18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1988 HABERLER CUMHURİYET/7 Prof. Dereli uygulamayı ABD'de yasaklanan "sarı köpek" sözleşmelerine benzetti 'Sözleşmeli' ILO'ya aykırı Av. ömder Aker: Sözleşmeli personel kararnamesi anayasaya aykırı bir düzenleme getirmekle kalmadı, devletin onaylamakla uygulama yükümlülüğü altında olduğu çeşitli ILO sözleşmeleri de bir kez daha çiğnendi. ŞÜKRAN KETENCt DUYDUK/GORDUK YALÇINPEKSEN Devlet Adamlarına Oğütler... De/terdar San Mehmet Paşa, 150 yıl öncesinden bugünleri mi gördü? YoksaŞark cephesinde ISOyıldan bu yana değişen birşey miyok? Osmanlı Imparatorluğunu batıran olaylar derli toplu ve anlaşılır bir Türkçe ileyeniden ortaya kondu. "Okuna ve ibret alına" diye. Bakalım bir işe yarayacak mı? 18. yüzyılın ortalarında yaşayan Defterdar San Mehmet Paşa, 150 yıl sonrasını mı gördü, yoksa "Şark cephesinde" asırlardan beri değişen bir şey bulmak mı zor, anlaşılır gibi değil?.. San Mehmet Paşa'nın "Nesayih'ül vüzera v'el ümera (Devlet Adamlarına öğütler" başlıklı kitabını okuyunca, bu soru insarun aklına takıhp kahyor... Kultür ve Turizm Bakanlığı yayınlan arasında 1000 Temel Eser dizisinden çıkan kitap, günümüz devlet adamlarına da büyük faydalan dokunacak öğütlerden oluşuyor. Hele sadrazamuı (başbakan) ahlak ve davraruşlannı anlatan bölümü çerçeveletilip, devlet dairelerinin duvarlanna asılacak güzellikte... lsterseniz bu ilginç kitabın bazı bölümlerini birlikte okuyalım: "Para durumuna da önem verilerek, darphanede basılan akçenin ayan ve agırlığı zaman zaman yoklanmak, sarraf ve ekmekçilerde kaJp ve kırpılmış akçe olmaması için çok dikkatli davranmak gerektir." "Fiyat konusunu da yalnız kadılara ve çarşı ağalarına havale ile yetinmeyip her zaman yoklamalı... Böyle olmazsa her kişi istedigi gibi alır, satar. Helal malına, açgözlülükle yılan zehiri katar..." reylemek gerek ki, bugün kendisinden ne hata çıktı ve ikincisi hayrattan ne meydana geldi. Üçüncüsü kendisinden hayırlı bir iş çıkmak mumkün iken bunu kaçırdı mı? Bu üç hali düşüne ve özü ile muhasebe eyleye..." Doç. ö u e r Eyrenci: Çalışanlar arasında büyük bir huzursuzluğa yol açıldı. Kavram kargaşası nedeniyle öğreüde de tartışmalar yapılıyor. Hükümet kararnamesi, bazı kötü niyetli özel sektör işverenine de esin kaynağı oldu. sa ve gerekse yasalanmıza açıkça aykın olmakla birlikte yapılan bazı özel akitlerle işçilerin sendikaya girmeleri ve toplu pazarlık haklanndan yararlanmalannın engeüendiğini anımsatıyor. Hükümetin 308 sayılı yeni kararnamesinin aslında 233 ile bir anlayış farkı getirmediğıni belirterek göriışünü şöyle özetliyor: "KrPlere 657 sayılı yasaya tabi jeni memur annması yasaklanmakta ve teşebbuslerde ve bağlı ortaklıklarda hizmetlerin sozlesmeli personel ve isçiler eliyle vurutülecegi hükmii gelirilmektedir. Sözleşmeli personel ise, 'bir hizmet sözleşmesi ile çahşan ve işçi statusunde olmayan personeldir' şeklinde tanımlanmaktadır. Görülduğu gibi, tanımda sözleşmeli personel ile işçiler arasında görülen işin niteliği ve çalışma koşullan bakımından herhangi bir ayıncı ölçut getirilmemiştir. Esasen boyle bir aynm yapılması da mumkün değildir, yapılan aynm tamamen yapaydır. Amaç, memur guvencesinden >e işçi haklanndan yoksun bir çahşanlar gnıbu oluşturmaktır." KHK'ler ile yaratılmaya çalışılan sözleşmeli personelin gördükleri işlerin anayasının öngörduğü kamu gorevlileri ile bir iüşkisi yoktur ve nitelikleri itibariyle bunlar işçidirler. Dolayısıyla kararname açıkça anayasaya aykırıdır ve hukuk sistemimizle bağdaşmamaktadır. Turklş Danışmanı Av. Önder Aker, Türkiye'nin ILO yetkili komiteleri tarafından 2821 ve 2822 sayılı yasalardaki ILO'nun 87 ve 98 sayılı sözleşmelerine aykın hükümler nedeni ile zorlanmakta olduğuna işaret ediyor. Türk hükumetinin ILÖ'ya ulaşıırdığj taahhüt mektupları ile ILO normlanna uygun değişiklikleri gerçekleştirme sözü vermiş olmasına karşın bu yönde atılmış tek bir somut adımın henüz olmadığını anımsatıyor Türk hükumetinin 308 sayılı sözleşmeli personele ilişkin kararnamesinin Türkiye tarafından 1949 yılında onaylanan 98 sayılı örgütlenme ve toplu pazarlık hakkına ilişkin sözleşmeye aykın olduğunu açıklıyor. Görüşlerini şöyle özetliyor: KHK ise çalışanlan toplusözleşme diizeni dışına itme ve bu yoldan doğnıdan ya da dolaylı baskılarla sendika üyeliklerini sona erdirme hedefine yöneliktir. Çiğnenen bir diger sözleşme iş ve meslekte her çe+il aynmın yasaklanmasına değin 111 sayılı ILO sözleşmesidir. Türkiye tarafından 1967 yılında onaylanan bu sözleşme ile iş ve meslekte her çeşit aynm yasaklannuş. Her çeşit aynmın onlenmesi amacı ile belirlenecek bu politikanın uygulanması devlellerin ikinci temel yukümlülügüdur. De>1eUer böyle bir politikayı oluştururken, işçi ve işveren örgtülerinin görüşlerini almakla ve bu yonde işbirliği vapmakla da ödevlidir. 308 sayılı KHK ile geliştirilen sözleşmeli personel sistemi, açık eşitsizliklerie ve aynmlarla sakattır. Çalışanlar içinde sözlrşmeli personel statüsiine geçirilecek kadrolu personel ve işçiler sozieşmeli olarak haricen istihdam edilecekler, bu statu dışında tutulacaklann iş koşullannda, ucretlerinde, iş güvencesinde, temel hak ve özgüriüklerinde, eşitsizlik, 111 sayılı ILO sözleşmesi anlamında apaçık bir aynm yapılmaktadır. Böyle bir uygulama özgürce iş ve meslek seçme hakkını tanıyan ve Türkiye tarafından onaylanmış bulunan 122 sayılı istihdam poiitikası sözieşmesi ile de bağdaşmamaktadır. Avrupa Topluluğu'na dogru uzun ince yolda yiiruduğünü iddia eden Özal hiıkümeü ve Türkiye için 308 sayılı kararname son derece talihsiz ve bilgisiz bir adımdır. Böyle bir dunımda özellikle işçi örgütlerine düşen önemli odevler vardır. Onaylanan sozleşmelerin uygulanmasını deneüemekle görevli ILO uzmanlan komitesinin mart 1988de değeriendirme yapacagı dikkate alınarak, gerekli girişimler gecikilmeden yapılmalıdır." i Prof. Toker Dereli'ye gore hüküroetin kararnameler ile getirdiği sözleşmeli personel statüsu, ABD'de yasaklanan yellcnv dog (san köpek) sözleşmelerine benziyor. . Prof. Toker Dereli, hükümetin sözleşmeli personele ilişkin yeni çıkan 308 sayılı kararnamesinin, daha önce uygulamada olan 233 sayılı karannamedeki çelişki ve aynlıkları daha da belirgin bir hale getirdiğini vurguluyor. "Sözfcşmeli personel adı altındı yapay bir işgören gnıbn yarahlmak islenmis. sonuçta hem anayasa ve sosyal hukukumuzdaki ilkeler hem de öyesi oldugunuz ILO sözleşme ve tavsiyelerine aykın bir yol açümıştır" diyor. Dereli, hizmet sözleşmesi ile çalıştığı halde, işçi statüsünde olmamanın objektif ölçütü ve hukuki dayanağının olmadığına, bu konuda somut kriterler bulunmadığına değinerek görüşlerini şöyle özetliyor: "Özliık haklan ve yukumlülukleri bakı•mıdan luunu hukukuna özgii birtakım kurallara ubi tutulmuş olsalar bfle, bu Işl görenlerüı yaptıklan ijler ve bir hizmel sözleşmesinin varlıgj karşısnda anayasamızın öngörduğü, kamu hizmetlerinin gereklirdiği asli ve sürekli görolerde çalışan memurlar ve diger kamu gorevlileri kalegorilerine sokma olanağımız yoklur. Sözleşmeli personel gerçekte belirii süreti hizmet sözleşmesi De çahşan işçidir. Böyle olunca da anayasal giıvence altındaki sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkından yoksun bıralulamaz." Dereli, kararnamenin ülkemizde yıllardır çözülenıeyen n:emurişçi ikilemine bir yeni boyut katarak daha da karmaşık bir tablo yarattığına değinerek özetle şöyle devam ediyor: "Sözleşmeli personel statiisü bir bakıma ABD'de işçiye işe girerken imzalalılan ve hiçbir sendikaya uye olmayacagını taahhiıt ettiren, 1932 tarihli NonisLa Guardia Yasas ile yasaklanan san köpek södeşmesine benzemektedir. 233 ve 308 sayılı karamamelerin yetenekli personeli KİT'lere çekerek daha verimli ve elkin çalışmayı özendirme ve özelleştirme girişimlerinde bu teşebbüsleri daha cazip hale getinneyi amaçladığı bilinmektedir. Ne var ki verimli çalışlırma ve özelleştirme amaçlan sosyal hukuka ve uluslararası normlara aykın ve keyfi duzenlemeleri haklı gosterecek bir gerekçe olamaz." Doç. Öner Eyrenci 233 sayılı hükümet kararnamesinin yürurluğe girmesinden itibaren çalışanlar arasında büyuk bir huzursuzluğa yol açtığına ve yarattığı kavram kargaşası nedenı ile öğretide de tartışmalara yol açtığına işaret ediyor. Hatta bazı kötü niyetli özel sektör işverenine de esin kaynağı olduğunu, gerek anaya Övünmek caiz değil "Hiçbir işte övünmek caiz ve uygun degildir." "Hiçbir zaman şöhret istememek gerekir. Zira şöhret afettir buyunılmuştur..." "Makama bağlanma ve hiçbir şeye gönül koyma ki, eksikliğinde mahzun ve rnelul olmayasın. Ve hiç dünya malını isteme ki, elde edemediğin için elem ve mihnet girdabında kalmayasın..." "Dışını süsleme ki, dış süsü içi harap olmaktan olur." "Zenginliğe ve dünya makamına mağrur olma..." "Makam sahiplerinin hal ve hareketleri ve tavırlan ve beldeler ahalisiyle dirlikleri nasıl olmalıdır bilüp ve rüşvetçiliğin kötülükleri dahı ne aşamalardadır bilünüp ona göre hareket eylemek büyük devlet vekillerine gerekli önemli işlerdendir..." "Evvela taşrada olan makam sahiplerinin hallerinin niteliği araştırüıp hareketleri bilinmek Iazımdır." "Makamlan ille mevki sahibi kimselere vereler Şeriattan ve dünyada olup bitenlerden haberdar olmayıp başaramayacak olanlara vermeyeler..." "Kayırma, rica veyahut ruşvetle venneyeler..." "Ruşvetle ehüyetsizlere ve zalimlere devlet hizmeti vermekten çok çekinmek lazımdır. Zira o gibi adamlara ruşvetle devlet hizmeti verilmek reaya mallarını yağmaya izin verilmeyi kapsar. Zira verdiği rüşvete karşılık lazım. Rüşvet için verdiği şeyden başka kapusu, halkı ve kendisi için bir menfaat elde etmelidir. Bu konuda çok düşünmek lazımdır. Bütün kötü âdetlerin ve zulümlerin başı ve başlangıa ve türlü kötü Talihsiz bir adım "98 sayılı sodeşmenin 1. maddesi ile Türkiye çalışanlan istihdamlannda ve işlerinde karşılaşabilecekleri •ntisendikal aynmlara karşı uygun önlemkrle konıma yiikumiulugu altındadır. Çalışarun istihdamı dogrudan ya da dolaylı bir biçimde yapılacak baskılarla sendika uyesi olmamasma yahut sendika uyeliğinden aynlması koşuluna bağlı tululamaz. Bunun yanında sozleşmenin 4. maddesi ile çalışma koşullanmn serbest loplu pazarlık aracılığı ile belirlenebilmesi için toplu pazariık kurumuDU teşvik edici ve geliştirici onlemler slma yiikomlüliign vardır. 308 sayılı İflas yollan "Padişahlann hizmetine yaramayan ve harp etmeye elverişli olmayan ayak takımı çok mal edinir. Devlet ve Ulkenin büyükleri olan ve hatırlarının sayılması gereken görgülü kişiler fakirliğe, düşkünlüğe ve iflas yollarına sürüklenir... Bu yüzden sefer seferleyecek atlı ve piyade, malını mülkünü satıp boğazına koyar. Halkın ileri gelenlerinin birden durumunu ve gidişini değiştirip şerefıni düşürmesi Allah korusun zordur. Cahilce bir gayretle varlanm yoklannı kullanır ve harcarlar. Şu şey pahalıdır diyemezler. Manav ve tüccar, yiyeceği iki kat pahalı satıp kâr sağlarlar ve halkı soyarlar..." ni ve Başyazan AMi Ipekçi, ölümünün dokuzuncu yıldönumünde mezannın başında anıldı. Ipekçi'nın anma törenıne ailesi ve çalışma arkadaşlan katıkjılar. Törene katlanları bir dakikalık saygı duruşuna davet eden ve daha sonra bir konuşma yapan GaZBteöler Cemiyeti Başkanı Nezıh Demirkent, Böyle sofluk bir günde, yine bır arada. yine Abdi ile beraber otacafiız" dedı Daha sonra sâz alan Milliyet gazetesi Başyazarı ••# Genel Koordınatörü Attan Oymen ise Abdi ipekçi'nın kjşıüğin: dıle getrerek özetle şunlan söyledi: "Abdi İpekçi, Turk basınının, uluslararası sahnede temsil edilmesine buyük katktsı olan kimsedir. önürKte bulundufiumuz mezar taşı, aynı zamanda Türk basınının temel taşlarından biri gibidir. Bu taşa ve onun atonda yatan buyük gazeteciye selarn cdsun." öte yandan Milliyet Sanat Dergısi'nin duzenlediği '1987 Türkıye'de Konut Sorunu" konulu Abdi Ipekçi Karikatur Yanşması sonuçlandı. Ferruh Dodan, Mustafa Eren. Prof Dr. Aptullah Kuran. Tan Oral, Turhan Selçuk, Mumtaz Soysal ve Ali Utvi'den otuşan seçtctler kurulu yarışmaya katılan 303 karikaturun değertendirmesi sonucunda binncüöe Mehmet Zeber"ın, iteiciltoe Fettıı Gürcan Mermertaş'ın, uçunculuOe Akın Önoer"in çalışinaJarmı deÇer gördu Aynca Yuksel Can, Yavuz Taran Necatı Abacı, Ûzcan Çalışkan, Erdoğan Karayel, Tekin Gürerken, Mehmet Şükuroğlu, Varol Yaşaroğlu ve Tuian Arkayın'ın kankaturlen de mansiyonla ödultendîriMi. (fbtouraf: Cumhunyet) Sümerbank'ta özelleştiiTne 'provası' I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sümerbank'ta özelleştirme öncesi, bankanın eğitim ve dinlenme tesisleri, Sümerbank Mensuplan Yardımlaşma Vakfı'na satılacak. Sümerbank işçilerinintümünün vakfa üye olmaları için çalışmalar yapılıyor. Sümerbank Genel Müdürü Erkan Tapan, 1943 yılında kurulan Sümerbank Mensuplan Yardımlaşma Vakfı'nın daha etkin hale getiriunesi için bir dizi çalışmanın sürdürüldüğünü açıkladı. Yaklaşık 7 bin Sümerbank çalışanının üye olduklan vakfın, daha da güçlenmesi amacıyla, özelleştirme öncesinde, Sümerbank'a ait dinlenme, eğitim ve sosyal tesislerinin bu vakfa saülması için çaba gösterildiğini ifade eden Tapan, 32 bin Sümerbank işçianin de vakfa üye olması çalışmalannın sürdürüldüğünü bildirdi. Erkan Tapan, huzurevi, hastane, gezici sağlık araçlan sağlama gibi çahşmalann da vakıf tarafından yürütüleceğini belirtti. "tstanbul ve Edirne'de oldukça şehrin güSan Mehmet Paşa'nın kitabı, zamanında bir işe yaramadı. uzevenliğini yeniçeri ağasıne bezene yazıMığı halde... na, subaşı ve asesbaşıya bırakıp zaman zaman tebdil (küık değiştirerek) gezmekte fayda çok lük ve kanşıkhklann kökü ve kaynağı "felakettur..." lerin büyüğü rüşvet" dedikleri fesat madenidir ki lslam topluluğu için bundan ziyade bela ve din ile dev"Halk istediğini yaptırmak ve düşmanından intileti kökünden yıkıcı başka kötülük yoktur." kam almak için dilekçelerinde birçok kızdıracak sözDefterdar San Mehmet Paşa'nın bu ve buna benler ve ipe sapa gelmez cümleler yazarlar. Bu gibi sözzer konularda yazdıklan kulak ardı edilmiş olmalı leri olduğu gibi kabul etmemeü, durumu araştırmaki, Osmanlı lmparatorluğu battı gitti. Şimdi bu öğüth ve gerçeği ortaya koymaya çalışmalıdır..." ler derli toplu ve anlaşılır bir Türkçe ile yeniden ortaya kondu. "Okuna ve ibret alına" diye. Bakalım "Kişi her gün gece ve günduze girdikte nefsini üç bir işe yarayacak mı? nesne ile muhasebe eylemek lazımdır. Evvela: Fik ANAPTA KONGREKÜLÎSI Baykal'dan "Yolsuzluk Dosyası"na tepki ^ tzmir: Tek liste çabası sonuçsuz Malatya: 21 şubatta yapılacak ANAP il kongresi öncesi, Anakent Belediye Başkanı Bnrfaan Özfatura'nın Belediye Başkan Vekili Yusuf Uz'u il başkanlığına aday göstermesi kesinlik kazandı. ANAP içinde 29 Kasım seçimleri nedeniyle "ertelenen" liberal, muhafazakâr, miUiyetçi kanatlann çekişmesi yoğunlaştı. Gruplar, kongrede ağırbklanru koymaya hazırlanırken Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Kaya Erdemin, "tek liste" için gösterdiği çabalar sonuç vermedi. ın görevden alınmasından sonra yerine atanan Hüseyin Özdilek'in de kulislerde adı dolaşmaya başladı. Kahraman, önümüzdeki hafta başında karanru açıklayacağıru belirterek, "Ddegelerie tek tek göriışüyonım. Karanmı daha sonra açıkJayacagnn" dedi. Baykal'ın göreve dönmesi üzerine başkanlığı bırakan Hüseyin özdilek de, "Yerel politikada ulaşılabilecek en yüksek yer il başkanlıgıdır. Kutsal bir görevdir. Partim istedigi takdirde, ber tıirln göreve hazınm" diye konuştu. Muhafazakâr kanatta çeşitli il başkanı aday adayı isimleri dolaşırken özfatura'nın Belediye Başkan Vekili Yusuf Uz'u *ikna etnŞi", Uz'un aday gösterileceği bildirildi. Daha önceki kongrelerde de Yusuf Uz'un adaylığı gündeme gelmiş, ancak Uz, önerileri reddetmişti. 21 şubatta yapılacak il kongresi öncesinde ise özfatura'nın ısran üzerine, liberal kesimden de oy alması beklenen Yusuf Uz'un adaylığırun kesinleştiği öğrenildi. ortaya çıktı. özfatura'nın karşısında belediye başkan adayı olacağını açıklayan eski mületvekili Süha Tanık, kongrede "kendini göstenneye" hazırlanıyor. Bu kanatta il başkanı aday adayı olarak Şükrü Kayabaşı'run adı geçiyor. ANAP lzmir milletvekillerinden Ramiz Sevinç, bu kanat ile birlikte kongre kulislerine katılıyor. Liberal kesimin adayının önümüzdeki hafta açıklanacağı belirtildi. Herkes işine baksın Süha Baykal, "Yolsuzluk dosyalarımn görüşüleceği yerler îçişleri Bakanlığı'dır. Bir bildikleri varsa vilayete verirler, artık kavga yapmasınlar, hizmete bakalım" dedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Merkez ilçe Belediye Başkanı Süha Baykal, ANAP'lıİann kendisini düşürmek için yolsuzluk dosyaları hazırlaması konusunda, "Bir bildikleri varsa, vilayete versinler. Artık kavga istemiyorum, herkes işine baksn" dedi. tki kez görevden alınan ve daha sonra da Danıştay karanyla görevine dönen Süha Baykal koltuğuna oturur oturmaz, "Acaba yeniden görevden ahnacak mı?" beklentisi başladı. Çarşamba günü yapılacak merkez ilçe belediye meclisinde bazı yolsuzluk dosyalarımn gündeme getirileceği bildirildi. Baykal, dün SHP lzmir milletvekilleri Kemal Anadol ve Veö Aksoy ile birlikte duzenlediği basın toplantısında bu konuda yöneltilen sorulara, "Yolsuzluk dosyalannın görüşüleceği yerler belediye mechsleri degfl, tçişleri Bakanhgı'dır. Görevden alındıgım 5.5 aylık süre içinde bütun dosyalar ellerinin alhndaydı. Bir bildikleri varsa, vilayete veririer. Artık kavga yapmasınbır, hizmete bakalım" yanıtını verdi. Baykal kimseyle kavgaya nıyeti olmadığım belirterek, "Özfatura ile ayn partilerden olmamız hizmeti engellemez. Aramızda kavga yok, ohırsa hizmet kavgası olur" dedi. Baykal, kendisinden sonra atanan Hüseyin özdilek döneminde gecekondu yıkımlanmn hızlandınldığı anımsatılarak, bu konuda yöneltilen sorulara şu yanıtı verdi: "Biz gecekondu yapımına karşıyız. Yıkdmış dediginiz dönemde 3 bin tane gecekondu yapdmış, bergün de 2030 tane daha yapılıyor. lmara açık olmayan yerlerde inşaat malzemesi saülıyor, bunlann ruhsatlannı iptal ettik. Vataodaş sabretsin, gecekondu yapmasın. Gecekondu yerleşim abnlan açdacak, onüarda konut yapsınlar. tnsanlar göç etmesinler. diyemeyiz. 9 Eylülde düşmanı denize dökerken Trabzonlusu da varttı. Mardinlisi de. O zaman gelsinler de şimdi gelmesinler demek olmaz. 1/5000'lik plınlar Anakent Belediye Meclisi'nden çıksn, biz iki ayda yeni yerlesim alanlannı bazırianz ve buralarda gecekondusu yıkılan ve yılulacak olanlara oncelik veririz." 4aday başkanhk yarışında Milliyetçi grup ANAP içindeki miUiyetçi kanat adaylan olarak MHP'nin son lzmir tl Başkanı olan Metin Öney ile eski belediye genel sekreteri Galip Halıa'nın adı geçiyor. Halıcı, Özfatura1 dan sonra "ikinci adam" olduğu belediyeden başkanla arasının açılması sonucu ayrilmıştı. Ancak son günlerde Galip Halıcı'mn kulislerde adı geçmeye başlayınca, özfatura kendini evinde ziyaret etti. Özfatura, dün akşam da Haha'ya belediye misafirhanesinde bir veda yemegi verdi. özfatura, Halıcı'nın, adaylığını engelleyerek muhafazakâr kanatla birleşmesini sağlamaya çalışıyor. Muhafazakâr grup ANAP ilçe kongrelerinde "Ttkunyahyım" diyerek liberallere meydan okuyan Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura, il kongresinde de "uyum içinde çahşabilecegi" bir yönetimin ortaya çıkması için kollan sıvada. Ancak bu kanatta, "il başkanı adayı"nın kim oiacağı uzun süre tarüşma konusu oldu. Bazı partililer, ANAP Merkez İlçe Başkanı Fevzi Kahraman'ın aday olabüeceğini söylerken Suha Baykal^ Liberaller Liberal kanatta da aday sıkıntısı 7 şubatta yapılacak ANAP merkez ilçe kongresi öncesi 4 aday başkanlığa talip oldu. Eski tl Başkanı Şemsettin Toşik'in yanı sıra Hasan Demez, AB Seydi Akdnman ve Mebmet özden de adaylıklanru açıkladı. Kongre yaklaştıkça büyük bir hareket görülen ANAP merkez ilçe örgütünde ortaya çıkan adaylar, kuüs çahşmalanru yurutürken, kongrede ANAP'lı Münir Ölmeztoprak'm destekleyecegi adayın basanlı olabileceği savı da giderek yayüıyor. Milletvekili erken gend seçimlerinde ANAP adayı olan, ancak seçilerneyen Münir ölmeztoprak'uı parti içinde etkin olduğuve geniş bir tabana sahip bulunduğu bildiriliyor. Partililerin merkez ilçe başkanı olması konusunda ısrarlı çağn yaptıklan Münir ölmeztoprak'm bunu kabul etmediği, ancak daha sonra il başkanlığına aday olabileceği öne sürüldü Malatya miUetveküi ve Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal ile yine Malatya milletvekili Galip DemireTın de katılacağı merkez flçe kongresinin çok çekişmeli geçeceği belirtildi. Nurettin Yılmaz Nurettin Ditek Faik TanmcıogJu 3 ANAPIı milletvekili Güneydoğu atağında Yılmaz ve Tarımcıoğlu, "Doğu ve Güneydoğunun kalkındırılması özel bir planla devlet öncülüğünde gerçekleştirilmelidir" dediler. Dilek ise GAP'ın özel sektörü yöreye çekeceğini bildirdi. ANKARA (ANKA) ANAP'ın Doğulu milletvekilleri Nurettin Yümaz ve Faik Tanmcıoglu. özel sektörün Doğu ve Güneydoğu bölgelerine yatırım yapmayacağının anlaşıldığım, hükümetin bu bölgelerin kalkındırılması ile ilgili yeni bir plan hazırlaması ve buralarda kalkınmanın devlet öncülüğü ile gerçekleştirilmesi gerektiğini belirttiler. ANAP Diyarbakır Milletvekili Nurettin Dilek ise, hükümetin Doğu ve Güneydoğuda alt yapı hamlesi başlattığını, bunun sonucu nun alınmasından sonra özel sektörün bu bölgelere yatınm yapmaya başlayacağına inandığını söyledi. ANAP Mardin Milletvekili Nurettin Yılmaz ise, bölgedeki en büyOk sorunun işsizlik olduğunu,bu sorunun çözümü halinde anarşinin asgari düzeye indirileceğini, boşlukıa kalan gençlerin topluma kazandınlmış olacağını beuVtti. Birinci özal hükumetinin özel sektörü Doğu ve Güneydoğu'ya kaydırma projesinin son derece makul ve akıllıca olmasına karşın, bölgedeki olaylar, altyapı yetersizliği ve özel sektörün uzak yörelere yatrnm yapmak istemeyişi gibi faktörler yüzünden basanlı olamadığını ifade eden Yümaz, bu bölgede kalkınmanın devlet himayesindeki yatınmlarla ancak mumkün olabileceğinin anlaşıldığım söyledi. ANAP Mardin Milletvekili Yılmaz, bölgenin hayvancuik, tanm ve el sanatlan potansiyeline sahip olduğunu, bu sektörlerin geliştirilmesi ve daha modern teknoloji ile yönlendirilmesi halinde, Orta Doğu ülkeleri ile komşu olan bölgenin ticaret yönünden gelişeceğini ve halkın gelir durumunun düzeleceğini söyledi. ANAP Diyarbakır Milletvekili Nurettin Dilek ise, Güneydoğu Anadolu Projesi "GAP" çerçevisinde yaptınlan baraj ve kanallann bitimi ile bölgede sulanabilir arazi miktarımn 4 milyon dönüme ulaşacağını, böylece şu anda kuru tarım yapılan ve 2 yılda bir mahsul alınan tanmda, sulama ile birlikte 2 yılda 5 mahsul elde edilebileceğini söyledi. Dilek, GAP'la birlikte bölgeye modern teknolojinin girecegini, bunun da özel sektörün bölgede yatınm yapmasını sağlayacağını belirtti. Hükümeîten kcdkınmaplanı istedüer Kurtalan'da "mühür' gerginliği CENGİZ MUMAY KURTALAN Kurtalan'da iki köy muhtanrun mühürlerine kaymakam Fuat Aslan tarafından el konulması, ilçede gerginlik yarattı. Beykent köyu muhtan Rıfat Güneş, Kaymakam Aslan'ın emriyle gözaltına alındı. Bir gün sonra salıverilen Güneş ile Bölüktepe köyü muhtan Yakya YMız'ın mühürierinin, milletvekillerinin baskısı üzerine iade edildiği öne sürüldü. Yıldız'ın mühürü almak için Kaymakam Aslan'a "yardım adı altında 300 bin lira verdiği" bildirildi. Memurlardan okul yapımı için zorla beşer bin lira bağış alan, resmi kurumlarda çay, kahve içilmesini yasaklayan, muhtarlan makam odasına sokmamakla tanınan Kurtalan Kaymakamı Fuat Aslan, 14 köy ve mahalle muhtanrun ortak imzasuu taşıyan dilekçeyle Sürt Valiliği'ne şikâyet edildi. Dilekçede "Dçede sosyal bir patlama obnasını istemiyorsamz, kavmakamı ilçtmizden ahn" denildi. Çorum: Adaylar isimlerini gizliyor MAHMUT TUNABOYLU Erken yerd secim haberleri üzerine Çorum'da seçim kulisi de hareketlendi. İlçe kongrelerini tamamlayan ANAP'ta, gözler şimdi 14 şubatta yapılacak il kongresine yöneldi. ANAP'ta ilçe kongreierinin bir bölümü 29 Kasım seçimleri öncesi, bir bölümü de seçim sonrası tamamlandı. ANAP Genel Merkezi'nce Çorum tl Kongresi'nin tarihi 14 Şubat 1988 pazar günu olarak belirlendi. Ancak kongre hazuiıklan tamamlanmadığı takdirde bu tarihin bir hafta ileriye alınması da düşünülüyor. İl kongresi yaklaşırken, ANAP'ta kuüs faaliyetleri de yoğunlaştı. Seçimle il baskanlığına getirilen Mithat Balak'ın milletvekillığ) adayüğı için ısüta etmesinden sonra il başkanlığına getirilen Mustafa Mişiren'in aday olmayacağı söylentileri yayılırken, Çorum'da il başkanlığına dört beş adayın isnıı geçiyor. Aday olacaklar şimdiden isimlerinin kamuoyuna yansunasını istemiyorlar. Bu arada hafta sonlarında Çorum'a dönen dört ANAP'lı milletvekili, Ünsal Akkaya, Mithat Balak, Nevzat Aksu, Mustafa Namlı ile Belediye Başkanı Necdet Diken, Çorum Turban'da bir araya gelerek il kongresi ile ilgili gelişmeleri görüştüler. İlçe örgütlerinde ortak bir görüş belirleme eğiliminin ağır bastığı, buna karşılık parti içindeki hareketçi ve selametçi kanatlann yoğun bir çalışma içinde olduklan dikkati çekiyor. Muş: Örgütte çalkantı ANAP il kongresi için henüz bir tarih saptanmamasına karşın örgüt içinde çalkantı olduğu gözleniyor. Aday olmak isteyenler, üye listelerinin taraflı olduğunu, bu listenin yeniden düzenlenmesi halinde adaylıklannı açıklayabileceklerini belirtiyorlar. Genel seçimler öncesinde yapılan önseçimler sırasında tl Başkanı Aydın Fırat'ın üye yazımını kendi isteği doğrultusunda yaptığı yolundaki söylentiler giderek yoğunlaşıyor. Parti örgütünde guçlü olduğu belirtilen il Başkanı Aydın Fırat'ın merkez ilçe kongresinde de Hilmi Tümer'i seçtirmekle örgütte etkin olduğunu ortaya kovdu. Milletvekili Alaaddin Fırat'ın kayınbiraderi olan Aydın Fırat'a şu günlerde alternatif aday çıkmıyor. Partiye yakın cevreler, üye listesinin aday sayısındaki artışı engellediğini bildirirken, kunıcu il başkanı Naci Atmaca da üye listelerinin değişmesi ha linde aday olabüeceğini açıkladı. Fon ve banka itıdası ANKA muhabirinin, "Hiikiimetin Dogu ve Güneydogu poiitikası ne olmalıdir?" şeklindeki sorusunu yanıtlayan ANAP Bitlis Milletvikili Faik Tarımcıoğlu, önerilerini şöyle sıraladı; "Kalkınmada öncelikli yorelerle ilgili bir fon ve banka ihdası, bir Devtet Bakanlıgı'na ek görev yerine konu ile ilgili doğrudan dognıya bir bakanlık ihdası, teşvik tedbirlerinin daha cazip hale getirflmesi ve alt yapının suratle tamamlanması, bütün bunlar ne kadar samimi bir şekilde ele alınırsa alınsın özel bir personel poiitikası ile ele ahnmazsa başan şansı olmayacağından özel personel poiitikası uygnlaması gerJrilmesi, kalkınmanın özel sektör yerine devlet oncüluğü ile gerçekleştirilmesi, kalkınmanın egitimden geçtiği varsayımından yola çıkılarak egitime agırlık veril Yozgat: Aday listesi kabarık SEYFt ÇELİKKAYA İlçe kongrelerini tamamlayan ANAP'ta il kongresinin mart ayı içinde yapılacağı bildirildi. tlçe başkanlıklannı üç eğilimin paylaştığı ANAP'ta il başkanlığı için 9 aday bulunuyor. Bu adaylar içinde şans göstergesinin, şu andaki il başkanı ZinTıkâr Karakurt, eski MHP ü başkanı Ruhi Bacaalı ve ANAP eski il başkanlanndan Mithat Uyar'dan yana olduğu gözleniyor. ANAP'ta tamamlanan ilçe kongreleri ile ilçe başkanlığına getirilenlerden sadece Akdağmadeni ilçe başkanı Supbi Taştan'ın Demokrat eğilimli olduğu öğrenilirken, Boğazlıyan ilçe başkanı Mustafa Aydogdu, Çayıralan ilçe başkanı Mehmet Korucu, Çekerek ilçe başkanı Turan Özkaya ve Şefaatli ilçe başkanı Kemal Kıhcaslan'ın AP kökenli; Sankaya ilçe başkanı Fanık ateş ve Sorgun ilçe başkanı Zülfi Hatipogln'nun MSP kökenli; merkez ilçe başkanı Hüseyin Ömd ve Yerköy ilçe başkanı Şinasi Çoşkun'un da MHP kökenli olduğu belirtiliyor. ANAP Yozgat U kongresinin mart ayı içinde yapıhna olaMİ'ğının bulunduğunu anlatan il başkam Zülfikâr Karakurt, "Aday degüim. Ancak şartlar gerektirirse aday da oUbflirim" dedi. Karakurt. önümüzdeki hafta içinde tüm ilçe örgütlerini denetleyeceğini açıkladı ve şunları söyledi: "tl kongresi tarihinir. saptanabümesi için ilçe kongreleri sonuçlannın genel merkeze bildirilmtsi gerekir. İlçe kongreierinin tamamlanmasıyla ANAP'ta il başkanlığı için kulisler de yoğunlaştı. İl başkanlığına Zülfikâr Karakurt, Rubi Bacanlı, Necdet Ezeo, Ahmet Sütçü, Mustafa tpeker, Adnan Başaran, Ali thsan Irgaıoglu, Fehmi Akça ve Mithat Uyar'ın aday olacaklan soyleniyor. SÖYLEV (CtLT 12) Hıfa V.Velidedeoğlu 17. bası, 2500 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlulslanbu!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle