27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/ID HAVA Genel Meteoroıoış ajınaiı noen ) O4rı HABERLERİN DEVAMI BUGÜN ı4a».a A 2 ARALIK 1988 DÜNYA’DA BUGÜN 8 8° 6° 5 8° Madrid hına ‘1 10” MiLano Başıad Montreal 5 4° Baseı Mcskova E 10° 1’. 2° Beilra Ycr, 8 8° Berıır’ 8 4° tonn ‘1 10° v .ı° Paıs K 0’ B,idapeşie k 3° Prag 0 26” Cenevre 1< 0° Rı9’d Y 17° Roma Y 14° A 26° 513° cade 4 28° Sam 424° 2u8aı k 2° TeJ 4 27” A 28° ‘9” Tunus G,’ıe 8 4° Varşova k 3° A 25° ‘1 10° 5 19° 8 KODCR1İa3 Vryar’4 k 0’ t 10° A 19” k 6° etkoSa hserlam Y 5’ 1, V 16° 26” h’ 10’ k 0° ‘Y 11° K 0° K 0° iç yer yağmurlu yurdun ıesiiJİIerisabah saatlennde SISİibtek yerleraz boluhu Je bııuilı Marmara Egeşer eriparçalı göre. yurdun batı s Ankara 3’ ve açrk geçecek. nJzGARüney G De A 18° 9° Anıaıya ı it’ 0” Y 12’ S 1° t 12° 0° 5 W 15’ 4’ k 5 4° 7° S alia kuewtiebak kes süteShrhna hava Eçe. esBrecık B 10° 17° isoeta 16° 2’ 5 14° 2’ıznr 7° 5’ 5 10°2’ 5 17° 0” ı ı6’ g° 5 5’ 5° 9’ S 8°?” Samsun t 5 12° 1° 8 11’ Simi t 10’ Y 6 15” ‘2’ 11” 5 .1° MuS 1° Niğde 5 0 17° 9° OrSu 5 15° 0’ 8 16° 8’ 5 8’ 3° 5 13’ 5 5’ V A 4 Y S 17° ıl’ 2’ 10’ 16’ 3° ANKARA. .ANKA... . MÜŞEI{ICEFIIEI<BIOĞLU Sokakta giderken genç kızlar görüyorum Uzun mantoları, içinde gençliklerini yitirmiş gibi. Kolkala, el ele başörtüleri üniversiteye gidiyorlar! Bir profesör dostumun sözlerini anımsıyorum. Yanılmak yok, türban değil başörtüsü bu, türban uyduruk bir söz! Evet uyduruk, düpedüz başörtüsü bu, siyasal gösterge, a çeneninltında bir düğürn, göğüste başka bir düğüm, genç bir kizın duygularına, düşüncelerine de kaç düğüm vuruyor kimbilir! Bir dekan dostum yakınıyor: Son yasa bizi güç duruma düşürdü, onca emek, disiplin cezası geçersiz şımdi diyor. Universite kapısından başörtülü kız giremeyen öğrencilerin şimdi sınıflara çıktığını anlatıyor. Yine de direnmekten söz ediyor,Çarıkaya’nınvetosunu bekliyor umutla. Dahası var; bu basörtülü öğrenciler bir fakülte dekanının kapısını çalıp karşısına dikiliyor iki gün önce. Biz bir mescit istıyoruz diyorlar. Malezya’yagiden bir arkadaşım namaz kılmak ısteyen öğrencilerin otobüsle kentteki camiye gıttiğini anlattı Bizim bır adım üniversiteliler ötedeki camiye gitmiyor, ille üniversite çatısının altında mescit istiyorlar, kimi yöneticiler de ödün vermekten geri kalmıyor! Yarıncuma tatili de gündeme gelebilir. Daha şimdiden birçok kamu kuruluşunda cuma günü öğle saatinde kimse görevinin başında bulunmuyor. Ote yandan çok düşündürücü olaylar da yaşanıyor bu başörtülü öğrencilerle. Fakülte yöneticilerinin karşısına geliyorlar, neredeyse iki gözü iki çeşme: Yasağı kaldırmayın hocam, biz bu örlüleri isteyerek bağlamıyoruz. Peki niçin bağlıyorsunuz? Yutkurıuyorlar.Serde fakirlikvar. Parayı veren lisenın, ürılversitenin açıyor. genç kızın başını da kapatıyor belki de. kapısını Kimbu para babaları, din sömürücüleri, bu örümcek ağını kimler örüyor, devleti yönetenlerin bilmesi, laik bir devletin yöneticileri olarak görevlerini yerine getirmeleri gerekiyor. Oysa kamu sektöründe de böyle bir örürnceklenme, örgütlenme gözleniyor uzun süredir. Döne döne aynı konuyu vurguluyorum, anayasamızda bir değişıklik gerekiyor, bir yanlışlığın düzelmesi, din eğitiminin uygulanmasından doğan tehlikeli eğilimlerin bir an önce önlenmesi... Yoksabu tehlıke giderek dallanır budaklanır. k Düşündükçearalar basıyor. Beri yanda düşüncemizi ağartan, gönlümüzü okşayan olaylar da az değil. Birbirinden güzel konserler, sergiler, Mehmet kitabı, o kitabın sergilendiği salonda genç mimarlarla Güleryüz’ün bir söyleşi, Felfese Derneği’nındüzenledıği bir panel, bir müzik vakfının 15’inciyıldönümünü kutlaması rasgeie olaylar değil. Toplumun belli bir kesimi de bir uygarlık savaşını sürdürüyor. Başkentin büyük bir otelinde güzel bir kahveci kızla karşılaştını a geçen kşam. Biraz konuştuk. Ben Işletme Fakültesini bıtirdim Ortadoğu Universitesi’nde. meslek denemek, turizm dalında Ama yenı bir uzmanlaşmak Kahvecilikdördüncü göreyim bu otelde. Tüm istıyorum. bölümlerdealışacağım diyor. ç Genç kız konuştukça güzelleşiyor, bir umut çiçeği gibi açıyor karşımda. Ne istediğini biliyor, iki ayağı yerde başını dik ve özgür tutmak istiyor.Derken konser salonuna gidiyorum, Gürer Aykal’ın övdüğü genç piyanisti dinlemeye. Semra Güneyman filiz gibi bır genç kız, güzel parmakları var. Gürer Aykal’ın değneğiyle güzelleşiyorlar. Ya Cumhurbaşkanlığı Senfoni daha da Orkestrası? Aykal ile ne güzel kucaklaşıyor, müzikseverlere ne Gürer güzel saatler yaşatıyorlar. Yılınson konserlerinde Gürer Aykal yönetiyor orkestrayı. Bu güzel bir olay. Once bir özlenıi sonra dindiriyor, ufkumuzu açıyor, aydınlatıyor. Bir sanatçının böylesine özlenmesi rasgele değil elbet. Başkentli müzikseverler kimi ve neyi alkışladıkiarını biliyorlar.Konserlerin genç kalabalığı her zaman etkiler beni. yerlerde, merdivenlerde oturuyor, kimi konser boyunca ayakta, sevgiyle, coşkuyla izliyorlar konseri, bu coşku alkışlarla doruğa ulaşıyor sonra. . . Neredeyim diye kim şaşırıyorum,bu gençler diye düşünüyorum. Bu blucinli, kısacık saçlı genç kızlar,el ele konser izledikleri delikanlılar, başörtülü ünıversitelilerle aynı sıralarda oturuyorlar, ayni öğretim üyelerindon ders alıyorlar,öyleyse bu çelişki nereden kaynaklanıyor; doğal gelişmeyi, çağdaş eğilimleri kimler çarpıtıyor bilmek gerekir. akşam Cumhurbaşkanı Evren ile kısa bir söyleşi yapGeçen tık. Müzik dalında bir kısıriaşmaya değindi Sayın Evren. Doğru bir gözlem. Suna Kan. ldil Biret, Ayşegül Sarıca, Ayla Erduran bir dönemin sanatçıları, sonra bir duraklama dönemi var. Bir iki kişi fışkırıyor o kadar. Tersine bir kültür devrimiyle yozlaşan bir ortamda başka tür bir gelişme beklenemez elbet. TRT’nin yıllardır izlediği politika da bu yozlaşmada başlıcaetken bence. Yine de her şey solmuş değil. IdilBiret. Eskişehir Universitesi’nde gençlerin coşkusunu anlattı Cumhurbaşkanı’na, orada bir gençlik orkestrası kurmaya hazırlanıyor şimdi. Bilkent Universitesiorkestra kurmaya hazırlanıyor bugünlerde. Ben bu de bir hazırlıkları çağdaş girişimler olarak yorumluyorum. Yozluğu aşmak, çirkinliğe karşı güzel bir savaş için yürekli girişimler diye... TRT’deki güzel konserleri, filmleri, kimi söyleşileri de böyle değerlendiriyorum. Olumlu etkilerini de gözlüyorum çevremde. bir Ozlediğimiz TRT bir anda oluşamaz elbet. Doğruları ve yanlış ları tartışarak, eleştirilere. önerilere açık bir yöntemle oluşabılir belki. Umudumu yitirmeden bekliyorum ben. Umudum çağdaş düzeyini yitirmeyenlerden kaynaklanıyor, biraz da yitirenlerden. Çağın gerisinde kalanlar, her dalda soluyor, eskiyor çünkü. Çağdaş bır savaş verenler de dimdik duruyor ayakta. Asılsorun çağdaşlık savaşındaki verimizı alabilmek galiba. Once bireyler olarak sonra yan yar uk soluğa... veKonserde Sokakta 67kiasekaraöenız veBatıAlıdenizde tırıdesaatte 1021Marmara.Ege. Batı ve BaSAkdeniıte2733deMuteöıIünıe hava:Faıçaııveaz buıuflu siz fili hızla DENıZ: güneyvebatı gececeç olacak esacek. GölkCıçuk ve Batı lerdenhafifaras!raorta kuvvette Marmara.Ege, Batı . 10 km. dolayında bulLrlaCak. kaba olacaic. SiS Görüşuzıklığı 5 0’ 13°lekrdağ 5 t° 4’ kars S 5 0’4’ <asıamoeu 10’1’ 5 Oysen S 2’ 4’ 7° LJs.ık Y :5° 3’ Burn S 9’ 3’ Vii Canakkte ‘ 15° 10’ sonya Ankara . Tebrız 5 11° 2° Y 16° 5° 5 r’ 2’ Yazıa S 12’ 3° S 7”5° 0 15’ 10° Cezayir Tunus , , w. /.şam a 0 p1 ’ 5 mı u .. Köyluye ÖMER YURTSEVEN DENiZLİ Yeni ilçe da köylülerin jandarma tarafından fişlenmesinden sonra, evlerin de fişlemede kullanılan kırmızı, sarı, mavi ve beyaz renklerle yeniden numaralandırıldıklan ortaya çıktı. Jandarmanın tişlemede formiara gore kırmızırenk kullandığı “militan”, sarı renk ‘sempa(iıan”, mavi renk beyaz renk de “devlet yanlısı’ anlamına geliyor. Köylerinden sonra evlerinin de fişleme kapsamına alınması tepkiyle karşılandı. İlçe evlerinin fışlemede kullanıları renk koduna göre numaralandırılması üzerinde yeni olayı halk bir kuşku yarattı. Jandarmanın, dört gruba vatandaşları renklerle sınıflandırarak “kararsız” ve “miiiLan”, “devlet yanlısı” damgası vurmasının tedirginliği içinde bulunan yöre halkı, olay hakkında konuşmaktan Numaralandırma çekindi. işleminin belediye tarafından yapıİdığı öğrerıilirken evlerdeki numaralardanoğunun kırmızı ve ç mavi renkte olduğu dikkat çekti. Konu hakkında görüştüğümüz ıl renk lışıeme bilgisi olmadığını belirterek “Ben bile oturduğum evin bilmiyorum” dedi. 1 YALÇIN ANKARA’dan DOĞAN (Raşiaraf, 1. ,S’amjada) yurttaşların tümu de yeni numaralarınrenklerle yazılmasına ayrı bir anlam veremediklerini söylernekle tindiler. Fişlerne olayından sonra evlerin de söz konusu renklerle numaralandırılması, yurttaşların kuşkularını iyice arttırırken bu kez gözler belediye üzerine çevrildi. Uygulamanın Hona.z’ınyeni ilçe olması nedeniyleyapıldığınıanlatan ANAP’lı Belediye Başkanı Tıifekçi, olayın fişleme ile ilgili olmadığını savundu. Tüfekçi daha sonra “Bu belediyemcmurlan, muhtarnumaralandırma>ı lar ve öğretmenler tebeşirle yaptı. Evlere asılacak numara Ievhalan hazırlanıneava kadar uygutama>ı tebeşirle geçia başlattık, bir kasıt yoktur, yanOlayda lış değerlendirme 4ardır” dedi. Tüfekçi, numaralandırmada kullaıulan renklerin fışlemede renklerin aynısı olduğunu kullanılan anımsatmamız uzerinede “Bu sadece bir rastlantı” diye konuştu. Fişlemeolayının ortaya çıkmasından sonra hakkında soruşturma açılan Honaz Kaymakamı Cemil Aksak ise konu hakkında hiçbir Valinin açıklaması Denizli Valisi Necati Bilican. Honaz’daki uygulamayla ilgili olarak bir süredir basında çıkan haberlerden sonra olaya el koyduklarını se “yanlışlıgı düzeittiklerini” söyledi. Bilican, Honaz Kaymakamı Cemil Aksak hakkında soruşturma açıldığını. karakol komutanı Astsubay Uğur Doyuran’ın da görevdenalındığını açıkladı. Bilican, konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Vatandaşları çeşitli reniderle fişlemek kesinliklebizim bilgimiz altında olmamıştır. Oğrendikten hemen sonra olayın üzerine gittik. Ben bu ‘hizmeteözel’ bilgi fonutannı getirtip vilayetin kalorifer dairesinde yaktırdım. Son olarak evleri numaralandırmada kullanılan fişlemedeki renklerle renklerin aynı olması ise tesadüftür. Biz böyle zararlı işler yaptırmayız. Bunun bir yanlış yorumlama olduğunu sanıyorum:’ Başbakan önce “Bu, onların iç meselesidir” diyor, ancak bizler ısrar edince. görüşünü sürdürüyor: ‘SHP her zaman aşırı sola açıktır.0 kapıyıkolaykolay Mümkün değil. Ancak kapatamazlar. ileride anayasa değişir. bir komünist kurulursa, SHP de işte parti 0 zaman Burada geleceğe dönük değerlendirme şu olabilir: Paris’te Başbakan Ozal kend’sine resmi düzeyde ya da gazeteci merakıyla bir soruya yöneltilen “Komünist referandum partısinin yoluyla kurulmasına yasal olanak tanımak mümkün değil” diyor ve ekliyor: “Komünist partisi ilgilianayasa değişikliğikurulmasıyla ni biz ileride Mecliste gerçekleştirmeye Böyle bir yaklaşım ilk anda olumlu. Çünkü, demokratik bir ülkede var olması gereken siyasal partilerin tümü fiilen kurulmalı ve faaliyete geçmeli. Tüm kurumlarıyla işieyen bir demokrasiyi yerleştirmek istiyorsa, o zaman zal bu yöndeki O hazırlıklara Ancak, “komünist baslamalı. partisi kurulursa, SHP kurtulur” mantığından hareket ettiğinde, yani kendi siyasal hesapları bu bağlamda ön çıktığında. “SHP’yi kurtarmak” Ozal’ın işine neden gelsin? Dolayısıyla, komünist artısınin kurulmasına p neden ortam yaratsın? Uçakta daha sonra iç politikaya dönük söyleşi özetle söyle sürüyor: ANAP’ın sağında bir parti var mı? ÖZAL Bizim sağımızda bir değil, birden çok parti var. Sizin kendi içinizde, sizin sağınıza düşenler... OZAL hayır olamaz. Aslına bakarsanız, DSP, yani Ecevit’in fikrine bakarsanız, onlar SHP’den daha sağda. Ortanın solunda olan esas DSP Ecevit’infikirleriböyle olmakla birlikle, tabanı tam öyle değil. DYP siyasal yelpazenin neresinde size göre? OZAL DYP bizden daha sağda. Bızdaha çok merkeze yakınız. Biz mesela reform bakımından daha reformist bir anlayışı partiyiz. Devletçilikanlayışı bakimından DYP’yegöre daha solda kaltrız. Ozal’ın değerlendirmesine göre SP SHP’ye göre, DYP de D ANAP’a göre daha sağda. Partilere ilişkindeğerlendirmederi sonra, bu kez seçimine cumhurbaşkanlığı dönük sorular geliyor. Ancak Başbakan bu saruların hiçbirine yanıt vermiyor. Sadece, dikkatimizi çeken bir cümle kullanıyor.Bir gazeteci arkadaşımız,“Evren’in süresinin üç yıl uzatılması konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna şu karşılığ veriyor: “Meselenin içine girmeye başladınız, ben artık gideyim sizin ‘ yanınızdan. . .‘ Dikkat çeken nokta, Evren’irı süresinin uzatılma olasılığı “meselenin içine girsorulduğunda, meye başladınız” karşılığı. Yani, tartışılan konuların arasında üç yıllıkbir uzatmanın da bulunduğunu dolaylıyoldan söylemiş Bunun zorlama bir yorum ololuyor. duğunu hiç sanmıyoruz. Paris’ten dönerken özetle, Başbakan Ozal SHP’de kendi kendini açığa çıkartan, kendini ele veren, kendi içinde kaynayan gelişmelerden oldukça memnun! Sol (Baştarafı 1. Sayfada) almasının çifte standart olduğu ‘ görüşüne de yer verilerek ‘operasyonda egemengüçlenn baş rol oynadığı” öne sürülüyor. Metinde MYKve genelbaskanlığınantidemokratik özellikler taşıyan anlamsız ve yanhş tutumunun partiyi büyütmekten çok de bildirilerek örgütlerin, küçulteceği küçük kurultayda düşüncesini alacağım tek tek konuşturulup diye özel bir planın uygulandığı savunuidu. Genel Paragrafları, • bu Başkanım’ diye metinde Inönü’nün bugüne kadar. . ‘demokrat olarak bilinen’ ‘ yaklaşımlarının da yeniden gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi durumunun ortaya çıktığı kaydediliyor. Sol kanat, operasyonu tartışmak parti meclisive TBMM üzere grubunun bir an önce toplantıya için girişimde bulunurken genel merkez gorevden alman 7 il yönetimine yapılacak atamalar için çaiışnıalarını surdürüvor. SHP’de yonetimleri görevden alınan ‘711 orgutüne bugun ya da yarın atama yapılmasıbekleniyor. SHP yetkilileri, pazartesi günü onal Konsey Sosyalist toplantısı için Paris’e gidecekolan Genel Başkan lnönu’nün seyahatindenkonunun çozumunü önce amaçladıklarını belirttiler. Bursa tl Başkanlığı’na Şemseuin Erzurum tl da Çetin Başkanlığı’na Bozkurt’un atanacakları oğrenildi. Oteki 5 ile atamalarla ilgili çalışmaların sLırdurülduğü, ise henüz Istanbul Nurettin Söıen’in için uterinde durulduğu belirtildi. Bu arada görevden alman il orgütünün yerine yapılacak atama konusunda temaslarda bulunmak üzere Istanbul’a gittiği bildirilen örgüt işlerinden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Erol Ankara’dan ayrılmadığını Çevikçe bildirdi. alışmalarını .Ankara’ia Ç sürdüren Çevikçe dün Genel Başkan iııönii ve Genel Erdal kal ile bir gördşme Deniz Sekreter yaptı. İnönü, Baykal ‘e bir araya gelerek operasyon sonrası gelişmeleri değerlendirdiler. tartışılan Öte yandan adamı eski Genel Sekreter Ali Yardımcısı Topuz’un dun de öteki partilerin yetkilileri taratından kutlandığı dikkati çekti. TBMM kulisinde Topuz’u görunce ayağa kalkarak yanına giden DYP Genel Başkan YardımcısıEsat “Sizi Kıratlıoğlu, candan kutluyorum” diyerek hararetle elinisıktı. SHP’de tartışmalara yol açan cezaevlerindeki açlık grevlerine destek amacı ile sakal bırakan MilletvekiliKenan Sönmez İstanbul de dün tıraş oldu. Sönmez, cezaevlerindeki açlık grevlerinin sona ermesi üzerinedün TBMM herberine sakairnıkesrirdi. giderek cezaevlerine destek için Sönmez, sakal bıraktığını anımsatarak, “Açlık grevleri sona erdiğine göre sakala devam etmenin anlamı kalmadı” dedi. arkadaşlanmız Hüsnü uygun politika ürettiği için Tarım Doğan’ın politikasını uygulasaydı ANAP daha başarılı olurdu. Orman Köyişleri Bakanı Hüsıtü Doğan olduğunu vurguladı. İsim veremem.Ben partinin menfaatleri konuşlıyorum. Yoksa için “Mesela TRT meselesi” şahsiyete dökWür iş:’ Yorgun bakanlar rulu’ndaki (Raşıaraf, 1. Sayfada) CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) Konya’da operasyon Bu arada SHP Konya örgütü de genel merkezin kararları kendi örgütü içinde operasyona başladı. SHP Il Başkanı Ersoy bir süre önce Recai bazı öğrenciler tarafından parti binasındayapılmak istenen açlık grevinde, ilçeyöneticilerinin tutumu nedeniyleSelçuklu ve Karatay ilçe örgütlerinin görevden alındığını açıkladı. İstanbul Atatürk Havalimanı Çıkış Gümruk Müdürlüğü’ndenalınan tarih 18.4.1988 013095sayılı gümrük çıkış beyannamesi. vergi iadesi nushası kaybolduğundan hükümsüzdür. HASAN Y.İZICJ YAZICI TİCARET Zengin, bakanların bir bölumünün vetabanla teşkilatla özdeşleşmediğini “MeselaTRT belirterek, meselesi. ANAP’a oy verenlerle bir kamuoyu yoklaması yapılsa, bize oy verenlerin yüzde 35’i TRT’nin icraatlarına karşı. Böyle olduğu halde bir çözüm getirilmisor. Bu, ANAP’ı iktidar yapan kesinlikle rahatsız kitleyi etmektedir” şeklinde konuştu. Zengin, Bakanlar Kurulu’nun bir bölümünün ANAP felsefesine inanmadıklaıını belirterek şöyle konuştu: “Bakanlar Kurulu’nun bir kısmı kendi doğrultusunda, kendi dünya görüşünde icraat yapıyor. Mesela eskiden bir partinin veya bir düşuncenin mensubudur. Şu andaki bakanlık koltuğunu da aynı muhtevada kullanıyor. Yani MDP’den gelenler...MDP’nin bakanı gibi.. Danışma Meclisi’nden, MDP’den gelip de bakan olanlar Aslında ANAP’ın tabanı milliyetçimuhafazakar yapıyı temsil eden bakanlanmızııı sayısı az denecek kadar kabinede.Bu da şunu gösteriyor ki, ANAP’ta kabak değişti. YaniANAP kurulduğundan bu yana belli bir değişikliğe uğramış, erozyona uğramış. Bundan sonra yeniden aktivitesini kazanabilmesi için tabanın. yaal ANAP’a oy veren kitlenin rahatlayabilmesi bu yapıdaki iniçin HİKMET ÇETİNKAYA sanlann görev almasında fayda var. Hem kabinede hem de diğer arkasınyasa (Ikzşfamfı 1. Sayfada) götürür, karşı tarafla yüz açıklayan Karataş, İzmir ve organlarda görev almaları lazım:’ dinliyor’‘ gibi bir havaya girme Ieştirir, sonra sahverirdi. Sıyas polisinin araştırmasıyla bu ‘ ‘ Polis lerini, ‘bir kandırmaca’ olarak Deneyimli Müdürü Tomuş, akıl kişinin yalan söylediğinin ortaya “Politikayla cı yaklaşıyor olaya: işin nitelendiriyorlar: çıktığını belirtiyor. Karataş, bu ilgilenmiyorlar” bitmesini sağlıyor. arada polisin daha dikkatliolma kimi Aliağa’da SHP’yi sağa çekerek HakkıUlküsalıverildikten son sını istiyor. Zengin, bir soru üzerine çevrelere yumuşak göstermek partinin yapısıyla Bakanlar Biz bu konuda fazla yorum bizi iktidar olma yolunda engel ra ga.zetemize. “Olayın siyasi nun çeliştiğini, sıkıntının yanı var” diyor. Haber ler. SHP, emek ağırlıklı bir yapmak istemiyoruz. Sadece de bunun yattığını belirterek, temelinde polisin öyle yayımlanıyor. yapmasıgereken açıklamademokrat partidir, sermaye “Cumhuriyet”te “Bize oy seren kitlelerin yapısı sosyal Ulkü’r.,in yanı var” sözcüğü yı niye SHP Il Başkanı’nın yap“Siyasi belli olduğu halde ANAP’ıiktidar ağırlıklı değil. nü sanırız polis yetkilileri yanlış tığını merak ediyoruz. Acaba bu Iş çevreleri SHP içindeki eden vatandaşa mesaj verecek operasyondan hoşnut. Onlar, yorumluyorlar. Hakkı Ulkü, “gizli olaydan SHP Genel Başkanı kabine üyelerimizin sayısı azdır” ve Aman SHP sola teslim örgüt üyesi” filan değil, SHP Il lnönü Genel Sekreter Baykal’ın dedi. haberi var mıdır öğrenmek olmasın” diyorlar. Işçi, memur, çe Başkanı ve Aliağa’da Zengin, bir başka soru üzerine kuyumcu. Son günlerde her istiyoruz. köylü, esnaf, dar gelirli ise de şunları söyledi: “altın kaçakçısı” gibi SHP Izmir MilletvekiliVeliAkkuyumcuya endişeli: “Bizim sadece partide radikal bakıldığına göre Ulkü’ye de öyle soy da Maliye ve Gümrük BakaSHP kimden yana ağırlık yapıda, bakılması sayılabilir. nı’na yazılı olarak yanıtlanması doğal E düşüncenin savunuculuğunu ya koyacak? mekten yana mı, yoksa sermayeden yana mı? Ama işin içyüzü öyle değil!.. için bir soru önergesi verdi dün. pan kişiler görev alsın diye bir SHP Merkez Yürütme KuruHakkıUlküuzun süre Fransa’ Aksoy, Anadolu Bankası’nın iddiamız ok. Ama tabaııa mesaj y Kredi verecek, tabanı sürükleyecek, lu, yedi il başkanını görevden al da işçi olarak çalışmış bir kişi. Emlak Bankası’yla birleşinceANAP’ın politikasını daha yaygın mayı içine sindirebiliyor mu? seven bir ye kadar 100 milyonun üzerinde Okumayı yazmayı bir şekilde kamuoyuna aktaracak Şimdi sırada yedi il örgütü var. SHP’li. Yani kalem, defterve ki kredi verilen kişilerin,şirketlerin, şirketlerin ortaklarının adlarını yapıdaki arkadaşlanmmn gelmesi Yaklaşık 50 ilçe örgütünün tapla arası iyi. sordu. Ayrıca, kredilerin ne “kellesinin halinde partinin daha da alınması” görevinin TaAliağa’da semirterler düzenlikadarının geri döndüğünü, batık inancrndayız.Yoksabu gidişle puz Baykal birlikteliğinidestek yor. Petkim işçilerinin güçleneceği kredilerin faizleriyle birlikte ne ,adece bütün yükun Sayın leyen il başkanlarına verildiği bi sorurlarıyla, açlık grevleriyle ilgileniyor. kadar sırtında Başbakanımızın olduğunu olduğunu, yine krediyi liniyor. Parti meclisi üyesi AliTa Tersane söküm isçilerinin Bakanlar Kurulu’ndaki il başkanlarıyla tek tek sigortalanması kimi ANAP’lımü ödemeyen kisilerin, şirketlerin. biliyoruz. puz’un bu için b arkadaşlanmızınüyük bir bölümü görüştüğü, “Sol sözünü ağzına teahhitierle dalaşıyor. Ustüne şirket ortaklanrıın adlarının açıklanmasını istedi. politikayla ilgilenmiyorlar. alanların başını koparın” dediği üstlük bir de sol kanattan. Bakalım kimler ne kadar Bürokratlann işleri yapıyorlar. söyleniyor. Bu arada Aliağa ilçe yaptığı Olayı biraz ‘ karıştırıyoruz. Aslında bakanlık koltuğuna almış, kimler ne kadar krediyi Başkanı Hakkı Ulkü, Sivas’tan “sahte dövizin’ ardında kimi kredi oturan arkadaşlanmızın politika geriye ödememiş. Belliolacak... müteahhitler var. Emniyet gelen bir ihbarla önceki gün ‘,apmalan erekir. Rakanlık g gözaltınalınıyor a Lütfü Müdürü Tomuş, deneyimli ve oturanların icraattaki esas koltuğunda liçe Başkanı Hakkı Ulkü’nün kül yutmaz bir polis olmasa, fikir yetkisipolitika yapmak, işyeri ve evi polisçe aranıyor. SHP Ilçe Başkanı belki günler (Baştazafı 1, Sayfada) 0 üretmektir.fikre uygun teknik ce gözaltında kalacak. Gerekçe şu: da Bina içinde telefon nakil ücretçahşmalan biirokratlann Sivas’ta yakalanan bir SHP’lİ Ulkü, bu yüzden “Olay yapmasını Bakanlar kişinin sağlamaktır. Şimdi leri 10bin lira, şehirlerarası ve biüzerinde sahte dolar siyasidir’ diyor. Ama bunu Kurulu’ndakiarkadaşlanmızın bir 0 kişi bulunrnuş. Aliağa SHP içe polis anlış anlıyor, Yani “gizli na dışı nakil ücreti 50 bin lira olay kısmı sanki bürokrat gibi rak belirlendi, Bu hizmet, daha Başkanı Hakkı Ulkü’nün adını örgüt” üyesi gibi. Aslında polisin önce farklı farklı ucretleretabivdi. 0 zaman Bakanlar çalışıyor, Bu yüzden SHP ilçe vermiş. bu konuda açıklama yapması na gerek kalmaz.” 150 bin lira olan telefon devir Başkanı bilgisine başvurulmak üzere gerekir. Ama yapmıyor. Bir de ücretleri daha aynı Hüsnü Doğan gibi gözaltına alındı. SHP Il once 700 bin bırakılırken, bakıyoruz açıklamayı lira olan öncelikli SHP Aliağa liçe Başkanı, beş Başkanı Kemal Karataş yapıyor. Zengin, “Bu çizdiğinhz teletonakil ücreti 825 bin liraya n saat kadar gözaltında kalıyor. Ustelik Anadolu Ajansı’na. An çıkarıldı bakanlar çerçevedeki kimlerdir?” , Izmir Emniyet Müdürü Lütfü Ta’ cak ajans. Karataş’ın bu açıklasorusuna yanıtı verdi: da şu “Ben isim vermekistemiyorum. muş, büyük bir titizlikle olayı masını haber gündemine koy Araç telefon fiyatları da 4 milyon liradan 6 milyon liraya yükAma kamuoyu başarılı araştırıp Hakı<ıLJIkü’nün muyor. Karataş’ın bakanlanmızı Teşkilatına hakim salıverilmesini sağlıyor. Sivas’ta Hakkı Ulkü’nün sorgulama seltildi, Bu cihazları piyasadan biliyor. açıklamasında, gözaltına alınan kişinin, “Kendimi ya alınmasının ‘ ‘siyasi” olmadı sağlayacak abonelerin PTT’ye bakanlar da var. Mesela bir ödeyecekleritesisücreti ise iki milHüsnü Doğan, Tarım Bakanı olarak kurtarmak için başkanın adını ğı özenle belirtiliyor. lira olarak tespit edildi, Bir gemi söküm müteahhitirıin yon başarılıdır, teşkilatlarına ve verdim” dediği öğrenhliyor. ANAP’ın politikasına uygun p0bir ihbarla Hakkı Böyle sahte marklarla yakalandığı sorTelefonkartı ücretleri de, 20’lik litika ürettiği için başarıhdır, Ulkü’nün gözaltına alınması belki gulama sırasında verdiği adlar 2850, 30’luk4 bin 300, 60’İık8 bin TeLer bakanlan saymama teker doğal sayılabilir. Polis isteseydi, arasında SHP Aliağa Ilçe Başka 600 ve 120’lik17bin 100lira olageıak Eğer herkes Bakanlar Ku SHP’Iı başkanı Aliağa’dan St nı’nın da adının bulunduğunu rak belirlendi. yok. fırtına durulacak, “tartışmalı bugünkü ortam geçecek.” SHP Ilderi olayların durgunluğa dönüşeceğini söylerken, tepkilere, eleştirilere yol açan örgüt operasyonurıu “partinin bütünlüğünü korumak için gerekli gördüğünü’ açıkça savundu. “Çalışıyor gibi..:’ Zengin. Çalışma Bakanı Imren Şöyle diyordu: Aykut’u da eleştirerek “Bizim “Örgütün, parti genel hükümet olduğumuzdan beri bu merkezi, program ve tüzük doğrultuüç bakanlığa bakan geldi. Şu sunda hareket etmesi gerekir. andaki bakanımız çalışıyor gibi Orgütün genel başkanın ve Ama gozüküyor. TürkIş’le diyaloğu genel sekreterin istikametinde hangi noktada, nasıl götürüyor, çalışması gerekir. Demokratik anbir kanaatim yok” dedi. layışımızgereği tersine davranışZengin, Devlet Bakanı Adnan lara sesirnizi çıkarmıyorduk.Ama Kahveci’vi de sert bir biçimde kimsenin kamuoyunu yanıltrnaya eleştirdi. Bir TV programında hakkı yok.” Adnan Kahveci’nin “Hangi Inönü’nün sözlerinden şu anpolitikacıyı seviyorsunuz” sorusuna, 1amçıkıyordu: Son operasyonda “Ozal’ı seviyorum” yanıtı dikkat yeremediğine çekerek, “Özal’ı feshedilen iller genel merkeze ve seviyorum diyemeyecekkadar yöneticilere karşın, “kamuoyunu Ozakı olmııdıklanııı yanıltıcı program dışı hareketler gösteriyorlar. hangi kuruluşların içinde” idi. “Görüntü ve izlenim Kendisine önemli” diyordu Inönü. Vatandaş bağlı olduğunu iyicebileineyip k kanştıracakadar konularını önüne, seçime giderken “partiMaalesef bu siyasi bir nin ikigörüşten birini yeğlemesi” bilmiyorlar. ayıptır” şeklinde konuştu. aşamasına gelinmişti. SHP ya daha radıkal bir görüntü ile ya“Parti üst yönetiminde tandaşın önüne çıkacaktı ya da dej’ tutarlı bir parti izlenimini halka verecekti. Inönü’ye göre Zengin, Bakanlar Kurulu’ndabuydu. Operasyon “SHP’nin ki değişikliğe paralel olarak parti mesele tutarlı bir parti izlenimini halka üst yönetiminde de değişikliğe sindirebilmek amacıyla” yagidilmesi gerektiğini söyledi. pılmıştı. “Genel merkez, başkanlık Zengin, divanı işin süpap noktasıdır” bu Seçimlerde bir yere gidiliyor, dedi. genel başkan ya da genel sekBaşkanlık divanının politikasında olmadığını savundu. reter konuşuyor, hemen aktivite dan o ilde tam tersine görüşler sergileniyordu. “Bu türden davraflışiar ama halkta partide ikilemlerin varlığınıkanıtlayan hareketler Bu sürüyordu. irdelemeler birdeğerlendirmeye bağlanırsa, mönü’ye göre sözlü uyarılarınyetersiz kaldığının görülmesinden sonra, operasyon zorunlu hale gelmişti. Elbette parti içindeki değişik görüşlere saygı duyuyordu. kuşkusuz demokratik bir bünyedekı bu türden olgular yadsınamazdı, “Ne var ki, ‘eskı sloganlar’ bir partiye şey kazandırmiyor, tersine seçimlerde halkın önüne S gidildiğinde HP’nin tutarlı olması zorunlu ‘görüntüsü’ zaafa Bu uğruyordu”. izlenimi silmeye çalışmak, ‘tutarlı bir parti görüntüsünü” sağlamak geçerli tek koşuldu. Sözlü uyanların yetmediği aşamada “arada bir genel merkez kendini göstermeliydi”. Yedi il operasyonunun arkası gelecek miydi, tutarlı parti görünümünü sağlamak için genel merkez eylemlerisürecek miydi? Inönü, soru soruyu ile yanıtladı: “Bu kadarızor olmuyor mu?” dedi ve bile ekledi: “Bu kadarla kalacakl” Bugüne değin; Inönü, partideki çeşitli eğilimler üstünde kalmış, daha çok uzlaştırıcı bir rol üstlenmişti. Oysa son olaydaki davranışı “belirli bir kanadın eylemini” onaylamaya yönelik bir izlenim veriyordu. Parti tepesinde şemsiye görevi yabir çeşit İZMIR’deıı Zamlı pan Inönü’nün son olaydaki bu kararlılığı yönde eleştirilere hatta geleceğe dönük kimi varsayımların güçlenmesine yol açıyordu, “Çaremiz yoktu” dedi Inönü. “Uzlaştırıcı oldukça insan, gelişmeler duraklamıyor, oysa iktidara doğru gideri partiilerlemek, nin tutarlı görünmesini sağlamak için şarttı bu hareket” diyor. Kanısına göre, “Kuşkusuz program ve tüzük içinde kalınarak herkes demokratik haklarını kullanmayı sürdürebilirdi. Daha açıyor görüşünü Inönü. “Genel merkez yeterince irade göstermeyince parti içi olaylar sürüp gidiyor, vatandaş indinde tutarlı parti olmadığımız izlenimi devam ediyor.” Eleştirileri bir eleştirı ile yanıtlama fırsatını kaçırmıyor. “idarei maslahatçı tutı.ımumuzdan yakınıyordunuz, ıdarei maslahatçı olmayan bir harelmt yaptık, onu da eleştiriyorsunuz.” Inönü’nün bu sözü, sert eleştirileri bile zant üslubuyla karşılamanın güzel örneği. Aynıkoşuttaki demokratlığı altında görev yapanlar ba içlerine sindirebilirler mi? sarusu akla geliyor,yeri değil, sırası değil, Inönü’ye söylemiyor, susuyoruz. Inönü’nün olayı rejim sorununa kadar indirgeyerek eylemi sayunan kimi parti yöneticilerine karşı görüşü, dahasağlıklı. “Oyle aşırı şeyler duyarlılıktan kaynaklanıyor”diyor ve meseleyi partinin halk önündeki izlenimi, tutarlılığı olarak alıyorum, bunun sağlanmasındaki gerekliliği gösteriyorum” demeye gelen kisa, özlü yargılar söylüyor. Aksi halde seçimden daha güçlü çıkılam gibi belirlibir seslendiren üslupla görüşü konuşuyor. Çalkantının gelip geçeceği ve de “düzeleceği umudunu” yeri I geldiğinde yineliyot’nönü. Grupların birer yandan asıldığı ipin “kopmalara, partide bölünmelere Inönü, yol açması” “Sanmıyorum” diye yanıtlıyor: “Siyasi bir karardı. Niyotimiz bölmek değil. Bütünlüğü partiyi D korumak. efalarca uyardık. Biz ses çıkarmayınca, baktık ki ‘başka gelişmeler’ oluyor” diyor ve cümlenin arkasını getirmiyor. Söyleşinin bütününden çıkan sonuçlar, aslında Inönü’nün son değerlendirmesini tamamlıyor: Çaresiz kalınca uygulamaya geçtik! Haklı ya da haksız, kişiye, bakış açılarına göre değişen ““ eleştirilere karşın Inönu demokrat insan görürıtüsünu “ sergilerken. partinin bir alt kattaki genel sekreter odası ile söyleşi çabalarında garipsenecek tutumla karşılaşılıyor.Hani bir eski günler vardı, o günlerde eleştirileri haksız bularak kendi doğrultusunda, yeterince savunulmadığını varsayarak kimilerineküsen, darılan, yazılanlardan alınan adını siz söyleyin bir lider vardı. SHP genel sekreter odası da “ Işte, böyle şey” böyle bir hava bir Daha estiriyor. önceki günlerin o içtenliği yitip gitmiş; ses tonu değişmiş, katılaşmış, sertleşmiş. Oysa SHP’yi Ozal’a karşı tek umut kabul edenlerin tek derdi, partinin anlamsız çalkantılarla bölünmelere uğramaması. Gücünü koruması, büyümesi.Genel sekreter “zaten değerlendıl melerinizi yapıyorsunuz” derken, “ikna etmek” yerine, yazarların görüşlerini” karşı kampın sesleri gibi algıladığını dokunduruyor. Yapılacak ne var ki? Tek soru, tek yanıt: “Konuşmak istemiyor musunuz?” “Konuşmak istemiyorum!” SHP’deki düı,kü görüntünün. anlayışın özetı. ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL “Çab.ştığını iş yıpratıcı” SORU: Ben, ilkokul mezunuyum. 35 yıldır bir vergi dairesinde çalışmaktayım ve bu süre içinde idarecilik yapmadım, Bir ay önce gittiğim memleketimde arkadaşlanm ek gösterge almam gerektiğini söylediler. Konuyu iletüğim muhasebe müdürü, ilkokul mezunu olduğumu ve idarecilik de yapmadığımı öğrenince ek gösterge alamayacağımı, muhasebede bu işlerle ilgili arkadaş ise 4. derece 9. kademeden aylık alanla1m ek göstergeden yararlanması gerektiğini söyledi. 4, dereceden emekli oldıığumda ek gösterge almam gerekmez mi? HC YANIT:Devletmemurları için belirlenen ek göstergeler, memurun yaptığı hizmet sınıfı ile öğrenim durumuna göre belirlenmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’ndaoğrenim durumlarına gore belirlenenyukselinebilecek dereceve kademelerleGenel İdare Hizmetleri sınıfında “tahsisli ek’gösterge belirlenmemiş” olanların yukselehilecekleriderece, kademe ve ek göstergeleri: Yukselinebilecek Öğrenim durumu DereceKademe k göç.. E ilkokulu bitirenler 7 9 Yok Ortaokulu bitirenler 9 Yok 5 Ortaokul dengi mesleki veya teknik 5 9 Yok öğrenimi bitirenler Ortaokul üstü 1 yıl mesleki veya teknik 4 300 9 oğrenimi bitirenler 3 8 450 Liseyi bitirenler Lise dengi mesleki veya teknik öğrenimi bitirenler 3 8 450 Lise veya dengi okullar üstü 1 yıllık mesleki teknik öğrenimi bitirenler 2 6 600 Ortaokul üstü en az 5 yıllık mesleki teknik öğrenimi bitirenler 2 6 600 Lise dengi okullar üstü 3 yıl teknik 2 600 6 veya mesleki öğrenimi bitirenler 2 yıl süreli yükseköğrenimi bitirenler 1 4 900 3 yıl süreli yükseköğrenimi bitirenler 1 4 900 4 yıl süreli yükseköğreriimi bitirenler 1 4 900 5 yıl süreli yükseköğrenimi bitirenler 1 4 900 6 yıl süreli yükseköğrenimi bitirenler 1 4 900 ilkokul çıkışlı olanlar 4. dereceye gelebilmekte, ancak ek gösterge yararlanamarnak tadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle