19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 OCAK 1989 HABERLER CUMHURİYET/9 Kabinede 'kambur' imajı Devlet bakaııları sıkıntısı Papatyalar Tokytfya AHMET TAN Erdem'in istifasından sonra devlet bakanları arasındaki koordinasyonda boşluk doğdu. Devlet bakanlıklarında görevlerin "kişilere göre" dağıtıldığı belirtiliyor. Ancak devlet bakanlarmın koordinasyon görevleri diğer bakanların görev alanlanna girdiğinden bu konudaki çalışmalarda aksakhklar ve anlaşmazhklar çıkıyor. FARUK BİLDİRİCİ ANKARA Hukumet programına göre de\ieı yönetimindeki koordinasyonu yurutmekle gore\li devlet bakanları, "kabinede koordinasyon karmaşasına" neden oluyor. Kaya Erdem'in Başbdkan Yardımcılığı'ndan istifasından sonra devlet bakanları arasındaki iletişimsizliğin arttığı, devlet bakanlarının göre\ dağılımının yeniden düzenlenmemesinin koordinasyon boşluğunu arttırdığı belirtilivor. İlk Özal hukumetinde başbakan yardımcısı dahil yedi olan devlet bakanlarmın sayısı önce 10'a yukseldi, sonra Erdem'in istifasıyla sekize duştu. Erdem, "Devlet bakanları arasında genel koordinas>on ve tönlendirme çalışmalanm" yurütuyordu. Erdem'den sonra Başbakan vek'illiğini Devlet Bakanı Kâzım Oksayın yüruteceğinin kaydedilmesine karştn bakanların görev dağılımları veniden düzenlenmedi. Erdem'in yuruttuğu ekonomik işlerin koordinasyonunu da Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal tek başına yurutmeye başladı. Başbakan Turgut Ozal'ın dev let bakanlıklannı gereksinimler yerine parti içi dengeler açısından kullandığı one suruluyor. ANAP kulislerinde Ozal'ın dev let bakanlıklarım huzursuz milletvekillerine karşı "koz" olarak kullanmasına da bu bakanların sayısının siirekli değişmesı ornek gosteriliyor. Bakanların sayıstnın değişmesine karşın, hizmetlerin yürutülmesinde onemli bir yenilik sağlanmadığı da kaydedıliyor. Devlet bakanlanndan Kâzım Oksay,'hükıimetparti ilişkilerimn koordinasyonunu yurutuyor. Diğer bakanların koordinasyon gorevleri de şoyle sıralanıyor: "Abdullah Tenekeci: Kıbns ile münasebetlerin koordinasyonu, hükiırael ile parlamento ve Meclis grubu ilişkilerinın koordinasvonu. Vusuf Bozkurt Özal: Genel ekonomik ilişkilerin koordinasyonu. Kâmran İnan: Avrupa Konseyi ve GAP ile ilgili konulann koordinasyonu. Mehmel Yazar: Hukumet sözcüliiğıi ve basınla iigili koordinasvon. Ali Bozer: Ortak Pazar ve hukuki konulann koordinasyonu. Adnan Kahveci: KİTIerin özelleştirilmesi, çevre istihdamının geliştirilmesi ve burokrasi ile ilgili meselelerin koordinasyonu. Cemil Çiçek: Gcnçlik meselelerinin koordiıta«yonu." Ancak devlet bakanlarmın koordinasyon gorev len, diğer bakanların görev alanlanna girdiğinden bu konudaki çalışmalarda aksaklıklar doğuyor. Dışişlerı Bakanlığı'nın gorev alanında devlet bakanları Alı Bozer, Kâmran İnan \e Abdullah Tenekeci de politika oluşturuyor. Bozer AT, İnan Avrupa Konseyi, Tenekeci ise Kıbns konularında Dışişleri Bakanlığının gorev alanına giriyor. Devlet Bakanı Kahveci, burokrasi, çevre ve istıhdamın geliştirilmesi konularında birçok bakanlığın gorev alanına girerek çalışıyor. Çevre konulanndan sorumlu olan Kahveci, ozel çevre koruma bolgesi ilanı sırasında diğer bakanlıklarla çeşitli konularda anlaşmazlıâa düştü. Devlet Bakanı Cemil Çıçek ise Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel'in bakanlığının da yuruttuğu gençlik ile ilgili çalışmaları yurutuyor. Çiçek ve Guzel, bu yüzden zaman zaman çatışıyor. Güzel, gençlik ile ilgili olarak bakanlığının yaptığı tum torenlere Çiçek'i de davet etmek zorunda kahyor. Ali Bozer, AT ile ilgili faaliyetlennde, diğer bakanhkların da calışma alanlarına girdiğinden bu bakanlıklarda yetki ve görev püruzleri doğmasına neden oluyor. Bozer, hukuki konulann koordinasyonundan sorumlu olmasına karşın, bu gorevini yerine getiremiyor. PTT vericilerinın TRT'ye devri konusunda koordinasyon gorevi nedeniyle anayasaya aykırı olduğunu belirterek karşı çıkan Bozer'in goruşunü Başbakan Turgut Ozal ve Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli dikkate almamıştı. Devlet Bakanı Yusuf Özal ise Başbakan Yardımcısı gibi çalıştığından Kaya Erdem ile çatışıyordu. Erdem'in istifasından sonra bu anlaşmazlık da sona ermiş oldu. GUNLEREV KOPUGU olması hedef alınıyor. Biraz araştırdık. papatyalar müthiş bir hazırlık içindelermiş. Semra Hanım'ın isviçre'deki doğumgünü partisine katılanlar ile iyi pasta ve masaj yapmasını bilenlere öncelik tanınacakmış. Daha sonra Airbus'un sıralar1 boy ve renk tonu sırasına göre papatyalarla doldurulacakmış (Elbette sıra başlarına aile reislerinın oturiulması bavulların taşınması için zorunlu.) Bir başka minik haber de geçen New York seferini davetlı olduğu halde kaçıranlann davetiyelerinin Tokyo seferınde geçerü olduğu. (Ancak küçük bir parantez:) THY'nin New York bürosu için bir yıllık reklam bütçesi olarak 25 bin dolar tahsis edildi. Bu para ile THY kendisini ABD'de tanıtıp PanAm, British Airways, Air France gibi devlerin arasına girecek. 25 bin dolar ile New York Times Gazetesi'ne ancak çeyrek sayfa bır gün ilan verilebiliyor. Oysaki New York ilk seferi için harcanan paralarla ise tam 50 gün ve tam sayfa ilan verilebilecekti. Tokyo THY Bürosu'na ve Tokyo "saltanat gezisi"ne kaçar dolar ayrılacağını Tokyo'yu papatya tarlasına çevirecek papatyalar ayarlayacak Yetkisizlik Devlet bakanlarmın yarattığı koordinasyon karmaşasının yanı sıra, bir de bu bakanların yetkisizliği tartışüıyor. TRT ile ilgili olarak eleştirilen Adnan Kahveci, bu konuda yetkisiz olduğunu belirterek, kendini savunuyordu. Toplusözleşmelerin koordinasyonundan sorumlu Kâzım Oksay ise bu gorevini yurutmeye kalkınca, Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı İmren Aykut ile anlaşmazlığa duşmuştu. SEKA grevi sırasında da aynı konuda İmren Aykut, Kâzım Oksay ve Adnan Kahveci'nin devreye girme çabaları toplusözleşme goruşmelerinin daha da karmaşık hale gelmesine yol açmıştı. Başbakan Özal, gorevden alınacak bakanları da bir sure "devlet bakanlıgında kızaga alma yöntemini" kullanıyor. Vehbi Dinçerler, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan, Veyscl Atasoy Ulaştırma Bakanlığı'ndan ve Cemal Büyükbaş ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan sonra bir süre devlet bakanlığı yapmışlar, daha sonra kabine dışı kalmışlardı. Mesut Yılmaz, Tınaz Titiz ve Kurtcebe Alptemoçin ise bir süre devlet bakanlığı yaptıktan sonra başka bakanhklara atanmışlardı. Kabinede en az görevi olan devlet bakanları Mehmet Yazar ve Cemil Çiçek. Yazaı, sadece basınla ilgili sorunların koordinasyonuyla uğraşırken, TRT, Devlet Bakanı Adnan Kahveci'ye bağlı olduğundan bu gorevini rahatça yerine getiremiyor. Cemil Çiçek ise sadece gençlik sorununun çözümüyle ilgilenirken, devlet bakanları Yusuf Bozkurt Özal ile Adnan Kahveci, birçok sorunun çözümüyle birden ilgilenmek zorunda kahyor. özal ve Kahveci yoğun şekilde çalışırken, Bozer ve tnan, neredeyse kabineden bağımsız olarak gCrev yapıyor. Devlet bakanları Oksay ve Tenekeci ise kabinenin ilk kuruluşundan bu yana aynı görevi yürüten ender bakanlardan. 1983 yıhnda 1. Özal hükümetinin kuruluşu sırasında daha önce kurulan kabüıderi "kalabalık" olmakla suçlayan Başbakan özal, hükümet programını TBMM'de okurken, "Bakanhklar ve kunıluşlar arası mutalaalar ve koordinasyon ihtiyacı arttıkça işler uzuyor, meseleler askıda kalıyor. Boyle bir sistem içfrisinde süratli karar almak veya ahnan karan uygulamak zordu" demişti. T i i %#New York seferlerinI 1 1 Y den sonra önümüzdeki haftalarda da Tokyo seferlerini başlatacak. THY ilk seferlerini bilindiği gibi "saltanat gezisi" biçiminde düzenliyor. İstanbulNevv York ilk seferi "yüksek ANAP sosyetesi ve bürokrasinin saltanat gezisi" hiçimınde gerçekleşti. Şimdi Tokyo'ya benzeri bır gezinin hazırliKları başladı bile. Ancak bu kez Tokyo yolcularmın seçiminde daha dikkatli davranılacağı belirtiliyor. Örneğin, her kesimden insan çağırmak yerine, "imtiyazsız, sınıfsız" bir kitle Özkardeş Talimatnamesi • «laştırma Bakanı Ekrem UPakdemirli, soyadının iş piyasasında "maymuncuk" gibi kullanılmasından şıkâyetçi. Geçenlerde gazetelere ve bakar.lık örgütüne bir mesaj yayımladı: "Son zamanlarda bazı kimselerin 'Pakdemirli' soyadını kullanarak iş takibinde bulundukları öğrenilmiştir. Özkardeşimiz bile olsa hiç kimseye soyadımıza dayalı bir imkân tanınmaması, yasal olmayan en ufak bir yardımın dahi yapılmaması, aksi halde sorumlular hakkında kanuni takibata gidileceği önemle duyurglur." Maziyi defnetme operasyonu Ne Irangate, ne fa.dar. ne Contralar, Pakdemirli, "Pak" olmane de Kaddafı. Bugün, Beyaz Saray'ın zimmetinı Bushlara devredecek yan demirlerin ışıldamalarını Reagan çıfti artık "emeklı başkan ve eşini" oynayacaklar Reaganlar ge engellemek isterken, Başbaleceğin huzurunu garanti altına almak için "kırlı camaşırlan 'nı Beyaz Sa kan Özal'a da farkında olmaray avlusuna gömerken değil, güzel günlerde bahçe bellerken göruluyor dan bir mesaj göndermiş oldu: Muğla ve Manısa'yı kapsayan 5 günlük Ege gezısinı bitirerek Ankara'ya döndü. Ege gezısi boyunca sabah sporlarını aksattıfjmı belirten Cumhurbaskanı Kenan Evren dün sabah da Balçova Tesısleri'nde 45 dakıkalık bır yürüyuş yaptı Izmir Valısi Nevzat Ayaz'la birlikte yuruyen Evren. egzoz gazlarından Cumhurbaskanı KeEvren Ankara'ya döndü,nan Evren Izmır, Aydın. rahatsızlığını belirtti, "Bugün bol bol egzoz gazı yuttuk" dedı. Daha sonra basın mensuplarıyla hatıra fotoğrafı çektiren Evren Adnan Menderes Havalimanı'na gittı. Izmır Valisi Nevzat Ayaz, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Muhıttin Fısunoğlu, Anakent Beledıye Başkanı Burhan Özfatura ve Emnıyet Mudürü Lîıtfü Tomuş tarafından törenle uğurlanan Kenan Evren GAP uçağıyla Ankara'ya döndü Randevu mli Sirmen ile tarihçi İlber Or*ay\t Ankara'da Abirbirlerine randevu verdiler. Randevuya üç saat geç gelen Ortaylı'ya, Ali Sirmen: İlber Bey dedı, siz tarihçiler herhalde saat yerine takvim kullanıyorsunuz. Seni bir PKK'lı yaparun ki!.. Bir görevli, SHP eğilimli köy imamının ağzına, gözaltındayken rakı dökmüştü. Ancak imam, çevresindekilerin dışında kimseye anlatamıyor, "Arkamda bir daha namaz kılmazlar da işimden olurum" diye korkuyordu. CELAL BAŞLANGIÇ SÜRT İşlediğı belırgin bir suç yoktu. Ama gözaltına alınmıştı bir kez. Gözleri bağlı olduğu için karşısındakı sorgucuyu goremiyor, sesini duyuyordu yalnız: "Söyle bakalım" dedı, "Ne yapön?" Şoyle bir duşundü, bir şey yapmamıştı. Arkasından gelecek dayaktan korksa da bir anlığına cesaretini topladı ve "Bir şey yapmadım vallah" yanıtını verdi. Beklediği tokat gelmemişti. Sorgucu düşünuyor olmalıydı. Ortada bir suç olmadığı için soıu sormakta guçluk çekiyordu anlaşılan. Sonunda sorgucu kararlı bir sesle emir verdi: Bana hayatını anlat, belki bir şey yapmışsındır. Bundan kolay ne vardı! Başladı anlatmaya: Koyde doğdum, köyde biiyııdüm. Yedi vaşından beri. affedersin çobanlık yapı>orum... Daha sozünu bitirememişti ki, dunya başına yıkıldı. Yediği tokatın şiddetiyle" sandalyeden duştu. Sorgucu çok kızmış bağırıyordu: Ulan çobanlık avıp mı? Atatürk de çobanlık yapmıştı. Seçime doğru bolgede yoğunlaşan gozaltılardan geriye acı ve korkunun vanı sıra bir de gülunç öykuler kalıyordu. Son gozaltılar yeni bir deyim de kazandırmıştı dilimize: "Imamın ağzına rakı dökmek..." Siirt'te SHP eğilimli bir koy imamının ağzına gözaltındayken bir görevli rakı dokmuştu. Ancak imam, çevresindeki kişiler dışında kimseye anlatamıyor, "Köyde bir daha arkamda namaz kılmazlar da işimden olurum" diye korkuyordu. İmama gözaltındayken sorgulama timi sormuş, o da rakılı ağzıyla yanıtlamıştı. İmama "Erdal İncnü solcudur. Babası da camileri kapatmıştı. Sen ne biçim imamsın?" diye sorulmuştu. Gozaltındakilere sorulanlar daha çok SHP üzerine yoğunlaşıyordu: Neden SHP'ye oy veriyorsun? Seni kim SHP'ye üye yaptı? SHP sana ne gorev verse yapar mısın? Gözaltına ahnan bazı Guneydoğululara ise uyesi olduğu aşiretin neredeyse yanm yüzyıl once neden dağa çıktığı, dedesinin neden devlete silah sıktığı soruluyordu. Hatta bugun SHP'li olmasının geçmişteki bu olaylarla ilişkisi araştırılıyordu. Boyle bir ortam doğunca da en buyük ış ıhbarcılara düşuyor, hatta yerel seçim platformunda yeni yeni muhbirler turüyordu. Guvenlik guçlerinin gozune mi girmek istiyorsun? Uçuruver haberi... Birine mi kızdın? Yap ihbarı, kızgınlığın geçsin. İntikam mı alacaksın? Kolayı var, "PKK'cıdır" deyiver, sen hiç yorulma, başkası alsın ıntikamını. Kendi partinden ya da karşı partiden güçlu bir rakibin mı var? Hele SHP'liyse hemen kurtuluverirsın kuçucuk ıhbarla. "PKK'h" suçlarr.ası yore ınsanının ustune bir karabasan gibi çokmüştu. Güvenlık guçlerinin bazı yörelerde tavrı, "Seni bir PKK'lı yaparız ki, bir daha belini doğrultamazsın" aşamasındaydı. Zaten gözaltına alınanlarla huküm giyenlerin sayılarındaki fark bunu somut olarak ortaya çıkarnyordu. Işte bir ornek: Beşir Kurt 12 Evlul 1980'den bu yana tam on bir kez sabah yatağında uyanamayanlardan. Batrnanlı Kurt tam on bir kez gözaltına alınmış. Bunlardan uçünde, "komünizm propagandası yapmak" suçundan dava açılmış. Üçunden de beraat etmiş. SHP Batman ilçe yonetinı kurulu uyesi olan Beşir Kurt, ocak ayı başında "gözaltı dalgası"nda yeniden içeri alınmış. Hâlâ gözaltında. Böylece Beşir Kurt 12 Eylul'den bu yana tam on ıkıncı kez sabah yatağında uyanamamış, gece yarısı eve gelen polisler tarafından uyandınlmış oluyor. Yaklaşık on bir ay önce, 29 Şubat 1988 günü "Cumhuriyel"te yayımlanan bir yazıda şöyle diyor Beşir Kurt: "F.vim. her gözaltına alınışımda arandı. Bir tek suç unsuru bulunamadı. Artık o hale gelmişlerdi ki Batman'da iki uç kişi yakalasalar, mutlaka beni de gözaltına alıyoriardı. Arkadaşlar sonunda kızmaya başladılar. 'Sen bunlara rapor mu veriyorsun' diye..." Anlaşılan bu kez rapor vermesi uzun sürmuş olmalı ki, Kurt için savcıhk ilk on beş günden sonra gözaltı süresinin ikinci kez uzatılmasına karaı verdi. "Gözaltılardaki isabet" olayına geçen yıl Siirt'te 57 kışinin yakalanması (!) çarpıcı bir örnek. İçlennde Kurt'un da bulunduğu 57 kişi, 1988'nin başında gözaltına alınmış, günlerce sorgulanmıştı. Hatta televizyonda, gazetelerde "yakalanan terörist" olarak boy gostermişlerdi. Sonuç: Bir yıl once gözaltına ahnan 57 kişiden 54'u serbest bırakılmış. İçerdeki 3 kişi de bir mektubu hangisinin yazdığı belirlensin diye tutuklu bekliyor. Işte isabet... Şimdi resnıi sayılarla bir açıklama yapılıp "Şu kadar kişi gözallına alındv, şu kadannı savcıhk, şu kadarını mahkeme serbest bırakmış. bu kadan da tutuklu. Görduğünuz gibi ne kadar isabetliyiz" denebilir. Peki ya sayılara yansımayan, koy ortasında toplu dayaklar, karakolda günlerce tutulduktan sonra savcılığa çıkartılmadan serbest bırakılanlar, hatta cezaevine gonderilip mahkemeye bile çıkmadan "Tamam hemşerim, gidebiürsin" denilenler? Bunlar herhangi bir istatistikte yer alıyor mu? Örneğin, Batmanlı Abdullah Ekinci'nin başına gelen, Olağanustu Hal Bolge Valiliği'nin hangi cetvelinde yer alıyordur? Ekinci, geçen yıl Batman'da yaşanan "gözaltı dalgası"nda Siirt ve Diyarbakır'da sorgulandıktan sonra tutuklanıp Dıyarbakır Cezaevi'ne gönderilmiş. Bir hafta yattıktan sonra, bir görevli "Tamam, git" diye bırakmış. Bu "Tamam git"i duymak tam 48 gününe patlamış Ekinci'nin. 12 Eylül'den bu yana "gozallının ceza>a döniişmesi" yine yoğunlaştı Guneydoğu'da. Yöre in&anı özelİikle bazı yerleşim birimlerinde, geceleri "Acaba sabah yatağımda mı uyanacağım?" endişesiyle vatıyordu. Ve bu endişe, insanlar, sabahları yataklannda uyanacaklanna emin olarak yatabılecekleri gune kadar sürecekti. GUNEYDOGU'DAN NOTLAR "Öz kardeşi"ne "soyadına dayalı imkân sağlayan" da, oğluna, yeğenine, kızına "yardım" yapan da Başbakan Özal'dı. Ulaştırma Bakanı Pakdemirli "kanuni takibatının" sınırlarını elbette konuta kadar ulaştıramayacaktır. Çinliler ve İnönü E Hanım'la birlikte SHP'nin rdal İnönü yanında Sevinç iki grup başkanvekilleri Hikmet Çetin ve Onur Kumbaracıbaşı'nı eşleri ile Çin Lokantası'na yemeğe davet ettiler. Çin lokantalarının aşçıları genellikle Yozgatlı, Çorumlu oluyoriar. Ancak İpekyolu adını taşıyan bu lokantanın aşçıları anadan doğma Çinli. Çinli aşçılar, hayatlarınds ilk kez bir anamuhalefet liderinin karnını doyurmuş olmanın mutluluğunu belgelemek için İnönü ile resim çektirmek istediler. Hanım da getsin.. Fotoğrafçı bulundu. Aşçılar Hayır. İnönü'nün çevresini sardılar. Sevinç Hanım, itiraz etti: Erdal Bey: Bana gerek yok, sizle baş Bir dakika dedi, Sevinç başa olsunlar. Itirafçıdan Batman iddiası Haber Merkezi Olağanüstü hal bölgesinde >eni Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak için kaçarak teslim olduğu bildirilen bir eylemci dün televizyonun birinci kanal haberlerinde çeşitli iddialarda bulundu. Recep Tirii adlı itirafçı sanık, yasadışı örgüte nasıl girdiğini anlattıktan sonra Batman'a belediye başkanı aday tespitlerı için geldiklerini, bura(}a birtakım kuruluşlarda adamları olduğunu, bunlann orgütün şehir komitesinde görevli olduklarını öne sürdü ve "Bunlann aracılığı ile iki aya yakın süre 1820 farklı evde kaldık" dedi. Tiril'in TV çekimı sırasında SHP ve bazı kişilerin adlarını soylememesi konusunda uyarıldığı one sürüldü. Tiril orgutte bulunan diğer arkadaşlarına teslim olmaları çağrısında bulundu ve yaptıklarından pişman olduğunu soyledi. İnönü diretti: Olmaz, geleceksin. Beni bir milyar Çintinin ortasında yalnız bırakamazsın. Demokrasi ah ne aksi, ne aksi "Bir zamanlar yasaklı poSuçu "Yargılayan Savunma" adlı bir kıtap yazmak. litikacı idim. Artık istediği"Yaşam rastlantılarla mi söylüycrum." oluşur" ya, aynı saatlerde de Yani demokrasi geldi. SHP'li Deniz Baykal Strasbourg'ta AT Karma Komısyo"Demokrasinin gara girnu'nda şunları soylüyordu: diği"nden DGM Savcılığı'nın henüz ya haberi yoktu ya da Baykal'ın demeci henüz kendilerine ulaşmamıştı. Belki Avukat Açan'ın hapse tıkılması bu yüzdendi. Ama bir başşek etıni dana, sıpa etını değil "birey" olarak değer bi ka nokta daha var. kuzu, naylon ipi yün diye çiyor yasalarımız. Belki Türkiye'de istediğini satmak suç. Bır kasap, eşek kesip (ya söylemek suç olmaktan çıkTıpkı eşeği boyayıp zebra, da kestirıp) satarsa, cezası mıştı. yünü boyayıp halı diye sat sattığı eşeğin kilosuna göre Ama istediğini yazmak değil de, eşek başına göre şimdilik suç olmaya devam mak gibi. Ancak bu suclar faili ceza hesaplanıyor. ediyordu. Bu adaletsiz bir adalet. landıran değil, mükafatlandıAvukat Açan da gözünü ran suçlar. Çünkü elde edilen Çünkü en zarif bır eşek bile kâr, ödenen cezanın çok 4050 kiio geldiğine göre açıp, kitapta yazdıklannı söyeşek başına ceza haksızlık leseydi. Şımdı kendisı dışarıaltında. da, beyaz saçiarı da tepesindoğuruyor. Şöyle: de kalacaktı Nitekim Adana İkinci AsliKesilmiş eşeğe "kilo" ile ye Ceza Mahkemesı yüzlerce kılo eşek etinı satan 4 kişiye 64'er bın lira ceza kesti. Bu ise onları kâra geçırdı bile. Tıpkı Isparta'da savcılığa verilen sahtecı halı satıcıları gibi. 25 halı îirması da naylon, orlon iplikleri halılara kanştırÖzal: dıkları için cezalandırılmışlar. "Türkiye'ye Humeyni reYurt Haberlerı Şefımiz Necjimi gelmez." det Doğan'ın yerel muhabırNasıl oısa Nakşibendi relerden derlediği bılgilere göjimi var!.. re bu 25 halıcı firmaya 1930 yılında yürürlüğe giren 1705 Jikzal muhalefet için "Çasayılı yasaya göre 3'er bin li Wkallar" dedi. ra "ağır para cezası" keÇakal bizim bildiğimiz leş sılmış. Özal: '"AdaleJ mulkön temelidir' Bu tür cezalar mükâfat de ile beslenır. sözüne inanıyorum." mıştik. Eşek kesenler ya da Meydan Larousse Oysa sayenizde mülk adahalıya naylon karıştıranlar Ansiklopedisi de öyle diyor. letin temeli oldu!.. mahkeme ılamlarını "müka Özal nıhayet ANAP'ın fat belgesi" gibi duvarlanna leşinin çıkmakta olduğunu Şinasi Nahit Berker assalar, tıcari ıtibarları artar. itiraf etti. jbrahim Açan 71 yaşında lemekli bir albay. Hukukçu. y 24 yıldan beri de avukatlık yapıyor. Önceki gün yaka paça edildi. Ankara Merkez Cezaevi'ne konuldu. Saçiarı kesildi. Sağlar'dan Özal'a Canver'den Oksay'a sorular Suç ve Ceza Horzum, AS^A Ajans ve Papatyular Mecliste ' S a ğ l a r : 2531 sayüı yasaya göre görevlerinden ayrılanların, 3 yıl süreyle görev alanlanna giren işlerle ilgili iş alamayacakları açıkken Egeli, Başbakanlığın Gelişen Türkiye programını nasıl yapabilmektedir ? ANKARA (Cumhuriyel Bıirosu) SHP İçel Milletvekili Fikri Sağlar, Kemal Horzum'un ortağı olduğu ve "Gelişcn Türkiye" programını yapan AVA Ajans ile ilgili olarak Başbakan'a sorular yoneltti. Adana Milletvekili Cııneyt Canver ise Devlet Bakanı Kâzım Oksay'a Turk Kadınını Guçlendirrne ve Tanıtma Vakfı'nın durumunu sordu. Sağlar, Başbakan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle dun TBMM Başkanlığı'na verdiğı soru önergesinde, Kemal Horzum olayının ulkenin son zamanda yaşadığı en buyuk siyasi ve alılaki kriz olduğunu belirterek, bu kriz surerken hukumetın Kemal Hor/um ile iş yapmaktan çekınmediğine işaret etti Sağlar, önergesinde şu sorulan >öneltti: " AVA Ajans hangi gerekçelerle secilmislir? Hor/um hakkında 1985'te dava açıldığına gore kamu ka>naklanna zararı iddia edilen bir kişinin sahip olduğu firmava hukumelin ısrarla iş vaptırmasının gerekçesi nedir? Ajansın ya da ortaklarının Özal hukumetinin vetkililerivle herhangi bir ilişkisi var mıdır? Sclim Egeli ne zaman Başbakanlık Uanışmanlığı >apmı>lır ve görev i hangi konuları içermekledir? İcraatın İçinden programının AVA')a verdirilmesinde şirkel ortağı Selim Egeli'nin rolü var mıdır? 2531 savılı >asaya göre görevlerinden ayrılanlann 3 yıl sureyle görev alanlanna giren işlerle ilgili iş alamayacakları açıkken, Egeli. Başbakanlık'ın Gelişen Türkiye programını nasıl yapabilmektedir? Bugüne kadar AVA'ya ne kadar iicret ödenmiştir? r Cizre operasyonu Öte yandan Mardin'in Cizre ilçesinde önceki gun bir eve dıizenlenen operasyon sırasında olu olarak ele geçirüen iki kişinin 13 ocakta iki polis memurunun oldurulmesiyle sonuçlanan olayın "asli faili" oldukları bildirildi. Olağanustu Hal Bolge Valiliği'nce yapılan açıklamaya gore olay yerinden kaçmak isteyen bir terörist sağ olarak ele geçti. Açıklamada olü olarak ele geçen kadının Suzan Zeynep ve Berivan, diğerinin ise Mustafa kod adlarını kullandığı bildirildi. E Bu kadar açık usulsuzlukler Açıklamada pişmanlık duyarak olduğuna göre sizin Kemal Horzum'u koruduğunuz kuşkusu or teslim olan vevakalanan kişilerin verdikleri ifadeler uzerine guventaya çıkmaz mı?" lik kuvvetlerince Bitlis, DiyarbaSHP Adana Milletvekili Cuneyt kır, Mardin ve Siirt'te yürütülen Canver, Devlet BaVanı Kâzım çalışmalar sonucu 131 kişinin yaOksay tarafından >azılı olarak ya kalandığı belirtildi. Açıklamaya nıtlanmasını istediği önergesinde göre yasadışı örgute yardım ve yaşu soruları yöneltti: taklık eden, sığınak sağlayan bolgedeki güvenlık kuvvetleri hak "Turk Kadınını Güclendirme kında örgüte bilgi aktaran ve şeVakfı'na bagışla bulunanların şa hir komitelerinı oluşturan bu kihıs ise isimltrini, firma ise unvan şilerden 33'ünun tutuklandığı, larını ve bağış vaplıkları larih ile 98'i hakkındaki soruşturmanm ise miktarlarını açıklar mısını/? sürduğu kavdedildi. Bu vakfın denelimi vapılmış mıSiirt'te kent merkezinde duzendır, yapılmış ise en son hangi tarihte vapıldığını ve sonucunu açık leçen bir operasyonda ise 4 PKK'lının yakalandığı belirtildi. lar mısınu?" Gözaltı olayları için açıklama Rejim Çakallık * * • * Adalet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle