26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 1988 * * •• CUMHURİYET/15 Fılıpınler'ın baskenti Manila'da polis, müstehcen gösteriler yapan barlara karşı amansız bir savaş başlattı. Manıla'nın özellikle turistik bölgelerinde etkınlık gösteren bazı bariarda fuhuş ticaretınin artması uzerine öncekı hatta yapılan aramalarda bın hayat kadını gözaltına almırken, bu barları kapatan polıs dırenenlere karşı zor kultandı. (Fotoğraf Reuter) Manila'da fuhuşla mücadele Ktiçük Esra'nın Londra macerası İSTANBLL (AA) Ingiltere'de kaçak olarak çahşan anne \e babasının yanına gönderilen 5 vaşındaki Esra Guneş, Londra'da 15 gun polis gözetıminde tutulduktan sonra Türkiye'ye iade edildi. Küçuk Esra, yaklaşık 15 gun once anne ve babasını görmek için anneannesı tarafından tstanbul'dan uçakla Londra'ya gönderildi. Ancak Esra'yı Heathrow Havalimanı'nda karşılayacak olan ve kaçak çahşan anne ile baba, yakalanma korkusuyla çocuklarını almadılar. Anne ve babasını bulabilmek amacıyla Jngiliz polisince 15 gun gözetim altında tutulan 5 yaşındaki Esra, bugun uçakla Turkiye'ye geri gönderildi. Esra Güneş'i Atatürk Havalimanı'nda dedesı ve anneannesi karşıladı. Yurtkur'da 1989hazırlığı ANKARA (AA) Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda 1989 yılında kredilerin arttırılması, yurt, kredi ve harç başvurularının aynı formla gerçekleştirilmesi için çalışmalar yapıldığı oğrenildi. Yeni sistemı yetkililer şöyle açıkladılar: "Bfr öğrenci normal kredi miktannı az bulabilir Bu durumda normal kredi miktannın ustundeki para faizle verilecek. Örneğin, biz 50 bin lira veriyoruz. Öğrenci bu parayı az buldu ve 75 bin lira istedi. Bu durumda kredinin 50 bin lirası faizsiz, 25 bin lirası isc faizli olarak verilecek." Kredi ve yurt başvuruları sırasında oğrencilerin formiarı doldururken yanlışlık yaptıklannı belirten yetkililer, yeni değişiklikle kredi, harç ve yurt başvurulannm aynı formla yapılacağını ve formlardaki ayrıntıların ortadan kaldırılacağını kaydettiler. Sıcak Noel Soğuk hava dalgası geldi, gelecek; Noel'de kar yağacak, yağmayacak, yılbaşında yağar mı diye düşünen Kuzey ulkelerıne inat, Kanarya adalarına gidenler bol güneşli sıcak bir Noel geçirmenin keyfini yaşadılar. Dünyanın bu ünlü tatil beldesine müşteri taşıyan şırketler de "Sıcak Noel" sloganıyla uçakları doldurmanın tadını çıkardılar (Fotograf: AP) SovyetJer BirliğTnde glasnostun ^ ^ |dğ g i İ moda dünyasında da kendinı gösteriyor. Gün geçmiyor ki Sovyet mankenler tarafından sergilenen bırbirinden güzel giysiler Moskova'nın meydanlarında boy göstermesın. Önceki gün yapılan bır açık hava defilesinde de iki manken, Rus ulusal gıysilerinden etkilenen iki elbiseyi sundular. (Fotoğraf: Reuter) M HABERLERIN DEVAMI Diııckök (Baştarafı l. Sayfada) TÜSİAD Yonetim Kurulu uyesi, "Ömer bize hiç beklemedigimiz bir sürpriz vaptı. Biz çok i>i bir ekiplik. Her geçen gun daha uyum içinde başanlı işler yapıyorduk. Bu karannı, kendine özgü zekâsıyla o>le bir yontemle sundu ki, mani olamadık", dedi. Dinçkök'ün TÜSİAD'daki başkanlık suresinin dolmasına bir yıl kala verdiği bu karann tümüyle "özel nedenler"e bağlı olduğu belirtiliyor. Bilindiği gibi TÜStAD'da başkan, art arda 3 yıl sureyle bu görevde kalabiliyor. TÜSIAD'ın genç Başkanı Ömer Dinçkök'ün başkanlıktaki 2. yılı ise ocak sonunda doluyor. Genel kanı, Dinçkök'ün bir yı! daha bu koltukta oturacagı ve 3 vıl dolduğunda yerini yardımcısı Cem Boyner'e bırakacağı yolundaydı. Ancak Dinçkök'ün özel nedenlerle TÜSİAD başkanlığını bir yıl önce bırakma kararına vardığı belirtiliyor. TÜStAD Yonetim Kurulu, bugün yapacağı toplantıda Başkan Dinçkök'ü bu kararından caydıramadığı takdirde, 20 ocakta toplanacak genel kurul için yürütülecek kulis faaliyetJeri de onümüzdeki gunlerde canlanacak. TÜSİAD'ın kurulduğu 1971 yılından bu yana başkanlar, TÜSİAD'da söz sahibi olan kurucu uyeler tarafından belirleniyor. Buyük sermayeyi çatısı altında toplayan TÜSİAD'da Vehbi Koç. Rahmi Koc, Sakıp Sabancı, Nejat Eczacıbaşı ve Feyyaz Berker gibi kurucu uyeler başkan adayı uzerinde görüş birliğine varıyorlar. Ancak şu gunlerde Feyyaz Berker ve Nejat Eczacıbaşf nın yılbaşı tatili nedeniyle yurtdışmda olmaları ve diğer "ağır toplann" da yılbaşı telaşı içinde olmalarından dolayı başkan adayının yılbaşının ertesinde kesinleşmesi bekleniyor. Dinçkök'ün başkan yardımcısı Cem Boyner, başkanın boşaltacağı koltuk için en guçlu aday olarak görüluyor. Ozal nabız yokluyor tstanbul Haber Servisi ANAP'ta yerel seçim öncesi adayların belirlenmesine ilişkin kulis 1 çalışmalan hız kazandı. îstanbul da anakent ve ilçe belediye başkan adaylan konusunda ANAP Genel Başkanı Turgut Özal'a bilgi sunmak uzere "teftiş"te bulunan ANAP'lı dort milletvekili Ankara'ya döndü. Başbakan Özal da dun, Ankara'ya gitmeden önce Istanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve tl Başkanı F.ymen Topbaş'la Harbiye Orduevi'nde uzun süren bir toplantı yaptı. Dalan, toplantıyia ilgili yorum yapmak istemediğini söyledi. odur" diye konuştu. Dalan, Beşiktaş Belediye Başkanı Miimtaz Kola ve Fatih Belediye Başkanı Yetkin Gündüz'ün de bulunduğu Ozal'ı uğurlamadan sonra gazetecilerin sorularını yanııladı. Dalan, "Bakın adaylarla ilgili hiçbir vorum yok benden... Alamazsınız da... Her şey 20 şubat akşamı belli olacak" dedi. Oldukça neşeli gorulen Dalan, adaylığı konusundaki soruyu "Aslında benim adaylığım da kesinleşmiş değil. Şu anda konuşulanlann nepsi dedikodudur. Ama başlamış işleri bitirmek duşuncesindeyim. Adav olmayalım mı dedim?" diye yanıtladı. dadır. Ben kendi önümdeki işlere bakıyonım" dedi. SHP'nin adayının Prof. Nurettin Sozen olduğu yolundaki haberler hatırlatılınca da "Hayırlı olsun" dedi. tddialı olduğu söylenince de "Yapmayın »•a..." demekle yetindi. Dalan, soruların artması üzerine şöyle devam etti: "Biz 5 sene çalıştık tstanbul'a... İstanbullular da bunu değerlendirirlerse değerlendirirler. Etmezlerse. demokrasinin kuralı der, kendi işimize bakarız. Önemli olan son güne kadar, seçimler de dahil çalışmaktır. Adaylann belirlenmesi konusunda hiç kafamı yormuyorum, nasıl olursa olsun. Öyle olsa da olur, böyle olsa da diyorum. Çok şey söyledim, hiçbir şey soylemedim (gülerek). Biraz kapalı kutu olmak zorundayız..." Y&el seçim öncesi kulis çalışmalan hızlandı Yılın olayı enflasyon (Baştarafı 1. Sayfada) val yönii noksan, ekonomik politikalan, ülkemizin temel sorunlannın çöziımünde yetersiz kalmıstır" diye konuştu. 1988 yılı içinde de yaranın kanamaya devam ettiğini ileri suren Demırel. "Devlet 1988 yılında da sosyal devlet olmaktan uzak kalmıştır, milyonlar yüzde 90'lara varan enflasyonun yaratüğı pahalılığın altında ezilmiş, köylıi, işçi, memur, emekli, dul, yetim, küçiık esnaf ve sanatkâr yoksullaşmış, gayrisafi milli hasıladan yıizde 50'ler civannda aldıklan pay, yüzde 30'lar civanna düşmuştur. Gerek 1987 referandumu, gerekse 1988 referandumu, milletimizin bem vicdanının hem de sagduyusunun, ülkenin kaderini doğru olarak vönlendirmeye yeteceğini gostermişdr. Devlet gücünıin fevkalade ağır baskısı altında. millel her iki referandumda da iilkeyi çok kötii idare eden siyasi iktidan mağlup etmiştir. Pahalılık yılan toplusözleşme yıllık artış ratan, yoksulluktan. çaresizlikten kamlan da, enflasyon ve hayat kurtulmanın fırsatı, yeniden 26 pahalılığı altında adeta yok olMart 1989 seçimleri ile milletimi muştur. Sayin Özai'ın sosyal tarafı zin eline gececektir. Bu seçimler, noksan ekonomik politikaları, ülÇankaya sorunlannı da hallede kemizin temel sorunlarının çözumunde yetersiz kalmıştır. Ekonocekür " dedi. mik sıkıntı ve bunalımlann toplumsal bedeli, sorumlusu olmadıTutulmayan vaatler gı halde yine geniş halk kesimleTurklş Genel Başkanı Şevket rine, dar gelirli işçi, memur, Yılmaz, hukümetle yaptıklan "30 emekli, dul ve küçıik esnafa ödeNisan Zirvesi"nde Başbakan tilmek istenmektedir. Bu itibarla, Özai'ın yasal engelleri kaldırma 1988 yılı halıralanmızda, başanyı ve yıl içinde gerileyen reel uc sız ve kötu bir yıl olarak kalacakretleri enflasyonun ustüne çıkar tır. Son 8 yılda reel ucreti yüzde mayı vaat ettiğini, ancak bunun 50 oranında gerileyen işçi, açlık ve yerine getirilmediğini ileri surdü. perişanlık çekmektedir. SendikaHedeflenen enflasyon oranının yuzde 30 olmasına karşın, gerçekleşen enflasyonun yüzde 90'lara ulaştığını belirten Yılmaz, AA'ya yaptığı değerlendirmede, şu görüşleri savundu: "Enflasyona göre hesaplanan ve kamu kesimi için emredici, ozel kesim için kısmen yol gosterici salar işlevlerini yaparaaz duruma girmişlerdir." Sıkıntılar arttı TtSK Genel Sekreteri Kubilay Atasayar da, işçiişveren ve endustri ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen konuların enflasyon ve faiz oranlarındaki yiıkseklik olduğunu bildirdi. Atasayar, enflasyonun, çalışanlar uzerinde yaptığı olumsuz etkinin işverenler tarafından daha buyuk oranda hissedildiğini kaydetti, "Gerek enflasyon içinde durgunluk gerek işletme sermayesinin vetersizliği, ekonomik sıkıntılan artırmıştır" dedi. Önceki gece Istanbul'a gelen Bedrettin Dalan, adayların beOzal dun saat 10.00'dan itibaren Eymen Topbaş, Bedrettin Dalan lirlenmesi konusundaki çalışmave Şişli Belediye Başkanı M. Erain lara aldırmadığını belirterek "ZaSungur ile orduevinde bir araya ten yasal olarak yetki Başbakangeldi. Bu arada Semra Özai'ın orduevinden ayrılarak Türk Kadınını Tanıtma ve Güçlendirme Vakfı tstanbul Şubesi'ne gittiği sırada, Orduevi içinde eski Beşiktaş kaptanı Samet Aybaba'nın dolaştığı görüldü. Eski milletvekili adayı olan Aybaba'nın, Beşiktaş Belediye Başkanlığı'na aday olacağı söyleniyor. Topbaş, orduevinden çıkarken gazetecilerin, "parti müfettişi" milletvekillerinin ilçe belediye başkanları hakkında yaptıklan çalışmalar hakkındaki sorusu üzerine "Normaldir, >apabilirler. Hazırlayacakları raporlarda aday belirlemesinin ne şekilde olacağı görüşunun hâkim olduğnnu bridirecekler" dedi. Topbaş, parti içinde kanatların hakimiyetinin söz konusu olmadığını belirterek bazı kentlerde belediye başkan adaylarınm belirlenmesinde önseçim yapılacağını bildirdi. Topbaş, adaylığının söz konusu olmadığını bir soru uzerine açıklarken "Teşkilatımızın adayı Bedrettin Dalan'dır. Bir huzursuzluğumuz yok. Herkes kimi belirlerse, bizim de adayımiz UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) net faizlerine Bakanlar Kutulu'nca belirlenecek oranlarda vergi konulabileceğini öngörüyor. Bakanlar Kurulu, stopaj kesintisi biçimindeki bu vergiyi banka, özel finans kurumu ve şirketler için farklı oranlarda belirleyebilecek veya bazı kuruluşlar için vergi getirirken, bazı kuruluşlan vergiden muaf tutabilecek. Bu konuda getirilecek vergi oranının ve hangi kurumlann vergiden muaf tutulacağının belirlenmesi konusunda dün Maliye ile Hazine yetkıüleri arasında bir toplantı yapıldı. Maliye'nin bu toplantıda menkul kıymetlere getirilecek verginin 1988 yılı başından itibaren geçerli olmasını ve kurumlann 1988 yılı kazançlannın da vergilendirilmesini önerdiği, Hazine temsilcüerinin ise bu öneriye karşı çıktığı ve uygulamanın 1 Ocak 1989'dan geçerli olması gerektiğini savundukları belirtildi^ Hkzam m ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı l. Sayfada) en uzun grevi olan SEKA grevi neden uzayıp gidiyor?.. Çözüm ve anlaşmadan neden bu ölçüde uzaklaşılıyor? Sanırız, birkaç noktanın altını çizmek gerek: Önce SEKA'da örgütlü Selülozİş Sendikası bir duygusallık içıne düşüyor. "Madem işçi istedi, o zaman en iyi hakları alıncaya kadar biz bu işi uzatınz" düşüncesine kapılıyor. Türkiye'de sendikaların yaNitekim, ertesi gün "ücretlerpısı herkes tarafından bilıniyor. de anlaşacağız" umuduyla maTürkİş ile Selülozİş yöneticileri saya oturan işçi sendikası, kararasında görüş aynlıkları bulun şısında bir öncekınden çok farkduğu için Türklş devreye hemen lı devlet temsilcileriyle karşılaşıhiç girmıyor. Bu bir yana, ışçıle yor. Bir gün önce gülen oynayan rin grevine de pek destek vermi Kamuİş yöneticileri son derece yor. Böyle bir görüş ayrılığından soğuk, her söze çok katı tepki ışçi zarar görürken siyasal iktidar gösteren bir tavır içinde. Devlet yararlanıyor. eski önerilerini yeniden ve yeni Grevin başlamasıyla birlık den masaya sürüyor, işçi sendite, kâğrt fiyatları neredeyse iki ka kasının her yaklaşımını tersliyor tına yükseliyor. Bu da tam yerel Böylece görüşmeler, Başbaseçim öncesinde gazeteleri güç duruma itmek için siyasal iktidar kan Ozal'ın sayesinde yeniden açısından "bulunmaz bir nimete" kesiliyor. 10 bin 200 SEKA işçisine de yeni yıla umutsuz girmek dönüşüyor. kalıyor Geçen gunlerde devreye Durum artık netliğe kavuşuyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut girıyor. Sendi SEKA'da grevi işçi değil, Başbaka ile devlet arasında "aracı ola kan Özal uzatıyor. 10 bin 200 işrak işlev üstleneceğinı" açıkla çinin "burnunu sürterek", grev yan Aykut, Başbakan'dan olum yapmak isteyenlere gözdağı vesuz bir işaret alınca, geri çe riyor. Grev hakkını gerektiğinde kullanmak isteyecek işçilere, kiliyor. "Bakın SEKA'dakılerin haline, Tüm bu gelişmeler gözlenirsonra kararınızı verin" demeye ken, asıl önemli dönemeç geçen getiriyor cuma günü yaşanıyor. Devleti temsilen Kamuİş ile ışçi senİki yıl önce benzer olay Seydidikası Selülozİş aylar sonra ilk şehir'de yaşanmamış mıydı?.. kez "cıddi" sayılabilecek uzun Grev bıraz uzayınca, "Ben de bir görüşme yapıyor. Taraflar gö fabrikayı kapatrım" diyen Başbarüşmeden "sıcak" ayrılıyor, her kan Özal değil miydi?.. iki tarafın yöneticılerinin yüzlerı Bu tutum kime yarıyor?.. Karagülüyor. "İdari maddelerde" ılke borsa kâğıt satan "kâğıt mafyaanlaşmasına varılıyor, ertesı gün sına"... Hani, Özai'ın ekonomik ücret konusunda da birbirlerine politikaları arasında "karaborsayı yaklaşabilecekleri görüntüsü önlemek, çift fıyatı kaldırmak" yaygınlaşıyor. Yani anlaşmaya ana ilkelerden biriydi? varmaya ve dolayıstyla grevin sonuçlanmasına ramak kalıyor. İşte, ne oluyorsa ondan sonra oluyor. Başbakan Özal, 1989 bütçesinin TBMM'de kabulü nedeniyle verilen kokteylde, SEKA ile ilgili bir soru üzerine, "Bu grev daha üçdört ay sürer" deyip kestirip atıyor Bir anlamda toplu pazarlığa "müdahale ediyor". İşi yeniden yokuşa sürüyor. ı Bir süre önce yayından kaldınlan, ancak yeni ' yılda yeniden ekrana gelecek olan tetevizyonun seyilen dizilerinden "Emret Başbakanım"ın başrol oyuncusu Paul Eddington, TRT'nin davetlisi olarak Türkiye'ye geldi. Televizyonun yeni yıl özel eğlence programında saat 00.47'de ekrana gelecek olan "Emret BaşbakanınV'ın Başbakan'ı Eddington, eğer randevu ayarlanabilirse, Başbakan Turgut Özal'la bir araya getirilecek ve Devlet Bakanı Adnan Kahveci ile görüştürulecek. Bu arada kendisi kabul ederse, Necef Uğuriu'nun yazacağı bir skeçle TRT kameralannm karşısına geçecek. ingıltere'de BBC Televizyonu'nun gerçekteştirdiği "Yes Prime MtnısterEmret Başöakamm" adlı dizi 1979 yılında "Yes MinisterEmret Bakanım" adıyla başlamış, 86 yılının başında ise. "Minister", "Prime Minister" olmuştu. Dizi; 45'ten fazJa ülkede gösterilmtş ve her gösterildiği ülkede de halkın beğenisini toplamıştı. Türkiye'de de önce bakan, sonra da başbakan olarak TV ekranlarma gelen Eddington'un yılbaşı programında ekrana gelmesi, TRT'ye 10 milyon liraya mal oldu. Programın yapımcısı Cengız Baysal, "Emret Başbakanım" adlı dizinin yapılan kamuoyu yoklamalarıyla TRT'nin en sevilen dizilerinden biri olduğunun anlaşıldığını, Eddington'un yılbaşında ekrana getjrılmesinın Türk ızleyiciler için hoş bir surpriz olacağını" söytediler. (Fotoğraf: Uygar Gürkan) Gelir vergisi dilimleri Hazırlıkları suren kararname taslaklan ile hayat standardına esas vergiler ve motorlu taşıt vergileri başta olmak üzere birçok vergi ve harç önemli oranlarda arttınlırken, gelir vergisi dilimlerinin arttırılması ile yüksek maaş alan ücretlilerin vergi yüklerinin de bir ölçüde hafıfletilmesi öngörülüyor. Buna göre, halen 5 milyon lira olan yüzde 25'lik vergiye tabi gelir vergisi alt dilimi 7.5 veya 8 milyon liraya yükseltilecek. Bu uyguİaraanın, ortalamanın üstünde ücret alan orta kademe ve üst düzey yöneticileri rahatlatacağı belirtildi. Aynca, halen 12 bin lira olarak uygulanan aylık asgari geçim indirimi (aylık gelirin vergi dışı tutulan bölümü) tutarının da 18 veya 24 bin liraya ytlkseltilmesi konusunda çalışma yapıldığı kaydedildi. Yeni ekonomik pakette vergi düzenlemelerinin yanı sıra, KİT zamlarının da önemli bir ağırlık taşıdığı belirlendi. 'Sıkıntılardan kurtulmak için fırsat yerel seçim' DYP Genel İdare Kurulu tarafından yayımlanan bildiride, 1989 yılının eşiğinde Türkiye'nin siyasi gündemini yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçiminin işgal edeceği belirtilerek "Yerel seçimler ile cumhurbaşkanlığı seçimi konusu da aydınlığa kavuşacak" denildi. ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) DYP Genel tdare Kurulu dun Genel Başkan Süleyman Demirel'in başkanlığında yaptığı toplantıda yerel seçimler ile ilgili hazırlıkları görüştü. Toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, "Yerel seçimlerde cumhurbaşkanlığı seçimi için bugünden biiinmeyen pek çok hususun aydınlığa kavuşmasının sağlanacağı" belirtildi. DYP Genel idare Kurıılu'nun bildirisinde, 1989 yıhnın eşiğinde seçiminin işgal edeceği belirtilerek "Milletimizin içinde bulunduğu ve çözümü geciktiği nispetle ağırlaşan zorluk ve sıkınlılardan kurtulması için mahalli idareler sevimi önemli bir fırsat teşkil etmektedir" denildi. Bildiride şu gorüşlere yer verildi: "26 Mart 1989'da yapılacak mahalli idari seçimlerinde, milletimizin eline geçen fırsatın değerlendirilmesi ile cumhurbaşkanı seçimi için bugünden biiinmeyen pek çok hususun ajdınlığa kavuşması saglanacaktır. Seçimler vesilesiylt tabii olarak ortaya konacak tercihler, şüphesiz ilk planda iktidan hedef alacaktır. Türkiye, omuzlanndan hâlâ >ukii tamamıyla kalmamış bulunan 'güdümlü rejim'in yiizunden, 'gerçek demokrasiyi' butun kavram, kural ve kurumlan ile işletebümiş değildir. Temsili niteliği zedelenmiş bulunan TBMM'nin elindeki yasama, vergi koyma, kaynak tahsis etme yetkilerinin geniş çapta alınması ve denetim imkânlannın hemen hemen yok edilmesi, bu konudaki en öncelikli sorundur. Türkiye, kalkınmayı, refahı ve islikran, geleceğe güven verecek bir şekilde sağlayabilmiş değildir. Milletimiz, sağduyusunun ve vicdanının ülkenin kaderini doğru olarak vönlendirmeye yeteceğini pek çok vesile ile göstermiştir. Yine öyle olacak ve milletimiz, ulkeye, bes> yıldır pahalılık, yoksulluk, çaresizlik, keyfilik ve yolsuzluktan başka bir kuler biçemeyeıı, başansız bir tesadüfler iktidannı sırtından atacaktır. Yeni yılın en önemli gelişmesi, şüphesiz, bu kararlılığının ku>veden fiile aksetmesi olacaktır." DYP GİK bildirisinde, Türkiye'nin dış ılişkilerinde haklarını korumakta başanlı oimadrğı da kaydedilerek 1989'da ülkenin gerçek demokrasiyi, ekonomik istikrarı ve haklarının gereğince savunulmasını sürdüreceği belirtildi. DYP'nın yerel seçim adaylarını belirlemek için uç ayrı yontenı kullanacağı oğrenildi. Dünkü GİK toplantısında, bu üç yöntem önseçim, merkez yoklaması ve aday yoklaması olarak kararlaştırıldı. Önseçim tüm parti uyelerinin katılımı ile gerçekleştirilecek. Merkez yoklaması yönteminde ise adayları doğrudan genel idare kurulu belirleyecek. Aday yoklamasında da partili eski bakan, milletvekili, delege, il ve ilçe yoneticilerinin katılacağı bir önseçim yapılacak. DYP'nin hangi seçim çevrelerinde hangi yontemi kullanacağı 7 ocaktaki toplantıda il başkanJarının gorüş ve önerileri doğrultusunda karara bağlanacak. DYP Genel İdare Kurulu toplandı Petrol iiriinlerine zam Petrol urunlerine vapılan zam dün gece belli oldu. Zamla en yuksek oranlı fiyat ayarlaması tüpgazda gerçekleşti. Ankara'da satılan 12 kilogramlık tüpgazın fıyatı yüzde 20"lik artışla 5 bin liradan 6 bin liraya çıkanldı. Normal benzinin litresi yüzde 15.4 oranında artarak 650 liradan 750 liraya yukseldi. 700 lira olan süper benzin de yüzde 14.3'lük artışla 800 liraya çıktı. Yüzde 16.3 oranında zam goren gazyağı ve motorin ise 490 liradan 570 liraya yukseldi. Fueloilin litresine 20 lira zam yapıldı. 240 lira olan fueloil 260 liraya çıkmış oldu. Yılbaşından sonra sıra, demıryollan, PTT, gübre, çimento, Sümerbank ve Petkim ürünlerinin fıyatlannın da yeniden ayarlanabileceği belirtiliyor. Geçen hafta TBMM'de kabul edilen 1989 mali yılı konsolide bütçesi 1 Ocak 1989'da yurürluğe girecek. TBMM'den 32.9 trilyon lira olarak geçen bütçenin daha uygulamaya başlar başlamaz Bakanlar Kurulu karanyla önemli oranda kısıntıya tabi tutulacağı bildirildi. Bunun için de ocak ayında yayımlanacak olan standart bir Bakanlar Kurulu karanyla önce bütçedeki yatırım harcamalarımn yüzde 8 veya yuzde 10 oranında daıaltılması hedtfleniyor. Sandıkçı (Baştarafı 1. Sayfada) gelerek saat 24.00'e kadar burada kaldı. Dalan'ın Genel Sekreteri Atanur Oğuz'la birlikte bir durum değerlendirmesi yaptığı samlıyor. Görevden alınan Belediye Başkanı Sandıkçı, daha once de belediye meclisi uyeleri tarafından duşurülmek istenmişti. 1986 yılı faaliyet raporu ANAP'lı üyelerin de katılımı ile onaylanmayınca, Sandıkçı'nın düşürülmesi gundeme gelmişti. Daha sonra tarlışmalı bir meclis oturumunda düşürülmesini isteyenlerle istemeyenlerin oyları eşit çıkarken başkanın oyu iki oy sayılmıştı. Bu gelişme uzerine Sandıkçı gorevde kalmıştı. Sarıyer Belediye Başkanı'nın basın danışraanı da dün gece gazeteleri arayarak Sandıkçı'nın görevden alındığını bildirdi ve Başkan Sandıkçı'nın bugün saat 10.30'da Sarıyer Kültür ve Turizm Vakfı'nda bir basın toplantısı yapacağını bildirdi. YAYIMCI KURULUŞ Kendi alanında deneyim sahibi Serbest yazarlar, çevirmenler ve Büroda çalışacak editör yardımcısı arıyor. Ergenekon Cad. ŞETAT Iş Merkezi 100/314 FeriköyİST. Tel: 148 47 94 / 95 (Baştarafı 1. Sayjada) "Mecataff", Beyrut'ta kurulmuş bir şirkettir. "Est. Mecataff and Sons, George and Robert Mecataff Tabarco, Ammouble Compagnie National" adıyla kurulan Mecataff m Türkiye'deki altın ve döviz kaçakçılan ile ilişkileri var. Türkiye'den yurtdışına kaçak altın gidiyor; bu kaçak altınlar karşılığında Mecataff, Turkiye'ye döviz gönderiyor. Mecataff havaleleri, uyuşturucu madde kaçakçılarının hesaplarında da görüluyor. "Shakarco" şirketi de Beyrut'ta kurulmuş; sahibi Mahmout Shakarchi, 1977 yılında milyarlarca dolar ile Lübnan'dan kaçmış ve isviçre'ye yerleşmiş. isviçre'nın geçenlerde görevinden ıstifa eden Adalet Bakanı Elizabeth Kopp'un kocası Hans Kopp, işte bu Shakarco'nun yonetim kurulunda görevli. Mahmout Shakarchfnm isviçre'de "Shakarchi Trading AŞ" adlı bir şirketi daha var. İsviçre'deki "Shakarco AG"n\n Türkiye temsilcisi "Berber Yaşar" diye bilinen Yaşar Aktürk. Yaşar Aktürk, şu anda Cenevre'de yaşıyor. "Shakarco"nun Sabit Tımovalı ve Ersan Gursel gibi uyuşturu^ cu madde kaçakçılan ile para ahşverişleri var. Sabit Tırnovalı'nın Cenevre'deki "Development 8an*r"taki "138591. RL" sayısında kayıtlı hesabından, Erol Başar, Renan Taşçıoğlu, M.N. Akar, Rahmi Soydan, Hacı ismail Ertel, Dr A Türkeş, H. Nihat Bozer, Ayşe Komili, Ahmet Bütün, Şefik Özdemır, Fatma Serbest, Oran Derdelen, Ülker Elverir, Lokman Kondakçı, Nuri O/cay, Fikret Mert, F. Birsin ile Soydan Pazaıiama AŞ ve Temel Pazariama İthalat ve İhracatAŞ, Terakki Şirketi gibi şirketi ere paralar gönderilmiş. Sabit Tımovalı'nm bu hesabından "ENKA Pazariama İthalat ve İhracat Şirketi'ne de toplam 490 bın 800 dolar gönderildiği, 1 Ocak 1988 günlü "Gözlem" köşesinde yayımlanmış; adı geçen şirket adına Şerif Egeli'nin yaptığı açıklamada, Bursa'da "TİSAŞ" adlı bır şirketin ürettiği giysilerin, Zürih'te "Rhombotex" adlı şırkete satıldığı, dış satım şirketi ENKA'run "ihracat bedelinin hangi kaynaklardan sağlandığını araştırmak mükellefiyetinde" olmadığı belirtilmışti. "San Avni" adıyla bilinen uyuşturucu madde kaçakçısı Avni Karadurmuş'un Zürih'teki Banque de Commerce et de Placenmete'deki hesabından da Ahmet ÜmitAkçal, Metin Bener, T. Çakmak, Piri Birol Elmes, Ziya Gcymen, M. Tanju Şimşek, Iıian Parlak, Mehmet Cantaş gibi kimseler ile Sakfer Gemi inşaat. Perkan, Gençler ve Norsun gibi denizcilik, Şimşek tekstil gibi tekstil, Sait Elektronik gibi elektronik şırketlerine paralar gönderiliyordu. San Avni'nin hesaplarındaki para transfer işlemlerinde adına rastlanan "BBCIlstanbul"da geçen aylarda Amerikan ve Ingiliz yetkililerince yöneticileri "uyuşturucu madde kaçakçılığından elde edilen parayı aklayan banka" suçlamasıyla tutuklanan Pakistanlı Ağa Hasan Ebedi'nm bankasından başkası değildi! "Bank Of Credit And Commerce lntemational"m ilgi alanı, "Shakarco" ve "Mecataff' gibi "kirii parayı aklamak'\ı. BBCI 1 nın İstanbul Taksim'de Mete Caddesi No: 38'deki adresine "San Avni"n\r\ paraları da geliyordu. San Avnrnin ortağı İsviçreli Paul MarideTm "Pizza Connection" olarak bilinen uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılığı davasında Ticino kantonunda Amerikan yargıçlarına verdiği sorguda, kendisinin Amerikan"OrugEnforcement Administration" ve Yunan gizti istihbarat örgütü ile ilişkileri olduğunu söylemiş; aynca ortağı San Avni'nin bir Türk bakanından gemi satın aldığını da açıklamıştı. Çok karmaşık, karanlık ve ilginç ilişkilerdir bunlar. Bu karanlık ilişkileriyle ilgili bir başka dosya da İsviçre'nin Basel kenti savcısındadır. 19 Aralık 1984 tarihinde İsviçre'nin Basel kentinden gectiğimiz bir haberde, Basel savcısının, ünlü Ülkücüler, Mehmet Şener, Abdullah Çatlı ve Oral Çelik ile Bienn kentinde saatçilik yapar görünen Hovik Simonyan adlı bir Ermeninin de aralarında bulunduğu bir uyuşturucu madde kaçakçılığı örgütü hakkında soruşturma açtığını bildirmiştik. Simonyan, uyuşturucu trafiğinden elde edilen kara parayı aklayan bir mafya bankeridir. İsviçre'de altın kaçakçılığından elde edilen parayı dövize çeviren bir Türk şirketi daha var: Nascor AG. Abdullah ve Zeki Ayan, bu altın ve para trafiği nedeniyle yargılanmışlar, ancak çtkan bir yasa ile dosya kapatılmış... Bütün bu örnekler gösteriyor ki gerek altın ve uyuşturucu kaçakçılığının, gerek hayali ihracatın, gerekse usulsüz kredilerin uluslararası bankacılık sistemi ile çok yakın ilgisi vardır. Horzum olayı ve ErdemŞemiler çekişmesi, bütün bu olayların dış ilişkilerini unutturacak bir hava estiriyor. Örneğin, basında, Horzum O/ay/'nın Şemiler tarafından ortaya çıkarıldığı izlenimi veriliyor Oysa olayı ilk kez ortaya çıkartan Şemiler değil, bankanın müfettişleridir. O günlerde, haber, gazetemiz An kara Bürosu muhabirlerinden Enis Berberoğlu tarafından kamuoyuna yansıtılmış; konu bankalar yeminli murakıbı İbrahim Toptepe'rim 27 Eylül 1985 günlü raporu ile belgelere bağlanmış, Ankara Cumhuriyet Savcılığı da 26 Kasım 1985 tarihinde iddianamesini düzenlemişti. Şemiler, bu tarihten çok sonra 31.12.1987 günü Emlak Bankası'nın başına geçmiştir. Bu yüzden, davayı açtıran Şemiler değildir. Şemiler, yalnızca Horzum'un yurtdışından Türkiye'ye getirilişinde ve tutuklanmasında etkin roller oynamıştır. Son yılların para imparatorları, hangi bankalar, hangi şirketler ve hangi uluslararası ilişkileri kullanarak zengin oldular? Hangi devler, niçin ve nasıl göz yumdular bu karanlık ilişkilere? Nedir bu zenginliklerin sistemdeki yeri? Araştırılması ve tartışılması gereken ana konu budur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle