24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÇUMHURÎYET/14 SPOR / ARALIK 1988 Kazandık,hem de 31 f Demokratik Almanya karşısında +/etkili bir futbol sergileyen milli ^takımımızın golleri Tanju (2) ve Oğuz'dan geldi. Türkiye: 3 D. Almanya: 1 Dünya Kupası grup eleme maçında DAlmanya'yı ikinci yarıda bozguna uğrattık AİAÇIN ELEŞTÎRİSİ Yalnız sahada kazanmadık ABDÜLKADİR YÜCELMAN Turk futbolcusunun yapısına, kişiliğıne uygun olmayan "defans futbolu" oynatıp millı takımı yıllar boyu Avrupa'nın şamar oğlanı haline getirenler, milli takımın son yıllarda ve hele dun Demokratik Almanya'ya karşı verdiği gerçek futbol mucadelesinı tribiınden izlerken sanınz mutlu olmuşlardır. Hele ozelhkle Galatasaray'la UEFA'nın gundemine gelen Turkjye'nin, D. Almanya galibiyeti ile sağladığı prestıj, Avrupa grubunda getireceği ses, 31'lik net galibıyetle grubundaki diğer rakiplere verdiği korku ya da en azından endişe ve 'Türk futbolunda kıpırdanış"ın sozunun edilmesi, "Türkiye" adının sıcağı sıcağına konuşulmasma yol açan bir mutlu düşuncedir. Milli takım, dun Avrupaı bir futbol oynamamıştır belki. Hatta maçın ilk dakikalanndan başlayarak bır tutukluk ve endişenin gozle gorulür olduğu da bir gerçektir. Kalede Fatih'in adını koyduğu ılk 15 dakika içinde D. Almanlann işi erken bitirir adamları olsayd), belkı sonuç tersıne de dönerdi. Ama Tanju'nun golle ateşledıği milli takım, ansızın devleşıverdi sahada. O dört kose çizgiler ıçine sığmaz oldu bir anda. Rakibüıi kendi sahasında bastırıp o>ıınu orada oynadı, topu orada koşturdu. Korİcu cesarete, tedirginlik ıse inanca dönüşmüştü. "Bu maçı kazanınz" diyenler vardı sahada artık. D. Almanya, ışte bu ınanç ve presın altında öylesine ezildi ki, bu ezikliğin acısının bir anda 30'a dö/tâ f nuşen maçın 68'inci dakıkasında farkına vara* bildi. Takımımız 3 farktan sonra oyunu yavaşA latmasa belki daha buyuk farka gidecekti, ama durmak, bir an durmak bıle D. Almanlara bir gol getırdi. O bir tek gole uzulduk. Çunku yediğimiz tek golun çok önemli bir anlamı vardı. Biz defans yapamıyorduk. Yıllardır yaptığımız defansif anla>ışın hıçbir işe varamadığını, o bir an durakladığımız anda yediğimiz golle daha ıyi anlamış olmalıydık. Yeniden oyunu açtık, yeniden bastırmaya başladık. Hızh adamlarımızla, hızlı koştuk 90'ıncı dakıkaya ve başardık. Başardık hem de hakeme rağmen kazandık. Macar hakemin Feyyaz'ın duşurüluşune vermediğı penaltıva rağmen kazandık. Macar hakemin ataklanmızı kesen düduklerine rağmen kazandık. Macar hakemin futbolcularımızı tırpan gibi biçen.<D. Almanlann tekmelerine çalmadığı dudukler ve cebinden çıkaramadığı sarı \e kırmızı kartlara rağmen kazandık. Kazandık, kazanmayı ıstediğımiz için, kazanmayı bildığınuz, kazanmayı becerebildığimiz için kazandık. Defansımızla, forvetimizle, orta sahamızda kurduğumuz akıllı futbolumuzla kazaııdık. Dosta duşmana ve "Roma yolu bize uzak" diyenlere rağmen kazandık. GOLLER: Dk. 2464 Tanju, dk. 68 Oğuz, dk. 76 Then. STAT: Inonu. HAKEMLER: Nemeth Lajos (3), Hartmann Lauos (4), Varga Sandor (6/. (MacaristanJ TÜRKİYE: Faııh (8), Cuneyt (5), Gökhan (8), Semıh (5), Recep (7), Uğur (6), Oğuz (6), (dk. 87 Hasanj Ünal 18), Rıdvan (9), Tanju (7), (dk. 79 Metın 5), Feyyaz (8). TOPLAM PUAN: 78 TEKNİK DtREKTÖR: Tınaz Tırpan (8) DEMOKRATtK ALMANYA: İVeibtlog (3), Kleer (3), (dk. 65 Sceöbler3), Lıldner (5), Stahmann (5), Boschner (4), Ernsl (5), (dk. 46 Doll 5), Steınmann (4), Stupner (3), Pilz (6), Kristen (4), Thom (6) TOPLAM PUAN: 48 TEKNİK DİREKTÖR: Stange (4) KULLANILAN SERBEST ATIŞ: Turkıye: 17 DAlmanya: 11 CEZA ALANI DIŞINDAN ŞUT: Türkiye: 6 DAlmanya: 4 CEZA ALANI İÇINDEN ŞUT: Turkıye: 6 DAlmanya: 5 KALEYİ BULAN ŞUT: Turkıye: 7 DAlmanya: 4 DIŞARI ÇIKAN ŞUT: Turkıye: 3 DAlmanya: 4 OFSAYTA DÜŞÜŞ: Turkıye: 3 DAlmanya: 4 KÖŞE ATIŞI: Türkiye: 9 DAlmanya: 10 SARI KARTLAR: Stahmann, Stupner. Ernsl, Doll, Hasan SEYİRCİ: 38.873 HASILAT: 50.673.000 TL SERDAR KIZIK "KazanmaJıyız" dıyordu herkes, millı takım kampında, kalıvede, sokakta. Roma yolu için "Son Şans" gozıiyle bakılıyordu D. Almanya maçına. Ve doksan dakika sonunda kırmızı beyazlı formayı taşıyanlar buyuk bir sevinçle, güIucukJerle çıkıyorlardı sahadan. Kazanmışlardı... Sonbahar guneşının sevımli güzelliğini esirgemeden gösterdi lnönü Stadı'nın tribunleri, tıklım tıklım doluydu. Hele gençler, oğrenciler, kızlı erkekli gruplaıla buyuk bir coşku yaşıyorlardı. Stat anonsundan duyulan "Türk seyircisi centilmendir, kadirşinasür" sözleri, buyuk alkışlarla destekleniyordu. Ne küfur ne de sahaya atılan yabancı cısimlerden eser yoktu. UlusaJ marş, her zamankı gibi tnbılnlerden uçdört ayrı koro biçiminde söyleniyordu ama coşku doluydu, konuk ekibin ulusal marşı da savgıyla izlendi. llk dakikalar, kulubedeki teknik adamlar, tribunlerdeki seyirciler açısından kaygılıydılar. Önce Cuneyl'in sonra Recep'in kaptırdığı toplar, neyseki tehlıke yaratmamıştı ama atmosferi bırden tatsızlastırmıştı. O tutulmaz Rjdvan bir hareket yaptı da herkesin keyfi yerine geldi; Ugur*un uzattığı pası konuk yarı alanda çizgi ustunde karşılayan Rıdvan şeytani bir hareketle bacaklarını açıyor yerinde dönerek rakibıni geride bırakıyordu. llk tehlike Ernsl'k geliyordu. Fatıh'in koruduğu kaleye. Neyse ki iyi bir zamanlama, yerinde öne çıkış, sert şutu durduracaktı. Ugur, sık sık yere düşuyordu, Semih'in koruduğu sol kanat sık sık gedik veriyordu, bir telaş seziliyordu millilerde. 11. dakikada onceKristen'in sonra da Steinmann'ın kaleye yakın uzaklıktan vurduğu şutlar, kaygı ruzgârları getiriyordu. Bu arada uç savunma oyuncusu tarafından gölge gibi izlenen mıllilerin forvetleri, sağlı sollu yapılan ortaların uzun boylu rakip savunma arasında eridiğini izliyorlardı. ftk yarıda bir tehlike daha yaşayacaktık; 21. dakıkada Boschner'in soldan yaptığı ortayı kesmek isteyen Ciıneyt, ters bir vuruş yapıyor top az farkJa kaJe direğinin ustunden çıkıyordu. Ve milliler, oyunda önce denkliği sonra da üstünlüğu sağhyorlardı. 24. dakikaydı. Rıdvao sağdan çizgiye iıuyor topu, gerideki Feyyaz'a bırakıyordu. Feyyaz vurmadan once şoyle bir baktı; Tanju, konuk savunmanın arkasında pusuya yatmıs bır avcı gibiydi, sonra da ortaladı. Top, süzuldu suzüldu, savunmayı geçti, Tanjunun goğsunden sağ ayağına indı ve aldığı hızla fileleri buldu. Ve tribunlerde o bilinen sarkı başlıyordu: "İşte böyle her sene böyle..." Golden sonra bir ara yeniden bocaladı milliler. Sık sık gerı pası yapıyorlardı. Neyse kı Semih'in çizgı ustunde Pilz'e yaptırdığı valsler, seyircinin "oley'Meriyle yeniden coşkulu bir hava yaratıyoılardı. Artık ilerdeki uçlümuzü tutmakla görevli Lıldner, Kleer ve Boschner, neredeyse açık havada uçlu bir toplantı yapıp "Ne elmeli de bu adamlan durdurmah" diye duşunuyorlardı. Kısa paslarla rakıp ceza alanın da üst uste tehlikeler yaratıyordu milliler. 36. dakikaydı, Tanju, Feyyaz'a veriyor bu futbolcu ceza alanı içmde kendinı yerde buluyordu. Penaltı itirazları, anlaşılan hakemı etkileme>recekti ki 41. dakikada bu kez Oğuz'un verdiği pasla ceza alanında buluşan Feyyaz yine duşuyor, hakem "devam" diyordu. ikinci yarıda da ustun olan taraf millilerdı. 50. dakikada ceza alanına girdiği pozisyonda kale(Arkası 15. Sayfada) f PoRTRE Tınaz Tırpan HALİT DERİNGÖR Sık sık yıneliyoruz. Futboldaki başarısızlığımızın nedenlerinden biri içımize sinmiş olan kuçukluk duygusu ve inançsızlığımızdı. Ancak, son bir yıl içinde gerek millı maçlarda, gerekse Avrupa kupalarında aldığımız sonuçlar bın bu duygulanmızdan kurtarmaya yetmelı. Xamax'ın maçımn da bunda buyuk katkısı olduğu bir gerçek. Artık, yönetici, seyırcı, basm ve futbolcusu ile inanmaya başladık. Dün, D.Almanlara 3 gol attık. Diğerlerine de hakem musaade etmedi. D.Alman takımı makine duzeni içinde oynayan bir takım. Ancak, içinde ne bir Tanju ne de bir Rıdvan vardı. Milli takımımızın dunkü başansında Tınaz Tırpan'ın çok buyuk rolu olduğu kanısındayız. Tırpan'ı bıyığından mı, yoksa fıziğınden mi neden bilmem, basında bazı arkadaşlann gozü tutmuyor. Sanıyoruz dünkü maç Tı'rpan'ın beşinci sınavı idi. İki maçında yenilgi almasına karşın millı takımımız kotu oynamamıştı. Son birkaç yıl içinde milli takımımızın yediğı golleri sayarken çetele tutuyordum. Bugun ise neden 5 gol atamadık diye üzuluyoruz. Tınaz Tırpan'ı ve ondan sonra gelecek başka Tırpanlan da kösteklemek yerine desteklemeliyiz. Başanya ancak boyle gidebil'riz. . Demokratik Almanya'yı 31 yend j y gı maçta oldukça başarıh bır futbol sergiledı Kaptan Cuneyt, formsuz bır gününde olmasına karşın üzerine düşen görevı yenne getirmeye çalıştı. (1 Fotoğraf: Necmı Gülümser), Millı Takım futbolculan attıkları her golden sonra . bır biçimde kutladılar (2 Fotoğraî: Asena Ûzkan), 90 dakika bitimınde millı futbolcular ve Teknik Dırektör Tınaz Tirpan soyunma odasını "En büyük Turkıye" sesleri ıle ınlettiler (3 Fotoğraf. Anf Kızılyalın), 1988 Avrupa gol kralı Tanıu ıse attığı ıkı güzel golle galibıyette büyük rol oynadı (4 Fotoğraf. Taner Kutlay) IZLENİMLER 39 bin seyirci tek kişi gibiydi boyunca milli takımımızı destekleyen seyirciler, 90 dakika sonrasında sokaklara taşarak sevinç gösterilerinde bulundular. tanbul Valisı Cahıt Bayar, Buyukşehır Belediye Başkanı Bedrettın Dalan ıle bırlıkte maçı seyreden Galatasaray Kulubu Başkanı Ali Tannyar hep birlikte atılan gollerden sonra elleriyle zafer işareti yaptılar. Bu arada seyirci Mustafa Denizli'ye sevgi gösterisindı bulundu. Maçın bir başka ozelliği saha içinde gorev yapan foto muhabirlerinin ilk kez serbestçe dolaşamamasıydı. Milli takımın kadrosunu fotoğraflamak için sadece taç çizgisı yanında durabılen ve tek sıra halinde dizilen fotoğrafçılar daha sonra kale arkalarında görev yaptılar. Milli takımın attığı gollerden sonra yedekler kulubesinden de kimse çıkıp sahaya girmedi. Güvenlik guçlerinin zorlaması olmadan kendılığinden gerçekleşen bu ıdeal göruntu gelecek için umut verdi. Maçın başlama düdüğu ıle birlikte hucuma geçen milli takım oyuncularımızın özellikle ikili mucadelelerde devamlı olarak yere duşmesi, kramponların çimlere uygun olup olmadığı konusunu gündeme getırdi. Seyircinin butunleşmesı guzeldi. Ellerındeki bayraklarla taraftan oldukları takımı belirleyen seyirciler, gönülleri ile milli takımı destekliyordu. Maç sonunda ellerindeki Turk bayrakları, SarıKırmızılı, SarıLacivertli, SiyahBeyazlı, BordoMavili flamalarla sokaklarda ytıruyen galibiyet sarhoşu binlerce insanın oluşturduğu konvoy işlerıni bırakıp kendıienni pencerelerden alkışlayanlara sevgi ile karşıhk veriyordu. Millı maçı tribunden izleyen çok sayıda eski futbolcu ıçınde Bursaspor'un eski kaptanı Sedat, maç boyunca sahada oynuyor gibi heyecanlandı. Maç sonunda ıse sevinç gozyaşlarını tutamadı. Maç oncesi şeref tribunünde Futbol Federasyonu Başkanı Halim Çorbalı UEFA şeref üyesı Necdet Çobanh'yı hızmetlerı nedeniyle bir plaketle ödullendirırken, seyirci de Tınaz Tırpan'ı tribunler onune çağırıp galibiyet sonrası kendisine guvenoyu veriyor ve onu alkışlarla kutluyordu. Tekniğin kuvvete us u ** METtN TÜKENMEZ Bır gun onceki yazımızda, bir kez daha olabilır mi diye sormuş ve yanıtmı da "olabilir" diye vermiştik. Aslında başanlı olmak için de, tum etkenler dun Inönu Stadı'na toplanmıştı. 40 binı aşkın centılmen ve takımım maç boyunca destekleyen bir seyirci, sahada futbolun gereklernü yerine getirmek isteyen destekleyen bir seyirci, sahada futbolun gereklerini yerine getirmek isteyen futbolcularımız ve oyuna yerinde mudahale ederek doğacak bir yenilgiye oyunun basında engel olan bır kenar yönetim. Ulusal takımımız, aşın kazanma isteğinin stresinden olsa gerek maça tutuk başladı. Özellikle Semih'in atağa çıkarak yerını boşaltmasından dolayı Demokratik Almanya, ilk 15 dakikada üç gol pozısyonu yakaladı. Tınaz hocanın uyansmdan sonra Semih'in ılk gorevı olan savunmaya ağırlık vermesi ile ulusal takımımız oyunda dengeyi sağladı ve daha çok atak sırası almaya başladı. Ulusal takımımızın dünkü yengisi kişisel bçcerinin ve tekniğin mekanik futbola karşı zaferiydi. Özellikle orta alandan Ünal ve Oğuz ile çok rakıbi oyundan duşuren derinlemesine ve çabuk paslar, oyunu Demokratik Almanya ceza alanına yıktı. Rakip ceza alanı uzerinde ikiyebirin ve kişisel gırişimin zamanlamasını çok iyi yapan Rıdvan, Feyyaz ve Tanju sonucu etkileyen oyuncular oldular. Eğer Macar hakem Nemeth Lajıs biraz daha cesuı olabılse maçı daha farklı kazanabılırdik. Çunkü Oğuz'un şutunu tamamlamak isteyen Feyyaz'a arkadan yapılan hareket yüzde yuzlük bir penaltıyı gerektirirdi. Maç boyunca Unal, Rıdvan, Feyyaz, Gokhan ve Recep görevlerini eksıksiz yapan oyunculanmızdı. Özellikle Ünal çok çalışkandı. Zaman zaman savunmanın en arkasına gelerek top çıkardı ve savunmadaki arkadaşlanna yardım etıi. Tanju ıse golculuğunu ulusal takımımızda da kanıtlamanın mutluluğunu yaşadı. Takımımızın bu maçtaki en önemli hatası birinci golden sonra oyunu yavaşlatma isteğiydi. Golu attıktan sonra şaşkın durumdaki rakibimizın ustune ustune gitmemiz gerekirken, anlamsız gerı paslarla Demokratik Almanlann toparlanmasına neden olduk. LEVENT YÜCELMAN Galatasaray'ın UEFA'dan zaferle donmesı milli maçı başka bır havaya sokmuştu. Basında dunku manşetlerin tumunde "beklenen galibiyet"ten soz ediliyordu. Başkaca yoiu yoktu. Milli takım kazanmak zonındaydı. Televizyon maçı veriyordu. Bu onemlı değıldi, çünku tribunlerde yurekli 39 bın seyirci \ardı. Ve boylesine buyuk bir kalabalık centilmenlik ornekleri ile milli takımı destekliyordu. Sahaya atılan para veya benzeri yabancı maddeler yoktu. Bu sevindiricıydi. Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel, İs MAÇ SONRASI Tanju: Ben milli maçta da gol atarıın Takım Teknik Direktorü Tınaz Tırpan, galibiyette en büyük payın tribunleri dolduran futbolseverlerde olduğunu soyledi. ARİF KIZILYALIN A Milli Futbol Takımımız'ın Demokratik Almanya karşısında aldığı 31'lik galibiyetten sonra soyunma odasında gozleri yaşartacak bir se\inç tablosu yaşandı. Futbolcusundan teknik adamına, federasyon başkanından malzemecisine kadar herkes tekvucut olmuş, farklı galibiyeti kutluyordu. Futbolcuların peşi sıra soyunma odasına giren Milli Takım Teknik Dırektoru Tınaz Tırpan, başta Rıdvan ve Tanju olmak uzere tum futbolculan teker teker öpüyor ve "Aslanlarım benim, hepinize teşekkür edijorum. Bu galibiyet sizin hakkınızdı" demekten kendini alamıyordu. En son soyunma odasına gıren ve sevinç gozyaşlarına engel olamayan Futbol Federasyonu Başkanı Halim Çorbalı da Tırpan gibi ilk iş olarak futbolculan kutladı. Tanju'ya "Ne goller atün aferin sana" dıyen Çorbalı, 3'er milyonluk galibiyet primimn yedekler dahil tum futbolculara onumuzdeki gunlerde odeneceğıni mujdeledı. D. AJmanya'ya atılan 3 golden 2'sıne imzasını koyan Tanju, bu maça gol için şartlanarak çıktığını ve kendisine "Milli maçlarda gol atamıyor" diyenlere en guzel yanıtı sahada verdığinı soyledi. Tanju, "Demek ki milli maçlarda da pas gelince, pozisyon olunca gol atabiliyormuşum. Herhalde artık konuşmazlar" dedi. Milli Takım Teknik Direktorü Tınaz Tırpan, E)emokratik Almanya maçının yorumunu yaparken alınan galibıyette en buyuk payın tribundeki "12. adamda" olduğunu söyledi. Tırpan "Bizi 90 dakika boyunca yalnız bırakmayan scyircimize teşekkür ediyorum. Aldığımız galibiyette en buyuk pay onlann" diye konuştu. D. Almanya galibiyeti ıle Roma yolunda onemli bır engelin aşıldığını vurgulayan Teknik Direktor daha sonra şoyle konuştu, "Gnıbumuzdaki maçlara kotu bir başlaııgıç yapmışlık. Ancak inancımızı surdunip yılmadan miıcadele ettik. Bu maçı inancımız sayesinde kazandık. Zaten inanmayanların aramızda işi >ok. Tum futbolculan mı kutluyorum. Başanda hepsinin pa>ı \ar. Önumuzdeki maçlarda galip gelmeye çalışacagız." 3. golden sonra milli takımın rahatladığını ve bu sırada da D. Almanya golunun geldiğini vurgulayan Tınaz Tırpan verılmeyen penaltılarla da ilgili olarak, "Evet verilmejen iki penaltımız vardı. Hele bele Feyyaz'ın duşuruldugu pozisyonda nasıl penaltı verilmedi anlamadım. Ama önemli olan kazanmaktı bunu da gerçekleştirdik" dedi. D. Alman Milli Takım Teknik Direktorü Bernd Stange ıse maç sonrası oldukça uzguıı gorunuyordu. Stange gazetecılerın soıuları(Arkası 15. Sayfada) NEDEDİLER? Evren: Büyük mutluluk duydum Özal: Çok memnun oldum. Bu bize güzel bir hediye oldu. Güzel Türkfutbolundakigelişmenin devam edeceğine inanıyorum. Spor Servisi Milli takımımızın Demokratik Almanya karşısında aldığı 31'lik galibiyet tum yurdu sevince boğdu. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, U.Aİmanya karşısında alınan net galibiyetten buyuk mutluluk duyduğunu soyledi. Evren, "Demokratik Almanya gibi giiçlu bir takımı 31 yenen milli takıraımız beni çok memnun etti. Turk futboJnnda son zaınanlarda açıkça goruien bir gelisme vardır. Milli takımımıza bundan sonraki maçlarda başarılar dilijorum" dedı. Millı Eğitım Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Guzel Turkıye'nin sporda ve özellikle fuıbolda aldığı başarıh sönuçlann tesadutı olmauıgına aiKKat çeıctı. bakan Guzel, "Türk futbolundaki gelişmenin devam edeceğine inanıyorum. Bu başandan dolajn milli takım teknik adamlarını, yonetkileri ve futbolculan candan kutluyorum. A>nca buyuk bir olgunluk gosterip takımımızı coşkuyla destekleyen futbolseverlere teşekkür ederim" diye konuştu. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Muşteşaı Vardımcısı Erdoğan Ünver D.Almanya karşısında afınan galıbiyetin yorumunu yaparken, "Azim ve miıcadelenin zaferi" deyımini kullandı. Unver, (Arkası 15. Sayfada) Kral ve Şeytan D Almanya galibıyetınde büyük rol oynayan Tanju ve Rıdvan maç bıîimınde kol kola gırerek "zafer" işareti yaptılar. (Fotoğraf Mustafa Ersoy) Bugünlerhiçbitmesin AYDIN GÜLEŞ ~ Dün Demokratik Almanya karşısında elde ettiğimiz skorla, her şeyden önemlisi de oynadığımız oyunla ne kadar ovunsek yendır. Zıra, belki de son 20 yıldır takunımızın Avrupalılarla puan kavgası verdiği musabakalarda dunkü oyununu ne izledik ne duyduk. Eskiden bız onlardan korkuyorduk, artık onlar bızden korkar oldular. Bir sure önce biz onlar için önlem alma kaygı ve telaşına düşerdik. Artık rakıplerimiz bu kaygının içindeler. Bugunu yürekten yaşayıp, yaşatan başta teknik direktor Tınaz Tlrpan'ı, futbolcularımızı başta Rıdvan, Tanju, Uğur, Ünal ve Gokhan olmak uzere sevgı ıle kucaklıyor, alınlarından öpuyoruz. Bize uzun sure unutamayacağımız bir gün yaşattılar, futbol tarihımize de unutulmayacak bır sayfa eldedıler. 55 mılyonun gurur kaynağı takımımızın bugunlerinin hiç bitmemesini yurekten diliyor, en az 2 penaltımızı vermeyip oyunumuzu değil ama skorumuzu etkileyen Macar hakemı önce televizyonla, daha sonra da vicdanı ile başbaşa bırakıyoruz. Alman Haber Ajansı (DPA): Türkiye futbol dersi verdi FRANKFURT (AA) Dunya Kupas Grup elemelerinde, Türkiye'nin Demokratik Almanya'yı 31 yenmesini Federal Almaya Haber Ajansı (DPA), "Türkiye, D. Almanya'ya futbol dersi verdi" şeklinde duyurdu. Turk Milli Takımı'nııı Tanju'nun zafere göturduğunu bildiren DPA, Avrupa gol kralmın birbırınden guzel gollerle stadı dolduran 35 bin taraftara şahane bır maç seyrettirdiğini kaydetti. Galibiyetten sonra Türkiye'nin Dunya Kupası için umudunun arttığına değinen Alman Haber Ajansı (DPA), D. Almanya1 nın, geçen yıl Istanbul'da oynanan maçı da aynı skorla 31 kaybettiğine dikkat çekti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle