19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
î HAZİRAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Serri: Kerami'yi Hıristiyan milisler öldürdü eyrut (a.a.) Lübnan'daki Şii EMEL Jrgütünün lideri Nebih Berri, Başbakan Raşıt Kerami'nin 'jlumüne neden olan 'jombanm, ulkenin ^•'zeydoğusunda bulunan ve bnan Ordusuna an olan bir uste hazırlandığım öne sürdü. Keramı'nin öidıirülmesi olayım soruşturan yetkililerin, "Adalet Bakanı" olması nedeniyle kendisine sürekli bilgi verdiğini belirten Berri, tiırn verilerin, suikastın ordu tarafmdan destek gören Lübnanlı Hıristiyan milisler tarafmdan gerçekleştirıldîğini ortaya koyduğunu söyledi. Berri, Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel'in suikastı yapanlardan hesap sorması gerektiğini, aksi takdirde meydana gelebilecek her türlii sonuca katlanması gerektiğini sözlerine ekledi. Körfez'de gerilim aynen sürüyor B Iraıvdaıı tehdide devam Gonzalez iktidarı için İran Dışişleri Bakan Yardımcısı, "Petrolümüzü ihraç edemezsek hiçbir ülkeye de petrolünü ihraç etme şansı tanımayız. Bunu yaparken de gemilerin bandırasına falan bakmayız" dedi. VtYANA (•••.) İran, Körfez'deki son gelişmeler karşısında ABD'ye bir kez daha meydan okudu. tran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Şeyhülislam, "ABD'nin bize yöncHk bfar saKÜnsun, Amerikan gemilerinl, hatta ABD'ain Iç kestaferini vurarak karşıhk venoeye fcaanz" dedi. Bazı Avrupa ulkelerini ziyaretinden sonra önccki akşam Viyana'da bir b a s n toplantısı düzenleyen Şeyhülislam, şöyle konuştu: "GemOerimize saldırümadıgı sttrtce, biz de saldırmayız, ancak saldın gelirse, aynı şeyi yapanz. Petrolünıüzü ihraç edemezsek, hiçbir ilkeye de petrolünü ihraç etme şansı tanımayu. Bunn yaparken de gemilerin bandırasına falan bakmayız." Şeyhülislam bir soru üzerine, "ABD, bize Hiinnnz Bogazı'na föze yerleşüriyoruz, diye saldıracak olursa, böyle bir hata yaparsa, bunu karşdıksu bırakmayız" dedi. bu arada, Viyana'daki İran Büyükelçiliği tarafmdan yapılan açıklamada ise, Kuveyt'in süper guçlerden Körfez'deki varhklannı arttırmaJannı istemesinin, gerilimin yükselmesine neden olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, "Başta Kuveyt olmak ttzere, kıyı ülkeleri, Körfez'deki askeri variıgm artmasuıdan öteld ölketerden daha fazia zarar görecektir" denildi. Açıklamada, Körfez'deki yabancı güçlerin varlığının, güvenlik için katkı anlamına gelmediği görüşü de savunuldu. CtDDE ZİRVESl Ote yandan Basra Körfezi kıyısındaki 6 Arap ülkesinin dışişleri bakanlan, İran Irak savaşındaki gelişmeleri ve Körfez'deki son dunımu ele almak üzere Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde bir araya geldiler. Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Katar, BAE ve Ununan dışişleri bakanlannın toplantısında, Basra Körfezi'ndeki deniz trafığüıin açık tutulabilmesi ve burada seyreden gemilerin güvenliğinin sağlanması konusunda ortak tutum belirlenmeye çahşacağı bildiriliyor. îspanyollar perşembe günü sandık başına gidiyorlar ciddi ve zor bir smav NİLGÜN CERRAHOĞLU MADRtD Ispanya Başbakanı Felipe Gonzalez'ı bundan yaklaşık 15 gun önce son görduğümde, 10 haziran seçimleri konusunda kendinden fevkalade emın, keyifli ve iyimser görunüyordu. Oysa seçimlere birkaç gun kala yayımlanan son kamuoyu yoklamalan, İspanya Başbakanı'nın iyiden iyiye keyfini kaçıracak bir tablo ortaya koyuyor, Çünkü 5 yıldan beri mutlak çoğunlukla iktidarda olan ve İspanya'nın tum buyük kentlerini ellerinde bulunduran sosyalistler, 10 haziranda yapılacak Avrupa Parlamentosu, belediye ve yerel parlamento seçimlerinde ilk kez bir yenilgiyle uğramak tehdidiyle karşı karşıyalar. Sealıyor. Fakat 8 bin belediye başkanı, 60 bin belediye encumeni, 12 yerel parlamento uyesi ve 60 Avrupa Parlamentosu uyesinin seçileceği seçimlerde söz konusu olan, sadece sosyalistlerin yerel duzeyde karşılaşabilecekleri gerılemeler değil, Bu seçimler, her ne kadar ulusal duzeyde mutlak çoğunluğu ellerinde bulunduran sosyalistlerin iktıdarını fiili olarak etkilemeyecek ise de altı aydır suregelen sosyal çatışmaların, bu iktidarı ne denli yıprattığını ortaya ko>mak açısından çok onemlı bir nabız yoklaması olacak. Bu bakımdan sadece sosyalistler değil, ulkedeki tum siyasi güçler, geçen haziranda yapılan fo Suarez ise, geçen yıl ulkenin uçuncu siyasi gücü haline Demokratik Merkez Partisi ile giderek gerçek bir ana muhalefet partisine dönüşup donüşemeyeceğıni gorecek. Ayrıca, 1990 seçimleri için kendisini başbakan adayı olarak gören Suarez, 10 haziranda bu yolda herhangi bir somut ilerleme kaydedip kaydetmediğini tespit edecek. Yapılan son kamuoyu yoklaması sonuçlanna göre, sosyalistlerin göstereceği gerileme, geçen yılın genel seçimlerine nazaran yaklaşık iki puanla smırlanacak. Bu çok muazzam bir gerilemeyi göstermemekle beraber, pek çok yerde sosyalistlerin mutlak çoğunluğu yitirmelerine yetecek. Ancak bu kamuoyu yoklaması sonuçlanna göre, ana muhalefetteki muhafazakârlar, 34 puanhk bir oy kaybıyla iktidardaki sosyaüstlerden daha da önemli bir gerilemeyle karşılaşacaklar. Gene aynı kamuoyu yoklamalanna gore 10 haziran seçimleri, en çok komünist lider Gerardo tglesias'la Adolfo Suarez'in yüzunü güldürecek. Ulusal duzeyde Iglesias, yaklaşık iki puanlık, Suarez de uç puanlık bir oy ilerlemesi kaydedebilecekler. İspanya'nın 1986 ocağında AET'ye girmesi neticesinde, ilk kez vapılan ve tüm ulkeyi kapsaması nedeniyle yerel seçimlerden daha çok ağırlığı olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine ilişkin olarak da büyük surprizler beklenmiyor. Son genel seçim sonuçlanna göre, Strasbourg'taki Avrupa Parlamentosu'na yaklaşık 30 parlamenter gonderen sosyalistlerin, Avrupa Parlamentosu için yapılan seçimlerde, idari seçim sonuçlanna nazaran, daha az bir gerileme göstermesi bekleniyor. Ana muhalefetteki muhafazakârlar, 1517 parlamenterle şimdiki durumlarını muhafaza edecekler. Avrupa Parlamentosu'nda henuz hiç üyesi bulunmayan ve tum cephelerde ilerleme gösteren Suarez'in merkezci partisi ise, 710 parlamenter çıkarabilecek. Komunistler için yapılan tahminler de 13 tspanyol komünistine Strasbourg yolunu açacak. Bu arada, Iglesias'ın komünistlerinden ayrı olarak, kuçuk bir komünist partiyle seçimlere katılan tarihi komünist lider Santiago Carrillo da belki Avrupa Parlamentosu'nda bir sandalye sahibi olacak. İNGtLTERE'DE SEÇtMLER SILAHSIZLANMA Peru'da polis teşkilatında temizlik T ima (anka) Güney JLJ Amerika ülkelerinden Peru 'da geçen ay greve giden polis teşkilatında "temizlik" yapıldı. Binlerce polisin görevini bırakmasına neden olan grev ile ilgili olarak polis teskilatı şefı, 6 general ve 300 kadar polis subayı görevmden uzaklaştırıldı. Ücret zammı ve daha tyi çalışma koşıtllan talebi ile yapılan greve katılan çok sayıda polisin yargüanacağı da bildirildi. Thateherh, aydmlardan destek ancak yüzde 17 Genel seçime 3 gün kala bir kamuoyu araştırmasiy Muhafazakâr Parti'nin yükseköğretim kurumlarında desteklenmediğini gösterdl EDİP E ÖYMEN LONDRA tngiltere'de seçime 3 gün kala, üniversite, politeknik ve yüksekokullarda öğretim üyeleri arasında yapılan bir kamuoyu araştırması Muhafazakâr Parti'nin, yükseköğretim kurumlarınca desteklenmediğini gösterdi. Times gazetesinin haftalık üniversite ekinde yayımlanan araştırmaya göre, Muhazakâr Parti'nin Ulke çapında sağladığı yiızde 40'lık destek, yükseköğretim kurumlarında yuzde 17'ye düşuyor. Buna karşıhk İşçi Partisi'nin ulke genelinde yuzde 30 civanndaki desteği, yuzde 39'a kadar yükseliyor. Thatcher yönetiminin 1979'dan beri üniversitelere karşı uyguladığı "kıyıcı" siyasetin, bunda tek sorumlu olduğunu belirten gözlemciler, öğretim üyelerinin, esasen muhafazakâr görüşlü olmakla birlikte, Muhafazakâr Parti'den uzaklaştığını kaydediyorlar. Thatcher, doneminde üniversitelere verilen devlet yardımı kısıldı. Öyle ki, örneğin "Aberdeen" gibi en az 500 yılhk geçmişi olan bir üniversitenin, 1990 yılında tümuyle kapanma tehlikesi ortaya çıktı. Bu gelişmenin ardında yatan neden, hükumetin uyguladığı sıkı para politikası. Hükümet devlet yardımını "Üniversite Ödenekleri Komisyonu" adlı ve kendi atadığı uyelerden oluşan bir kurul aracılığıyla çok kâtı ve tartışmalı bir yöntenüe dağrtıyor. Ayrıca universitelerin adeta yalnızca sanayie yönelik araştırma, eğitim ve uygulama yapmasını istiyor. Muhendislik ve diğer uygulamalı bilim dallarına ödenek ayrılırken, akademik ve salt araştırmaya ve bilgi üretmeye dayalı bilim dallarından ödenek F. Almanya topu ABD'ye aüyor BONN (a.a.) Federal Almanya, t o p r a k l a n n d a Pershing la tipi nükleer füzelerin varhğmın devam etmesinin, Avrupa'da nukleer silahsızlanmanın önüne kendisi tarafmdan çıkarılan bir engel olmadığını bildirdi. F. Almanya Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, konuya ilişkin demecınde, şoyle dedi: "Bu konuda Almanlann koşullan söz konusu değildir. Söz konusu olan, ABD'nin görüşmelerde izlediği tutumdur ve bu tutum, NATO müttefikleri tarafmdan, bu arada Federal Almanva tarafmdan da desteklenmiştir. Cenevre'de silahsızlanma görüşmelerinde taraf ülkeler, ABD ve SovyeUer Biriiği'dir." Moskova'nın sökulmesini istediği Pershing l a ' l a r , 60400 kilotonluk nükleer başlıklan, yaklaşık 700 km. uzağa göturebılme yeteneğine sahip bulunuyor. Bu fuzeler Almanlara ait, ancak nükleer başlıklan ABD'nin denetimi altında bulunuyor. Bonn hükümeti, haftalarca süren "miitereddit bir tavırdan" sonra, Moskova'nın "çifte sıfu çöziim" önerisini kabul ettiğini, ancak Pershing la füzelerinin göruşme dışı tutulmasım istediğini açıklamıştı. Moskova'nın çifte sıfır önerisi, 500 ile 5 bin km. menzilli bütün nükleer füzelerin Avrupa'! dan sökulmesini öngörüyor. SSCB'de basında açıklık politikası M oskova (a. a.) Sovyetler Btrliği'nin Resmi Haber Ajansı TASS, Volga Nehri üzerindeki Kazan t'ntinde bir grup göstericinin, kentte amino asit uretecek oır fabrikamn kurulması kararım protesto ettiğini bildirdi. Ajans, sayılanm belirtmediği göstericilerin, kurulmasına karar verilen fabrikamn Volga nehrinı büyük öiçitde kirletecek nitelikte olduğu için protesto gösterisı duzenlediklerini belirtti. TASS, Yahudi rejim aleyhtarlarmm gostehlerini zaman zaman yayımlamakla birlikte, bu haberle ilk defa bir taşra kenündeki gösteriyi bültemne kovdu. Yerel seçimler ve Avrupa Parlamentosu için oy kullanacak seçmenler v sosyalist hükumetin ne kadar yıprandığını da ortaya çıkaracaklar. Gonzalez Sınavda. çim sonuçlarının kamuoyu yoklamalarım doğrulaması halinde sosyalistler, Madrid, Barselona, Valensiya, Saragoza ve Valladolid belediyelerinde ve Madrid, Asturya, Aragon ve Rıoja yorelerindeki yerel parlamentolarda mutlak çoğunluğu yitirecek ve bu kent ve yorelerde iktidarı, diğer siyasi guçlerle paylaşmak zorunda kalacaklar. Özellikle 1992 Olimpiyatlarına sahne olacak Barselona ve aynı yıl Sevilya'da kutlanacak olan Amerika'nın keşfinin 500. yılı şenlikleri dolayısıyla tum ulkenin dikkatinı üzerinde toplayacak Barselona ve Sevilya belediyelerinde kaydedebüecekleri gerilemeler, Gonzalez ve iktidar arkadaşlarını şimdi en çok kaygılandıran gelişmeler arasında yer genel seçimlerden bu yana geçen bir yıl içinde, siyasi panoramayı hayli etkileyen gelişmelerin sonuçlannı görecekler. Beş yıldan beri marjinalleşmiş olan komunistler, ilk kez 10 haziranda, son ayların sosyal çalkantı ortamının kendi lehlennde ne dereceye kadar bir ilerleme yolu açtığını görecekler. Son genel seçimlerde yuzde 44 oranında oy alan sosyalistler karşısında, yüzde 26 oranında oy alan ana muhalefet partisi Halkcı Birlik ise, geçen vıl parti başkanlığından istifa eden Ftaga Iribarne'nin yerini alan yeni liderleri Hernandez Manche'nin gucunu sınayacak. Ote yandan, beş yıl önce ulusal parlamentoda kendisi dahil sadece iki milletvekili olan Uemokrasiye geçiş dönemı başbdkanı Adol THATCHER "YUua" reform. çekiliyor. Yeterli ödenek olmadığı için öğretim üyesi açığı kapatılamayan ve araştırma olanakları sımrlanan teorik fizik ve yüksek matematik gibi bilim dallarında çalışan öğretim üyeleri arasında, son on iki yıl içinde ABD'ye göç edenler oldu. Bu "beyin göçu" konusu, basını günlerce meşgul etti. Hukümetin bu siyasetinden lngiltere'de Türk dili ve kültüru çalışmalan daetkilendi. Cambridge Üniversitesi'nde bu alanda yenilenmeyen bir kadro, ancak Türk hükümetinin sağladığı mab' olanakla bir "Atatürk misafir profesörlüğü" kurulmasıyla çözüme bağlandı. Aynı sekilde Oxford Üniversitesi'nde de Türk dili ve kültürü uzmanı profesör Geoffrey L«wis'in bu yıl emekli olmasıyla kadronun yenilenemeyeceği açıklandı. Türkiye hükümeti, burada da benzeri bir misafir profesörlük için çerçeve çahşmalannı sürdürüyor. Bu gelişmeler, en tanınnuş ve zengin universitelerin dahi Thatcher'ın kesinti harekâtından kaçamadığını gösteriyor. Thatcher yönetimi ise butün bunlardan hiç etkilenmemişçesine, üniversitelere kendi anlayışını para zoruyla kabul ettirme siyasetini sürdürüyor. lngiltere'de 83 kadar yuksekeğitim kurumu var. Hükumette özellikle üniversiteleri salt ders verilen birer yüksekokula dönüştürmek ve on kadar üniversiteyi de yalnızca araştırma yapan bîrimler olarak korumak görüşlü hâkim. Margaret Thatcher'ın üçüncü bir dönem için başbakanhğı sürdürmesi durumunda, emeklilik, ölüm, istifa gibi nedenlerle boşalan üniversite kadrolanm yenilemeyeceğine ve bu kadrolara sanayiden para desteği sağlayarak kontrath oğTetim uyesi atayacağına kesın gözuyle bakılıyor. Bunun ise üniversite ozerkliğini çok ciddi biçimde zedeleyeceği, hükumetin üniversiteler üzerindeki etkisini arttıracağı şüphesiz. Yuzyıllardır kendi gelenekleri içinde yuksek bir üretim ve eğitim düzeyi tutturmuş universitelerin tek umudu Thatcher'ın "yıkıcı" diye nitelenen bu reformunu uygulama fırsatı bulamaması. Ancak o da uzak gorünüyor. Bokassa affını istiyor angui (a. a.) Cinayet, yolsuzluk, işkence ve "yamyamlık" suçlarından yargılanan Orta Afrika Cumhuriyeti'nin devrik "imparatoru" Jean Bedel "'okassa, "zamamndaki uçlardan devletin başı olarak sonımlu olduğunu kabul ettiğini, ancak kendisine tek tek yöneltilen suçlamalann doğru olmadığını" söyledi. tdam cezası talebiyle yargılanan Bokassa, kendisi ımparatorken, ülkesine bazı kötü şeylerin yapılmış olduğunu kendisinin de yeni anladığını, ancak söz konusu olayların, kendı bilgısı dışmda geliştiğini ve bunlardan dolayı cezalandırılmaması gerektiğini öne sürdü. Fransada koalisyon gemisi, yara üstüne yara alıyor "Liberal" bakanlardan ve koalisyon ortağı partinin başkanı EUotard'ın hükumette kalması da kalmaması kadar sorun yaratmaya başladı. SABETAY VAROL PARİS Başbakan Jacques Chirec tarafmdan geçen salı gu nu verilen bir ultimatomla "ya susması ya da istifa etmesi" istenen Kültür ve İletişim Bakanı François Leotard, Fransız kamuoyunca merak ve hevecanla beklenen kararını nihayet açıkladı. Aynı zamanda sağ koalisyonu oluşturan orgutlerden Cumhuriyetçi Parti'nin genel sekreteri olan genç bakan, istifa etmeye niyetli olmadığını, onceki gece geç saatlerde yaptığı bir konuşmayla duyurdu. 1988 cumhurbaşkanlığı seçimleri için Jacques Chirac ve eski başbakanlardan Raymond Barre yanında sağın adaylan arasında adı geçen Leotard'ın, hükumette kalmakla birlikte goruşlerini bağımsızca belirtmeye devam edeceğini vurgulaması, gözlemciler tarafmdan başbakana yeni bir meydan okuma olarak değerlendirildi. Son bir hafta içinde Paris'te ŞEKERBANK ULJUSLARARASI BANKALARDAN SAGLANAN Endonezya'da seçimleri Golkar Parîisi kazandı / akarta (ubaj Endonezya'da 23 nisan tarihinde yapılan genel seçimlerden iktıdardaki Golkar Partisi kazançlı çıktı. Açıklanan resmi sonuçlara göre Golkar, parlamemodaki 400 sandalyeden 299'unu kazandı. tçişleri Bakanlığı 'ndan yapılan açıklamaya gore, meclisteki 299 sandalyeyi Golkar kazanırken muhalefetteki diğer ıki partiden Endonezya Demokratik Partisi 40, Halk Partisi ise kalan 61 sandalyeyi kazandı. U.S.S 40.000.000 Chirac Sıkıstı. bir hukumet bunalımına doğru mu gıdildiği sorusunu sorduran "Leotard ola>ı". Kultur ve iletişim Bakanı'nın takındığı katı tavır nedeniyle çozumlenmek bir yana, daha da tırmandı. Şimdı gozler başbakana çevrilmış bulunuyor. Herkes Chirac'ın 44 yaşındaki bakanını kendi iradesiyle gorevden uzaklaştırarak iktidar partileri arasındaki ortaklığı, sonucu belirsiz bir kavganın içine atmayı goze alıp alama>acağını merak ediyor. Geçen >ılın sonbaharında yer alan buyük oğrenci olaylanna kadar Başbakan Chirac'la Cumhuriyetçi Parti'nin lideri arasında su sızmryor. Chirac Leotard ikilısine, dort sandaîyeli bir çoğunlukla kurulan koalisyon hukumetının temeli olarak bakılıyordu. Eski Cumhurbaşkanı V.G. d'Estaing'i desteklemek amacıyla oluşturulan ve geçen cumartesi gunu 10. yıldonumunü kutlayan Cumhuriyetçi Parti Genel Sekreterı, eski cumhurLiotard Başına buyruk. başkanının şansını ı>ice >itırmesi uzerine, sivasal geleceğinı Başbakan Chirac ile kurduğu ortaklığa bağlamış gor'unuyordu. Hatta Chirac'ın 88 nisanından sonra cumhurbaşkanı olması durumunda, Leotard'ın başbakan olması en ku\\etli olasılık sa>ıhyordu. Gençlik olayları sırasında Kultur Bakanı Leotard ve sağ kolu Sanayi Bakanı Alain Madelin'ın hükumet tarafmdan getirilen ve daha sonra gerı çekilen üniversiteler yasa tasarısını, "ugrunda kavgaya değecek onemde olnıa\ın bir >asa" olarak nıtelemeleri, Chirac ile Leotard arasındaki ilk çatlağı oluşturdu. Cumhuri>etçı Partı Genel Sekreterı ve sayıları 9'u bulan "liberal" bakanlar, bu olaydan ıtibaren Chirac'ın kararlarını eleşııren demeçler vermekten geri durmadılar. Liberal kanat, liderliğinı Chirac'ın yaptığı RPR'in hukumet içinde hegemonya kurduğu ve koalisyon koşullarına saygı gostermedıği gorıııjunde KREDI İLE HİZMETİNİZDEDİR American Express Bank GmbH Union de Banques Arabes et Françats Banque National de Paris Banque de L'union Europeenne Koç American Bank S. A Bank of Credit and Commerce Inter national 3. A Lloyds Bank Plc. Staal Bankiers N.V American Express Bank Ltd. Bayerische Hypotheken und Wechsel Bank A.G Credit Agricole(Deutschland)A.G Yunanîstarida 'ev A tina (a.a.) Yunan CM. havacıhk sanayünde alışanlar yarın greve %idiyorlar. Yunan Havacıhk Sanayii Sendikası 'nca yapılan içıklamada, ucret artışı ve ~eşitli sosyal haklar isteğiyle yapılacak grevin 19 haziran tarihinde de tekrarlanacağı belirtildi. Yunan hükümeti, 1985 yılında çıkarttığı bir yasa ile havacıhk sanayiinde çalışanların grev yapmalarını vasaklamı bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle