27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriye! Sahıbı. Cumhurıja Malhaacılık \e Gazetecılık Turk Anonım Şırkeıı adına Nadir Nadı 0 Genel \ayin Muduru Hasan Ccmal. Muessese Muduru Ejnint Uşakhgıl, Yazı Ijlerı Muduru Okay Goncnsıa. 0 Haber Merkezı Mudurır Yalfia B«y«r, Sayfa Duzenı Yonnmenı Ali Ac*r. • Temsılcıler ANKARA Yalcın Dotan. İZMIR Hikmcl Çrlıokaya, ADANA CH.I islanbul Haberlerı Erkan Akyıidız. Dış Haberler IvJgun Balcı, Ekonomı Cengiz Türhan, Kultur Crtal Usler, Spor Danıjmanı Abdulkadir VuceJmaıı. Duzellme Rrfik Durbaş, Araşorma Şahin Alpay, IşSendıka 5>uknn Krirnci, Yurt Haberlerı Necdrl Dojaa. Dızı Yazılar Kcrtm Çalışkan. 0 Koordmator Ahmci Konıbaa, 0 Mah Işler Eral Effcul, 0 Muhasebe' Buknl Y»cr 0 BuLçePlanlama Sevgi Anın 0 Rekıam 1}5»Tonın. Ek Yayınlar: Haly. Akyol • Idare Hasryin Gortr, Isletme Onder Çclik, Bılgılşlem Saıl Inal. Bavtn ve iayaıt t umhunyct Maıbaacılık veOasteafak T.A V Turk Ocagı Cad 39/41 Cagakglu 34)34 Isl PK 246Klanbul Tcl 512 05 05 120 hal>. Tckı 22246 F u (I) 526 60 ~n 0 Bumlar Ank.r» Zıya Gokalp Blv Inkılap S No 19/4. Tri 133 I! 4147. Tete» 42344 Fax (4) 133 II 41/428 0 Izmır H Zıva Blv 1352 S 2/3. Td 13 12 30. Triej 52359 Fa* (51(19 53 60 0 A4uu: Inönu Cad 119 S N" 1 Ka! I Tcl 114550119731. Tekx. 62155. Faı (71) 32« 056 TAKVIM: 2 \RALIK 1988 İmsak: 5.31 Guneş: 7.03 Öğle: 11.58 İkindi: 14.22 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.09 Çevre Koruma Bölgeleri sorumlusu Tunca Toskay: Iıışaat yasağı, Muğla \alisi denetiminde Tunca Tbstay İspanya Savunma Bakanı ANKARA (ANKA) İspanya Savunma Bakanı Narcis Serra, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan'ın konuğu olarak resmi bir ziyaret için 12 ara/ıkta Türkiye 'ye gelecek. Felipe Gonzales'in başkanhğındaki sosyalist hükümetin önde gelen üyelerinden olan Serra, dört günlük ziyareti sırasında Ankara'mn yanı sıra, tstanbul'u da ziyaret edecek. Serra ile yapılacak görüsmelerde, NATO konularının ve tspanyol CASA firmasının teklif verdiği nakliye uçağı projesi üzerinde durulması bekleniyor. Tunca Toskay, koylarda yasak inşaatların denetimini henüz teşkilatlanamadıkları için kendilerinin yapamadığını söyledi. Toskay, yerel örgütlerin kurulması için insan seçiminde çok titiz davrandığını söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) özel Çevre Koruma Kurulu Başkanı Tunca Toskay, henüz yerel örgütleri bulunmadığı için denetim yapamadıklarını belirterek "Ben, insan seçiminde çok titizim. Seçim yaphktan sonra Gökova, Dalyan ve Felhiye'ye birer bölge mudüni ile koordinator atayacagız" dedi. Toskay bir süre önce göruştüğü "efsanevi tnimaı" diye anılan Fransız mimar François Spoerry'nin kendisine danışman olup olmayacağına ilişkin soruya da "Henüz böyle bir şey yok, ama bu olmayacağı anlamına gelmez" yanıtını verdi. 5 Ternmuz 1988 tahhinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararı ile Gökova, Dalyan ve Fethiye özel koruma alanı ilan edildi. Belirlenen sınırlar içinde yapılaşma yasaklarurken, yeterli denetim yapılamadığı için özellikle koylarda inşaatların sürdüğü bildirildi. Koylarda inşaatlar sürerken, özel koruma alanı sınırları içinde ka lan köylerde, en basit imar işleri bile durdu. TMMOB Mimarlar Odası bunu "Yasak koylara degil, köylere uygulandı, köyluler mağdur edildi" diye kınadı. 16 Eylul 1988 günu Resmi Gazete'de yayımlanan bir kararla da Özel Çevre Koruma Kurulu oluşturuldu. Kurul Başkanı Tunca Toskay, koylarda kendilerinin denetim yapma olanaklan bulunmadığını belirterek şunlan söyledi: "Muğla Valiligi bu konuda yelkili. Şimdi bizim yerel orgutumiiz >ok. 1989 yılında yerel orgutlenmeyi yapacagız. Şu anda yeterli elemanımız yok, ama zamanı iyi kullanıyoruz. Çok sıkı kriterlerle eleman alıyoruz. Teşkilatlanmak kolay degil, ben insan seçiminde çok titizim. Bizim çok geniş bir mahalli örgute ihtiyacımız yok. Üç bolgeye. uç bölge mudüni ile bir koordinator atanacak. Şu anda esas işi göturen başkanlık. Bazı konulan kurula goturme mecburiyetimiz var. Kurulu toplayıp ba zı ilke kararian aldık." Tunca Toskay, bir sure önce Fransız mimar François Spoerry ile göruştu, bu mimarın kendisine danışman olacağı haberleri yaygınlaştı. Tunca Toskay bu konudaki sorumuza, "Geldi, görüştük. Çalısmalan hakkında bilgi verdi, fikir alışverişinde bulunduk. Bu surebilir. Organik bağlılığa gerek yok. Danışman değil, ama olmayacağı anlamına gelmez, olursa da bu kişinin o kişi olacağı anlamına gelmez. Içerde de bir danışmanlık kurulu oluşturuıabilir" yanıtını verdi. TMMOB Mimarlar Odası Çevre Komisyonu Başkanı Oktay Ekinci ise "şövenisl" olmadıklarını, ancak kendi göruşleri dikkate alınmazken yabancı mimarlardan yardım istenmesini de doğru bulmadıklarını belirtti. Kar motosikleti ERZURUM (AA) Kar yağışı nedeniyle çok sayıda köy yolunun ulaşıma kapandığı Doğu Anadolu bolgesinde, hastalarm acilen en yakın sağlık kurulusuna ulastırılmasını sağlamak amacıyla Kanada'dan 14 kar motosikleti ithal edildi. tlk kez kullanılacak kar motosikletleri, yolu kardan kapalı köylerdeki acil hastaları süratle en yakın hastaneye taşıyacak. Her biri 11 milyon 250 bin liraya mal olan kar motosikletleri üç kişi taşıyor ve saatte 140 kilometre hız yapabiliyorlar. Her turlü kar kalınlığında hareket etme özelliğine sahip kar motosikletleri, yüzde 70 eğimi rahattıkla aşabiliyor ve sedye taşıyabüiyorlar. Tunca Toskay, koylardaki inşaatlann durumunun ne olacağının henuz açıklık kazanmadığını söyledi. Toskay, önce bölgeye kazandınlacak ana model iızerindeki çalışmaların sonuçlandırılması gerektiğini vurgulayarak şunlan söyledi: "Bolgede nasıl bir ana kullanım stratejisi belirlenecek, hangi yörelere, bangi fonksiyonlar verilecek, bunlar beliriendikten sonra tek tek yatınmlar incelenecek. Bölgeye kazandınlacak ana modelin ne olacağı nı belirieme çalışmamız var. Bu çok uzamaz. Master planın bütün detaylannı saptamak çok uzun sıirebilir, ama ana felsefenin belirlenmesi o kadar zaman almaz." Toskay, özel koruma alanları içinde kalan yerleşim birimlerindeki şikâyetlerle ilgili olarak da şu bilgileri verdi: "Mübalağa ediyoriar, o kadar şikâyet yok. Önce su, elektrik, PTT, yol çalısmalan gibi kamu yatınmlanna izin verildi. Belediye sınırlan dışındaki köylerin dunımu tek tek tespit ediliyor. Bu hafta içinde çok kritik yerlerdeki birkaç köy dısındaki köylerde yapılaşmaya izin >erecegiz. Bundan sonraki aşama, yerleşim merkezleri. tmar planian üzerinde çalışıyornz. Çok kısa siirede, etap etap Fethiye'de inşaatlar başlayabilecek. Y ılbaşından once vatandaşın şikâyet edeceği bir şey kalmayacak. Önce etap etap bu işleri çözmek zorundayu. Ondan sonra, aktif kornmaya yönelik işlere sıra gelecek." VValesa, TV'de tarbşmaya Dayanışma'nın danışmanlanndan tarihçi Adam Michnik ile beraber (jeldi (arkada). (rotoğraf: Reuter) Polonya TVsinde, Walesave resmisendika başkanı "çoğulculuk"utartıştılar Dayanışma ekrana çıktı VValesa konuşmasında, OPZZ Başkanı Miovvicz'in aynı zamanda Komunist Parti Politburo üyesi olmasına dıkkat çekti \e "Eger Dayanısma'nın varlıgını tamrsanız kollan sıvar, Polonya için çalışmaya hemen başlanz" dedi. OPZZ Başkanı Miovvicz ise konuşmasında, işgücünü bölmemek için tek sendikadan yana olduklarıru belirtti. Dayanışma taraftarianndan bazılannın rejim aleyhtarı sloganlar attıklannı kaydetti ve bunun "dehşet verici" olduğunu söyledi. Miovvicz, "Toplumumuzun banşa, en azından sosyal barısa ihtiyaa var" diyerek Dayanışma taraftarlannı resmi sendikada birleşmeye çağırdı. Demokratik seçimlerle sendika yönetiminde yer alabileceklerini ve böylece de "çoğuicuhjğun" sağlanabileceğinı one surdu. VValesa, bu gorüşlere karşı "Dizlerimin üzerinde sendikanıza girmemi isti>orsunuz. Bu mumkün degil. Temel konularda odun veremeyiz, ama uzbşmadap yanayız" dedi. Mıowicz'in, yönetimin siyasal ve ekonomik durumu iyileştirmek için adım adım ilerlediğini söylemesi uzerine de VValesa, "Polonya küçük adımlar atarken, öteki dıinya ulkelerinin bir otomobil içindeymişçesine hızla yol aldıklannı" söyledi. Miowicz, bu benzetme uzerine, "Biz de o otomobil içinde yerimizi alabiliriz" dedi. Resmi haber ajansı PAP, tartışma hakkında yaptığı yorumda "tarafiar arasında görttş aynlıklanna rağmen diyalog kunılmasının iyi bir gelişme" olduğunu belirtti. Miovvicz, tartışma sonrasmda gazeteciJere verdiği demeçte, "Görevimi yerine getirdim. VValesa'nın çağnmı kabul edip programa katılmasından memnunum" dedi. Dayanışma taraftarları tartışmada VValesa'nın buyük ustunlük kazandığını kaydettiler. Dayanışma Sendikası danışmanlanndan Bronislaw Geremek, "Biz kazandık" derken bir başka Dayanışma yetkılısı Adam Micbnik, "VValesa mükemroeldi" dedi. Dayanışma'nın tartışmayı filme alması isteğini devlet televizyonunun yasaklaması uzerine yerine getiremeyen ünlu film yöfletmeni Andrei VVajda. "Bugün ülke tarihine Dayanışma'nın zaferi olarak geçec.ek olağanüstü, güzel bir gün" şeklinde konuştu. VValesa ise, tartışmayı değerlendiren demecinde, "soguk algınlıgı nedeniyle istediği performansı gösteremediğini" söyledi. Lech Walesa "Dayanışma resmen tanınmadan çoğulculuk gerçekleşemez" dedi. Gözlemciler, tartışmada Walesa'nın "ağır bastığım" belirtiyor. Ünlü Polonyalı fılm yönetmeni fVajda, tartışmayı "Polonya için tarihi bir gün" diye niteledi. Dış Haberler Servisi Polonya'da yasadışı "Dayanışma Sendikası" lideri Lech WaJesa, beş yıl aradan sonra önceki gün ilk kez duzenlenen televizyon tartışraasında Resmi Sendikalar örgutü Başkanı Alfder Miowicz ile karşı karşıya geldi. Gözlemcilere göre Walesa, tartışmada "üsJiinlük" sağladı. Devlet televizyonunca haberlerden sonra canJı olarak yayımlanan 40 dakikalık tartışmada VValesa, yönetimin Dayanışma'ya "yasallık tamması" gerektiğini söyledi. Walesa, Resmi Sendikalar Örgütu1 nün (OPZZ) "özgürlük mücaddesinde" Dayarıışma'yla bırleşmesi gerektiğini belirtti. PEN Kongresi Kanadtıda LONDRA (Cumhuriyet) Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN International) Kongresi, gelecek sonbaharda Kanada'da toplanacak. Kongreye 6070 merkezden 500600 yazarın katılması bekleniyor. Kanada'mn Toronto ve Montreal kentlerinde yapılacak olan kongrede resmi dil Ingilizce, Fransızca ve îspanyolca olacak. Kanada'mn "iki dilli" olmasının yanı sıra, Kuzey ve Guney Amerika'da tspanyokanm da çok yaygın konuşulması nedeniyle üç resmi dil kullanılmasına karar verildi. Yakmlarda kurulan Türk PEN'inin de Uluslararası PEN tarafından "merkez" olarak kabulü durumunda kongreye katılabileceği ifade edildi. Rodos'taki AT zirvesi bugün Hedef tek model sosyal yaşanı Bugün Rodos Adası'nda başlayacak olan A T ülkeleri liderlerinin zirve toplantısında dönem başkanı olan Yunanistan, A T ülkeleri arasında sosyal yaşamı tek model haline getirmek için bir dizi öneri sunacak. STELYO BERBERAKİS~ RODOS AT Ülkeleri liderle.•inin zirve toplantısı bugun Yunanistan'a bağh Rodos Adası'nda başhyor. Türkiye kıyılarından 12 mil uzaklıkta bulunan Rodos Adası'mn "Şövalyder Şatosu"ııda bugün bir araya gelecek olan AT liderleri, Avrupa Topluluğu içindeki sorunları ve AT'nin bir bütün olarak diğer ülkelerle geliştirmesi gereken siyaseti gözden geçirecek. AT'ye üye ulkeler ya da 12'lerin liderleri dün öğle saatlerinden itibaren Rodos'a gelmeye başladılar. Gündemsiz yapılacak Rodos toplantısında yine de hangi konulann ele alınacağı belli. Yunanistan, AT dönem başkanı olarak Avrupa Topluluğu ülkeleri arasında sosyal yaşamı tek model haline getirmek için bir dizi öneri sunacak. Yunanistan'ın bu önerisi bugüne kadar sadece Ingiltere tarafından benimsendi. 12'lerin ele alacağı ikinci konu ise AT'nin bir bütün olarak diğer ülkelere karşı izleyeceği siyasetle ilgili. 12'ler son olarak Avrupa'daki çevre sorunlanm göruşecekler ve abnması gereken önlemler için öneriler verecekler. AT'nin dış siyaset konulan içinde en ağırlıklı olanı, bağımsız Filistin devleti ilanına karşı ne gibi bir tavır takımlacagı. Üyeler içinde Yunanistan daha çok Filistin'i tarumaya yatkın görünüyor. Türkiye konusunun ele ahnmayacağı AT zirvesinde, Yunanistan'ın AT işlerinden sorumlu bakanı Theodoros Pangalos Kıbrıs sorunundaki son gdişmelerle ilgili olarak Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun diğer AT liderlerine bilgi vereceğiru söyledi. AT zirvesi için Rodos'ta olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Savaş gemileri denizden, helikopterler de havadan Rodos'u koruyor. Adada çeşitli yerlerde 2000 polis, olası bir terörist eylem için teyakkuzda bekliyor. Karadenizlde sülfür tehdidi Sovyet ve Türkbilim adamlarınınbir Sovyet gemisiyle yaptıklan araştırma sonucunda Batı Karadeniz'de öldürücü "hidrojen sülfür" oranında yükselme saptandı. TUREY KOSE İZMİR SSCB ile Karadeniz^ de ortak bir bilimsel araştırma başlatıldı. SSCB araştırma gemisı "Professor Koleniskov"un bir haftalık seferine katılan Turk bilim heyetinin başkam Prof. Dr. Sungu Gökçen, "Batı Karadenizde bidrojen sülfür sımrımn eski>e göre bir miktar yukseldiğini gözledik. Bu. canlı deniz kaynakları açısından son derece urkutücu. düşündurucü bir gelişme" dedi. Varil paniğinden sonra, zaten "bilinmeyenlerle dolu" olan Karadeniz, araştırmacıların da ılgı merkezi oldu. Titanik'i ortaya çıkaran ABD'lilerin unlu araştırma gemisi Knorr'un, geçen yıl Karadeniz'dekı araştırmalarının sonuçlan henuz yayımlanmadan, bu kez SSCB ile denizlerde ilk kez ortak bir bilimsel araştırma başlatıldı. Dokuz Eylul Universıtesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitusu Müdüru Prof. Dr. Erol İzdar, "Karadeniz'de sahildar olan iki ulkenin ortak araştırma yapması çok normal. Gönül isterdi ki, Yunanlılarla da denizlerde ortak araşlırma yapabilelim. Bundan sonra, Turk araştırma gemileri de ilgili bakanlıklann izniyle SSCB ekonomik sularına giderek araştırma yapacaklardır" dedi. SSCB araştırma gemisi "Professor Koleniskov"un Batı Karadeniz'de bir hafta süren araştırma gezısine Dokuz Eylul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsu'nden Prof. Dr. Sungu Gökçen, Doç. Dr. Tosun Konuk, araştırma görevlisi Mümtaz Tıraş, ODTÜ'den de Doç. Dr. Cemal Saydam katıldı. Prof. Dr. Sungu Gökçen, gemide 26'sı bilim adamı olmak uzere 60 kişinin bulunduğunu belirterek araştırma uzerine şu bilgileri verdi: "tlk kez SSCB ik denizlerde ikili bir bilimsel araştırma >apıldı. Hem onların hem de bizim ekonomik sulanmızda çalışmalar yüriitüldü. Sivastapol ile Sinop'un batısında kalan bölgede oşinografik çalışmalar yapıldı. 22'si bizimle müşterek, ll'i onların yaptığı toplam 33 istasyonda fiziksel ve kimyasal paramelreler ile jeokimyasal ozellikler olçıildü." Prof. Dr. Sungu Gökçen, araştırmada Karadeniz'deki hidrojen sulfur sınırının saptanmasınm amaçlandığını söyledi. Prof. Dr. Sungu Gökçen, ilk izlenimlerine gore, hidrojen sulfür sınırının yükseldiğınin anlaşıldığını vurgulayarak sozlerini şoyle sürdürdü: "Karadeniz zehirli bir deniz. Oksijeni olmayan bir deniz. Bu araşnrma, 500 ila 3 bin metre arasındaki derinliklerde yapıldı ve hidrojen sulfur sınınnın eskiye göre bir miktar yukseldiği gonıldü. Hidrojen sulfur zehirli bir madde, ne balık kalır ne başka bir şey. Bu, canlı deniz kaynaklan açısından çok önemli, duşündünicü bir gelişme. Önlem alınması gerek. Tabii, bu gözlemler sadece Batı Karadeniz için geçerli." WHO'dan Türk projesine ret İZMİR (AA) Dünya Sağlık örgütü (WHO), Prof. Mehmet Ali özcel'in "sıtma aşısı" uygulama projesini, maliyetı yüksek olduğu için reddetti. EÜ. Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. özcel, ABD'deki bilimsel çalısmalan sırasında geliştirdiği sıtma aşısınt Türkiye'de uygulamak üzere bir proje hazırladığım ve finansmanımn karşılanması için WHO'ya gönderdiğini söyledi. Türkiye'nin sıtma bölgesi olan Adana ve yöresinde bu projenin uygulanabilmesi için 82 bin dolar değerinde malzeme ve harcamaya gerek duyulduğunu belirtti. Micbael Jackson'un Izi "Yves Montand'ın filminde sahne duzenı Mıctıael Jackson'un koregrafı Mıchael Peters'e ait. Oanslar çağdaş ve rock esıntili MontancPın aşk fu'tıııası Çünkü bugünün hareketi bu." "26'sına Üç Yer", Yves Montand'ın, sanat hayatına Marseille'deki başlangıcından son aşkına kadar Edith Piaflı, Marilyn Monroe'lu, Simone Signoret'li yasamını, 20 yıldır Jacques Demy ile kafalarının bir köşesinde geliştirdikleri bir öyku içerisinde anlatıyor: Montand bılmeden, gençliğindeki sevgilisi Mylene'den olan kızına aşık oluyor. Montand'a göre filmin anlatımı öylesine guçlü ki "Mathilde May'in gerçekte de Yves Montand'ın kızı olduğunu duşünmekten kimseyi ahkoymaya olanak yok. Le Monde'un sorulannı Montand şöyle yanıtuyor: kızım rolunu oynayacaktı. Konu aynıydı. Hatta biraz fazlası vardı. Hıristiyan sol diyebileceğim, biraz fazlaca sosyal bir arka plan: Fabrikaya giderken birinin iki parmağı, birinin de bacağı kopuk iki arkadaşı görüyorum. Tabii tum bunlar patronun yuzünden. Ama patron yine de onları fabrikada tutuyordu. Ölçüsu hafif kaçmıştı yani. Senaryonun ortaya çıkışında da rolünüz var mı? MONTAND Hayır. Hiç yok. Senaryo yazılmıştı. Yalnızca, çekimden once Jacques Demy ile üç ay çahştım. Haftada bir buluşuyorduk, konuşuyorduk. Zaman zaman, mesela bir kelime beni rahatsız ediyordu. Benim ağzımdan değilmiş gibi geliyordu. Ama Demy, ayrıntılara çok önem veren biri. Virgüle kadar. O nedenle benim "Fransız dilinin güzelliği adına" yaptığım önerilerin çok azını benimsedı. Elinizde olsa yaşamınızın başka kesillerini de filme ekler miydiniz? MONTAND Çoğunu eklerdim. Mesela ilk zamanlar. Marseille'deki ilk gunlerimi... Fellini'nin "Varyete Işıklan" gibiydi. Bir banliyo barında, şeker çuvallarından bir sahne perdesi ve duvarcılann şantiyelere attıklan kalaslar üzerinde şarkı söyleyen ben... Bir step numarası yapmaya kalktığında kendini toz bulutu içinde buluyordun. Kimi bolümler tamaraen kurgu. Ama daha ilk gösterimde bir polemiktir başladı. Filmdeki kızınız Mathilde May ile "eşikten' geçtiniz mi geçmediniz mi? MONTAND lnanıhr gibi değil. Herhalukârda izleyeciler açısından evet. Hiç kuşku yok. Ama bazıları gerçekten bu soruyu soruyorlar. Bu kişiler şu basit şeyi kabullenmeliler: Binlerce yıldır, yamyam ve kandaşımızla yatar olduk ve bu olmasaydı hayatta kalan olmazdı. Kıiltür Servisi "Hem annesi hem kızı... Kadınlan etkilemeyi biliyorsunuz." "Ama tabii bunun içinde epeyce mizah vsır. Eger 26'sına Üç Yer'in tanımını vapmam gerekseydi, bir aşk filminden çok, hoş bir fılnıderdim." "Le Monde" Gazetesi'nde çıkan röportajında Yves Montand, son filmi "26'sına Üç Yer"i böyle tanımlıyor. Filmin konusu Yves Montand'ın hayatı. Yönetmen "Yeni Dalga" akımının içinde "şiirsel yenigerçekçi" bir dal oluşturan "Lola", "Melekler Körfezi", "Cberbourg Şemsiyeleri" ve "Tatlı Günler Les Demoiselles de Rochefort" gibi filmleriyle unlü Jacques Demy. "26'sına Üç Yer"in müziği de "Cherbourg Şemsiyeleri"nin müziğine imzasını atan Michel Legrand'ın. Fransız "Liberation" Gazetesı'nin "limanlanyla, orospulanyla, denizcileriyle. mağazalanyla, barlanyla, bekâr kadınlanyla Demy ve her zamanki gibi kibar ve sade Yves Montand bir arada" dediği filmin diğer rollerinde Françoise Fabian hayat kadınlığından büyük burjuvalığa geçmiş Montand'ın gençliğindeki aşkı Myline'i, Mathilda May de Mylene'in kızı Marion'u canlandınyorlar. Bemard Eveiıı'in dekorlanm hazıfladığı filmin koregrafı Michael Jackson'ın koregraflığım yapan Michael Peters. Montand, Fransa'da gösterimine başlanan filmi için "Demy, kendi sinema sanatını yeniliyor" diyor ve şöyle devam edıyor: "Bugün artık geçeriiliğini yitirmiş şeyler var. Eger bugün 'Singing in the Rain'i yeniden, ama bu filmi yaptığımız tarzda yapsaydık yine başan kazanırdık. O bir dönemin kendi turuydu. Ama bugün olay farkiı. Bu nedenle Micheal Jackson'un koregrafını seçtik. Ancak bu, modaya uymak ya da 'genç' olmak için degil. AIDS testinde risk süresi 56 ay İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) AIDS Yuksek Kurulu uyesi ve Dokuz Eylul Universıtesi Doğrulama Merkezi Başkanı Prof. MelahatOkuyan. AIDS\irüsunun yaklaşık 6 ay geçmeden testlerle belirlenemediğıni belirterek "Eskiden iki aylık bir negatif devre kabul ediliyordu. Ancak dunyada yapılan çalışmalar go>termiştir ki kuşkulu bir temastan sonra aradan beş altı ay geçmeden o kişi kendini temiz kabul .edemez" dedi. Son olarak Mersin ve Izmir'de iki kişinin AIDS hastalığı nedenıyle yaşamlarını kaybetmeleri uzerıne, bu kişılerle ilişkisi bulunanlarda AIDS virusu taramalarına başlandı. Konuyla ılgılı göruşlerini açıklayan Prof. Okuyan, AIDS taramalarının çok sistemli yapılması gerektiğıni savunarak şunları söyledi • •Çalışmalar. 56 ay negatif tesl sonucu verdiklen sonra bile haslalığın ortaya çıktığını gostermektedir. Kişilere, al sen raponınu lemizsin demek olmaz. Tesl negatif çıksa bile altı ay süreyle o kişiyi sürekli incelemeye almak gerekir. Bu, o kişinin \e toplumun saglığı bakımından onemlidir." Öğretmen kontenjanlan ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 25 aralık günu açacağı yeterlilik sınavı sonucunda alınacak öğretmenlerin branşlara göre dağılımı belli oldu. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, branşlar için alınacak personel arasında ilkokul öğretmenliği 3 bin 400 kişilik kontenjanla en fazla yer tuttu. Fransız artisi Yves Montand "Yaşamının müzikalinde" gençlik aşkının kızına âşık olan yaşlı adamı canlandırıyor. Cherbourg Şemsiyeleri'nin yönetmeni Jacçues Demy ve müziğine imza atan Michel Legran bu filmde yeniden buluştular. Gerçekte kurguyu böylesine içtenlikle üst üste bindiren bir öyküde kendini oynamak biraz cesaret işi değil mi? MONTAND Evet... Tehlikeli bir ış. Ama beraberinde kendi kendine tapmayı getirmiyor. Bencebiz "sanatçılar", bu ozseverlik duygusunu filmler boyu, kitaplar boyu aktardığımız olçude, ölumlulere oranla daha az kendimızi beğenmiş oluyoruz. Jacques Demy baştan beri bu projede var mıydı? MONTAND Evet, herkes onun müzikal komedi zevkini bilir. O dönemde Adjani Batı Trakyu'daki Türk vakıfları GÜMÜLCİNE (AA) Batı Trakya Türk Müslüman azınlığına ait vakıfların, Yunanistan hükümetinin vakıf yöneticilerini tanımaması nedeniyle, zor durumda olduklan bildirildi. Edinilen bilgilere göre, Türk azınlığı vakıflarma ait ve bazıları Yunanhlara kıraya verilen • dükkân ile arazilerden bir bölümünün kiraları toplanamıyor. Vakıf yöneticileri de mahkemeye başvurduklannda 1980 yılında çıkanlan bir yasa uyarmca mahkeme tarafından lanınmıyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle