Katalog

26 KASIM 1988 HABERLER CUMHURİYET/9 Grevin başlamasına 3 gün kala henüz anlaşma belirtisi yok GÖRÜŞ Maden işçisincje ,gergin bekleyiş Günde 1 milyar 856 milyon lirahk zarara yol açacağı bildirilen TTKI grevi 45 bin maden işçisiyle birlikte 250 binin üzerinde insanı ilgilendiriyor. İşçiler ve sendikamn her kademe taban yönetimi kendilerinden habersiz bir sözleşmenin imzalanamayacağını, imzalamaya kalkışanların Zonguldak'a ayak basamayacaklarım ilan ettiler. Genel Başkan Mehmet Tezer'in, konuşmasında bir ara "Düğüne gider gibi greve gidiyorsunuz. Bize güvenmiyorsunuz. Bu yanhştır" yolundaki konuşması sert protesîolara ve yoğun tartışmalara yol açtı. ŞÜKRAN KETENCt İNSAJNLAR FÜSUN ÖZBİLGEN Silahlan vardı Tabii ki, hiçbir şekilde bir avuç isyancı karşısında utanç verici bir duruma düşmeyi kabul etmeyecektim. Karşımdaki isyancılann silahlan vardı, ama akılbizden yanaydı. Adolfo Suarez ANKARA'DAN İSTANBUL'A EĞLENCE TURU GEÇEN hafta sonu Ankaralı iki gazeteci istanbul'a gezip eğlenmeye gelmişler. Ancak İstanbul'u pek bllemediklerinden olacak Bebek'e gidip badem ezmesi yiyecekleri yerde Topağacı'na gidip "garaj gezmesi" yapmışlar. Bu gezme sırasında da ilginç olaylarla karşılaşıp bunu gazetelerinde yazmışlar. Hani şu, SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ali Topuz'un, SHP'nin solcuların işgali altında olduğunu ileri sürdüğü garaj toplantısını izlemişler. Toplantının yapıldığı istanbul'daki garajın sahibi SHP İsMustafa Sangul tanbul Milletvekilı Mustafa Sarıgül ile konuşuyoruz: rajı ama bunun ne önemi var. Mustafa Bey, toplantı ya Bu toplantıda kaç kişi varpılan garajın adı ne? Nerede dı? bu garaj? 200 kişi şikâyet etti. Efendim, Topağacı Ga Garajın konferans satonu İşçiler kararlı Maden ocaklarında çalışan işçiler aıtk korkusuzca fotoğraf çektrebılıyorlar "Greve gıdeceğimızı bilsinler. Her şeyi göze aldık" diyebiliyortar. Ocaktan çıkan bu işçiler, "Bir elma, bir parça ekmek, ocakta bunlarla beslenir hale geldik. Açlığımızı, rezılliğimizı görsünler" derken grev için kararlı olduklannı özellikle vurguluyorlar. (Fotoğraf: Şukran Ketenci) zırlıklannın tamamlandığını söyledi. Genel Sekreter Bahattin Gezer, toplusözleşme masasına oturulduğu temmuz ayından bu yana olan gelişmeler hakkında ayrıntılı bilgi verdikten sonra, önceki geceki gelişmeler üzerinde durdu. Aynı türden eleştiri ve tepkilere muhatap oldu. O da kaygılann yersiz olduğu konusunda güvence verip greve birlik ve güven içinde gidilmesini istedi. Hükümetin TTKtnin zaranna ilişkin açıklamalarımn gerçeği yansıtmadığıru, 20 yıldır işletmeye hiç yatırım yapılmadığını anlattı. Ayrıca 45 bin işçinin ve bir yörenin tek geçim kaynağına ekonomik pencereden sadece bakılamayacağını, ekonomik anlamda bile diğer kazanımlar nedeniyle butun dünyada madenlerin devlet tarafındansübvanseedildiğini vurguladı. Hesap yaptığında grevin bir gunlük zararının, üretim kaybı, enerji sarfı, grev dışı kalanlar için yapılacak ödemeler, işletmenin yan gelirleri ve işletmeyi yeniden açma maliyetleri ile birlikte günde bir milyar 856 milyon lira olduğunu söyledi. 2 ay ocaklann çalışmaması halinde, madende yeniden üretime geçebilmek için iki yılın geçeceğini vurgulayarak, "Hükümetin madenleri ve Zonguldak'ı gözden çıkardığına inanmak istemiyoruz" dedi. nntılarının görüşülmesinden sonra, aynı gerilim içinde greve yönelik sloganlarla dağıldı. Yönetim kurulu, durum değerlendirmesi için öğleden sonra yeniden toplantecilerden özür dileyerek odadan ayrıldı. Ve kısa bir sure sonra geri döndü. Guvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre Başbakan Turgut Özal, Devlet Bakam Çiçek basın toplantısı yaparken kendisini telefonla aradı. Özal, Devlet Bakam Çiçek'e anlaşma umudu olabileceğini bu yüzden taraflar arasındaki görüşmeleri sıkıntıya sokabilecek herhangı bir açıklamada bulunmaması gerektiğini ifade etti. Edinilen bilgiye göre Devlet Bakam Çiçek, Özal'ın telefonu öncesinde, basına TKİ sözleşmesi konusunda özetle "Biz şu önerileri gelirdik, ancak sendika kabul etmedi" biçiminde açıklama yapacaktı. Ancak Çiçek'in böylesı bir acıklama yapması halinde anlaşma konusundaki umutların yıpratılması kuşkusuyla Başbakan Özal devreye girdi. Garaj gezmesi badem ezmesi Ankara'dan gazetecileri yol masraflarını ve Istanbul'daki masraflarını da sizin karşılayarak getirttiğiniz söyleniyor, doğru mu? Hayır efendim, ne ilgisi var? Bu arkadaşlar İstanbul'a gezip eğlenmeye gelmişler. Garaja geldiler, tam da toplantı başlıyordu. Ben de Ali Bey'e sordum; Sayın Topuz bir mahzuru olmadığmı söyledi, gazeteci arkadaştar da girip toplantıyı dinlediler. Mustafa Bey Ankara'dan İstanbul'a gezmeye, eğlenmeye pek çok kişi gelir, gazeteciler de gelır, ama ben şimdiye kadar hiç İstanbul'a gezmeye gelen iki gazetecinin başka yer bulamayıp da Topağacı Garajı'na gezmeye gittiklerini duymadım. (Yanıt yok, sürekli kahkahalar...) SHP'nin Ali Topuz'dan başka bir genel sekreter yardımcısı ile konuşuyoruz: Parti yönetimi olarak Sayın Topuz'un davranışını nasıl değerlendirıyorsunuz? Efendim, Ali Topuz'un sözleri üzerlne basın olarak gösterilen duyarlılığı niçin Aydın Güven Gürkan ve başka partililer, "Parti yönetimini sağcılar ele geçirdi" diye demeç verdiği zaman göstermiyorsunuz? mu var? Nasıl sığdı 200 kişi garaj binasına? Yok hayır, şikâyetçi olanlar çok da, 4050 kişi vardı toplantıda. AKILSIZLAR İÇİN 13 KURAL çisinin grevınin başlamasına üç gün kala süren pazarlık, göruşme trafiği, gerilim ve kaygıları arttırdı. İşçiler ve sendikamn her kademe taban yönetimi kendilerinden habersiz ve belirlenen taban haklar altına inecek bir sözleşmenin imzalanamayacağını, imzalamaya kalkışanların Zonguldak'a ayak basamayacaklarım ilan ettiler. Dün, salı günü başlayacak grevin son hazırhklarmı belirlemek üzere Genel Madentş Merkezi'nde şube yöneticileri ve işyeri temsilcileriyle yapılan toplantıda, yönetim daha önce birlikte belirlenen hakların altına inecek bir son dakika sözleşmesinin imzalanmasının söz konusu olmadığı yolunda güvence verdi. Yine de Genel Başkan Mehmet Tezer ile Genel Sekreter Bahattin Gezer'in son gelişmeleri anlattıkları konuşmaları sırasında, taban sendika yöneticileri sUrekü kaygüarını, tepkilerini dile getiren laf atmalar, konuşmalar yaptılar. Zaman zaman sert tartışmalar ve suçlamalar içinde geçen çok gerilimli toplanü "tşçiler d de, genel greve", "Greve gidiyoruz, görüşme bitmiştir" sloganlarıyla sona erdi. rinden sonra, herkes evine dönüp yatağına çekilebildi. Sabah Genel Madenlş'te önceZONGULDAK Günde bir milyar 856 milyon lıralık zarara den kararlaştırılmış olan bütün yol açacağı bildirilen TTKİ grevi sendika yönetim kademeferi ile işnin başlamasına üç gün kala yeri temsilcilerini kapsayan genişufukta anlaşmaya yönelik bir yak letilmiş yoneticiler toplantısı bu laşım yok. 45 bin maden işçisinin gerilim üzerinegerçekleşti. Gösteaileleri ile birlikte 250 bin üzerin riye ve kavgaya dönüşmeyen, ande insanın, gerçekte ise Zongul cak istenmeyen bir anlaşmarun yadak'ın tüm esnaf ve şehrin yaşa pılabileceği yolunda yönetime gümının kaynağı olan madenlerde vensizlik \e ağır suçlamaları içeüretimin durmaması için işçi üc ren konuşmalar, hem kulislerde retinin ortalama 300 bin liraya çık hem de söz alarak zaman zaman ması isteniyor. Aksi halde, daha da laf atmalar, tartışmalar içinde düşük bir ücretle kömür ocakla dile getirildi. Toplantı boyunca tanna hiçbir şekilde inmemeye ka ban, sendika yönetimi temsilcilerarlı olduklannı hükümete ve ka ri sürekli greve gidiltnesi kararlımuoyuna duyunnaya çalışıyorlar. lıklarını ve bu konuyu tanışmak Zonguldak'ta 45 bin maden iş istemediklerini dile getirdiler. Genel Başkan Mehmet Tezerin konuşmasında bir ara, "Duğune gider gibi greve gidiyorsunuz. Bize guvenmiyorsunuz. Bu yanlışur" gibısinden bir konuşma yapması sert protestolara ve yoğun tartışmalara yol açtı. "Ankara'ya bir daha gitmevin, işi baglamaya gidiyorsunuz, neyin göruşmesi, istekler, durum belli. artık greve gidiyoruz..." Laf atmaları arasında gerilimli anlar yaşandı. Ancak Mehmet Tezer belirlenen hakların altına inilmesinin söz konusu olmadığını, fakat sendikacı olarak görüşme teklifıni reddedemeyeceklerini bildirdi. Tezer, bir yandan da kararlı olarak son grev ha tıya otururken, yoneticiler yarın Ankara'ya gitmek için Şevket Yılmaz'dan çağrı aldıklarını açıkladılar. Yetenek olmadan başarmanın yolları 1. Müthiş derecede önemli bir insanmış gibi görünmeye çalışın. 2. Çok emin konuşun. Genel doğrulardan söz ederek konuşun. 3. Tartışmaya girmeyin. Eğer zor durumda kalırsanız, ilgisiz bir soruyla karşılık verin ve rakibiniz bunu yanıtlamaya çahşırken, gözlüklerinizin camını parlatmaya başlayın. 4. Önemli şahsiyetlerle birlikte görünmenin 'yoilarını bulun. 5. Etkilemek istediğiniz bir kişiyle konuşmadan önce, onun güncei sorunlar uzerine düşüncelerinı öğrenın ve şiddetle aynı görüşü savunun. 6. Başkaları tartışırken dinleyin. Tartışmanın içinden yavan bir konuyu seçip bunu savunmaya çalışın. 7. Astlarınızdan biri size bir soru yönelttiğinde, "Sen aklını mı kaçırdın?" diye yanıtlayın. Yere bakana dek yüzünden gözlennizi ayırmayın ve ardından aynı soruyu kendisine yöneltin. 8. Kendinize iyi bir yardakçı bulun, ama onu hep geri planda tutun 9. Birıne bir iş buyururken, konuyu kendiniz de çok iyi biliyormuş gıbı davranın. 10. Tüm şikâyetleri çözümleyebılen bir makam görünümüne girin. Bu, kontrolün sizde olduğu intibaını bırakır. 11. Birine yardım ettığinizde teşekkür edilirse tevazu göstermeyin. Boylece düşmanınızın bilınçaltında bir bağımlılık yaratmış olacaksınız. 12. Kendinize hep yuce bir görünum verin. İş arkadaşlarınızdan "Bizim bürodaki çocuklardan bazıları" diye söz edin. Şef ile elemanları arasındaki hafif muhabbetı önleyın • aradakı mesafeyı kapatabilır 13. Bir yerden bir yere gıderken hızlı hızlı yürüyün. Boylece çok önemli işlerle uğraşıyormuş intibaını uyandıracaksınız. Ödanızın kapısını kapalı tutun. Sadece randevu ile görüşün. Emirlerı yazılı olarak dağıtın. Unutmayın, çok büyük birisiniz. "Gelişmeler olabilir" Zonguldak'ta bu gelişmeler olurken, Devlet Bakam Cemil Çiçek dün KamuSen Genel Sekreteri Metin Yılmaz yanında olduğu halde duzenlediği ve yaklaşık 5 dakika suren basın toplantısmda, şu kısa açıklamayı yaptı: "Son gunlerde toplu iş sözîeşmesi görüşmeleri devam eden konularda basınımızda haberler çıkıyor. Bu rnüzakereleri devam edenler içerisinde de en önemlisi, Tiirkiye Taş Kömunı Kunımu'dur. Taraflar grev ve lokavt karan akh. Anlaşma sağlanamazsa böyle arzu edilme>en bir yola gidilebilecek. Müzakereler devam ediyor. Bugün (dün) kendi tekliflerimizle ilgili onemli bir acıklama yapacaktık. Hepimizi memnun edecek gelişmelerin olabilme ihtimalini düşünerek açıklamayı bugunluk bu kadar yapabilecegiz." Aykut: Anlaşma olacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakam tmren Aykut da dün özel bir şirket tarafından yaptırılan tarım kireci fabrikasının açılış törenine katıldı. Aykut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "TTK'da anlaşma olacak sanıyonım. Umudumu yitirmiş degilim" dedi. Bakan SEKA grevi için de Selüloztş Sendikası yetkilileriyle de görüştuğüBaşbakan devreye girdi nü kaydederek bu hafta içinde SEDevlet Bakam Cemil Çiçek, ba KA'da önemli gelişmeler olacağıToplantı grev hazırlıklarının ay sın toplantısı yaptığı sırada gaze nı söyledi. Doğırtia memura sürekli tazmînat ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin, kalkınmada öncelikli yörelerde hizmet veren memurlanna "olaganüstii maddi imkân" getirmek için çalışmaiara başladığı öğrenildi. önümüzdeki yılbaşmdan itibaren uygulanması beklenen karara göre kalkınmada öncelikli yörelerdeki devlet görevlileri olaganüstii hal bölgelerinde uygulanan maddi olanaklara kavuşturulacaklar. Başbakan Türgut Özal, konuyla ilgili olarak ANAP Teşkilat Başkanı Oltan Sunguriu ile goruştü. Edinilen bilgiye gore Sunguriu, devlet memurlarının, kalkınmada öncelikli yörelerde maddi imkânların yetersizliği nedeni ile görev yapmak istemediklerini Başbakan Özal'a iletti. Başbakan özal da bunun uzerine olağanüstü hal uyguiaması sürdürülen bölgelerde devlet memurlanna bölgemn özelliği göz önune alınarak daha fazla maddi imkân sağlandığını belirterek olağanüstü hal bölgelerindeki bu uygulamanın olağanüstü hal kalktıktan sonra da kalkınmada öncelikli yöreleri de kapsayacak biçimde çalışmalar yapıldığını anlattı. Başbakan Özal'ın bir hükümet kararı ile uygulamayı 1989 yılı başmdan itibaren başlatmayı düşündüğü öğrenildi. ANAP Teşkilat Başkanı Oltan Sunguriu, Türkiye'nin çeşitii bölgeleri arasında yaşam koşulları açısından buyuk farklar bulunduğuna dikkati çekerek memurlann kalkınmada öncelikli yörelerde gorev yapmak istemediklerini söyledi. Sunguriu, bunun uzerine kalkınmada öncelikli yörelerde çalışacak memurlann daha fazla maddi imkânlarla teşvik edilmesinin düşünuldüğunu ifade ederek şöyle konuştu: "Memurlar Doğu, Güneydoğu Anadolu Ue bazı ilierimizde görev yapmak istemiyorlar. Memurlan teşvik açısından maddi olarak bazı farklılıklar getirilmesi duşünıildiı. Savın Başbakana bu görüşümüzıi ilettik. Başbakan da uygun buldu. Olağanüstü bal uygulanan bolgelerimizde memurlar daha fazla maaş alıvorlar. Kalkınmada öncelikli jörelerde de raemur maaşlan bir olçüde yiıksek tutuldu. Ancak bu yeterli olmamaktadır. Sayın Başbakan olağanüstü hal uyguiaması suren bölgelerde memurtara tanınan imkânlann, olağanüstü hal uyguiaması kalktıktan sonra da kalkınmada öncelikli yöreleri de kapsayacak biçimde uygulanmasını benimsedi. Sanıyonız bu yılbaşmdan itibaren bu bölgelerde çalışan devlet memurlarının maddi imkânlan arttınla cak, olağanüstü hale nden dün yapılan açıklamada, personeline verilen bu önerali taz"Doğu'da sürekli olağanüstü hal" başlığı ile yayınlanan haber yanlış anlamalan içeren bir biçimde yansıtılmıştır" denildi. Açıklamada, Başbakan Turgut Özal'ın 24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle yaptığı konuşmada, olağanüstü hal bolgesi ile komşu illerde çahşan kamu personeline verilen tazminatın bu bölgede memur açığıru kapatmakta çok yararlı görüldüğü belirtilerek, şöyle denildi: minat otomatik olarak kalkacaknr. Bu bakımdan Başbakan Özal,, olağanüstü hal kalksa da bu bölgelerde benzer tazminatlann devamı icin hükümetin bir kanun tasansı üzerinde çalıştığını açıklamışür. Bu kanun tasansı ile bugün bolgeye dahil olmayan Erzurum, Kars, Ağn, Gümüşhane, Artvin, Erzincan, Malatya, Sıvas ve Şanlıurfa gibi Ulerin de kapsam içine alınabileceğini, bu suretle bu illerimizdeki kamu personeline de "Olağanüstü halin ileride kalk bu imkânın verilebileceğini söylemasıyla bu bölgede çalışan kamu miştir." getirilecektir" Anlaşma korkusu Genel Başkan Mehmet Tezer ile Bahattin Gezer'in önceki gün "Gorüşmeler bitti, Zonguldak'a dönuyonız" haberinden sonra, akşam saatlerinde dönme yerine Ankara'da masaya oturduklan yolunda gelen haberler Zonguldak'ta bir panik yarattı. Genel Madentş Sendikası Yönetim Kurulu üyeleri dahil her kademeden yönetici sendikacı bir yandan "Habersiz asia masaya oturup anlaşamazlar, Zonguldak'a geri dönemezler" yolunda güvence vermeye çahşırken, bir yandan da Ankara'da ne olup bittiğini öğrenmek çabası içinde telefonlara sanldılar. Ancak gece yansından sonra Türktş Başkanı Şevket Vilmaz, pek çok bakan, Başbakan ile yapılan gorüşmeler ve KamuSen'le son pazarlığın kesildiğı yöneticilerin Zonguldak'a gelmek üzere yola çıkuklan habe Uygulamanın başlaması halinde olağanüstü hal dışında kalan Erzurum, Kars, Ağrı, Gumüşhane, Artvin illeri ile Malatya ve Sıvas başta olmak üzere Bakanlar Kuruiu'nun belirleyeceği illerin taşra teşkilatlannda görev yapacak memurlar olağanüstü hal uyguiaması sürdürülen yerlerde tanınan imkânlara kavuşacaklar. Başbakanlık açıklaması Başbakanhk Basın Merkezi HAZIR GİYtM VE KONFEKSİYON İHRACATÇ1LARINA DUYURU AET ve KANADA'ya yönelik Hazır Giyim ve Konfeksiyon Kategorilerinde üyelerimizin 1989 yılı Past Performans kotalarına ve avans kota dağıtımına esas teşkil etmek üzere, 15.11.1988 tarihine kadar Birliklere bildirilmiş bulunan 1988 yılı ilk dokuz ayhk fiili ihracatlannı gösteren Gümrük Onayh Bilgi Belgesi ve Gümrük Çıkış Beyannamelerine göre hazırlanan listeler 25.11.1988 cuma gününden itibaren ilgili Birliklerce ilan edilmiş bulunmaktadır. Sözkonusu listelere itirazlar 2.12.1988 cuma günü mesai bitimine kadar yapılabilecektir. Üyelerimize önemle duyurulur. İST4NBUL TEKSTİL VE KONFEKSİYON EGE ULUDAĞ AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİKLERİ Suudi Arabistan'dan almış olduğum pasaportumu ve Hüseyin Yalçın'dan aldığım 15.000.000 TL'lik senet ve sozleşmemi kaybettim. Geçersizdir. ABDURRAHMAN SADAK FAKÎH Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükumsüzdür. GÜLSÜM ÇELİK Bezmi Âlem Üniversitesi 8U KİGuCük KjM Çfl!>ı & * *• 'Sözleşmeli ORTAOĞRETIMDEN HABERLER personele' TTB'dentepki "Hayat, iman ve cihattan ANKARA (AA) Bezmi Âlem C'niversitesi'ne bağlanacak Vakıf Gureba Hastanesi'ndeki 80 hekimin sozleşmeli personel statüsune geçmeye zorlandığı one surulerek bu haksız uvgulamanın durdurulması istendi. Turk Tabipleri Birliği Merkez Konsevi'nden yapılan açıklamada, uvgulamanın, vakfı sadece istenilen kişilerın çalıştığı bir merkeze donuştürmeyi amaçladığı iddia edilerek bu davranışla, hem bir vakfın kullanıldığı, hem de 657 sayılı kanuna aykın hareketle hekim haklarının ihlal edildiği savunuldu. Temel Sağlık Hizmetleri Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edılmesinin nedenlerı arasında, sozleşmeli personel istihdamı olduğu da kaydedilen açıklamada, şu goruşlere yer verildi: "Anayasa Mahkemesi'nin sozlesmeli personel istihdamını goruştuğü şu gürderde. meslektaşlarımızı güvensiz bırakacak ve bir >ığın sosyal sorunla karşı karşıya getirecek bu uygulamayı anlamsız buluyor ve kımyoruz. Konunun Vakıflar Genel Mudurluğü tarafından yeniden değerlendirilmesine ve haksız uvgulamanın durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Aksi halde mesleklaşlarımızın haklarını Türk adaleti önunde saunmak için biıtun çabalar gösterilecektir." Yani siz Topuz'un sözlerini ve davranışını onaylıyor musunuz? Bir usul hatası yapmıştır. Pazar günü İstanbul'da yapılan danışma kurulu toplantısı na gidip orada konuşabilirdi. Aynı yetkilinin ıfadesine göre Topuz, garaj toplantısındaki olayı da MYK'da şöyle açıklamış: "Kendi konuşmamı ben kendim banda aldım. Toplantı sırasında gazetecilerln bulunduğunu görmedim, ben konuşmamı yapıp bitirdikten sonra iki gazetecinin orada olduğunu gördüm." Partinin bir başka yönetiçisi ise olayı şöyle değerlendıriyor: Şimdiye kadar parti içinde yönetim aleyhine söyienmiş sözler olabilir, ama bu sözler, soyleyen kişileri bağlar. Bir parti yöneticisinin kalkıp da partiyi böylesine zan altında bırakacak ithamlarda bulunması, geçiştirilebilecek bir olay değildir. Ortada bir cenaze var ve bu cenazenin muhakkak kaldmlması gerekir. Bütün partiyi ve Türkiye'yi llgilendiren bir olay karşısındayız. Ayrıca bu sözler parti tabanına değil bizzat genel başkan ve genel sekretere yönelik suçlamalardır. Bu olayın gereği yapılmalıdır. İşte ŞHP'den bir tutam görüş ve İstanbul'da eğlenen iki gazetecinin maceraları... ibarettir" THTde uyuşmazlık tstanbul Habcr Servisi Türk Hava Yolları iie Havaİş Sendikası arasında sürdürülen topto iş sözieşmeleri görüşmeterinde uyuşmazlığa gidildi. lyuşmazlığa öcret maddelerine geciimeden idari maddelerdeki aniaşmazhklann nedenolduğu öğrenildi. Türk Hava Ydlan adına TÜHİS ile Havaİş Sendikası arasında surdürüien toplu iş sözîeşmesi görüşmeierinde dün akşam varıian uyuşmazlık bir zabıtla saptandı. 5200 üyesi olan Havaİs Sendikası'nın THY işvereninden özellikle çahşanlar arasındaki ücret dağıiımının dengelenmesine yönelik isteklerinin TÜHİS taıafından kabul edilmedıği öne süriılüyor. THY'deki piloüann ücretlerini dolar üzerinden alması, bunun yanmda idari ve teknik kesrmde çahşanlann ücretlerinin çok daha düşük oîması sendika yetkiiiieri ile TÜHÎS arasında sıkı pazarlık konusu oluyordu. GİRESUN Endüstri Meslek Lisesı öğretmenlerinden Nurettin Yazar, öğrencilerine "çağ atlayan Türkıye'den modern düşünceler" sunuyor. Milli Eğitim Bakam Hasan Celal Güzel'in bu düşüncelere katılıp katılmadığını bilmiyoruz, ama ortaöğretim gençliğine verilen mesajlar konusunda biraz fikir sahibi olması için öğrencilere dağıtılan üç sayfalık metinden bazı bölümler yayımlıyoruz: İNSAN SICAĞI Or. Frdal Atabek 3. bası 1600 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Tıirkocağı Cad. 3941 Cağaloğlulslanbu! Surucu belgemi kaybettim. Hukümsüzdur. TAHSIN ÇORBACI "Tanzimatla başlayan kâfirlere özenme hali meşrutiyetle gelişmiş, sanki meşru imiş gibi bir hal almıştır. AmerikaRusya, kapitalistsosyalist blokların savaş dialektiğidir. Bir batıl diğer batılı yıkarken yine batıldır. Bizim inancımız ise bu iki batılın çok üstünde ve her ikisinin de karşısındadır. Zira İslam, insanın kendi fitri (yaratılışında mevcut leleri, şirke ve zülme boyun olan) düzeninin adıdır. İnsan eğmeyenleri, hicret olayı ve ondan ne kadar uzaklaşırsa kılınan ilk cuma namazını, bizzat kendinden de o kadar şeytanın askerlerini teşhir etuzaklaşmış demektir. Sosya meyi, ateş çukurunun tam lizmde çocuğun ve insanın kenarında olduğumuzu, topdeğeri işçi olduğundandır. İh raklanmıza çektiğimiz hasretiyarlar ise işçi karikatürü ol timizi... Bütün bunları kavraduğundan, diğer insanlar için madan... Lailahe diyerek bügülünç durumdadır. Eşya ise tün ilah nevinden, put nevinadeta tapılan bir ilah, bir put den ne varsa gönlümüzden atıp onları yok etmeden arzu tur. Gönüllü gladyatörlerin ka ettiğimiz İslami hayata kavuşfa yapılarını, İnsan Haklan Ev mamızın biraz hayali olduğurensel Beyannamesi'ni, zu nu bilecek, ondan sonra da lüm ehramlarını, montaj ede "illallah" deyip "Ancak sana biyat kapıkulu ideologlarını. ibadet yapar ve ancak senmodern puthanelerdeki adsız den yardım dileriz" ayetinin cengâverleri, putların gölge manâ ve gayesine uygun bir sindeki sömürü hortumlarını, şuurun sahibi ölacaksın. sömürüden pay alrna savaşıBütün hayat tezahürlerinnı, zincirlerini şakırdatan kö de gücün yettiği kadar İslami âdetlerin ihyasına ve gayri İslami hayatın imhaye, iptaline çalış. dhat niyetini ve şaadet sevgisini daima kalbinde taşı. Mükellef olduğun islam davet vazifesini her yerde yapmaya çalış. Kendine kıslada emir bekleyen bir asker nazarıyla bak. Kendine kesin çizgilerle beliren bir hayat yolu çiz. Hayatını yaşarken bilerek, görerek, duyarak ve şuurluca yasa. Seçtiğin bu hayat tarzı felsefecilerinki gibi olmasın. Yahudi saçı gibi karmakarışık bulunmasın. Her şeyiyle net ve berrak bir hayat tarzı olsun. Bilesin ki Hz. Ömer, radiyallahü anhin de dediği gibi, HAYAT, İMAN VE CİHATTAN İBARETTİR."