19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 1988 • ••• CUMHURİYET/15 hurucu belgelerini değiştirme süresi uzadı ANKARA (ANKA) Surücu belgelerinin değiştirilmesi için tanınan süre 31 Temmuz 1989 tarihine kadar uzatıldı. Içişleri Bakanlığı yetkililerınden edinilen bilgiye gore, sürucü belgelerinin dayanıksızlığı ve kullanma zorluğu nedeniyle 1 Ocak 1987 tarihinde başlanılan ve 1 Ocak 1989 tarihinde sona ereceği duyurulan değiştirme işlemi için 6 ay süre tanınıiı. Yetkililer, belirtilen sure içinde değiştirme işlemlerinin tamamlanamayacağının anlaşılması ve uygulamanın il ve ilçeler duzeyinde kademeli olarak değişik tarihlerde başlatılmış olması nedeniyle sure uzatımına gidildiğini söylediler. Verimlilik Proje \arışması ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Milli Prodüktivite Merkezi (MPM), ortaokul ve liseler arasında "Verimlilik Proje Yarışması" açtı. MPM çalışmalanndan sorumlu Devlet Bakanlığı ile Milli Eğ'tim Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından koordine edilen yarışmada derece alacak 402 proje sahibine, toplam 87 milyon 725 bin lira para ödüliı ile çeşitli armağanlar verilecek. Ülke duzeyinde yerleştirilmesine çalışılan verimlilik bilincinin, ortaöğretim kurumlarında görev yapan yönetici, öğretmen ve öğrenciler tarafından algılanış biçiminin en iyi örneklerini oıtaya çıkarmayı amaçlayan yarışma iki ayrı grupta yapılacak. Ortaokul ve liseleri kapsayan her iki grupta, okul yoneticileriyle öğretmenler ve öğrenciler kendi kategorilerinde yarışacak. Minikler dondurma arabasında ; Cumhuriyetj'nin güney eyaletlennden Yunan'da, her gün mahallelerine gelen dondurmacıyı izlemekten yorulan bir grup küçük çocuk, bu kez çareyi, dondurmacı Çınli'nin el arabasına tırmanmakla buldular Neşe içinde el arabasına tırmanan 6 küçüğün binmesiyle, minik el arabası zoraki bir çekçek seferi yapmış oldu. (Fotoğraf: AP) ' 0t 0 t DaŞiaillnizfijarrAlabanda'88 " f f haclaHı ' 1 lstanbululuslararasıde Mecidiyekuy FM Meliha Avni Sözen Kültür Merkezi'nde başladı. Bu yıl ikıncisi açılan fuarda 49 yerti ve yabancı firma. çeşıtlı tekne, sürat motoru, yat ve yelkenlı ekipmanları, akvaryum, şişme bot, karavan ve bunlara ait parça ve aksesuarlar sergilenıyor. Avrupa ve Amerika dizaynı çeşitli teknelenn yerti uygulamaları ile vaöelı satış yapan firmalar ilgi çekiyor. 4 aralık pazar günu akşamı saat 20.30 a kadar sürecek fuarda ayrıca çeşıtlı denız balıkları ve timsah akvaryumu da sergıleniyor mrenı h a f t a Arjantin'de geçen ^ w . 5|en ü n , ü der Christina Onassis'e dün Yunanistan'ın başkenti Atina'da yapılan cenaze töreninde, Ortodoks papazlar son görevlerinı yaparken görüluyor. Onassis'in kalp krızinden ölduğü tahmın edilmekle birlikte ölümunün ardındaki sıs perdesi henüz kalkmış değil (Fotoğraf: Reuter) HABERLERİN DEVAMI Açlık Grevleri (Bastarafi 1. Sayfada) Ozellikle 1 Ağustos 1988 tarihini taşıyan bir genelge hapishane koşullarını iyice ağırlaştırmıştır. Genelgeyle ilgili tüm haklı uyarılara kulak tıkanması üzerine başlatılan açlık grevleri yer yer hâlâ sürmektedir. Özal hükümetinin genel olarak benimsediği duyarsız tutum dikkat çekicıdir, talihsizlıktir. Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ın acımasız yaklaşımları açlık grevlerinin gitgide "ölüm orucü"na dönüşmesine yol açmaktadır. Tuz ve şeker vermeyerek ' We olursamz olun'' tavrı insanların yaşam hakkıyla oynamaktır. "Tektip"\n kaldırılması... Sevk zincirinden vazgecilmesi... İaşe bedellerinin arttınlması... Dayak ve işkencenin önlenmesi... Yayın ve haberleşmedeki yasaklar vs... Bunların tümü, hapishanelerin insanca koşullara kavuşturulmasına dönük haklı taleplerdir. Bunlara kayıtsız kalınması, toplum vicdanının içten içe kanamasına neden olur. Siyasal iktidann açlık grevlerine karşı bunca duyarsızlığı acaba nereden ileri gelmektedir? "Disiplin" diyorsa, kalıcı disiplinin baskıyla sağlandığı hiçbir yerde görülmemiştir. "Yeraltı örgütleri" diyorsa, bu tutumu, o örgütlerin değirmenine su taşımaktan başka işe yaramayacaktır. Hapishanelerden kaynaklanarak dalga dalga büyük kentlere yayılmaya başlayan olaylardan ve gerilımden siyasal çıkar umuyorsa, ki ihtimal vermek istemiyoruz büyük bir sorumsuzluk olacaktır, geri tepecektir bu taktik. Altını bir kez daha çiziyoruz: İnsan haklarına ve çağdaş infaz hukukuna saygı, hapishanelerde disiplin ve huzuru sağlarken. kimi "yeraltı örgütleri"ri\n etkisini de kıracak Inönü havayı yumuşattı (Baftarafı I. Sayfada) üveleri Ali Dinçer ile Mustafa Timisi'nin yanına oturdu ve hemen Bu konuda SHP yönetiminin bugüne dehemen hiç konuşmadı. Topuz, ğin sergilediği tutumu bir açıdan benimseGenel Başkan Inönü'nün konuşyemiyoruz. "Batılı anlamda sosyal masının "parti içi çekişmelere demokrat" olduğunu sürekli vurgulayan bir degindigi" bölumünde dikkatini partinin, bu denli çarpıcı bir insan haklan soönce önunde duran ve surekli not rununu parmaklarının ucuyla tutması yadıraldığı deftere, sonra genel başkagatıcıdır. nın yüzüne, sonra da salona yoSHP lideri Erdal İnönü dün partisinin küneltti. Daha sonra da tekrar baçük kurultayında şunları söylemiştir: şım eğerek not almaya devam etti. "Ölüm tehdidine kadar götürülen bir açlık • Genel Başkan Inönü'nün grevi, demokratik bir eylem olrnaktan çıkmak ağır, yavaş, bazılarına gore ta, demokratik yaklaşımlara. eylemlere uyma "heyecansız" konuşması, başlanyan bir şiddet hareketine dönüşmektedir. gıçtaki gergin havayı yumuşattı, tempoyu düşürdü. Kurultayın Onun için bu hareketleri onaylamıyorum." başlangıcında çıkabilecek olası Açlık grevi, bir "şiddet hareketi" olamaz; gerginlikleri de yok etti. bir pasif direniştir. Eylemin protesto biçimi • Deniz Baykal MYK raporu"şiddetli"ü\r, ama kendisi "şiddet eylemi" olnu okumak uzere geldiği kürsude maktan uzaktır, demokrasiye de aykırı desık sık metin dışına çıkarak rapoğildir. ru, "SHP'nin, koydugu alternaSayın İnönü'yü bu konuda haklı bulamıtifleri kamuoyuna iddialı bir biyoruz. Bir liderin bir insan haklan sorununu çimde sunması" diye niteledi. Ali karariı biçimde savunması başka, partisinin Topuz Baykal'ı da büyuk bir dikbaşka siyasal güçlerce kullanılmasına karşı katle dinledi. çıkması başkadır; partisinin birtakım örgüi• Saatler 12.00'yi gösterdiğinde, İnönü yemek arası verdi. lerinin işgal edilmesi bir "şiddet eylemi"ö\r, "Hem konuşuruz hem yeriz" dionaylanamaz. Ama açlık grevleri "şiddet hayerek de sürenin 10 dakika oldureketi"y\e ilgisi olmayan, insan haklarını ğunu belirtti. Ancak delegeler buamaçlayan pasıf direnişlerdir. na pek uymadılar. Kumanya kuyTabii bu direnişlerin ölüme dek varması ruğunu bekleyemeyenler ve parası hangi amaçla olursa olsun temenni da olanlar, karşıda Turkîş yöneedilemez. ticilerinin de sık sık yemek yediği lokantaya gittiler. Toplantı tekrar Açlık grevleri bugün artık kamuoyuna mal başladığında saatler 13.00'ü gösolmuştur. Bu gerçeğin ışığında herkesi sağteriyordu. duyuya çağırıyoruz. • Gürkan öğleden sonra arka sıralarda oturmaktan vazgeçerek parti meclisi üyeleri arasındaki yerini aldı. Büyük bir dikkatle izleleri ile personel odenekleri dışınr Komisyon önerisi doğrultusunda nen ve yer yer alkışlarla karşılada kalan odeneklerinden yapıla yakacak yardımının 14 bin lira nan uzun konuşması 1 saati aştıcak yuzde 3.5 tutarındaki kısıntı arttınlması halinde ise gerçekleşe ğında, ancak Genel Başkan Erdal ile yaratılacak 545 milyar liralık cek ek zam oıanı yüzde 9.8'e ula İnönü tarafından kibarca uyanlabildi. İnönü, bunu, mikrofonu kesinti memur \e emeklilerin şacaktır. zamları ile kamu kesimi çalışanlarınııytoplu iş sozleşmeleri için kullanılacak. Plan ve Bütçe Komisyonu'nun ANAP'lı 26 üyesinden 23'u tarafından imzalanan her iki onergeye toplantıya katılmayan Orhan Ergüder ile toplantıda bulunan Nabi Sabuncu ve Muzaffer Arıcı imza koymadılar. Ancak oylamada her iki milletvekili de önergeye kabul oyu kullandılar. Sabuncu daha önce yaptığı açıklamalarda yakacak yardımının en az 135 bin lira olmasını istemişti. Komisyonda muhalefetin eleştirilerini yanıtlayan Maliye Bakam Alptemoçin, vergi gelirlerindeki artışın enflasyonla kıyaslanmasından doğan eleştirilere karşı çıktı. Alptemoçin, sadece KDV'nin içinde bulunulan yıhn enflasyonundan etkilendiğini, buna karşılık gelir ve kurumlar vergisinin bir önceki yılm enflasyonuna karşı duyarh olduğunu anlattı. Servetten alınan vergilerin bütçe içindeki payının düşmesine değinen Alptemoçin, "Herhalde muhalefe'.teki arkadaşlar motorlu taşıl vergilerinin servetten alınan vergiler arasında olduğunu atladılar \e kendi partilerinin başvurusu ile bu vergideki artışın engellendigini unutlular" diye konuştu. Bakan Alptemoçin, maliye teşkilatının "Giiler yiizlii vergi" ilkesine göre çalıştığını belirtti. kullanmadan, Baykal'ın arkasından uzanarak gerçekleştirdi. • Bitlis il temsilcisi Kenan Coşar'ın cezaevi uygulamalannı anlatırken "sevk zindri" yerine yanlışlıkla "seks zinciri" demesi ise gülüşmelere yol açtı. • Hafif ve bıyık altından gülumsemelere yol açan bir konuşmacı da Çankın İl Başkanı Hasan Aydınlı idi. Aydınlı, "tktidara yühiyoruz, ama neyle yühiyoruz" diye heyecanla bağırınca, salonda gülüşmeler oldu. Ancak buna "iktidara yüriıyoruz" sözünün mu yoksa Aydınlı'nın "naif konuşmasının" mı yol açtığı anlaşılamadı. ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN durumun farkında. Bu nedenle olsa gerek, inönü zarif üslubuyla Topuz'a ve tüm partililere gereken uyarıda bulunmayı ihmal etmiyor. Ve ekliyor: "SHP kendi içindeki uyumu gerçekleştirdiği takdirde, sosyal demokrat bir iktidann işbaşına gelebilmesi için gerekli tüm siyasal ve nesnel koşullar vardır." İşte, iki önemli gözlem aynı cümlede birleşiyor. SHP önce kendi içindeki tartışmalardan arınarak uyum sağlayacak, sonra da Türkiye'de oluşan siyasal ve nesnel koşullardan yararlanarak iktidara uzanacak... Ama, öncelikle ve kesinlikle iç kavgalardan uzaklaşacak... Yine dünkü küçük kurultay havasına bakıldığında, SHP'de böyle bir gelişmenin izlerini görmek mümkün. İl başkanlarının çoğu bu tartışmalardan bıkmış görünüyor. Bunların partilerine zarar Oysa dünkü küçük kurultayda verdiğinde birleşiyor. İnönü de bu da gözlediğimiz gibi SHP, ger noktanın altını çizerek "Benim çekte "her an patlamaya hazır bir sizden istediğim, Ankara'dan silah" gibi. Birikiyor, birikiyor; bi döndükten sonra bütün çabanıriktıkçe güçlendiğini hissediyor. zı yerel seçimler hazırlığı üzerinVe böylesine bir birikimin fıliz ver de toplamanızdır" diyor. Dolayımeye başlayacağını görmek için sıyla örgütüne "yerel seçim kâhin olmaya gerek kalmıyor. hedefini" gösteriyor. Zaten kuçük SHP kendi ıçine döndükçe, kurultayın toplanmasındaki asıl Özal başka alanlarda istediği gibi amaç da bu. at oynatıyor Örneğin, önceki ge Gerek İnönü'nün konuşmasınce SHP'liler başkentin çeşitli ko da gerekse Genel Sekreter Deşelerinde "Ali Topuz'a karşı stra niz Baykal tarafından okunan teji ya da parti içi genel strateji merkez yürütme kurulu raporunçizmek üzere" toplanırlarken tam da, hem bu amaçla birlikte Türkaynı saatlerde Başbakan Özal, iye'nin siyasal nesnel koşulları maliye uzmanlarını toplayarak derinlemesine yorumlanıyor hem memurlara uygulanacak katsayı de bu koşullann varlığı sergileniyı yeniden arttırmak amacıyia gö yor. MYK raporu bu yönde çok ilrüş alışverişinde bulunuyor. SHP ginç ve doyurucu bir belge nitekendi içine böylesine kapanma liğini taşıyor. Son yıllarda SHP tasa, dünkü Bütçe Komisyonu'nda rafından yayımlanan en akılcı, belki de katsayı için Özal'dan objektif ve parti örgütüne yön vefarklı öneriler sunabilecek. Ama ren belgelerin başında, küçük olmuyor, çünkü "SHP'nin içi" kurultaya dün sunulan MYK raSHP'lilere daha cazip geliyor. poru geliyor. Son günlerde "olay adam" Ali Türkiye'de ve dışarıda herkeTopuz, dün küçük kurultayda sin dikkati SHP üzerinde yoğun"suçluların ezikliği içinde" sap laşıyor. Böyle bir yoğunlaşmada sarı bir yüzle oturuyor. Hatta bir SHP örgütü parti içi çekişmelerara yalnız kalıyor. Etrafa ürkek den uzaklaşmak istiyor, silkinbakıyor. Gözleri kan çanağı gibi. mek istiyor, kendine gelmek istiBelli ki son birkaç gece uykusuz yor. Küçük kurultayda bu istek geçiyor. İnönü ve arkadaşlan da gözle görüluyor. rın altından nasıl kalkar? SHP iktidara en yakın parti kimliğini daha ne kadar sürdürebilir ve parti aşırılardan nasıl arınabilir?.. Deniz Baykal parti içi aşırıları temizlemek gücüne sahip mi?" işte Batının, Özal'dan artık vazgeçtiğini belirten ve buna ek olarak SHP'nin iktidara yakınlığını gosteren ama bu yakınlaşmada Batıyı rahatsız edici noktayı da vurgulayan yaklaşımı. Dönüp dolaşıp "Ali Topuz sorununu" ele almak SHP'yi kilıtlemek anlamına geliyor. Dönüp dolaşıp "SHP içi çekişmeleri" degerlendirmek, SHP'yi Özal üslubuyla eleştirmekten başka bir işe yaramıyor. Dönüp dolaşıp "SHP alternatif oluşturamıyor" demek, Ûzal'ın ekmeğine yağ sürmekten ileri gitmiyor. (Baftarafı 1. Sayfada) SHP^DE KÜÇÜK KURULTAY NEDİR? SHP'nin danışma kurulu ANKARA (Cumburiyrt Böross) SHP'de küçük kurultay, partinin merkez danışma kurulu işlevini yürütüyor. Küçük kurultay, parti meclisi ya da merkez yürütme kurulunun yetki ve görev alamna giren konularda görüş bildiriyor. Küçük kurultaya genel başkan, parti meclisi üyeleri, merkez yürütme kurulu üyeleri, milletveküleri, il başkan vt temsilcileri ile il belediye başkanlan katılıyorlar. Kurultaya kaolacak il temsilcileri, her il için bir kişi otmak ilzere, il yönetim kurulu başkan ve üyeleri, ilçe başkanları ve ilçe sekreterlerinin, belde başkanlannın ve il ve ilçe belediye başkanlarının ve 11 genel meclisi uyelerinin katıldığı bir seçimle belirleniyor. Bu temsilciler, yainızca küçük kurultay topiantılannda görev yapıyorlar. Küçük kurultayın, görev ve yetkileri ise şunlar: " G«nd iç ve dış siyasal. toplumsal ve ekonomik konutarda öneriler ve önlemler üzerinde göruslerini bcUrtmck. Partinin poNtikalan ve Katsayı 128'e yükseldi (Baftamfi 1. Sayfada) a iyileştirmelere gidileceği vaadinde bulundu. PlanButçe Komisyonu'nun ANAP'lı uyelerinin son bir aydır Başbakan Turgut Özal nezdinde yaptıklan girişirnler ve ANAP'lı Nabi Sabuncu'nun grup toplantısında yaptığı çikışın etkileri önceki gece sonuç verdi. Maliye ve Gumrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin ile bakanlık ust düzey yetkililerinin önceki gece saat 20.00 sulannda Başbakanlık Konutu'na çıkmaları gerekiyordu. Ancak Maliye Bakanı'nın programındaki aksama AJptemoçin'ın gecenin geç saatlerine kadar konuta çıkmasını engelledi. Özal ve Maliye Bakanlığı teknisyenleri saat 21.30'da Atatürk Spor Salonu'nda yapılan öğretmenler gecesine katıldılar. Özal ve beraberindeki teknisyenler ile ozel programını tamamlayarak gruba katılan Komisyon Başkanı kemal Akkaya daha sonra konuta çıkarak saat 24.00'e kadar Alptemoçin'i beklediler. Memurların memur maaşlarının kaderinin goruşülmesine saat 24.00 sulannda başlandı \e toplantı 2 saat surdu. Toplantıda Başbakan Özal'a komisyonun yakacak yardımının 14 bin lira artışla 100 bin liraya yükseltilmesi önerisi sunuldu. Basbakanın bu öneri karşısında en alt ve en üst derece memur maaşları arasındaki farkın hangı oranda değişeceğini sorduğu oğrenildi. Maliye teknisyenleri halen 5.12 duzeyinde olan bu oranın önerilen yakacak yardımı artışı ile 4'e ineceğini bildirdiler. Özal'ın bu hesap üzerine her memura eşit miktarda zam getirecek yakacak yardımı artışı yerine, katsayı ve yan ödeme katsayısırun da yükseltilmesini öngören bir formul uygulanması direktifîni verdiği belirtildi. Başbakanın yuksek oranda yakacak yardımı artışı formülünü benimsememesinde SSK ve BağKur emeklilerinin durumlarının da etken olduğu kaydediliyor. ANAP'lı bir komisyon üyesi, "SSK ve BagKur emeklileri yakacak yardımı alamadıklanndan bu kesimle memurlar arasındaki nçurum açıffecaktı. Memura daha fâzla diişman olacaklardı" diye konuştu. strmlejUeri iueıindeki eteştirilerini ve gdrftîkrini belirtmek." SHP'de küçük kurultay yılda en az bir kez toplanıyor. Parti meclisi ya da merkez yürütme kurulunun gerekli gördüğü hallerde, genel başkan küçük kurultayı toplantıya çağırıyor. Çağn en az 15 gün önce ilgililere duyuruluyor. Olağanüstü durumlarda ise 5 gün önce duyuru yapılarak toplantı çağnsı gerçekleştiriliyor. Küçük kurultay gündemini çağrıyı yapan kurul belirliyor. Ancak toplantı gündemme, gündeme geçilmeden önce en az onda bir üyenin yazılı isteği ve toplantıda bulunanlann salt çoğunluğunun kararı ile küçük kurultayın göreviyle ilgili başka konular da alınabil'yor. Küçük kurultay toplantıları, genel başkanın konuşması ile baslıyor. Açış konuşmasından sonra aksine karar alınmadıkça, toplantı kapalı yapılıyor. Toplantılarda yürütme ile ilgili kararlar alınamıyor. Küçük kurultayda belirtilen görüjler, eleştiriler ve yapılan öneriler, parti meclisi ve merkez yürütme kuralunca değerlendîrüiyor. IZMIR'den HJKMET ÇETİNKAYA Vali Bilıcan daha sonra şunları söylüyor: Askeri yazışmalar bizim dışımızda yapıldığı için ayrıntıyı bilmıyorum. SHP Küçük Kurultayı Türkiye^ nin gündeminde baskı ve sindirmenın sürdüğü bir dönemde Genel Sekreter Yardımcısı Ali Topuz'un "partiye sol sızmaları" sözünü tartışıyor. TopuzBaykal yanlısı il başkanlarının bir bölümü ise böyle bir ortamda "sol sızmalar var" diyebiliyor. Jandarma komutanları da Denızli'nin Honoz ilçesinde sosyal demokrat yurttaşları fişliyor. Ustelik kırmızı renk işareti koyup "militan" olarak gösteriyor. SHP Küçük Kurultayı'nda sanırız Denizli SHP İl Başkanı Ali Manm bu konuyu gündeme getirecektir. SHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Adnan Keskın, önümüzdeki günlerde TBMM'de bir konuşma yapacaktır. İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, Yeni Asır muhabirine "renk kodu" uygulaması konusunda, "Bize ıntikal etmiş bir şey yok" diyor. Aynen SHP milletvekili Veli Aksoy'a Ertuğrul Kürkçü'nün gözaltına alındığı günün gecesınde söylediği gibi. Gazeteci arkadaşımız soruyor: Konu size intikal edince ne yapacaksınız? Bakan'ın yanıtı şu oluyor: Bakarız ona göre... SHP Küçük Kurultayı'ndan sonra Parti Meclisi toplanıyor. SHP'nin MYK raporuna gözatıyoruz. Raporda yerel seçimlere katılacak adayların neler yapacaklarını öğreniyoruz: Düğün, sünnet düğünü, pup, dıskotek gibi yerlere gitme. Amatör takım maçlarını mahalle ve köylerde izleme. Öğleden sonra şehir turları... Eh akşamları da meyhanelerde bir iki kateh atıp ahkâm kesme!.. Acaba MYK üyeleri sosyal demokrat forma giyen ANAP'lılarla birlikte bir de köylerdeki "renk kodu"na şöyle bir bakarlar mı,. maçlardaki devre arasında? Belki ne oluyor öğrenirler 1968, kasım ayında Türkiye'de... (Baftarafı 1. Sayfada) ratlar "emek ağırlıkh" sözcüğünden neredeyse rahatsız oluyorlar. İşadamından işçiye, emekliden esnafa, kırsal kesıme dek uzanan SHP mozaiğinde tartışma da bu noktada baslıyor. Sosyal demokrat bir partide "sol" ve "sağ" kanatların olması doğal. Ancak pek çok il başkanı, ozellikle BaykalTopuz birlikteliği yapan örgütler bu konuma karşı çıkıyorlar. Örnek isterseniz, Manisa SHP İl Başkanı Hüdai Fazlılar'ın görüşünü gösterebiliriz. Şoyle diyor: "Parti içinde sağ sol kanat yoktur. Her partili mevcut programı benimsemektedir. İlkelerı belli olmayan bazı kişılerin kendilerine sol kanat demesi ise ne olduklarının belli olmadığını gösterir. Ben SHP'nin ana muhalefet partisi görevini başarıyla yerine getirdiğıni düşünüyorum." SHP Genel Sekreter yardımcısı Ali Topuz, "partıye sol sızmalar var" derken Denızli'nin Honoz ilçesinde jandarma komutanttğı köylüleri fişliyor. Formlarında köylülerin yerteşim planlan, krokiler yer alıyor. Yurttaşlar, "devlet yanlısı", "kararsız", "sempatizan" ve "militan" olarak dört gruba ayrılıyor. 1988 kasım ayında SHP'nin genel sekreter yardımcılarmdan Adnan Keskin: in seçim bölgesinde yurttaşlar baskı altında. Köy krokilerinin üzerinde yapılan işaretlemelerde beyaz renk, "devlet yanlısı", mavi renk "kararsız", s*arı renk "sempatizan" ve kırmızı renk de "militan" olarak gösteriliyor. Haber aylar önce "Cumhuriyef'te yayımlanmıştı, dün ise "Yeni Asır"da "Köyluler fışleniyor" başlığı altında manşette yer aldı. , Köyluler niye fişleniyor? Vali Necatı Bilıcan "Yok öyle bir şey" diyor. Ama bir gerçeği de saklayamıyor: Jandarma.teşkilatının, sorumlu olduğu alanlarda çevreyi ve insanları daha yakından tanımak için yaptığı bir işlem olabılır. Örnekler Yeni duzenleme ile 1. derecenin 4. kademesinden bir genel müdürün 555 bin 106 liralık eski maaşı, 1989 ocağında yüzde 23.10'luk bir artışla 687 bin 444 liraya yükselecek. Maliye Bakanlığı'nın hesaplanna göre 5. derecenin 1. kademesindeki bir kaymakamın yeni maaşı yüzde 24.1 oranında zamlanarak 483 bin 557 liraya yükselecek. 8. derecenin 1. kademesindeki bir hâkim yılbaşında yüzde 24.6 zamlı ve 377 bin 251 lira tutarında maaş alacak. 6. derecenin 1. kademesindeki bir doktorun maaşı yüzde 24.2 artarak 410 bin 513 lira olacak. 5. derecenin 1. kademesindeki öğretmenlerin maaşları yuzde 24.4'iük bir artışla 221 bin 997 liraya çıkacak. 7. derecenin 1. kademesindeki bir polis memurunun maaşına gelecek zam yuzde 24.5 olacak ve söz konusu memur yılbaşında 246 bin 676 lira maaş alacak. 15. derecenin 1. kademesindeki bir memurun maaşı yüzde 24.8'lik artışla 134 bin 069 liraya yükselecek. Komisyonun temennilerinin Bakanlar Kurulu'nca da aynen benimsenmesi halinde 8. derecenin 1. kademesinde yüksek okul mezunu bir memurun yeni maaşı 8 bin 442 lira artarak 150 bin 961 lira olacak. Böylece 1989 ocak ayı için bütçe tasarısı ile ongörülen 142 bin 519 liralık maaşında yüzde 5.9'luk bir ek zam sağlanacak. Kaynak nereden? TBMM PlanBütçe Komisyonu sadece bütçe yasa tasarısı ile Meclise sevk edilen memur maaş katsayısını arttırmaya yetkili bulıuvıyor. Komisyon başkanlığına sunulan önerge ile Bakanlar Kurulu'nun yetkısini kullanarak yan ödeme katsayısının 43'e, yakacak yardımını da 91 bin liraya çıkarması "temenni edildi", yeni önerge ile bütçeden yapılacak kesinti oranının 3,5 puan yükseltilmesi öngörüldu. Memur maaşlarına yapılan zammın bütçeye yüku ise Emekli Sandığı, vergi ve diğer kesintiler de göz önüne alındığında 180 milyar lira duzeyinde hesaplanıyor. Komisyonda bütçenin siyasi partiler iç ve dış faiz ödeme Türkıye'nin seçkin vitnnlerinde Merter Fabrika Satış Mağazasında Avcılar'da ve Şubatta Bakırköy'de BAYFORM CLASSIC
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle