Katalog

Cumhuriyet Sahıhı Cumhumeı Maıbaacılık \e Ga^eıek.tlık Turk Anonım Şırkeıı adına Nadir Nadi 0 Genel Yavın Muduru Hasın Cemal, Muessese Muduru Emine l°$aklıgil, V azı Işlen Muduru Oka> Gonensin, 0 Haber Merkezı Muduru >»lçın Bnjer, Sa>fa Duzenı Vonetmenı Ali Acar, # Temsılcıler ANKARA \alçpn Dojan. İZMİR Hikmel (,e(ınka>a. ADANA Celal Başlaıtgıç. Kıanbul Haberlerı: Lrhan Ak;ıMu, Dış Haberler Ergun Balcı, Ekonomı Osman Llaga>, Kullur Celal L'strr, Spor Danışmanı Abdulkadir Yucelman, Duzehme Refik Durbaş, BıiımEğıüm Şahın Alpaj, lşStndıka Şukran Keltnci, Yurt Haberlerı \ecdel Dogan, Dızı Yazılar Kerem Çatışfcan, Bursa Loenı Gençelli, # Koordınator \hmtl Korulsan, # Malı tşler Erol Erkut, 0 Reklam \jş* Torun. Ek Yayınlar Hul>a Ak\ol 0 Idae Huseıin Gurer, tşleıme. Onder Çelik, BılgıI>lem Naıl Inal. fajOT Camhunjcl Maıbaaalık vcCaatccılık T A Ş Turk Ocafc C»d 39/41 Cajalojlu 34334 Isı PK 24«l«anbul Td 512 05 0! (20 haı). Teln 22246 F u (1) 526 « 72 # Burolar Ankart Z.,Ookalp Blv InkılapS S o 19'4. Tcl 133 11 4147, Tel« 42344 F u (4) 133 82 64 0 hmır H 2ı>a BK 1352S 2 3. Tel 13 12 30, Tckx 52359FU (51) 13 12 30 0 Adanı Inonj Cad J19S No IKall.Tc! 114350119^31 TtİM 362155, Fax ( T ll)328056 TAKVtM 17 OCAK 1988 Imsak: S.49 Güneş: 7.18 öğle: 12.19 tkindi: 14.46 Akşam: 17.09 Yatsı: 18.33 'Türkiye'de Islamiyet güç kazandı' F. Alman Bilim ve Politika Vakfı'nın Türkiye'ye ilişkin "Laiklik ve Din özgürlüğü" araştırmasında, "Hukukçular, ordu ve üniversitenin bir kesimi dışında kalan devlet elitinin tslami gelişmeyi aktif biçimde kabullendiği" öne sürülüyor. ENtS BERBEROOLU BONN "Koln Humeyırar adıru taktıklan CemaJettin hocanın (Kaplan) eylemlerinden tedirgın Alman kamuoyunda, ATye tam üyelik başvurusu yapan Türkiye'nın ne ölçüde "Avrnpalı" veya "İslam" ulkesi olduğunun tartışması süruyor. Federal AJman Bilim ve Politika Vakfı'nın "Türkiye'de Laiklik ve Din Özgurtugu" başlıklı bir arastırmasında "Türkiye'de laik güçierin gelişen tsbtmi hareketi sineye çekmek zonında kaldıklan" göruşu ileri suruldu. 1.5 milyon dolayında Turk'ün bulunduğu Almanya'da, kamuoyu farklı din ve kültürlerin bir arada yaşamasımn sorunlarını yakından tanıyor. Bu nedenle Federal Almanyanın, Türkiye*nin AT'ye tam uyelik başvurusunu değerlendırirken göz önünde tutacagı perspekcivlerden birinin söz konusu din ve kultur farkı olacağı da büiniyor GeneUikle Federal Dışişleri Bakankğı için yaptığı araştırmalarla tarunan "Bilim ve Politika Vakfı Ulaslararası Politika ve Gnvcnlik Arasannalan Enstitusü" nün son bir buçuk aylık dönem ıçinde, Türkiye hakkında çıkardığı ıkınci yayın, "Türkiye'de Laiklik ve Din Özgürlujü" başlığını taşıyor. Chrisdan Rnmpf adlı bir araşürma F.AlmanBilim Vakfı*nın araştırması Gazetecileri koruma telefonu tstanbul Haber Servisi Tehlikeli durumlarda çahşan gazetecilerin korunmalan için özel bir telefon hattımn kurulduğu açıklandı. Türkiye Gazeteciler Sendikası 'ndan yapılan açıklamaya göre, Uluslararası Kızılhaç'ın Cenevre'deki merkezinde özel bir telefon hattımn oluşturulduğu bildirildi. Savaş muhabirliği yapan veya iç çatışması olan ulkelerde çaltşan gazeteciler lehlike anında korunmak için (41.22.34.60.01) No'lu telefona başvurup yardım isteyebilecekler. cı tarafından hazırlanan 173 sayfalık bir yaynnda, Turkiye'de son yıllarda tslami harekette gözlenen gelişme şu nedene bağlanıyor: "tslami hareketin guçlenmesi devletin gucunu yıtinnesinden a>n duşüonlemez. Bu gelişmede, son 1015 yıi içinde buyuk olçude korukşen politik, ekonomik ve toplumsal ilişkiler öncmli rol oynadı. Orta sınıf eridi, gelir dagıbmı gidctiek bozuldu. Devletio resmi ideolojisi olan 'Kemalizm' kimlik arayışlanna yanıt veremedi, dinin >erini alamadı, devlet ve politika, bireylerin ve toplumun teroel gereksinimkrini karşılayamadı. Bunun zomnlu sonucu olarak tslam; politik ve toplumsal bir gu v olarak anayasal duzenin çizdigi sınırlan aşarak kendi dinamigini yarattı. De>le( eliti ifin iki secenek kaldı: İslamın karşısıııa çıkmak veya gelişmesini sineye çekmek." Rumpfa göre hukukçular, ordu ve üniversitenin bir kesimi dışında kalan devlet elıtı. Islamı gelişmeyi "aktif biçimde" kabullendıler. Mahkemelenn sonuçsuz kalan birkaç girışimıne karsın, dinı tarikatlar politika sahnesine ağırlıklannı koydular. Bu "aktif kabullenmenin" bir ömeğı Başbakan Turgut Ozal'ın kurduğu ANAPta yasandı. Alman araştırmaaya göre Turkiye'de çeşitli kurumların Islamın gelışmesı karşısındakı tutumları şöyle oldu: • Cumhurbaşkam Kenan Evren, gelişmeler karşısında güçsuz. Kemaüst mirasın yönetıcısi olarak Rabıta olayında tam açıküğa kavusturulamayan rolu kamuoyundaki ınandıncılığını zedeledı. Muhalefetteki SHP ve DSP de Evren açısından kararü bir "laik cephe" için ıstenen ortaklar olamazlar. Aynca bu paniler, açıkca laiklik ilkesıni savur.arak oy tabanlarını yitirmemeye, giderek daha fazla dikkat etmek zorundalar, çunku sosyal demokrat seçmen de kesinlikle dine karşı degil. • Ordu su sıraJar kendi saflanm, laiklik ilkesi çerçevesinde "temiz" tutmaya ugraşıyor. Yeniden tslama dönuş karşısında askeri bir reaksiyonun yasal zemini yok. Çunkü olası bir darbe sağ politik elite karşı olduğu kadar, halkın dini duygulanna da karsı yapılacak. Türk ordusu bugune kadar "halka karsı" bir darbe yapraaktan kaçındı. • Bir zarnanlar Avrupa'ya yakın aydınlar yetişuren universiteler, şimdi Kemalist düşünce tarzını yaymakta zorluk çekiyorlar. "Turban" olayn, tslami grupların, 12 EylUl harekâtından sonra boş bulduklan alanı ele geçırdiklerini gösterıyor. Rumpf, araştırmasının değerlendirme bölümunde şu göruşe yer veriyor: "Vitrolan gidis göz onıine alındıgında, Türkiye'nin, AvrupaŞa yakınlaştınlması ve Avnıpab bir iilke muamelc gormesi yeniden tsiama dönuş tehlikesinin onune geçebilir." Romalı kadınlara ait tarihi eşya ÖDEMİŞ (AA) ödemiş'in Gönlüce köyünde kanalizasyon çalışmaları sırasında, Romalı kadınlara ait olduğu sanılan koku kaplan ile sus eşyalan bulundu. ödem'ış Müze Müdürlüğıi 'nden edinilen bilgiye göre, bulunan esyaların bir kısmının Roma lmparatoriçesi Salanina (Corneia) 'ya ait olduğunu belgeleyen bulgulara rastlandı. M.S. 243 yılına ait olan tarihi değerler, ödemiş Muzesi'nde koruma altma alındı. Yabancı yatlarda korsan yolcular 88 yaanm en başanlı koieteıyonunu sunan üniu modacı Ungaro'dsn br model Puanlı bir tişört, empnme bir etek ve yunlu bir kaban .. Oior da 88 yazının en be$eniien kDİeksryonlânndan birini sundu. Yükanda eşarp yakalı san bir ceketini goruyorsunuz. Etek bej rengi Ungaro'nun koleksiyonu, "aşk 11301" kadar şflrsel I basınca. Yukanda, modacının bir ipek jarse elbisesi. Havaalanları için radar ihalesi açıldı tstaabul Haber Servisi Hava trafıginin daha saglıklı biçimde kontrol edilebilmesı amacıyla. çeşitli havaalanlanna yeni radar sistemleri kurulacak. Ulaştırma Bakanbğı, Devlet Hava Meydanlan Işletmelerı (DHMİ) Genel Mudürlügü tarafından gazetelere verilen bir ilanla "radar" ihalesine katılacak yerli yabancı fırmalardan "leklif" mektubu vermeleri istendi. Teklif verecek firmalann, en scn 23 Mayıs 1988 tarihıne kadar DHMİ Genel Müdürluğüne başvurmalan gerektiğinin de yer aldığı ilanda, teklif mektuplannın aynı gün saat 14Offte aplacagı beürtildı. Söz konusu "radar" ihalesine katılacak fırmalann ayrıca, "şartname" alabilmek için 400 bin lira ödemeleri ve 1 5 milyon dolarlık geçici global temı. nat mektubu vermeleri gerekıyor. öte yandan, 2 Ocak 1988 gunu, Adnan Menderes Havalımanına imşi sırasında Seferihisar tepelenne düjcn "Coador" uçağı kazasında "radar" eksiklığinın tüm çıplaklığı ile yeniden gözler önüne serildığıne dikkati çeken baa ilgüiler, Türk hava sahasının radar ağıyla kaplanmasının "nçuş gİTraligi" açısından buyuk önera taşıdığını bildirdiler. Me^simler modaya yetişemiyor NECL SEYHUN tçim ısınıverdi. Bahann ılk kuzusu doğmuş!.. Bir sürü karanlık haberin ortasında bir aydınlık, bir ışık... Bu kuzular şubatta doğmazlar mıydı aslında? Şubat değıl mıydı bahar kuzularının ayı?.. Dunyaya gozlerını açmak için bu ne acele?.. Hoş mevsim diye birşey mi var artık?.. Birbirine karışıp gidiyor aylar. "Aman bakla çıkmış!.." sevinci yitelı hanidir. Bahann öncüsu olduğu için yolu onca gözlenen bakla, artık hep var. Çoğu yaz sebzeleri de öyle.. Fasulyeler, paılıcanlar, domatesler... Ama biraz solgun, ama biraz sert, ama lezzeti az biraz... Yaz modaları da turfanda gibı. Daha ekim başında dökuldü onaya. Yaz, yaza ekleniyor artık. Tam mart ayı gelip, kazmayı kureği yaktığımızda, ama gene de bahann ilk ayı deyip yurekleri ferah tuttuğumuzda, moda bir başka kışın turküsünu söylemeye başlamış olacak. Nasıl ki yazı yaza bağlıyorsa moda köprüsu ile nıodacılar. kışı da kışa bağhyorlar. Kuzular doğadursun, turfanda moda yazının bitmesine daha zaman var. Daha vıtrinlere dökülmedi yaz. Kimse birşey almadı. Ama moda dünyasında kimin ne kazandığı, kimın ne kazanacağı çoktan belli Modacılar en büyuk kazancı, toplu sattıkları modellerden kazanıyorlar elbet. örneğin yaz modası için, dunyanın dört bir köşesinden gelen konfeksıyoncular, mağaza sahipleri venyorlar en buyuk sıparişi. Modaevlerinin, koleksiyonların mevsimlik kaderim belirleyen ışte bu »atış. Yoksa mevsim açıldığında, gerçek yaz geldiğinde, yapılan kişisel alışverişler, müşteri ne denlı zengin olursa olsun, dengeyı değıştırmıyor. Bu konfeksıyon dünyasında tek tek satmanm bir ağırlığı yok artık. Eskidendı o... "Parlak" müşterılenn özel gardrop siparişleri ile modaevlennin kaderinde soz sahibi oldukları gunler, artık çok gerilerde. Örneğin bir Elizabeth Taylor gelır, Lonvın'in yaz koleksiyonunun tumünu satın alırdı. Hoş alırdı da ne olurdu?.. Modaevı kazamrdı başka. Ama dünyanan en guzel, en zengin kadınlanndan biri olan Elizabeth Taylor en unlu modacının lüm koleksıyonunu alırdı da ne geçerdi elıne?.. O zaman da "Dunyanın en kotiı giyinen kadınlan" listesinin başından duşmezdi kı... Bu kadar şaşılacak güzel kıyafet arasında nasıl başarırdı bunu, bilinmez. Ama en olmayacak kıyafetin altına en olmayacak çorabı, pabucu giyer, en alâkasız kıyafetlerle, en olmayacak yerlere gıder, aksesuarları şaşılası bir becerı ile birbirine katardı. Gene de katıyor. Gene de kötü giyinenler listesinin ba^ında. Ama artık koleksiyon "kapatmıyor." Eh bir Sureyya, bir Farah Diba da yok artık, özel model çizdirmecesine, koleksiyon satın aimacasına... Bugünün prenseslen bile daha bir başka. ışte Stephanie.. Monaco sarayının şu ele avuca sığmaz kızı. Bir tışört, bir blucin sırtında çoğu kez. Üç beş prenses, beş on müyarder eşi zaten kurtaramaz anık modayı. Modanın yurümesi için milyonların desteğı gerek. Konfeksıyon temeline dayanmayan modaevi yaşayamaz günümüzde, Bu nedenle yazdan yaza, kıştan kışa atlanıyor. Modayı mevsiminden çok daha önce satışa sunmak gerek. Turfanda yazlann, turfanda kışlann nedeni bu... Işte aylardır gazete, dergi sayfalannda, televizyon ekranlannda sürgelen yaz, zamanı geldiğinde gerçek yaza bırakacak yerini. Şu anda geçtiğımiz bir duş köprüsu. Bir yazdan, ötekine... Soğuk, karanlık günlerı geçmeye yardımcı bir ışıklı tünel!.. ANTAL YA (AA) Turizmin önemli gelir kaynaklarından biri olan yatçılığm çesitli sorunlarla karşı karşıya bulunduğu ve Türk yatçılığının teşvik edilmemesi durumunda rekabet gücunü yitireceği bildirildi. Antalya Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu uyesi Fikri Şirin, Turkiye'de yerli ve yabancı yatlar arasında ayrım yapılmadığmı belirterek, yabancı bayraklı yatların korsan olarak yolcu taşıdığını ve bunun sonucunda da büyük oranda vergi kaybı olduğunu söyledi. Vatandaşın 121 milyarı 'şans dağıtan kapılar'da kaldı Umut kapısına 261 milyar TL jisleri Bakanliğı (110 milyar), Ulaştırma Bakanlığı (32 milyar), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanliğı (43 milyar), Kultur ve Turizm Bakanliğı (61 milyar) 1987 yılı bütçelerinden daha fazla oldu. Milli Piyango geçen yıi toplam 155 milyar 281 milyon liralık bilet sattı. Bu paramn 86 milyar 957 milyon lirası dagıtıldı. Piyango idaresi, 155 milyar liraiık bilet satışı gelirini fiilen sattığı 113 milyon 650 bin adet biletten elde etti. Piyango geriye kalan 68 milyar 324 milyonu çeşitli idari harcamalar çıktıktan sonra hasüaün yüzde 10'unu lanıtma Fonu'na, yüzde l'ini Çocuk Esirgeme Kurumu'na, yüzde 0.5'ini de MiUi Prodüktivite Merkezi'ne yatırdı. Geri kalan para ise olduğu gibi Savunma Sanayi ve Destekleme Fonu'na aktanldı. Milli Piyango en çok bileti yılbaşında sattı. 22 milyar liraiık bilet tstanbul'da satılırken, Marmara bolgesiyle bu rakam 25 milyara ulaştı. Bile: satışında Marmara bolgesini tç Anadolu illeri takip etti. Ankara, Konya, Kayseri ve Eskişehir'deki bilet satışı da 6 milyar 281 milyon lira oldu. At yanslan vatandaslann Milli Piyango'dan sonra en çok paralannı yatırdıklan yer oldu. 1987 yılında yanşlara 88 milyar 532 milyon yatınldı. Bu paramn 47 milyar 757 milyonu dkğıtıldı. At yanşı iştirakçileri geçen yıi gişelere 28 milyon 552 bin 738 adet kupon yatırdılar. TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA Vatandaşlar, geride bıraktığuruz yılda "umot kapüan"na 261 milyar 913 milyon bırakular. Zengin olma umuduyla yatınlan 261 müyann sadece 140 milyan kendilerine geri dönerken, 121 milyar liralan da "şans dagıUn kapılar9'da kaldı. Vatandaşlar, 1987 yüında Milli Piyango, at yanşlan, SporToto ve SporLoto gibi şans oyunlanndan 15f Jiilyarlık bölümünü Milli Piyango'ya, 88 milyannı da at yanşlanna yatırdılar. "Şans kapdan"nın vataüdaşlardan sağladığı 121 milyar üralık gelir, TBMM (27 milyar), Başbakanlık (66 milyar), tçişleri Balcanhğı (29 milyar), Dı Tom Cruise ve Kelly McGilHs ABD pilotlanna deri ceketler Haber Merkezi Geçen yıi tüm dünyada gişe rekorları kıran "Top Gun" fılminin kahramanı 25 yaşındaki Amerikalı oyuncu Tom Cruise, yeni bir gençlik ilahı olma yolunda ilerlerken fılmde giydiği kahverengi deri ceketi de özellikle gençler arasında moda oldu. ABD Hava Kuvvetleri pilotlan da 194O'lı yıllardan beri kendilerine verilen sentetik giysi/erin, deri giysilerle değiştirilmesi talebinde bulundular. Pilotlann bu isteğini kabul eden ABD Kongresi, gerçek deri ceket alımı için 7.4 milyon dolarlık (yaklaşık 8 milyar TL) bir ödenek ayrılmasma izin verdi. Libyalı turisderden Iznıir'e kış çıkartnası Libyalılar kış turizmini canlandırdı. Bazı Libyalı turistler arabalarını bile tzmir'e getirip tamir ettiriyor. Kemeraltı çarşısında esnaf memnun, "Libyalılar belimizi doğrulttu" diyor. tZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) Geçen tunzm sezonunda başlayan ve yeni yılla birhkte hızjnı arttıran Libyalı turist akını, kış tunzmine canlılık getırdi. Buzdolabı, çamaşır makinesinden mobilyaya, plastık çıçekten baharata kadar her şeyi alan Libyalı tunstler, esnafın da yuzunu gflldurdü. Libya'dan gemilerle gelen turistlerin alışveriş rnerkezJerinde yarattığı hareketlilik ve canlılık, gemilerin dönüş saatlerinde limanda yaşanıyor. Libyalı turistlenn aldığı eş5«lar, yuklenmek üzere bekledikleri limanda öst uste yığınlar oluşturuyor. Libyalıların en fazla ilgısini çeken alışveriş merkezleri ise Kemeraltı çarşısı, Bitpazan, Çankaya çarşısı ve Ikiçeşmelik caddesı uzerindeki dükkânlar. Libya'dan turist getıren tek acente olan Şark Ekspres Gemi Acenteliği yetkililerinden Mukadder Çilingiroğlu, Libyalı turistlerin geçen yıi haziran ayından ıtibaren geJmeye başladıklarını belirterek, "Eskiden 1015 giınde bir gemi geliyordu. 1988den sonra ikiuç gunde bir gelmtye başladı" dedı. "BiogaziiripoUtzmjr" arasında mekik dokuyan ikı geminin her birinin bine yakın Libyalı turist getirdiğini ve bir o kadar da daha önee gelmiş olan turistleri götOrdüğünü söyleyen Çilingıroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gelenler dogru Bursa ve tstanbol'a gidiyoriar. Onıda gezdikten sonra donuşte bol miktarda alışveriş yapıyorlar, bir kunışlan bile kalmayınc» kendllerini gemilerine atıp iilkcterine geri donuyorlar. Geçen vıbn haziran ayında 1988 yılıoa kadar 35 gemi geldi. Türkiye'ye geliyorlar diye hukumetten bin dolar ekstra rardım abyorlar, yani buraya gelmek için buyuk bir tesvik var." Çilingıroğlu, "Pek çogu arabaiannı da getirip bnrada Umlr ettlrip geri göliiıüyorlar" diye konustu. Aıapça yazıların birçok dükkânın vitrinini süslediği Kemeraltı çarşısında, kuyumcular, dayanıklı tuketim eşyalan satıcılan, baharatçılar, aktarlar, Libyalı turistlerin alış verişlerinden çok memnun görunüyorlar ve "Libyalı turistler belimizi doğrulttu" diyorJar. Vitnninde Arapça "Travel çek" yazan bir saatçi dukkânının sahibi Aziz Şuşut, "Libyalı turistlere fahiş fıyat uyguladıkları" yolunda çıkan haberleri yalanlayarak, "Araplar, Turklerden daha iyi pazarlık ediyor" diye konuşuyor. Libyalı turistlerin, her yeri dolaşıp öyle alış veriş ettiklerinı savunan Aziz Şuşut, şunları söyledi: "Ben Ubyab turiste daha ucuza mal veririm. Çiinkü bir defada 56 tane saal alıp gidiyor. Geçenlerde bir turistin bir çuval kına alıp gittiğjni gördiim. Turkler olsa en fazla 50 gram abr. Libyalı turist, elindeki panryla en fazla eşyayı almak istiyor ve bunun için gerekirse birkaç saat dolaşıp en ucuz yeri bulmaya çalısıyor." A1DS, enjektöre talebi artdrdı Yılda 200 milyon plastik enjektör gereksinimi ortaya çıkması üzerine Sağlık Vakfı, yılda 100 milyon enjektör üretecek bir fabrika kurma kararı aldı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Burosu) AIDS tehlikesi nedeniyle bir kez kullanıüp atılan plastık enjektörlerin kullanımının zonınlu dunıma getirilmesi, yılda 200 milyon adetlik bir enjektör pazarı yarattı. hhalatçısıyla, üreticisiyle birçok kişi ve kuruluş konuy^ilgi duymaya baslarken, SSYB Sağlık Vakfı da Duzce'de yılda 100 milyon adet enjektör üretecek bir fabrika kurma kararı aldı. Sağlık Vakfı Genel Muduru Ayhan Açıkabn "fahiş bir kâr" arzulan olmayacağından piyasadakı fiyatlan dengeleyebileceklerini belirtti. Enjektör pıyasasımn yılda yaklaşık 15 milyar liraiık bir değere ulaştığı ifade edildi. SSYB'nin AIDS'e karşı önlem olarak, plastik enjektör kullanımını zorunlu tutmasından sonra piyasada büyük bir karmaşa yasandı ve enjektör sıkıntısı basladı. hhalatçılar birçok ülkeden plastik enjektör ithaline başladılar, fiyatlan 45 liradan 300 liraya dek değisen çesit çeşit enjektör pazara girdi. Bu enjektörlerin kalitesi ve fıyatı tartışılırken, her yıi aşı kampanyalannda 60 milyon adet enjektör ithal ederek kullanan bakanlık da konuya el atu. SSYB Sağlik Vakfı enjektör fabrikası kurmak için ihale açtı. 27 rırmanın katıldığı ihaleyi Türk firması TekMak ile onun Federal Almanya'da bağlantılı olduğu TransKojet firması kazandı. Sağlık Vakfı Genel Müdürü Ayhan Açıkalın anlaşmanın önumıizdeki günlerde imzalanacağını belirterek şu bilgileri verdi: "Makineier Almanya'dan gHecek. Anlaşmadan sonra 69 »y içinde teslim edilecek. Yılda 100 mihon adel enjektör üretilecek bir şirket kunılacak. Bunun yuzde 50'nin uzerinde bissesi vakfın olacak. Duzce'de kunılacak fabrikada üretilecek enjektorierin buyuk kısmını resmi kuruluşlar alacak." Ayhan Açıkalın piyasadaki fiyat karmaşası üzerine de, "4550 lira normal de, 100un ustundeki frntiar dikkat cekici. Bizim fivatlanmız piyasadaki bu yüksek ffyatlann alfinda olacak. Bttyak bir kâr, fahtş bir kâr arzusB oiaoayacak. Piyasada gkıntı kalmayaca|ı icin, enjektör kuUanınu da artacak" dedi. Plastik enjektör pazarına çok sayıda yerli kunıluşun girmesinin ithalatçılan olumsuz etkileyecegi belirtildi. Bugüne dek sadece Tipset ve Kansuk'un yer aldığı pazara yılda 30 milyon kapasitelik bir üretimle Üstay adlı şirket de girdi. Yerli üreticiler kendi aralarındakı rekabetten çok, ithalatçılardan yakındılar. Kansuk Genel Müdürü Dr. Is•Kt Sözeo 20 milyonluk kapasitelerini yükseltmekten vazgeçüklerini belirterek, "İthal fiyatlanyla rekabet edemeyiz" dedi. Ben Bilirim'de buruk sevinç tZMtR (AA) TV'deki "Ben Bilirim" yanşmasınm şampiyonlar şampiyonu tzmirli Sahire Erturan, "Sevinçliyim, ama içim buruk. Yaşasaydı da bu mutluluğu eşimle birlikte paylaşsaydım" dedi. Sahire Erturan eşi Mehmet Erturan'; çok kısa bir süre önce kaybettiğini, bu nedenle süper fınale bundan önceki yarışmalara olduğu gibi hazırlanamadığım söyledi. D o l n n T Î M k n h u 0n yıldan ben BP tarafından düzenlenen ve dunyanın en buyük f D a l U n I f i i p i l j baion yanşlanndan sayılan''AvusturyaSL GılgenBatonTrophy1ye bu yıi ABO'den btr, Avrupa'dan 15 takım katjldı. Ancak yanşmanın son ıkı günündekı sıcak hava ve aşın ruzgâr heyecanlt ftnalin ertelenmesine yol açt Bu yıf kar yaöışının çok az olması nedeniyle, teyak yapmak için St. Gilgen'e gelen turistler de balon yanşını izieyerek heyecanlı saatler yaşadılar (Fotoğraf Reuter) 700 biııiıı stresi: YEL kazanamazsam? 700 bin genç üniversite sınavlanna hazırlanırken, yapılan araştırmalar sınavlar öncesinde öğrencilerin kaygı düzeyinin, genel cerrahi hastalarının kaygı düzeyinden çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. ÜLKER GÖKTÜRK ak"; bu yıi da 700 yw cte k bin genç üniversite sınavlanna hazırlanırken böyle bir düşüncenin karabasanını yaşıyor. Daha önceki yülarda yapılan bir arastırma sonucuna göre Üniversite giriş sınavına hazırlanan öğrencilerin kaygı dttzeyi, genel cerrahi hastalanrun kaygı düzeyinden çok daha yüksek. Maraton öncesi çocuklanyla birlikte aynı kaygı ve heyecanı yaşayan ailelere büyük görevler düşüyor. Ailelerin, eğitimcilerin, sınavlara hazırlanan öğrencilerinin içinde bulunduğu dunımu göz dntlne aJarak kaygı arttırıcı soz ve davranışlardan kaçınmaları gerekıyor. Dershaneler de öğrencilerin öjrenmede karşılastıklan giçlükleri gidermek, doğru ve verimli agrenme yoUanyla başanlannı amırmak için kurduklan rehberlik ve arastırma servisleriyle öğrencilere yardıma olmaya cabşıyor. özel bir dershanede, rehberlik servisinde görcv yapan koordinatör rehber oğretmen Eoder Zeyrek, öğrencilere sistemli ve programlı çalışma alışkanlığı kazandınnak için uğraştıklanru, öğrencilerin kaygı duzeyini azaJtmak için seminerler düzenlediklerini anlattı. Bu konuda velilerle işbirliği içinde bulunduklannı söyleyen Zeyrek, öğrencilerin büyük bir bölümünün "Çabak ••utmaktan, zamau programtayamaiakiaa, çakttıiı onmdu bafank ofaunamaktan yakındıklanBi" söyledi. Zeyrek'in verdiği bilgilere göre bu seminerlerde "Uyko uynyamaz dommdayım, fcp»f•» nalrvolnrum", "Yemek yiyemiyorom, hayattaa hiçbir zevk alamıyomm", "lstedigiın yere giremezsem öbem daha iyi" gibi düşünceler taşıyan gençlerin sayısı oldukça yüksek. ANA BABALAR BUNLARI SÖYLEMEYİN! • Bu kadar çalışmayla bu iş olmaz. • Bu kafayla hiçbir yere giremezsin. • Kazanamazsan rezil oluruz. • Verdiğim emeği helal etmem. • Âlemin yüzüne nasıl bakarız. • Senın için yapılan bunca fedakârhğı unutma. • Bunları bilmezsen bu sınavı nasıl kazanırsın? • Çabştığın yok ki! Kanuni Süleyman Sergisi bitiyor NEJV YORK (AA) Kanuni Sultan Süleyman dönemi Osmanlı uygarlığını yansıtan "Muhteşem Süleyman" sergisi, ABD turunun son durağı olan New York'ta bugün sona eriyor. Washington, Chicago ve New York 'ta düzenlenen bu sergiyi yaklaşık 800 bin kişinin gezdiği bildiriliyor. 200'den fazia kıtap, minyatür, dokuma, çini ve metal işlerinden oluşan sergi, New York Metropolıtan Muzesi'nde 4 Ekim 1987'de açılmıştı. Görüşlerine basvurduğumuz psikolog Doc. Dr. Acar Batof, üniversite sınavlanna hazırlanan gençlerin, hayatlannın onemü dönüm noktaJanndan birinin eşiğinde bulunduğunu belirterek "Bu d«caaU ddncn snrcstace, aüekria çocuUanna nasl d«rranacaklan konusunda bflgfli ve donanınıb olmalannda büyük yarar vardır" dedi. Baltaş, anne ve babalan şu konularda uyardı: • "E|er çocafaau, bir M r o ı u u l ü anıtı degü»e bir snata kanrianırfccn keolaiBİ ba^anya götürecek kaypya zaten sahiptlr. Çaa» demek bir tek sonnc vcrtr. Çocotanuzla İUşkiniz boznlnr karptıkfa otarak Urkirtaiıc «fke büiktJrirateiz"