25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Denktaş: Gerginlik yok efkoşa fa.a.) KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş, son günlerde Birleşmiş Milletler'de "Kıbrıs'ta gerginlik var, tehlike var, huzur yoktur" havasını yaratmak * ictpyenlerin bulunduğunu <ledi ve "Kıbrıs'ta gerginlik yoktur" dedi. KKTC Cumhurbaşkam, • Türkleri yok etmeyi amaçlayan Akritas Planı 'ndan vazgeçmeyen Rumlann "Kıbrışlı olalım" telkinleriyle Kıbrıs Türklerini Türkiye'den koparmaya çalıştıklarını belirterek, "Anavatandan koparsak bizi bir günde yok edebileceklerini hesaplamaktadırlar" dedi. Iran meydan okuyor VVashington Post gazetesi, faradan karaya ateşlenen Çin yapısı füzelerin ana bölümlehnin Iran'a ulaştığını, Amerikan istihbarat uzmanlannın, füzelerin 1 temmuzdan itibaren hazır olacaklarını tahmin ettiklerini yazdı. VVASHINGTOPs (a.a.) İran'ın, Körfez'in girişine Çin >apısı "Silkworm" füzelerini 1 temmuz tarihine kadar yerleştirebileceği bildirildi. ABD'de yayımlanan "Washington Post" gazetesi, karadan karaya "Silkworm" tipi füzelerin ana bölumleririn İran'a ulaşığını, Amerikan istihbarat uzmanlarının, füzelerin gelecek ayın başından itibaren ateşlenmeye hazır duruma gelebileceklerini tahmin ettiklerini yazdı. Gazete, ABD resmi kaynaklarına dayanarak verdiği haberde, Beyaz Saray Guvenlik Konseyi1 nin, füzelere karşı Amerikan bayrağı altmda seyreden Kuveyt petrol tankerlerini koruyabilmek amacıyla ne gibi önlemler alınabileceği konusunu görüştüğunu kaydetti. Bu arada ABD Genelkurmay Başkanı Amiral VVilliam Crowe, Amerikan donanmasının, Basra körfezi'ni licarete açık tutabileceği, ancak böyle bir girişim karşısında İran'ın ABD'ye saldırmasının "ihtimal dahilinde" olduğunu söyledi. Amiral Croue, Senato'da yaptığı konuşmada, "Kuveyt tankerlerinin serbestçe seyretmelerini sağlama, Arap dostlarımıza \erdiğimiz taahhutleri jerine getirme ve Körfez'i açık lutma gucumÜ2 var" dedi. "Böjle bir operasyonun can kaybına >ol açmayacağını ya da İran'ın bize saldırmayacağını kimse garanli edemez" diyen Amiral Crowe, "Biıtiin bunlar. bizi daha zor bir seçimle karşı karşıya bırakıyor" ifadesını kullandı. Amiral Crowe, bir Iran ABD Genelkurmay WUliam Crowe Başkanı saldırısı durumunda, Amerikan deniz ve ha\a birliklerinin alabileceği onlemleri belırtmedi. VVashington Post Ga/etesi, onceki günku sayısında, ABD yönetiminin iran'ın Çin yapımı "Silkvtorm" tipi füzelerini Hürtnüz Boğa2i'na yerleştirmesi durumunda Tahran'a karşı operasyon duzenleme\i planladığını yazmıştı. ABD'NİN PLANLARI "\Vashinglon Post" gazetesine gore, İran'ın "Silknorm" füzelerini Körfez'in ginşıne yerleştırmesi durumunda ABD'nin alabıleceği önlemler sırasıyla şunlar olabılir: " Fuzeleri yerleştirmemesi konusunda Iran'ın diplomatik kanallardan uyarılması, Füzelerin bir gemiye yonelik olarak ateşleneceğine dair kanıt bulunması halınde onceden deniz ya da hava saldırısı duzenlenmesi, İran'ın fuzeleri yerleştirmesine izin vermek, ama fuzenin bir ABD gemisine \onelik olarak ateşleneceğine dair ilk belirtinin alınması halınde saldırıda bulunulması, Fuzeleri havada tahrip etmek konusunda elektronik sistemlerin devreye sokulması." LOJİSTİK DFSTEK Bu arada, Arap Birliği'nin ABD ve BM nezdindeki buyukelçisi Clovis Maksul, bazı Körfez ülkelerinin bazı koşullarla ABD'ye lojktik destek sağlayabileceklerini soyledi. Maksut. basın toplantısında bu koşullann "geçici" ve "İranIrak savaşına son vermeye yönelik çabaların artlırılmasıyla ilgili" olabıleceğıni, ABD'ye sağlanabilecek desteğin Körfez'deki petrol yolunu korumayı amaçlayacağını kaydetti. Arap Birliği temsilcisi, Ku•eyt'in ABD ve SSCB'den tankerlerini korumalarını istemesini desteklediklerini belirtıi ve "Bu tur politikalar, Körfez'i superlerin boğuşma alanı haline getirmeme zihniyetine dayanır" dedi. Amerikan yonetımi, Stark firkateynine girişilen saldırıdan sonra, Suudi Arabistan ve Um' man'ı kendisine lojistik destek sağlamaya iknaya çalışmış, Suudi Arabistan'ın havaalanlarını kullanmak istediğini bildirmişti. ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger, bu amaçla perşembe günu Fransa'nın Nice kentinde Suudi Arabistanlı mesiektaşı Prens Sultan Bin Abdülaziz'le göruşmuş, ancak göruşmenin içeriği hakkında bilgı verilmemişti. Tahran'ın, "Silkworm" füzelerini 1 temmuza kadarKörfez'e yerleştirebileceği bildirildi DUN1ADABUGUN ALI SIRMEN Şampiyon "Şammppiyyoon... Şammppiyyon... Şampiyyon.." Hiçkuşkunuz olmasın, bu akşam güneş daha ufka varmadan çok önce İstanbul sokakları böyle inleyecek. Arabaların klaksonları neşeyle çalacak. Kizlı erkekli gençler, arabaların içinden taşarak, bayraklar sallayarak geçecekler caddelerden, şenlikler yaparak. Ve bir adam, tek başına bir başka arabanın içinde, işe yeni başlamış, bır türlü bağıramayan, utangaç utangaç kesik kesık çığıran acemi işportacı gibi, elinde bir bayrağı sallayarak ve arada çekinerek klaksona basarak geçecek. Ve yine belki de kel. göbekli, bıyıklanna beyaz düşmüş başka bir adam, içinden neşesini belli etmeden gençlere gülerek bakarak, klaksonuyla onlara tempo tutup yanıt verecek kısa bir an. "En büyük Cimbom, başka büyük yok" dıye bağıracaklar belki de. Ama belki de Cimbomların hevesleri kursaklannda kalacak. Kaçınlmış sanılan olanağı en sonunda Siyah Beyazlılar yakalayacaklar. Beşıktaş çarşısı, pazar günü olmasına karşın, bir anda bayram yerine dönecek ve etraf inleyecek: "İşte Kartal... En büyük Kartal, başka büyük yok!." Bu şenliğe bakıp bunca dert arasında bir meşin top tutkusuna kapılmış bu insanları ayıplamak, 11 baldırı çıplağın yengisinden böylesine kendilerine pay çıkarmalarını küçümsemek, olaya yüzeysel yaklaşım olur. Hiçbir şeye değer verilmediği, olaylara yeterince tutkuyla bağlanılmadığı bir ülkede, aydınların futbola ve de sporun ya da seyirciliğinin her türüne küçümsemeyle yaklaşması, hep şaşırtıcıdır. Kökenınde bir işçi sınıfı oyunu olan futbol, tüm dünyada nice mihnet ve sıkıntı arasında, bunca yabancılaşma içinde, insanı eğlendiren bir öğe. Yeter ki, ona doğru bakmayı bilelim. Yoksa aynı futbol, uyutmanın da aracı olabiliyor. Eğer futbol uyutmanın aracına dönüşmüşse, kabahati onda değil, düzenın yapısında aramak gerek. Birçok yerde olduğu gibi, ülkemizde de son zamanlarda durum bu. Futbol, uyutmanın olduğu kadar, bolgeciliğin, polittkanın, gizli ekonomik çıkarların aracı haline gelmiş bulunuyor. Konya'daki son olaylar, bir yandan bolgeciliğin, öte yandan politikanın nasıl sporun içine karıştırıldığını gösteriyor. Korryaspor için kolları sıvayan Keçeciler'den tutun da olaylara seyirci kalan valiye kadar herkes, bu politikaspor ilişkisini iliğine kadar kullanan kışiler halindeler. Takımını inşaat yapacağı, ruhsat alacağı kıyı ya da Trakya kent veya kasabalarında kampa götüren başkanlar, mafyaya karışmış yöneticiler de gizli ekonomik çıkarlarını katıyorlar futbola. Düzenin sonucu bu. Doğrusu ya spor basınımızın bir bölümü de işin bu yanını sergilemekten özenle kaçınıyor. Büyülü bir dünyanın iç yüzünü seyirci,? sunarak onun gözünü açma görevini yapmıyor. Hele hele son zamanlarda yöneticilerde, hatta çalıştırıcılarda görülen garip sinirlilik, hoyratlık ve haksız suçlamalara arka çıkıyor, bunları çarşaf çarşaf yayımlayarak karşıt yandaşlığı düşmanlığa çeviriyorlar. Son haftalarda birinci lıgde yaşanan olaylar bunun örneğidir. Beşiktaş'ın yoneticilerinin bir bölümü ile çalıştıncısı, Galatasaray'ın şampiyonluğa sahada değil, masa başında yaklaştığını ileri sürüyorlar ve bir bölüm gazeteler de onlara şaşırtıcı biçimde arka çıkar bir tavır içine giriyorlar. Neymiş Galatasaray'ın masa başı oyunlannın kanrtı? İddiası kalmayan takımlar bile Beşiktaş karşısında takır takır, taş gibi dişe diş bir futbol ortaya koyuyorlarmış. El insaf. Futbol dediğimiz bu oyunun kuralı ve güzelliği, iki tarafın da dişe diş oynaması değil mi? Doğrunun yapılmasındaki yaYilış nerede yatıyor ki? Bugün gerçekten güçlü bir takım olan Eskişehir, Galatasaray'ı kendı sahasında yense ya da oyunu berabere bıtırse, ki hiç de küçük bir olasılık değil bu Beşiktaş'ın şampiyonluğu masa başında kazandığını söyleyecek olan Galatasaraylıya yalnızca acımak gerekmez mi? Bu yıl, her ıkı takım da yakın geçmişimizde görmediğimiz düzeyde bır futbol oynamadılar mı? İkisi de şampiyonluğa layıktırlar gerçekte. Ne yazık ki, yaşam birçok iyiye yer verdiği halde, ancak tek şampiyonu kabul eder, olay sadece budur. Eğer basınımız, öfkenin, düş kırıklığının ürünü olan o iddialar yerine, bu gerçeği daha çok vurgulasaydı, belki de geçen hafta istanbul'da tanık olduğumuz olaylar da yaşanmayacaktı. Belki de basınımız, asıl üzerine gidilmesi gereken yapısal bozukluklara polıtikaiş dünyasıfutbol üçgenine daha dikkatli ve açıklayıcı bir bıçemle yaklaşsaydı, Konya'da yaşananlar yaşanmayacaktı. Futbolu sevenleri küçümsemek yerine olaylara daha serinkanlı ve gerçekçi yaklaşırsak, düzenin ve yaşam temposunun bazen kaçınılmaz kıldığı, zaman zaman taşkınlığa dönüşen coşkuları, bir yerde denetim altına almak ve bu sporu geniş kitleler için yaşamın küçük bir tadı halinde tutmak olanağını da buluruz. Bugün kim şampiyon olursa olsun, onu şimdiden kutlar, bu şampiyonluğun bunca yabancılaşma, bunca yoksunluk içinde yandaşlarına bir küçük yaşam sevinci olmasını dilerim. Kazakistan'da nükleer deneme M oskova (aa.) Sovyetler Birliği dun sabah, Kazakistan'da bır yeraltı nükleer denemesi gerçekleştırdi. TASS Ajansı'mn bildirdiğme gore, Semipalatinsk yakınlarmda gerçekleştirilen deneme, ''nükleer fizik alamndakı çalışmaların sonuçlarını suıamak amacıyla" yapıldı. Fiji Genel Valisi Rabuka'yı uyardı uva (a.a.j Fiji Genel Valisi ve ulkeyi yeni genel seçimlere kadar yönetecek geçici hukumetin başkanı Ratu Sir Penaia Ganilau, aralarında darbe lideri Rabuka'nın da bulunduğu askeri birlık ve yetkilileri, kendilerine verilen yetkileri kotuye kullanmamaları konusunda uyardı. Ingiltere seçimlerine 5 gün kaldı İşçi Partisi arayı kapıyor Seçim öncesindeki son kamuoyu yoklamalarına göre, iküdardaki Muhafazakâr Parti ile tşçi Partisi arasında sadece yüzde 4 'lük bir oy farkt var. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA İngiltere'de erken seçim'ere 5 gun kala partiler seçim kampanyalarını surdürüyorlar. Muhalefet, Başbakan Thatcher'a eleştirilerini sertleştiriyor ve basın organları, kamuoyu yoklamalannın sonuçlarını yayımlamaya aralıksız devam edıyor. Başbakana yöneltilen son eleştiri, "Sosyal Demokrat Liberal İttifakı"nın iki David'inden biri olan David Steel'den geldi. Steel, "Thatcher döneminde ülkemiz çekirge sürıisu islilasına uğramışa döndü" diyordu. Acaba bu daha ne kadar sürecek? 1979'da iktidara gelen Margaret Thatcher, gerçekten ikinci bir Kraliçe Viktorya gibi yüzyıl sonuna kadar ulkenin kaderini elinde tutacak mı? Herhalde... Yoksa 11 haziranda İngiltere bir değişıme mi uğrayacak? Muhtemelen hayır. Gelecek perşembe, 43.5 milyon seçmen Avam Kamarası'na 650 yeni milletvekili seçmek için sandık başına gidecek. 18 yaşından büyük herkesin oy vereceği seçim öncesindeki hesaplar, gazateleri, radyo ve televizyonu en çok meşgul eden konu. Anket firmalannın her gün bir başka gazete ve televizyon için yaptığı anketler uzun uzadıya yorumlanıyor. Yüzde hesapları, "kelle sayısına" çevriliyor. Avam Kamarası'ndaki olası sandalye dağılımı renkli, hızlı grafiklerle ekrana yansıyor. Muhafazakârlar, şimdüik yüzde 40'ın ustunde onde. Onu ara sıra küçülen yüzdelerle İşçi Partisi izliyor. Ittifak, üçüncu sırada. Gallup'un dün yayımlanan anketi, Muhafazakârlar ile İşçi Partisi arasındaki farkın ilk kez yuzde 4'e kadar indiğıni gosterdi. 1983'teki genel seçim kampanyasının aynı döneminde fark, yuzde 14'tü. Yuzde 4'luk bir fark, Muhafazakârlara Avam Kamarası'nda sadece 1020 milletvekillik bir çoğunluk verebilir. Farkın kapanıyor görünmesi, akla hemen koalisyonu getiriyor. Ya hiçbir parti gerekli çoğunluğu alamazsa? Muhafazakârlar kendilerinden emin. İşçi Partisi, İttifak'la koalisyon düşünmeyeceğini açıkladı. İttifak ise Thatcher'sız bir Muhafazakâr Parti ile koalisyona eğilimli gibi. Ama Thatcher'ın yüzde 3&'den az oy alması durumunda koalisyon söz konusu olacak, daha önce değil. Seçmende bir gariplik var: Partiye başka bakıyor, liderine başka. Kamuoyu yoklamalarında, seçmenin yüzde 39'una göre, İşçi Partisi lideri Neil Kinnock. "Demir Lady"den daha inandırıcı bulunmuş. Thatcher ise yüzde 23'e zor çıkıyor. Sonuçta ortaya şu çıkıyor: Kinnock "inandırıcı", ama partisi "o kadar işe yarar değil." Thatcher ise "sevimsiz", ama partisi "yönetime daha layık" Iran, 5 Ingiliz diplomatmı sınırdışı etti PARİS (a.a.) Iran, 5 Ingiliz diplomatmı sınır dışı etti. Iran Haber Ajansı İRNA'ya gore, İran Dışişleri Bakanlığı, aralarında "kuşkulu faaliyette" bulunmaktan sanık Edward Chaplinin de bulunduğu 5 diplomattan, bir hafta içinde ülkeyi terk etmelerini istedi. Ajans, bu kararın, İngiltere1 nin çıkarlarını temsil eden grubun sorumlusu Christopher Macrae'ye iletildiğini belirtti. Ajansa göre, bu konudaki tebligat, Macrae'ye, İsveç Buyükelçisi Bo Henrikson huzurunda verıldi. İRNA, İran hükümetinin, Chaplin'e karşı ileri sürdüğü suçlamaları "şimdilik askıya aldığım" ve sınır dışı karannın, Manchester'de görevli 5 İran diplomatmın "haksız yere" sınır dışı edilmelerine misilleme olarak verildiğini kaydetti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı da İRNA'nın haberirü doğruladı. Dışişleri Sozcusü, Tahran yoneticilerinin sınır dışı kararıyla ilgili yorumda bulunmaktan kaçındı. l Honecker'in güçlenme çabası L ahey (axı.) Demokratik Almanya Devlet Başkanı Erıch Honecker, Hollanda'ya yaptığı üç günlük resmi ziyareti dün tamamladı. Honecker'in Ziyaretini değerlendiren tiiplomatlar, Demokratik Alman Devlet Başkanı'nın, t>oğu Bloku içindekı purumunu güçlendirmek istediği izlenimini edındiklerini bildırdiler. Bir NATO ülkesinin Lahey'deki diplomatına göre, Honecker, Hollanda'daki temasları sırasında, Moskova'ya çok bağımlı olmayan bir politikadan yana olduğunu Zösterdi. Başbakan Margaret Thatcher, seçim kumpanyası programı içinde, Chester yakınlarmda yeni bir peynir fabrikasmtn açıhfinı yaptı. Aletlerin başına geçen Thatcher, gazetecilere poz verdi. G. Kore'de çğrenci gösîerisi *t eul (uba) Guney ij& Kore 'de polis, Sıtuklanan liderlerimn tferbest bırakılmasım isteyen şğrencilerin gösterisini Ücıg'ıtmak için goz yaşartıcı ^>mba kullandı. öörgii îgnıklanndan edinilen bilgiye $öre, başkent Seul'de fjpnkart laşıyan ve sloganlar alan 3 bin dolayında üniversite oğrencisi, liderleri Lee tn Young'un serbest bırakılması için gösteri yaptılar. Polis, dağılma uyanlarmı reddederek oturma eylemine geçen üniversite öğrencilerinin üzerine goz yaşartıcı bomba attı. Yiınanîstaırdaki ABD tisleri tehlikede VVashington Times gazetesinde yer alan Aîina çıkışlı bir yazıda süresi gelecek yıl dolacak olan Yunanistan'daki ABD üslerinin kapatılması ihümalinin yüksek olduğu belirtiliyor. "YVashington Times" gazetesinde yer alan Atina çıkışlı bir yazıda, "Amerikalı yetkiiilerin aynı gorüşii paylaşmamasına" rağmen, süresi gelecek yıl dolacak olan Yunanistan'daki Amerikan üslerinin kapatılması ihtimalinin kuvvetli olduğu belirtiliyor. "Washington Times", Yunanistan'ın, ozellikle NATO ve ABD'nin Türkiye'den yana ta\ ır aldıkları inancıyla, "işlerin iyi gitmediği" gorüşunde olduğunu belirterek, "Papandreu'nun son oyunlan" konusunda şunları yazıyor: "Yunanistan, sanki daha önce anlaşma mevcut değilmiş gibi, iisler konusunda sil baştan yeni müzakereler rapmak istiyor. Yunanlılar, Türkiye ile aralarında anlasmazlık olan Limni Adası, Ege adaları ve öleki bölgelerle ilgili NATO tavnnın değişmesi için ABD'nin nüfuzunu kullanmasında muhtemelen ısrarlı davranacaklar. Sovyet Komiinist Partisi'nin çizgisini vansıtan Yulıan basınının çoğunluğunda, Amerikan aleyhtarlığının yoğun biçimde işlenmesi, sorunun artmasına büyük çapta katkıda bulunuyor. Yunan vatandaşlan, basınının Amerika'yı surekli şekilde 'Türki>e'yi destekleyen hain' diye göstermekte olduğunu soylüvorlar. Sadece bu, Yunan halkının çoğunluğunun Amerika'ya kızmasına yetiyor. Dolaşan söylentilere göre, şayet yakın gelecekte Yunanistan, ABD üsleriyle ilgili anlaşmanın yenüenmesini halkoyuna sunacak olsa, Amerika'nın kaybedeceği hemen hemen kesin gibi. Kuşkusuz Papandreu, ABD'ye baskı yapmak için Yunanistan'ın, NÂTO'nun giiney kanadındaki stratejik öneminden yararlanıvor. Türkiye ile arasında uzun süredir devam eden anlaşmazlıkta Amerika'nın taraf olmasını istiyor ki, bu ABD'nin kaçınması gereken bir husustur." IVashington Times gazetesinin yorumıc WASHINGTON (a.a.) Yunanistan'da gittikçe artan Amerikan aleyhtarlığı ve Başbakan Andreas Papandreu'nun tumumu yüzunden, bu ülkedeki Amerikan üslerinin geleceğinin tehlikede olduğu belirtiiiyor. Dış Haberler Servisi Hindistan'ın, Sri Lanka'daki Tamil halkına havadan ilaç ve gıda malzemesi atmasıyla başlayan diplomatik gerginlik, Sri Lanka'nın Hindistan'ı Birleşmiş Milletler nezdinde protesto etmesiyle sürüyor. Hindistan ise Sri LanKa'ya diyalog çağrısında bulundu. Sri Lanka Dışişleri Bakanı A.C.S. Hamid imzaşıyla BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a gönderilen protesto notasında Hindistan'ın, izinsiz olarak Tamillere yardım gondermesi kınandı. Hindistan Dışişleri Bakanı Natwar Singh ise iki ulke arasında giderek gerginleşen ilişkileri duzeltmek için Sri Lanka ile en kısa zamanda politik diyalog başlatmak istediklerini soyledi. Singh. Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, Yeni Delhi ve Colombo hükumetlerinin her türlu ikili sorunu, uye oldukları Güney Asya İşbirliği Teşkilatı dışında goruşebileceklerini belirtti. Hindistan, Sri Lanka'ya diyalog önerdi BAŞSAĞUGİ A ALPASLAN YAMAN'ın V eşi ve çocugunu trafik kazasında yıtirdik. Tüm sevenlere başsağlığı dileriz. AHMET ELÇt bosfor turizm ISTANBULAMSTERDAM Bütün Avrupa şehirleriyle bağlantılı muntazam otobüs seterieri. İstanbul: Mete Caodesı No 14 TaksımTel 143 25 25 Ankara: Adem Yavuz So*a* No 3/1 Ktzılay Tel 134 47 40 DUNYAYI SARSAN CASUSLUK ORGUTU: • Ankara'da FKÖ temsilcisine suikast girişimi. • Ünlü casusluk örgütünün kolları Türklye'ye uzanıyor mu? • Ebu Firaz: "Sinagog katli•mını MOSSAD yaptı." • MİT ile MOSSAD işbirliği yaptı mı? • Sadi Koçaş: "MOSSAD'ın Türkiye'ye bilgi aktarmış olması iktimal dışı değildir." «Ufuk Güldemir Türk istihbaratı ASALA'ya MOSSAD sayesinde sızdı." • Eski bir SAVAK ajanınm itiraflarr. "İşkence yöntemlerini MOSSAD'dan öğrendik." • MOSSAD'ın dünyayı şaşırtan operasyonları. TEŞEKKÜR Eşine ender rastlanan nezaketi, tevazuu, hoşgörüsü ve vefası ile tanınmış kıymetli aile bü>'üğümüz, Ressam, gazeteci, yazar, miizeci OSSAD FJJF nin BUGÜN CIKTI CEM KARACA YURDA DÖNÜYOR Başbakanlık Danışmanı Kahveci yeşil ışığı nasıl yaktı? Sanatçılar ne diyor? ^ OYAK'ın beş general, üç öğretim üyesinden oluşan Yönetim Kurulu neden istira etti? Yönetim Kurulu'nun "aklanmadığı" Genel Kurul'da neler oldu? Mustafa Taşar'ın, kardeşi Faruk Taşar'la ilişkisi konusunda yeni bir belge. ı Koltuklanna yapışanlar... Hüsamettin Tiyenşan, Beyhan Cenkci, Kenan Durukan, Kemal Demir, Nuh Kuşçulu ve diğerleri. Yıllardır "Hacıyatmaz" misali koltuklarında kalabilmelerinin sırrı ne? I Çarşaflı işçi temsilcisi: "İşveren baskısına hayır, koca dayağına evet..." cenaze törenine bizzat. iştirak eden, evimize kadar gelen, çelenk gönderen, Türk Eğitim Vakfı'na ve Türk Milli Kültür Vakfı'na bağışta bulunan, telefon, telgraf, mektupla büyük acımızı paylaşan devlet ricaline, kamu kurumu ve kuruluşlarına, belediye ve siyasi parti başkanlarına, sanatçı dostlarına, tüm akraba, arkadaş ve yakınlarımıza teşekkürlerimizi sunar, aynca onun bedenen aramızdan aynhşıru müteakip cenazenin hazırlanması, Zincirlikuyu kabristanına defnedilmesi esnasında candan ilgi ve yardımlarını esirgemeyen Istanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Nezih Demirkent'in şahsında tüm basın camiasına en içten minnet ve şükranlarımızı arz ederiz. İNGİLTERE'DE HANGI DİL OKULU ARELS FELCO BTA üyesi CAMBRIDGE UNİVERSİTESİ İLK SERTİFİKA SINAVI KAZANMA ORANI 91 OLAN CHURCHILL HOUSE SCHOOL OF ENGLISH RAMSGATEKENT BARATA4. FİGEN ÇALIK ıle Haftahk Haber Dergisi Ailesi adına eşi MAKBULE ELİF CEMAL ARIG Adana 1727 yaşlarında bayanlar, tngiltere'de çocuğa bak, karşılıâında İneilizce oğren. 158 53 42 İ.T.Ü. İnşaat Fakultesi diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET ALt EZtK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle