan "çağdaş anlamda" bir de müze yer alıyor.ANAP'ın yeni genel merkez binası gecekondularıyla ünlü Balgat semtinin Konya yolu üzerine kuruldu. Yeni genel merkez binasının yapırnı için 5.3 milyar lira harcandı. Gecekondulardan anndırılarak açılan 10 bin 500 metre karelik alanda yükselen sarı mermerle kaplı bu 6 katlı ve 3 bloktan oluşan binanın açıhşında büyük bir tören düzenlenecek. Törene muhalefet partilerinin genel başkan lan da davetli olarak çağrıldılar. 6 16 EKİM 1989 İç Politika Servisi Mehmet Keçeciler, Ali Bozer, Mesut Yılmaz, Ekrem Pakdemirli, Oltan Sunguriu, Hasan Celal Güzel... "veliahf'lık yarışında adlanndan en çok söz edilen altı ANAP'Iı... Keçeciler dışında, beşinin de siyasal özgeçmişleri 12 Eylül 1980 sonrasında başhyor. Yine Keçeciler dışında beşinin de ortak yanı değişik ANAP hukümetlerinde bakan olarak görev almaları. İçlerinde en dençyimli politikacı olarak görünen Keçeciler'in MSP'nin Konya Belediye Başkanlıgı ile başlayan "çok partili demokrasi" yaşamı, 12 Eylül'le kesintiye, 6 Kasım seçimlerinde ise "veto"ya uğramış. Bakan olmasını ise Cumhurbaşkanı Evren'in mi yoksa Başbakan Oral'ın mı "veto" ettiği uzun süre tartışılmış. Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyması halinde, Özal kendisine "veliaht" seçmek gibi zor bir görevle karşı karşıya kalacak. Kimi zaman bakan, kimi zaman parti yöneticisi olarak tanıdığımız Keçeciler'in, Bozer'in, Yılmaz'ın, Pakdemirli'nin, Sungurlu'nun ve Güzel'in özgeçmişlerini bir de "adlanndan en çok söz edilen veliabt adaylan" olarak gözden geçirelim. HASAN CELAL GÜZEL 1983 sonunda özal hukümetinin kurulmasından sonra Başbakanlık MüsteşarlığTna getirilen ve Turgut Özal'ın gözdesi haline gelen Hasan Celal Güzel'in, gençliğinden bu yana siyasi yelpazenin sağında yer alan parti ve hareketler ile ilişkisi oldu. Dernekçilik merakı, öğretim yıllarında SBF'deki sağ derneklerle ilişkisi ile başlayan Güzel, cuma namazlarını kaçırmayan bürokratlar arasında ön sıralarda yer alıyordu. Zaman tammayan bir çalışma alışkanlığı bulunan Hasan Celal Güzel'in Turgut özal ile tanışıklığı Korkut Özal'la başhyor. 1968 yılında DPT'nin Sosyal Planlama Dairesi'nde eğitim uzmanı olan Güzel'in eşi de DPT'de uzun yıllar çalıştı. 1980 yıllarına dek hoşgörülü bir insan olarak tanınan Celal Guzel, askerlik sonrası 1975 yılında Siileyman Demirel'in özel danışmanlığında bulundu. 1980 yılında AP azınlık hukümetinin işbaşına gelmesinden sonra Başbakanhk Müsteşan olan Turgut özal'ın yardımcılığı görevine getirildi. Özal hukümetinin kurulmasından sonra Başbakanlık Müsteşarhğı'na atandı. Bu görevi sırasında zaman zaman kabinedeki bakanIarla çatışmalara girdi. Güzel, milletvekili seçildikten sonra kendisine bakanlık kapısı da açıldı. Ara seçimlerden sonra yapılan hükümet değişikliğinde, Mesut Yılmaz Kultür ve Turizm Bakanlığı'na kaydınhrken, Güzel de Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğu görevini aldı. Gaziantep'teki örgüt sıkıntıları nedeniyle Mustafa Taşar ile çatışan Güzel'in yine Antep'te bu konuda duzenlediği bir basın toplantısı nedeniyle de Başbakan özal ile arası açıldı. Güzel, referandum Oncesi bir çıkış yaparak, istifa edeceğini özal'a bildirmesine karşın, bu kararından dönüş yaptı. Guzd, son olarak Tasar'ı Ankara adaylığına kaydırdı ve 29 Kasım 1987'de Gaziantep seçimlermde başanlı oldu. Seçim sonrası Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakaniığı'na getirildi. Bu görev Güzel'in yıpranmasına yol açtı. özellikle orta eğitimde 'yapılan program değişikliklerinden yara aldı. Bakanlıktaki kadrolaşma hareketleri de özellikle partinin liberal kanadında eleştirilere uğradı. tçki içmeyen Güzel, klasik Türk müziğini seviyor ve saz çalıyor. MEHMETKECECÎLER " ALIBOZER Turk siyasi yaşamına 12 Eylul'den sonra kurulan Biilend Ulusu hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanı göreviyle giren Ali Bozer, MDP kuruculuğundan ANAP hükümetinde bakanlığa kadar uzanan yolda emin adımlarla ilerleyen bir "siyaset adaînı" oldu. 1925 Ankara doğumlu Ali Bozer, Ankara Universitesi Hukuk Fakültesi'nden sonra tsviçre Neuchatel Universitesi'nde hukuk doktorası yaptı. Ticaret hukuku profesörü olan Bozer, OYAK'ta uzun süre çalıştı ve askerlerle yakın ilişkiler kurdu. Ulusu hükümeündeki bakanlığından sonra, "yeniden partflcşnıe" döneminde, Turgut Sunalp'ın MDP'sine kunıcu üye oldu. MDP'den Ankara milletvekili olarak TBMM'ye giren Bozer, bu partide grup başkanvekilliği görevi yapu. Sunalp'in genel başkanhktan düşürülmesinden sonra, MDP'ye genel başkan olacaklann arasında ısmi geçen Bozer, Ülkü Söylemezoğlu'nun genel başkanlıgı döneminde de grup başkanvekilliği görevini, eleştirilerini "içine atarak" başarıyla sürdurdu. Bozer, 1986 mali yüı bütçe yasası TBMM Genel Kurulu'nda görüşülürken MDP grubu adına bütçenin tumü üzerinde yaptığı "oefis" konuşma ile ANAP iktidarını şiddetle elestirmişti. Bozer'in bu konuşması, Meclis'te uzun süre anlatılmıştı. MDP'nin feshedilmesiyle birlikte Meclis'te bağımsız kalan Bozer, uzun süre partilerdeh gelen önerilere kulaklarını tıkadı. Ancak sonunda birlikte hareket ettiği eski MDP'li arkadaşlan Turgut Kunter, Rafet lbrahimoğlu ve Haydar Koyuncu ile birlikte düzenlenen bir torenle ANAP'a üye oldu. Ali Bozer'in yıldızı 1986 ara seçimlerinden sonra özal hukümetinin Avrupa Topluluğu işleri ile sorumlu devlet bakanlığına getirilmesi ile parladı. 29 Kasım 1987'de bu kez ANAP'tan Ankara milletvekili olarak TBMM'ye girdi. Türkiye'nin nisan ayında AT'ye resmi başvurusunu dönem başkanı Belçika Dışişleri Bakanı Leo Ttaderoaas'a bizzat vermesi ve Bozer'i tarihi bir olaya en yakın tanık yaptı. AT başvurusundan sonra birden bire günün adamı durumuna gelen Ali Bozer, Kaya Erdem'in hükümetten çekilmesinin ardından Başbakan Yardımcılığı'na getirildi. Türkiye'nin Avrupa Topluluğu ile ilişkilerini geliştirmek için AT başkentlerini dolaştı. Çok iyi Fransızca ve tngilizcesi, dış politika konulanna hâkimiyeti var. Dernekten kabineye ÖzaFla omuz omuza AT ile parladı 12 Eylul'den sonra partileşme süreci başladığında Turgnt Özala "Gel agabey, bir parti kuralım" diye ısrar edenlerin başında Mehmet Keçeciler geliyordu. 1944'te Konya'da doğan Keçeciler, SBF ve Konya Yuksek Islam Enstitüsü'nde birlikte okudu ve " "*" " •• mezun oldu. Fındıklı Kaymakamı iken lçişleri Bakanlığı'nın açtığı bir sınav sonucu kendisine Avrupa kapılan açılmıştı. Keçeciler, Fransa'nın Sorbonne Universitesi'nde idari ilimler uzerine master yaptı, sonra da Türkiye'ye döndü. Keçeciler, politikaya Erbakan Hoca'nın yanında başlamayı seçti. 12 Eylul'den sonra Başbakanlık Müşaviri oldu ve Başbakan Yardımcısı Turgut Özal ile çalışmaya başladı. ANAP'ın kuruluşunda özal ile omuz omuza çalışan Keçeciler, 6 kasım seçimleri oncesi Konya'dan milletvekili adayı oldu. Ancak veto edildi. Keçeciler'in vetosuna, 12 Eylul'den birkaç gün önce belediye başkanı olduğu Konya'da MSP'nin duzenlediği mitingin neden olduğu söylenir. Özal, seçimlerden sonra veto edilen yakın arkadaşı Keçeciler'i yalnız bırakmadı. 1983 sonunda ANAP Genel Başkan Yardımcıuğı'na seçilen Keçeciler, yaklaşık 3 yıl aynı görevi sürdurdu. ANAP'ın iktidara gelmesinden sonra yıldızı parlayan Keçeciler, hükümetin özellikle idari organizasyon çalışmalan içersinde de bulundu. Keçeciler, bakanlıkların merkez ve taşra kuruluşiarının düzenlenmesi konusunda Hiisnu Doğan ve Hasan Celal Güzel ile birlikte çalıştı. 1986 ara seçimleri oncesi "İstanbul adayı" olarak düşünülen Mehmet Keçeciler, sürpriz bir kararla Vahit Halefoglu Ankara'dan, Hüsnü Doğan da Istanbul'dan aday gösterilince, Manisa 2. bölge adaylığına kayıverdi ve seçim i yitirdi. Mehmet Keçeciler, ANAP'ta teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcılığı yaparken, özal'ın parti içi sorun larda en güvendiği insan haline geldi. 29 Kasım 1987 seçimlerinde eskiden belediye başkanlıgı yaptığı Konya'dan milletvekili seçilen Keçeciler'in, 1988'deki parti kongresinde liste hazırlaması özal'ın kırgınlığına yol açtı. Hasan Celal Güzel ile ittifakı cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşınca bozuldu ve özal'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda genel başkanhğa adaylığını koyacağını resmen açıklayan ilk ANAP'Iı oldu. Keçeciler, adaylığı konusunda, "Başbakan eşi neden türbanlı olmasın" sorusuyla da dikkatleri uzerine cekti. 'Özal başhakan kakııv • ANKARA (UBA) Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı Güngör Yener, Başbakan Turgut özal'ın Çankaya'ya çıkması halinde ülkede siyasi istikrarsızlığın başgöstereceğini öne sürerek, "lcranın başında daha etkili ve tartışmasız bir üstünlüğü varken diğer yolu seçmesi halinde bir istikrarsızlık kaçınılmaz olacaktır. Cumhurbaşkanı olması halinde yürütmede aksaklıklar meydana çıkar. Bunun neticesinde Turkiye 1990 yılına sağlıklı bir siyasi ve ekonomik yapı ile giremeyecek" diye konustu. ANAFın 1983 hesabı onaylandı • ANKARA (ANKA) Anayasa Mahkemei, ANAP Genel Merkezi ile 67 il örgütünün 1983 yıhndaki gelir ve harcamalannın yasalara uygun olduğuna karar verdi. Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi karanna göre 1983 yılında ANAP Genel Merkezi ve il örgutlerinin toplam gelir ve giderleri 821 milyon 309 bin 748 lira olarak eşitlendi. Imrenler'de seçim ANAP'ın • KONYA (AA) Konya'mn Hüyük ilçesine bağlı İmrenler kasabası belediye başkanlıgı seçimini Anavatan Partisi'nin adayı Mehmet NazJı kazandı. İmrenler'de dün yapılan seçimler sonunda, ANAP adayı Mehmet Nazlı 945 oy alarak belediye başkanı oldu. Seçime katılan diğer partilerden SHP'nin adayı 328, RP'nin adayı da 254 oy topladı. İmrenler kasabası Belediye Başkanlıgı SHP'Û Necati Senönder'in ölümü üzerine boşalmıstı. OLTANSUNGURLU Babası Siileyman Faik Sunguriu, Demokrat Parti'nin en hızlı olduğu dönemlerde bu partinin Gümüşhane İl BaşkanlığVnı yapmıştı. Ama Oitan Sungurlu, babası gibi aktif politikaya erken girmedi. 12 Eylül oncesi AP'ye yakınlığı ile bilinen Sungurlu'nun sıcak politikaya atılması ANAP ile birlikte başladı. "Hareketçi" eğilimdeki ANAP kurucularından partinin il örgüt lenmesini yapma görevi alan Avukat Sungurlu, Gumuşhane'de geçen sade yasantısını, milletvekilliğine dönüştürdü. 1987 seçimlerinden sonra kurulan ilk hükümette Adalet Bakanlığı görevine getirilen Sungurlu, Basın Yasası'ndaki ceza hukumlerini sertleştırici duzenleme yapılacağını görevinin ilk gününde açıklayınca, şimşekleri üzerine çekmişti. Muzır Yasası ile de tartışmaların odağı haline gelen Sungurlu, 1988'de yapılan ANAP ikinci kongresinde en fazla oyu alarak MKYK uyesi oldu. Adalet Bakanlığı'nda kısa sürede yıprandığı izleniminin silinmesi amacıyla kongre sonrası ilk değişiklik ile hükümet dışı kalarak, parti teşkilat başkanlıgı görevine getirildi. "Üstümüzden silindir geçti" diye yommladığı 26 Mart seçimlerinden sonra hukumet revizyonuyla Adalet Bakanlığı görevine ikinci kez getirilen Sungurlu, bu kez de cezaevlerinde yaygmlaşan açlık grevlerine yaklaşımı ile tartışma odağı haline geldi. Sungurlu, kendisinden önce Adalet Bakanlığı görevini yuruten Mehmet Topaç'ın hatırlattığı 1 Ağustos Genelgesi'ni savundu. Eskişehir özel Tip Cezaevi'nde ortaya çıkarılan tünel olayları konusunda, "Biz yukanda onlarla oturmus sobbet ederken, onlar aşagıda kazıyorlarmış" diyerek tepkisini ortaya koyan Sungurlu, bu cezaevinden Aydın'a sevk edilen tutuklu ve hukumluler arasından ikisinin ölmesi üzerine ortaya koydu^u uvırla da tepkileri yine üzerine topladı. TBMM Başkanlıgı seciminde de adından söz edilen Sungurlu'ya son gunlerde partili miiletvekillerince genel başkan olması yönunde oneriler göturuldüğü, ancak Sungurlu'nun da özal'dan işaretbeklediği biliniyor. 'Adalet'te iki dönem Ekonominin kurmayı Bakanın iki sıkıntısı 1983 sonrasında kurulan ilk ANAP hükümetinde "gölge bakan" olarak Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı görevine getirilen Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli'yi iş çevreleri, 12 Eylül döneminde DPT Teşvik Uygulama Dairesi Başkanı iken tanıdılar. Turgut Özal, ANAP'ı kurarken, Pakdemirli kendisine fazla iktidar şansı vermiyordu. Pakdemirli'nin Özal'ın Biilend Ulusu ile uzlaşmacı yönündeki çabaları sonuçsuz kaldı. 1983 seçimlerinden sonra ekonominin en önemli birimleri bir araya getirilerek Pakdemirli'ye müsteşarlık koltuğu sunuldu. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan, artık iş dünyasım elinde tutar hale geldi ve Başbakan özal adına hareket etti. Bu dönemde, "Fiyat kıranın bacağım kıranra", "Karnından konuşanlar var" gibi renkli deyişleri ve sert üslubu ile bakanlara da önunde düğme ilikletti. EKREM PAKDEMiRLt MESUT YILMAZ ıgiliz Kültür'ün balosıı • Istanbul Haber Servisi lngiliz Kültür Derneği tarafından düzenlenen "Sonbahar Balosu"nda disko müzik eşliğinde gençlerle yaşhlar yarıştı. Sheraton Oteli'nde düzenlenen baloda 2.5 milyon liralık eşya açık armrma ile ve kura usulüyle davetlilere dağıtıldı. Açık arttırma sonucunda bir Malatya habsı 700 bin lira karşıhğmda Rod Kennedie adh Ingiliz'de kaürken takı eşyalarmın fiyatı 500 bin liraya kadar yükseldi. (Fotoğraf: Ayşe Yüdırım) Tıınç: Özal, işçi dtişmanı • ANKARA (UBA) Turkİş eski Genel Başkanı Halil Tunç, Başbakan Turgut özal'ın işçi düşmanı olduğunu ve bunu da bütün eylemleriyle kanıtladığını iddia ederek özal'ın cumhurbaşkanlığını önlemek için işçilere "genel grev" çağrısı yaptı. Tunç, yaptığı açıklamada işçi duşmanlığının Çankaya'ya taşınmaması için işçilerin eyleme gitmesinin meşru olduğunu söyledi. Erbakan'dan Ozala eleştiri • İç Politika Servisi Refah Partisi GeneJ Başkaru Necmettin Erbakan, anayasada belirtilen esaslara uygun, 'milli göruş' sahibi bir kişinin cumhurbaşkanı olması gerektiğini belirterek, Başbakan Turgut özal'ı, "60 milyon insan içinde 'milli göruş'e en uzak insanlardan biri" olarak niteledi. Erbakan, haftalık "Ekonomik Panorama" Dergisi'nde yayımlanan söyleşide, cumhurbaşkanlığı konusundaki görüşlerini açıkladı. Hayali ihracat olaylannın patlak vermesinin ardından bilgisayar başında fotoğraf çektirip, "Hayali ibracatçıların ensesinde olduğunu" söyleyen Pakdemirli, müsteşarhğı döneminde bu yönde adım atmadı. 28 Eylül 1986'daki ara seçimlerde adaylığını koyan ve seçilemeyen Pakdemirli'yi 29 Kasım 1987 seçimlerine kadar Izmir'de burokrasiden uzak ders verme dönem i bekliyordu. 1986'da Manisa'daki başarısızlığını, hakkında çıkarılan Nakşibendilik iddialarına bağlayanlar oldu. 1987'de Pakdemirli artık Ulaştırma Bakanı idi. Bu dönemde özel merakı olan pilotluğu görevi ile birleştirdi. Kendi kullandığı uçakla THY'yi denetledi. özel hava taşıınacılığı şirketlerinin kurulmasını teşvik etti. DPT dönemindeki çalışma arkadaşlarım çevresine topladı. Nisan 1989'da Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nı Kurtcebe Alptemoçin'den devraldı. Yeni görevinde, vergisini ödemeyen büyük kuruluşların yöneticilerini telefonla arayarak dikkatleri üzerinde topladı. Son olarak da Türk hukukuna "arsa sertifikası" kavramını soktu. ANAP çevresinde adından uzun sure "ÖzaU ın prensi" olarak söz edilen Mesnt Yılmaz, partide önce genel başkan yardımcılığı görevinde bulundu. l. özal kabinesinin oluşturulmasından sonra Devlet Bakanı ve Hukumet Sözcüsü oldu. Devlet Bakanlığı görevi sırasında zaman zaman Dışişleri Bakanlığı'na vekalet etti. Hükümet sözcüluğü görevinde basınla diyaloğu koparınca, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na getirildi Bunu bir "tenzili riitbe" olarak kabullenen Yılmaz, uzun süre yeni görevini benimseyemedi. Uk aylarda içine kapanan Yılmaz, hükümet sözculüğü sırasında da pek sıcak olmayan basınla ilişkilerini bu dönemde bütünüyle dondurdu. Bu süre içinde, Başbakan Turgnt özal ile ilişkileri eskisi kadar iyi olmayan Mesut Yılmaz, Kultür ve Turizm Bakanı olarak ilk basın toplantısını, bu göreve geldikten aylarca sonra yaptı. Ancak daha sonra basınla ilişkilerinde yeniden bir canlanma gözlendi. Basınla ilişkinin yanı sıra televizyonda sık sık görünen Yılmaz'ın adı, Dalyan'daki kaplumbağalar konusunun gündeme gelmesiyle daha çok duyulmaya başladı. Yeniden populer olan ve yeni görevinde başarı kazanan Yılmaz, icraatını daha çok turizm ve Türkiye'nin tanıtımı konulanna yöneltti. Kültür konulan ilgisini fazla çekmedi. En buyük sıkıntısı geçmek bilmeyen mide ağrıları olan Yılmaz, Başbakan Turgut özal ile ilişkilerini duzeltti ve 1987 seçimlerinden sonra kurulan Özal hükümetinde Dışişleri Bakanlığı rüyasını gerçeğe çevirdi. Ancak Yılmaz için sorunlann ardıarkası kesilmedi. Dışişleri Bakanlığı görevi sırasında Bulgaristan sorunu başını ağrıttı. Göçe zorlanan Türkler konusunda olumsuz puanlar Yılmaz'ın hanesine yazıldı. Irak'tan Türkiye'ye geçen Kürtler ile Suriye'de PKK faaliyetleri konulannda da Başbakan özal ile "üslup farklüıgı" biçiminde de olsa sık sık ters düştü. Avrupa Topluluğu ile ilişkileri Ali Bozer'in yürütmesi de Yılmaz'a bakanlığına sahip çıkmaku zor anlar yaşattı. Vuralban olaymın patlak vermesi butun bunlara tuz biber ekti. Işkenceye rehabilitasyon • ANKARA (Cumhurivet Biirosu) Turk Tabipler Birliği Merkez Konseyi, işkencesavlarının incelenmesi için bir rehabilitasyon merkezi kurulmasını önerdi. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi fkinci Başkanı Prof. Dr. Kâzım Turker yaptığı açıklamada "İstanbul Universitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği'nden Prof. Dr. Şahika Yüksel'in bu konuda dunyaca iinlu bilimsel tıp dergisi Lancet'da yayımlanan önerilerini benimsediklerini" bildirdi. Prof. Türker, işkence ve eziyet görduklerini ileri süren sanıklar için dunyada kısıtlı sayıda rehabilitasyon merkezieri bulunduğunu, bu merkezlerde yetkin uzmanların yaptıkları incelemelerde üzerinden uzun zaman da geçse işkence izlerinin saptandığını kaydederek "Prof. Dr. Şahika Yüksel, son bir yıl içinde kendisinin de içkence izlerini saptayan tanılar ko;duğunu, Yüksel'in boyle bir rehabiiitasyon merkezi kurulması konusundaki bilimsel raporu ve önerisi uzerine Turk Tabipler Bırliği'nin konuyuelealdığını" açıkladı. BU FHISATIKA/ÇKMAYIN! ARÇEUK BUZDOLAPIARI FAİZSiZ TAKSİTLERLE. Hemen bir Arçelik Yetkili Satıcısı'na koşun, arzu ettiğiniz Arçelik buzdolabına kavuşun. UNUTMAYIN. Arçelik demek, kalite demektir. Arçelik'in gerçek ve yaygın servis teşkilatı satışian yıllar sonra bile hizmetinizdedir. F A 1 Z S İ Z BUZDOLAPLARl 1. SfÇENBC KEMEN TESÜM 4TAKS/T MfiM» roptom latttt %»l ••mnw T A K S / T t £ II R L E BÜYÜK ÖDEHKKOIAYUĞI U SfÇfMEK İVBATUAHT TESÜH 11 TAKStT lofttm ratıri Pfn* rattB ukorı H«nmn> OCAKfUBAT TESLİU 1 TÂKSİT rooM> Tmktn SCÇENEK UmMv 11 r » TEKKAPILI (Ttbtmı) X1LTEKKAPIU 401LTEKKAPILI 4S0LTEKMPHJ 415LUUKAPILI 4nTIKlKAPHJ 42STÛÇKAPIU r.nr* •«ara rmmtok 3100 000 1IM0O0 M6C0O0 ZJ140 000 n 13 14 16 16 n «• •« (40 000 1SB 000 216 000 236 000 243 000 280 000 700 000 930.00C 1 080 000 1 180.000 1 275 000 1 400.000 : 159 000 J184 000 "3194000 75 000 102000 1150O0 130 000 132000 152000 1S7 0OC 700 000 930000 1080000 1 180 000 1 2IS000 1400000 1 530000 ": 66000 Z 86000 :zio2ooo J110000 .2113000 ^130 000 r ı«2 ooo «0 000 86.000 101000 110.000 113000 130000 142000 792 000 1032 000 1224 000 1 320.000 1 356000 7500000 I 704 000 Bu tabto, t Büm 1989 ttrihktd» btltyan ••Arçtmt'fr FHzta THoMmtf kamptmytunm buzöofpHny* Kg* bOtOmMur