19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 26 KASIM 1988 Nobel Baba sempozyumu ANTALYA (AA) Antalya'da bu yıl altıncısı düzenlenecek Uluslararası Noel Baba Sempozyumu'nun, 57 aralık tarihleri arasında yapılacağı bildirildi. 1983 yıhndan bu yana düzenlenen Noel Baba Sempozyumu'na bu yıl, ABD ve Avrupa ülkelerinden 200'e yakın bilim ve din adamı katılacak. Bu yılki sempozyumun en kalabalık ekibi ise, 76 kişilik araştırmacı v.. din adamı grubu ile ABD'liler olacak. Sempozyum, ABD'nin CBS televizyonu tarafından filme alınacak. ABD Yale Üniversitesi'nin Noel Baba hakkında hazırladığı kitap ile çeşitli araştırmaların sonuçları da sempozyuma sunulacak. Sempozyum dolayısıyla, 6 aralıkta, Noel Baba'mn yaşadığı yer olan Demre'deki kilisede bir ayin yapılacak. Batı Trakya Türkleri LONDRA (AA) Batı Trakya'daki Türklerin temel hak ve özgürlüklerden mahrum bırakılmaları protesto edilen bir dilekçeye imza topladığı gerekçesiyle, 2 yıl hapse mahkum edilen Dr Sadık Ahmct'in Selanik Temyiz Mahkemesi'nde yapılacak duruşması için, İngiitere'deki insan hakları örgütleri harekete geçti. Dünya Müslüman Azınlıklar Komisyonu Genel Sekreteıi Halid Sabır, yaptığı açıklamada, Dr. Sadık Ahmet'in 20 aralıkta Selanik'teki duruşmasının adil şartlarda yapılmasını sağlamak amacıyla Yunanistan hükümeti nezdinde girişimde bulunduklannı söyledi. Bu arada Uluslararası Af Orgütü, Dr. Sadık Ahmet'in duruşmasına bir gözlemci gönderilmesi için gerekli girişimlere başladığını açıkladı. Örümcek adam ABD'de dün kutianan Şukran Günü (Thanksgiving Day) çeşitli etkinliklere sahne oldu. Ülke çapında büyük bir festival havasında kutianan Şukran Günü'nde New York caddelerinde de renkli göstenler ve geçit törenlen yapıldı. Her yıl düzenlenen Macy's Parade'de en çok ilgiyi ünlü çizgi roman kahramanlanndan "Örümcek Adam" gördü. (Fotoğraf: Reuter) ' s m a s törenlen i Ç J n göstenler ve kutlamalar şimdiden baslarken iki manken de yeni silinebilir dövmenin tanıtımını yaptılar Silinebilir dövmelerin Hollywood'da film çekimleri için geliştirildiği ancak göstenlen ilgiden sonra artık dükkânlarda da satışa çıkanlacağı bildirildi. Jackie ve Chantrelle adlı mankenler yeni ürunün nasıl kullanılacağını gösteriyorlar (Fotoğraf Reuter) L o n d r a d a Chri Johennesburglu benzin istasyonu sahibi civar istasyonlann rekabetine karşı yıllarca bir çözüm aradı durdu. Sonunda kimsenin aklına gelmeyecek ilginç bir yönteme başvurdu. Müşterilerin ilgisini çekebılmek için istasyonun damına. savaş yıllanndan kalma ingiliz yapımı Shackleton uçağını yerleştirdikten sonra satışları bir anda artmaya başladı. Çok uzak mesafelerden görunen uçak "uyanık" benzincinin kasasını doldurmaya devam edıyof. (Fotoğraf: Reuter) Uyanık benzinci I ler Yasası üzerinde durdu. "Faşist ve gerici" diye nitelediği yasanın partilere kimlerin üye olabileceklerini hükme bağladığını anlatan Gürkan şöyle dedi: "Sağ partilerden gelen ve olmayan suç yaratma tavn partide de başlamıştır. Partide, 'aşınlar, ırkçılar, komünistler, bölgeciler, teröristler var' denilmiştir. Bu suçlamadan mahkum olanlar zaten Siyasi Partiler Yasası nedeniyle partiye giremeraişlerdir. Partinin 500600 bin üyesini komünist, anarşist. terörist, bölgeci olarak mahkum ediyoruz. Suçlananlar, 12 Eylül mantığı içinde dahi siyaset yapma hakkına sahip insanlardır." Parti örgütlerinin üyelikleri silme yetkilerinin bulunduğunu, 12 Eylül yasalarına göre calışan cumhuriyet savcılannın ise partileri denetlediklerini vurgulayan Gürkan, "Cumhuriyet savcılannın suç görmediği yerde, biz kendi parrimiz içinde suç göriiyoruz" diye konuştu. Gürkan, parti yetkili organlarının bu suçlamalar karşısında tavır almamasını ya da "zımnen kabul" biçiminde sessiz kalmasını üzüntü ile karşıladığını da ifade ederken, "Bu karalamalara karşı biz korunmamayı hak ettik mi? Parti yetkili organlan bizi konımazlarsa, biz nasıl bu parti adına özgüvenle politika yapabilirizî" diye sordu. Gürkan, genel başkanhgı döneminde yaklaşık 25 bin insanın atandığını, kendisinin CHPIileri özellikle partiye almak istediğim de belirtirken, "Sağa sonsuza kadar açığız. Ama hasbelkader biraz solumuzdan insanlar partiye katıldı mı hemen karalamalar başlıyor. Bundan kaygı duymak, partinin sol niteliğini iyi özümseyemediğimizi gösterir. Hiçbir sosyal demokrat parti tanımıyorum ki komünist olsun, ama birçok sosyal demokrat parti biliyorum ki, zamanla sermayenin ağına düşerek merkez ya da sağ parti haline gelsin" dedi. Gürkan, 12 Eylül sonrasında 650 bin insanın tutuklandığını ve bir "kırımın " yeni atlatıldığını da vurgularken, "Bir sosyal demokrata göre kim aşın olabilir? Özgür sendikacılığa karşı çıkan mı var? thtilal isteyen kim? Parlamenter rejimi kabul etmeyen kim? Kim ayn devlet kurmak istiyor?" diye sordu. Gürkan, "aşınlıkla" suçlanan İstanbul il örgütlerinin başında ise sırasıyla eski CHP'li Hasan Fehmi Güneş, Hikmet Çetin ve Doğan Öztunç'un bulunduğunuanımsattı ve SHP'nin anayasanın geçici 15. maddesinin kaldırılması için çalışarak "12 Eylül yasalannı kaldırma uğraşına başlamasını", demokrasi kataloğu hazırlamasını da istedi. HABERLERIN DEVAMI Inöııü, seçimi hedef gösterdi (Baftara/ı 1. Sayfada) Bunun yapümadığı, >apılaraadığı şeklinde her ciddi eleştiri üzeriııde dikkatle dururuz, incelememizi yaparak sonuca göre gerekenleri yapanz. Kimse yanlış anlamasın, hayale kapılmasın ya da umutsuzluğa duşmesin. Bizim ternel doğnıîtumuz, Batılı anlamda sosyal demokrat bir parti.. CHP birikimine, Atatürk ilkelerine, demokrasiye baglılıgımız hiçbir şekilde degişmez. Butun tartışmalanmız, partimizi halka daha iyi hizmet vermek, halkın beklentilerini daha i>i karşılayarak seçimde ve iktidarda başanya nasıl götüreceğimi/i nrtaya çıliarmalı içindir." mızda açlık grevi yapma istekleri oluyor. Bu istekleri kabul edemeyecegimizi örgutümüze bildirdik. Zaman zaman insancıl nedenlerle il ve ilce başkanlanmızın çok müşkül durnmlarda kaldıklannı bildigim için burada kararımızın nedenini de kamuoyuna duyurmak istiyorum. Örgut binalanmızda genel merkezin talimatı dışında eylemler yapılamaz. Böyle eylemlere herhangi nedenle olursa olsun izin verenler soramlu olurlar. Genel merkez olarak gördnğümüz yaygın açlık grevleri hareketine niçin katılmadığımızı da anlattım sanıyorum. Demokratik düzeni tahrip eden şiddel hareketlerini destekleyerek demokrasiyi yerleştiremeyiz, güçlendiremejiz. Tutuklu ve hükümlü ailelerine, çocuklanna, hayatlannı tehlikeye atmalarını destekleyerek yardımcı olamayız." ğı seçim kampanyasında her fırsatı kullanarak icraatını övmede anyor. Sürekli ANAP propagandası yapıyor. TRTnin davranışlannı örnek alarak bütun devlet görevlilerini ve iktidar partisini uyarmak istiyorum. Demokrasiyi yaşatmak için demokrasinin, hukuk devletinin kurallanna titizlikle uymak gerekir. TRT'nin tarafsızlığı anayasa ilkesidir. tktidann propagandasını yapan yöneliciltr demokrasiye hizmet etmediklerini bilmelidirler. Geçmiş dönemlerde usulsüzlük yaptığı hükümet sözcüsü tarafından Mecliste açıkça kabul ve ilan edilen bir bakanın Milli Savunma Bakanlığı'ndaki görevine devam etmesi, Meclisle muhalefetin araştırma önergelerinin kabul edilmemesi, iktidarın hâlâ yerel seçim yasasını Meclise getirmemesi, tüm bunlar demokrasiye aykın davranıslardır. Bu hareketler demokrasiyi soysuzlaştınr. tktidann ve devlet görevlilerinin hukuk devleti kurallanna, demokrasi anlayışına uymayan davranışlanna karşı çıkıyorum ve onlan görevlerini yapmaya davet ediyonım. Aynı titizliği pariimiz için de gösteriyorum." SHP lideri, devleti ve rejimi konımanın kendilerine düştüğünü, demokrasiyi tahrip yanşına katılamayacaklarını belirterek, "Biz demokratik düzen içinde halkın oylarıyla iktidara geleceğiz. ANAP'ın tüm devlet olanaklarını seferber ettiği propaganda makinesi bizim iktidara gelmemizi önlemeye yetmeyecektir" diye konuştu. landırarak, sanayileşmeye yeniden hız verecek yatınmlan nasıl yapacağımızı kara kara duşunmeye koyuldu. ANAP'ın keyfi müdahaleci yaklaşımıyla ekonominin düzlüğe çıkamayacağını, gelir dağılımının hiç duzelemeyeceğini hep söylüyorduk. Şimdi bu gerçeği herkesin kabul ettiğini göriiyoruz. Bu durum ancak önerdiğimiz şekilde planlı bir devlet müdahalesi ile düzelir. karma ekonomi düzeni içinde dengeli bir piyasa ekonomisi, başka bir deyimle 'sosyal piyasa ekonomisi' çıkış yoludur. Bugünkü şartlara uyan bir planlama. özel girişimciligi geliştirir, KİTlerin ekonomik açıdan etkin çalışmasını, özel seklör kunıluşlan ile güç birliği yapmalannı sağlar, emekçilerin mülk sahibi olmaiannı, refahın yaygınlaşmasını kolaylaşlırır. Planlı devlet müdahalesi, başıbozuk düzende emekçi halkın ürettiğinden hak ettiği payı alamamasını önler. Özal'ın sözde serbest, aslında keyfi müdahaleci piyasa ekonomisinin allernatifi, planlı devlet müdahalesi ile dengelenmiş sosyal piyasa ekonomisidir. Biz bunu uygulayacağı/. tnönü, konuşmasının sonunda önümüzdeki yerel seçimleri "beklenen fırsal" olarak niteledi ve sözlerini şöyle tamamladı: "ANAP'lı belediyelerin saymakla bitmeyecek yolsuzluklanndan, israfından, halka değer vermeyen davranışlanndan kurtulmak. halkın beklediği SHP adaylannı göreve getirmek artık birkaç ay meselesi olmuştur. Bu seçim, yüzde 35'in altında bir düzeye gelen ANAP oylanıun gerçekte nereye düşmüş olduğunu da gösterecektir. TRTyi fütursuzca kullanarak, her türlü vaadi yaparak seçimde oyunu arttırmaya çalışacağını bilerek bu seçimlere hazırianmak zorundayız. Sizden istediğim Ankara'dan döndükten sonra bütün çabanızı yerel seçimler hazırlıgı üzerinde toplamanızdır. Başannız birçok değerli arkadaşımızı yerel yönetiralerde hizmet mevkilerine getireceği gibi, partimize bütün yurttaki iktidann da kapısını açacaktır." Topuz savcı mıdır?' (Baştarafı 1. Sayfada) medigi yerde, parti içinde suç gönildügünü" söyledi. Gürkan, Topuz ile ilgili disiplin işleminin parti yetkili kurullarınca yapılacağını bildirdi. Ali Topuz, istenmesine karşın dün eleştirilere yanıt vermeyerek, suskun kaldı. Artvin İl Başkanı AH Uğur Çağal, Topuz'un sözlerinin özde doğru olduğunu savununca, küçük kurultayda tartışma çıktı, "yuh" sesler duyuldu. Tartışmanın büyümesi tnönü'nün müdahalesi ile önlendi. SHP Küçük Kurultayı'nın başlangıcmda beklendiği gibi bir gündem tartışması çıkmadı. Başta tstanbul olmak üzere bazı il başkanları. "Topuz krizT'nin yerel seçimlerden önce tartışılması için gündem değişikliği önergesi vermekten son anda vazgeçti. tl başkanlarının Küçük Kurultayın basına açık yapılması için önerge vermelerine gerek kalmadı. İnönü, böyle bir önerge verilmeden kendisi toplantının basına açık sürdürulmesini istedi. Bu istek il başkanlarınca benimsendi. Küçük Kurultay'da Genel Başkan tnönü'nün konuşmasından sonra kürsüye gelen Genel Sekreter Deniz Baykal, MYK raporunu özetledi. SHP'nin her alanda alternatif politikaları olduğunu vurgulayan Baykal, "tşte Alternatif" broşürünu göstererek, "Alternatif olmadığını söyleyenler, bunu okuyup neyin alternatif olmadığını söylemek durumundadıriar" dedi. Baykal, raporun, parti içi çekişmelerin birinci planda tutulmasını isteyen bölümünü okuduğunda da salondan alkış aldı. Deniz Baykal, konuşmasında Semra Özal'a, Imelda Marcos ve E\a Peron benzetmesi de yaparak, "Imelda Marcos'un Filipinler'de, Eva Peron'un Arjantin'de uygulamaya kalkıştığı şefkat ve hamiyetperverlik havasını TRT Bayan Semra Özal için pompalıyor" dedi. Baykal, olağanüstü hal uygulamasına da değinerek, sağlıklı bir yerel seçim için olağanüstü hal uygulamasının her yerde kaldırılmas! gerektiğini vurguladı. Antalya 11 Başkanı Yusuf Öztop ise yerel seçimler öncesi partinin kaosa itilmeye çalışıldığını bildirerek, parti içi müdahalenin SHP'yi zaafa uğratmayacak boyutlara çekilmesini istedi. Öztop, örgütlerin ve milletvekillerinin, genel merkez kararlarına bireysel karşı çıkışlarda bulunarak partiyi ilke ve sorumluluğu ile bağdaşmayacak bir konumaya itmeye hakları olmadığını da söyledi. ti. Ekinci, "Hürriyel gazetesi gibi bir gazetenin muhabirini özel toplantıya götüren Sayın Genel Sekreter Yardımcısı Topuz'u tasvip etmiyorum. Tereddütsüz derhal istifa etmesi gerekir" deyince salondan büyük bir alkış yükseldi. Çanakkale tl Başkanı Taner Balçık da, ilinde gözaltına alınan 4 partilinin serbest bırakılması için Emniyet Müdürlüğıi'ne gittiklerinde kendilerine "Ali Topuz'un gazetedeki beyanatının gösterildiğini" dile getirerek, "Bunu bir mahalle delegesi söyleseydi derhal disiplin kuruluna verirdim. İl başkanına katılıyorum" dedi. Çankırı il Başkanı Hasan Aydınlı, genel merkez ile il örgütleri arasındaki "kopuklugu" eleştirirken, Denizli İl Başkanı İsmail Akova, "il binalarının çeşitli protestocular tarafından işgalini" eleştirdi, "Kamuoyu duyarlı hale gelirilmeden 12 Eylül gibi konularda açıklama yapılmamasım" istedi. Erzurum İl Başkanı Mahmut Tuncer Caferoğlu, cezaevlerindeki uygulamalar için açlık grevi konusunda tabanın sesini dinlediklerini bildirerek, bu konudaki girişimlerinin "yeniçerilik" olarak nitelenmesini kınadı. Yeniçeriliklerinin yalnızca ANAP'a karşı söz konusu olduğunu kaydeden Caferoğlu. Topuz tartışması konusunda da "Dileğim başka Topuz çıkmasın. Bu son Topuz olsun" dedi. Caferoğlu, Topuz'un açıklamasının talihsiz diye niteleyip, hem partiye, hem demokrasiye zarar verdiğini. Özal'a da seçim için malzeme olduğunu söyleyince alkışlandı. Caferoğlu, "Sayın Topuz usul hatası yaptığını kabul ettiğine göre, herhangi bir işleme gerek kalmadan istifa etmeli" dedi. Eskişehir İl Başkanı Niyazi Önal, Topuz'un açıklamasını eleştirerek, "Bin de çıkıp partide SHP üniformalı ANAP'lüar var dese ne olacak. Bunun Topuz'un açıklamasından ne farkı var?" diye konuştu. Bu arada, lçel Milletvekili Ekin Dikmen, usul hakkında söz alarak eleştirilere hedef olan Topuzun açıklama yapmasını istedi. "Bütün arkadaşlar Topuz'u eleştirdi. Ancak Sayın Topuz böyle bir açıklama yapıp yapmadıgım söylemedi. Sonradan çıkıp yapmadım derse burada havanda su dökmüş olmaz mıyız?" diye soran Dikmen'in isteğini İnönü, "Yok, olmaz, olmaz" diye geri çevirdi. İnönü'nün bu tavn karşısında il başkanları konuşmalarını sürdürdü. Daha sonra Gaziantep, Giresun, Gümüşhane ve Hatay il başkanları temsiküeri görüşlerini açıkladı. Küçük kurultay çalışmalarını bugün de il başkanlarının konuşmaları ile sürdürecek. Hava gerginleşti Daha sonra kürsüye gelen ve il yönetim kurulunun aldığı kararları ilettiğini söyleyen Artvin t) Başkanı Ali Uğur Çagal'ın konuşması ise salondaki gergin havayı tırmandırdı. Paninin dışarıdan, bölgeciliğe dayalı aşırı sol bir görünüm verdiğini bildiren Çağal, "Dışlanınm, bazı gnıplan karşıma alınm" kaygısıyla kimsenin bu sorunlan dile getirmediğini söyledi. Sosyaldemokrat Parti olarak Marksist ilkeleri savunamayacaklannı kaydeden Çağal, bunun Marksistlere de zarar vereceğıni bildirdi. Kürt sorununun partiye oy kaybettirdiğini savunan Çağal, "Anadili bahane edip başka seyler söylemeye kimsenin hakkı yoktur" dedi. lstanbul Milletvekili Mehmet Ali Eren'in bu konuda TBMM'de yaptığı konuşmayı talihsiz olarak niteleyen ve partiye zarar verdiğini anlatan Çağal, "ANAP'ıa da Doğu milletvekilleri var, a n » onların sesi çıkmıyor. Yoksa onlar Lzakdogu'dan mı geldiler?" diye konuştu. Konuşması yer yer tebessümlere yol açan Çağal, cezaevlerindekilere destek amacıyla yapılan açlık grevlerini de eleştirince, Tunceli tl Başkanı Ali Demir oturduğu yerden, "lnsanlığı unutma. lnsanhk var" diye bağırdı. Öteki delegeler Demir'e "laf atma" diye müdahale ederken Çağal, "Ali Topuz'un söyledikleri özde doğrudur, ama söyleme yeri yanlıştır" deyince ortalık karıştı. Açlık grevleri tnönü, ceza ve tutukevlerindeki olaylara da değindiği konuşmasında, buralarda yaşam şartlannın düzeltilmeye muhtaç olduğunu, sorunu çözmesi gereken makamlann Adklet Bakanlığı ve hükümet olduğunu belirtti. tnönü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son günlerde yaşadığımız baa olaylara bu çerçeve içinde değinmek istiyonım. Ceza ve tutukevlerinde yaşaın şartlannın düzelmeye muhtaç olduğu açıktır. Suç işlemiş de olsalar kimseyi toplum dışına, ölüme süriiklememek, onlara yakın veya uzakla bir gün yeniden özgürliiklerini kazanarak topluma hizmet edecek insanlar olarak bakmak, eziyet etmemek en basit insanhk gereğidir. Bu basit kurala uymayan davranışlar karşısında hükümlü ve tutuklulann açlık grevi yaparak dunımlannı kamuoyuna duyurmaya çalışdklannı ğörüyoruz. Herkesten önce bu olayların üzerine egilip, nedenlerini ayrıntılı olarak araştınp sorunu çözmesi gereken makamlar, Adalet Bakanlığı'dır, hukumettir. Hükümet sorunu zamanında çözmüyor. O zaman çözülmeyen ber sonında oldugu gibi miUervekiUerimiz vatandaşlardan, tntuklu ve hükümlü ailelerinden gelen yardıra dileklerine uyarak konu ile ilgileniyorlar, cezaevlerine gidiyorlar, hükümlülerle, savcılarla konuşuyorlar, çözüm yollan arıyorlar. Şimdiye kadar birçok defa bu olaylar >aşandı. Milletvekillerimizin de yardımıyla, Adalet Bakanı'yla yapılan görüşmelerle sorunlan çözen düzenlemeler yapıldı, açlık grevleri bitti. Sonra tekrar başladı ve halen birçok yerde devam ediyor. Müietvekillerimiz de bir kısmı eski. bir kısmı yeni bütün bu sorunlann çözülmesi için temaslanna, çabalanna devam ediyorlar. Hükümetin niçin hâlâ lalmin edici bir düzenleme yaparak sorunu çözmedigini anlamıyonım. Bakanın bütün söyledigi, isteklerin bir kısmı kabul edilebilir, bir kısmı kabul edilemez demek. Niçin kabul edilebilir dediği istekleri bir an önce kabul ederek ortadan kaldırma yoluna gitmiyorlar? Bakan, bir an önce bunu yapmabdır. Açlık grevi yapanlar da ister tutuklu, hükümlü olsunlar ister onlan destekleyen aileleri, yakınlan olsunlar bu grevleri bırakmalıdırlar. Ölüm tehtidine kadar götüriilen bir açlık grevi, demokratik bir işlem olmaktan çıkmakta, demokratik yakiaşımlara, eylemlere uymayan bir şiddet hareketine dönüşmektedir. Onun için bu hareketleri onaylamıyorum. Özellikle örgürumüzün katılmasını istemiyorum. Anayasa değişiklikleri Konuşmasının başında, yerel seçimlere giderken örgütü temsil edenlerin görüşlerini, önerilerini öğrenmek 'stediklerini bildiren tnönü, ANAP'ın iktidar dönemi süresinde iki kez TBMM çoğuııluğuna karşın muhalefetin karşı çıkması nedeniyle istediği yasal düzenlemeyi yapamadığına ve her iki halkoylamasında yenildiğine dikkat çekti. özellikle ikincisinde yüzde 65 gibi yüksek bir halk çoğunluğuyla kaybetmesinin demokrasilerde nadir rastlanan bir olay olduğunu belirten Inönü, bundan sonra da ANAP'ın, muhalefete rağmen halka götüreceği öneriye alacağı desteğin yüzde 35'ten de düşük olacağını söyledi. ANAP'ın azınlık iktidan olduğunun son halkoylamasıyla iyice meydana çıktığını anlatan SHP lideri, "Muhalefetin desteği olmadan artık bir daba anayasa degişikligine girişemez. Gündemdeki cumhurbaşkanlıgı seçimini de uzlaşmaya gitmeden tek başına yapamaz" dedi. tnönü, anayasa değişikliklerini gerçekleştirmek için Mecliste girişim yapmalan zamanının geldiğine inandığını belirterek, görevlendirdikleri komisyonun ilk raporunda anayasanın büyuk bölümiinün yeniden yazılmasına ihtiyaç olduğunun yer aldığını söyledi. tnönü, bireydevlet dengesinin yeniden düzenlenmesi, çalışma yaşamıyla ilgili maddeler, yargı bağımsızlığı, üniversite özerkliği, basın, siyasi partiler, milletvekili seçilme, geçici 15. madde, yurtdışındaki vatandaşların hepsinin seçimlerde oy kullanabilmeleri ile ilgili olarak anayasa değişiklikleri yapılmasını önümüzdeki günlerde önereceklerini kaydetti. "Sosyal piyasa ekonomisi" Enflasyonun yüzde 86'lara çıktığını, IMF ve Dünya Bankası heyetlerinin yeni istikrar önlemleri önermek için Türkiye'ye geldiklerini büdiren tnönü, içinde bulunulan durumdan ancak önerdikleri "sosyal piyasa ekonomisi" ile çıkılacağını söyledi. tnönü, konuşmasına şöyle devam etti: Türkiye'de her kesim TolOO'e yaklaşan bu enflasyondan nasıl kurtulacağımızı, ekonomiyi can 'Topuz'a bırakmayacağız' Kars Milletvekili Mahmut Alınak " y u h " diye bağırırken, Karaköse tl Başkanı Hasan Nesimigil ayağa fırlayarak, "Ayıp ayıp, bu partiyi Topuz'a bırakmayacağız" diye müdahale etti. Nesimigil'in birkaç sandalye ilerisinde oturan İstanbul Milletvekili Mustafa Sangiil bunun üzerine ayağa fırlayarak tartışmaya başladı. Bazı delegelerin Çağal'ı alkışla protesto ettikleri gözlenirken, İnönü delegeleri uyararak tartışmanın Ağn tl Başkanı salonda olma büyümesini önledi. dığı için ilk olarak kürsüye gelen Çağal kürsüden inerken de GeAmasya tl Başkanı Gündüz Tü nel Başkan Inönü'ye eleştiri yörem, ANAP'ın değerlendirmesini neltti ve "Genel Başkan tarnşmaEnflasyon yaptı. Turem, partinin hangi ma lara zamanında el koymuyor. KeSHP lideri daha sonra ülkenin kamiında olursa olsun kimsenin sip atmıyor. • koyduğunda da iş birinci sorununun enflasyon ve yetkili organları aşmaya hakkı ol işten geçmiş oluyor" dedi. hayat pahalılığının dizginlenmesi madığını vurgulayarak, "Genel Aydın İl Başkanı Tunç Aytur, olduğunu vurguladı. Çiftçi, işçi, merkezin bu şekilde davrananlaeleştiri platformlarının iyi seçilmeesnaf, memur, emekli, dul ve yera karşı hoşgörülü tutumu disipsini istedi. Aytur, belli konulartimler, sanayiciler ve işadamlaıılin sınıriannı aştı" dedi. da bazı milletvekillerinin çıkışlanın içinde bulunduklan sorunlaTürkİş genel merkezindeki rının tabanı rahatsız ettiğini, ikirı anlatan İnönü sözlerini şöyle toplantı salonu küçük oldugu için de birde " 1 2 Eylül'den hesap sosürdürdü: dinleyicilerin dışarda kaldığı ku racağız" diye ortaya çıkmanın ge"Enflasyon sonınunu Özal yörultayda daha sonra kürsüye ge niş halk kesimlerini rahatsız ettinetiminin çozemeyecegi artık meylen Ankara İl Başkanı Uğur Ce ğini söyledi. dandadır. Getirdikleri bütçe, açıklasun ise Aii Topuz'u sert bir dilBalıkesir İl Başkanı Muhtar lanyla enflasyonu kontrol edemele eleştirirken, radikaller olarak Kafkasyalı da, SHP'yi kendileriyeceğini gösteri>or. Önerilen mebilinen sol kanat milletvekillerinin nin dışındaki sola alet etmeyecekmur maaş katsayısı ile enflasyon tutumlarına da eleştiri getirdi. lerini bildirdi. Bir milletvekilinin artışının ancak yansına varan bir Kumanya SHP Kuçük Kurultayı'nda zamamn azlığı nedenıyle Genel Baş Parti içi iktidarın bir ekip lehine "parti gerici yönetim elinde" Çeşitli yerlerde hükümlü ve tu ücret düzeyi öngörulüyor. İktidar kan Inönu, Genel Sekreter Baykal ve divan uyeleri dağıtılan kumanyaları top kullanıldığım bildiren Celasun, açıklama yaptığını belirterek, buçareyi, TRT'de şimdiden başlattı lantı salonunda yediler. (Fotoğraf: AA) cezaevleri sorunu konusunda getuklu aiklerinin örgüt binalannu eleştiren Kafkasyalı, bir milnel başkanın uyarılarını talimat letvekilinin de Avrupa'da Kürt kabul ettiklerini belirterek, "Bumilliyetçilerine, özerklikcilere mena rağmen bazı il ve ilçe örgütlesaj verdiğini öne sürdü. Kafkasrinin açlık grevlerine destek ver(Baftarafi 1. Sayfada) yalı, "Biz Kürt kökenli yoktur deolay, bir çıkış değil. Ouygulara, Topuz dilediği kadar övündüğü hem olayın önemıni kavrayan mesine ve bir milletvekilinin dessinirlere yenik duşerek istemedi deneyimini konuşturabilir, açtığı ciddi parti olduğunu kanıtlar, tek amacıyla sakal bırakmasına miyonız. Ama onlann istismar yumuşak zemine oturtma eğili ği halde "ağızdan kaçan" savyolun ANAP'a yaramayacağını, hem de halkın kafasında krvrılan anlam vermek mümkün değil" di edilmesine anlam veremiyoruz" mini sergiliyor. "Etkin muhalefet dedi. soru işaretlerini kesinkes yanıt ye konuştu. yapamayarak iktidara yardımcı lar hiç değil. Zaten Topuz düze SHP'yi yerel seçimlerde etkile layabilırdi Topuz'un küçük kurultay önolmak". Kamuoyunun savı bu yinde bir sorumlu duygularına si meyeceğini istediği kadar söyleParti örgütünde "her değil. Tam tersi, Topuz'un "İş nirlerine egemen olamıyor, iste yebilir. Topuz dışında kalan yö'Meclisten sıkıhyormn* cesi açıklamasını ise "duygusallık" olarak değerlendiren Kafkasgal altında SHP" savı, düpedüz meyerek böyle konuşmalar yapı netici kadro asıl gerçeği görebı parçanın" program ve tüzük Bir milletvekilinin "Ben bu yalı, "Bunda belli doğruluk payı iktidara yardımcı olmak. Neden yorsa, "İleri düzeyde görev lir, partiye vurulan darbeyi öze doğrultusunda çalışmasının sağse İnönü, yaşamsal noktayı ge yapması" gelecek günlerde de leştiri gibi göstermeye çabalaya lanacağını, bunun yapılamadığı Mecliste sıkılıyorum. Metris'te vardır. Ama bunların yeri gazete sakıncalı. Görevden ayrılmalı ya bilir. Pratikte hiçbirinin değeri biçimindeki her ciddi eleştirinin daba rahattım" dediğini anımsa sayfalan değil, parti yetkili organçiyor. yok! Bu iş ciddi yöntemlerle çö üzerinde durulacağını ve ne ol tan Celasun, " B u milletvekilinin landır. Konuşmanın konuştuğu da uzaklaştırılmalı. Oysa, Küçük Kurultay'ın büzümlenmedikçe sade insanın ka duğu belirsiz 'incelemeden" gereğini yapması gerektiğini" bilBaşka bir nokta: İnönü'nün fasında işgal altındaki parti dam sonra gerekenlere girişileceğini dirdi. Bu sözleriyle Bursa Millet yanına kâr kalmamalı. Sayın Geyük kulisinde "Ûzat, on milyar nel Başkanım, parti içi disiplini harcasa Topuz'un verdiği hasa yaklaşımını doyurucu kılmıyor. gası silinip gitmeyecek. söylemek, bu aşamada yeterli vekiii Fehmi Işıklar'a eleştiri yö mudaka kurmanız gerekir. Biz kın sağlayamazdı" diyenler ve bu Özeleştirilerde ki Topuz olayı bu olabilir mi? Bir genel başkan "in nelten Celasun, Topuz konusun yamete kadar muhalefette mi kadeğerlendirmenin yanı sıra baş çerçevenin çok dışında partinin İnönü'den beklenen neydi? celeme dediğini somutlaştırma da ise şunları söyledi: lacağız" diye konuştu. ka sorular yönetenler çoğunluk kamuoyundaki görünümünü ze Bütün koşulları dikkate alarak dıkça" açılan yaranın işlemeye"Partiyi aşın uçlar işgal etti dita. Lider, sekreter yardımcısının delememeye dikkat edilmesini daha somut bir yaklasım sergı ceğini öne sürmek, abesle uğGürkan'ın konuşması saldırısını "dışardan gelen etki isterken yetersiz kalıyor. lemesi gerekirdi. Olayın parti açı raşmak gibi bir şey. Buz üstüne ye duşünen bir genel sekreter yardımcısının bu düşüncelerini parti Öğleden sonra kürsüye gelen eslere parti açık" diye özetliyor, To İşgal savlanna yumuşak yakla sından vehametini gören bir h yazmak gibi. yetkili organlannda söylemesi ge ki Genel Başkan ve Parti Meclisi puz'un "işgal" savını yumuşatı şımlar, "idarei maslahatçı izle der, "derhal bir komisyon kurPartinin, ülkenin yüksek yarar rekir. Sözde gizli garaj toplantı üyesi Aydın Güven Gürkan, uzun yor. nim veren" davranışlarla geçiş durduğunu" açıklardı. Bu komis ları eğer kişisel hizipsel dostluk lan yerine bunlar yetkili organlar konuşmasına, "Parti içi calkantıBasındaki geniş yankıları dile tirmek olanaksız görünüyor. Da yon Topuz'dan, varsa elindeki lardan, himayeci eğilimlerden da tarüşılmalı. Bu katmerli hatagetiriyor ve sonra Topuz'un söz ha önemlısi yararsız. Bu tutum betgeleri, kanıtları sunmasını is daha önemli ise, kimi davranış nın parti yetkili organlannda na lar doğal, ancak bunlardan doğlerini hem de tümüyle "özeleş olayın partiye verdiği zararı, aç teyebilirdi. Özellikle istanbul'da lanndan yakınılan kimi milletve sıl yargılanacağını merak ediyo rulan üreterek çıkılamamasını en tirî sınırlarına" sokuyor, il baş tığı yarayı örtecek ölçüde değil. hangi ilçede "sızma" olduğunu killerinden, sade üyelerden ön rum. Bu partinin tabanında bir büyük zaaf olarak göriiyorum" diye başladı. Gürkan, Topuz'un kanlanna da böyle algılamalanSavlar, kamuoyunun duyarlı tarafları dinleyerek incelerdi. So ce yönetimde bulunanlardan kavga yoktur. Kavga varsa Neca açıklaması ile ilgili disiplin işleminı salık veriyor. oldugu, partiye oy bazında yak nunda kamuoyuna yazılan rapo başlanması gerekiyor, tibey Caddesi'ndedir, gereğini de nin "parti yetkili kurullannca Oysa olay, İnönü 'nün yaklaşı laşmak isteyen bireyleri sarsıcı, ru açıklar, tüzüğün gereklerinin Tabii, balığın baştan koktuğu parti yönetimi yerine getirmeli yapılacagından" üzerinde durmamıyla örtbas edilecek türden bir SHP'den uzaklaştırıcı nitelikte. yapılacağını bildirirdi. Böylece nu yine kanrtlamak istemiyorsak! dir." yacağını belirterek, Siyasal PartiKonuşmalann 10'ar dakika ile sınırlandınldığı küçük kurultayda çekilen kura sonucu konuşmalara Ağrı'dan başlandı. Topuz'un suçlamalarına yanıt vermek için hazırlanan eski genel başkan Aydın Giiven Gürkan ise, ilk başvuranlardan olmasına karşın il başkanlarına öncelik tanınınca daha sonra konuşmak durumunda kaldı. Topuz istifaya çağrıldı Gürkan'dan önce kursuye gelen Bingöl İl Başkanı Fahrettin Demir, Ali Topuz'un suçlamaları ile İstanbul il örgütünun "zan altında kaldıgını". Topuz'un tüzük hukümleri uyarınca soruşturmaya tabi tutulmasını istedi. Demir. "Partinin 12 Eylül görüşü ile Topuz'unki aynı degil. Sayın Topuz adeta 12 Eylül'ü meşrulaştınyor" dedi. Topuz'un açıklaması CUNEYT ARCAYUREK yazıyor Kastamonu İl Başkanı Mehmet Yıldınm. Ali Topuz'un da Gürkan'ın da suç işlediğini belirtirken, Gürkan'ın SHP Genel Sekreteri Baykal'ı "kaçırdığı treni yakalayabilmek için yıpratmaya çalışügını" sövledi. Isparta İl Başkanı, Topuz'un kastını aşan cürüm işlediğini dile getirdi. Kayseri tl Başkanı Mustafa Karslı ise SHP'nin karşı karşıya bulunduğu tehlikenin Bitlis il örgütunü temsilen ko sol ya da sağ değil, disiplinsizlik nuşan Kenan Coşar ise "cezaevin olduğunu öne sürdü ve genel basdeki insanları savunduk diye giz kandan hoşgörüsünu sınırlamasıli örgüt üyesi mi oldıık" dediği ko nı istedi. nuşmasında, .Topuz'u Dünkü konuşmalann ardından "McCarthy"cilikle suçladı ve Cumhuriyet'in sorularını yanıtla"Protesto ediyonım. SHP'de işgal yan Genel Sekreter Yardımcısı Ali yok. İleriye açık insanlar var" di Topuz. "Benim tezlerimi çürüteye konuştu. Coşar, alkışlarla sü mediler. Özellikle Sayın Gürkan ren konuşmasında "Bu soruna ya konunun hukuki boyutu üzerinde genel sekreter duyarsız ya da durdu. Ben yannki (bugünku) koonaylıyor. Ben iki olasılığın da nuşmamda sızmanın ne olduğunu gerçek olduğunu sanmıyomm. te nasıl olduğunu anlatacağım" Ama gerçek ise üzüntü duyarım. dedi. Ama bir açıklama yapariarsa seParti içinde "Sol Kanat" diye vinç duyanz" dedi. adlandınlan grubun küçük kurulBolu İl Başkanı Ahmel Özcan tayda Topuz'un eleştirilmesinden ise partinin "zamansız çatlak sonra bir yaptırınıa gitmek amasesler" nedeniyle zorlandığını, cıyla konuyu bugün öğleden sonpartili milletvekillerinin Güneydo ra yapılacak Parti Meclisi toplanğu ve işkence dışında sorunlara tısına getireceği öğrenildi. "Sol uzak kaldıklannı belirterek, To Kanat" milletvekilleri, Topuz için puz'un konuşmasını da "çok ta güvenoylaması isteyecekler. Parti lihsiz bir konuşma" diye niteledi. Meclisi'nde güvenoylamasımn gizBursa İl Başkanı Kemal Ekinci li oyla yapılacak olması, bu milde alkışlarla desteklenen konuş letvekillerince "Topuz'un aleyhimasında parti programını benim ne bir durum" diye nitelendi. seyerek partiye üye olan kişilere Dünkü konuşmalann ardından kuşkuyla bakmanm doğru olma TBMM Halkla İlişkiler Salonu^ dığını söyledi. Ekinci, genel mer .nda verilen kokteylde ise bir grup kez yöneticilerinden bazılarının İstanbullu delege, Topuz'un yanıdemokratik yollar dışında il örgüt na giderek, suçlamalannın haksız lerini "devirme" peşinde oldukla olduğunu söylediler. Topuz ise rını da öne sürerek, cezaevi sorun açıklamasının doğru olduğunu ve larına sahip çıkmak gereğiııe de, bazı ilçe orgütlerinde sosyal de"Bize çok kaybettirmiş olsalar da mokrasi "dışında" konuşmalar bu insanlara sahip çıkmak yapıldığını öne sürerek, sızmalar görevimizdir" diyerek dikkat çek olduğunu belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle