17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı. Cumhuriyet Malbaacıhk ve Gazetecılik Türk Anonım Şırkelı adına Ncdir Nadi • Genel Yayın Müduru Has>n Cennl, Muessese Muduru. Emise L>»kllgil, Yazı Işler/Muduru Ok»y Göncnsin, # Haber Merkezı Muduru: ValçiB Bayer, Sayfa Duzenı Yönctmenı Ali Ac»r, 9 Temsücıler ANKARA. Dogan, tZMİR: Hikmel Çcünkıyı, ADANA Olsl Ba$langıç. tstanbu! Haberleri' E>h«n Akyıldız Dış Haberler Ergun Balcı. Ekonomi O s n u UU(;>>. Kuhur: Ol»l t'sltr, Spor Danışmanı: Abdulkadir Yu«lm*n, Duzeltmc Refik Durbış, BılımEğıtım Şahin Alpay, tşSendıkaŞukran Krttnci, Yurt Haberleri Necdel Dogın, Dızı Yazılar Kertm Çalışkın, Bursa Lcvcnt Gençelli, % Koordınator Ahmrt Konılsu, • Malı Işler trol Erkut, 9 Muhasebe: Bulral \tma • Butçe Planlama Sevgi Anın OReklam A)şe Tonın. Ek Yayınlar Hulya Akyol • ldare Haseytn Gıırtr, Işletme Öndtr Çrfik, Bılgılşlem: Nıil Inal. Bastrn ve Ynym. Cumhunyn Malbucılık vt Gaznecılık T A..Ş Tuık Octtı Cad tt 34334 Isl PK 246lstanbul Tel 512 05 05 (20 haı). T d n : 22246 F u . (I) 526 60 72 0 Burolar Ankan: Zıya Gokalp Blv InkılapS No 19/4. T d ' 133 II 4147. Tcleı 42)44 F u . <4ı m 82 64 # l,nür H Zıya Blv 1352S2/3.Tcl l3 12 3O,Telcx 52359 Fav (51) 13 12 30 # Adara: lnonu Cad 1I9S No l K a l l . T c l II455O119731. Telcn 62155.Fu (71)328036 TAKVİM 21 MAYIS 1988 İrasak: 3.45 Günes: 5.34 öğle: 13.05 İkindi: 17.02 Akşam: 20.27 Yatsı: 22.08 Restorasyon tartışması Soğakçeşme: Çelik Gülersoy'un Topkapı Sarayı dışında restore ettiği Soğukçeşme sokağına gecekondu ihya etmek eleştirisi yöneltenler var. Gülersoy'a göre bu yapılar Doğuya özgü bir olay. Surlar: Jstanbul surlarının onarımını . ise Çelik Gülersoy eleştiriyor. Gülersoy, prensipte yanlış yapılarak film platosu zihniyeti taşmdığı kamsmda. Prof. Serdaroğlu ise sur onarımını savunuyor. CEM HAMULOĞLU ~ Geçmişten gunıimuze dek gelebilmiş tarihsel dokunun geleceğe aktarılmasında en önemli görevi 'restorasyon' çalışmaları üstleniyor kuşkusuz. Türkiye gibi zengin tarihsel mirasa sahip bir ülkede ise restorasyonun onemi ve sorumluluğu daha da artıyor. Yıllardır gelişme uğruna tarihsel dokuda yapılan tahribat ve yanlış kullanım sonucu yok olan tarih mirası ise restorasyonu gerçekleştirecek kadroların zaman geçırilmeden yaygınlaştırılmasını zorunlu kıhyor. "Restorasyonda dunyanın neresindeyiz?", "Türkije'de restorasyon adına neler yapılıyor?" ya da daha genel bir ifadeyle, "Türkiye1de restorasyonun sorunlan nelerdir?" Bu ve benzeri soruların yanıtları parasal kaynaktan yetişmiş elemana, yasal çerçeveden uygularaadaki çarpıklıklara dek pek çok sorunu gündeme getiriyor. Prof. Dr. Metin Sözen, "Hemen siipiinicö eleştiriler yapılmasına ben taraftar değilim. Eleştiri yapılmasın demiyorum. Bakın biz sara>larda sonsuz eleştiriye acığız. Ama onun hangi koşullar içinde yapıldığını da degerlendirmek lazıra" diyor. Ama Türkiye'de Uzmanlar, eski eserlerin yenilenmesi konusunda değişik görüşler öne sürüyor gereksinme olmadan yeniden canlandırmak, anc'ak bir film platosu zihniyeti ile açıklanabilir. Bir dekor aranıyorsa boyle olur. İkincisi uygulamada yanhş yaparsınız çunkü bunların eni, boyu, ölçüleri konusunda hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bence surlarda yapılanlar çok teatral, karşıdan bakılınca bir tarihi kent göruntüsü verilmek isleniyor. Boyle şey olmaz, zamanla ortadan kalkmış kısımlan yeniden yapıyonız diye canlandırmak ne ilmin, ne de sanatın sınırlanna girer. Zamanla sarmaşıklar sarmış, taşlan yosun tutrouş asırlann romantik bir görünum verdiği surlan. kazıyıp pasta gibi >eniden yapar, yeşil çimenler ekerseniz, ortaya Haliç'teki gibi bir çocuk parkı çıkar." Bu ve benzeri eleştirilere ise surlann onanmın» üstlenen TAÇ Vakfı'ndan Prof. Dr. Ünıil Serdaroğlu şu yanıtı veriyor: "Bu tıir eleştirileri 'restorasyon'un ne olduğunu bilmeyenler yapabilir. Suriann her >eri gKir gıcır olacak değil. Ozellikle suriann uç kapısını onardık. Belli bir bölumu orjinal boyutlarına getiriliyor, eski görunumn kazandınlıyor ki görenlere bir fikir versin. Diinyanın her yerinde kentler surlannı bu şekilde onarıyor." Turkiye'de restorasyonun önündeki en önemli sorunlardan birisi de çalışmaları üstlenen kurum ve kuruluşlann bir "butunlükten" yoksun oluşu. Prof. Dr. Metin Sozen, "Aynı trrnde gidiyoruz. Ama kompartımanlar farklı oldugu için kendimizi de farklı sanıyoruz. Boyle şey olmaz" diyerek şunları soyluyor: "Her kurum ve kuruluştaki onanmlar, tanıtımlar belli bir düzeye ulaşmadıkça külturel mirasımızın genel goruntustt bütünlüğe ulaşamaz. Biz şimdi bir yol arryoruz ve yol gösteriyoruz. Bunun genelleşmesini iitivoruz. Ozellikle Kultur ve Turizm Bakanlığı, vakıflar ve özel sektördeki çalışmaları bir butunluğe ulaştırabilirsek, yalnız İstanbul'da değil, Anadolu'nun hemen her yerinde bu tür calışmalar daha sağlıklı bir statuye ulaştınlabilir. Bu tur gelişmeler bizi dunya ulusları arasındaki ozel duruma yanaştıracaktır." Öğrenciler sınav rnaratonunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bayram tatilinde bir hafta sureyle dinlenen oğrencileri, önumuzdeki gunlerde zorlu sınavlar Belediye başkanına ceza NEVŞEHtR (Cumhuriyet) Nevşehir'in tarihi ve doğal güzellikleriyle dolu Göreme kasabasında doğal SİT alamna giren yerde "oturulur" ruhsa'ı veren Belediye Başkanı Mustafa Mızrak'a 100 bin lira para cezast verildi. Nevşehir Sağlık ve Sosyal Yardım Müdurlüğü'ne bağlı çevre ve gıda kontrol şube ekipleri yaptıkları denetimler sırasında Göreme kasabasında Ali Rıza Kala'mn işlettiği tur'ıstik eşya peronunun doğal SİT alamna girdiğini belirlediler. Yetkililer, doğal SÎT alanlarında yapılaşmanm yasak olduğunu belirterek bu işyerine açılması için ruhsat veren Belediye Başkanı Mustafa Mızrak'a 100 bin lira, Fen Işleri Müduru Mustafa Sağcan 'a 300 bin, işyeri sahibi Ali Rıza Kalcı 'ya 500 bin lira para cezası kestiler. tlgililer, "Doğal S/T alanlarında yapdaşmayı önleyerek bir kültür mirasını koruyacağız. Bu hususta kimsenin gözünün yaşına bakmayız" dediler. 27 mayısta devlet parasız yatılı okulları sınavı yapılacak. Anadolu liselerine giriş sınavı 28 mayısta, kurumlar sınavı ise 29 mayısta. bekliyor. Bayram sonrasında Anadolu liseleri, meslek liseleri, universiteye yerleştirme,. parasız yatıh, kurumlar kalfa ve ustaiık, özel okullar ile tek ders, bütünleme ve bekleme sınavları oğrencileri terletecek. Öğrencilerin önundekı ilk sınav, 27 mayısta yapılacak olan ve ortaokul son sınıf öğrencilerinin katılacağı devlet parasız yatılı okulları. Oğrencileri bekleyen 2. önemli sınav ise 28 mayıs cumartesı gunu yapılacak olan Anadolu liselerine giriş sınavı. Bu sınav sırasında yalmzca sınavların yapıldığı okullar tatil edilecek. Mecburi hizmet karşılığı parasız yatılı okumak isteyen öğrencilerin kurumlar sınavları da 29 mayıs pazar günü yapılacak. Öğrenciler 12 hazıranda da ortaokullar ara sınıf devlet parasız yatılı sınavına girecekler. 18 haziran pazar günu ise özel Türk ve yabancı okullara giriş sınavları yapılacak. 19 hazıranda oğrencileri bir başka önemli sınav, meslek liselerine giriş sınavı bekliyor. 19 haziran pazar günü yapılacak olan bu sınavda da yalmzca sınavların yapıldığı okullar tatil edilecek. Universite oğrenci yerieştirme sınavı 26 haziran pazar gunu yapılacak. Bu sınavda adaylar istedikleri test türlerine gore yanıtlar verecekler. Sınava katılacak 413 bin dolayında adayın yanıtladıkları testlerin değerlendirilebilmesi için her testten en az 4 doğru yanıtlarının bulunması gerekiyor. Tüm kasaba ve şehir okulları 10 haziranda kapanacak. Okulların kapanmasının ardından 282930 haziran tarihlerinde merkezi sistemle dışandan okul bitırme sına%ları yapılacak. 14 haziran salı ile 1 temmuz cuma gunü arasında tüm okullarda, okul dışından bitirme, bekleme ve sorumluluk sınavları gerçekleştirilecek. Merkezi sistemle okul dışından bitirme sınavlarının ikincisi 79 eylul tarihlerı arasında, kalfalık ve ustalıkla ilgili çıraklık sınavları ise f eylül perşembe23 eylül cuma gunleri arasında yapılacak. Tum okullarda, bekleme, sorumluluk, bütünleme sınavları 18 ağustos9 eylül tarihleri arasında bitirilecek. Öte yandan ortaokul, lise ve dengi okullarda tek ders sınavları 21 eylul gunu yapılacak. Ortadereceli okullarda kayıtlar 18 ağustos9 eylul, ilkokullarda kayıtlar da 29 ağustos23 eylul tarihleri arasında lamamlanacak. Korgeneral Lobov 'Onemli konularda görüşlerimiz aynı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosa) Sovyetler Birliği Genelkurmay Birinci Yardımcısı Korgeneral Vladimir N. Lobov, "Konvansiyonel silahlann indirimi konusunda Türkiye ile Sovyetler Birliği'nin göriişlerinin çok yakın oldn|nnn" söyledi. Türkiye'ye çarşamba günü gelen Lobov dun Genelkurmay tkinci Başkanı' Orgeneral Kaya Yazgan'la görüştü. Daha sonra bir brifıngi izleyen Lobov sırasıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay ve Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan tarafından kabul edildi. Öğleden sonra baa askeri tesisleri ve birlikleri gezen Lobov akşam da temaslanyla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenledi. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Kaya Yazgan ile "dostane ve her şeyin açıkça ele alındığı" görüşmeler yaptığını belirten Lobov, "Once silahsızlanroa ile ilgili konular üzerinde durduk. Orta ve kısa orta menzilli fıizelenn kaldınlmasını öngoren anlaşmamn onaylanması ve onay süreci ile ilgili durumu aynnülı bir şekilde ele aldık" dedi. Viyana'da halen yetki belgeleri ile mOzakerelerin sürdüğü konvansiyonel istikrar görüşmeleri çerçevesindeki "Atlantik'ten Urallar'a" dengeli konvansiyonel indirim konusu ve ozellikle hem klasik hem de nükleer başlık taşıyabilen "çifte yetenekli" silahlar üzerinde durduklarını bildiren Lobov, "en önemli konularda iki tarafın görüşleri aynıdır" diye konuştu. Korgeneral Lobov, bugün Izmir'e geçip temaslannı orada sürdürecek. Sovyetler Birliği Ankara Büyükelçisi Albert Çenüşev, Türkiye ile bazi konularda anlaşmaiara varıldığını bildirdi. Türk plastik cerrahları İZMİR (AA) Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim Üyesı Doç. Dr. Ecmel Songür başkanlığında Türk doktortardan oluşan 5 kişilik bir ekip Kenya 'da kurulan plastik cerrahi kampında 15 gunde 117 estetık ameliyat gerçekleştirdi. Çocukların doğuştan ya da sonradan olma arızalarmı tedavi etmek amacıyla, bir yıl önce Interplast Türkiye Derneğı 'ni kurduklarını belirten Songür, "Asıl amacımız, Amerika ve Almanya'daki derneklerin çalışma stilini öğrenerek, bunu kendi ulkemizde de uygulamaktır. Bu nedenle Üçüncu Dunya Ülkelerinde düzenlenen plastik cerrahi kamplarına katılıyoruz" dedi. Songür, Interplas Germany'den yardım olarak gelecek yıl Sıvas'ta yabancı doktorların da katılacakları bir kamp kurmanın hazırlığı içinde olduklannı soyledi. RENKLERE ELEŞTİRİ Topkapı Sarayı ile Ayasofya arasında bulunan Soğukçeşme Sokağı ıçın en yaygın eleştrn evlerın renklen ile ılgılıydı Çelik Gülersoy, 'TenkJeri eleştirenlerı mazıyı bılmemekle" sucluyor (Fotoğraflar Uygar Gurkan) 'restorasyon' adına yapılanlar, çeşitli kaygılaria, çeşitli yönlerden eleştiriliyor. Ozellikle sivil mimari yapılarında gerçekleştirdiği çalışmalarla halktan büyuk destek alan, ama bilimsel düzeyde zaman zaman eleştirilen Çelik Gülersoy, bu konudaki hedeflerden yalmzca birisi. Bu eleştiriler, onan'.an yapılann dekorasyonundan dış düzeylerinin renklerine dek uzanıyor. Topkapı Sarayı ile Ayasofya arasında bulunan ve ikinci derece tarihi eser olan Soğukçeşme Sokağı'nı restore ederek turizme açan Çelik Gülersoy'a karşı yapılan eleştiriler iki noktada toplanabilir. tlki, " 1 . derece eski eser olan Osmanlı Sunı'nun önündeki 'gecekonduian ihya etmeye ne gerek var?" şeklinde özctlenebilir. Gülersoy, "Belgelere göre henüz Topkapı Sarayı'nda oturulnrken bıie bu evler varmış. Bdki bir Batı sarayının onunde bu tur yerleşimlere rastlanmaz. Ama İstanbul bir Doğu kentidir. Ve bu Doğu kentinin sarayının dnvanna bitişik evler vardı" diyor. Soğukçeşme Sokağı için yapılan en yaygın eleştiri ise, evlerin renklerine olmuştu. Ama Çelik Gülersoy, "Renkleri eleştirenleri maziyi bılmemekle suçluyonım" dedikten sonra şunları ekliyor: "Renkler konusunda iki tane kaynak var. Birincisi Batılı gezginlerin goriıp >a^dıklan. tkinci kaynak ise donemin resimleri. gravurleri, yağlı ve sulu boya tablolan. Bu kaynaklarda eski tstanbul evlerinden övguyle bahsedilijor. Bu renkler yosun >eşilinden, tahini san ve sardunya pembesine dek uzanır. Bunu bitmeyenler, İstanbul evlerinin en dokuntu hali olan kara tahtayı hatırlıyorlar. Suyu çekmiş. kan yemiş kara tahlalı halini göz omine alıyorlar." Restorasyon çalışmalanna yapılan eleştirilerden en guncel olanı, ise istanbul Kara Surlan'nın onarımına ilişkin. İstanbul Belediyesi tarafından restore ettirilen surlara yapılan eleştiriler, "İstanbul'a yeni bir saldırı mı yapılacak, surların aynısını yapmanın ne anlamı var?" tumcesiyle özetlenebilir. Vakıf Inşaat'tan Erol Çetin, "Surlarda restorasyon vapılmadı, venilendi. Fikir yanbştır. Ovsa surları dondurmak, olduğu gibi konımak gerekiyordu" derken, çalışmaları "ideolojik" olarak niteleyen Çelik Gülersoy şunları soylüyordu: "Prensipte bir yanlış yapılıyor. Yani zamanın ortadan kaldırdığı bin vıllık bir eseri bin yıl sonra hiç ÇELİK GÜLERSOY Hukiıki yapı çok zayıf ÇELİK GÜLERSOY (Türk Turing Kurumu): Dunya, oldum olası restorasyon denen ilmin, tekniğin uygulamasını iyi bilır. Bizde yeni başlamış sayılabilir, çok yeni bir kavram. Ben bu durumu yine ana kültur sebeplerine, toplum tipoloji3İn3 bağlıyorum. Batı toplumları yerleşik hayat yaşadıkları için binalannı ve kentlerini de "kıyamete kadar ayakla durmak için yaptıklanndan" tabii önlerine bunların devamlı bakım sorunu da geliyor. Doğu toplumları ise goçebe tipi oldukları için, kentlerine de aynı göçebe prensiplerini yerleştirdikleri bu dumm için binalannı geçici yapmak sonucunu doğuruyor. Kalıcı olmayan malzemeden yaptıkları ıçın yıkıp yerine yenisini yapmak gibi bir sürecin içerisine giriyorlar. Bunların da restorasyon dıye bir bakım kavramları olmuyor. Restorasyon daha özel bir deyim. Bunun daha geniş çerçevedeki adı bakımdır. O yüzden denir ki, "Bakım tamamen Batı toplumlarının muessesesidir, Doğu toplumları bunu bilmez!' Doğu ile Batı'yı birbirinden ayıran bir ayrım daha ortaya konmuştur. Şehirlerde kaldınm varsa o bir Batı kentidir, yoksa doğu kenti. Bakım, Batı'da çok eskiden beri yasanan bir olay. Türkiye mimari mirasın onemini kavrayalı şunun şurasında 2030 yıl olmuştur. Restorasyon olayı da, kavramı da hayatımıza daha yeni yeni giriyor. O yuzden bir kargaşanın içindeyiz. Öncelikle hukuki çerçe\e çok zayıf, yok gibi bir şey. Bu iş yalnız Eski Eserler Kanunu ile olmaz. Bu kanuna atıfta bulunacak yönetmeliklerin de çıkması lazım. Restorasyon konusunda uç şeyi yapmamız lazım: 1 Kanunların ayrıntısını gösteren teknik yonetmelikler çıkmalı, esaslar hukuken saptanmalı, 2Restorasyon konusunda gereken eserler hızla Turkçeye çevrilerek kaynak otuşturulmalı, 3Bunlan uygulayacak kadrolar yetiştirilmeli. SSCB'de Batı gazeteleri WASH1NGTON (AA) Sovyetler Birliği'nde, Batılı ulkelerde yayımlanan gazete ve dergilerin satışım engelleyen yasağın kaldırılarak, bunların halka serbestçe satılmasma izin verileceği bildiriliyor. Haberi veren haftalık Moscow New Dergisi, uygulama başladığında, ABD ve Avrupa ülkelerinde yayımlanan gazetelerin ulkede hergün bayilere buyuk miktarda dağıtılacağını duyurdu. Ancak dergi, uygulamanm nasıl ve ne zaman başlayacağını belirtmedi. araçta imza pazartesı günü AYNISINA NE GEREK VAR Anakent Belediyesi tarafından gerçekleştırılen İstanbul Kara Surlan'nın onanmı "İstanbul'a yenı bir saldırı mı yapılacak, surların aynısını yapmanın ne anlamı var' şeklinde eleştiri alıyor Zırhlı muharebe aracı üretim projesi için ABD'nin FMC fırması ve Türk ortağı Nurol AŞ ile Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme Idaresi arasındaki anlaşma pazartesi günü imzalanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Turkiye'nin F16 projesinden sonra ikinci büyük yatırımı olan nrhlı muharebe aracı üretimi projesi için ABD'nin FMC firması ve Türk ortağı Nurol AŞ. ile Savunma Sanayi Geliştirme ve Destekleme Idaresi (SAGEB) arasındaki anlaşma pazartesi günü imzalanacak. Mali portesi 1 milyar dolann (1 trilyon Türk lirası) üstünde olan proje için Milli Savunma Bakanlığı'nda bir tören duzenlenecek. Törene Başbakan Turgut Özal, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, SAGEB Başkanı Vahit Erdem, üst düzey askeri yetkililer ve bürokratlar da katılacak. Milli Savunma Bakanhğı'ndan edinilen bilgilere göre, toplam 1698 aracı kapsayan projenin anlaşma töreni pazartesi günii «abah yapılacak. Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, anlaşmamn imzalanmasından sonra önce Lahey'e geçecek, daha sonra da NATO savunma bakanlan toplantısı için Brüksel'e gidecek. Proje kapsamında 650 adet nrhlı muharebe aracı, 830 adet zırhlı personel taşıyıcı, 170 adet havan ile 48 adet de kundağı motorlu zırhlı tow aracı üretilecek. Proje uyannca zırhlı muharebe araçlarının teslimatına anlaşmamn geçerlilik kazanacağı pazartesi gunünden 11 ay sonra başlanacak. Toplam 1698 adet araç 8 yıl içinde üretilecek. 300 parçadan oluşacak zırhlı muharebe araçlan üretimine 1520 dolayında yan sanayi fırması da katkıda bulunacak. Projenin yaklaşık 10 bin kişiye yeni iş olanağı sağlaması bekleniyor. KAlmanlar okumayn meraklı BOMS (AXKA) Federal Almanya'da günde bin 250 gazetenin yayımlandığı, bunların toplam tirajının 21.3 milyonu bulduğu bıldirildi. Sayıları 11 bini aşan dergilerin toplam tirajının da 190 milyon olduğu belirlendı. Federal Almanya'da düzenlenen anketler, halkın okumayı çok sevdiğini, Almanların yüzde 52'sinın boş zamanlarmı değerlendirmek için okumayı tercih ettiğini ortaya koyuyor. Prof. METİİN SÖZEN Kültür mirası yerel yönetime Türkiye'de kültür mirasınm yerel yönetimler eliyle korunabileceğine inamyorum. Devletin kültür kurumlan da destek görevini yapmalı. PROF. DR. METİN SÖZEN (Milli Saraylar): Ben devletin elinin, Turkiye'nin çok yoğun ve çok katmanlı olan kültür mirasını korumaya yeteceğine inanmıyorum. Biraz gerçekçi olalım. Ben yıllardır Türkiye'de kültür mirasının \erel yönetimler eliyle korunabilece%\m inandım ve bu düşunceyi savundum. Turkiye'de kultur mirasını yerel yönetimlerin, yani o kentin hemşerilerinin seçtiği yoneticilerin, devlet kultur kurumlarının desteğiyle ya da uyanlarıyla korunacağına inamyorum. Su, berraklığını ve temizliğini, yeşil, rengini ve tonunu kaybettiği zaman içindeki tanhi eseri korumanız çok guçleşiyor. Bu yuzden restore edilen yapının çevresi de çok önemli. Biz bunu uyguladık. Bu, yaptığımız restorasyon ilkelerinin en buyüğu gibi geliyor bana. Çunku böyle bir ortarm yaşatmazsanız, yaptığınız inceliği de yaşatamazsınız. Guzel bir çevresi yoksa kirlenir, biter, mahvolur. Yapmış olursunuz ama koruyamamış olursunuz... Her yapıyı, tarihi çevreyi, kendı yapıldığı vc tasarlandığı yerın mantığını yakaladığınız zaman doğru onarırsınız. Urfa'da onaracağınız bir evle Karadeniz'de onaracağınız ev arasında farklar vardır. Herkes taratından kabul edilmiş kuramsal ya da uygulama ilkeleri olabilir. Ama her yapı için de, o yapının mantığına uygun bir programı devamlı uygulamak zorundasınız. Biz çalışmalarımızda her an bir kuşkuya kapılıyoruz. Kuşkuyu içimızden hıç atmıyoruz. "Bu bitti, tamam" demiyoruz. Çunkü bo>le yaptığımız zaman, onarımda tarihi yıpratıyor olabiliriz. Bu yapıyı yarın daha iyi onaracakken şimdi onararak zorlayacaksak, verilerimiz tam yetmiyorsa o programı erteliyoruz. Çunku daha iyi bir beceriye ulaştığımızda daha iyi onanlacaksa şimdi onararak bizim tarafımızdan geleceğe yanlış olarak aktanlmasından yana değiliz. .Acil durumlarda onlem alıyoruz, yaşamasını sağlıyoruz ama sağlıklı bir onanm yapamayacaksak erteliyoruz. MIMAR EROL ÇETIN Bestofa&s>onda malzemeyi iyi tanımak lazım EROL ÇETtN (Vakıf İnşaat): Eski aserlerin geleceğe az yanlışla aktarılrrası sorunu, bu eserlerin yaşlan hatırlandığında daha da önem kazanıyor. Çunkü restorasyon sırasında uzmanlann karşısına dikilen en önemli sorun, eski yapıların çağlar boyunca çeşitli onarımlarla gunumuze dek gelmiş olmaları. Gerçi çağdaş restorasyon anlayışına göre bir yapırun eski durumunu belirtmek için baa yerlerinde ornekler bırakılıyor. Ama çağdaş anlamıyla 'restorasyon' kavramının daha oluşmadığı çağlarda gunun modasına gore değiştirilen ya da kullanıma yonelık birtakım ekler alan yapıların günümüzde hangi döneminın öne çıkanlaoağı, başhbaşına bir sorun. Bu soruna verilebilecek en yakın örnek ise Sultanahmet Camisi...Tum dunyada "Mavi Cami" olarak bilinen Sultanahmet, ilk koklu onarımını 1883'te ttalyan Mimar Fosattinin elinden görmuştü. Ama 'maviliğinden' pek çok şeyi bu onarım sırasında kaybettiğini ise bugune dek kimse bilmiyordu. Fosatti'nin mudahaleleri sonucu, gerek ana kubbedeki süslemelerin renk ve deseninin, gerekse caminin çeşiılı yerlerindeki ayet yazılarının açık mavi zemin uzerıne beyaz harflerle yazılı olduğunu kımse fark ederr.ezdi. 1883 yılında Fosatti'nin yaptığı restorasyon çalışmaları sonucu, açık mavi zemin koyu nefti yeşile donuşturuliırken, beyaz yazıların yerini de altın varak almıştı. Sultanahmet'in restorasyonunu üstlenen Vakıf tnşaat'tan Mimar Erol Çetin, "Restorasyonda periyodları iyi tanımak lazım. Malzemeyi iyi tanımak lazım. Ve ne yapılacağına karar vermek lazım" dedikten sonra Sultanahmet'te yaptıkları değişikliğin oyküsunu şoyle anlatıyordu: "Fosatti, restorasvon çalışmaları sırasıda maalesef ayet yazıları ileorijinalbezrmeleri, gerek renk, gerek deser. olarak kendi zevkine göre değıştirmiş. Bugunku bezemeler, 17. yuzyıl bezemelerinin çok kötiı birer kopyası durumundadır. Bu bezemeleri Anıtlar Kurulu'nun onayladığı bir projeye gore eski durumuna getirdik!' Tıız kanser riskini urttırıyvr STOCKHOLM (ANKA) Hayvanlar üstünde yapılan deneyler tuzun kanser olasılığını arttırdığını ortaya koydu. Stockholm'de, "tuz" konusunda düzenlenen uluslararasi bir sempozyumda konuşan Houston'daki M.D. Anderson Hastanesi ve Kanser Enstitüsu görevlilerinden Profesör Birger Jansson, tuzlu yemeklerı yıyenler arasında mıde, yenıek borusu ve safra kesesi kanserine yakalanma olasılığının daha yuksek olduğunu bildirdi. Prof. ÜMİT SERDAROĞLU Kültür dökümü yapılmalı Restorasyon laboratuvarlan geliştiriltneli, teknik elemanlar yetiştirilmeli, geleneksel halk sanatı ustaları eğitilmeli. PROF. DR. ÜMİT SERDAROĞLU (TAÇ Vakfı): Türkiye, son 25 yıl boyunca Birteşmiş Mılletler ve Avrupa Parlamentosu'nun bir uyesi olarak bu konuda duzenlenen pek çok deklarasyonun altına imza koymuş, ancak kendinı uluslararasi platformda gereğince temsil ettirememiş,dolayısıyla da her kongre ve toplantıda olup bitenlerden haberı olmamış, sorumlu kamu kuruluşları, gelişmelerı kendilerine gonderıle yazı ve risalelerle ızlevebilmişler, bu nedenle de hızlı yuruyen gelişmelerin çok gerisinde kalmışlardır. Turkiye'nin sorunları şoyle sıralanabilir: • Yasada öngörulmesine rağmen, ulkemizde gerçek anlamıyla bir kultur errvanteri henüz yapılmamıştır. • Ahşap sıvil mimariık orneklerinin çok voğun olmasına karşılık, bunların koruma ve onarım sorunlarına cevap bulacak restorasyon laboratuvarlarımız geliştirilememiştir. • Eğitimımiz guncel restorasyon sorunlannın çözümunde görev alacak teknik elemanları yetiştirecek düzey ve olanaklara kavusamamıştır. • Giderek eksilen ve pek çok daida kaybolan halk sanatı ustalarının yerine, yenilerinin yetişmesıni sağlayacak koşullar yaratılmamıştır. Tarihsel ve külturel çevrelerin sağlıklı ve işlevsel bir bütünlukle korunabileceğini gösteren Batı örneklerinin salt kamu ve özel kuruluşlann çabaları ile oluşmadığı, aynı zamanda tarih ve kultur bilincine sahip yerel yönetimlerin katılımı ile gervUeşeeeği hatırlanırsa, eyiemi yerel yonetımlere ve oradan da halka yaymak gerektiği sonucu çıkar. Yıınan rektörler gitti İSTANBUL (AA) YÖK Başkanı İhsan Doğramaa'nm konuğu olarak Türkiye'yi ziyaret eden Yunanistan'ın çeşitli universitelerınin rektörleh ve eşleri, dün Türkiye 'den aynldı. Konuk rektörler, Turkiye'de kaldıklan süre içinde Ankara ve İstanbul'da çeşitli incelemelerde bulundular, tarihi ve turistik yerleri gezdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle