19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\ CUMHURİYET/10 'MÇPRPIDP .bir araya gelebilir' HABERLER 7 HAZtRAN 1987 Doğru'dan birleşmeyv yeşil ışık ANKARA (Cumhurivel Burosu) MÇP Genel Başkanı Abdulkerim Dogr», ılerıde MÇPRPIDP birlejmesinin sağlanabileceğıne ilişkın yeşil ışık yakarken, böyle bir birleşme ıçin bu partilerdert ellerini çabuk tutmalarını ıstedi. Doğru, hakkındaki siyasi yasağın kaJkmasının Anayasa Mahkemesi'nce de onanmasından sonra siyasi çe\relerde yapılan yorumlan degerlendirirken, "Birim durnmumuzla, diger arkadaşlann durumu farklı. Onlar benuz hukuken jasağın dışına çıkmış değiller, araa temennimiz onlann da jasaksız olması" dedı. Doğru, MÇP'nın >apılacak ilk seçımde getirilen barajı aşabileceğinı one sürerken, genel başkanlık koltuğunu Alpasian Turkeş'e bırakıp bırakmayacağına ilişkin bir soruya, "Emanet ehline verilir. Ehil olana karşı feragat, onun hizraelinde çalışmsk ibadettir" yanıiıru verdi. MÇP MKYK'si dün parti genel merkezinde toplandı. Toplantı sonunda basına açıklama yapan Genel Başkan Doğru, partisinin kongre sonrası çalışmalarıyla bugün artık hukuken \e fıilen örgutlenme barajını aşıp, seçımJere girme hakkını kazandığını belirttı. Doğru, " 8 kasımda vapılabilecek bir erken seçim dahil, millet huzunındaki her imlihana hazır bir haldtyiz" dedi. Doğru, ekonominın her geçen gun kötuye gittiğini, ne enflasyonun ne de fîyat artışlarının durduğunu belirterek, "Vobuzluklar iktidar mensuplanaın birbirlerini suclayacaklan, kenuı >önelicilerini gorevden alacaklan boyutlara erişmişür. Ortada görunen, dedikodusu yapılan yolsuzluklann çok kiıçuk bir cüzidir. Hiybir dönemde yolsuzluk iddia >e dedikodulan bu seviyeye çıkmamıştır" diye konuştu. "Otaa bir MÇPRP birleşmesiııe" ilişkin soruya, önce "Koyun can derdinde, kasap et derdinde" diye yanıt veren Doğru, şöyle dedi: "Bülun dünyayı yangın sarmışlır. Biz önce kendi evimizdeki yangını sondurecegiz, sonra da diğerlerini sondurmeye gideceğiz. Bunun çekirdegi atılmışUr. Türkiye'de sag ve sol, bir ailedeki degişik kardeşlerdir. Bunlar canlanna kaslelmeye değil, birbirlerine yardımcı olma>a çalışmak için vardırlar. Sag ve sol bizim (asnifimiz değil, bize dışandan sokulmuş bir tuzaktır. RP ve IDP ile ileride bir birleşme olabilir, • • o TGS: Çağdaş bir anayasa istiyoruz Haber Merkezi Turkı\e Gazetecıler Sendika<>ı Yoneticiler kunj!u,toplantısından sonra >apılan açıkîâmada. bugunkü iktidarın bu an^^sa ve yasalara dayanarak, 12t\lui ara donenı yonetim anlayışını aynen uvguladığı \e asla demokrasiye geçmek [stemediği belirtildi. Önceki günkü toplantıdan sonra yapılan açıklamada, bugünku iktidar partisınin 12 E\lül öncesini hem ekonomik hem siyasal açıdan "umacı" gibi gosterdiğini belirterek. "Dört yıl sonra gelinen nokta ortada. ortadirek çoktıi, enflasyon canavarı bilinçli şekilde hortlatıldı" denildi İşçilerin geçinebilmeleri bir yana, feryatlarını dinleyenin olmadığı, devlet kaynaklannın ise oluk oluk bir avuç imtivazlı azınlıeın kesesineakıtıldığı belirtilen açıklamada daha sonra şoyle denildi: "Bu politikanın sürduriılmesindeki dayanak 1982 Anayasası ve bu yasakçı anayasaya gore çıkartılan yasalardır. Bugunku iktidar bu anayasa ve yasalara dayanarak, 12 Eylul ara donem yönetim anlayışını aynen uyguluyor. Asla demokrasiv'e geçmek istemiyor. Çalışanlann haklarını aklına getirmezken, dar gelirlilerin geçim sıkıntısı ile ilgili haykırışlarına da kulak lıkıyor. İşçilerin haklı taleplerine gözucuvla bakıp kaçıyor. "Haklarımı/ı isliyoruz' divenlere, 'Ne o, 12 E>lul oncesine mi donmek istiyorsun?' diye gözdağı vermek isti>or. Şurası iyi bilinsin ki, Tiirk işçisi ne 12 Evlül oncesinin kan göliınü islemektedir, ne de 12 Eyliıl'u. İşçilerin tek isteği ve tııtkusu demokrasidir, özgurlükçu parlamenter demokrasidir." Bu hukumetin Çalışma Bakanı'nın bile sonunda itiraf ettiği, son konuşmalarında sendikal yasaklar ve kısıtlamalar olduğunu, bunların anayasada bulunduğunu saklayamadığı belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Sayın Bakan, 'Bu yasaklar ve kısıtlamalar kaldınlmalıdır' demektedir. Kaldırılmalıdır da neden kaldırılmamıştır? Demokrasiye biraz inancı olanlar, iıısan hak ve özgurlukleriyle taban tabana zıt olan bu anayasavı da, vasakçı yasaları da kaldınr ve yeniden duzenlerlerdi. Sjyasal yasaklar için son gunlerde anayasa değişikliği yapanlar, isteselerdi. sendikal yasaklamaları da anayasadan çıkarabilirlerdi. Biz, TGS olarak. veni bir anayasa lalep ediyonız. Demokratik ve çağdaş bir anayasa istiyoruz." TGS açıklamasında, Başbakan'ın iktidara gelmeden once ağzından bai aktığı ve enflasyonu >uzde 10*lara duşüreceğini söylediği hatırlatılarak şöyle denildi: "Aksine her >ıl ilan edilen şike, enflasyon hedeflerine bile inilemiyor. Bununla tşverenlerin eline miithiş bir silah verdiğinin de herhalde bilincindedir. Çiınku çalışanlar her geçen yıl değil, her geçen ay daha da yoksullaştmlıyor. Özal hükümeti bu yüzden işçilere ve memurlara borçludur. Bu borcunu, ek maaş ve ucret zammıyla geri istiyoruz." AJNKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇI Dil Derneği. Türk dılinın özleşmesıne çok emek vermiş Ataç'la ilgili pek çok fıkra, pek çok anı var; bunları yaşayanlardan dinleyıp yeri geldikçe aktarmak istiyorum. Ataç, çok ince, çelebi adam, ama.yerinde taşı gediğine koymasını sever.Bir gün, Ömer Asım Aksoy'\a yanındakile>" sorar En tatsız içki hangisi? Su! En kötü çalgı hangisi? Ut! Ne eder? Suut... Bunları sorarken kıkır kıkır guler Arkadaşı Suut Kemal Yetkiril iğnelemek tstemiştir Ataç. Özleştirmeye sonradan karşı çıkan birisi için de "Bkin ibT der. Ekin iti de şudur: Ekinlerin ıçinde, köpek dolaşırken, prtraklı bir ot, K&peğın burnuna dalar, acıtır. Onun için köpek, ekin tarlasında yürürken, başını havaya kaldınr. Ağır bir taşlama ya, öyle işte.. ömer Asım Aksoy'un dün Cumhuriyet'te çıkan "Amaçtan Sapan Bir Kunım VSa/; Ama Hangisi?" başlıklı yazıanı okumadıysanız, okuyun. ömer Asım Bey'in bu yazısı daha bitmedi, ikincisi de belki salı günü yayımlanacak 12 Eylül sonrasında, kapatılan Türk Dil Kurumu'nun yerme oluşturulan Türk Dil Kurumu'nun çıkardığı "Türk Dili" dergısınde ileri sürülen savları yanıtlıyor ömer Asım Aksoy. 12 Eylül dilcilerinin suçlamalarına karşılıklar veriyor Şoyle diyor girişinde: "Eski Dil Kurumu'nda kırk iki yıl görev ve sonımluluk yuklenmis bir kisi olarak bu savlar üzerinde durup açıklamalar yapmayı ödev sayıyorum. Her gün yeni yenı ömekleri görüyonız. AtatünYün ilke ve devrimlerini çığneyenler, suze ve işe Atatürk ilke ve inkılapfan..' diye baştryor, eylemlerini bu ad altında gerçekleştiriyorlar. Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun başına gelenler de böyle Daşladı, buyle geliştı..." ömer Asım Aksoy, bu doksanlık dil savasçısı, 12 Eylül sonrasında oluşturulan yeni kurumun "hukuk ilkelerine" aykırı bir eytem olduğunu belırtiyor. Şoyle dıyor: "Derin hukuk bilgisine gerek yok; sıradan bir kişiye soralım: 'Bay Ahmet, Bay Ali'ye her yıl şu kadar para verilmesini vasiyet etmiş, şimdi bir yasa, 'Bu para Ali'ye değil, Veli'ye verilocek' dıyor. 'Doğru bulur musunuz?' Ne yanıt verecsğı belli değil mi?.. .. Eski Dil Kurumu'nun vartığına son verilmediği, sadece bir düzenieme yapıldığı söyleniyor Oysa durum duzenleme diye nitglenemez. Çunkü, Türk Dil Kurumu estoden özel bir demek iken şımdi bir kamu kurutuşu olmuştur. Eskıden yönetim ve yürütme organlan kendi üyelennce seçilirken şimdı devlet organlannca atanmaktadır ve bu eylem tepeden inme bir görvşle gerçekleştmlmiştir..." Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun kapatılıp darmadağın edilmesinde, basta Nazlı llıcak olmak üzere, Tercüman yazarlannın büyük katkısı oldu Nazlı llıcak, bir yazısında 12 Eylül'ü bu nedenle desteklediklerini açıkladı. Onu da Nazlı llıcaklar'ın oyununa gelenler düşünsün! Türk Dil Kurumu kapatıldıktan sonra, kamu kurulusu dışında bir derneğin kurulması ıçin yoğun çabaiar harcandı. Bırkaç arkadaşımız, geceterini gündüzlerine katarak çahştılar, gmşımlerde bulundular. Mektup paralarını ceplerinden vererek.yenı bir "Dil Derneği" kurulmasına uğraştılar. Sonunda basarıldı. Dernek kuruldu. Dernek ilk açıklamasını yaptı. Kurucular kurulunda başkanlığa getirilen Prof. Cevat Geray, açıklamanın girişinde şöyle diyordu "Türk diUnin özleşmesine ve gehşmesine, dil devriminin güçlenmesine katkıda bulunmak, bu konularda uğraş verenler arasında dayanışma sağ/ayarak uygar ve banşçı çabalarfa bilimsel, yazmsal, ekinse' sanatsal etkinliklere ağııiık verip öncüluk yapmak ve Atatürk'ün başl tığı dil devnmini sürdurmek için; Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumunun eski üysiennce 'Dil Derneği' adlı bir demek kuruimuş ve tuzetkişilik kazanmıştır.." Açıklamada daha sonra, yeni Dil Derneği'rvde görev alanlar belirtiliyordu. Tahsin Saraç asbaşkan, Doç. Dr. Aydın Köksal genel yazman, Sevgı özel sayman, Alı Rıza önder, Dr. Haldun özen, Refet Erim, Ali Püskülluoğlu, Beşır Göğüş, Orhan Asena, Atilla Göktürk yönetim kurulu üyesı olmuşlardı. Daha 23 kişi, Dil Derneği'nin kurucularıydılar. Demek kurulur kurulmaz, seruvenı de başladı. içişleri Bakanlığı, Ankara Valıliğı'ne bir yazı yazarak Dil Derneği'nin kapatılmasını ıstedi. Ankara valiliği, bir yandan Ankara Savcılığı'na yazarak derneğin kapatılması için mahkemeye basvurulmasını istedi. Bir yandan da dernek yöneticilerıne yazdığı bir yazı ile derneğin çalışmalarının valilikçe durdurulduğu bıldirıldi. Vali buyruğuyla, valı Yardımcısı yahya Gurimzası ıle, dernek başkanlığına yollanan 4.6.1987 günlu yazı şöyle: ':.. Demek tüzüğüriüzün 1 ve 3. maddelehnde demek, Türk dilinin özleşmesine ve gelismesine katkıda bulunmak, Türkçenin özleşmesini, bütün bilim ve teknik, sanat kavramlannı karsılayacak yolda gelişmesmı devrimcı bir anleyışla ve bilimsel yöntemteri uygulayarnk sağlamaya çalışmayı amaçlamaktadır, denmekie olduğundan anayasamızın 134. maddesine istınaden 2876 sayılı kanunla Atatürk Kultür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu oluşturulmuş ve bu kanunun 4635 ve 37. maddeieri ile Türk dilini bilimsel yoidan araştırmak, tanıtmak ve yaymak görevi Türk Dil Kurumu'na venlmiştır. 2876 sayılı kanunla Dil Kurmu'na venlen bir yetkının bir dernekle sürdürülmesı söz konusu olamayacağından ve anayasamız başkalanna böyle bir yetkı kaynağı olabilecek hükum taşımadığından demeğiniz 2908 sayılı Demekler Kanunu'nun S. maddesinde yer alan kurulması yssak demeklerden olduğundan aynı kanunun 10. maddesınin 3. fıkrasına istınaden faalıyetınız 4.6.1987 tarihli onayımızla durdurulmuştur..." Turkçesi bozuk ama, böyle işte. Savcılık, kurucuları mahkemeye verirse, yargılanacaklar arasında şunlar da var: Prof. Dr. Necip Bilge, Adnan Özyalçmer, Talip Apaydın, SaJim Şengıl, )fchya Kenbolat, Doç. Dr. M. Tahir Hatiboğlu, Gülten Akm Cankoçak, Doç. Dr. Türker Alkan, Mustafa Ekmekçı, Suphi Karaman, Prof. Dr. Cahit Talas, Mehmet Aydın, Doç. Dr. Bahriye Uçok, Prof Dr Çoskun Üçok, Prof. Dr. Bahri Savcı, Yılmaz Dağdeviren, Berin Taşan, İskender Ozturanlı, Prof. Dr özdemır Nutku, Ahmet Yttdz, Prof. Dr. Metin özek, Ali Dündar.. I \akovas ve Fener Patrigi döndti Kudüs ve Iskenderiye'deki Rum Ortodoks patrikleri ile görüşmelerde bulunan FenerRum Ortodoks Paîriği Dimitros Papadopulos ve yanındaki heyet gezisini tamamladı. İstanbul Haber Servisi Fener Rum Ortodoks Patriği Dimitros Papadopulos ve berabe^ rindeki heyet, Kudus ve Iskenderiye'deki gezilerini tamamiayarak dün yurda dönduler. Kumatas ile birlikte gezıye katılan Kuzey ve Güney Amerika Rum Ortodoks Kiliseleri Başpiskoposu Yakovas da heyet ile birlikte İstanbul'a geldi. Kudüs ve Iskenderiye'deki Rum Ortodoks patrikleri ile görüşmelerde bulunan heyet adına Başdiyakoz Dimitros Kumatas, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada "Kudüs ve Iskenderiye Ortodoks patrikhane liderlerine iadei ziyarette bulunduk. Bithassa Kudus'te yaptıgımız gezi bizleri çok duygulandırdı. Çiinkiı burası Hz. Isa'nın dogduğu ve Hıristiyanlığın ilk adımlarının atıldığı yerdi. Burada o ilahi sesi bir daha hissetlik" dedi. Başdiyakoz, dünyadaki savaş ve gerginliklerin bitmesi için bu gezide tüm Ortodoks liderlerin görüş birliğine vardıklarını belirtti ve "Hephniz Allah'ın evlatlarıyız. Savaşların bitmesi ve bunun için sarf edilen çabaJarın yerine gelmesi için dua ettik" şeklinde konuştu. Uzun bir süredir Türkiye'ye gelmesi yasaklanan, ancak özel izinle Türkiye'ye gelen Yakovas da "ikind ziyareti ile ilgili olarak "Sayın Fener Patriği ile birlikte ben de İskenderiye ve Kudüs'e gittim. Özellikle Arap basını bu gezimiz ile çok ilgilendi. Çeşitli göriışmeler yaptık" dedi. Yakovas, Yunanistan'daki kiliselerin Fener Patrikhanesi'ne bağlanması konusunda daha önce yapılan ve büyük yankılara yol açan konunun tekrar ele alınıp alınmadjğı yolundaki soruyu da "Bu konu goriişıilmedi. Zaten bu konu kapanrmşür. Bu gezinin Uginç yönii. ilLşkileri gergin bulunan iki toplumun arasında bulunmamızdır. İsrailli yetkililer ile görüştük. Biz tüm polilikaların iistünde kuruluşlanz, bülun bakışımız lum insanlann banşı içindir" diye ^anıtladı. Fener Patrikhanesi Patrik Vekili Yuvakim, Patrik Dimitrios ile Kuzey ve Güney Amerika Patriği Yakovas'ın îskenderiye ve Kudüs patrikhanelerine yaptıkları ziyaretten dün geldiklerini söyledi. Yuvakim, "Sayın Dimitrios ve Sayın Yakovas, söz konusu patrikhanderin liderlerinin tstanbul'a vaptıklan ziyaretleri iade etmislerdir. Sayın Yakovas, salı giinüne kadar İstanbul'da kalacak ve buradan Amerika'ya döneceklerdir" dedi. Amerika Patriği Yakovas, bu sabah saat 10.00'da Fener'deki Aya Yorgi Kilisesi'nde Pendikossi ayinine katılacak. ^o.; Fener Patrîği Dimitros Papadopulos (solda) ile Yakovas Gazeteci için lıapis istemi ANKARA (a.a.) ABECE Dergjsi Yazı İşleri Müdurü Hasan Ürel hakkında, derginin 1 Mayıs 1987 tarihli sayısındaki bir yazısında "halkı, sınıf farkı gözeterek kin ve düşmanlığı basın yoluyla açıkça tahrik ettiği" savıyla, 13 yıl hapis cezası istemiyle Ankara DGM'de dava açıîdı. Ankara DGM Savcı yardımcılarından Ahmet Tercümanoğlu tarafından hazırlanan iddianamede, 19.3.1981 gün ve 17284 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2429 sayılı yasayla 1 Mayıs'ın resmi tatil ve bayram olmaktan çıkarıldığı belirterek, "yazının bir biitiin halinde halkı sınıf farkı gözeterek kin ve diişmanlığa açıkça tahrik niteliği taşıdığı" bildırildi. Tercümanoğlu, Ürel'in TCY'nın 312. maddesi uyarınca 13 yıl arasında hapisle cezalandınlmasım istedi. Sözkonusu olayla ilgili olarak hakkında soruşturma açılan ABECE dergisi sahibi Ali Bozkurt için de takipsizlik kararı verildi. Olay Yaratan Dergi AKİS yeni bir olay yaratıyor Özürlü çocuklar özenti çahşmayla iyileşebiür VURAL AHI Nöroloji uzmanları ve pratisyen hekimlerin bilgilerini tazelemek ve sinir hastalıklan bilimindeki ilerlemeleri aktarmak amacıyla düzenlenen, "Mezuniyet Sonrası Lygulamalı Eğitim Kursu" dün sona erdi. Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi NoroIoji BUim Dalı tarafından hazırlanan kursa yaklaşık 120 hekim katıldı. Anadolu'dan, çeşitli yöneticilerin ve Istanbul'dan hekimlerin katıldığı kursun duzen• leyicisi Prof. Dr. Coşkun Özde! mir, nöroloji alanında onemli j ilerlemeler kaydedildiğine değinj di. Kursun yapıldığı "33Refomı" anfisinde anne ve babaları tarafından getirilen özürlü çocuklar üzerinde ornekler vererek bir konuşma yapan Profesör Dr. Hıfzı Özcan, bu çocukların özenli bir çalışma fizik ve rehabilitasyon teda\ ileriyle topluma kazandırılabileceğini belirtti. Bu arada kursun en önemli konulanndan birini, son yıllann büyük ilerlemelerinden bilgisayarlı tomografi oluşturdu. Kurs sonrasında, hekimler "Ttambeden" tomografi fırmasının düzenlediği Boğaz gezisine katılıp, birlikte yemek yediler. ^c< c .oococccccoocX)CCcr'Tor'< DENİZ LİSESİ KOMUTANUĞI'NIN BİRİNCİ VE İKİNCİ SINIFLARINA SINAVLA ÖĞRENCİ ALINACAKTIR ı 19871988 Eğitim/Öğretim yıhnda Heybeliada/lSTANBUL'da bulunan Deniz Lisesi Komutanlığı'nın birinci ve ikinci sınıflarına; HAZİRAN 1987 döneminde tngilizce öğretım Yapan Özel ve Anadolu Liselerinin Lise 1 nci ve 2 nci sınıflarına dogrudan geçen adaylar arasından Deniz Eğitim Komutanlı&ı'nca yapılacak sınavla erkek oğrencı ahnacaktır. 2. Aday öğrenciler 830 HAZİRAN 1987 tarihlerı arasında Deniz Lisesi KomutanhfcıHeybeliada/ÎSTANBULa; a. b. Okula girmek istediginı beiırten dilekçe, Nüfus Hüviyet Cuzdanı Sureti. HAZİRAN 1987 döne Konsolos Bilge Erol açıkladı: "Kızılcahamam kazasında otomobildeki kadın SEMRA ÖZAL'dı" ANAP'ta Oza/'ın alternatifi kim?ve Siyasetin perde arkası c. llgili Okul Mudürlügünden onaylı sınıfmı mınde dogrudan geçtığini belirtir bir belge, d. 5 adet vesikahk fotoğraf ile birlikte şahsen başvuracaklardır. Aday öğrencilerin mülakat ve yazılı giriş sınavları Deniz Lisesi KomutanlığıHeybeliada/İSTANBUL da yapılacak. mülakat ve sınav tarihleri başvuru esnasmda bildinlecektır. 3. Aday öğrencilerin 14 TEMMUZ 1987 tarihi itibarıyle Lise ı nci sınıfa geçenlerin 18, Lise 1 nci smıftan Lise 2 nci sınıfa geçenlerin 13 yaşından gün almamış olmaları, gerekmektedir. DENİZ EĞİTİM KOMUTANUĞI KARAMÜRSEL/KOCAELİ Humeyni'nin gazeteleri AKİS'e saldırdı Eşcinseller Rest Çekti VEFAT Şehit subay merhum Mehmet Ragıp ve merhume Saniye Ataman'ın oğlu Em. Tümgeneral "192528" RAHMİ AIAMAN 5 Haziran 1987 günü Tanrı'nın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 8.6.1987 Pazartesi günü öğle namazını müteakip Levent Camii'nden kaJdırılarak Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprafa verilecektir. Allah rahmet eylesin. HAFTALıK HABER DERGİSİ AKİS bugün bayinizde AİLESİ FUTBOLDA CETELER Şike, politika, sansasyon, taşkınlık futbolu kanştırdı. Beşiktaş'ın çocukları: Zekenya ya bıçakları biz attık. " ' Madem şampiyon oldun bari Beşiktaş tan geçme.'' İstanbul daha olay görmedi. Konya dan beter edeceğız.'' Konyalılar: "1213 milletvekilimiz var. Her biri bir maç alsa şampiyonduk." Urfalılar: İnci Baba hapiste olmasaydı bizi şampiyon yapardı. Keçeciler: ' Konyaspor a haksızlık yapılmasını kabul edemem." Konya Valisi Katıtaş: ' Sakaryalılar bizimkilerin önünü kesmiş, Kocaeli Valisi ne telefon ettım. " Şikeci yoneticiler, bölgeci politikacılar ve dövüşen taraftarlar anlatıyor ISLAM VE SIDDET • Peygamber emretti: "Elleri ve ayakları çapraz olarak kesilsin. Gözleri çıkarılsın..." »Sosyal demokratların Pera Palas toplantıları Sosyal demokrasi liberalleşiyor. SHP'li ve DSP'li yoneticiler, CHP'li eski bakanlar, gazeteciler, yazarlar, öğretim üyelerinin Pera Palas toplantıları. Yeni bir arayış mı? ' • Emekli Korgeneral Faruk Güventürk: Evren hatalı Hüsnü Göksel, Müncı Kapanı, Samim Mostar: "Biz devrimlerle büyüdük." • Jak Kamhı: Darbelerle Avıupa'ya girilmez. • PKK solu nasıl görüyor: Hepsı hain, hepsı düşman" • Haluk Kurdoğlu davası,Savcı: 'Napalım, Amerika büyük devlet" • Kızıl Meydana uçakla inen Mathies neden Hamburglu da Yozgatlı değil? • Cemal Sureya Mehmet Kececıler'ın portresi • "Günün haberi" cinsellik • Genelkurmay'ın şüpheli ölüm olayıyla ilgili açıklaması. Tedavileri yapılmayan tutuklular öluyor. THKP/C liderlerinden 14 yıl hapis yatan Oktay Etiman 12 Eylül dönemınde mahkumları beyinleri ile de tutuklamak istediler.' DSP'yi karıştıran "Altılar Raporu" "Örgutlenme bir kışinin fiziki gücünu aşar. Parti, kapalı kutuya döndü." Cinsel sorunlar, önlemler, teknikler, öneriler... İzmir Yeşiller Grubu Neden ve nasıl bir parti Tatil: Yedigöller, Safranbolu ve Kastamonu'nun sığ kumsalları. Metris Cehennemi BUCÜN ÇIKTI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle