18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ŞUBAT 1988 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET, DlS TEPKt JtF Batı'da ihtiyatlı iyimserlik ABD Davos'ta atılan adımları memnuniyetle karşıladığım ve sorunlann çözümüne yönelik çabaları desteklediğini bildirdi. Moskova radyosu da zirvede alınan kararları olumlu bir adım olarak niteledi. rihine yazılacağıru söyledi. DAVOS'tan YALÇIN DOfiAN DAVOS Hayır, olamaz. Sanki iki ülkenin başbakanları, resmi heyetleri, ışadamları, gazetecileri kırk yıllık can ciğer kuzu sarması. Hayır, olamaz. Böylesine bir "yakınlaşma" iki gün içinde ancak düştorde gercekiesebilir. Hayır, olamaz. Belirlenen ilkelerin böylesine hızla hayata geçirılmesine kimse kolay kolay ınanamaz. Davos'ta şaşkınlıgın yarattığı bir mutluluk var. Onceden akla gelebilecek her türiü yakınlaşmanın yarattığı bir saskınlık var. Yakınlaşma artıyor, saşkınlık yaratıyor, bunlar mutluluğa dönüşüyor. İki gündür her karşılaşmada her meslek grubunda bu havayı görmek mümkün. Herkes birbırine bakıyor ve "Acaba rüya mı göruyorum?" diye soruyor. Yabancı gazeteciler ise küçük dillerini yutmuş gibi ortada dolaşıyor Böylesine bir havayı yaratmakta doğrusu Papandreu'nun katkısı çok büyük. Önceki programına göre Papandreu aslında Atina'ya dün sabah dönmeyi planlıyor. İKili görüşme sırasmda özal, kendisini kahvaKrya davet edince Papandreu önce biraz düşünüyor, sonra özal a dönüyor: "Şimdi herkes yanlış anlayabilir. Ben aslında yann Atina 'ya gidiyordum, ama iptal ediyonım. Kahvalbyageleceğim şimdi." Dün sabah kahvaltıya geldtğinde de masaya otururken kendisine özgü espnsinden vazgeçmiyor: "Bu şimdi tam Amerikanvari bir iş oldu. Ama olsun. Bu kahvaltıda bir defa daha butuşmuş olmamız bence iy< oldu." PapandreuUan sevgilerie Fransa Paris'ten Sabelay Varol'un bildirdiğuıe göre Fransız basını Davos'taki gelişmeleri ihtiyatla karşılıyor. Haberleri geniş bir biçimde veren Fransız gazetelerinden Le Monde, "Yunatüstan'la Türkiye arasında detant" başlığını kullandı. Le Monde, "Hiç kimse iki üike arasındaki upuzun sorunlar listesine çözüm getirilmesini beklemiyordu. Ancak iki başbakanın konferansın duzenleyicisi Prof. Sdroab'ın da hazır bulunmasıvta baanın önüne çıkmalan buzlann çozülmesi arzusuna tanıklık etti" diye yazdı. S a | hükümetc yakm Le Rgaro gazetesi de "Davos sempozyurau sürerken iki başbakan spektaküler yakınlaşma başlatülar" dedi. Liberation gazetesi de Özal'ın, Yunanistan'ın AT konusundaki tutumunu yumuşatmasının en önemli gelişme olduğunu vurguladı. bildirdi. The Guardian gazetesi Papandreu ve özal'ın Davos'ta olumlu bir adım attıklarını yazdı. F.AImanya Bonn'dan Enis Berberoğlu'nun haberine göre Davos zirvesi Bonn'da "temkinli bir iyimserlik" yarattı. Federal Alman hükumet çevreleri Davos'taki yakınlaşma havasının sürmesinin NATO'nun güneydoğu kanadındaki gerginliği ortadan kaldırabileceğine işaret ettiler. Federal hükümetin Türkiye ve Yunanistan'la ilgili politikalannı biçimlendiren üst düzey bir yetkili zirvedeki gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "İ'zun süreden beri kemikleşen sorunlar konusunda olumlu adımlar atılmış olması sevindiricidir. Bu yakınlaşma, sürerse, NATO'nun güneydogu kanadındaki gerginliği ortadan kaldırabilir." Alman televizyonu ve yazılı basımnda Davos zirvesi çok geniş biçimde yer aldj. önceki geceki tdevızyon ana haber programlannda Davos zirvesi, gönıntülu ve ilk haber olarak yer aldı. Davos zirvesini "Atina ve Ankara arasında buzlar eriyor" başhğıyla kamuoyuna duyuran Die Welt gazetesi "Tek te sorunlann çözülmesindeo çok Turklerin ve Yunanlılann bir diyaloga \e sorunlann çöziimüne hazır olmalan önemlidir." yorumunu yaptı. Sol eğflimli Frankfmrter Rundschau 'gazetesi, " t n iyimser gözlemdlerin bile Davos öncesinde bu kadar nmatla olmadıklannı" kaydederek, "tki başbakan Davos'ta başlanlan yımmşama havasun surdnreoHirterse tarih kitaplariDdaki yerlerini «arantierler", görüşüne yer verdi. Haber Merkezi Başbakan Özal Ue Yunanistan Başbakanı Papandreu arasında Davos zirvesinde sağlanan yakınlaşma dış dünyada "ihtiyatlı bir iyimserlikie" karşılandı. Haberi manşetlerinden kullanan Yunan gazetelerinin büyük çoğunluğu "Türkiye Be yeni bir banş dönemine gjrüdigini" duyururken muhalefet yanlısı bir kısım basın da "Papandreu Daros'tan eli boş dönüyor" yorumunu yaptı. Yunanistan Yunan gazeteleri Davos görüşmelerini dün de manşetlerinden verdiler. tktidar yanlısı basın Türkiye ile yeni bir banş dönemine girüdiğini vurgularken muhalefet yanlısı gazeteler Papandreu'nun Türkiye ile diyalog kurmakta geç kaldığmı Ueri sürerek, "Papandreu Davos'tan eli boş dönüyor" diye yazdılar. İktidar yanlısı Ta Nea gazetesi "Papandreu ile özal'ın Davos'taki görüşmeleri TürkYunan ilişkilerinde yeni bir döneme girilmesini sağhyor. tki başbakan geçen mart ayında yaşanan krizden sonra şimdi birbirieriyle işbirligi yapmaya karar verdi" yorumunu yaptı. Muhalefet yanhsı Apoyevmatini "TürkYunan ilişkilerinin düzelmesi yolunda hiçbir baglayıcı adım atılmadı. Özal hiçbir garanti vermedi. Kesin olan tek şe> Özal'ın Atina'yı • ayaret edecefi" diye yazdı. Muhalif Vradini de, "Papandreu ulusal konnlanmızı rafa kaldırdı. Papandreu, diyalog için Özal'ın bütun şartlanoı kabul etti" yorumunu yaptı. Mesimvrini gazetesi, "Savaşa hayır. Banşa evet." başlığı altında "Yine de TürkYunan anlaşmazlık konuiarında özlii hiçbir anlaşma saglanmadı" yorumunu yaptı. Londra'da bulunan Yunan ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi lideri Konstantin Mitsotakis, Özal ve Papandreu'nun iki ulke arasında diyaloğu başlatma karanru destekleyeceğini bildirdi. Yunan hukümet sözcü vekili Sotiris Kostopulos, dün düzenlediği basın toplantısında, muhalefet gazetelerinde Papandreu'nun Davos görüşmelerinde hiçbir başan elde edemediği yolunda yayımlanan haberlerle ilgili olarak şunları söyledı: "Bazı çevreler tarafından Davos goruşmesi sonuclannın saplınlmak istenmesi uzucudür. tyi ki bu çevreler fazla değildir. Bazı kimselerin bizim için son derece önemli olan ulusal çıkariannuzj parti içi çıkarlan cercevesinde degerlendirdikleri anlaşıhyor." AA'nın haberine göre TürkYunan Halklan Dostluk Komitesi Yunan heyeti üyelerinden ve Abdi tpekçi Banş ödülü yönetim kurulu başkanı Andreas PoliUkis Davos görüşmeleri ve yayıMlanan ortak bildirinin Türk ve Yunan halkianrun ta Devtet Bakanı Yusuf Bozkurt Ûzal, kahvatbda Başbakan özal ile Yunanistan nı Papandreu'nun fotoflraflannı çekti. ( F t t » t u l . AA) NOTLAR Kahvaltıda pipo keyfı DAVOS (Cnmhnriyet) Başbakan özal'ın Davos'taki tüm kongre üyelerine verdiği kokteyl bu kez sadece "döner ve şiş kebapta" renklenmedi. Kokteyle renk katan birkaç unsur daha var. Geniş masalara Türkiye'den getirilen çok sayıda Türkiye'yi tanıüa broşür dağıtılmış. Tam Avrupa usulü, kuşe kâğıtlara basılmış, Türkiye'yi çeşitli yönleriyle tanıtan kitaplar masalarda dizi dızi. Aynca 5 ünlü Türk bestecisinin çeşitli besteleri plaklar halinde kitaplann yanında. Sonra kasetler geliyor. Bir bölümü videoya takıldığında Türkiye'yi tanıtıyor, bir bölümü çeşitli müzikal içerikli programlar taşıyor. Bunlann bir bölümü salonun bir kösesine asılmış dev ekrana yansıyor. Türkiye Davos'ta başanlı bir tanıtım sergüiyor. Kitaplar, plaklar, kasetler kapış kapış gidiyor. Papandreu aynldıktan sonra kokteylde Turgut Özal bir ara eşiyle birlikte bir masaya oturuyor. Ihraç edilen helvalardan birer tabak Özallara sunuluyor. Helvalarla birlikte birer tabak fındık, fıstık, ceviz de kendilerine servis ediliyor. Ama fındık fıstıklar ve cevizler özal'ın önünde en çok 30 saniye kalabiliyor. Semra özal, Başbakan bir başka tarafa bakarken ceviz tabaklannı Özal'ın önünden kaptığı gibi başka masaya yolluyor. Cevizlerin kalorisinden, özal'ın kilo almasından endişelendiği için. Dün sabahki kahvaltıya bir ara Profesör Schvvab da katıhyor. Sohbet sırasmda Schwab iki başbakana bir öneride bulunuyor: "Siz sayın başbakanlar ikiniz de ünlü iktisatçı oMugunuza göre artık ortak bir iktisal kitabı yazarsınu herhalde." Sosyalist Papandreu ile Friedmancı özal'ın ortak iktisat kitabı herhalde okunmaya değer. Kahvaltıda " p i p o " özel bir yer işgal ediyor. Kahvaltının sonuna doğru Güneş Taner piposunu çıkarınca Ynsuf Özal kendisine dönüyor, "Sabah sabab pipo içilir mi?" uyansında bulunuyor. Yusuf özal daha cümlesini tamamlamadan Papandreu cebinden kendi piposunu çıkartıyor. Taner de fırsatı kaçırmayarak Yusuf özal'ın sözlerini anında Yunan Başbakanı'na tercüme ediyor. Papandreu gayet soğukkanh: "Piponun zevkini onu içen bilir." Papulyas söze kanşıyor: "Bizim başbakanımızın çok sayıda piposu var. Atina'ya geidigimzde bir tane de size armağan eder." İki günlük görüşmelerden sonra Yunan ve Türk heyetleri, işadamları, gazetecileri Davos'un çeşitli lokantalanna dağılıyor. Her lokantada çeşitli mesleklerden gelen iki üç Yunanlı ile iki Qç Türk aynı masayı paylaşıyor. Hesaplann ödenmesi sırasında kimse kimseye hesabı bırakmak istemiyor. Sonunda orta yol bulunuyor, paylaşıhyor. Böylesine neşeli bir hava içinde Semra özal'ın oldukça solgun yüzü ve sohbetlere pek fazla katılmayışı dikkat çekiyor. Çünkü Semra özal'ın kısa bir süre için migreni tutuyor ve bunun yorgunluğunu ancak ertesi gün atabiliyor. İngiltere Londra'dan Edip Emil Öymen'in bildirdiğine göre tngiliz basını son gelişmeleri "olumlu birasama" olarak nitelendirdi. İş çevrelerinin gazetesi Financial Times, birinci sayfadan verdiği haberinde Özal ve Papandreu'nun anlaşmazhk konularından hiçbirini çözememekle birlikte en azından bu sorunlann çözülmesi için anlaştıklannı belirtti. Tbe Times gazetesi de Batı Trakya Türkleri'nin cuma günku gösterisinin Davos görUşmesine zarar vermek amacıyla düzenlenmiş bir provokasyon olduğunu, Papandreu'nun Özal'la fikir biıüği ıçınde olduklannı NATO ve AT Brflksel'den Hadi Ulnengi"' i n haberine göre AT ve NATO çevreleri Davos zirvesi ertesinde Türkiye ile Yunanistan arasında başlayan diyalog ortamını memnunlukla karşıladılar, ancak bu memnunluğun önüne "ihtiyath" sözcuğünü eklemeyi "eski deneyimlertne dayanarak" gerekli gördüler. Aynı çevreler, Davos'ta filizlenen diyalog ortamımn AT ve NATO bünyesine hcmen yan«ımamnı beklemediklerini de ifade ettiler. Bu çevrelere göre iki taraf arasındaki yeni yumuşama sürecinin orta vadede AT ve NATO'da da bir ferahlama yaratması çok mümkün. Fakat yine bu çevrelere göre taraflar arasındaki esneklik Belçika başkentindeki uluslararası kurumlarda somutlaşıncaya kadar Türkiye ve Yunanistan Brüksel'deki eski tutumlannı ana hatlanyla sürdürecekler. Ne Atina AT'de ne de iki taraf NATO'da hayati gördükleri pozisyonlardan geri adım atacaklar. TEPKt Inönii' Davos başlangıç ANKARA (Cx mhnriye» Büroso) SHP Genel Başkanı Crdal tnönii Davos'taki görüşmeleri Türkiy; ve Yunanistan arasındaki müzakere süreci için bir adım olarak niteledi. Inönü iki ülkenin ortak çıkarlanmn ancak müzakerelerle sonuçlandınlabüecefini söyledi. Inönü dün Esenboga Havaalanı'nda düzenlediği basın toplantısında Türkiye Yunanistan ortak bildirisini memnunlukla okuduğunu belirterek şöyle dedi: "Eger kalıa çözumleri getirecek gurekli muzakerelerin başlamasına yol açarsa başanlı sonuç olurdu. Gördn|üm Um o degil. Ama bunn basbupc otarak degeriendiriyorum. Sornnlann göröşülmesindeld esas süreç, siyasal sornnlann eie aunacağı 2. komhede başiayacaktır. Karşdıklı aalayış havaa, arayışı vardır. Bu haTB kjinde ödönter almava de vam edebilirier. O ödünleri vennemek, dikkatli, titiz ve karariı davranmaya bafndır. tki iUkenin ortak çıkarian •acak mözmkereierte sonnçJandınlaMHr. BfcMrimizden uzak dnrarak sonsca varamayız. Yann (bngün) TBMM'de genel görüşme yapıtarak, fcaşbakanın Davos buloşması haklanda bflgikr vermesini istiyonız." İnönü daha sonra gazetecüerin sorularını yanıtladı: "Başbakan özal, gead görüşmeyi sax bilgi vermek koşoluyla erteicmestaıi önerirse tavruuz ne olur? tNÖNÜ Kabul etmeyiz. Genel görüşme TBMM'de bugünkü durumda dış poütikamızı, TürkYunan ilişkilerini, TürkiyeABD Uişkilerini, Türkiye'nin savunma yaklaşımını görüşmek için istenmiştir. İktidar partisi başkanının ana muhalefet partisi başkanına bilgi vermesi, TBMM'deki görüşmeleri engellemez. DigerttlkeJerinDavos'taki görösmelere etkileri ne oldu. INÖNt) Benim üzerinde durmak istedigim, durumun değişmediğini fark etmeka'r. Yaklaşımlar, propaganda görünümleri değişebilir. Ama TürkiyeYunanistan arasındaki Uişkiler iki tarafın ortak çıkarlannı konıyacak temel anlaşmalar yapüarak ve bunlar korunarak geliştirflir. O doğnıltuda ilerleme sağlanmış değildir. Başka ülkelerin Davos buluşmasına etkileri ne olmuştur. Bence önemi yok. Başbakan Özal, 1964 karamamesuıin tamşdmasndan yana olduklannı söyledi. İNÖNÜ Bu konudaki gelişmeleri hatırlamak gerekir. Bizim tavnmız, Yunanistan'ın yaptıklanna karşılık vermek şeklinde olmuştur. tlk kararnamenin çıkanlışı, Yunanistan'ın kendi çıkarian açısından el atrnası sonucunda olmuştur. Kararname, Yunanistan'daki soydaşlanmızın durumlannı değiştiren karar üzerine çıkmıştır. Karan kaldırmamızı istemesi uyum anlaşmasım imzalamak için karşılık olrnuştur. Türkiye hükümeti, bunu da vermeye büyük ölçüde razı olmuştur. Ama gene de uyum anlaşması imzalanmamıştır. Dolayısıyla o konudaki tavnmız da bizden sürekli bir şey istenilen, onu veren, fakat karşıhğını alamayan devlet durumundayız. Karşıhğını alacağırruzdan emin olmadıkça hiçbir cömertlik yapmamak gerekir. Cömertliği kendimizden yapmıyonız, halktan devletten yapıyoruz. Görüşmede Batt Trakya'daki obylar güaderoe getirilmedi. Trakya'daki sorunun beklemeye zamanı var mı? tNÖNÜ Yunanistan çeşitli kurumlanyla, Türk asıllı Yunan vatandaşlanrun ikilı anlaşmalarla kabul edilmiş haklannı elinden alma yoluna gitmiştir. Türk dernekleri yıllardır faaliyette bulunurken, Davos öncesinde kapatılmalan ortaya çıktı. Daha önce başlayan süreç o günlerde sonuna vardı. Bunu yapan Türk hükümeti değildir. Soydaşlanmızın gösterdiği tepki doğal bir tepkidir. Gerçekte Özal Papandreu buluşmasına özeilıkle Amerıka nasıl bakıyor? Bu soru saıyoruz hem iki başbakanın, hem de heyetlerin kafasını zaman zaman meşgul etmiş oimalı. Ornegın Türk ve Yunan kamuoylanndan gizlenen kapalı kapılar ardında gerçekleşen iküı görüşmeyi, "Amerika'nın dognıdan doğruya dinlediğine" kimsenin kuşkusu yok. Hatta herkes espri yapıyor: "isviçre hükümeti Amenka ıçın gemğini nasıl olsa yerıne getirmıştir." Ya iki başbakan arasında kurulacak telefon hattı? O telefonun başkalan tarafından dinlenmesi nasıl önlenecek? Arada kurulacak mavi renkli telefon manyetolu olacak. özal ya da Papandreu, manyetoyu çevirince karşısında diğerini bulacak. Gizli kalmasını istedikleri bir şeyi başkalannın dinlemesinden nasıl koruyacaklar? Taraflar bu konuda çok rahat. "Teknotoji öyle gelışti ki artık ne Rustar ne tlk jest Özal'dan (Baştarafi 1. Sayfada) salara resmi heyet yetkih'leri, işadamlan ve gazeteciler kanşık biçimde dağıldılar. Papandreu ile Özal'ın bulunduğu köşedeki masaya Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolos Papulyas, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Güneş Taner, Devlet Bakam Yusuf Özal, Papandreu'nun özel sekreteri Bayan Kokola, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Yavuz Canevi, Dışişleri Müsteşan Nüzhet Kandemir, Türkiye'nin Bern Büyukelçisi Haydar Salük ile DPT Müsteşan Ali Tigrel oturdu. Bu arada Türk ve Yunan basınında önceki günkü gdişmelerle ilgili dünkü yayınlar iki başbakan tarafından gözden geçirildı. Ankara ve Atina'dan Davos'a telefaksla ulaştınlan gazetelerin kopyalan iki başbakan tarafından incelendi ve yayınlar taraflarca "memnuniyetle" karşılandı. Kahvaltı sırasmda Başbakan Ozal, Profesör Gazi Yaşargü'in dünyaca ünlü "Mikro Noroşiriirji" kitabını imzalayarak Papandreu'ya armağan etti. ÖzalPapandreu yakmlaşması ilk somut ürünlerini dün vermeye başladı. Bankacılann karşılıklı ziyaretlerinin öncelik almasından sonra, dün de Türk ve Yunan işadamlan Davos'ta ilk toplantılannı gerçekleştirdi. Taraflar ilk toplantıda "TürkYnnan iş konseyi" kurulması karanna vardılar. Bu amaçla Yunan işadamlarından bir grubun mart ayında tstanbul'a gelmesi kararlaştınldı. Türkiye'den Şank Tara'mn basını cektiği gruba karşıhk Yunanistan'dan bir armatörün konuyla yakından ilgilendiği bildirildi. İş konseyi kurulmasmın dışında, sanayicilerin de bir araya gelerek Türkiye ve Yunanistan'da ve üçüncü ülkelerde ortak yaünm yapmalanru öngören bir başka toplantı daha düzenlendi. Bu toplantıya Türk tarafından TİSK Başkanı Halit Narin öncülük etti. Öte yandan ortak bildiride de belirtüdiği gibi iki ülke arasında resmi düzeyde oluşturulacak siyasal ve ekonomik iki ayn çalışma gnıbunun bir ay içinde şekilleneceği öğrenildi. Yunan Dışişleri Bakanı Papulyas Cumhuriyet'in bu yöndeki sonısuna NENEDÎR? ABD Washington muhabirimiz Ufuk Güldemir'in haberine göre ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlann cozumune yönelik çabaları desteklediğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin bir soru üzerine şu açıklamayı yaptı: "Davos'ta Türkiye ve Yunanistan liderieri tarafından atılan adımlan memnuniyetle karşıbyoruz. Her iki ülke de ABD muttefikidir. tki ülke arasındaki sorunlar, en iyi dognıdan kendileri tarafından çözülür. ABD bu çabaian desteklemektedir." AA'nm haberine göre VVashington'da yayımlanan etküi Washington Post Gazetesi, Davos zirvesine geniş yer verdi. Gazete, zirveye ilişkin haber yorumunda, zirvenin ardından yayımlanan ortak bildirinin "karsılıklı göveni gdiştirici unsoriar içerdigini" belirtiyor. Haberde şu görüşlere de yer veriliyor: "Anlaşma, Türkiye ve Yunanistan arasında şiddetli geçimsizliklerin kaynagı, çok yönlü soranlann çözümünde baglayıa bflkümler tasımıyor. NATO'nun iki üyesi arasındaki anlaşmazhklar iltifak ve her iki olkede üsleri bulunan ABD açısından büyük sorun yaratmaktaydı." 1964 Kararnanıesi Yunanistan'ın AT çcrçevcsirjde TOrkiye aieyhine kullandıgı en bOyük kozlardan biri olan 1964 Karamamesi, ekim 1930 tarihinde Ankara Oe Atina arasında imzalanan ve Türk Ue Yunan uyruklu kişüerin karşı OJkedeki ikamet seyahat ve ulaştmaa haklannı beürleyen anlaşmayı yürurlükten kaldınyordu. 1964 yüının mart ayında alınan bu karara gerekçe olarak Ankara, Kıbns olaylanm gOstermişti. tstanbul'da yaşayan Yunaniılann mailanna tasfiycye yönelik olarak devlet tarafından el konmasım öngören karamame fle bu kişilerin Türkiye'yi terk etmelen de istenmişti. Halen yurOrlükte bulunan kararname iki çeşit hülcüm içeriyor. BunJardan ilki, Yunan asılh Yunan uynıklulann, sonradan uyruk değiştirmiş olsalaı dahi, Türkiye'deki tatınmar mallan üzerindeki "temlikT' tasamıflarmı (gayri menkul alımjatım işlemleri) ve bu SODUCU dogurabilecek diğer tasarruflannı donduruyor. tkincisi ise, aynı kişilerin Turkiye'deki taşınrruu: mallan üzerindeki hakianndan doğan her çesit gdirlerini bloke ediyor. lemfild tatarruflan vasaklayan hülunün istisnası ise, taşınmaz mafın kamulaşttniması veya kamu auıcaklannuı tabsüi için yahut ilarna dayah icra işlemJeri veyahut Türkiye'deki gerçek ve tüzel kişilerin Tngırtmfl7 mal Ü2eri&* deki alacaklannın Maliye Bakanlığı'nca uygun görulürse tahsili için yapılan sauslar olarak belirlenmişrj. Bu kişilerin hissedar oiduklan taşınmaz mallarda şuyu»ni7a1fq de, ancak mahkeme karanyla yapılabflmektedir. Anlaşma yoluyla şuyuun ızalesi ise yasaklanmıştı. Söz konusu karamame son yıllarda Yunanistan'ın ATde TOrkiye aleyhinde kullandıgı en önemli kozlardan biri durumuna gelmiş, Atina, TürkiyeAT uyum anlaşmasım ünzalamak için karamamaün kalriınlrrwını bir on koşul yapmıştır. de Amerikalılar dinleyebHir." Aslında bir ara ortak bildiriye "NATO ülketerine ilişkin bir bölümün konulması iki başbakan tarafından düşünülüyor. Vani NATO üyesi iki ülkenin artık sorunlan çözme yolunda artıklan adımın NATO içinde verebılecegı ürünler ve bunun diğer NATO ülkelerine etkileri üzerinde birkaç cümle ile durulmak isteniyor. Yunan tarafının itirazı ilflinç: ' 'NA TO üiketeriui hiç kanşOrmayalım. NATO'dan hiç söz etmeyeum. Bu isi birlikte başarctk. NA TO'yu bu bildiriye dahil etmenin gereği yok. BHduiyi okuyunca herkes nasıl olsa kendine göre değenendirmesini yapar" Önceki gece Papandreu'nun katıldığı Özal'ın kokteyfinde en çarpıcı karştlaşmalardan biri Papandreu ile Konutbank Genel Müdüru Bülent Şemiler arasında. Şemiler, Papandreu'ya yaklaşıyor ve aynen şöyle diyor: "Biliyor musunuz Sayın Başbakan, 1974'te ben Kıbrıs'ta mücahit olarak savastım. Hem deenön cephede savastım. Elimde silahla Yunanlıiara karşı... Ama şimdi Türk Yunan dostluğuna inanıyorum. Çocuklanmıza bir sorun bırakmayalım." Papandreu şöyle bir gülümsüyor, elini Şemiler'in omzuna koyuyor: "Bunlar geçmişte kaldı. Biz artık doğru yokiayız. Yola çıktık bir defa ve doğnıyu yaptığımıza inanryorurp." işte bankacılann her türlü grubun önüne geçerek birbirlerini karşılıklı zryareti planlamaları bu diyalogla birlikte oluşuyor. Derken Başbakan Özal, kokteylde Papandreu'ya bu kez partisinin genel başkan yardımcısı Güneş Taner'i tanıştırıyor. Taner'in "Yapbğh nız anlaşma konusunda ne düşunüyorsunuz?" sorusuna Yunan Başbakanı'ndan yine sıcak bir karşılık geliyor "Bugün yaptıklanmızdan dolayı bizi kuOamalısınız. Yapılan işin büyüklüğünu önümüzdeki yıliar ve gelecek kuşaktar daha ryi anlatacak ve anlayacak." Kokteytde bir başka ilginç karşılaşma Papandreu ile Haydar Saltık arasında. Birisi "Askenerden ve askeri müdahalelerden alabildığine uzak duran" bir başbakan, diğeri kendi ülk6sinde "bir askeri müdahaleyi gerçekteştirenlerin" önlerinde gelen bir emekli general. özal, Sattık'ı Papandreu'ya tanıştırıyor. SaKık'ın arkasında Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına geri dönüşünü sağlayan 714 sayılı notam var. Söze ilk Sartık giriyor. "Gerçekleştirdiğiniz tarihi anlaşmayı nasıl karşıhyorsunuz?" Papandreu, "General" diyor ve devam ediyor: "SivUler askerlere göre daima başanlı olmuştur. Bugün geldiğimiz noktadaki memnuniyetimi ifade etmekte güçluk çekiyorum." Ne kadar anlatsak az. Buradaki havayı tam olarak yansrtmakta biz de güçlük çekiyoruz. Buzlar eridi (Baf tarafı 1. Sayfada) dostluk dönemine göiktiğini beSrnrken, "Böyle ohnasn dBenn. B m a da zaman gösterecektir. Davos'an önemi de buydu zaten" dedi. Papandreu başka bir soruyu yamtlarken Türkiye ile Yunanistan arasındaki buziann eridigine degüıerek "Şahsi düzeyde bnzlar erimiştir. Banş isteyen haBdanmıza gdtoce, bhbMaiae karşı duydakian bazı sahit fHdrleri TC geçmigteki Utsıztıklan gJderebBmekri vt anüanod» yeni b t döoem başlatmalan için zamana gereksiniraleri oiacaknr" şeklinde konuştu. Demirek Pratikte sonuçyok ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) DYP Genel Başkanı Sükyman Demird, Davos zirvesini değerlendirirken, ÖzalPapandreu zirvesindeki yumuşamanın pratikte hiçbir sonuç getirmediğini savundu. Görüşmede iki ülke arasındaki mevcut sorunlann tek tek sayıldığını kaydeden Demirel, çözumun, "Çok çahşma ve zaaıana bırakıldıguıı" vurguladı. Demirel dün duzenlediği basın toplantısında, Davos zirvesinden sonra Başbakan Özal'ın okuduğu ortak bildiriden ömekler verdi. Sorunlann kolay olmadığuun yalnız iki tarafca değil herkesce bilindiğinı. işaret eden DYP Kderi şöyle konuştu: "Her iki taraf da tavnnı konıyor. Topiantıdan sonra Basbakan'a bunnn pratikte ne getirecegi soruluyor. Pratikte ne sonuçlar olabilir sorusu hayatidir. Bu netice Ue kimse tatmin olmaz. Pratikte bir netice olmadıgı ortaya çıkıyor. Başbakan Özal Davos'a gitmeden önce sorunlann çoziimü için değil, sadece yumuşama ve iyi niyet amacı ile hareket ettigini belirtti. Papandreu ise Davos'a gündemli geldi. Papandreu secime gidiyor şimdi, 'Türkiye'ye hiç ödün vennedim' divecek. Türkiye Papandreu'ya seçimlerde yarduncı olmak gibi bir durum çıkardıysa Papandreu Türkiye'den dıs yardım almış demektir." Demirel, iki ülke arasındaki sorunlar üzerinde Türkiye'nin caydırıcılığının ortadan kaldırıldığım savunarak, "Bnnun zafer olarak takdim edileceği yerler olacaktır. Keşke sorunlar çöziilse de mület m^^iyıaı ama hiç bir şey olmadan bu zafer gibi gosterilecektir. Sorunlar hâlâ askıdadır. Ama Türk halkına bu sorunlar haliediliyor gibi gosterilebilir" biçiminde konuştu. Başbakan'ın Davos'a gıtmeden önce kendisi ile niçin görüşmediği sorusuna, Demirel. "Gönışme isteğinde bulunmaddar. Biz bilgi istemedik. Bilgi »erilip »erilmemesi de o kadar önemli degil. Abnganbk ve kompieks içinde degiiiz" karsıhiını verdi. Demirel, "Türkiye'de mubalefet yok" diye konuşan ANAP Genel Başkan Damşmanı Mustafa Taşar'a da bir sonı üzerine yanıt verirken, böyle bir iddiayı cevaplandırmaya değer bulmadığını söyledi ve "Dediğiniz zat muhalefet partilerinin miifettişi mi?" biçiminde konuştu. İşadamJarı ön planda Bu arada Türk ve Yunan işadaml a n u n da yer aldıgı dünkü sabah kahvaltısmda, bir gece önceki gibi sıcak bir yakınlaşma iklimi gözlendi. Papandreu, sabah kahvahısından sonra Zürih'e gitmek için Belvedere oteu'nden aynlırken, kendisini kapıya kadar uğurlama>a gelen Başbakan özal'a "Umanrn yakında Atina'da görüşaraz" dedi. Başbakan özal da "Tabii orada olacağun" yamtım verdi. Bu arada Yunan ve Türk işadamlannın bir bakıma başkanlıklanm üsüenen TİSK Genel Başkanı Halit Narin Ue Yunan Sanayi Odalan Başkanı Tneodoros Papaleksopulos, bir ara Papandreu'nun yanına gelerek "Siz politikacılar, kiUi olan kapdan açtınız. Biz işadamlan bu kapıdan hızia geçip biriflcte öerleyecegiz" dediler. Kahvaltı sohbetinden sonra Türk ve Yunan işadamlanndan oluşan 15 kişüik bir gnıp, Belvedere otelinin geniş salonlanndaki üç masayı birlcştirdiler ve ilk ortak görüşmelerini yaptılar. Yunan Sanayi Odalan Başkaru Papaleksopulos, Türk ve Yunan işadamlanmn hızla işbirligi yapması gerektiğini söyledi ve kaybolan zamanın değerlendirilebümesi için taraflann, işadamlanndan oluşacak birer heyet kurmalanm önerdi. Halit Narin, iki ülke arasındaki yaklaşımı sağlamak amacıyla işadamlanmn birbirlerinin ülkelerini savunması gerektiğini ve ortak teşebbüslerin kunılmasını önerdi. Türk ve Yunan işadamlannm karşılıklı birbirlerine önerilerinin taraflar arasında tereddütsüz bir biçimde kabul edildiği dikkatleri çekti. tşadamı Şank Tara, iki ülkenin işadamlanmn ayn ayn birer işadamlan beyeti" oluşturulmasını ve bu heyette en az 40 üyenin yer almasını önerdi. Türk ve Yunan işadamlanndan oluşacak heyetin Davos' ta bir araya gelen Türk ve Yunan işadamlan tarafından saptanmasına karar verildi. Bu arada Türk bankacılanmn 18 nisanda Atina'ya gelecekleri ve Yunanh meslektaşlanyla ilk temaslan gerçekleştirecekleri açıklandı. tşadamlanmn dünkü toplantısında iki ulke arasında turizmden başka haberieşme ye taşımaalık alanlannda da işbirligi vapılmasındaki zanıret dile getirildi. Yaklaşık 40 dakika süren bu topiantıdan sonra Yunan Uçak Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Fötilas, "Bagün Türk isadamfauıyla m>b«umz göruşme şaka deffldi. Bu iki aike aranada başteyacak olan tkari ve ekonomik işMrUgtade atüaa Uk adımdı" şeklinde konuştu. Diğer lepkiler Avmpa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı vanlan uzlaşmadan sonra ilerlemeler sağlanması halinde bıjıdan konseyin büyük memnuniyet duyacağını söyledi. Zirve dünya radyolarının bultenlerinde de geniş yer aldı. Almanya'nın Sesi, Paris ve Moskova radyoları zirve toplantısı hakkında haber yorumlanna yer verdiler. Moskova Radyosu zirve toplantısını iki ülke ilişkilerinin normalleştirilmesi yolunda ilk adım olarak nitelendirdi. Radyo Ankara ve Atina arasında arabulucular olmadan mutabakata vanlmasına dikkati eekti. Eski dışişleri bakanları, Davos zirvesini değerlendirdiler 6 Olumlu bir teşebbüs 9 ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Eski Dışişleri Bakanlanndan Hayrettin Erkmen, thsan Sabri Çaglayangil ve Hasan Esat Işık ile emekli Büyükdçi Semm Gönver, Davos zirvesi ve yayımlanan ortak bildiri konusundaki görüşlerini Cumhuriyet 'e açıkladılar. Erkmen, buluşmayı "olumlu bir teşebbüs" olarak nitelerken, Çağlayangil, Davos'tan somut bir şey çıkmadığım, ancak diyaloğun gene de iyi bir şey olduğunu vurguladı. Hasan Esat Işık da, yayımlanan ortak bildiride şekil üzerinde durulup iceriğin ihmal edildiğini bildirdi. Emekli Büyükelçi Günver ise Davos buluşmasının her iki başbakan açısından Washington ve Batı Avnıpa'ya yönelik olduğunu kaydetti. TürkYunan ilişkileri Ue yakından ilgilenmiş olan söz konusu kişilerin görüşleri özetle şöyle: thsan Sabri Çağlayangil (Eski Dışişleri Bakanı): "Yayımlanan ortak Bildiri'den, Davos'ta somut bir sonuç ahnmadığı anlaşüıyor. Çıkan neticeler, komisyonlann kuruhnası, telefon bağlanması gibi meselelerdir. Ancak bunları elde etmek için başbakanlann zdrve toplantısı yapmalanna ihtiyaç yoktur. Esas meselelerin özüne inilmemiş, bunlann nasıl çözüleceği de şekle bağlanrnamıştu". Zirve toplantısım iç kamuoyuna bir propaganda malzemesi olarak görüyorum. Bir tarafın yakında seçimi var, diğer tarafında da tcraatın tçinden programı için Papandreu ile el sıkışan jeneriğe ihtiyacı var. Ancak samimi bir iyi niyetler manzumesi ol KKTC'de kaygı Zirve toplantısı KKTC'de Türk toplumunu olumsuz bir yola götürecek bir anlaşmayla karşı karşıya getirip getirmeyecegi yönünde bir kaygı yarattı. Lefkoşa muhabirimiz İzzet Rıza Yahn'ın haberine göre KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Türk halkındaki kaygının TürkYunan ilişkilerindeki iyileşmenin kendilerini yeniden Zurihvari uydurma, dıştan empoze edilmiş bir anlaşmaya golürup göturmeyeceği düşüncesinden Ueri geidjgini" açıkladı. Denktaş, TürkYunan munasebetleri ne kadar iyileşirse iyileşsin Kıbrıs'ta Rumlarla ne kadar olumlu bir anlaşma yapılırsa yapılsın bazı temel şeylerin asla değişmeyeceği ve değişmemesi gerektiğini vurguladı, "Aksi takdirde Kıbns Türkünün kısa zamanda somurulup kotü duruma diişürülebileceğini" anımsattı. Rum sözcü de yaptığı resmi açıklamada "Davos görüşmeleri konusunda bir degeriendimtede bulunmasının beniiz erken olduğunu" söyledi. Rum gazeteler zirve toplantısına geniş yer verdiler Gümülcine'de sessiz bekleyiş Haber Merkezi özal, Papandreu zirvesinden sonra Gümilcine'de sessiz bekleyiş sürerken, cuma günkü olaylar sırasmda yaralanan 2'si agır 10 kişinin tedavisine devam ediliyor. Baskılan protesto için Türk çocuklan dün okullanna gitmedi. Azınlık Yüksek Kunılu'nun gelişmeleri değerlendirmek üzere dün yaptığı toplantıda okula gitmeme boykotunun 3 gün sürmesi kararlaştınldı. Iskece ve Güraüldne'deki iki azıniık lisesi de dün açılmadı. Gümülcine'de cuma günü meydana gelen olaylar sırasmda Yunan polisi tarafından yaralanan 10 kişinin tedavileri sürüyor. Başlarından sert darbe alan SendeUi köyünden Ahmet Necmi Ue Çepelli koyunden Cefil Hüseyin'in durumunun ağır olduğu bildirildi. Hayrettin Erkmen H Esat Işık sa dahi diyalog gene de iyi bir şeydir..." Hasan Esat Işık (Eski Dışişleri ve Savunma Bakam): "Davos'tan çıkan ortak bildiride, TürkYunan taraflannın bugüne kadar ki tutumlannın aynı kefeye konmasım itiraf edeyim çok yadırgadım. Bütun bunlara karşı Yunan Başbakanı nihayet bencil tutumunu terk etmeye karar vermiş ise Davos'ta yine çok şey ümit edilebilir. Fakat böyle değil de Papandreu, Başbakan özal'ın tek yanlı iyi niyet politikasına devam edeceği güveni içinde, TürkYunan anlaşmazlıklannın çözümleneceğinden umutlu ise o zaman Davos, TürkYunan ilişkilerine çözüm değil, büsbütün kargaşa getirecektir. Ortak bildiride taraflar görüşlerini yeniden ortaya koymuşlardır demekle yetiniliyor. Böyle olacağına hangı konulann gündeme getirildiği, hangi görüşlerin açıklandığı da belirtilmiş olsaydı, Davos toplantısı sonuçlannı daha isabetli bir şekilde yorumlamak mümkün olurdu. Bildiride gördügüm kadar şekil I Sabri Çağlayangil üzerinde fazla durulmuş içerik ihmal edilmiştir." Hayrettin Erkmen (Eski Dışişleri Bakanı): "Ben teşebbüsü olumlu karşıhyorum. Ortak bildiride de belli bir konuyu beklemiyordum. Genel olarak bu bir siyasi irade açıklamasıdır. Bu siyasi irade, temaslann sürdürülmesi ve anlaşma yollannın teknik düzeyde araştrnlması konusunu bir karar haline dönuştürmüştür. Bu gelecek için ümit verici bir teşebbüstür. Telefon bağlanüsı kurulması ise gösteriş yönü daha üstün bir karar gibi geliyor bana. Ama belki de geçen sene mart ayındaki olaylardan esinlenerek böyle bir düşüncede birleşilmiş olabiur." Semih Günver (Emekli Büyükelçi): "Tam bir değerlendirme yapmak için zamanı biraz erken buluyorum. Ancak şu andaki düşüncemi soracak olursanız, ortak bildiri metninden sorunlann dondurulduğu fakat ortadan kaldınlmadığı çıkıyor. Taratlar kendi pozisyonlannda ısrarlı görünüyor • • "Çahşmalara başladkk bile. Samnm mart ortalannda çahşma gruplan kesin şeklini alır" karşıiığinı verdi. Türkiye ve Yunanistan'ın Davos'ta her türlü beklentinin ötesinde sağladıklan yakınlaşma heyetler arasında " t a m bir bayram havası esmesİDe" yol açarken Papandreu'nun Özal'ı Atina'ya davetine özal'ın en kısa sürede icabet edeceği belirtilirken "ilk jest" özal'dan geliyor. 1933 yıhnda Türkiye Ue Yunanistan arasında imzalanan "Ticaret ve Seyrü Sefain Anlaşması" gereğince, tstanbul'da oturan Yunan uyruklu kişilerin her türlü gayri menkul satın alabilmelerine izin verildi. Gayri menkullerin üzerinde her türlü tasarruf hakkına sahip olan Yunan uyruklulann bu haklan 1964 yıhnda beüren büyük Türkyunan krizi sırasında tsmet Paşa hükümeti tarafından bir kararnameyle kaldmldı. tstanbul'da gayri menkule sahip Yunanlıların ellerindeki malı satmalan ve yeni gayri menkul satın aunalan yasaklandı. Miras haklan kaldınldı. Aynca Türkiye dışına para çıkarmalan önlendi. Şimdi Başbakan Özal özetlenen yasaklamalan getiren 1964 kararna mesinin kaldırılarak tstanbul'da gayri menkule sahip butunan Yunan uyruklu kişilerin bu haklanmn iade edilmesini sağlayacak. 1964'ten itibaren gayri menkulünü şu ya da bu biçimde satmış olanlann paralanmn Merkez Bankası'nda bloke edildiğini hatırlatan bir yetkili, kararnamenin kaldınlmasıyla birlikte bu blokajm da kalkacagım belirtti. Cumhuriyet'in bu yöndeki sonısuna karşıhk karan doğrulayan Başbakan Özal şunları söyledi: "Dognı. Önümüzdeki güalerde biz bu kararnameyi kahbracagız. Ashnda buou biz daha öace kaldırmayı doştuunüstiik. Tirkiye'de gayri menkule sahip olan başkalan varken ve onlar bu haktan isüfade ederken neden Yunan uyraklalar böyle bir baktan yoksun kalsular? Tabii 1964 kararnamesinin şartlan bellidir. O tarihte Kıbns sebebiyle çıkan çatışma o giinkii hiknmeıe böyle bir karar aldımus. Ama artık şimdi iki nlke arasında yeni bir dönem başfaumşür." Davos'ta özal'la buluşan Papandreu'nun bu sabah ülkesine, Başbakan özal'ın da bugün öğleden sonra Türkiye'ye dönmesi bekleniyor. a I * Bazıları müz Bazıları müzik sever... Haber Merkezi Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu iie Başbakan Turgut Özal arasında, Davos'ta yapılan zirvede sağlanan "yumuşama" havası tstanbul'daki Rum cemaati ve Fener Rum Patrikhanesi ve Yunanistan Başkonsolosluğu tarafından büyük bir memnunlukla karşılandı. Feaer Rum Patrikhanesi 1. Kâtibi Metidon, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, Patrikhane ve tstanbul'daki Rum cemaati olarak, Davos'tan çıkan sonuçtan hoşnut olduklannı belirtirken, "Dogrusu bu kadannı biz de ummuyorduk, sürpriz oldu. Sağlanan bu banşın iki olkeye dostluk ve kardeşlik getirecegine inanıyon ı m " dedi. ktanbııllıı Ruıııiar çok memnım lstanbul'daki Balıklı Ram HasUnesi Başhekimi Fbeodos Karamuratoglu da, sağlanan yumuşamadan çok memnun olduklannı belirtirken, "Biz tstaobuTda yaşayan Rumlar otarak her şey sül Eman olsun, banş daha köklü yüriisün istiyonız" dedi. öte yandan Yunanistan'ın tstanbul Başkonsolosu Leonidas Crystantoupoulos, Davos'ta özal'la Papandreu arasında sağlanan yumuşama ortamım "olumlu bir gelişme" olarak niteledi. Beyoğlu Rum Merkez Kilisesi görevlilerinden Stelyo Mübayacıoğlu da, iki ülke araaoda sağlanan yumuşama ortamını, "Fevkalade mesut olduk, herkese nasip etsin" sözleriyle değerlendirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle