18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bir yıl önce Ankara'da yeni Türk devletinin kurulup gelişmeye başladığı sıralarda yayımladığı "Türkçülüğün Esaslan" kitabında, Türklslam kaynaşmasma ilişkin bir düşünceye yer vermedi. Tersine laikliğe yol açan düşüncelere yön verdi. Bu konuda "Türkçülüğün Esaslan"nm 75. sayfasında şunları yazar: "Bir zamanlar Ittihadı tslam (tslam Birliği) mefkuresi Müslüman kavimlerin bağımsızhğa kavuşmasını, ülkelerinin sömürge halinden kurtulmasını sağlar sanılıyordu. Halbuki, ameli tecrübeler gösterdi ki Islam Ittihadı bir taraftan teokrasi ve klerikalizm gibi irticai (gerici) cereyanları doğurduğundan, öte yandan da Islam âleminde milliyet mefkurelerinin ve milli vicdanların uyanmasına aleyhtar bulunduğundan Müslüman katvimlerin terakkisine (ilerlemesine) engel olduğu gibi, bağımsızlığına da engeldir. Çünkü tslam âleminde milli vicdanın inkişafına (gelişmesine) engel olmak, Müslüman milletlerin bağımsızlığına engel olmak demektir. Teokrasi ve klerikalizm cereyanlan ise cemiyetlerin geride kalmasına, hatta gittikçe gerilemesine en büyük sebeptir. O halde ne yapmab? Her şeyden önce gerek ülkemizde, gerek öteki tslam ülkelerinde daima milli vicdanı uyandırmaya ve kuvvetlendirmeye çalışmah. Çünkü bütün terakkilerin kaynağı milli vicdan olduğu gibi, milli istiklalin mastar (kaynak) ve istinatgâhı (dayanağı) yalnız odur!' Görülüyor ki Gökalp, 1918'lerdeki "Türkleşmek, Islamlaşmak, Muasırlaşmak" kitabından beş yıl sonra 1923 yılında yayımladığı "Türkçülüğün Esaslan" kitabında "Muasır lslam Türklüğü" terkibini (sentezi) terk etmiştir. Ardından yayımladığı "Doğru Yol (Hakimiyeti Milliye ve Umdelerin Tasnif, Tahlil ve Tefsiri)" adlı broşürü ile de bu hususu kuvvetlendirmiştir (3). Günümüzde savunulan (Türkİslam sentezinin) tersine, Türk kültürünün klerikalizm ve teokrasi ile birleşemeyeceğine, Türk kültürünün İslam kültürüyle bir sentez olamayacağına inanmıştır. Bu görüşler ve inanışlar, "Türkçülüğün Esaslan"nda ve ardından yayımladığı "Doğru Yol" broşüründe açıklar.mıştır. "Türkçülüğün Esaslan" kitabının 170171. sayfalarında bu konu üzerinde şöyle denilmektedir: "Türk harsı sair mefkurelerle beraber siyasi mefkurelere de maliktir. Mesela Türkçülük hiçbir zaman klerikalizmle, teokrasi ile istibdatla bağdaşmaz. Türkçülük asri bir cereyandır ve ancak asri mahiyette bulunan cereyanlarla ve mefkurelerle bağdaşabilir:' Aynı kitabın 3940. sayfalannda şunlan belirtir: "Bir millet ya Şarkh olur ya Garplı olur. iki dinli bir fert olamadığı gibi iki medeniyetli bir millet de olamaz. Türkçüler tamamiyle Türk ve Müslüman kalmak şartiyle Garp medeniyetine tam ve kat'i surette girmek isteyenlerdir!' Görülüyor ki Gökalp, Balkan Harbi'nden önce benimsediği Osmanlılık ve tslam Birliği akımlarının etkisi altında "Muasır bir lslam Türklüğü" mefkuresine yönelmiştir. Fakat Osmanlı tmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, görüşlerini ve düşüncelerini değiştirmiştir. Gökalp, 1924 yüında hayata gözlerini yumduğu için, Atatürk'ün yaratıp uyguladığı teokrasi ve klerikalizmden uzak, laik ve çağdaş milliyetçilik sistemini görememişti. tkinci Meşrutiyet döneminde egemen olan Türklslam sentezi, Osmanlı lmparatorluğu'nun çökmesini ve yıkılmasım önleyememiştir. Bu çeşit bir sentez iddiası, Atatürkçü düşünce sistemine göre çağdışıdır. Atatürkçü düşünce sistemindeki millileşme, laikleşme ve çağdaşlaşma ilkelerini zedeleyicidir. Türk milli kültürü, Atatürkçü düşünce sisteminin millileşme laikleşme ve çağdaşlaşma temellerine dayanacaktır. Bundan sapmalar, Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını ve bağımsızlığını tehlikeye düşürür. (1) Ziya Gökalp 'Türkleşmek, Islamlaşmak. Muasırlaşmak" tstanbul, 1918. (2) "Türkçülüğün Esaslan" lstanbul 1339 (1923) (3) "Doğru Yol" (Hakımiytti Milliye ve Umdelerin Tasnif, Tahlü ve Tefsiri) Ankara 1923. 2 ŞUBAT 1988 Ziya Gökalp ve Turkİslam Sentezi Ikinci Meşrutiyet döneminde egemen olan Türklslam sentezi, Osmanlı tmparatorluğu'nun çökmesini ve yıkılmasım önleyememiştir. Bu çeşit bir sentez iddiası, Atatürkçü düşünce sistemine göre çağdışıdır. Atatürkçü düşünce sistemindeki millileşme, laikleşme ve çağdaşlaşma ilkelerini zedeleyicidir. Türk milli kültürü, Atatürkçü düşünce sisteminin millileşme laikleşme ve çağdaşlaşma temellerine dayanacaktır. Ord. Prof. REŞAT KAYNAR.4tatürkKültür, Dil ve Tarih Yük. Kur. Üye. Günümüzde "Türklslam sentezi" adıyla bir sav (iddia) ileri sürülmüş bulunmaktadır. Bu görüş eskidir. lkinci Meşrutiyet'in teokrasi (din iktidan) ve klerikalizm (din iktidaralığı) döneminde ortaya çıkmıştır. Bu konuda önemli iki kaynak vardır. Bunlardan Uki, Türk düşünürü Ziya Gokalp'in "Türkleşmek, tslamlaşmak, Muasırlaşmak" ve ikincisi, "Türkçülüğün Esaslan" adlı yapıtlandır. Gökalp, bu hususu "Türkleşmek, tslamlaşmak, Muasırlaşmak" adlı kitabımn 910'uncu sayfalannda şöyle belirtmektedir (1): "Her birinin nüfuz dairelerini tayin ederek bu üç düşünce akımının üçünü de, (Türkleşmek, tslamlaşmak, Muasırlaşmak) kabul etmeliyiz. Daha doğrusu, bunlann bir ihtiyacm, üç muhtelif noktadan görülmüş safhalan olduğunu anlayarak (Muasır bir tslam Türklüğü) yaratmalıyız." Gökalp ayru yapıtm 24. sayfasında ise şu direktifi vermektedir: "Biz Türkler, asri medeniyetin (çağdaş uygarlık) akıl ve ilmiyle donatılmış olduğumuz halde, bir 'Türktslam' harsı (kültür) ibda etmeye (yaratmaya) çalışmalıyız" Yine ayru yapıtm 33. sayfasında da, bu görüş $u biçimde yinelenir: "Türklerde milliyet hissi uyanmaya başlayınca, Türk kelimesi başka hücumlara maruz oldu. Bir taraftan da, Türkçülük, Islamcılığa muhalefetle suçlandınldı. Halbuki Türkçülerin gayesi muasır (çağdaş) bir tslam Türklüğudür. Türkçülerin millet mefkuresi (ülkü) Türklükse, ümmet mefkuresi de İslamlıktır:' PENCERE Direniş!.. İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Gazze'de yaşayan Filistinlilerin ayaklanması haftalardan beri sürüyor; neredeyse iki ay dolacak... Başkaldırı durmuyor. İsrail, ırkçı bir din devleti; emperyalizmin Ortadoğu'da en güçlü üssü... 3.5 milyon israilli'nin işgal ettiği topraklarda 2 milyon Arap yaşıyor. Boyunduruk altındaki Arap nüfusun yaklaşık 1.5 milyonu Filistinli... Filistinliler başkaldırıyor; silahla, topla tüfekle tankla değil; direniş, kitlesel ruhun bütünleşmesiyle eyleme dönüşüyor; taştan başka silahı yok Filistinlinin; ama işgalci kuvvet ne yapacağını şaşırıyor; sokaklar genç insanlarla dolup taşıyor; Filistinli bagırıyor: >& hepimizi öldürün ya defolun!.. Ayaklananların üstüne ateş yağıyor, Filistinli erkekler evlerinden sürüklenerek çıkarıhyor, dövülüyor, kan içinde bırakılıyor; zalimler başkaldırıyı sindirmek için her yönteme başvuruyorlar; yine de direnjşi ezemiyorlar. • İletişim çağında yaşıyoruz. Gezegenimizde milyariar, her akşam televizyonun başına geçiyorlar. Görsel yayın başlıyor. israilli askerler, Filistinliyi yakalıyorlar, tekme tokat, dipçikle dövüyorlar. Yeryüzündeki bütün insanlar; Müslüman, Hıristiyan, Musevi, Budist olan bitenlerin sinemasını izliyor; zulüm, artık masal değil, dilden dile aktanlmıyor; odamızm içindedir, kavga, zalimlerin zulmü, belgesel filmdir artık... İsrail zulmünün liderleri Ariel Şaron, İzak Rabin ve ötekilerin ağzı köpürüyor... Nafile... Filistin bayrağı işgal altında ezilen her mazlumun yüreğinde dalgalanıyor. O bayrağı şişirecek rüzgâr bir kez esmeye başlamasın... • Arkadaşımız Ergun Balcı "Zaman İsrail'in Aleyhine" başlıklı yazısında durumu şöyle saptıyor: "Gazzetfe 650 bin Filistinli. Batı Şeha'da 800 bin Filistinli. israil'de ise 700 bin Arap. 3.5 milyon İsrailliye karşı doğum oranı yüksek 2 milyon Arap. Başka bir deyişle 2 milyon saatli bom~ ba. İsrail bir süre sonra nüfusu kendi nüfusuna yetişecek ve geçecek olan Arapları sonsuza dek baskı altında tutamaz." (Cumhuriyet 25.1.1988) 1987'nin ekim ayır.da Kudüs'te yapılan "Uluslararası Sempozyumda bir başka gerçek ortaya çıktı: Dünyadakı Musevi nüfusu demografik tehlike karşısındaydı. Verilen istatistik bilgiler ilginç: 1938'de bütün dünyada 17 milyon Yahudi'nin yaşadığı tahmin ediliyordu. 1970'te İsrail dışında tüm ülkelere yayılmış, daha başka deyişle "diaspora"ya serpilmiş Yahudi nüfusu, 10 milyon 200 bine düştü. 1985'te bu sayı 9 milyon 400 bine inecek, 2000 yılında 7 milyon 900 bin ve gelecek yüzyılın ilk çeyreğinde 56 milyon olacaktır. Diaspora'daki Yahudiler artmıyor, eksiliyor; Museviler kendilerinden olmayan eşlerle de evlenerek erimektedirler. İsrail'deki Yahudi nüfusu ise bir yandan göçle azalıyor; öte yandan hızla artan Arap nüfusu karşısında tehlike büyüyor. (Le Monde 24.9.1987) Arap okyanusu ortasında İsrail adası sürekli bunalım üretirken, Yahudilerin geleceği demografik tehlikenin golgesi altında... • Arapların gücü gelecek zamanlara yaygın iki dizenin özünde mi vurgulanıyor: "Sayılmayız parmağ ile.. Tükenmeyizidrmağ ile.." Filistinliler çoğalıyor, Filistinlilerin direnişi artıyor; Yahudiler eksiliyor, Yahudilerin zulmü yoğunlaşıyor. Kutsal kitap ne der bu gidişata? Gökalp, tehlikeyi anladı ve görtişünü degiştirdi Yukandaki düşünceler incelenirse, (Türklslam sentezi) kavramıyla, Gökalp'in (muasır bir Islam Türklüğü) kavramı arasmda yön birliği olduğu görülür. Şu var ki muasır bir Islam Türklüğünü savunan Gökalp, o dönemde (Osmanhcılık) ve (Islam birliği) fıkirlerinin etkisi altında idi. Bu durumu "Türkçülüğün Esasları"kitabının 12. sayfasında şöyle anlatır (2): "Osmanlıcüıktan da tslam Ittihatçılığından da memleket için tehİikeler doğacağını gören genç ruhlar, kurtancı bir mefkure arıyorlardı!' Bu durum karşısında Gökalp, "Muasır bir îslam Türklüğü" ile "Türktslam kültürü yaratma" düşüncelerinin tehlikelerini anladı ve ölümünden BURHAN ARPAD HESAPLAŞMA Çeşitleme: 2 lstanbul sorunlan ve olayiarı bir çığ gibi büyüyor, çoğalıyor ve eziyor. "istanbul olaylan" diye günlük gazete çıkanlsa yeridir. Türkiye'nin İstanbul'dan başka şehri yok mu? var elbette! Fakat bilinmesi gereken bir toplum garçeği var: 1950'de başlayıp 1960 yıllarında yoğunlaşan, ANAP şehir yönetimini ele alalı büsbutün karmaşa o(an lstanbul, ülkemiz sorunlarınm bütünleşttği bir odak noktası. Ülke insanlannın yüzde onunun yaşadtğı Istanbul'da sorunlar daha da karmaşalaşıyor. Yöneticilerimiz son yıllarda Beyrut özlemini gizlemez oldular. istanbul'u Beyrut yapacağız diyorlar çok olumluymuş gibi! istanbul'un kent işterinde bilgisizlik, yetersizlik, çıkarcılık ağır basıyor demek karamsarlık sayılmamalı. Basında her gün yer alan haberter böyle düşündüruyor. Nokta dergisinin son sayısında, İstanbul sorunlan üzerine bir söyleşi var: Orta Oyuncular Topluluğu'nun kurucusu ve yöneticisi Ferhan Şensoy'la Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan arasında. Topluluğun bir süredir "Küçük Sahne"de sunduğu "İstanbul'u Satıyorum", toplum yergisi oyunu dolayısıyla biraz tartışmalı bir söyleşi! Ferhan Şensoy: "Ben Rumeühtsan'nda oturuyordum. Benim balkonumdan ikinci köprü geçti. Ben de oradan kaçtım. TIR kamyonlan geçecek bu ikinci köprünün üstünden. Ben diyorum ki, Neden "TIFT'lar Rumelihisan'nda benim balkonumdan geçiyor da Çanakkale üzerinden geçmiyor? Kafamı kurcalıyor. Dalan: Çanakkale de Boğaz değil mi? Şensoy: istanbul'u korumak diye bir endişeniz yok mu? Dalan: Dolayısıyla uluslararası 'Route' da Çanakkale Boğazı değil, istanbul Boğazı. Şensoy: Gayet tabii. Kestirme olduğu için... O zaman, yani bir sürü koprulerte lstanbul Boğazı'nın üstu kapanacak mı? Şensoy: Boğaz'dan söz edelim biraz... Sevda Tepesi satılmıştı. Dalan: Boğaz'da Ingilizler de, Fransızlar da oturuyor. Boğazda yalnız Türkler oturur diyemeyiz. Boğaz için bu kadar şovenist olmaya lüzum yok. Boğaz, dünyanın en güzel yeri. İmkânı olan yabancı da gelsin görsün. Şensoy: Sevda Tepesi'nin tepe olarak satılması, o/ay"ı ayyuka çıkardı. Dalan: ikinci Beyazrt, 1498'de 5000 Yahudiyi Katalanya bölgesinden getirip İstanbul'a yerleştirmiş. Ev vermiş, arsa vermiş, ticaret için dükkan vermiş.. İstanbul'u sattı dememişler! Yani, Yahudiler İstanbul'u satın mı almışlar? İşte birlikte yaşıyoruz. Keşke Rumlar da gitmeseydi! Ne var ki tartışmalı söyleşi bir yerde takılıyor: İkiler ayn telden konuşuyorlar. Şensoy, yok edilen İstanbul'u yergi oyunuyla korumak istiyor. Dalan, yaptıklarının tümünü aklıbaşında ve olumlu göstermek istiyor. Şensoy'un haklı bir kaygısı da var: El değiştirip devlete geçen Küçük Sahne'de perdesini açabilmek! Yerden göğe haklı. Ya perdeyi actırmazlarsa! Mimar Defne Acar da, "İstanbul Bizim" yazım üzerine mektubunda olumlu görüşler ileri sürüyor: "Ben bir İstanbullu değilim. Sadece yüksek mimarlık öğretimi sırasında İstanbul'da yaşadım. Ama İstanbul'u çok seviyorum. Bu hale getirilişine içimde ciddi bir isyan var. Son günterde sık sık hatırladığım bir olayı da size yazacağım: 1985 yılında okulda bir hocamız derste diya gösterisini keserek söylemişti. Yirmi yıl arayla iki kez Paris'e gitmiş. İkinci gidişinde beraber olduğu bir Fransız mimar arkadaşı, Paris'i nasıl buldun, diye soruyor. Yanıt çok etkileyici: Eski Paris olduğu gibi duruyor, hiç değişmemiş. Hatta daha bakımlı, hatta yanında yepyeni bir Paris var. Fakat eskiye saygılı. Eski Paris'i ezmeyen, ancak yüzyıia ayak uydurabilen yepyeni bir şehir kurma başansını ve düşüncesini gosterebiliyor. Bu sözler son günlerde hep kulaklarımı çınlatıyor. Keşke diyorum, keşke bu sözleri o sözünü ettiğiniz beyin ya da beyinler duyabilse! Ama duyabilse de acaba anlayabilecek mi?" Sanmıyorum. Anlayabilecek beyinler, Osmantı İmparatorluğu'nun en güçlü döneminde birkaç bin Yahudiye iş veren tutumuyia, borçlar ve ödünler batağında çırptnan ANAP yönetiminin davranışlarını bir tutmazdı. T.C. ADANA 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR ESAS NO KARAR C.ŞAV. ESAS NO HÂKİM C.SAVC1 Yrd. KÂTİP DAVACI SANIK T.C. ADANA 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No: 1985/251 Karar No. 1987/840 C Sa^. No: 1985/3212 MUHARREM SERİN17333 ALİ PARLAR26114 GÜNAY SARIYILDIZ K.H. BEŞİR DEMİRŞeyhmuz ve Peyruze oğlu 1959 doğumlu Mardin ili, Ömerli ilçesi, Kömürlü köyü K: 3'te nüf. kay. olup, halen, Adana Dağhoğlu Mah.si 757 Sok. No: 74'te oturur. Evli 1 çocuklu, cahil, sabıkasız, bakkal. SUÇ : TCK. 395. maddesine muhalefet. SUÇTARİHİ : 7.2.1986 Yukanda açık kimliği yazılı bulunan sanık hakkında mahkememize açılan kamu davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREC1 DÜŞÜNÜLDÜ: SUÇ tarihinde sanığın dükkânında yapılan denetlemede gıda maddeleri tüzüğüne aykırı bir şekilde etiketsiz ve kapsız yoğurt satışı yaptığı, bu nedenle satılan yoğurttan taklit ve tavşiş edilmiş olduğu iddia, sanığın ikrarı, numune alma tutanağı, tahlil tutanağı gibi delillerle anlaşıldığından, sanığın cezalandırılması kanaatine varılmakla; HÜKÜM: Sanığın TCK. 398. maddesi gereğince 3 ay hapis ve 5.000 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine. TCK. 59. maddesi gereğince cezası 1/6 indirilerek 2 ay 15 gün hapis ve 4.167. lira ağır para cezası ile mahkumiyetine, 647 sayılı kanunun 4. maddesi gereğince cezası 1 gün 300 lira üzerinden 22.500. lira ağır para cezasına çevrilmesine, Ağır para cezaları TCK. 72. maddesi gereğince içtima ettirilerek 26.667. lira ağır para cezası ile mahkumiyetine, Sanığın TCK. 402/1. fıkrası gereğince 3 ay süre ile meslek ve sanatın ve ticaretin TATİLİNE, 7 gün iş yerinin kapatılmasına, TCK. 402/2. fıkrası gereğince hüküm kesinleştiğinde karar özeti büyük harflerle yazılmak suretiyle 7 gün süre ile kapatılan iş yerinin göze carpan bir yerine yapıştınlmasına, ayrıca karar özeti C. Savcılığına bildirilerek masrafı bilahare hükümlüden alınmak üzere Ankara'da yayımlanan, tirajı 100.000'in üzerinde bir gazetede, ayrıca Adana'da yayımlanan mahalli bir gazetede yayımlanmasına, Sanığın geçmiş sabıkasızlık durumu göz önüne ahnarak verilen cezaların 647 sayılı kanunun 6. maddesi gereğince TEClLİNE. Sanığa ihtarat yapılmasına, (Yapıldı.) (1.000.) lira mahkeme masrafının sanıktan tahsiline. Sanığın yüzüne karşı, talebe uygun, kesin olarak karar verildi. 1987/6 1987/1045 1986/2808 Hâkim: Mehmeı Surgit 16546 C. Sav. Yard.sı: Ugur Akgül 17788 Kâıtp: Yaşar özdemir Davacı: K.H. Sanık: YUSUF KAYA: Memeı oğlu 1947 D.lu Makbule'den olma Yürejır ilçesi Kiremithane Mah.si H: 599/1 C: 029/08 S: 7 de nüfusa kayıllı olup halen Adana'da Kiremithane Mah.si 1269 Sokak No: 6'da ikamet eder evli çocuksuz okuryazar sabıkasız, halen işsiz TC. lslam. Suç: Eksik gramajlı ekmek satmak. Suç tarihi: 9.4.1985 Karar tarihi 14.12.1987. Eksik gramajlı ekmek satmak suçundan sanık Yusuf Kaya hakkında mahkememizde yapılan duruşması sonunda; G.D.: Sanığın hadıse tarihinde işletmekle olduğu Eleşkirt pide/ırınında noksan gramajlı pide ımal edıp satışa arz eııiği iddia, belediye zabıtası tarafından mtulan zabıt munderecatı ve sanığın tevilU ikran ile subuta crdıfınden hareketine uyan TCK. 2891 sayılı yasa ile değişik 363/1 Md.si gereğince takdiren 6 ay hapis ve 10.000 lira agır para cezası ile mahkumiyetine. Suçun işlcniş tarzına göre sanığa verilen kısa sureli hapis cezası 647 sayılı yasanın 4/1 Md.si gereğince takdiren 300 lira 1 gün hesabı ile ağır para cezasına çevrilerek ve TCK. 72. maddesi gereğince sanığın aynı neviden olan ağır para cezalan toplanarak ncticetcn alımış dört bin lira ağır para cezası olarak vr.fazına 1593 sayılı yasayı değiştiren 2890 sayılı yasanın ek 3. maddesi delaletiyle TCK. 402/2 maddesi gereğince karar özeıi masrafı bilahare hükümlüden alınmak üzere İstanbul'da yayımlanan ve lirajı 100.000'in üzerinde bulunan bir gazete ile ayrıca Adana'da yayımlanan mahalli bir gazetede derhal ilan edilmek üzere karar örneğinin C SavcıhgYna tevdiine. Aşağıda dökümü yazılı (600.00) lira yargılama giderinin sanıktan tahsiline. Sanığın yüzune karşı C Savcı Yrd.sı Uğur Akgül, huzuru ile talep veçhile 3355 sayılı yasa ile değişik 647 sayılı yasanın 4 ve CMUK 305 maddeleri gereğince kesin olmak uzere verilen karar usulen ve alenen tefhim olundu. 14.12.1987. rBURSA 2. SULH CEZA MAHKEMESİ'NDEN HÜKÜM ÖZETİ Esas No: 1987/735 Karar no: 1987/2484 Hâkim: Sıbğatullah Gültekin Kâtip: H. tbrahim Çelik. Gıda Mad. muhalefet suçundan sanık Bursa Hacılar Mahallesi Muti Apt. K: 4'Te oturur Saffet oğlu 1961 Dl. METİN AKÇAKAYA hk. TCK.'nun 396, 402. 647/4. md. gereğince 32.000 lira ağır para, 2 ay meslek ve sanatının tatili 7 gün kapatma cezasına hüküm verildiğinden hükum ozetinin C. Sav. gön, İstanbul'da neşredilen ve tirajı yüzbinin üzerinde bulunan bir gazete ile Bursa'da neşredilen bir gazetede ilanına masrafın bilahare sanıktan tahsiline karar verildi. 9.7.1987 NEZİH BUDAKOĞLU Aramızdan aynhşının birinci yılında; seni sevgiyle anıyoruz. NEZİHENACtNEDİM BUDAKOĞLU HABORA YAYENLARI 12 EYLÜLCÜLERE 1000 SORU Bülent Habora Yeni çıktı... Kitapçınızdan arayınız... Oğlumuz İLAN BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞt'NDEN 986/134 Davacı Maliye Hazinesi'ne izafeten tst. Muhakemat Müd. Vekiü larafından Aydın Atak vs. aleyhlerine açüan Bakırköy, Safra köyü, Kanarya mevkii, 1591 parsel sayüı taşınmazın davalı adına olan tespit ve kaydının iptali ile Hazine adına kayıt ve tesdline karar verilmesi istenilmiş, ancak işbu taşınmaz Kocasinan 5. Bölgc Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 23.5.1986 tarihli yazftı Ue Veü Yıldız ve Ali Çelebi'ye satıldığı bildirildiginden işbu davaülar davaya dahil edilmiş, ancak Ali Çclebi'nin açık adresi tespit edüemediğinden ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, 18.3.1988 günü saat 11.25'te Ali Çeiebi mahkememizde hazır bulunmadığı takdirde tahkikata ve yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve hüküm verüeceği H.U.M.K. 213 ve 377'nci Md. gereğince ilanen tebliğ olunur. 21.1.1988 ANKARA ÇİMENTO SANAYÜ T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜCÜNDEN KLİNKER NAKLETTİRİLECEKTİR 1) Fabrikamıza, Adana Çimento Fabrikası'ndanf V»25 toleransb 5000 ton klinkerin oakliye ihalesi kapalı zarfla teklif almak suretiyle yapüacaktır. 2) Bu ise ait şartname fabrikamız ticaret müdürlüğünden temin edilebilir. 3) Teklif mektuplan, geçici teminatla birlikte en geç 11.02.1988 günü saat 14.00'e kadar fabrikamız eğjtim ve muhaberat sefliğine gönderilecek veya elden teslim edilecektir. Telgraf ve telefonla yapılacak teklifler ile postadaki vaki gecikmeler nazan itibara alınmayacakur. 4) Şirketimiz bir iktisadi devlet teşekkülü olan Türkiye Çimento ve Toprak Sanayü T.A.Ş'nin bağlı ortakügı olup: 2886 sayüı devlet ihale kanununa tabi olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakla serbesttir. EMRE'nin dünyaya gelişini akraba ve dostlanmıza müjdelehz. GÜLSÜMZÜLKÂNİ SİRMEN 1.2.1988 İSTANBUL SİNEMASI KÜLTÜR MERKEZİ ÜÜ " LA HISTORIA OFFICIAL " 1985 CANNES EN IYI KADIN OYUNCU KIUSELER BİRLİĞİ ODULU 1986 EN IYI YABANCI FIUV OSCAR1, CHICACO, TORONTO, KARTACA FİLM ŞENLIKLERINDE "BÜYUK ÖOÜL" KİTAP T.C. ADANA 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 1986/799 KARAR : 1987/1039 C.ŞAV. ESAS NO: 1986/6688 HÂKİM : MUHARREM SERİN17333 C.SAVCl Yrd. : ALİ PARLAR26114 KÂTÎP : GÜNAY SARIYILDIZ SANIK : ŞAKtR ERTAŞZulfikar ve Zeynep oğlu 1944 doğumlu Elazığ ili, Sivrice ilçesi, Çevrimtaş köyü K:!l'de nuf. kay. olup, halen, Adana Yenibaraj. Mah.si 1729 Sok. No: 18'de oturur. Evli 6 çocuklu, cahil, sabıkasız, tbo Osman caddesi üzerinde Baraj Ekmek Fabrikasını çalıştınr. SUÇ : Noksan gramajlı ekmek çıkarmak. SUÇ TARİHİ : 14.6.1986 Yukanda açık kimliği yazılı bulunan sanık hakkında mahkememize açılan kamu davasının yapılan açık yargılaması sonunda: G.D.: Sanığın çalıştırmış olduğu, Baraj fırımnda suç tarihinde belediye zabıta memurlarının çıkan ekmekleri tanarak tesbiı ettikleri her ekmekte 40'ar gram eksik tesbit edildiğı sanığın ikrarı, tutulan suç zaptı dosya münderacaatı ile anlaşıldığından, sanığın cezalandırılması kanaatine yanlmakla; HÜKÜM: Sanığın 36? i fıkrası gereğince 6 ay hapis ve 10.000. lira ağır para cezası ile mahkumiyetine. TCK. 59. maddesi gereğince ccası 1/6 indirilerek 5 ay hapis ve 8.333.lira ağır para cezas ile mahkumiyetine, Hapis cezası 647 »?vılı kanunun 4. fıkrası gereğince 1 gün 300 lira üzerinden 45.000. lira iğır para cezasına çevrilmesine TCK.402/2 fıkras gereğince karar kesinleştiğinde hukum özelinin C.Savcılığına gönderikrek ücreti bilahere hukümlüden alınmak uzere Ankara'da yayımlanan trajı 100.000'ın üzerinde ve Adana'da yayınlanan mahalli bir gazetede ilan ettirilmesine, (500.) lira ınahkeme masrafının sanıktan tah^ilınc Sanığa verüen ağır para cezaları TCK 72. maddesi gereğiııc< , s :inıa ettirilerek neticeıen 53.333. lira ağır para ce/ası ile maVıkumıyetine,sanığın yüzilne karsı talcbc ııvgun. ke^i^. olarak karar \erildi. 30.12.1987. İLAN BURSA ASLİYE 4. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1987/369 Esas sayılıdır. Davacı Hüseyin Utanır vekili Avukat Ali Abraş tarafından lstanbul, Anadolu Hisarı, Hekimbaşı, Çiftlik Yolu, No: 7 adresinde iken semti meçhule giden davalı NURSEL UTANIR aleyhine açılan bosanma davasının yapılan açık duruşması sonunda: Mahkcmemizce 29.12.1987 tarih 1987/369873 karar sayılı ilamı ile tarafların BOŞANMALARINA ve tarafların müşterek çocukları SERAP ve GÜLDEN'in velayet haklannın davacı babaya verilmesine karar verilmiştir. Davalının adresi meçhul olduğundan davetiye ilanen yapılmış olduğundan boşanma karanmnda gazete ile yapılmasına karar verildiğinden, davalı kanuni süresi içinde İşbu hükmü temyiz etmediği takdirde hükmün kesinleşeceği İLANEN TEBLİĞ OLUNUR. 25.1.1988 Ri LUIS PUENZ NORMA ALEANDRO YALNIZ MODA SINEMASI'NDA ŞUBAT AYI BOYUNCA PERŞ CUMA 21 30, PA2AR 1830 CUMT.11.00 SEANSLARINDA ^ RLM CÖSTERILMEYECEKTrR ? m S î 7 01 2S Seanslar 11.00/ 13.00/15.30r18 S0/21.SO TAUÎH tLAN ACIPAYAM KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN ESAS NO: 1976/82 KARAR NO: 1987/78 Davacı Mehmet trdem tarafından davalı Fadime Irdem ve müdahil Durmuş Irdem aleyhine açüan tespite itiraz davasının mahkememizde yapılan açık yargüaması sonunda: Acıpayam Kumafşan küyü 4888, 3373, 2017 ve 546 p a n d sayüı tasuunazların Süleyman oğlu Durmuş trdem adına tapuya tesdline, aynı köye ait 2075 parsel sayıb taynma^n tapulama fiıtanagının kfitOkler tapuya devredilmemi* ise lapıılama müdOrlojüne, devrcdilınifse Aapayam Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine, davacı tarafından davalı Fadime lrdem aleyhine açüan meni müdabale davasının reddine resen yapılan 8735 TL. yargüama gideri ile 1500 TL. mahkcme harcımn davacüardan ahnarak Hazine'ye irat kaydına, davalı tarafından yapılan 49834 TL. mahkcme masrafunn davacüardan alınıp davalıya verilmesine, 22.12.1987 tarih 987/72 sayüı karar ile karar verilmiş olup, davacı mirasçısı Zepnep Ipek (trdem) ile davalı Durmuş lrdem'e davetiye tebliğ edilemediji gibi adresleri de tespit edilemediğinden dunışma günü kendilerine gazete ile tebliğ edilmiş olup, karann da ilanen tebligine karar verilmiş olduğundan Kumafşan köyünden Zeynep lpek (trdem) ile Durmuş lrdem'e yukanda hüküm fıkrası yazılı karann ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edümi; sajılarağı ve yasal sflresi içinde temyiz edilmediği takdirde kesinleştiıileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 25.1.1988 T.C. BURSA YENİŞEHİR SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İLANIDIR E S A S N O : 1987/H9 KARAR NO: 1987/191 C e n Htkimi: Serhan Sığın 19709 Kltibe: Asurnan Tanju Hürcan 901 Davaa: K.H. Sanık: Cevat Beceren. Hasan ojlu 1937 doğumlu, Bursa Merkez Gölyazı köyü nüfusuna kayıtlı olup, halen tnegöl Maden köyünde oturur, sütçülük yapar. Soç: Gıda maddeleri tüzüğüne muhalefet. Soç tarihi: 24.5.1985 Earar tarihi: 10.9.1987 Mahkememian yukanda esas ve karar sayılı ilamı 26.11.1987 tarihinde kesinleşmiş olup, kesinleşen ilan uyannca; TCK'run 396'ncı maddesi uyannca ve TCK'nın 59'uncu, 647 sayılı yasanın 4'üncü maddeleri uyannca sanığın neticeten yinnialtıbinaltıyüzaltmışaltı lira ağır para cezası ile cezalandınlmasına, TCK'nın 402/1'inci maddesi uyannca sanığın iki ay onbes gün süre ile cürme vasıta kıldjğı meslek ve sanatının ve ticaretinin tatiline, TCK'nın 402'nci maddesi uyannca gazete ilanlannın Cumhuriyet Savcılığı'nca yaptınlmasına karar verilmiş olup ilan olunur. 20.12.1987 Rasın115On İLAN T.C. BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1982/462 Davacı Hazine vekili tarafından davalı Ayşe ve Fatma aleyhine açılan gaiplik davasında kayyım Fazıl Hakgüden'in tebligata salıh edresi araştırmalara rağmen bulunamamıştır. Mahkememizce 12.12.1986 gun \e 1986/787 sayılı kararda Beyoğlu ilçesi Sutluce mah. Elife Efendi sok. 1895 ada 29 parselde kayıtlı arsanın tamamı seviyen Misliye (Fatma ve Ayşe adlanna kayıtlı olduğundan bu ve adı gecenlerin de yapılan ilanatlara rağmen bulundukları yer tesbit edüemediğinden ve gaip olduklarından bu nedenle Mesliye ve Ayşe'nin gaipliğine ve adı geçenlerir yukanda belirtilen hisselerinin M.K.'nunun 530 mad. gereğince Hazine adına tesciline, İşbu ilanın ilan tarihinden itibaren 15 gun sonra başlamak üzere kanuni sure içinde itiraz edilmediği lakdiıdt hııkmün kesinleşeceji ilan olunur. 3 12.1987 BaMiı: 1 1513
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle