19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kımse yanıt vermeyınce de Sız askerlığınızı yaptınız mı"> dıye bağırdı Soru bellı bır kışıye yöneltılmedığı ıçın olacak, hıçbır yanıt çıkmadı Uçüncü gün bır kamyon dolusu kadın geldı, ınlı ufaklı çocuklan ıle Çarçabuk duşun çevresını aldılar Su artık yalnız bır yandan, süzgeç olmadığı ıçın de kurşun gıbı ınıyordu ötekı uç tıkanmışu Kadınlar, kese sabun çıkarıp çocuklan yıkamağa başladılar Bır yandan da soldakı musluğu çalış tırmak ıçın orta boruyu ha babam salbyorlardı Hıç buı denıze gırmeğe nıyetlı görünmuyordu Gerçekte öyle bır alışkanlıklan yoktu Hıç denıze gırmemışlerdı Emeklı general balkondan Harumlar, burası hamam değıl, dıye bağırdı Kadınlardan bın, Anladık anladık, bır daha yapmayız, dedı O gün öğleden sonra sağdakı musluk da akmaz oldu Kadınlar çocuklan yıkadıktan sonra kendı başlarını da sabunladılar Duşun orta borusu sağa doğru eğnlmıştı Sabunlanma faslı bıttıkten sonra duş artık tümden ış göremez duruma geldı Dıpte sabunlu sudan küçük bır gölek ortaya çıktı Ertesı gün plaja hıç gelen olmadı Köy eskı sakın halını aldı Yoldan geçen kamyonlardan, otomobıllerden kımı duruyor, ıçınden ınen bırı gıdıp duşu yokluyordu Bu yoklama da çoğun yumruklama bıçımınde oluyordu Bereket su tümden kesılmıştı Yatlar, büyük tekneler geuyordu arada bır, ama gelmelen ıle gıtmelen nerdeyse bır oluyordu Denıze gıren tek tük köylü çocuğunun bağınşlan duyuluyordu tkındıye doğru çıkan poyraz ığde ağaçlarından bınnı devırdı Çocuklar, tğde ığde Dalları yerde dıye bır türkü tutturdular Durgun demzın yüzeyınde sıçrayan balıklar görülüyordu "A " dıye bağınyorlardı çocuklar 8 TEMMUZ 1988 Oğlum, duşu kapatmadan gıtmeyın, dıye seslenıyordu Duş kapanınca da Ha şöyle, alışın, dıyordu Sonra evm ıçıne doğru MELİH CEVDET ANDAY Alışacaklar, dıye ekhyordu Türk mılletı uyDeıuze gnrne günlen geldığmde, köye ıçme su çığırından çıkanyordu önce çocuklara bağınyor garlığa çabuk alışır Oysa durum onun duşündüğü gıbı gelışmedı yu getırıleh ıkı ay kadar olrmıştu Beledıye Kıyı Ma du balkondan Sallanıayın çocuklar bonı kırılır, sallamayın Kumsala duş konduğu haben, yalnız kıyı mahalhailesındekı kumsala duş yaptırdı Köy uç kılometre lesınde değıl, köyde de çarçabuk yayılmış olmalı ıçerdeydı, köylünun denıze pek düşkunlüğu yok dıyorum sıze kı, denıze gırmek ıçın gelenlerın sayısı artmağa baş tu Duş, bellı kı, daha çok tunstler düşunulerek Musluğu açık bırakıp gıdenın arkasından ıse: ladı Tenha plaj kalabalıklaştıkça kalabalıklaşıyoryaptınlmıştı Kıyı mahallesındekı denıze bakan ev Sende de ne kafa varmış ha' dıyordu. lerde uç beş yerlı tunst vardı Köyün çocuklan bır Fakat küçük çocuklar bu bağırmalan duymadık du Gelenler önce duş yapıp sonra denıze gırıyoryana, denıze gırenler genellıkle onlardı Yabancı ları ya da duymazlıktan geldıklen ıçın aldırmadı lardı ve denızde ıken duşu açık bırakıyorlardı Sılar gerçı yatları ıle, büyük teknelen ıle bu koya uğ lar, emeklı general gelıp suyu kapatınca duştan car rada bekleyenler olduğu ıçın duşun kapatılmasına nıyorlardı, ama gelmelen ıle gıtmelen nerde>se bır çabuk vaz geçtıler Gerçekte böyle bır alışkanlık gerek kalmıyordu gerçekte Delıkanlılar duşta sıolyordu Üç kılometre uzunluğundakı kumsal ora lan yoktu, denıze gınyorlar, çıkıyorlar, güneşte ku ra kapmak ıçın ıtışıp kakışmağa başlamışlardı Bır bakıma kumsala neşe getırmıştı duş, delıkanlılar lılara kalıyordu Bu yüzden de günün hangı saatı ruyorlar, sonra gene denıze atlıyorlardı yıkanırken gulmekten kınlıyorlardı Oysa benzen nı alırsanız alın plaj tenha ıdı Fakat duşun yapılEmeklı general büyüklenn ne yapacaklarını me neşeyı denız pek vermıyor gıbıydı ması bu dururau buyük ölçude değıştırdı Duş T bıçımınde ıdı, yatay borunun ıkı ucuna rakla beklemeğe başladı Bu yüzden olacak, ıkı gün ıçınde denıze rağbet Derken dört beş kışı geldı, bunlar ığde ağaçlansüzgeçler yerleştınlmıştı Bunlann musluklan da dının altında soyunduktan sonra duşun çevresınde azaldı, ama kalabalık daha da arttı Artık kamyonkey boruncn yatay boruya bağlandığı yerde ıdı larla gelıyorlardı duş yapmağa Durum dağ köyleMushıklara küçük çocukların boyu yetışnuyordu toplandılar, konuştular ve uzun uzun ınceledüer du nnde de duyulmuştu lğdelerın altında soyunan du Bu yüzden küçük çocuklar, suyu akıtmak ıçın dı şun nasıl çalıştığnu tkı musluğu bırden açıp suyun şa koşuyordu Bağırıyorlardı dunıp durup, gureşe key boruyu sallamağa başladılar Bundan başarı fışkırmasına baktılar, sonra yıkanmağa başladılar tutuşanlar da oluyordu Yöredekı santralda çalıya eremeyınce de oradan geçmekte olan büyüklere Yıkanmaları sürdükçe surüyordu. şan ışçılenn gelışı, dağ köylülenru küstürdü bıraz, Emeklı general balkondan musluğu açması ıçın yalvarmağa başladılar Çocuk"Gardaş hep beraber yıkanalırn" demeğe başladı önce denıze gınn, sonra duş yapın, dıye ba lar Fakat ışçıler üstün çıktı lann ısteğı üzerıne musluklardan bırını açan köygırdı « lü ıse suyun aktığını görünce hemen soyunuyor ve Adamlar dönüp emeklı generale baktılar, ses çıSu gerçekten bol ve hızlı ıdı, ama bunu yeterh duşun altına gırıyordu Çocuklar çığlık çığlığa babulmadığı anlaşılan kımı de yatay borudakı musğınşıyorlardı Köylu yıkandıktan sonra duşu açık karmadılar, denıze yollandılar Emeklı general luklan zorlamağa başladı lçlennden borulara vubırakıp gıdıyordu elbet, çttnkü çocuklar bunu ıstı Ha şöyle, dedı yorlardı ranlar da çıkıyordu Bu zorlama sonunda musluktşler yoluna gırecek gıbı görünüyordu lardan bırı çıktı, duştü ve nedense kayboldu BuDuşa bakan evlerden bınnde bır emeklı general yaz geçırmekteydı Duşun yapılması onu çok ılgıDenıze gınp çıkanlar yeruden duşun başında top nun arkasından sağdakı suzgeç bozuldu ve onarlendırdı, köyün ılerlemesı saydı bunu ve evının bal lanınca durum bıraz degışır gıbı oldu Çünku duş mağa kalkanlardan bınnın elınde kaldı, adam da fırlatıp bır yana attı konundan olanı bıtenı sürekh ızlemeğe başladı yapmak denıze gırmekten daha uzun surüyordu Emeklı general Onu en çok sınırlendıren küçük çocuklar oldu Üstelık de duş bıttıkten sonra musluklann kapaönce, onların dıkey boruyu sallamalarına kızıyor tılması çoğun unutuluyordu ve elbet emeklı gene Memleketın malıru harap etmekten utanmıdu Musluğu açık bırakıp gıden buyükler ıse onu ral yor musunuz1 dedı balkondan Duş PENCERE Yargıç?.. llhan Çevıker 26 yıllık yargıç Bolu'dan Istanbul'a atanmış. Kıralık ev bulamıyor Yakınmış Bana bu tayınden daha kötü ceza olamaz Meğer Sayın Çevıker Adalet Bakanlığı'nın "yargıçtara kıra yardımı yapılacak" sozüne güvenerek Istanbul'a gelmeyı göze almış, ama umutlan boşa çıkmış, aılesı, çoluk çocuğuyla bırlıkte sefıl olmuş (Günaydın 7 Temmuz 1988) Olaya yabancı degılım Bırkaç yıl önce, sınıf arkadaşım bır ağır ceza yargıcı, Istanbul'a atanmıştı, aylarca kıralık ev aradı Otuz yıllık yargıç sokakta kalacaktı, en sonunda bır dam altına başını sokabıldı, ama bınbır zahmetle ve geçıcı bır süre ıçın Bugün Istanbul da oturulabılecek doğru dürüst bır daırenın aylık kırası yarım mılyondur Türk Lırası'na güven kalmadığı ıçın çoğu evsahıbı Amerıkan Doları üzerınden anlaşma yapıyor, zamane ıktıdarının felsefesı gece gündüz TV'den aşılanıyor Ne demek ulusal para? Hem kışının amacı köşeyı dönmek olmalıdır * Mahkemelerımızın duvarlarında öteden ben bır özdeyış asılı durur Adalet mülkün teme/idır Eğer böyleyse, bılelım kı bu temel çöküyor Türkıye'de bugün ne hukuk devletı var, ne hukukun üstünlüğü geçertıdır, ne yargıç ve savcı güvencesı söz konusudur Üstelık yargıçlık rnesieğı hem "maddı" hem "manevr bakımdan yıkıma uğratıldığından geleceğımızı çok büyük bır tehlıke beklıyor Bır ülke düşünun kı hukuk fakültelerınde bınlerce ınsan yetışıyor ve devlet yargıç adayı bulamıyor Artık kımse yargıç olmaya özenmıyor Neden ozensın kı? Yargıç geçım sıkıntısından belı bükülen kışıdır Doğru dürüst bır konutta oturamaz, çocuklarını gereğı gıbı okutamaz Yargıcın yaşam koşulları nasıldır? Geleceğı güvencede mıdır? Mesleğınde ılerlemek ıçın okumaya zamanı var mı? Yoksa yüzlerce dosyayla boğuşmaktan tek satır okumaya vaktı kalmıyor mu? Aylığıyla ıstedığı gazeteyı, dergıyı, kıtabı alabılır mı? Yargıç bağımsızlığı var mfi Ybksa yargıcın yazgısı sıyasal ıktıdarın ıkı dudağı arasında mıdır? Toplumdakı konumu ne? Herkesın özendığı saygın bır kışı mıdır? Yoksa paraya tapan bır toplumda görgüsüz zengınlığın saygı gördüğü düzsnde horlanıyor mu? Kım düşünüyor bu soruların yanıtlannı? Adalet Bakanlığı'nın boş kadrolarına yargıç adayı bulamadığı bır toplumda adalet mı oturmuş? Ama yargıç alınırken yapılacak sınava yüzlerce bınlerce kışının başvurduğu bır toplumda, eğer hukuk düzenı de çağdaş ıse adalet dağıtılabılır 12 Eylül'ün en büyük yıkımlarından birısı yargı bağımsızlığını yerle bır etmesıdır Cınayettır bu ve bugün yargı sıyasal ıktıdarın pençesındedır Gözettığı holdınglere bır kalemde trılyonlar dağıtmasını bılen ANAP ıktıdarı yargıçları bır yandan geçım sıkıntısında boğuntuya getırıyor, öte yandan Adalet Bakanlığı'nın memurları gıbı görüyor Halk mahkeme kapılanna yığılmış, bıtıp tükenmek bılmeyen davalarda adalet yorgunu olmuş Yargıçlar dosyaların sayısından ve ağırlığından ıkı büklüm .. Pekı, ıktıdar ne düşünüyor Benden yana yargtçlan kılıt noktalanna getıreyım, benden yana olmayanlan hallaç pamuğu gıbı atayım ANAP ıktıdarı fıkır adamlarına, yazarlara, sanatçılara, basına, muhalefete, sola karşı yurüttüğu antıdemokratık savaşımda yargıçları ANAP'ın neferı gıbı görmek ıstryor Yargıç ve savcı ıki ateş arasında Adalet mülkün temelıdır . Mülkün temelı çökuyjr ARADA BIR M. SEMİH CEMALMAZ OKURLARDAN Dil devriminin başarısı Bay Yılmaz Öztuna, Tercuman'dakı koşesınde, Y.Muh. Cafer Tanığ'dan aldığı Turk dıl facıası hakkındakı mektubu "Bu konuda aldıklanmm en vukuflu yazılmış olanlarından bM'" olarak mtelıyor ve bu mektuptan parçalar veriyor. Bay Tanığ'm goruşlerinı, dil konusu ile yakmdan ılgılenmeyenlen yanütabileceği duşuncesıyle kısaca yanıtlamak ıstıyorum: "Atatürk'un çok mıllıyetçı fikırlerle kurduğu Turk Dil Kurumu, (.'..) dilımızın bütun zengınliklerini yok etme hıyanetme gırdı" goruşunun gerçekle ılgısı yoktur. Çünku kurumun çalışmalan üe Turk dili yoksullaşmamış, tersıne varsıUaşmıştır. Imparatorluk donemınde yazılmış olan, bugün de değennı koruyan, Kamusu Türkı adlı bır sozlüktekı otuz bin dolayındakı sozcüğun yalnız on bini Türkçe ıken, Dil Kurumu 'nun yorulmak bılmez, tttiz çalışmalan ile (on ıki ciltlik derleme, sekız ciltlik tarama dergüeri, çok sayıda bılım sozluklen vb.) Turkçe'nin sozcük sayısı seksen bını bulmuftur. Bu mudur yoksuUaşma? Turk Dil Kurumu'nun çalışmalan ulusal bilginın artmasım ve kolayca yayılmasım sağlamıştır. Halk kendı dılının gucunu anlamış ve onun savunucusu olmuştur Boyle olmasaydı dil devnmı başanya ulaşamazdı. Özleşmenın engellenemeyeceğmin, beğenılmışlığınm en guçlu kamtı, 1980'den sonra yonetımde söz sahıbi olmuş bir kumenin, yasakladığı 200 Turk sözcük karşısmdakı yenugısıdır. Bay Tanığ, "Turk olmayan kurum uyelen baş çektıler" dıyor Turk olmayan bılım adamlanndan yararlanmak doğaldır. Onlann baş çektıklen yargısına katılmıyorum. Ataturk 'un dıl devnminden vazgeçtığıne değgın, F.R.Atay, Î.H.Sevuk, A. tnan'ın yazılanndan soz etmek hıçbır zaman gerçeği yansıtmaz. Boyle duşunmek Atatürk'u anlamamak demektır. Bugun Turk dılı ile ilim, edebıyat yapüamayacağı, şiır yazılamayacağı savı, olsa olsa bol bol solcuhık yapılabilir goruşu ıse yanıt istemez yanılgıdır. Bay Tanığ'ın teknık unıversıtenın bır ders kıtabından "Tek cumlesını anlamadım" dıyerek aktardığı parçaya gelınce: "Genış bir ven bankası kullanarak zorlanmış taşınımlı kaynama ıçin, yeni bir eşihşkı geliştirüdi. Veri bankası su, soğutucu akışkanlar, daha yahn olmasına karşın ısı geçişi katsayısını daha kuçuk hatalarla hesaplamaya olanak sağlamaktadır. Matematıksel formullen kuUanmadan, oransal ıntegral ve turevsel kontrolün anlatımıdır." Burada kullamlan oz Turkçe sozcukler sevindincıdir. Az bir çaba ile konuyu bu bilım dalının dışında olanlar bile anlayabihr. Kıtabın adı olmadığı için auntıda bır dızgı yanlışı olup olmadığını denetleyemedun. Buradakı oz Turkçe sozcukler yertne Osmanhcalan kullanılsaydı daha mı tyı olurdu? Dıl Devnmı 'nin ana amaçlanndan bin de bılım diluu halk sozcuklennden oluşturarak bılım dili halk dili aynmını elden geldığınce aza mdırmektır, Bu gorulduğu gibi gerçekleşmektedir. Her goruşe saygılıyız. Dil ozleşmesının yaranna, yerindelığine inancımız sarsılmaz. RÜŞTÜ ERGUN Emeklı Işınbılımcı ytlarda kurumunuzun yaptığı atuımlardan soz edıyor, bır zamanlar telefon ıçın başvuran yurttaşlann adres olarak mezarlığı gosterdıklerını, artık buna gerek kalmadığmı ve PTVnın çok kısa surede telefon bağlantılarım gerçekleştırdığini belırtıyordunuz. ı\e yazık kı 23 6.1988 tanhınde PTT elemanlarının mahallemıze gelıp, yakmımızdakı komşuya hat çekmelen uzenne devreden çıkan telefonumuzun tekrar çalışmasım sağlamak ıçın yaşadıklarım bana mezarhk adresının hâlâ geçerlığı olduğunu duşunduruyor. Hıç mı ılgüenen olmadı? Elbet ılgılendiler. Ikı kez geldıler. îlkınde anzanın kablodan olduğunu bıldırdıler Bır hafta sonra ısrarlı telefonlanm sonucu geldıklennde arızayı bulamadtklannı beurttüer. Telefon hattınm olmadığını, ertesı gun gelıp hat çekeceklennı soyledıler, ancak gelmedüer Yok olan telefon hattımın bulunmasınu 23 6.1988 tarıhınden ben telefonumun neden çalıyor hale getınlmedığı konusunda aydınlatıcı bılgı nca edıyorum. MAHİR YILDIZ Mollaaşkı Mah Aşık Yunus Sok 23/5 Edırnekapı/tstanbul Işkenceci Bir Avrupa Topluluğu (AT) Adayı! Özellıkle son sekız yıida kurumsallaşan ışkence olayları hakkında, tum köreltme gırışımlerıne karşın, toplumsal bılınçte açılan onulmaz yaralar ıçın söylenecekler soylendı, karşı savaşım yapıla gıdıyor Işkence durmadı Bıtıp tükenmeyen bır geçış sürecının, sözde demokratıkleşmenın avuntusuna ınsanlar süruklenmek ıstenıyor Avrupa Topluluğu ıle bütunleşme gırışımlerı de, yönetımın demokratıkleşme karariılığının göstergesı olarak sunuluyor Aldatıcı hukuk duzeltımlerı, uluslararası örgütlerm kapılarından dönüyor Işkence ozelınden yola çıkıldığında da sorunun özü, bugüne dek adı tam konmamakla bırlıkte, açıktır Polıtıkojurıdık sıstemde ulusallaştırma surecıdır yaşanan Açık söyleyrşle, bır bıze öz gü"lük safsatasının ardından, eşıtsızlıkçı, ınsan haklarına saygıya dayanmayan bır sıstem egemen kılınmak ıstenıyor Somuta bakalım Türk hukuk düzenınde ışkence, kural olarak bır suçtur Yönetım, ışkencenın önlenmesıne ılışkın Avrupa Sözleşmesını onayladı BM Sözleşmesını ımzaladı Resmı göruş, bu tur olaylar ıstısnadır suçlular ceza görur dıyor Sıyasal ve toplumsaljpratık ıse, bu savları çürütüyor Sıstemlı, yoğun ve karartı ışkence uygulaması süruyor Bır hak, ıhlalı durumunda yaptırımla korunabıhyorsa, anlamlıdır Koruyacak olan yer öncelıkle yargı yerıdır Hele yasama organında çoğunluğa sahıp bır yonetımden beklentı olabılır, ama sıyasal erk yetkılılerınce defalarca yapılan açıklamalardan sonre onlara bel bağlamak safdıllığı aşar bır aymazlık olacağı ıçın bır yana koyalım Bu ortamda güvence yargı olabılır Ama nasıl bır yargı? Ulusal yargı yerlerımız, ışkence suçu karşısında, ürkek, çekıngen, ışkenceye karşı kesın tutum takınamayan, evrensel standartlardan habersız ya da kayıtsız kararlar pratığı üretmektedırler Örnek olsun, Yargıtay, somut suçta suç nıtelığını değıştınp başka huküm uygulama, cezalandırmada alt sın;ra hükmetme, nükmün uygulandığı olaylar ve eylem turlerı bakımından sıstemsız yaklaşma (falaka, çıpJak bedene su dökme, sıgara ateşı ıle yakma, kıça cop sokma, kafayı duvara vurma, ıkı gün ışten kalır bıçımde dövme, yedı gün ışten kalır bıçımde dövme, copla dovme, vb) etkı derecesı, bedende bırakacağı ızler, etkısının sureklılık düzeyı, tehlıkelılık derecesı, hangı kötü muameleye gırdığı (ışkence, zalımane, ınsanlık dışı muamele) gıbı farklı nıtelıktekı eylemlerı bır potada erıtmış ve son olarak 1987'de, 7 gün ışten kalır bıçımde dayak yemeyı ışkence kapsamına sokmamaya dek uzanan bır hukuk sıyasası çızgısı ızlemıştır Türk Anayasa Mahkemesı (AYM) ıse daha 1965'lerden başlayan ve kendı tarıhının yüz karası 'katıksız hapsı ışkence saymayıp anayasaya uygun bulan" kararlar pratığı eğrısı ıle uluslararası standartlara karşıt, ınsan haklarını ınsan onurunu, demokrasıyı ulusallaştırmaya kalkışmıştır Bılebıldığım kadanyla yeryuzünde tek örnek olarak bu AYM, yararlandığı belgenın mantığına ters ışlev yukleyerek, ölum cezasını anayasaya uygun bulurken ınsan hakları belgesıne referans norm olarak yollama yapmıştır Somut örnek ışkence sorununda, evrensel standartların Avrupa kökenlı olanlarından (Avrupa Insan Hakları Komısyonu ve Mahkemesı) bırkaç örnek, uçurumu kanıtlamaya yeter Ayakta d'kme, süreklı gözlerın bağlı tutulması, gürültüye maruz bırakma, uyutmama, yıyecek ve ıçeceğın azaltılması, bır elle bır ayağın aynı kelepçe ıle mahkumun naklı sırasında kelepçelenmesı, grup ıçerısınde ayrımcı uygulamaya maruz bırakan edımler vb Bu verıler ışığında ılk sonuç şudur Işkence karşısında sıyasal laşmış bır yargı, guvence olamaz Devlet cıhazının en kıyıda Köşede kalmış bırımıne dek uzanan son sekız yılı yenı yapılaşma sürecınden yargı payını almıştır Ama asıl vahım olan, bır işletmeyı yönetme bırıkım ve eğılımı ıle devlet yönetmeye soyunulduğunda yüz yüze kalınacak olumsuzlukların ayırdında olunmamasıdır Bır bütunleşme surecıne hem talıp olup hem de koşul ılerı sürmek olanaklı değıldır Dahası bu talep polıtıkojurıdık yapının kökten değıştırılmesını ona damgasını vuran duşünce ve yaklaşımların bırakılmasını gerektırır En önemlı fark, devletın egemenlık ölçütünde temellı el değıştırmelerın gerçekleşeceğıdır Ulusalüstü bırımler sızı ızlerler gözlerler yargılarlar, bağlayıcı kararlar alırlar Hatta ortak temel ahlak standartları bıle koyarlar Ekonomık boyutun yanı sıra demokrasının ınsan haklarının, ınsan onurunun ulusalüstü standartlarını belırlerler Onlara uyup uymadığınızı da gozetırler Gerçı zaman zaman çıfte standartlı sıyasa urettıklerı de olur, ama ayrımcı sıyasanız nedenıyle baskıya uğrarken bır karşı tez olarak "bızırn özgun koşullarımız" temellı görüşlere de kulak asmazlar Rejımın nıtelığı gereğı olarak belıren ışkence olgusu ve ona cevaz veren yargı kararları pratığı ıle gırılmek ıstenen sıstemın koşulları arasındakı çelışkı gunumuz Türkıye'sının paradoksudur PTT Genel MüdüriVne Bır sure once PTT Dergısı'nde okuduğum yazınızda, son Amerikan, Japon ve Türk ortak yatırımı Chemical Mitsui Bank A.Ş., Birinci Menkul Değerler Yatırım Fonu olan Chemical Mitsui Fon'u yakında yatırımcılarımızın hizmetine sunacaktır. Masum ve savunmasız halklara yönelık yapılan saldınların son halkası olan uçak katlıamını kınıyor, mazlum 290 yolcu nezdinde "Zalımlenn zulUm üzerine kurulu saraylann yerle bır edılmesı, bütün dünya mütecavızlennın ömür yıldızlarının batması ve mustaz'af ve yalınayaklılann özgürlüğtl ıçın zulme direnme azmınde olanlan selambyoruz. SÜPER GÜÇ'ÜN YENİ KATLIAMI ŞEHADET DERCtSt ACENTELİKLER VERİLECEKTİR Türkiye'nin çeşitli illerinde finnamızı temsilen acentelikler verilecektir. Ilgılılenn özgeçmışlennı içeren bir mektupla aşağıdaki adrese başvurmaları rica olunur. Açı Ysyınahk Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. Necatibey Cad. 56/8 Sıhhiye/Ank. Tel: 230 40 49 Oğlumuz CHEMICAL MITSUI FON Türk Sermaye Piyasasfnın en güvenli ve yüksek verimlı menkul değerlerinden oluşan, tasarrufçularımız için istenildiği an kolaylıkla nakde çevirilebilen, gerçek bir menkul kıymet yatırım aracıdır. KIVILCIM'ın BROŞUR ISTEYIN Ku'S a m ; B tsfCOLnc ta a' nflan onarmı §t Arefs Felc uyesö BTA doğumunu yammızda olamayan tüm dostlanmıza duyururuz. INGIUZ USAN OKULLARI DANIŞMAMERKEZİ CHEMICAL MITSUI BANC A.Ş. Cumhurıyel Cad 173 1 BFImadag Tel (1)148 39 77 14H79 43 132 96 84 Tlx 27498 TÜSM TR ^^Fan1M329729^^ 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı tursem SAKİNEİZZET Sermaye Pıyasalan Bırımı Buyukdere Cad 108A Esentepelstanbul Tel 175 29 30 (10 Hat) MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLlGl'NDAN GÜMRÜK MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Malı>e \e Gumruk Bakanlığı Teftış Kurulu BaîkanhgYnca 26 9 1988 Pazartesı gunu başlamak uzere Ankara ve lstanbul'da Gumruk Mufettış Yardımcılığı gınş sınavı yapılacaktır Sına\a katılabılmek ıçın 1 Devlet Memurları Kanunu'nun 48'ıncı maddesınde yazılı genel nıtelıklerı taşımak, 2 Hukuk, ıktısat, sıyasal bılgıler, ışletme ve ıdarı bılımler fakultelen ıle ıktısadı \e tıcan ılımler fakultelen ya da aynı konularda öğrenım yapıp yukarıda belırtılenlere denklığı Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı'nca kabul olunan yabancı öğretım kurumlanndan bı rını bıtırmış olmak, 3 1 1 1988 gununde otuz yaşını doldurmamış olmak, 4 Sağlık durumu Turkıye'run her yennde görev vapmaya, her turlu ıklım \e yolculuk koşullanna ve her turlü tasıt araçlanyla yolculuk >apma>a elverışlı olmak, ^ Yapılacak ınceleme ve araştırmada gerek sıcıl gerekse tutum ve davranış yönunden Gumruk Müfettışlığı özyapı ve nıtelıklerını taşı dığı saptanmış bulunmak, gerekır Sınav malıve, ekonomı, kamu ve özel hukuk, muhasebe ve tıcarı hesap ıle vabanu dıl gruplarından yapılacaktır tsteklıler avnntılı bıl gılen kapsar sınav broşurunu Ankara da Teftış Kurulu tstanbul ve lzmır de gumruk mufettışlerı grup başkanhklanndan temın edebı lırler Sınav ıçın başvuruların en gev 6 9 1988 gunu çalışma saatı bı lımıne kadar Tefiış Kurulu Başkanlığı nda olacak şekılde şahsen va da postayla ıletılmesının gerekıığı \e geı.ıkn'elenn değerlendırılme yeLeğı duvurulur BESAHNS ZAFER DIRENEN FILISTIN'IN MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞFNDAN MALİYE MÜFETTİŞ YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Malıye ve Gumruk Bakanlığı Teftış Kurulu Başkanlığı'nca, 05 Eylül 1988 Pazartesı gunu saat 09 OO'da Ankara ve Istanbul'da Malıye Mufettış Yardımcılığı gınş sınavı açılacaktır a Devlet Memurları Kanunu'nun 48'ıncı maddesınde yazılı nıtelıklere sahıp olmak, b 01 01 1988 tarıhı ıtıbanyla 30 yaşını doldurmamış bulunmak, c Sıyasal Bılgıler, Iktısat, Hukuk, Iktısadı ve tdan Bılımler Fakul telennden, tktısadı ve Tıcarı tumler Akademılerınden, (veya eşıtlerı olan yurtdışı fakülte veya yuksek okullarından) bınnden mezun olmak gerekmektedır Sınavlara gınş şartlarını ve sınav konulannı gösteren kıtapçık ıle başvuru formu, yukarıda belırtılen eğıtım kurumlanndan, Ankara' da Teftış Kurulu Başkanlığı'ndan, Istanbul ve lzmır defterdarlıkla rında Malıye Mufettışlennden sağlanabılır Uteklılenn gereklı belgelerle bırlıkte, en geç 25 Ağustos 1988 Per şembe gunu çalışma saatı bıtımıne kadar Teftış Kurulu Başkanlığı' na bızzal veya posıa ıle başvurmalan (postada vakı gecıkmeler dık kate alınmayacaktır) gerekmektedır llan olunur SINAVA KATILABİLMEK İÇİN FKO TURKIYE TEMSILCISI, BUYUKELÇI SAYIN ABU FIRAS'IN KONUK OLARAK KATILIMI ILE Emperyalizmi ve siyonizmi lanetlemek, Filistin Dcvrimiyle dayanışmamızı bir kere daha gostermek için beraber olalım. ŞARKI ve TURKULERIYLE FİLİSTİN MÜZİK GRUBU BİLGESU ERENUS • SADIK GURBÜZ FİLİSTİN ŞAIRLERI MAHMUT DERVIŞ FATMA TUKAN, SAMIH EL KASIM TEVFIK ELZEYYAT'IN ŞIIRLERINDEN ORNEKLERLEBAHA BODUROĞLU BELGET.ERLE KURTULUŞ SAVAŞI ANILARI Ebubekîr H.Tepeyran 1000 lıra (KD\ ıçınde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad 39 41 Cağaloğlu Istanbul FİLİSTİN RESIMFOTOĞRAF AFİŞ SERGİSİ 8 TEMMUZ • CUMA • BEŞİKTAŞ TARİHİ ÇAY BAHÇESİ Ortabahçe Cad No 41 Beşıktaş Tel 161 36 23 SERGİ AÇDJŞ: 19.00 PROGRAM: 20.00/23.00 YARGI ÖNÜINDE SAVUNMA Abdullah Baş turk Çağdaş Yayınlan Tıırkoıagı Cad 39 41 Cağaloğlu Istanbul 17 27 ya^larında bayanlar Ingıltere'de vocuga bak, Ingıhzce oğren 1 158 51 42 4 213 68 67 2750 lıra (KDV n,ınde) E IVl E K Y A Y I N C I L I K Boğazıı.1 Unıversıtesı kımlığımı kaybetlım Geçersızdır A YBARS GUMUŞ KONKORDATO ONAMA İLANI Müfhs Harsan Kollektıf Şırkeu, Recep Haldun Ünsal, Remzı Mürteza, Ertuğrul Erol Iflas ldaresı memurları larafından teklıf edılen konkordatonun onanmasına Istanbul Aslıye 2 Ticaret Mahkemesı'nce 2/6/988 gün ve 988/414438 sayı ıle karar venldığı ve hUkmUn kesınleştığı 1 t K madde 300 gereğınce ılan olunur Basın 7186 ÜZGÜRLÜK VE DEMOKRASİYİ ÇİZMEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle