19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 AGUSTOS 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Anayasaya aykırılık iddialan göz önüne alınmıyor Sözleşmeli sayısında artış sözleşmeli personel statüsiinde çalıştınlan işçüerin yıllık 10 gün, 5'er gün evlilik ve ölüm, 3 gün de doğum izninden başka hiçbir şekilde izin hakkı yok. Şefler resmi emir dışına çıkarak bu işçilere ayda 2 gün izin veriyorlar. tnsan haklannın Uluslararası Çalışma Örgütu ILO'nun sözleşme ilkelerine, anayasamn angarya çalıştırma yasağı ve izin hakkına aykırı olan bu çalıştırma, hukümetin kararnamesinde sözleşmelerin lek yanlı ve istenildiği gibi düzenlenmesine olanak veren hükümler sayesinde gerçekleştiriliyor. Sendikalaşma, toplu pazarlık haklarını kullanamayan, lş Yasası hükümlerinden yararlanamayan sözleşmeliler, büyük işsizlik nedeni ile sokakta kalmayı göze meksizin çok yaygın biçimde ve çok uzun süreler sözleşmeliler çalıştırılıyor. Sonuç olarak, sözleşmeli personel statusü sözde yasal sınırlar içinde kalan memur ücretleri ve toplu pazarlık kapsamı içinde kalan işçi ücretleri ile bulunamayan elemanlann daha yüksek ücretlerle çalıştırılabilmesi için getirilmişken, yaygın yasal haklardan yararlanamayacak ucuz işçi çalıştırmada kullanılıyor. Her tür kamu hizmetinde yeni memur alımı yasaklanmış ve işçi alımı doııdurulmuş olarak, hemen hemen tüm yeni elemanlar veya boşalan kadrolar sözleşmeli personel statusü içinde alırup doldurulurken, bir yandan da mevcut kadrolar sürülme, işten çıkanlma tehdidi ile sözleşmeli statüye geçmeye zorlanıyor. Öte yandan yargı yolu ile sendikalann eski karamame ve hükümetin çıkardığı son kararname üzerinde de SHP'nin başvurusu ile Anayasa Mahkemesi'ne giden anayasaya aykırılık ve kararnamelerin iptali istemlerinin hukuk incelemesi sürüyor. Anayasa Malıkemesi'nin ilgili davaları birleştirmiş olarak sonbahara kadar bu konuda kesin bir karar vermesi bekleniyor. Hukukçular, bilim adamlan ve doktrin görüşü ise anayasaya aykırılık iddialan doğrultusunda birleşiyor. Hukukçular ve doktrin, aynca Anayasa Mahkemesi bu konuda bir karar vermeden bile, yapılan iş, memur çalıştırmayı zorunlu kılmıyor, işçilik statusü niteliğini taşıyorsa, çalışanın iş akdinde "sözleşmeli" yazsa da işçi olduğu ve işçilik haklannın tümünden lş Yasası ve sendikal haklan içermek üzere yararlanması gerektiğini savunuyorlar. Yargının bu konuda verilmiş emsal kararları da olduğuna işaret ederek, hükümetin kamu işletmeleri uygulamalanmn hukuk ve yasa dışı olduğunu, emsal kararlara da dayalı olarak son verilmesi gerektiğini savunuyorlar. Zana, gıyabında yargılandı llıO ilkeleriyle anayasamn angarya çalıştırma alamayarak net 100120 bin lira aylık ücret karşılığı aralıksız çalışyasağı ve izin hakkına aykırı olan bu mak zorunda kalıyorlar. çalıştırma türü, hükümet kararnamesinde, Genel müdurlükler emri ile işyerlerinin ozelliğine bağlı olarak sözleşmelerin tek yanlı ve istenildiği gibi çalışma saatlerinin istenildiği gidüzenlenmesine olanak veren hükümlere bi düzenlenebilmesi sonucu, kadayanılarak gerçekleştiriliyor. mu işyerlerinde fazla mesai odenİşSendika Servisi Anayasaya aykınlık itirazlanna ve Anayasa Mahkemesi'nde açılmış davalann karar aşamasında olmasına bakılmaksızın, kamu işyerlerinde sözleşmeli personel uygulaması hızla yaygınlaştınlıyor. Uygulama, hükümetin karamameleri çıkanrken gösterdifi gerekçelerin tam tersi bir gelişmeyle, ucuza ve angarya işçi çahştırmayı yaygınlaştırma doğrultusunda oluyor. Çıplak ücretleri başlangıçta, sözleşmeliye geçişi özendirmek üzere aynı işyerinde çalışan işçilerden yüksek tutulan sözleşmeliler, Ucret artışlanrun çok düşük tutulması, sosyal haklardan yararlanamamaları ve sınırsız fazla çalışıınlmaları sonucu giderek mağdur duruma düşüyorlar. örneğin Haydarpaşa yataklı vagonlannda Cumhuriyet'e verdiği Ah demeçten M 510 yd hapsi isteniyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır eski Belediye Başkanı Mehdi Zana, gecen yıl ağuslos a>inda Cumhuriyet'e verdiği demeçte "PKK'nın ulusal kurtuluş bareketini destekliyonım" sözUnden dolayı dün Askeri Mahkeme'de yargılandı. 510 yıl arası hapis cezası istemiyle yargılanan, ancak Eskişehir E Tipi Cezaevi'ne gönderildiği için Mehdi Zana'nın katılamadığı duruşmada, diğer tutuklu sanık Mahmut Tannkuhı hazır bulundu. Duruşmada söz alan Zana'run avukatları Sezgin Tannkulu ile Erdinç Uzunoglu, müvekkillerinin propaganda yapmadığım savunarak. "Siyasal iktidann en giivendigi bilirkişi olan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'in bu konuda hazırlanan bilirkişi raporunu da kabul etmediklerini" bildirdiler. Mahkeme heyeti, duruşmaya kısa bir ara verdikten sonra bir sonraki duruşmada karar vermek üzere duruşmayı lOEkim 1989'a erteledi. 7. Kolordu Askeri Mahkemesi *nce göriılen 2 sanıklı PKK davasında ise görevsizlik kararı verildi. Haklannda idam cezası istenen lzzettin Giimüş ve Abdullah Kılıç adlı sanıklar, 1986 yılıııda Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Kuşluca köyünde devlet ajanı olduğu ileri süriilen Han Ay isirrdi kişiyi öldürdükleri savıyla yargılanıyorlardı. Dünkü duruşmada söz alan sanık tzzettin Gümüş, "Bayramda cezaevine gelen ziyaretçilerimize polis ve jandarma işkence yapmış. Daha sonra da topluca işkence yapmak üzere göturmüşler. Bu uygulamayı protesto ediyorum" dedi ve duruşma salonunu terk etti. Mahkeme heyeti, duruşmaya bir süre ara verdikten sonra görevsizlik karannı açıkladı ve dosy&nın Midyat Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini kararlaştırdı. GTJNLERIN KOPUGU gazetecüer. AHMET TAN eclisin ilk yıllarında da milletvekilleri, kendi maaşlarına zam yaptıklannda ya da haklannda bir yolsuzluk iddiası yer aldığında eleştirilirler, eleştirilince de başına kızarlardı. Eleştirilince de tıpkı bugünkü bazı siyasiler gibi "gazeteler umumi efkân temsil etmiyor" derlerdi. Dönemin ünlü gazetecisi olan Ahmet Emin Yalman'ın dcak 1924'te geçen bir anısı aynen şöyle: "Maaş artışını reddeden milletvekillerinden 'şerefliler' digerlerinden 'şerefsizler' diye bahsedilinmesi artışa taraftar olanlan çileden çıkardı. Vakit Gazetesi'nin 'aşırı bir lisan' kullanmasına icerleyen Kozan Milletvekiü Ali Saip Bey, gazetenin iki Ankara muhabirinden biri olan Ihsan Bey'i bir köşede sıkıştırdı ve 'Osmanlı tokadını' patlattı. Dargelirli muhabir thsan Bey, 'Bir de hastane masrafı çıkmasın' diye haberi diğer muhabir Hüseyin Necati'nin yazdığını söyledi. Milletveküi Ali Saip Bey bu sefer Hüseyin Necati'yi kovalamaya başladı. Hüseyin Nerati de önlemini aldı. Vakit Gazetesi'nia milietvekiii sahiplerinden Hakkı Tank Bey'i yakaladı ve peşinden aynlmadı. Hakkı Tank nereye, Hüseyin Necati de oraya. » Buna ragmen AH Saip, Hüseyin NecatTyi yakaladı ve 'ilahi adalette' >anlışlık yapmamak için sordu: 'Hftseyin Necati sen misin?' 'Evet' yanıtını alınca da meshur tokadını indirdi. tndirir indirmez de kendisininki kadar meşbur olmasa da bir o kadar kuvvetli Hakkı Tank'ın tokadını yanagında hissetti. Olay kavgaya dönüştü ve güçlükle yatıştı. Ankara muhabirieri üç gün grev yaptılar. Ali Saip Bey de dunır mu verdi kanun teklifıni: Düelloya izin verilsin' Meclis haar Anayasa değişikliği için toplanmışken Ali Saip Bey'in her dem taze teklifıni de gündeme almalı. Politikacıyla gazetecinin 64 yıldır süren çekişmesi de, meclis bahçesinde vuruşa izin verilerek noktalanmalıdır. Sayılar ve İstanbul B edrettin DaJan, Istanbul'u seçim öncesinde daha ya kından tanımak üzere PİAR'a araştırma sipariş etti. tşte bu araştırmadan bazı bilgiler: tlk ve orta öğretimde 1 milyon 147 bin öğrenci var. Okul sayısı 1567. Cami sayısı 1505. Türkiye'nin toplam vergisinin yüzde 38'i İstanbul Vergi Dairelerinden. İstanbul hastanelerine dışandan gelen hastaların oranı yüzde 26. Sinagog sayısı ise 14. Cankurtaran Holding'e bağlı İKPAŞ şırketine bağlı Adidas Ayakkabı Fabrikası'ndan çıkarılan 113 işçi, kıdem ve ihbar tazminatlannı almak üzere toplandıklan fabrika önünden jandarma tarafından dağıtMı. Çıkarılan ışçilerin arasında butunan sendika işyen 1 aydır tazminat alamadılar, temsilcisi Erdal Topçu, 1 ay önce ışçıler yıllık ızındeyken İşten çıkanlma tebligatı yapıldığını. ancak 1 ay geçmesine rağmen kıdem ve ihbar tazminatlannı alamadıklarını söyledi Deri lş 1. Şube Başkanı Erdal Demirkıran ise fabrıkanın kıdem tazminatlannı sıfırlamak ve süreklı asgari ücretle işçi çalıştırmak için işçi çıkarttığını belirtti. (Fotoğraf. Behzat Şahin) TKP Genel Sekreteri Kutlu, Türkiye'nin genelpanoramasını çizdi dur. Ve bu durumdan ülkeyi kurİçinde bulunulan durumdan ülkeyi tarabilecek sosyal, politik güçler kurtarabilecek sosyal, politik güçlerin susturuluyor. Hayır susmamak susturulduğuna değinen Haydar Kutlu, gerekiyor. Susmak yukandaki tablonun çıptak biçimde ortaya "Hayır, susmamak gerekiyor" dedi. koyduğu halkımıza karşı işlenen edilmiştir. Bunun böyle olduğunu suça ortak olmak demektir." 2 ANKARA (Cumhuriyel Büro en tarnşmasız biçimde 12 Eylül ile Dışa bağımlılığın azalmadığı, başka deyişle kontrol altında bu8n) Ankara DGM'de yargıla birlikte göriiyonız." nan TKP Genel Sekreteri Haydar özal hükümeti eliyle 12 Eylul lunmadığı durumda darbelerin Kotlo sorgusunu tamamladı. Kut ün başından itibaren uygulanan nesnel ortamının yok edilemeyelu, dışa bağımlılığın azalmadığı, iktisat politikası konusundaki gö ceğini ifade eden Kutlu, darbelebaşka deyişle kontrol altına alına rüşlerini açıklayan Kutlu, "De rin ekonomik bunalımın otomamadığı durumda, darbelerin nes mokrasinin olmadığı koşullarda tik ürünu olduğunu belirterek, nel ortamının yok edilemeyeceği bu politika 'alternatifi yok' diye "Bu nedenle kaçınılmaz sonucu ni ifade ederek, darbelerin, eko halka dayaüldı" şekünde konuştu. degildir. Bunalım belirince dışa Türkiye'nin genel bir panora bagımlılık mekanizması ile, nomik bunalımın otomatik ürunü olduğunu belirtti. Haydar Kutlu, masını çizen TKP Genel Sekrete emperyalizmin politik tercihi so"Bunalım belirince dışa bagımlı ri, "Tlrmanan dış borçlanmızla, nucu, bunalım darboğazı, kısır lık mekanizması ile, emperyaliz bütçesi kadar dış borcu olan, ge döngüye itiliyor. Gerisi anarşimin politik tercihi sonucu buna lir dagüımı anormal ölçüde bozul terör, iç düşman senaryosunu yazmuş, yatınmiiretim durrauş, ça maya kahyor. Öyleyse öncelikle bu lım darboğazaitiliyor" dedi. Kutlu sorgusunda özetle şu gö lışan halk üzerinde ağırlaşan sö mekanizma, yani dışa bagımlılık mürii ile hatta sermaye çevreleri mekanizması işlemez hale getirilrüşlere yer verdi: melidir. Bunun için ithal ikameci "141 ve 142. maddelerie acaba nin belirli kesimlerinin iflası ile el/ konımacı politikayı degiştinnek işçi ve emekçi anıflann öteden be de edilen gelirierin önemli bir bögerekmiyor. Ancak bu politikada ri haklı olarak karşı olduklan ve lıimu dış borç odemelerine gider köklü bir degişiklik gerekiyor. gon yıfiarda sermaye çevreleri için olmuş, ona yakın miktan dışa kaçınlmış. Varlıklı sınıfın geliri ast Vergi sisteminin yükü emekçi kede de karşı çıkışlannın arttığı iksimlerden varlıklı kesimlere kaytisadi nizam mı korunuyor? Yani ronomik biçimde büyiimekte, hal dınlabilir. KTTler reorganize edibunalım içinde bocalayan şu 'ik kın yaşamı ise enflasyon, fiyat ar lir ve dışa bagımlı iktisat politikası tışlan altında cehenneme çevriltisadi nizam' mı? En önemli nokta miş, bir avuç vurguncu Batıda bile yerine tercihli bir dışa açılma poşudur Politik rejimde olduğu gigörulmeyen luks içinde yaşarken, litikası izlenebflir. Dış borçlar için bi iktisat politikasında da cumhuöte yandan işsizlik 5 milyona yak bir moratoryum ilan edilebilir" riyetin ilanından bu yana izlenelaşmış, işsizlikten, açlıktan intihar dedi. Bunları bir program olarak gelen politikalardan kökten farklı olaylan hızla tırmanmakta olan ifade etmediğini, yalnızca değiubir politika seçilmiştir. Bu yeni po bir ülke, egitim düzeyi maddesel diğini söyleyen Genel Sekreter, litika ya da rotanın seçilmesinde ve moral degerleri düşmüş bir ül "Program açıklamanın yeri burası ekonomik zorunluluklar veya eko ke, bütün bunlara karşın, direnme değil. Ancak demokratik bir kalnonük tercihler esas rolii oynaraa mekanizmalan, sendika] mücade kınma programının uygulanabilmışnr. Tereih tamamen politik, le, düşünme ve örgütlenme, top mesinin iki önkoşulu vardır: dahası ideolojiktir. 24 ocak poli lano ve gösteri, parti kunna ve po1. Bunu gerçeklestireeek hükütikası Türkiye'ye dayatılmışbr. litik mücadele özgürlükleri yok Yalmz Türkiye'ye degil, yakasını edilmiş, yani demokrasisi yok edil metin ayakta kalabilmesi gerekir. IMFye kapüran gelişmekte olan miş bir halk. tşte dunım, eski de2. Gelişmekte olan ülkelerle yabemen bütün devletlere bu politi yimle 'manzarai umumiye' bu kın bag içinde yeni uluslararası ka neredeyse harfi harfine dikte ekonomik ilişkiler sisteminin ku Sıısmak, suça ortak olmaktır 'Laikliğe aykırı prppaganda yapıldı' Yüksek tirajlı bir gazetede uzun bir yazı... Başlığı: "Haber nedir?.. Ne degildir?.:* "Bizce haber nedir, ne degildir" hâlâ anlamamış ve anlatamamışsak bu da bir haberdir! 'Çınar Ana yuvası ve 2 yatılı öârencısı Haber Şinasi Nahit Berkeı Toplu Konut alanında GÛLffiDUMAN İmar durumlu... A11 y a p 111... İnşaata hazır... SATILIK ARSALAR Deyişlerin B ™ B Usta Yorumcusu Güler Duman'ın Yeni Çahşmaları "Misafir Geldim" Kasetinde I rulraası için mücadele etmek gerekir. Her ikisi, daha geniş bir demokrasi temelinde politik rejimin MERSİN (Cumhuriyet Güney yenüenmesi ve bu rejimde, toplu • tlleri Bürosu) Mersinli avukat mun gereksinimleri ile uyumlu. Turhan Özgiiner, Başbakan TUruluslararası koşullan dikkate alan gut Özal'ın hac sırasında laikliğe yeni iktisat politikalannın seçimi aykırı propaganda, TRT Genel ile gerçekleştirilebilir" şeklinde Müdürü Cem Duna'nın TRT'nın konuştu. yayın organlanyla buna alet oldu12 Eylül rejimini faşist olarak ğu gerekçesiyle Ankara Cumhurinitelemesinin özel bir kasta değil, yet Savcılığı'na suç duyunısunda bir gerçekliğe dayandığını belirten bulundu. özgüner, ö z a l ' ı n Haydar Kutlu, savcımn, iddiana TCY'nın 163/3, Duna'nın da mede 12 Eylül ile ilgili bir değer TCY'nın 163/5. maddeleri uyannlendirme yapmaktan özenle kaçın ca haklannda soruşturma açılarak dığını söyleyerek, "tddianamenin cezalandırılmalannı istedi. bizi neden suçlamak istediğini anAvukat özgüner savcıhğa gönlayabilmek için sormam gereki derdiği dilekçesinde özal hakkınyor. 12 E)lül nasıl bir rejimdir? da, "Turgut Özal, bir genel yerel Demokrasi midir degil midir?" seçime giderken partisi ve kendisi dedi. adına siyasal amaçlarla ve siyasal TKP Genel Sekreteri, 83 seçim çıkar sağlamak için kutsal dini ve lerinin yapıldığı dönemde de dinsel duyguian alet ederek proDİSK, Barış Demeği, TÖBDER paganda yapmış ve böylece TCY'nın 163/3. maddesinin tave diğer sol örgütlerle birlikte mmladığı suçu pek çok kez işleTKP davalarının sürdüğünü, bu miş bulunduğundan, hakkında tarihlerde ayrıca SODEP ve gerekli soruşturma )*apılarak, soDYP'nin veto edildüğini, Cumhunuçta cezalandınlması için kamu riyet, Tercüman, Milliyet, Nokta, davası açılması"uı istedi. Milli Gazete, Günaydın, Hürriyet Avukat Turhan Özgüner, TRT ve Yeni Gündem'in kapatıldığını, Nadir Nadi, Oktay Akbal, Nazlı Genel Müdürü Cem Duna hakIlıcak ve Metin Toker hakkında kında da dilekçesinde şu iddialardavalar açıldığmı hatırlatarak, da bulundu: "Cem Duna'nın eylemi bir ge"Göstermelik bir seçimden başka rejimde degişen ne idi?" diye nel yerel seçime giderken iktidardaki siyasal parti ve onun genel sordu. başkanı yararına siyasal çıkar sağCumhurbaşkanına hakaretin lamak amacıyla dini siyasete alet söz konusu olamayacağını da id ederek TCY'nin 163/5. amddesidia eden Genel Sekreter Kutlu, ni birçok kez ve bağışlanamaz bir "Çünkii ben secilmiş bir cumhur umursamazhkla aykın davranmak başkanı için bu maddenin geçerli niteliğinde olduğundan hakkında olduğunu sanmıyorum" dedi. gerekli soruşturma yapılması ve sonuçta cezalandınlması için kamu davası açılmasını dilerim." Ûzalve ÇaııkiivaVla mııtluluk hisseleri Duna için suç duyurusu *~\ umhurbaşkanı çocuğu olV ^ mak zor. Zorluk, bu ma kamın sorumluluğunu bir anlamda baba ile paylaşmayı gerektirmesinden kaynaklanıyor. Evren'in evli olan üç kıa bu sorumluluğa gölge düşürmediler. Cumhurbaşkanı kızı olmak nasıl bir duygu? Çankaya Köşkü'nde "evsahibinin" kızı olmak nasıl bir şey? Bu sorular, kendisini önümüzdeki yıla hazırlaması bakımından Ze>Tiep (Özal) Ekren için çok önemli. Bu öneme binaen, Cumhurbaşkanı Evren'in büyük kızı Şenay Gürvit'in, cumhurbaşkanı kızı olmarun deneyimlerini aktarırken bu arada kendisinin bir kitap yazdığı yolundaki haberi de düzeltiriz. Bayan Gürvit, cumhurbaşkanı çocuğu olması ile ilgili gözlemlerini yazacağı bir kitapta değil, Çankaya adlı bir kitapta dile getirmişti. tşte önümüzdeki yıJ Çankaya'daki Başbakanhk Konutu'ndan karşı kaldırımdaki Cumhurbaşkanhğı Köşkü'ne nakli hane ettiğinde aniden cumhurbaşkanı kızı haline gelecek olan Zeynep Ekren'e "selefi" Şenay Gürvit'in ağzından bazı bilgiler: "...tlk kez Çankaya Köşkü'nün içini görüyordum. ... Doğrusu çok karmaşık duygular içindeydim. ... Başta Atatürk olmak üzere devletimizin başında bulunmuş altı mümtaz büyüğümüzün adeta her koltukta bir anısı canlanır gibi olurken... ... Köşkün bize en sempatik gelen bölümü, rahmetli Gürsel zamanında yaptınldıgı söyleyen balkonun bir bölümünün geniş camlarla kazanılan odasıdır. ... Bana göre Çankaya Köşkü, kurtuluş savaşımızın, cumhuriyetimizin ve hür demokratik duzenimizin bir simgesidir. Nfilletimiz kurtuluş savaşından bu yana Çankaya'ya sahip çıkmış, onu konımuştur. Ebediyete kadar bu böylece sürecektir. Ne mutlu Atatürk'ün nefes aldıgı. ayağını bastığı yerteri paylaşabilmek." Atatürk'ün nefes aldığı, ayağını bastığı yerleri paylaşacak özal ailesinin tüm fertleri bu mutluluğa kendilerini hazırlamaya şimdiden başlamalıdırlar. Ancak mütevan Evren ailesinden sonra özal sülalesine Çankaya'da fert başına düşecek mutluluk payı çok küçük olacak. Ağustos incileri Münkalip1 Makuliyet0 Ben ODTÜ'de Fen Fakültesi Dekam iken Turgut özal da matematik dersleri verirdi... Özal'la arkadaşlığımtz bundan ibaret. Yani arkadaşım değil demek de luhaj bir şey. Erdal tnönü, SHP Genel Başkariı. Bizler çok yumuşak politikactytz. Jttle şöyle olsun, bOyle olsun diye iddia etmiyoruz. Oltan Sungurlu, ANAP Genel Başkan Yardımctst. Kimse ile pazarlık etmeye niyetim yok. Seçim milletin tercihinin belirlenmesidir. Bunu yapmak istiyoruz, Bunun pazarlık edilecek bir tarafı yoktur. Turgut özal, ANAP Genel Başkanı ve Başbakan. Hayali olmayan adam hayali iş yapar mı? Nefes ahyor, yiyor, içiyorum. Hasbi Menteşoğlu, Milyarder îşadamı. Haddini aşan, aksine münkalip olur. Bütün söylenen şeyler makuliyet içindedir. Süleyman Demirel, DYP Genel Başkanı. SÜRECEK I BtZIM ELLER 1 DavulZuma ^ M ^ DUYGU MÜZİK MERKEZİ M J I M Ç 6 Blok 6522 Unkapanı, İstanbul Tel 527 78 68 Yurdumuzun sekız yoresının en çok oynanan kırkbır oyununu Musa Uzunkaya ve ekıbı sızler ıçın çaldı • DıyarbaKır # U r f a # Adıyaman ©Gaztantep^Erzurum ^Erzmcan •Van^Bıtlıs Halk Oyunlanmıza Kaplanlar kangallar İlgi Duyanlara... BİZİM ELLER 1 köpekleri, zenci basİ V ketbolcuları andıran endamları ile koyun sürüsü düşmanı kurtların can düşmanları. Kangalların bir sorunları var: "Heteroseksüel" olmaları. Bu da Kangalların tohumlarının bozulmasına ve cinslerinin dejenerasyonuna yolaçıyor. Sürüler genellikle biri dişi, biri erkek iki Kangala teslim ediliyor. Dişisi yanındayken erkek Kangal "daha bir erkek" oluyor. Kurtları, çakalları doğduklarına pişman etmeden bırakmıyorlar. Aşk düşkünü Kangallar yakın geçmişte bir tehlike atlattılar. Bir okur, Kangalların yurtdışına çıkarılmasının yasaklandığını bildirdi. "tthalat olsun da çöp olsun, ihracat olsun da hayali olsun" denilen bir dönemde, Kangal Rakamların ağzıdili BUYDK9H1R KONUT YAPI KOOPERATİFİ Muracaat Beylıkdüzu E5 Karayolu Tel 91881 8136'37 Telefax 918833334 Sınırlı Sorumlu aradığınız ajans sizi arıyorl A OA S t a «deneyimli graf iker ve «pikajör'e V JN ıs var. 39 94'icıı (4 hal) Alev ilanım'ı ara\ını/. lara ihracat için bile neden pasaport verilmiyordu? Konuyla ilgili olarak Tanm Orman Bakanlığı'ndan Basınla İlişkiler Sonımlusu Cetin Baydar şu yanıtı verdi: Yasak yok. Yalnız bu hayvanlann askeıiikde sınır boylannda kullanılmalan için Karacabey Çiftligi'nde çalışmalar yapılmış. Ne zaman? 12 Eylül döneminde. Peki, şimdi? Araşünnalar kınk dökük devam ediyor. Önerimiz "hayalicilerimizin" atıl duran Kangalları da değerlendirmeleri. Kangalları örneğin, kaplan diye ihraç etmeleri. Sahiplerine delicesine bağlı olan Kangallar, döviz iade formuna, gümriik depo makbuzuna itiraz edecek yetkililere anında cezasını verecek, en önemli merci. Sağhksız sağlığımız dispanser dahil 822 olan sağlık kurumu sayısı, yedi yılda 86 azalarak 736'ya düşmüş. p v f t J J yegöre 1979 LJLCı yılında, hastane, Ancak, kurum başına verilen sağlık hizmeti artış göstermiş. Bunu rakamlar şöyle ortaya koyuyor: 1979 yıbnda Türkiye'deki yatak sayısı % bin 752. Bu sayı 7 yılda 11 bin artarak 107 bin 152'ye yükselmiş. Hastane sayısı azaldığına göre bu yatak artışının tek açıklaması var: Baa Anadolu U ve ilçelerinde hastaneler "ranza" sistemine geçti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle