24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 1988 Çinü bakan Moskova'da PEKİN (AA) Çin Dışışleri Bakanı, dün iki gunlük bir ziyaret için Sovyet başkenti Moskova'ya gitti. Sovyet topraklannda, Pekin ile Moskova arasında dışışleri bakanlan düzeyindeki bir toplantı, son 32 yıldır ilk kez yapılacak. Qian ile Sovyet meslektaşı Eduard Şe vardnadze 'nin, dünyan ın iki buyuk sosyalıst ulkesi arasında 30 yıldır süren anlaşmazlığm sona erdmlmesı için gelecek yıl yapılması düşunülen doruk toplantısma ılışkın hazırlıkiarı ele alacaklart bıldiriliyor. DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Reformlar onaylandı Devlet Başkanı ve Komünist Parti Genel Sekreieh Mihail Gorbaçov'un anayasa değişiklikleriyle ilgili reform pakeîinin oylandığı dünkü Yüksek Sovyet oturumunda, aleyhte ve çekimser oyların ahşılmadık oranda çok çıkması tartışmanın süreceğini gösterdi. SSCB Dış Haberler Servisi SSCB'nin parlamentosu niteliğindeki Yüksek Sovyet, üç gundür tartışılmakta olan anayasa değişiklikleriyle ilgili reform paketini dün onayladı. Reformların onaylandığı oylamada bugüne dek görulmemiş oranda " r e t " ve "çekimser" oy kullanılması dıkkat çekti. Yüksek Sovyet'in Moskova'da salı gunü başlayan ve alışılmışın dışında sert tartışmalarla eleştirilere sahne olan toplantısında Devlet Başkanı ve Komünist Parti Genel jekreteri MihaO Gorbaçov tarafından getirilen anayasa değişikli'kJerinin göriişülmesi sona erdi. Dün sabah değişikliklerle ilgili olarak yapılan oylamada 5 aleyhte oya karşıhk 1344 Yüksek Sovyet üyesi kabul oyu verdi. 27 üye de çekimser kaldı. Ret oylarıyla çekimser oylann yüksek savıda çıkması reform paketiyle ilgili tartışmalann sürdüğu ve sureceği anlamına geldiği kaydediliyor. Bilindiği gjbi Yüksek Sovyet toplantısından bir süre önce Baltık cumhuriyetleri başta olmak uzere SSCB'yi oluşturan bazı cumhuriyetlerde, "Anayasa ile Moskova'daki merkezi vönetimin yetkilerinin daha arttınlacağı endişesiyle" eleştiriler yoğunlaşmıştı. Estonya Cumhuriyeti "hükümranlık" anlamına gelen, "Soyvet Parlamentosu'nda alınan kararları kendi parlamentosunda \eto edebilme >etkisine sahip olduklannı" ilan etmiş, bu tutum uç gündur suren Yüksek Sovyet toplantısında sert tartışmalara neden olmuştu. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, parlamentonun anayasa değişikliklerini kabul etmesinin, Sovyet devletinin gelişmesinde ve halk hukumetinin demokratikleşmesinde yeni bir sayfa açtığını soyledi. Dünkü son oturumda onaylanan ve 1977 anayasasını değiştirecek olan baa maddeler şu konulara yer veriyor: Yüksek Sovyefin oylamasında 1344 lehte, 5 aleyhte ve27çekimser oy kullanıldıDU1VKADA ALİSİRMEN BUGUN Avnıpa ve Törkiye 197O'in şubatında, Türkiye ile ilişkilerini geliştirmek amacında olan Hindistan hükumeti, beş Türk gazetecisini ulkesine çağırmıştı. Yazgının garip cihresi ben de, ikisi bugün artık yaşamayan bu beş kişinin arasındaydım. Bir iki yaş küçüğüm ve o zamanlar dış politika yazan değerli bir gazeteci arkadaşımla birlikte ikimiz, gençliğin verdiği atılganlık ile öğrenmekten çok öğretmeye, sormaktan çok akıl satmaya yönelik bir tutum içindeydik. Belki de davranışımızın kökeninde "Amerika'yı geç keşfedenler" örneği, ülkemizin koşullannın gereği bazı şeyler geç öğrenmiş olmamız yatıyordu. Her neyse, Hindistan Ticaret Bakanı ile yaptığımız konuşmada, adamcağız gelişmekte olduklannı anlatmaya çalışırken "Hintliler dün yayan geziyorlardı, bugün bisikletle dolaşıyorlar, yarınlarda çoğu araba sahibi insanlar olacaklar" demişti. Hemen sözüne bir saptama yaptım: Kuşkusuz öy)e olacak. Ama o sırada gelişmiş dünyanın insanları acaba neleri kullanıyor olacaklar? Bütün sorun Hındistan'ın gelişse de dünyanın paryaları arasında kalıp kalmayacağı değil mi? Güngörmüş Hintli kibariığı içindeki sayın bakan, lafı geçiştirdi. Ama bakışlarından kızdığı belliydi. Oysa nice başka çıkışlarımız yanında, bu sözler pek hafif kalıyordu. Olsa olsa, gelişmenin görece bir kavram ölduğunu vurgulamaya çalıştım kendimce. Bazı Batılı ekonomistler bu kavramın gelişmekte olan ülkeler için daha çok uzun süre yürürlükte kalacağını "gelişmekte olan ülkeler, hep gelişmekte olan ülkeler olarak kalacaklar" foımülüyle dile getiriyorlar. Işin garıbi, gelişmenin göreceliği kavramı artık yalnız gelişmekte olan ülkeler için değil, bir zamanlann kendilerini dünyanın efendisi olarak gören bugün Batı Avrupa dediğimiz bölgenin ulusları ve oluşturdukiarı AT için de geçerli. Şu günlerde "aç kapıyı bezirganbaşı ben getdim" örneği sürekli "babına yüz sürdügümüz" AT gerçekte gelişme açısından çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. En az gelişmişleri Portekiz (2000 dolar) ile Yunanistan (3250 dolar) dışında hemen hepsi daha 1984'de kişi başına 5000 dolar düzeyini aşmış, kimi yine o sıralarda 10.000 doları da geride bırakrnış olan bu ülkeler, gerçekte yeryuzünün gelişmişleri. Ama bir zamanlar yeğenleri olan şimdiki Amerikalı arncalartna bırakmışlar kürenin merkezi olma niteliğini. Daha da kötusü, Atlantik'in iki yakası arasında bölüşülen dünya ağırlık merkezi de artık hızla Pasifik'in iki yakası arasına kayıyor. Bu kayışın çeşitli nedenleri arasından yalnızca birini vurgulayalım: Son 17 yılda önce AET sonra AT olan kuruluşun üyeleri kendi ulusal gelirlerınin yalnızca % 20'sini yatırıma ayırabilmişler. Oysa aynı dönemde Japonya, ulusal gelirınin % 31'i oranında yatırım yapmış. Bu durumun sonucu olarak da AET'de 1960'larda 200.000 dolayında olan işsiz sayısı 1980'lerde 25 milyonu aşmış. Kısacası her yıl 1.1 mityon kişiye yeni ış alanı açmak zorunda olan AT, yalnızca 200.000 dolayında yeni iş sağlayabiliyor. Gerçi son yıllarda AT ülkelerinin önde gelenleri enflasyon canavarını iyiden iyiye altetmiş bulunuyorlar. öte yandan İtalya 1980'lerin ekonomik tansığını (mucizesıni) yaratmakta başarılı olmuş örnek bir ülke görünümündedır. Ama AT yine de birçok alanda kendi çabası ve politikası olmayan, araştırma fonlan ABD ve Japonya'ya oranla son derece kısıtlı, büyük fırmaları Amerikan ve Japon kuruluşları karşısında neredeyse cüce kalan bir diyardır. Ve Avrupa, bütün bunların yanı sıra kendi birliğinin, bütunlüğünün, devinim özgürlüğünün güvencesi olan kendi savunma stratejisini bile oluşturamamış durumdadır.(Belirtmeye gerek yok sanıyorum. Burada sözü edilen Avrupa AT'dir.) Bu görünüm altında, bir zamanlann dünyanın odağı eski Avrupa üzerinde kurulmuş olduğu halde, hızla çevre olmaya doğru kayan AT'ya, Ankara'da duyulan özlem nasıl açıklanabilir? Osmanlı'dan beri gelen ve 1856 Paris Antlaşması iletesciledilen Avrupalılık tutkusu açıklaması konuyu aydınlatmakta yetersiz kalır. Çünkü Osmanlı'nın zamanında Avrupa, değerli şair ve yazar (Arkası 15. Sayfada) tsraiVde hükümet bilmecesi KUDÜS (AA) Israil'de geçen ay başında yapüan genel seçimlerde meclıste 39 sandalye elde eden İşçı Partisi temsılcılenyle, aşırı tutucu Agudat Israıl Partisi (5 sandalyelı) yetkilileri arasında hukumeti kurmak uzere dün anlaşma imzalandığı bildirildı. Gözlemciler, hükumetin tşçi Partisi yonetimmde kurulmasını öngoren anlaşmanın, tzak Şamır lıderliğınde bir Likud hukümetı ihtimalini de buyuk olçüde engellediğini kaydedıyorlar. Likud Cephesı 'nin (40 sandc lyeli) şimdiye kadar 120 sandalyelı meclisten, ancak 58 milleıvekilının desteğini sağlayabildığinı, Degel Hatora (Ortodoks) Partisi'nin 2 sandalyesini elde etse bile mecliste yeterli çoğunluğu sağlayamayacağı belirtiliyor. 1989 yılı ilkbahannda yapılacak bir seçimle 2250 üyeli Halk Temsilcileri Meclisi oluşturulması. Bu meclisin Yüksek Sovyet'i ve devlet başkanını seçmesi, Halen Mihail Gorbaçov'un yürüttüğü devlet başkanlığı makamının daha guçlu yetkilerle donatılması, Anayasa mahkemesi niteliğinde bir anajasa kontrol koraiteleri oluşturulması, Mahkemelerde tum Sovyet vatandaşlarma eşitliğin sağlanması için yasal düzenlemeler yapılması, Halk temsilcileri seçimleri için birden fazla adayın katılabileceği seçim sistemi getirilmesi. Etnik çatışmada 28ölü Papandreu kritik günü atlattı Istifa etmeyeceğiz9 STELYO BERBERAKİS~ ATİNA Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, onceki gun toplanan PASOK'un merkez komitesinde yüksek olan tansıyonu indirmeyi başardı ve Yunanistan'ı çalkalayan son olaylann daha ileri bir tarihte tartışılması için PASOK üyelerini ikna etti. 140 u>eli PASOK merkez komitesinde, Papandreu'nun yaptığı konuşmadan sonra yeni yürutme kurulu uyeleri de seçildi. Bu yeni kurula "siyasi büro" adı \enlirken eskisi gibi yine 10 kişiden oluşmdsına karar verildi ve sadece dort yeni uye getirildi. Bu arada gerek Papandreu'nun yaptığı konuşma.gerekse siyasi buro üyelerinin seçimine toplam 37 üyenin karşı çıktığı dikkat çekti. Merkez komitesi toplantısında, aynca bazı PASOK uyeleri, PASOK'un izlediği siyasetin "hükumetin zaranna" ölduğunu dile getirthekten kaçınmadılar. Papandreu ise bir parti içinde her türlu duşuncenın dile getırilebilmesinden memnun ölduğunu soyleyerek "Bazı durumlarda aşıncılığa kaçmak lehlikeli oluyor" dedi. Papandreu, bu arada Yunanistan'ı kasıp kavuran skandallann bu derece sıcak tutulmasıyla PASOK hukumetinin iktidardan düşürülmesinin amaçladıgını vurguladı ve "Ne sağ ne sol partiler merak etmesin, istifa elme>eceğiz" şeklinde konuştu. Papandreu'nun bu sozleri dunku Yunan gazetelerınin on sayfalarından "giüniyoruıtı" başlıklarıyla verilirken, geri kalan siyasi partiler yeni birer açıklama yaparak hükumetin derhal istifasını talep ettiler. MOSKOVA (AA) SSCB İçişlerı Bakanlığı, Ermenıstan ve Azerbaycan cumhuriyetlerinde, son iki hafta içınde çıkan çatışmalarda 28 kişinın ölduğunu açıkladı. Içişleri Bakanlığı Basın Merkezi Başkanı, Komünist Partisi'nin yayın organı Pravda Gazetesi'ne verdiği demeçte, olum olaylarının "çatışmalar ve karşılıklı ateş açılraası sonucu" meydana geldiğini bildirdi. Ermenıstan haber ajansı Armenpress, onceki günkü habermde Ermenistan'da "kendilerini savunan kişilerie Azeriler arasında" çıkan çatışmalarda 11 kişinin ölduğunu duyurmuş, bu rakamla birlikte, iki Kafkas cumhuriyetinde son zamanlarda mevdana gelen olaylarda ölenlerin sayısının 19'a yukseldiğı soylenmişti. f o t a l r O İ İ Bangladeş'i etkisı altına alankasırgadaı>naz JŞ y l d ^ n w « l 5OQ idşınin öidüOü beliriendt Yetkılilen kayıp otan binlerce kişinın de ölmüş olmasından kaygı duyduklarını bildirdıler. Ûlü sayısının 5 bıne kadar yükselebıleceği kaydediliyor. Hızı saatte 165 km'yı bulan kasırganm, salı gecesi ülkenin güney kıyılan ile başkent Oakka'da etkili ölduğunu belırten yetkıliler, enkaz altında ceset arama çalışmalarının sürdüğtJnu bildırdıler (Fotoğraf: Reuter) New York'ta süper zirve WASHISGTON (AA) ABD Dışışleri Bakanı George Shultz, onumüzdeki hafta BM Genel Kurulu'nda konuşmak üzere ,Vew York'a gelecek olan Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un, Başkan Ronald Reagan ile yapacağı görüşmede Berlin duvarı ve Avrupa'daki guçler dengesıne ilışkın yeni önerilerde bulunmasının memnunluk yaratacağmı söyledi. Goruşmeye, ABD'nin yenı başkanı George Bush da katılacak. Ve Butto Başbakan Devlet Başkan Vekili Gulam Ishak Han 'ın dün atadığı Benazir Butto, bir Islam ülkesinde bu göreve gelen ilk kadın başbakan sıfatını kazandı. Dış Haberler Servisi Pakistan'da 16 kasım seçimlerinden zaferle çıkan Halk Partisi lideri Bayan Benazir Butto, dün resmen başbakanhğa atandı. Butto böylece, bir Islam ülkesinde başbakanlığa atanan ilk kadın uavanını kazandı. Seçimlerin ardından parlamentoda en fazla oyu alması nedeniyle başbakanlık görevinin kendine verilmesi için 15 gündür bir bekleyiş içinde bulunan Butto, dün emeline ulaştı. Devlet Başkan Vekili Gulam tshak Han, dün öğleden sonra TV'de yapüğı konuşmada, hukumet kurma görevini Benazir Butto'ya verdiğini ve Ziya Ül Hak'ın ölümünden sonra oluşturulan geçici hükümet konseyinin de feshedildiğini açıkladı. Gulam tshak Han, Benazir Butto'nun, parlamentoda yeterli desteği saglayacak bir koalisyon hükumeti kurabileceğine kanaat getirdiğini de söyledi. Bayan Butto'nun çeşitli niteliklerini de öven Gulam tshak Han, Buttoîdan, "lyi eğitim gönnüş, uygar, kültürlü ve yeteoekli bir hanımefendi" diye söz etti. Ülkede 11 yıllık Ziya Ül Hak rejiminin ardından ilk kez yapılan demokratik seçimlerde en fazla oyu alan Benazir Butto'nun partisine bugune dek görev verilmemesinin nedeni, devlet başkan vekilinin, uzun süredir ana muhalefet durumundaki tslam Demokratik tttifakı lideri Nawaz Şerif ile de temaslannı sürdürmesiydi. Bugun and içerek göreve başlaması beklenen Benazir Butto, böykce bir tslam ulkesınde ilk kadın başbakan sıfatını kazanmış oluyor. PAKİSTAN * * 35.Yüda Kreşendo "emirbank, 35. yılında geleneksel muhafazakârlığı, titiz ve kararlı tutumu ve dış ticarete yönelik yeni organizasyonu ile sürekli yükselen gelişme grafiğinden kıvançhdır. D, DEMIRBANK • KREŞENDO (CRESCENDO): Muzık Seslerm gücunün gıderek artması. (MevdanUrousse)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle