18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER uzmanlannın, bılgınlenn, hekımlerın konusu olan gcvde var Var dıvorum ya, bıyolojının son gelışmelerınden çıkardığımıza gore, bu fizyolojısel gövdemn ıçınde de, ınsan govdesı kavramını yok eden, geçersız kılan vepvenı bırgövdenın, bır bıyolojısel govdenın varhğı soz konusu Sonra, bır de anatomısel go\de var Elbet hekımlerın uğraştığı govde bu Insan ırklarını kendı aralarında karşılaştıran budunbılımcılerın de govdesı Bır de doğrudan budunbılımım ılgılendıren, budunbılıme ozgu bır govde var Budunbılım derken, değışık toplumlarda kı gunluk hareketlerı, ozellıkie de çalışırken, yemek verken, doğururken yapılan hareketlerı ıncelejen budunbılımden soz edıyorum Sonra, bızım ıçın çoYt daha onemlısı, dınsel dıvebılcceğım bır govde var, vanı kutsal ıle ılışkısı bakımından ınsan govdesı " Burada konu>a getırılen açıklık, bıze, "dınsel govde" ıle "bılımsel govde"nın başka başka şeyler olduğunu gosterıyor Surdürelım bıraz daha okumayı "Geleneksel buyuk dınlerde, orneğın Hırıstıyanlıkta fizıkotesı ve ahlaksal bır sorun olarak ele alınır gövde ama yalnız bu dınlerde değıl, ıçrek oğretıler gıbı, özellıkle de sımya gıbı dımn yan gorunumlennde ınsan govdesı betımlemelerı ustune çok denn duşuncelere rastlıyoruz Sonsuz bır nesne değıl ınsan govdesı, doğanın değışmez, değışmevecek bır parçası değıl, tarıhın, toplumların, vonetımlenn, ıdeolojılenn el koyduğu ve bıçımlendırdığı bır govde, dolayısıyla bızler, çağdaş ınsanlar, ozellıkie de toplumlaştınlmış ınsanlar govdemız uzerınde duşunmeğe hak kazanmışızdır " (In san Govdesı Ustune Çevıren Adnan Benk ) Gıysılerın korunma ıçın olduğundan çok, govdevı kutsal bakımdan ortmeye yönelık olduğu ortaya çıkıyor Çağımız gıysı modalarının (kadın, erkek) açılmaya, bedenı açmava eğılım gösteren tutumu, bunu karutlamaktadır Ayrıca, bırakıJmış, >a da bırakılmakta olan gıyımlere kısa bır bakış, bunların (dınseldın dışı) bırtakım dunva göruşle nnı yansıttığı kuşku göturmez Dıyeceğım, o göruşler değıştıkçe gıysıler de özlük değıştırmektedır John Berger, "O Ana Adanmış" adlı kıtabındakı (Metıs seçkılerı) "Takım Elbıse ve Fotoğraf" başlıklı yazısında bunu çarpıcı bıçımde ortaya koyuyor Bu konu uzennde durmayanlar (kı dura"nlar ancak birkaç kışıdır) "takım elbıse"yı belkı de oldum olası var saymaktadırlar John Berger kıtabına aldıgı uç fotoğrafla, bıze "takım elbıse"nın yuz yıla yakın bır geçmışı olduğunu gosterıyor Uç parçalı, koyu renklı bu gıysı, bırıncı fotoğrafta uç genç kovlunün uzerındedır Bunlar bır pazar gunü kılıseye ya da eğlenmeğe gıdıyorlar 1913'te çekıl mış olduğu bılınen ıkıncı fotoğrafta ıse beş kışıden kurulu bır köy orkestrasının uyelerını göruyoruz Bunlar da takım elbıse gıymışlerdır 1931 'de çekılmış uçuncu fotoğrafta dort protestan mısyonerını göruyoruz Fotoğrafların ılk ıkısınde, gıysılerın gövdelere oturmamış olduğu anlaşılıyor Koyluler takım elbıse ıle sıkıntı ıcınde bulunmaktadırlar Geçen yuzyıl Avrupa burjuvazısının yarattığı bu gıysı ıçındekı koyluler ustune şöyle dıyor John Berger, "Bu hareketsı fotoğrafta takım elbısclerın, bunları gıyenlenn toplumsal sınıfını saklamak bır yana, altını çızıp vurgulamasındakı temel neden, belkı de hayattakınden daha canlı bır bıçımde ortaya çıkıyor" Uçuncu fotoğraftakı protestan mısyonerlerı ıse takım elbıselerı ıçınde çok rahattırlar Roland Barthes, erkek takım elbısesının, bıze, quakers denılen îngılız papazlanndan gelme olduğunu behrtmektedır Anstokratlann gıysılerı çok başka ve değışıktı; onlar at gıysısı, av gıysısı ve dans gıysısı gıyerlerdı Gunumuz modalanna bakarak dıyebılınz kı, örtunme, bederu saklama anlayışının ttimden bırakılması yanında, gıysı, genel bır tıpe, tekcınsel gıysıye doğru gelışmektedır Bır bakıma Çın Halk Demokrasısınde uygulanan da bu ıdı Demek cınsel ısteğın bır başka yoldan bastırılması olayı ıle karşı karşıyayız Ama artık burada IcutsaJlığın (dınsellığın) hıçbır payı vok Bız doğum denetımınde başarılı olamazsak, nüfus patlamasımn gereğını belkı de doğa yapacaktır O nedır? Bılemem 2 ARAL1K 1988 CiıısellikNüfiıs Pat laıııası veÖrtünme MELİH CEVDET ANDAY Unlu Alman romancısı Gunter Grass, "Kafadan Doğumlar" adlı >apıtında ıçıçe geçen uçlu bır sov lem kurmuş Bır Çın gezısı, bır belgesel fılmın senaryosuna hazırlık ve bugunku Almanya'mn lop lumsal, sıyasal dunımuna yoneltılmış ılgınç bır eleş tın Cınsellık ve nufus planlaması konusu kıtabın başlıca ağırlık noktasınj oluşturuyor "Kafadan doğma" bır Alman çıftı, atom reaktorlennın sız ma yapması tehlıkesı dolayısıvla dunyaya çocuk getırmekten korkmaktadırlar Bu sızıntının ılle yerel olması gerekmez, dun>amız atom artıklannın saldınsı aJtında (Bızde boyle bır kaygı bulunmadıfına se\ınelım mı, vennelım mı, bılmıyorumj Çok kalabalık bır ülke olan Çın'de ıse doğum denetımı bıreylerın bu tür duyarhklarına bırakılmamıştır "Çocuk parası yalnız bınna çocukta var tluncı çocukla bırhkte ılk çocuk ıcın venlen para kesılıyor Çınlı ana babalar dunyaya uçuncu bır çocuk getırmeğe cur'et ederlerse, o zaman bırıncı çocuk ıçın aldıkları parayı gerı odemek zorundadırlar " Hızlı nüfus artması sorunu ıle karşı karşı>a bulunan ulkemız ıçın merak uyandıran onlemlerdır bunlar Ama Çın'de kısıtlamaJar (şımdıkı dururnun böyle olup olmadığını bılmıyorum) çok daha ılerı göturulmuştur Senaryonun başkışısı Harm Peters (elbet Gunter Grass'm sözcusu olarak) şöyle dı>or "Evhlık öncesı seks de yok, evlıhk dışı »eks de Pekı, duygulan, özlernlerı, enerjı fazlalıklan ure me durtulerı, kemıklerıne ışlemış buyuk aıle anlayışları Onları ne yapıyorlar 9 " Çın'de, daha Mao zamanında, sekse karşı oluş turulan önlemlere ılışkın yazılar okumuştum, evhlığı elden geldığınce gecıktırmeğe bakıyorlardı Mılyara >aklaşmış bır nufusun, yonetıcıyı denn den düsundureceğıne kuşku yok elbet, fakat Grass' ın deyışıyle, ureme durtıisune nasıl soz dınleteceksınız1 Gene bıldığımce, Çınlıler, kadını orterek, baş ka bır deyışle, onun çekıcılığını gözlerden saklavarak buna bır umar bulma yolunu denedıler Kadını örtme anlayışı, başka nedenlerle, dun>a nın başka yerlennde de uygulanmıştır Bugun de bu duşuncede (bu ınanışta) olan Islâmlığın nüfus artışı gıbı bır kaygısı >oktur ve cınsel bırleşmeğı ko lavlaştırıcı yöntemlerı hıç de savsamaz Burada et kın olan, çıplaklığın gunaha çağrı çıkarmasından korkudur Fakat asıl tartışma ortada kalır Cınsel bırleşme gunah mıdır değıl mıdır 1 Ortaçağ Hırıs tıyanlığı, cınsel bırleşmeğı zevk olmaktan çıkarıp yalnızca çocuk yapma amacına bağlamış ve bu amaçla evlı kadının tumden soyunmasım da vasak lamıştı Burada, cennetten kovulma sovlemı vurur lukte tutulmaktadır Ama kadın çıplaklığına karşı bu tur davranışın, fizvolojık nedenlere kolav ko lay bağlanamayacağını, Afrıka dakı, Avustralya' dakı yerlı toplumlann vaşayışlanna bakarak söylevebılınz Bu toplumlarda kadın, bızı şaşırtacak ölçude soyunuktur Demek, nufus patlamasından kaynaklanan önlemlerı bır yana bırakırsak, kadırunörtıirımesıolayı, tek tannlı dınlere ılışkın bırsöylensel temele dayanmaktadır Ortulmek ıstenen hangı gövdedır9 Başka bır de yışle, sadece bır tur govde mı var7 Bu konu ıle çok uğraşmış \e gerçekten çok şaşırtıa sonuçlara varmış olan Roland Barthes'ı dınleyelım şımdı de "Bırbınnden çok ayn bılımlenn, kendılenne göre bırer gövde seçtıklerı, bu govdelerın de kendı aralannda ıletışım kurmakta zorluk çektıklen bır ger çek Bır değıl, bırçok govde var Örneğın fiz>olojı PENCERE Polıııkada gerılım yoğunlaştıkça en yakın dostlar bıle düşmanlaşır Solda hava elektnklı, gergın, sınırlı, öfkeiı Yalnız SHP'de değıl, SHP'ye b<>l bağlamış kesımde tepkıler büyük, kıbrıt çaksan parlayacak Sermay© kesımınde düğun bayram Serınkanlı olmak bu gıbidurumlarda güçtür, ama SHP'yı daha da körükleyecek, partıyı bölecek, tam anlamında çökertecek noktaya surüklemek ısteyenlere karşı, serınkanlı olmak gerekıyor, sıyasette ofkeyle kalkan, zararla oturuyor Bu aşamada bır yenı sol partı gırışımı daha patlak venrse, sağcı ıktıdar, 12 Eylülculer, büyuk sermaye; şıkırdun şıkır oynamaya başlayacaktır Bır partının ıçındekı tartışma partı ıçınde çözumlenmelı Sol, bu gerçeğı öğrenırse, geleceğe doğru daha çok bolünmekten kurtulur. • Serınkanlı olmak, gerçeklere gözlerını kapamak anlamına gelmıyor Gerçek rtedır' Aylardan ben sağcı basında, büyük sermayenın gazetelerınde bır nakarat surüyordu Erdal Inönü SHP'de Baykalcılarla bütünleşmeh, sol kanadı tasfıye etmelı Aşın sol, Alevıler, anarşıstler, Kurtçuler, bolücüler temızlenmeh Eğer bu operasyon yapılmazsa ıkMar SHP ıçın hayaldır Büyük holdıng patronu kokteylde yakaladığı SHP'lıye açıkça soruyordu Ne zaman olacak? Amerıka'dan gelen gözlemcı, Ingıltere'den gelen yayıncı, yınelıyordu Ne zaman olacak? "lyı saatte olsunlar" olayı yakından gdzlüyor, baskıyı artırıyor soruyordu Ne zaman olacak? Insafla soylemek gerekır kı Erdal Inönü, bu baskıya elınden geldığınce dırendı SHP'nın solu, genel başkanına kolaylık göstermedı yardım etmedı, kendı ıçınde tepınen, bölünen, burnundan soluyan sol kanat "operasyon" ıçm pusuda bekleyenlere fırsat verdı Alı Topuz da bombayı patlattı Ve operasyon gerçekleştı Gerçek budur Bu gerçeğı yazdığım ıçın şımdı bana öfkelenenler olacaktır, ama bızım ışımız gerçeğı yazmaktır, bır başka yöntemle yazar olunamaz yazar mukallıdı olunur • Operasyonun haksızlığı ya da adaletsızlığı bır ayn konu oluşturur Insanlık tanhı bır "haksızlıklarta/thı"dır Adalet, ancak epey takvım eskıttıkten sonra bır büyük adım atar, ama o adımı atıncaya kadar zaman haksızların başarılarıyla geçer Bugun Türkıye'de Amerıka'nın VB büyük sermayenın sıyasal iktıdarı denetledığı bır gerçektır Sol kesımde bu gerçeğı kafasının ıçıne lyıce yerleştırmış bulunan "pragmatrk" polrtıkacılar, sıyasetı egemenlerın dama tahtasında oynamak uzenne şartlanmışlardır Ancak uzun soluklu bır savaşımla bu onursuz kuralı değıştırmek olanağı doğacaktır • Turkıye hızlı bır değışım ıçındedır, baş döndürücü bır süreç yaşıyoruz, bugun süreklı gıbı görünen her şeyın geçıcı olduğunu, yaşananlar gerıde kaldığı zaman mı anlayacağız? Öyte görünüyor 12 Eylül'e bır gün kaldığında bıle hıç kımse bır gun sonra vurulacak darbenın ülkeyı nerelere sürukleyeceğını bütün boyutuyla düşunemıyordu SHP'nın bugünku orgutsel ve toplumsal yapısı, Turkıye'nın güncel koşulianna göre olabılecek olandır Partı yönetımı de er geç bu yapıya ters düşmemek zorunda kalacaktır Bu aşamada en buyük tehlıke yenı bır partı ıçın bölünmektır Gerçek Saygısı ARADABIR Doç. Dr. ACAR BALTAŞ Psikolog OKURLARDAN Petrol zammı 22 Kasım 1988 gunu petrol urunlerine yme zam yapıldı. Sayın Başbakanm onceki açıklamalarında, petrol urunlerine zam yapmanın gerekçelerını açtkladığı bılmmektedır. Bu gerekçelere ben de kattlıyorum; hakhdır. Ancak konuyla ılgili olarak almabılecek onlemler neden savsaklanıyor, bu belti değıl. Ülkemiz petrol bakımmdan dışa bağımlı olduğu halde petrol tukeümı nerdeyse desteklenır fekılde ifler yapılıyor. Petrol tuketımını yalnız zam yaparak azaltmaya çalışmak ıse yanhştır; çare değıldır. Petrol zamlan bihndiğı gıbı yalnız arabası olanlart etkılemıyor. Petrole zam geldiğı zaman dığer butun urunlere de (dolaylı yoldan etkıledığı ıçın) zam gelmektedır Petrol urunlermm tuketımını azaltmak ıçın bırçok yol akla gelebilır. En başta toplu taşım araçlarında petrol kullammını en aza indirmek gerekır. Bugun bırçok ulkede yapıldığı gıbı petrol tuketımını ne kadar azaltacağını soylemek bile gerekstz. Raigele koşesınde Sayın Raıf Ertem de bu konuya bır yazısında değınmistu Şehır ıçinde bile Bır bakanımız Türkiye'nin otobuslenn, dolmusların, dışarıya elektrik enerjisı otomobtllerin üst uste şaşırıp satacak duruma geldiğıni kaldığı bır trafîk varken soylemtştt Elektrik enerjısını elektnklı ulaşım araçlannın dışanya satmadan once yurt şehir içınde kullammını ıçinde yeterlı ve yaygın kullammını sağlamak gerekmez uygulayamazken kaldı kı mı? Ankaratstanbul arasında şehırler arası yollarda dıyerek gulup geçenler olabilır. yoğun trafik vardır. Buna benzer iller arasında elektrikli MEMtN SARAL tren ısletmectliğuün yapüması. Ankara İLAN KADİRLİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1982/13 Davacı K H tarafından davalı Yılmaz Alagöz (Bedır Çetın) Düzme olarak yazdırdığı tbrahım oğlu Döndu'den olma 6 4 1963 D lu Kadırb üçesı Tufanpa şa Mahallesı 226 hanede nufus yazımının ortadan kaldırılrnasına ılışkın davada davalı Yılmaz Alagöz (Bedır Çetın)'e teblığat yapüamamış olup, adresı de tesbıı edılemedığınden ılanen meşnıhatlı davaıve teblığıne karar verılmış olmakla, Davalı Yılmaz Alagöz (Bedır Çetın)'ın duruşma gunu olan 20 1 1989 gun saat 09 OCda Kadırlı Aslıye Hukuk Mahkemesı duruşma salonunda hazır bulunması veya kendısıru bır vekılle temsıl ettırmesı meşmhatlı davetıye yenne kaım olmak Uzere ılan olunur 31 10 1988 Basın 33971 Ingıltere'de AuPaıriık yaparak Ingılızce öğrenmek ıster mısınız 9 llgılenen genç bayanlar Turkıye'nın ılk Aupaır Acentesı Denn Lıraıted'e başvurun 1.159 76 96 4. 213 68 67 Bayanlar çocuk bakarak tngılızce öğrenmeyı AuPaıruk yaparak gerçeklestırebılırsınız 1159 76 96 4213 68 67 demiryollan ağını sıklaftırmak \e bu demıryollarında elektnklı tren işletmecıltğıne geçışı sağlamak neden duşunulmez? Eğitimde Kalıcı Çözümler. • • Son günlerde kamuoyunu ışgal eden önemlı konulardan bırı özel dershanelerle ılgılı tartışmalardır Çızdığı yapıcı aydınlık ve olumlu kışılığıyle Mıllı Eğıtım Bakanı Sayın Güzel dershanelerı eğıtım sıstemı ıçınde bır sorun olarak görmekte ve onları "kapatmaya" değıl, ancak "kendılıklerınden kapanmaya" zorlayacak hazırlıklar ıçınde gözukmektedır Dershaneler, ünıversıte gırış sınavına hazırlayanlar ve ortaokul gırış sınavına hazırlayanlar olarak ıkı ayn alanda faalıyet göstermektedırler Bu yazıda ünıversıte gırış sınavına hazırlayan dershanelerle ılgılı konular ele alınacaktır Sayın Güzel'ın dershanelerden en büyük şıkâyetı, dershanelenn öğretmen transferlen sebebıyle mıllı eğıt mde bır kadro açığı yaratmalandır Bugun 10 yıllık bır lıse oğretmenının elıne geçen aylık ucret 1800OO TL dolayındadır Bu ucretle bugunun koşullannda öğretmenlık mesleğıne ve öğretmen kımlığıne uygun duzeyde gıyınmek, beslenmek, çocuğunu yetıştırmek, kıra ödemek, kısacası yaşamak mumkun değıldır Buna ek olarak atamayla Turkıye'nın çeşıtlı yerlerınde devamlı yer değıştırerek görev yapmak zorunluluğu da oğretmenlenn meslekten uzaklaşmalarına yol açmaktadır Bu arada mıllı eğıtım sıstemınden dershanelere geçen oğretmenlenn buyuk çoğunluğu, bu sıstemın ıçınde yaşamını sürdüremeyeceğını anlamış ve sahıp oldukları nıtelıklerle daha lyı bır yaşam surdürmeyı kendılenne hak gören kışılerdır Dershaneler olmasa da bu ınsanların büyük çoğunluğu sıstemın kendılenne reva görduğü yaşam koşuflarmı terk etmeye karar vermışlerdır Öğretmenlık mesleğıne hazırlayan yukseköğrenım programlanna gıren oğrencıler, ünıversıte gırış sınavlarında en alt sıralarda yer alan öğrencılerdır Öğretmen okulları, onların dahı tercıhlerınde en son sıralarda yer almaktadır Bu durum şu anlama gelmektedır Hıçbır yuksekoğrenım programına gırme şansı olmayan oğrencıler öğretmen olmaya yönelmekte, onlar bıle öğretmenlığı ıstemeden seçmektedırler Dershanelerın ve özel okulların öğretmenlere sundukları olanaklar, esas olarak nıtelıklı ınsanların öğretmenlık mesleğıne yonelmelerını teşvık etmektedır Dershaneler, Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın yasayla belırlenmış çok cıddı denetımı altındadır Buralarda oğrencıler genel ıfadelerle yapılan suçlamalarda söylendığı gıbı herhangı bır şekılde ıstısmar edılıyorsa, o takdırde bu durumun sorumlusu Mıllı Eğıtım Bakanlığı olmak zorundadır Mıllı Eğıtım Bakanlığı, dershanelere seçenek olarak dershane açmayı duşundüğune gore, dershanelerın sıstem ıçınde bır boşluğu doldurduğunu kabul etmış gıbı gözukmektedır Bakanlığın denetımındekı dershanelerın kapanması, denetım dışındakı özel ders ıhşkılennın başlaması sonucunu doğuracaktır Bu durumun devlet açısından önemlı bır sakıncası da özel ders sıstemının beyan dışı kazanç sağlaması nedenıyle yol açacağı vergı kaybıdır Dershanelere seçenek olarak bakanlıkça sunulan model, devlet dershanelerı kurmak, burada öğretmenlere ek olanak vererek daha ucuz eğıtım yapılmasmı sağlamaktır Bu fıkrı uzun bcylu tartışmak sadece zaman kaybıdır Çunku Mıllı Eğıtım Bakanlığı okulları yönetmekte ve gereksınımlerını karşılamakta buyuk zorluk çekmektedır Duygusallığı bır yana bırakarak akıl ve sağduyu ıle yapılacak bır değeriendırme devlet dershanelerının en kısa zamanda Mıllı Eğıtım Bakanlığı ıçın yenı bır yük ve külfet getıreceğını ortaya koyar 5. Ulusal Psıkolojı Kongresı'nde bır bılım adamı sunduğu değerlı araştırmasında ünıversıte gırış sınavlarındakı başarıyı belırleyen en önemlı koşulun, dershaneye devam olduğunu bıldırmıştır Okul ıçınde venlen yardımcı yöntemlerın ve desteklerın okul başarısını arttırdığı, ancak ünıversıteye gırışte yararlı olmadığı aynı çalışmanın sonuçları arasındadır Bu durum kongreye katılanlar arasında, okullarda okutulanlarla ünıversıte gırış sınavlarında sorulan sorular arasında "ıçerık farklılığı" olup olmadığı konusunun tartışılmasına yol açmıştır Oysa konuya yakın olanlar bılmektedır kı, ünıversıte gırış sınavında soruların orta eğıtım mufredat programında yer alanlar arasından seçılmesıne buyük özen gosterılmektedır Araştırmanın ortaya koyduğu farkın ıkı açıklaması vardır Bırıncısı okul sıstemı ıçındekı eğıtımın nıtelığının duşük olması, ıkıncısı dershanelerın ünıversıte gırış sıstemının ıstedıklerını yapmakta daha basarılı olmaları Sayın H C Güzel, genış kıtlelerle tyı dıyalog kurmayı başarmış, gençlerın ve annebabaların guvenını ve desteğını kazanmış, ortaya koyduğu açık yüreklı ve durüst gorunuşuyle sempatı toplamış bır bakandır Kendısı, kazanmak ıçın bılınçlı çaba harcadığı bu destekle, eğıtım sıstemı ıçınde koklü değışıklıkler yapma şansına sahıptır Dıleğımız elındekı bu fırsatı, genış kıtlelere başlangıçta sempatık gelecek ancak uygulamada bırçok sıkıntı ve tıkanıklığı beraberınde getırebılecek tepkıcı kararlarla değıl, eğıtım sıstemınde uzun dönemde ıstedığı sonuclar doğuracak ve kalıcı çözümler üretecek kadar sabırlı olarak kullanmasıdır Sınıflann kalabalıkfığı, eğıtıme ayrılacak ödeneğı arttırarak bır ölçude gıderılebılır Ancak oğretmenlenn nıtelığının düşükluğu eğıtıme bakış açısından geçen yılın uzantısı olması gıbı konular butçeden ayrılan payın büyütulmesıyle şımdılık gıderılemez Bu nun ıçın en az 10 yılı ıçıne alan, uzun ve meşakkatlı bır mucadeleye gereksınım vardır Bunlar, Türkıye'dekı eğıtım sıstemının cıddı nıtelık sorunlannın nedenlerı, dershaneler ıse sonuçlarıdır Sayın Bakan, mıllı eğıtımın sorunlarını çok lyı bılmektedır Bu yuzden aksaklıkları gıdermek ıçın sonuçlardan değıl nedenlerden hareket etmesı çok daha yerınde olur Avmpa ulkelenndekı düşünce ve orgütlenme özgürlüklen ülkcmızde olsaydı Ülkemızde ezılen, sömürulen ınsanlardan yana polıtıkalar üreülse ve uygulansaydı. Bınlerce ınsan cezaevlennın olumsuz koşullannda yasama mücadelesı vermeyecektı Cezaevlenndekı ınsanlık onunıyla bağdaşmayan, ınsan haklanna aykın uygulamaJara devam edenlen, acılı bır dönemın tüm sucunu cezaevlenndekı genc ınsanlara yükleyerek seku yıldır dınmeyen aalara neden olanlan kınıyoruz Cezaevlenndekı ınsanlanmızın, Tek üp elbıse kaldınlsın Scvk zınan takılmasın Keyfı uıfaz yakmalanna, her türlü dayak ve ıjkenceye son venlsın la$e bedellen günün koşulianna uydurulsun Yayınlar ve haberleşmedekı kjsıtlamalar kaldınlsın Anadıh ıle konuşmak serbest bıraküsın SağJık sorunlanyla cıddı olarak ılgılerulsın Aramalarda yağma ve talan yapümasın Keyfi sevkler yapılmasın Radyo, teyp, daktılo yasagı kaldınlsıo Aılelenn getırdıklen yıyecekler alınsın Avukatlarla yuz yüze görüşmc sağlansın Kantın fryatlan pıyasa dOzeyme mdınlsın ve benzen ısteklennı hakh buluyoruz Onlann ınsanca yaşamalan ıçın ıktıdan ve tüm demokratları göreve çağınyoruz Zernel Aiadın Aydogan, V«ş«r Aiunrt \tiaa, Adem Altnn. Hanut A^bn, > u m t ı o AJtn| Mnul AkMÜul, Teknulc ATdogao, Sevun Uman Hıktnrl Akpmar. Anmei ATU» Nemu Afdar. Harra Anaral, E«mehan Alkım, ömer Seyfettu Atıl^.D, Ahtnn Aılan (Yön kur flre.l Kcnan Acar Vmar AjgOs, Havdar Aunaca. Ahma Açık, Atılla Aku*. Hikmel Ardo^dn. Ayten 4kgft»e«. >a»oh Bügcn, Hehmrt Bakay Ahmrt BajUr. Moaa Bnlnl, Ab Rıu BlçM" (YSn Knr L JTİ. HaJç Bora, Bırol Bora, HOmerra Bocıler, Aiuncl Boıkon (BMU) Kbmrt Bozknn (Tnul. Tnran B*«aran. Otman Bajar. MAdum Bovlu, Haun 1Akdogu Bulot. Adnan Bıllnr Mnnafa Bnrkai, Mehmeı Boıkır, Mehmel Btngtl, tmmet Csn, Şcref Cofkuıı fYan Kur.l »»). Pcnhan Cu, Sakrman Çakjr, Haup Çam, Onjı» Ç«racıo|ln Öıdemır Çam, Nıhal Çrun, Aln Çankıran I Yön Komln V*t\. Zekı ÇUdam |Yfto KnrJJye), Cemal Çdık Salıh Çamkıran Dunnu, Çörtttk, HttMTU Çrun h Sn KtuÜTe), Amı Çdefaı. lunaıl Çeunkajra, Şaku Da#drl<n Demır Demırkol, Srıl Da|, \cj«t Demırrıpl. Mahmnl Oalgıf. Httsenn Denu, Bar«n*«l Doğntofla Mrhmrt Da«kaJc Mehnec Dere, B t u n D*|bafi, AJı OalkUif, Nermın Erlckin, Tavvar traılan >urullah Emfacı Yoanf Erkat. Kanco Erkan, Ömer Lfltffl Erol, Bekır Cueler, Oial Ccnç, Llker Gttngflr. Gttnal GttngOr. BHtejm GOnlü. Mmtde GttngSr. H M « Gcnabogln, Turgul Gttnet•OT, Ercttment Gttnrn, MnAafa GOler, Nıjazı GttJer, HaJttk Gftnda|an Kadır GftncT Sütrrman Güoaı. Moxaf/« G4rdflm. Dofan Gcnçofln, Erdem Haademır, tbrahım Hu, Ncedet Dcn. Haaan tntcpc Alı tçerifr, kaıım Dan Cerhan bbcnder |DçT B,k | Şenfettın Uık (Y OD KorX yrl. AbduUah Kaçmaı, Uydnllalı Km, Sttl^man KOTIUKO, M Zekı Kurt, Fehmı Kanl&r. Rıdıan Kantnfıl Efendı Kaya HOaenn Kara. Naımı Kayacık. Mahıjc Karada|, Hacı KaJkaB, I»ü KulluMjy Cen^u Kara, iütfî Kaja, Halıl Kale, Sevmç Kapan Fatlh Kaçan, Turaıı Karakaa, Hıdır Karatat, Adnan Kaya, Manafa Karakn», Haaan Kcakın, Hoxnn Kaleb Adoan Karadat Ahm« Kortak Bııa Mot Ltttfi Motla. EaBa Melek, tdna Lfltiî MfWt. Orfaan Med (Üçe .Srkrrırnl Mahmal Oral Fahrcmn Onandı, Nıhat Onflrk Hayn 6$, Arnar Öıer Tufan Öıtark YIMH/ Öx^in>l, Aiı özel, Rerhajı öztemur, Kamber Ömaan. Kcnan Oral, OmaJ Oral Agall ( V tflrk, S t a ı Öiüiner. H Htttnııı O<d«n, Çeon Polat. Şflkrt PannakJı. Fehnı Salık, Celai Sınk, Musuta Se»n, Vrru Saglam, Mnnafa Sım, Uaydar Şahın Ühan S n m Fahrpttın Şckfra YSlud Sennda|, AbdaUah Seagin, Tannn Ta»demır. Şerket Topkara M Foal Ta»kın Hajdar Tarfcan Naum Ibncer, VOkel Ifana, Cıhan Tdnen, Haaaıt Tekın, Tthnr Taner. Ekran Talunmeı, Alı Tannvrnİ!, UdlgAr Topba*. Mauffer TopglÜ, Eama Içarkof. Behıre ÜTan. MeraJ Uriunez, A Ihran Iran, Kanıyc l »an. Mfljdaı Inaalan, Z«lu l Tar, Ejder l cok, M«hm« Yılmat, Adıl Yorueven, Oarahıın Iıldıt. Ho«nn Yıldınm. Ramaran Yddn C Can Yalraçcr. Olal YSc^ha», Alı Yıldınm. Melck laTaa. \ıhat Yüma», Samet Ydmaı, Fahrrltın Yılma». \rh Yüdınm, AJaanın Yılma», Oaman Yümaı, îiemjt Yılmaı, Anjnd Voed BtZ IZMİRKARŞIYAKA ŞHP ÜYELERİ VE YÖNETtCİLERİ tKTtDARI VE TÜM DEMOKRATLARI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ Merhume Saadet ve merhum fbrahım Sudaş'ın oğullan, merhume Enıse Sudaş'ın kıymetlı eşı, Nılgun Sudaş ın sevgılı babası, Dıdem ve Sınem Başanr'ın bırıcık dedelerı Em. Tank Alb. 935110 VEFAT HASAN İHSAN SÜDAŞ 30 11 1988 tarıhınde vefat etmıştır Merhumun azız naaşı 2 12 1988 cuma gunu (bugun) Erenköy Galıp Paşa Camıfnde kılınacak oğle namazını muıeakıp Karacaahmet Mezarlığı'na defnedılecektır Tanrı rahmetını ustunden eksık etmesın KIZI VE TORUNLARI TEZKOOPİŞ İST. 3 NOLU ŞUBE YÖNETİCİ, TEMSİLCİ VE ÜYELERİ 1 Ağustos Genelgesini protesto ediyor uygulamadan kalcLrılmasını istiyoruz. Direnen tum tutuklu ve hukumlulerin onurlu direnişini destekliyoruz. Avnur KARAASL^N, Adem T1TVCEL. Sakine ALTINTAŞ, ^urteIl CİVANOCLL, Melek BOSTANCI, Faik KUTER, Nızamettin AF4CA.N, Zikri ÇİFTÇİ, Hasan KVİACA'N, Nafıve KABAN, Najm AVCI, IVihal AÇIKEL, Muharrem SAĞIR. Naim \ \LLN, Husevin IŞIK, A. thsan MANAV, I. Hakkj YILDIRCM, Şener SELE>, Ali ERDOCDU, Menekşe OLÇER. Satı KURL, Kadrije KHJÇ. Adem MIRKÇL, Ali DEMIR. Celai KILIÇ. Gtalfem GULBAHAR, Bedız SITVER, Resul KARAKURT. Sırma DOĞRU, Hatıce TURHAN, Sale>man KOPAR, >urav AKSU, Alı BİLIR. Mehmet SARICI. 41ı CA\CI. COZUM 1 4ĞLSTOS GEINELGESI'NE KARŞI H4LKTOIZ SİY4Sİ TLTSAKLARLA OMLZ OMLZA FAŞİZM, MARAŞ VAHŞETİNÎN HESABIN1 VERMEKTEN KURTLLAMAYACAKTIR Faşızm Nedır Sendıka Ağalarının Koltuklarını Sarsalım "Fılıstın Devletı"nın Ayağını Basacağı Toprağa Ihtıyacı var Cezayır'de Kuçuk Burjuva İktıdarı Açmazda Geçmışın Sıvıl Faşıstıenne Unıforma Gıvdınlmek Istenıyor 1 Cumhurıyel CKK Adapazarı Temsilciliâi BARIŞ KİTABEVİ • Kıtap Kulubu İMZA GÜNÜ 3 Aralık Cumartesi 15.0018.00 ALİ SİRMEN &A*IŞ KİTABEVİ, Semercıler Mah Yuvom Sok Tansel ifhanı, No 6, Adapazarı Yönetım ve Yazışma adresı Bmbırdırek Mah Terzıhane Sok Kaleağası lşham No 11 Kat 1 Sultanahmet Tel 516 24 14 BURDUR KADASTRO MAHKEMESI 1987/18 ESAS 1988/627 KARAR SAYILI DOSYASINDA YARGI DUYURUSUDUR Burdur Merkez Belenlı köyunun Çarşakardı mevkıınde bulunan 1646 savılı parselın tapulama tespıtıne mraz edılmekle, mahkememıze avılan davanın vargılaması sonunda, davalı 1646 savılı parselın 3402 S >. nın 14 maddesı gereğınce Gulsum Akgun, Mehmet Şahın İbrahım Mesut Tenşı, Bahattın Tenşı Habıbe Şavklı Alı Şahm Durmu) Şahın Nurhan Şahın, Şeref Şahm adlarına TAPUYA TESCILlNt karar \enlmışlır Burdur Merkez Belenlı kovu nufusuna kayıilı Mustafa oğlu, 1956 D lu BAHATTIN TENŞI'nın tum aramalara rağmen adresı belır lenemedıgınden, Mahkememızden venlen 31 10 198S gun ve 1987/18 esas, 1988/627 sav ılı kararın adı geçene gazete ıle teblığı uygun görulmuştür Du vurunun gazetede vayımlanmasından ıtıbaren 15 gun ıçınde kararın ıem>ız edılmedığı lakdırde KESİNLEŞECEĞI açık v a du>urulur ŞarkılarıyTtf^rfaîklar 1 ÇAĞRI Cezaevlennde 1 Ağustos Genelgesfvle uygulanmakta olan baskı ve ışkencelerı protesto edıyor açlık grevierını destekliyoruz Fındıklı'dan tum devnmcıdemokrat kamuoyunu desteğe çağınyoruz Muslafa Lrtaş. \kırı Yılmaz. Yakup Salıhoglu. Zafer Şendenu, Mımafa Zekı, A Faık Oztürk. Havalı \vkul. Cıhan Ergın. Gurtekın Gjrkan. Kfnan Hındıstan. Mehmel Aıdın, Muslafa Oımaı. Kadırhan Kadıoğlu, Snat Numanoğlu, Alı Erşüven, 41ı Osman Ertaş, Mustafa Mahmul Yazıcıoglu. Kemal Şen, thsan Pala, Şenol Terzıoğlu. Havdar Erenlı, Mehmel Allat. Ercan Kızıllan. Otman Nun OcaLiı, Erkan Ozlatar. Hasan Yılmaz. Hasan Bekaroğlu. Ibrahım Çatalbaş, TUŞBN Turan BilgesuSrenus VARM YEM DÜNVA PU« w VAYINLAR! BaynusohıpSok TanApt 196 CağakJğlulst Tei 5223756 SAÖIIM AJM UiM İW 5130064 • Ank 1324272] AYŞERİM Y1LDIRIM (KETENCİ) ıle METİN YILDIRIM evlendıler M2/1988 İSTANBUL SAHİBİNDEN SATIUK Acıbadem'de kalorıferlı dukkân \e daire Tel: 339 45 99 Cezaevlennde ınsanca yaşama haklannı elde etmek ıçın baskı, zu lüm ve ışkenceye karşı sürdurulen açlık grevierını desteklıyoruz ve ınsanlık onuru adına tüm kamuoyunu bu haklı mucadeleve duyarlı olmaya, destek vermeye çağınyoruz Orhan TURAN Seber TL'RAN Tunca> AYHAN Ayşe AYHAN Serdar ERTEM Hatice ERTEM tsmaü SAK Ayşe SAK Adı KAYH4N Nesrin ÇELİK Sevun KAYHAN Nazan DEMİR Nilgul AYDAR Muhfı>e AYDAR • Dincer ÇOLAKOGLU Asuman CK5ÜTCEN S«rvet ÇAMLICA Zobeyde CESUR T«l SUALP Nedım SUALP Meün DLRSLN Can 4\ HAN Gultekın KIRDEMtR Alı GOKGÖZ Bema SEVİL Erkan SEVtL Ayşe SAVAŞ Nesnn BERBER Nedım BERBER OZEN Adcsi Ceren PARLAK ömer SUALP Ezgı ÖĞUTCEN Tekın PARLAK NuretüD DEMİRCİ Ayb«n KAPLAN Hum>e< OZÇEIİK Orhan OZDEMİR Aydın ÖZÇELtK • Hakkı ZABÇI Tulin ZABÇî Sabn TLiRAN KAMUOYUNA ÇAĞRI Burdur Merkez Belenlı koyunun Gen^er mevkıınde bulunan 2993 savılı parselın tapulama tespıtıne ıtıraz edılmekle, mahkememıze açı lan davanın yargılaması sonunda, davalı 2993 savılı parsehn 3402 SY'nın 14 maddesı gereğınce Gulsum Akgun, Mehmet Şahın, Alı Şahın, Durmuş Şahın, Nurhan Şahm, Şeref Şahın, Ibrahım Mesut Tenşı, Bahattın Tenşı ve Habıbe Şavklı adlanna TAPUYA TESCILİNE karar venlmıştır Burdur Merkez Belenlı kovu nufusuna kavıtlı Mustafa oğlu, 1956 D"lu, BAHATTIN TENŞI'nın tum aramalara rağmen adresı behrlenemedığınden, Mahkememızden venlen 31 18 1988 gun ve 1987/17 esas, 1988/626 sayılı karar adı geçene gazete ıle teblığı uygun görulmuştür Duyurunun gazetede vayımlanmasından ıtıbaren 15 gun ıçınde ka rarın temyız edılmedığı takdırde KESİNLEŞECEĞI açıkca duyuruJur Basın 33951 BURDUR KADASTRO MAHKEMESI 1987/17 ESAS 1988/626 KARAR SAYILI DOSYASINDA YARGI DUYURUSUDUR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle