17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MA YIS 1988 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Mücahitlere silah yardımı sürüyor tSLAMABAD (AA) Afganistan hukümetı BM'ye şıkâyette bulunarak, Pakistan'ın Afgan mUcahitlere silah sağladığını ve böylece Cenevre Antlaşmasını ihlal ettiğini bildirdi. Sovyet resmi haber ajansı TASS da, Afgan topraklarına son günlerde artan oranlarda silah sokuîduğunu kaydetti. Moskova\a yaptığı ziyaretten önceki gün ülkesine dönen Pakistan Dışişleri Bakan Vekili Zeyn Nurani ise Pakistan'ın Afgan mücahitlere yardıma devam edeceğini açıkladı. Bu arada mücahitler, başkent Kabil'e doğrudan giden yollarm geçtiği Celalabad kenıine giden yolları ele geçirdiklertni bildirdiler. Suriye'ye yeşil ışık iran ve Hizbullah örgütü, Suriye birliklerinin Güney Beyrut'a girmesini "ateşkese gözlemcilik yapması" koşuluyla kabul edebileceklerini açıkladılar. Emel ve Hizbullah milisleri arasında top, roket ve makineli tüfeklerin kullanıldığı çatışmalarda ölenlerin sayısı 250'ye yükseldi. Dış Haberler Servisi iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Muhammed Beşareti'nin onceki akşam Suriye askerlerinin, çatısmaların surduğu Beyrut'un guney mahallelerine girmesine karşı olmadıklarını söylemesinin ardından gözler pazar gunünden bu yana Guney Be>rut'u kuşatma altında tutan Suriye birliklerine çevrildi. Suriye birliklerinin Gune> Beyrut'a girmesi halinde elindeki Batılı rehineleri öldurecekleri tehdidinde bulunan Hizbullah örgütü bu tavrından vazgeçerek "rollerinin ateşkese gözlemcilik yapmakla sınırlı kalması koşuluyla" Suriye askerlerinin Guney Beyrut'a girmelerıne karşı olmadıklarını açıkladı. Emel \e Hizbullah milisleri arasında top, Voket ve makineli tüfeklerin kullanıldığı çatışmalarda dun 7 kişi oldü, 38 kişi yaralandı. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Vernon Walters dün Şam'a giderek Surivelı velkililerle Hizbullah'ın rehin tuttuğu 9 Amerikalının serbest bırakılması hakkında göruşmelerde bulundu. Suriye askerlerinin Güney Beyrut'a girmelerine karşı olmadıklarını söyleyen iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Muhammed Beşareti, onceki akşam Beyrut'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Eğer Suriye askerlerinin güney mahallelere girmeleri guvenlıği sağlayacaksa, biz buna karşı çıkmayız; biz, Lübnanlılar ne istiyorsa onu istiyoruz" dedi. iran daha once Suriye birliklerinin Guney Beyrut'a girmesine karşı çıkıyordu. İran yanlısı Hizbullah milislerinin yuzde 90*ında denetimi ele geçirdiği Güney Beyrut, geçen pazar günunden bu yana Suriye birlikleri tarafından kuşatılmış bulunuyor. Daha önce Suriye birliklerinin Guney Beyrut'a girmeleri halinde ellerindeki rehineleri öldüreceklerini açıklayan Hizbullah orgütü de bu tavrını değiştirdi. Hizbullah, Surive birliklerinin "yalnızca ateşkese gözlemcilik yapmaları koşuluyla" Güney Beyrut'a girmelerine karşı olmadıklarını açıkladı. Hizbullah milisleri onceki gun Suriye mevzjlerine ateş açmışlar'Emel ve Hizbullah milisleri arasında 16. gunüne giren kanlı çatışmalar top, roket ve makineli tüfek düPİlosu şeklinde surüyor. Çatışmalarda bugüne kadar 2S0 kişinin oldüğü bildiriliyor. ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vernon Walters'ın dun Şam'a gıderek Suriye yctkilileriyle Hizbullah'ın Lübnan'da rehin tuttuğu 9 Amerikalı'nın durumunu görüştüğü bildiriliyor. Vernon Walters'ın Şam a gıtmeden önce Israil'de yaptığı temaslarda, rehinelerin hayatını tehlikeye sokacağı gerekçesiyle, bu ulkeyi Hizbullah mevzilerine saldırmaktan vazgeçirmek için çaba sarfettiği öne suruluyor. Bilindiğı gibi İsrail, Hizbullah'ı Filistinli gerillalara yardımcı olmakla suçluyor. Ote yandan Emel Örgutu Politbüro uyesi Atıf Aoun, Hizbullah milislerinin eilerindeki rehineleri silah ve cephane karşılığında Hıristiyan milislere teslim etme girişimlerinin Emel tarafmdan engellendiğini iddia etti. AP, bu iddianın ne Hıristiyan milisler ne de Hizbullah tarafmdan doğrulanmadığını bildirdi. İran veHizbullah örgütü, Güney Beyrut'a Suriye müdahalesine karşı değil DUN\ADABUGUN AU SIRMEN "Biz Anapolis'te Her Gece..." NEW YORK Potomac, Don gibi durgun akmıyor, suyu çamurtu Potomac'ın doğu yakasında VVashington DC.'nin en büyük alanının adının "Union" (Birlik) olması rastlantı değil. Nasıl Fransızlar büyük devrimlerini izleyen günlerde, giyotinı kurduklan o koca alana sonradan kendi birliklerini simgeleştirecek "Concorde" adını vermişlerse, Amerikalılar da kölelik sorunu yüzünden birbirlerine düştükleri iç savaşın güney ve kuzey çatışmasındaki en kritik anlarının geçtiği Potomac nehir kıyısında, arttk birlik ve beraberliği dile getiren bir uzlaşma alanı oluşturmuşlar Potomac, VVashington kentini Virginiaeyaletinden ayırıyor Gündüzleri iki buçuk milyon olan VVashington DC'nin yatakhanelerinin bir bölümü de bu nehrin batı yakasında; Virginia'da. Geceleri birden ıssızlaşan DC.'de gündüzleri koşuşturanlar, ya doğuda Maryland'daki evlerine ya da batıya Virgınia'ya yollanıyorlar. Ama ne yöne giderlerse gitsinler ve hangi tip evlerde oturuyorlarsa otursunlar, sık ormanların tışkıran yeşiltiği içinden geçiyorlar, deriler siyah değilse eğer. VVashington ABD'nin siyah nüfusun en yoğunlaştığı kentini oluşturduğundan, karaderili bir beledıye başkanına bile sahip. Ne var ki zenciler kendilerinden bir belediye başkanı seçtirebilmiş olmalarına karşın, yine de beyazlarla aralanndaki yaşam düzeyi ayrılığını kapatamamışlar tam olarak. Bu ayrılığın verdiği hınç ve umutsuzluk olmalı, onları ve mahallelerinı tekinsiz kılan ve bizlere, "Aman güneş battıktan sonra bazı yerlerde dolaşmayın" diye uyarmalarına neden olan şiddet olaylarını yaratan. Gittıkçe betonlaşan, yozlaşan, tarihini ve benliğini yitiren ve oturanlarının çoğunluğunca bu nitelikleri hiç de yadırganmayan tstanbul'dan gelenler ise öylesine çarpılıyorlar ki yeşilin bolluğundan, açelyaların her yandan fışkırmasından ve de kısacık tarihine dört elle sarılmış olan Amerikalılann VVashington'da en yeninin yanında durmadan eski biçim mimarıyi yaşatma tutkusundan; öncelerı zencilerın varlığını görmüyorlar bıle. Zaten, Tanley Town, Tackerman gibi bölgelerde zencilerle ya hiç karsılaşmıyorsunuz ya da onları çok ender görüyorsunuz.da dediğim gibi ılla o yeşil, ağaç ve çiçek düşkünlüğü ile geçmişin tüm kalıtımına sahip çıkma tutkusundan ayırdtna bile varmıyorsunuz bu sorunun. Amerikalılar, en yeni kentlerinde bile. geçmiş mimariye gerçekten tutkunlar. New York'ta dünyanın en görkemlı beton ve cam yığını arasında bile fışkıran yeşili ve eski mımarınin güzelliklerini koruma tutkusunu gözleyebiliyorsunuz. Ama bu nitelikleri yine de Amerikalılann kişi olarak bellekleri çok zayıf insanlar olmasını engellemiyot İş çıkışı, bir gazetecıyle görüşmek uzere randevulaştığımız VVashington barlarından birinde karşılaştığımız, bir zamanlar gazetecilığe de bulaşmış, şimdilerde çevırmen olan, ama Fransızcası benım tarzan Ingilizcemden ancak mek parmak iyi olan genç bir Amerikalı, ne Elia Kazan'ı tanıyor ne Arthur Miller'ı anımşıyor ne de bir zamanlar özgün adı Lil Abner olan "Hoş Memo"su ile Amerikan comies dünyasında soylenceleşerek taht kuran Ali Capp'ı anımsıyor. Onun için yalnızca günün moda olan kişileri ve değerleri geçerli. Amerıka böylesine bir çelişkiler ülkesi, başkalarına oranla sığ olan tarihlerini derinleştirmek için olağanüstü çaba harcayıp, başarı da kazanan bu düzende, insanların belleklerinin böylesine sığ olması öylesine çarpıcı kı... Hafta sonu, Ufuk Güldemir, eşı Cumhur ve olağanüstü sevimliliktekı kızları cin gibı Su ile birlikte, dostlarımız Tevfik ve Leyla Uran ile Amerikalılann crabe dedikleri pavuryalan tatmak üzere, liman kentı Anapolis'e giderken sürücülerı her an geyik fırlayabileceği konusunda uyaran işaretlerle karşılaşıyoruz. Bizim şoförlerin, büyük kentlerımizde her an sağdan soldan ayıların fırladığı kanısını taşıdıklarını düşündükçe. buradakilerin geyiklere karşı uyarılmalanna gülmemek elde değil. Anapolıs'in limanında, şimdiye dek karşılaşmadığım kadar güzel ve süslü iki motosıkletin başında şaşkınlık ve hayranlıkla çakılıp kaldığımızda, araçların sahibi iki zenci, kanlanyla birlikte, " Ne bakıyorsun kardeşim, bir şey mi var?" diyecekleri yerde, bizi gülerek karşılıyorlar. Hatta, bu aletler kaç para? Sorusunu hemen hemen benim yaşımda görünen zenci. "Bir erkeğın yaşı oyuncağının ederi ile belli otur. Bu da pahalı bir oyuncak" diye karşılıyor. Motosikletin sahibinin, bu deyişi kendisinin mi bulduğu yoksa aracını satın almadan okuduğu bir reklamdan mı yürüttüğünü düşünürken emekli bir deniz albayı olan M.I.T. mezunu dostum, Anapolis Deniz Akademisi'ni gezmemizi öneriyor. Bir asken kuruluşun, bizim gibi yabancılar tarafmdan da gezilebileceğıni bir türlu aklım almıyor, ama ses etmiyorum. Olura belki bir zamanlar VVashington'da askeri ataşe olan Tevfik'ın tanıdıkları vardır diyorum. ABD'nin Deniz Kuvvetleri Akademisi'nın kapısmagelıyoruz. Tevfik Uran. arabadan başını uzatıp kapıda duran çakı gibi nöbetçiyle konuşuyor. Nöbetçi kendisine bir şeyler söylüyor. Dostuma soruyorum' "Söylesene İngilızcede yasak hemşehrım " nasıl deniyor. Gülüyor, "Yasek demedi ki" diyor. "Yarım saat sonra kapatıyoruz. Biraz acele edin" dedi sadece. Amerika'da demokrasi, vergi yükümlüsü üzerine kurulmuş. Vergi ödeyenin, ödediğı vergi ile oluşturulan her kurumu gezmeye, hatta orada neler olduğunu denetlemeye hakkı var. Burası bir askeri okul bile olsa. . Gel de Vietnam politikasına kızdığın bu ülkenin bu yanına saygı duyma. Akademiyi gezmeye koyuluyoruz. Dev gibi bir kuruluş, yüzme havuzları. spor alanları, koca koca binalarıyla kimbilir kaç hektar üzerine oturmuş. Kız ve erkek öğrenciler, yeşillikler arasında jogging yapıyorlar. Jcggıngin öncusünun kalp krizinden ölmesine karşın bu tutku hâlâ tümüyle ortadan kalkmış değil. Bir köşede bir genç, bir şarkı mırıldanıyor. Ne dediğini işitmesem bile sankı duyar gibi oluyorum. "Biz Anapolis'te her gece mehtaba çıkardık. Sandallanmız neşe dolar..." Bu yanılgımı, bir zamanlar Heybeh'de her gece talime çıkan dostuma söylemiyorum. Dönüş yolu boyunca Anapolis'in sularında yansıyan mehtabı duşünüyorum. Bir eski şarkı çalıyor kafamdaki compact plakta. Reagan, START için umutlıı WASH/NGTON (AA) ABD Başkam Ronald Reagan, ulkesiyle SSCB arasında yapılacak Stratejik Silahlann Sınırlandırılması Anlaşması'mn (START) kendi gorev süresi içinde gerçekleşebileceğini söyledi. Dün Beyaz Saray 'da yabancı gazetecilere verdiği demeçte konuya ilişkin bir soruyu yamtlayan Reagan, söz konusu anlaşmanın 29 mayıs Moskova zirvesine yetişmeyeceğini, ancak zirve strasında bu konudaki çalışmalann surdurüleceğini kaydetti. NÖBETÇİ MİLİS Güney Beyrut'ta 40 kilometre karelik bir aianda gunlerdır suren kanlı çatışmalarda İran yanlısı Hizbullah mılıslerı Suriye desteğındekı Emel orgütürte karsı büyük ustünlük sağladılar Emel örgütünün elındekı son bölge olan Şiyah'ta çatısmaların sakınleşmesınden sonra sokağa çıkan siviller nöbet tutan bir Emel mtlısinin önunden gecıyorlar İtalyn'da basın grevi ROMA (AA) İtalya'da, radyotelevizyon, ajans ve gazetelerde çalışanlar, dunden itibaren 4 günluk greve gittiler. Gazeteciler Sendikası yetkilileri, Gazete tşverenleri Sendikası ile yürutülen göriişmelerin sonuçsuz kalması üzerine grev kararı ahndtğını belirttiler. İşverenler ucretlerde yüzde 25 lik bir artış onerîrken, sendika bu artışın yüzde 50 olmasım istiyor. ISRAİL \argı sistemi tıkandı KLDUS (AJanslar) Israil Parlamentosu sol kanat milletvekillerınden Dedi Zucker işgal altındaki topraklarda Filistin ayaklanması basladığından bu yana 18 yaş civannda 1900 gencin mahkeme kararı olmaksızm tutuklandığını açıkladı. Zucker açıklamasında. halen tutuklu 8100 Filıstinlinin de yargılanmavı beklediğini belirtti. İsraıl yetkilileri kitlesel tutuklamalann yasallık taşıdığını ve 8 aralıktan bu yana suren şıddet olaylarını yatıştırmak amacıyla yapıldığını iddia ederken, Zucker mahkeme kararı olmaksızın girişilen tutuklamaların ulkede insan haklannın çiğnendiğine işaret ettiğini soyîedi. Zucker, kitlesel tutuklamaların bölgedeki olaylar üzerinde siyasal kontrol kurulamadığının göstergesi olduğunu belirtti. tsrail'in işgal altında tuttuğu BatıŞeria\eKudüs'tetoplam 1.5 milyon Filistinli yaşıyor. Bölgedeki ayaklanma boyunca "olağanıistü hal" yasası gereğince tutuklananların buyiık bir çoğunluğunu yere! dilde "şabab" adı verilen gençlerin oluşturduğu bildiriliyor. İsrail ordu yetkilileri kitlesel tutuklamalar nedeniyle adalet mekanizmasında ortaya çıkan ukanıkiığın giderilerek "tutukluluk mekanizmasına" daha iyi bir işlerlik kazandıracakiarını açıkladılar. Ayaklanma basladığından bu yana Israil'de bulunan 17 cezaevine ilaveten 5 yeni cezaevi daha yapıldığını açıklayan yetkililerin almayı duşündükleri önlemler arasında benzer suçlardan tutuklu bulunanların bir arada tutulması, küçük cezaevlerinin kapatılarak, tüm tutukluların güneydeki Necef çölünde yeni inşa ettirilen tutuklu kamplarına aktarılması yer alıyor. Ayrıca tum cezaevlerinde tutuklular hakkındaki kayıtların bilgisayar sistemi ile saklanması ve cezaevlerine usı düzey yetkililerin atanmasınm düşünülduğu bildiriliyor. Filistinli tutukluların avukatları şimdiye kadar dıle getirdikleri şikâyetlerinin hiçbirinin dikkate alınmadığını one >urerek, "ordunun tamamiyle >etersiz" kaldığını ve adalet mekani/masmda buyuk bir çokuş yaşandıfiını belırtiyorlar. Tutuklu avukatları tarafından ordu yetkililerine gönderilen mektupta, sorunların çozumlenmemesi halinde avukatlann greve gidecekleri tehdidinin yer aldığı bildirildi. Bu arada İsrail Başbakam İzak Şamir, "Shullz Barış PlanT'nı geri çesirmesi nedeniyle ABD'nin kendisinı hedef alan suçlamalannı cevaplandırdı. Şamir, ABD'yi lsrail'ın içişlerine karıştığı gerekçesiyle sr7İayarak, bu tur girişimlerin kasım seçimlerinde sağcı Lıkud cephesinin güçlenmesiyle yanıt bulacağını söyledi. Şamir, ayrıca "Shuhz Banş Planı" nı destekleyen Dışişleri Bakanı Şimon Peres'in böylelikle seçimlerde guç kazanacağını düşünenlerin yanıldıklarını söyledi. Şamir, İsrail'in hiçbir zaman bir "mu/ cumhuriveti" ne donmeyeceğini belirtti. ABD'dc bulunan israil Dışişleri Bakanı Şimon Peres, bir Yahudi din okulunda yaptığı konuşmada, ulkedeki Arap nüfusu yönetmek istemedıklerini ve ulkesinin en buyuk askeri başarıyı, kornşularıyla barış içinde yaşayabildiği zaman kazanmış olacağını söyledi. Peres konuşmasında. "Topraklarınıı/ı istivoruz. ancak başka bir halkı yönetmek islemiyoruz" dedi. Barış konusunda ise Peres, "Biz i>ti>oru/, onlann ihliyacı var" ifadesini kullandı. Brejnev dönemi yvlsuzluklan MOSKOVA (AP) Sovyetler Birliği Komunist Parıisi eski genel sekreterlerınden Leontd I. Brejnev'in himayesindeki eski İçişleri Bakanı Nikolay Shchelkov'un, devlet bazinesinden 700.000 ruble (U milyon dolar) ıutannda bir parayı kendi adına kullandığı öildirildi. Sovyet ler Birliği'nde yayımlanan haftahk "Literaturnaya" adlı dergide yer alan bir haberde, 1982 yıhnda ölene değin 18 yıl üikeyi yöneten Brejnev'in döneminde görev yapan bakanın ken.disi ve ailesi için 9 adeı Mercedes marka araba, kristal şamdan, kurk, parfiim gibı lüks hediyeler ve çok sayıda ev satın aldığı öne sürüldü. îlRAN Ortüsüz kaduıa ve ABD'ye uyarı TAHRAN (AA) İran Meclis Başkanı Haşemi Rafsancani. Tahran'daki cuma namazı hutbesinde, ABD'yi ve ulke içinde tslami ortunme kurallarına uymayan kadınları çok sert bir dille uyardı. Rafsancani, ABD'nin İran'la resmen savaşa girdiğini, Fao'da, Basra Körfezi'nde uçaklarla ve füzelerle İran'a karşı savaşuğını, bol miktarda malzeme ve istihbarat bilgisini de Irak'a sağladığını kaydederek "Milletimiz 8 vıllık cihadını, korkutmalar, tehditler ve bağınp çağırmalarla terk etmeye hazır değildir. ABD'ye uygun zamanda ve uygun ölçude karşılık vermeye hazır olmalıyız" dedi. Rafsancani. "Bizimle savaşmak Amerikan halkı için çok pahalıya mal olur. Eğer bu savaş genişlerse, Amerikalılann etine geçecek tek şey, öldurülmuş Araerikalılann cenazeleridir ki, tum dün>adan ABD'ye >ollanacaknr" diye konuştu. iran Meclis Başkanı cuma hutbesinde İsiami onunme kuraliarına dikkat etmeyen kadınları da alışılmamış olçııde sert bir dille uyardı. ABD'nin İran'a müdahalesinin sadece Basra Körfezi'nde bitmediğini ve ulke içindeki resmi ve gayri resmi unsurları ile İran'ın iç durumuna da müdahalede bulunduğunu one süren Meclis Başkanı Rafsancani, şöyle dedi: "Buna örnek son günlerde Tahran caddelerinde gördüğumüz örtunmeye dikkat etmeyen kadınlardır. Onlar oyle kibuiendiler ki, halkıraız bu şartlarda İslam için bu kadar fedakârlıkta hulunurken, kendilerine hizmet verilen bu ulkede vüceliklerini ve görünuslerini konıma görevlerine riavet etmiyorlar.' Ermenistan 'da halk sokaklarda MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nın Ermenistan Cumhuriyeti'nın başkenü Erivan 'da dun yaklaşık 200 bın kişınin kent merkezinde toplandığı bildirildi. Rafael Popoyan adlı bir kişi, AP'ye Erivan'dan lelefonla verdiği demeçte, bu gösterinin Karabağ bölgesinın Ermenistan'a bağlanmasını ısteyen komıte tarafmdan düzenlenmediğıni ve amacının da belli olmadığınt sövledi. Rafael Popoyan, eylem sırasında hiçbirfaaliyet olmadığını, polisin kalabalığı çevrelediğini, ancak hiçbir şev yapmadığmı belinti. Hava saldırısı Öte vandan iran radyosu, Irak'ın duzenlediği bir hava saldınsı sonucu 30*dan fazlasivilin ölduğünü iddia etti. Öğle saatlerinde gerçekleştiği bildirilen saldında çok sayıda yaralının da olduğu öne süruldü. Ancak bölgedeki bağımsız kaynaklar ve Irak henuz saldınyı doğrulamadı. Iran'ın kuzeybatı sının yakınında gerçekleştiği öne sürülen saidırının doğruolması halinde şehirler savasını yeniden başlamasından korkuluvor. K o r e n ı n baskentı Seul'de btr grup öğrencı. Amerikan Büyükelcılıflr'ne sakUarak el yapısı bombalar atlılar Buyukelçılik sözcüsu. AmeriKan ale>htan sıoçaniar da atan gençlerden ıkıstnın polısle cıkan küçük çaplı çatısmada yaralandığını bıldırdı. bınada hethangı bir hasar meyöana gelmedığını açıkladı Gorgü tanıklan ögrencıteraen bınsınıtı büyukelçıltk miihafızlanmn diKkatını cekmek ıcın bınanın dışında bir bomba patlattığını. daha sonra dığer öğrencılerın duvara tırmanarak bombaları ıcerı aîtıKlarını belirttiler Guney Kore bayrağına sarılmış ikı gencin bahçeye gırdığı dığerlerının ise ABD nın Guney Koreden ciKmasınf ısteyen sloganlar yazılı pankartlar taşıdığı bildirildi Gosterıcı öğrenciler, öncekı gun de Amerikan Kultur Merkezı ne saidırarak tabelaları sökmusler ve yangın bombaları atmışlardı. Güney Korede 41000 AmenKan asken bulunuyor (Fotoğraf: AP) ABD filClllfllflP G u n e y MACARÎSTAN Kadar^dan reformlara eleştiri BUDAPEŞTE (AP) 0 Macaristan Sosmk yalist İşçi Partisi'nin 31 yıldan bu yana ilk kez yapılan "Ulusal Konferansı" 1 A dün Budapeşte d '^Hmt'Ğm e başladı. Toplantıyı bir konuşmayla açan partinin 32 yıllık lideri Yanoş Kadar. ulkedeki siyasi reform girişimlerini ve partiden bağımsız sendika ve gençlik örgütü kurulması çabalannı eleştirdi. Ülkenin geçen yıldan bu yana giderek artan ekonomik ve siyasi sorunlarının yoğunlaştığı bir ortamda toplanan konferansın açış konuşmasında 990 delegeye hitap eden Kadar. "daha fazla sosyalist demokrasi" çağrısında bulundu. Partinin, "i>i nivelli bile olsa" sosyal duzeni bozacak girişimleri kabul edemeyeceğini kaydeden Kadar, dolayh olarak, geçen hafta kurulan bağımsız sendika ve bir sure once kuruluş çalışmaları başlatılau bağımsızlık gençlik orgutunu eleştirdi. Kadar, "Partinin gore\i. daha fazla demokrasi içeren bir sosyalizmi gercekleştirmektir. Ancak, burjuvs demokrasibi ve anarşi yaratmaya yönelik çabalar da önlenmelidir." diye konuştu. Doğu Bloku ülkeleri arasında kişi başına dış borç miktan en yüksek ulke konumunda bulunan ve bu yıl başında uygulamaya konan gelir vergisi ve KDVuygulamalarıyla ekonomik sisteminde fcöklü değişikliklere giden Macaristan'ın "içinde bulunduğu krizi açık yiireklilikle doğrulayan" Yanoş Kadar, "hoşnutsuzlugun arttığım" kaydetti. Konferans öncesi yapılan tahminlerin aksine 32 yıldır bulunduğu parti yönetiminden istifa etmek^en hiç söz etmeyen Yanoş Kadar. "Partinin üst düzey ydnctirilerine saygının azaldığına" da dcğindi. Ancak, adının açıklanmasını istemeyen bir partili, AP'nin sorularını yanıtlarken, "Kadar büyük bir ihlimalle, pazar gunünden sonra genel sekreter unvanını taşımayacak." dedi. Konferansa katılan delegelerin buyuk çoğunluğunuh biı yönde bir kafar alnıasının da iınkânsız olmadlğı kaydedilivor.. Fransa'da ChiracBarre ittifakı SABETAV V AROL PARİS 8 mayıua sonuçlanan başkanlık seçiminde tek adav uzerınde anla^ma sağlayamavan iki bınuk sağ ki'.rııluş. "hezimeften sonraki evk«n mületvek.'ıi seçımlcnnde ortak aday çıkarma kararı aldılar. 5 ve 12 haziran tarıhlerınde vapılacak bu scçimlere buyuk umutlar beslemeden giden Chirac'çı RPR \e liberalmerkcz Ktifakı L'DF, 57" seçım bolge•»inden 520\ıııe "l'RC" imzası altındu birlskte katılıyor. URC hangı koşul altında olursa olsun aşırı sağ ulusal ;q>hc 'le işbırliğı \apmama konu^unda kararı^ gorunuyor Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın bajkanlık seçimi kompanvas! bovuiKd kullandığı "açılma" sloganına uygun olarak ta.>arlanan sosyahsimerke/a ijbırlığı, 8 mayıs ^onrası yapılan ıkıli pa/arhkbı soıuıcu ücrçekle^cmedi •\nlaşma olandğnıın s\x\j. duvnıcNİndc CDS (UDF'nın uç bu\uk bılcscuındcn biri) \onctımıuın Sosyalısıierdcıt "ortak bir hukumel projesi u/.erinde >a/ılı aıılastııa" IVU'IIK'MIIIII bu>ük rolu oldu. Sccımdcn \u/dc54 gibi wıci biı usiunluklc ı.ıkun MıiKrıant! ve So^\a!ist Paıli, mcrkc/cık'iııı nu kuşuhiiiıı I abul L'tuıcd \^ "avılma" prüjc\inı uıkcrı sevını sonrasuıa uteledı. CDS (Hırisıivan demokrat kokcnlı bir parti olup Fransa polıtık yelpazesınııı nıerkezinde sayılıvor), Sos>alı>tlerle ittıfak olasıiığının ortadan kalkması uzerine şimdilik cskı muitefıklerinin arasına dondu. Sağ konsorsişum URC'nın. seçılmc >ansı olan >crlcre şır.ıdidcn mıllctvekili olan ısimlerı koyduğu ifade edilıyor. Merkezcilerin ittil'ak değiştirmeye yanasmaması üzerine, Fransız Sosyalist Parlısi, sol cğilimli olarak tanınmavan kişilere lislesındc ad, > olma ojanağı ıanı>arak, Frajisı/ seçmenc \1ıltenand'ın "açılma" slojzanmın "seçim laktiği"nden ibaret olmadığı guvencesi • erme\c çu lışıyör. Bu yontemin en çarpıci orncğı. gcçcn aksanı Le Pen'cücıuı su/de 3ü"a vakııı ov aldıkları Marsiha'da mcyılana gcldı. V'nlu i>adamı \e Marsılva Spor Kukıbü'nun ba>k';ın! Bernard Tapie, bu ılJcn So'valıst dcilcklı adav oldu. Tum Fraıı>a'da "sıfırdan baslayarak i» havahnda başanva ıılaşınanın simm'si ıılarak" çok tanman Bcrnaıd lapıc'nın, en a/ kendıii kadar simgcscl bir şorc olan Maı^ılva'daıı adav olması, .So^valisllcriıı bu kc/ "sivil toplıım" >o nun '; avılma ^abasmır, başaiı'.ı bıı oır.Lp; ol dıı. Illas cşifıiKİc olan işvcı Lı mı ıı^u/a M 1 . alarak du/c çıkarma ı;irışııııkri>lc IMIII >apaıı Erken seçim için listeler belli oldu Namibya için şartlı çözüm CAPETOVVN (AA) Cıiney Afrika Dışişleri Bakanı Pik Botha, Angola'daki 40 bin Kuba askerinin çekilmesı halinde Namibya'ya bağımsızl'k vereceklerini söyledi. Botha Reuters'e verdiği demeçte, Küba'nın göruşmelerde dürüst olduğunu kanıtlaması durumunda bağımsızl'ğın gerçekleşebileceğini belinti. Öte yandan ABD ve SSCB'nin Angola sorununa Afganistan 'dakine benzer bir çozüm araytşı içinde oldukları bildirildi. Portekiz'de konuya ilişkin göruşmelerinı sürdüren iki tilke yetkilileri, Afganistan ile Angola arasında benzerliklere dikkat çektiler. Bcıııaıd Tapıc vcrdığı üonıcçıe. "i^sizliğin ortadan kalkması için loplumsal scl'erbt'riik" so/u \erdı. Haltalık ParisMalch deıgısındc crkcn mıllcıvckili secınııvk' ilgılı vavımlanan biı anket, Sosvahst Parti'nin seçinılerdcn 360 civarında sandalyc ile çıkacağım gosterdi. Bu sayı, toplam mılletvekılı bavısının 577 olduğu duşunuluıse. ııçte iki çoğunluğun biraz aMında kalıvor. Yapılan dığer anketler do bcıı/cr sonuç verdi. Qıc yandan. İran'la Fransa arasmdu diplomatik ilı>kilcrin >eıîidcıı kurulntdM yomındc çalı>nıalar dunden ııîbaıen somul olarak başlatıldı. Buvukelçi C hrKıian (.raoll, Muterraııd laıahndan temas kurulmasıvla ılgili çalısmal.tp baMaımakla gorcvlcndırildi. Uaşbakan Michcl Rocard, selcl ı Jacguvs C'hiraı*'ın scçiııı oııccsı mevdana gelen 1 ubnaıı'dakı ikı Fraıisı/ rehıpcnin bırakılması pazarlığı sırasında Talıran'a verdiği, ilişkileri yeniden kurına sö/i'iıuıı Fransa tarafmdan uılıılacağını aviklamtstı. İkı başkent arasında bu IniMisia ya/ılt jıılusına olmadığı. ancak ııorc\ dcvıı strasınt!a bu ıımlabakalın Ko\.aıd hııkııınclmc oluıak bildınldığı açıklanJı. ANAMA Noriga için uzlaşma iddiası WASHINGTON (AP) Panama ile ABD arasındaki bunalımın çözüldüğu, ülkenin güçlü adamı General Mar.uel Antonio Norieganın ulkeyi terketmesi konusunda anlaşmaya vanldığı öne sürüldü. Soz konusu iddia Amerikalı bir yeıkıli tarafmdan açıklandı. Buna gore ABD ile Panama hukümetlerı Noriega'nın ulkeyi terketmesi konusunda anlaştı. Anlaşma Norieganın istediği zaman Panama'ya tatil amacıyla gelebilmesini ve 1989 başkanlık seçimlerinden sonra da sürekli donmesini öngoruyor. Noriega buna karşılık, geçiş hukümetini kurma hakkına sahip olacak. Bununyanısıra, ABDdeNoriega'yı uyuşturucu maddekaçakçılığı suçundan yargılamaktan vazgeçecek. Adının açıklanmasını istemeyen ABD'li yetkili ise anlaşmaya karşı olduğunu, Başkan Yardımcısı GeorgeBush'un daayn, düşüncede olduğunu belirtii
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle