27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıyeı Matbaacılık ve Gazeıecılık Turk Anonıın Şirkeıi adına Nadir Nadi 0 Genel Yayın Muduru: Hasan OmaJ. Muessese MudUru: Emin* Uşaklıgil. \azı lşler\ Mudutu: Okay Goaensin. • Haber Merkezı Muduru Yalçin Bayer. Sayfa Duzenı Yöneımcnı. \li Ac«r. 0 Temsılaler ANKARA. Yıtçın Dngaa. İZMIR Hikmct Çeıinkaya, ADANA Celal Isıanbul Haberlen: Erhan Ak'ildız. Dtş Haberler Lrgun Balcı, Ekonomı. Osnmn Ulagay, Kultur Celal Usttr. Spor Danışmanı: Abdulkadir Yucdmaıı. Duzeltme: Rtfik Durbaş, BılımEğılım Şahin Alpav, IşSendıka Şukraa Kelcnct. Yurı Haberlen Ntcdcl Doftaa, Dızı Yazılar Kertm Çaiışkan. Bursa Lrvenl OiKelli. 9 Koordınalor Akmrl Korulsm. • Malı Kler ErolErkm. # Muhasebe: Bultnt Yencr # Buıçe Planlama St»*> An>* • Reklam Ayşe Tonın, Ek Yayınlar Hulya Akyol • Idarc Hustyia Gurer. Işleıme Ondtr «,'lık. Bılgılşlem Sail tnal. Basaa ve Yayan Cumhunyn Malbaacılık veuucuahk T A Ş TurkOcagıCad. 39/4M 34334 |u PK 24*Isıanbul Tcl. 512 03 05 120 haı). Ttte». 2224* F u . (I) 5 » 60 72 Q Burolar Ankara: Zıva Gokalp Blv Ink.Up S No 19/4, Td 133 II 4147. Teta. «2344 F u l l l l l ) II Jl 428 • l » r H Zıya Blv 1352S.2/3. Td 13 12 30, Tekı S23S9FU (51) 13 12 30 # Aıbuıa: InOnut'ad 1 19 S No l K ı ı l . T c l 114550119731. Tdt» 62155. F u (711328 05* TAKVtM 3 HAZİRAN 1988 lmsak: 3.30 Guneş: 5.26 öğle: 13.07 lkindi: 17.06 Aksam: 20.37 Yatsı: 22.24 Nazıırfa yıırttaşbk hakkı Nazım Hikmet'in kız kardeşi Samiye Yaltırım 'ın avukatları Halit Çelenk, Metin Şekerciğlu, Bilgin înanç ve Atilla Coşkun bugün Başbakanlığa verecekleri dilekçede 25 Temmuz 1951'de yapılan "adli hata"nın düzeltilmesini ve Nazım Hikmet'e yurttaşlık hakkımn geri verilmesini isteyecekler. YURDAGUL ERKOCA Nazım Hikmet'in yurttaşlık hakkımn geri verilmesi için aile avukatları, şairin 25. ölüm yıldönümü olan bugün Başbakanlığa dilekçe verecekler. 37 yil önce Bakanlar Kurulu karanyla yurttaşlıktan çıkanlan Nazım Hikmet'in uğradığı haksızhklann giderilmesi ve yurttaşlık hakkımn geri verilmesi için bir yıl önce başlatılan çalışmalar da böylelikle yeni bir aşamaya gelmiş olacak. Nazım Hikmet'in kızkardeşi Samiye Yaltınm'ın avukatları Halit Çelenk, Metin Şekerâoglu, BUgin Inanç ve Atilla Coşkun Başbakanlık'a verecekleri dilekçeyle 25 Temmuz 1951 yüında yapılan "adli hata"nın düzeltilmesini talep edecekler... 25 yıl önce bugün Moskova'daki evinin posta kutusundan mektuplan almak için elini uzattığında durmuştu yorgun kalbi Nazım'ın... Ve üç gün sonra Fransz L'Humanite Gazetesi'nde Andrc Wurnser imzasıyla yer alan bir yazıda, "Bir gün balkın seni istemiş olduğun gibi, uzun siire sürgünde yaşamadan önce. uzun sure tutsak kaldığın yurdunda bir Anadolu köyünün mezariığına koyacak" deniliyordu. BeJki de o günlere çok kalmamıştı... Yıllar süren suskunluğun ardından, geçen yılın 29 haziranında dönemin ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar'ın, " N a z ı m Hikmet bir sapıktır" sözü üzerine kızkardeşi Samiye Yaltırım bu haksızlıklar silsüesine dur demenin zamanı geldiğine karaı verecekti. Uzun süredir düşlediği şeyi gerçekleştirmenin ilk adımını da o sözün gazetelerde yer aldığı gün atacaktı. Taşar hakkında dava açıyordu Samiye Yaltınm... Ve ardından da ağabeyinin yurttaşlık hakkımn geri verilmesi için yasal yollara başvurulup vurulamayacağının araştınlmasını istiyordu avukatlarından. Nazım'ın yurttaşlık hakkı ilk kez 1967 yüında Refik Erduraa tarafından gündeme getiriliyordu. Erduran, haziran ayında Ant Dergisi'nde yayımladığı bir yazıda yurttaşhktan çıkarma kararım inceliyor ve "Kamuoyu önüade Naztm Hikmet'in mirascılannı bo •yıbın düzeltilmesi için hemen harekete gecmcye " çağırıyordu. Evet ailesi, kızkardeşi ayıbın düzeltilmesi için kolları sıvamıştı. Nazım'ın yakın arkadaşlan ile 12 Kasım 1987'debir araya geliniyor ve konu onlara da açılıp onayları alınıyordu. Sonra da 16 ocak cuma günü büyük şairin 86. doğum yıldönümü eski dostları, şairler, yazarlar, tiyatrocular, sinemacılar ve sevenlerinin katıhmıyla Baro Han'daki Çatı Restauranfta kutlamyordu. Cumhuriyet Kitap Kulübü Beyoğlu Temsilciliği'nin 23 ocakta gerçekleştirdiği, "Yurttaşlık Hakkı ve Nanm Hikmet Olayı" konulu panel büyük ilgi görüyordu. Bu arada 21 şubatta Ankara'da Ankara Barosu avukatları, 27 şubatta ise tstanbul'da Istanbul Barosu avukatlannın konunun hukuki boyutunu tartışmak için yaptıklan toplanülarda meselenin çoktan gündeme getirilmiş olması gerektiği üzerinde duruluyor ve Nazım Büyük şairin 25, ölüm yıldönümünde aile avukatları Başbakanlığa dilekçe veriyor FRANSA SEÇİMLERİ lBSl9de Bakanlar Kurulu kararında Nazım'ın 'Sovyet hükümetine hi'zmet verdiği" gerekçesi ve "kendisine tebligat yapılmasının da fayda vermeyeceği mülahazası" ile vatandaşlıktan çıkarıldığı belirtiliyor. Avukat Halit Çelenk bu kararın o günkü yasalara ve hukuka aykırı olduğunu söylüyor. . Hikmet'in 15.8.1951 tarihindeTC yurttaşlığından Bakanlar Kurulu karanyla çıkanlmasının yasalara aykın biçimde yapddığı konusunda görüş birliğine varılıyordu. Yurttaşlıktan çıkanldığmı duyduğunda, "Beni Tiirklükten, halkımın evladı olmaktan, memleketime baglı bulunmaktan kimse, hiçbir kuvvet çıkaramaz, ayıraraaz" demişti Nazım... 15 Ağustos 1951 tarihli Resmi Gazete'de Celal Bayar, Adnan Menderes, F.L. Karaosmanoğlu, H. Köymen, F.KöpriUü, T.tleri, M.Ete, R.S.Burçak, S.Kurtbek. H.Gedik, S.Ağaoglu, R.Nasuhioglu, H.Özyörük, H. Polatkan, K.Zeytinoglu, H . C s t ö n d a g , N.Ökmen ve N.Özsan'ın imzalanyla yayımlanmış olan 3/13401 sayılı Bakanlar Kurulu Karan'nda şöyle deniyor: "Pasaportsnz olarak İstanbul'dan Romanya'ya kaçan ve oradan da Moskova'ya giderek hava aianında memleketi aleyhinde beyanatta bulundugu ve müteakiben radyo yaymlannda Türkiye'jin httkümet şekli \e hükumeti idare edenler aleyhinde geniş propaganda kampanyastna girişerek komıinizmi ya> mak maksadı guden neşriyatıyla Sovyet hukiimetinin verdigi hizmeti ifa etmekte olan mar«f komünist Nazım Hikmet Ran'ın kendisine bu hizmeti terketmesi hususunda yapdacak tebligatın da bir fayda vermeyeceği mülahaza edildiğinden Tiirk vatandaşbgından çıkanlması; tçişleri BakanUgı'mn 25/7/1951 tarihli ve 40945 saydı yazısı üzerine, 1312 sayılı kanunun 10'uncu raaddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca 25/7/1951 tarihinde kararlaşünlmtştır." Avukat Halit Çelenk bu karar için şöyle diyor. "YurttaşhkUn çıkarma karan o tarihte yürürlükte bulnnan 1312 sayılı yasaya ve hukuka tamamen aykındır. Suçlamalar inceleme konusu yapılmamış ve belgelenmemiş ve karutlanmamıştır. Nazım Hikmet'e bu konuda tebligat yapılmamış, savunması ve yanıtı alınmatnış, yasanın gereği yerine getirilmemiştir. Nazım Hikmet btitün diinyada 'büyük Türk ozanı' olarak tanınmaktadır. Türk ulusunun simgesi olmuştur. Nazım, yaşamı boyunca yurdunu sevmiş, yurduna olan derin özlernini şiirlerinde dile getirmiştir. Müvekkilimiz Samiye Yaltınm, yapılan suçlamalardan ve yurttaşhkıan çıkarma karanndan öteden beri derin üzüntü duymaktadır. Bu işlem tüm Türk ulusu açısından da acı bir dunım yaratmaktadır. tnsanlıgın bugün ulasbğı gelişme aşamasında karann düzeltilmesi ülkemi/e onur kazandıracak ve tüm dünyada sevincle karşılanacaktır." Evet her türlü yasağa karşın şiirleri dillerden dillere dolaşıyor hâlâ. Türk vatandaşı olmayan en büyük Türk şairi diye anılıyor. ölümünün 25. yıldönümü olan bugün BİLAR A.Ş!nin Beşiktaş tarihi bahçede düzenlediği "Hasret Gecesi"yle anılacak olan Nazım Hikmet'in yurttaşlık başvurusunun sonuçları ise merakla bekleniyor... Asu heyecan Marsilya'da Aşırı sağcı Le Pen'in Marsilya'dan milletvekili adayı olması seçim heyecanını bu sahil kentine kaydırdı. Siyasi partiler, başkanlık seçimlerinde kasalannı boşalttıkiarı için, parlamento seçimlerinin tansiyonu hayli düşük. SABETAY VAROL MARSİLYA İlk turu bu pazar yapılacak olan milletvekili erken seçimlerinin ağırlık merkezi Paris'ten Le Pen'in aday olduğu Marsilya'ya doğru kaymış gözüküyor. 8 mayıstaki başkanlık seçimi François Milterrand'ın yüzde 54'lük bir sonuçla kazanmasının ardından, Cumhurbaşkanı karan ile feshedilen parlamentonun yerine yenisinin seçilmesi kampanyası sırasında, sürpriz bir sonuç elde edileceğine kimse ihtimal vermiyor. Geniş propaganda olanaklarını başkanlık seçimi sırasında son kuruşuna kadar tüketen siyasal kuruluşlar, milletvekillikleri için önemli masraflan göze alacak durumda değiller. . Kaldı ki 1986'da Chirac'ın Başbakan olması ile sonuçlanan milletvekilleri seçimlerinden beri gerçekte devam eden başkanlık seçimi kampanyası Fransızlar üstünde siyasete karşı bıkkınlık yaratmış. Bu nedenle zahmet edip mitinglere gitme gereği duymuyorlar. Jacqnes Chirac'ın Grenoble kentinde spor salonundaki toplantısına bir ay öncesine oranla 1/4 civannda bir kalabalık katıldı. Bu koşullarda Marsilya tam anlamıyla kural dışı bir örnek oluşturuyor. Katılan adayların kişilikleri nedeniyle Fransa'mn Akdeniz'e açılan büyük ve tarihi liman kentinde yuzlerce yerli ve yabancı gazeteci toplanmış bulunuyor. "Japon televizyonu bile burada" diye kendilerine gösterilen ilgiyi dile getiriyor Marsilyalılar. Başkanlık seçiminin 24 nisandaki ilk turunda en çok oyu aşırı sağ aday Jean Marie Le Pen'e veren bu kent sakinleri, kimine göre, yirmi yıldır süren ekonomik çöküşü ve bunun doğurduğu toplumsal güçlükleri Paris'e haykırmak istemiş. 360 bin seçmenin 102 bini ırkcılık ve yabana düşmanlığı taşıyan sloganlar dalgalandırarak oy toplayan a$ırı sağ adayı seçmiş. Buna rağmen kentte herhangi bir şiddet belirtii: ya da siyasal baskıya rastlamak söz konusu değil. Seçimlerde elde ettikleri yüzde 28'lik başan, aşırı sağcıları siyasal rakiplerine karşı saldırgan hale getirmemiş. "Yüzde 15'e yakın oy alan bir siyasal akım seçim sisteminden öturü pariamentoda temsil olanağını yitirirse, bunun arkasından sokak olaylan gelirse şaşmam" şeklinde öngörüyle tehdit arası bir yaklaşım yansıtıyor son konuşmalannda Jean Marie Le Pen. Haftalık Le Point dergisinin soruşturma bölumü şefi, Ermeni asıllı ve Marsilyalı Christian Makaryan ise doğup büyüdüğü kentteki güncel siyasal yönelimi şöyle yorumluyor. "20 >ildır herkesin gözü önünde can çekisen bu liman kentine dikkat çekmek için verilmiş bir protesto oyuyla Marsilj'alı bu işi başardı da denebilir. Çünkü hem Fransa'nın hem de uluslararası kamuoyunun ilgisini üzerine topladı. Paris basını Marsilya dıjında bir şey konuşmuyor." Gazeteci Makaryan sonucu bu şekilde değerlendire dursun, Le Pen yüzde 28'lik oyu kendisine "Ilanı âşk" olarak değerlendirip adaylığını buradan koymaya karar verdi. Önümüzdeki yıl yapılacak belediye başkanlığı için de aday olacağı söyleniyor. Tüm Fransa'nın klasik sağ partilere oy verdiği dönemde 33 yıl boyunca sosyalist Gaston Defeıre'i belediye başkanı seçen bu kozmopplit kent açısından Le Pen'in seçim bahçesi olmak ne dereceye kadar ilginç gelir, bu da ayrı bir soru. Mevcut sistem, her bir seçim bölgesinde seçmen toplam sayısının ikinci turda yarıdan bir fazlasını kendi adı etrafında bir araya getirmeyi gerektiriyor. Gerçekte kural şu: Tüm Fransa 577 seçim bolgesine aynlmış ve bu bölgelerin her biri meclise 1 milletvekili gönderiyor. tlk turda oylann yüzde 12.5'dan fazlasını alabilen adaylar ikinci tura kalıyor. En fazla oy alan iki aday genellikle bu barajı aşıyor. Ancak üçüncü bir aday da barajı aşarsa, kendine yakın olan ilk iki adaydan biri için feragat etmesi üzerine pazarlıklar dönüyor. Marsilya'nın sekizinci seçim bölgesinde Le Pen ilk turda Sosyalist Parti'nin adayı ile çekişecek. Tahminler sosyalist adayın ikinci turda aşın sağın adayına ağır basacağını gösteriyor. Kuş Cenneti Festivali BANDIRMA (Cumhuriyet) 2. Uluslamrası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Tîırizm Festivali dün düzenlenen kros koşulart, festival yürüyüşü ve açılış töreni ile başladı. Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen törene BalıkesL. Valisi Fevzi Yetkiner ile Kaymakam Alev Akçura, Belediye Başkanı Hasan Sur, Balıkesir mitletvekilleri ile kalabalık halk topluluğu katıldı. Festivalde Kuş Cenneti ve Kzikos harabeleri konulu 2 panel, Doğal Hayatı Koruma Derneği'nce düzenlenen Balıkesir bölgesi av ve avcılık sorunlarım konu alan bir toplantı yapılacak. Evreri'in GAP incelemesi Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 4 günlük bir gezı için 8 haziranda Şanlıurfa'ya gidecek. Evren'in özellikle Ürfa tünelleri ile Ataturk Barajı'nda incelemeler yapacağı bildirildi. Şanlıurfa Valisi Alpaslan Karacan, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in temeiini 1985 yılında attığı Kızılay binası ile özel idare tarafmdan yaptınlan bazı tesislerin de açüışını yapacağını söyledi. Vali Karacan, Cumhurbaşkani'nm dünyanın en büyük çiftliklerinden biri olan Ceylanpınar Devlet Üretn Çiftliği ile Ceylanpınar. îkicırcıp bölgesindeki Türkiye'nin en modern sulama tesislerinde de incelemelerde bulunacağını belirtti. Ttirkiye 12 denizaltı alıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Deniz Kuvvetleri 12 adet denizaltı satın alarak ilk aşamada toplam denizaltı sayısını 29'a çıkanyor. 2 adet "209/1400 ay" sınıfı denizaltı için F. Almanya'daki HDW tersanelerine sipariş verildi. Türk Deniz Kuvvetleri'nde 6 adet 209/1200 tipi denizaltı bulunuyor. Bu denizaltılar 55.8 metre boyunda, 6.2 metre eninde. Toplam 31 mürettebat alabilen bu derüzaltılann yüksekliği ise 11.3 metre, 209/1200 ay sınıfı denizaltılarda 8 adet torpido bulunuyor. Savunma ve Havacılık Dergisi 1 nin son sayısın yer alan bilgilere göre, Türk Deniz Kuvvetleri, deniz muharebe gucünü arttırmak amacıyla 209/1200 ay sınıfı denizaltılardan sonra 209/1400 tipi denizaltılaT almayı kararlaştırdı. Bu tip denizaltılar için F. Almanya'da bulunan HDW tersanelerine 2 adet sipariş verildi. Dergide. "209 tipi deniza'tı üretim paketinin 12 denizaltılık olduğu dikkate alınacak olursa, önümüzdeki >ıllarda da bu tür denizaltılann uretimi ile ilgili siparişlerin alınabileceği HDNV'nin beklentileri arasında yer alıyor. Bu ihale için Hollanda'dan, tngiltere1 den ve ttalya'dan da teklifler alındı" denildi. Çela Acı Su İçmeleri KAHRAMANMARAŞ (AA) Kahramanmaraş'ın Cela Acı Su îçmeleri'nden geçen sezon iki bini yabancı, toplam 152 bin kisinin yararlandığı bildirildi. Yetkiiiler, içmelerdeki kaynaklann arttınlması için, MTA tarafmdan sondaj çahşmaları yapılacağını belirterek, dinlenme ve sosyal tesislerin yapımı konusunda da çalışmalarda bulunulduğunu kaydettiler. Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesine baglı Ekinözü kasabasındaki Cela Acı Su Içmeleri'nde yeni sezon bu ay başında açıldı. Eylül sonunda sezonun kapanacağı içmelerde, 7 ile 15 gün arasında kalan ziyaretçiler su içerek, safra kesesi, karaciğer, mide, böbrek ve bağırsak hastalıklanna şifa arıyorlar. Nazım Hikmet adı günümuzde dünyanın birçok ülkesinde Türk sanat ve edebiyarı deyince ilk akla gelen isimlerin başınrJa yer alıyor. Beşiktaş'ta Nazım gecesi Kültür Servisi Nazım Hikmet 25. ölüm yıldönümünde bugün saat 20.00'de Beşiktaş'da Tarihi Bahçe'de Bilar tarafmdan düzenlenen "Hasret Gecesi" ile anılacak. Zfilfü Livaneli, Esin Afşar, Deniz Türkali ve Gnıp Merhaba'nın Ndzım'ın şiirlerinden besteleri seslendirecekleri gecede Genco Erkal şiirlerini okuyacak ve İsa Çelik'in koleksiyonundan derlenen "Nazım'ın Yaşamında Anılar" adlı dia gösterisi gerçekleştirilecek. Gecenin açış konuşmasım Aziz Nesin, sunuculuğunu ise Gttlsen Tuncer yapacak. Melike Demirag ile Sümeyra Çakır'ın doldurduklan özel "N«zım Şarkılan" kasetini bu geceye gönderdikleri belirtiliyor. Fransa'nın Paris kentinde ise 11 haziranda 16 Avrupa ve Amerika ülkesinden tanınmış sanatçılann ve siyasetçilerin oluşturduğu "Türkiye'nin Dostlan" adlı kuruluş Nazım'ın ölüm yıldönümü dolayısıyla "Nazım Şiirleri GecesP' düzenledi. Avustralya'daki Sydney Turk Halkevlcri 4 haziranda Sydney'de, 11 haziranda ise Melbourne'da "Nazım Hikmet'in yaşamı, şiirinin Türk ve Sovyet Edebiyatındaki Yeri" konulu iki toplantı gerçekleştirecek. FAlmanya'nınünlüRowohlt Yayınevi, "Nazım Hikmetmonogmfisi"yayımlayacak Dünyaca ünlü 70 kadar yazar ve devlet adamının fotoğraflı yaşamöykülerine yer verilen dizide, Nazım Hikmet, Atatürk'ten sonra ikinci Türk olacak. GÜNER YÜREKLİK BATI BERLİN Federal Al manya'nın en büyük yayınevlerinden biri olan "RowohltVeriag" önümüzdeki yılın sonuna kadar bir "Nazım Hikmet monografisi" cıkaracak. Dünyaca ünlü yazarlarla devlet adamlarının 70 kadar fotoğraflı yaşam öyküsüne yer verilen dizide daha önce bir de "Atatürk monografisi" yayımlanmıştı. Nanm Hikmet diziye Türkiye'den alınan ikinci isim olacak. Monografılerde ünlü kişilerin yaşamı, sosyal ortamı ve tarihsel ilişkileri çerçevesinde inceleniyor. Monografiyi hazırlayan 45 yaşındaki yazar Dietrich Gronau, Nazım Hikmet'in F.Almanya'da çok fazla tanınmadığını belirttikten sonra, "Daha önce bir Ataturk Atatürk'ten sonra Nazım monografisi cıkanlmış olmasaydı Rowohlt Verlag, Nazım Hikmet monografisi yayımlamaya cesaret edemezdi" diyor ve olayı şöyle anlauyor: "Benim bir Nazım Hikmet monografisi hazırlama önerime daha önce ilgi göstermediler. Çünkü iyi satış yapmamasından korkuyoıiardı. Oysa üç yıl önce aynı yayınevinin çıkardığı Ataturk monografisi çok iyi satış yapmıştı ve şimdi bir Nazım Hikmet monografisi de beklenmedik bir ilgi görebilirdi. Kendilerine bunu söylediğimde onerim kabul edildi ve hemen sözleşme imzalandı. Yani daha önce yayımlanmış ve ilgi görmüş bir Ataturk monografisi olmasaydı, Nazım Hikmet önerimi kabul ettirmek biraz güç olacakh." Rovvohlt Yayınevi, başta Thomas Mann olmak üzere, hemen bütün Alman yazarlannın yapıtlanru yayımlayan ve Alman edebiyatının taıunmasında büyük emeği geçen bir kuruluş. Bu dev yayınevi 1945 yıllanndan ıtibaren küçük "cep kitaplan" da çıkarmaya başladı. 50'li yıllardan itibaren ise monografi dizisine başlayan yayınevi, bu dizide dünyaca tanınmış politikacı ve tarihçilerin, ressam ve edebiyatçıların, bilim adamlarının, sanatçılann monografılerine yer verdi. Monografılerin ilk baskılan 1012 bin arasında oluyor ve tükendikçe yenileri basıhyor. Oldukça geniş bir okuyucu kitlesi olan bu dizide, ünlü kişilerin yaşamlan fotoğraflarla tanndıyor ve bu kişilerin tarihle olan ilişkilerine, yaşamlanm etkileyen ve yönkndiren politik gelişmelere yer veriliyor. Sanatçı monografilerinde ayrıca sanatçının yapıtlan da tanıtılıyor ve bu yapıtlan biçimlendiren edebiyat akımlanndan söz ediliyor. "Nazım Hikmet'te fütürist, konstriiktivisl ve biraz da sembolist akınüann bdli bir etkisi olmuştur. Yapıtlan tanıtdırken bu akımlardan da söz etmek Avrupalı okuriar için çok ilginç olacaktır" diyen Gronau, Nazım Hikmet'in Türk şiir kalıplarını yıkarak kendini geniş kitlelere sevdirmesinin de monografıde işlenmesi gereken önemli bir konu olduğunu belirtiyor. Tüm bunlar arşivlerden sağlanacak fotoğraflarla anlatılacak olursa Nazım Hikmet'in Almanca konuşulan ülkelerde de büyük ilgi göreceğine kesinlikle inanan Gronau, "Rowohlt Verlag, F.Almanya'da monografi dizisi çıkaran tek yayınevidir, bunu unulmayın. Sonra bu dizide çıkan kitaplar Almanca konuşulan ülkelerin kitapçılanna olduğu gibi, kütüphanelere, Goetbe enstitülerine ve üniversitelere de gönderilmektedir" diyor ve yaptığı işin önemini anlatmaya çalışıyor. "Sanatçilar Köyii" tSTANBUL (AA) Istanbul Sanatçılar ve Sanatseverler Derneği tarafmdan, tüm sanatçılann çalışmalannı sürdürebileceği, eserlerin in sergilenebileceği "Sanatçılar Köyü" kurulması amacıyla bir yapı kooperatifi kuruldu. Sanatçılar ve Sanatseverier Yapı Kooperatifi Başkanı Lerzan Öke, "Derneğimizde birçok sanatsever de bulunuyor. Değişik mesleklerden üyelerimizin bu köyden yararlanabilmeleri için, İstanbul'a yakın bir bölgede köyümüzün kurulması için çalışmalara başladık" dedi. TURİZMDE BUYUYEN TEHLİKE En güzel koyları siteler kaphyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege ve Akdeniz sahillerinin en güzel koylarına inşa edilen kooperatif sitelerinin turizm için en büyük tehlikeyi oluşturduğunu belirten turizmciler, "site turizminin" mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini vurguladılar. Izmir Ticaret Odası Turizm Meslek Komitesi ve Meclis üyesi lsmet Dinçei, Türkiye kıyılarımn hızla siteler tarafmdan istila edildiğine dikkat çekti. Kıyüan toplam 8 bin kilometreye ulaşan Türkiye'nin turizme elverişli alanlannın hızla konutlaştığına dikkat çeken Dinçei şunlan söyledi: "Bu 8 bin kOometrenin tiimü turizme elverişli değil. Elimizde belli, sınırlı bir kaynak var. Bu kaynağın en iyi şekilde kullanılması gerektiği kanısındayım. Elimizde var olan fırsatlan iyi degerlendirmeliyiz. Bu nedenle turizme elverişli kıyilarda özellikle site yapımının önune geçilmelidir. Aksi halde gün gelecek, Ege ve Akdeniz'in tüm güzel kıyılan bu sitelerie kaplanacak. Yetkililerin mutlaka bu sonına eğilmesi gerekir." Diğer yandan turistik yörelerdeki belediyelerden imar yetkisinin alınmasını isteyen Dinçei, "Türkiye'nin vitrini niteliğindeki böylesi güzel alanlar belediyelerin yapacaklan imar planlanyla şekillenmemelidir" diye konuştu. IHD'fim uçurtma şenliği tstanbul Haber Servisi tnsan Hakları Derneği Istanbul Şubesi tarafmdan ilki geçen yıl gerçekleştirilen "Uçurtma Şenliği "nin ikincisi önümüzdeki pazar günü yapılacak. İnsan Hakları Derneği'nce Kuçük Çamlıca Tepesi'nde (Batı Yakası) saat 12.00'de başlayacak şenlikte ayrıca piknik yapılacak. Şenlikte, cezaevinde mahkumlar tarafmdan yapılan uçurtmalar da uçurulacak. NAZIM İÇİN NE DEMİŞLERDİ ? , bir dünya ozanıydı Kültür Servisi Nazım Hikmet'in ölumünden sonra görüşlerini açıklayan dünyanın önde gelen yazar ve sanatçılarından bazıları şöyle demişlerdi: Jean Paul Sartre (Fransız düşünür ve yazar): Vefah dost, yiğit militan, insan düşmanlarının amansız düşmanı her yerde hizmet etmek istiyor, ama hiçbir şeyi görmezden gelmek istemiyordu. Biliyordu ki, gerekli olan, durmadan düşmanla savaşarak kendi kendini yaratmaktır. Pascal'ın Hıristiyan için dediği ve bugün militan için, Nazım Hikmet dolayısıyla aydın militan için denebileceği gibi, asla uyumamak gerekliydi. O asla uyumadı. Pablo Neruda (Şilili şair): Bu efsaneleşmiş edebiyatçı, ülkesinin hüküraetlerince 18 yıl zindanda tutulmuştu.... "Sen bepimiz için türküler söyledin, kardeşim" dedim ona. "Ne yapmamız gerektiğini hiç düşünmeyeceğim bundan sonra." Pnilippe Soupault (Fransız şaır, yazar): BUyük çok büyük bir jair öldü. Bir telgraf acımasızlığındaki bu cumle ok gibi yüreğime sap 1943 Potsdam doğumlu Dietrich Gronau, Türkiye'ye sık sık gelip giden ve Türklerle yakın ilişkisi olan bir yazar. Hür Berlin ve Sorbon üniversitelerinde Alman dili ve edebiyatı, tiyatro bilimleri öğTenimi gördükten sonra çeşitli dergilerde yazarlık ve yazı kurulu üyeliği yapmış, sanat sergilerinin organizasyon işlerinde çalışmış. 1983 yılında B.Berlin'deki AraratVerlag'da yayımlanan "Madam Lütfullah" başlıkh kitabındaTürkiye ile Sovyetler Birliği'ne yaptığı gezilerle ilgili öykülere yer vermiş. Yazann geçen yıl "Fischer" yayınevinde "Yaşama Bir Sıçrayış Gibi" adlı bir öykü kitabı daha çıktı. Yazar bu öykü kitabında Türklerle olan arkadaşlıklarını anlatıyor. B.Berlin'de yaşayan yazann önümüzdeki günlerde yine Fischer yayınevinde bir kitabı daha çıkacak. Bu kitapta Gronou, Türkiye'nin güzelliklerini ve kültürünü tanıtmaya çalışıyor. Şu sıra Nazım Hikmet monograflsinin hazırlıklarıyla uğraşan Dietrich Gronau, Doğu Berlin kütüphanelerinde yapacağı araştırmalardan sonra Türkiye'ye de gelmek istiyor. Araştırmalarını Türkiye'de yoğunlaştırmayı düşünen Gronau, bu ara Paris'e de gidecek ve Nazım Hikmet'in akrabalan ya da tamdıklarıyla çeşitli görüşmeler yapacak, bilgi toplayacak. "Sevdak Bıdut" Laponcaya çevrüdi Kültür Servisi Nazım Hikmet'in Sevdalı Bulut adlı masalı oyunlaştırılarak Laponcaya çevrildi. Oslo'da yayımlanan Aftenposten gazetesinde yer alan habere göre, Norveç Laponlarının kurduğu tiyatro gmbu Beaivvas, Sevdalı Bulut'u Norveç, Isveç ve Finlandiya'nın kuzey bölgelerine yayılan Lap bölgesinde sahneliyor. Aynı habere göre, grup yedi yıl süren bir uğraştan sonra devlet yardımı almaya hak kazandı. 10.000'inci bilgisayar Haber Merkezi Türkiye bilgisayar piyasasımn önde gelen fırmalanndan ve EPSON ürünleri genel distribütörü ROMAR A.Ş. yetkilileri, önümüzdeki günlerde 10.000'inci EPSON bilgisayarlarımn satışını gerçekleştireceklerin i belirttiler. Bu rakama ulaşmalannı sağlayan EPSON kullanıcılarına, hizmetlerinin devamlılığım sağlayacak yeni kolayhklar hazırlamakta olduklarını söylediler. EPSON halkı, Türkiye pazarınin yüzde 50'sini elinde bulunduruyor. Jean Paul Sartre lanıyor. Ama devamını kabul edemeyiz. Nazım Hikmet, büyük Türk şairi öldü. Yorum yok. Bir şairdi. Hepsi bu kadar. Bu şairi tanımış olanlar, onun güven vermek gibi dehşetli bir yetisi olduğunu unutmuyorlar. tnsan bu ozanın büyüklüğünu savunmaya ve tanıklığını etmeye onun ölumünden önce vakit olmadığına utamyor. Angel Miguel Asturias (Guatemalalı yazar): Büyük Türk şairi Nazım Hikmet'in kişiliği Latin Amerika'da büyük bir heyecan yaratmıştır. Onun Türkiye'nin kurtu Louis Aragon luşu için savaşımı, bizim şaır ve yazarlarımızın Latin Amerika'nın kurtuluşu için verdikleri savaşla aynıydı. Louis Aragon (Fransız şair ve yazar): Ben Nazım'ı Paris'e geldiği günlerden çok önce tanıdım. Benim için her zaman büyük bir dosttu. Onu yalnız tarumakla kalmadım, onun için eyleme de geçtim. Daha 1930'larda kimsenin tanımadığı günlerde bile onun adını biliyordum. Yazısını, şiirini görmüştüm. O zaman bu bana yetiyordu...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle