18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/H 27 MAYIS 1987 Smav sonuçlarında hata ANKARA (a.a.) Anadolu liseleri sınav sonuçlan değerlendirilirken tzmir Bölgesi'nde yerleştirme hatası yapıldığı bildirildi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkaru Ertuğrul Çetiner, şu bilgileri verdi: "Yerleştirme programında bir aksaklık oldu. Sınav iptal edilmeyecek. Vüksek puan alan bazı öğrenciler açıkta kalmış. Henüz sayıiannın ne olduğunu bilmiyoruz." Çetiner, a.a. muhabirinin "Bu durumda sınavı kazan' dığı açıklanan bir grup öğrenci açıkta mı kalacak?" şekiindeki sorusu uzerine de "Bu soruna da bir çözüm getirecegiz" dedi. Vietnam anısına Washington' da önceki gün Vietnam 'da ölen askerlerin anısına bir anma töreni düzenlendi. Vietnam askeri anıtı önünde düzenlenen törene, savasa katılan askerler, aileleri ve savasta ölen binlerce askerin aileleri katıldı. (Fotoğraf: AP) 1 Ücretsiz okuyacak öğrencilere ANKARA (UBA) özel öğretim kurumlannda ücretsiz okuyacak oğrencilerin başvufuları ile ilgili esaslar belirlendi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göre ücretsiz okuma hakkından yararlanmak isteyen öğrenciler veya velileri okullarda okullann açıldığı tarihten itibaren bir ay içinde diğer kurumlarda ise her grup ve devrenin başladığı gunden itibaren bir hafta içinde gerekli belgelerle birlikte kurum mudürluğüne başvuracaklar. Bakanlık veya kurum kontenjanlanndan ücretsiz okumak için başvuracak öğrencilerden "oğrencilerin 19861987 öğretim yıbndaki başan durumunu ve not ortalamasını gosteren yıl sonu karnesinin tasdikli örneği, öğrencinin özel okula kaydolduğuna dair belge " istenecek. POLTIİKA VE OTESI MEHMED KEMAL İleriyi Görmeye Doğnı ... , Londra'da önceki gün ilginç bir basketbol maçı oynandı. Tek tekerlekli gösteri bisikletlerinin üzerinde basketbol oynayan iki takımın maçı, bu isi profesyonel olarak yapanlardan oluşan takımın zaferiyle sonuçlandı. Yüzlerce kisinin ilgiyle izlediği bu sokak gösterisinde amatörler takımımn da oldukça başanlı olduğu görüldü. Bisiklet üzerinde baskethol HABERLERİN DEVAMI UĞUR MUMCU (Bastarafi 1. Sayfada) doçentler? Bunların bir kısmı da birer "uzatmalı başçavuş sadakati" ile her gelen askeri yönetime "hizmet an" ettiler. Ne 61 Anayasası var bugün, ne "tabii senatörler", ne "ihtilal protokolleri" imzalayan öfkeli albaylar... Hepsi, evet hemen hemen heps), artıK çok gerilerde kaldılar. Öyleyse bugün, 27 Mayıs devrimini. duygularımızdan annarak değerlendirmek zorundayvz. Çünkü 27 Mayıs, artık tarihe mal olmuş ya da mal olmak üzere olan bir olaydır. Bu değerlendırmeyı yaparken, şu soruya yanıt bulmamız gerekiyor: Tarihe nasıl bakıyoruz? Tarihe bakarken, sözgelişi, "Keşke 27 Mayıs olmasaydt" diye mi bakıyoruz? Yoksa, geçmişte yaşanan olayları neden ve sonuçları ile değerlendirip, "Bir daha askeri ihtilaller otmasın" diye mi? Birinci bakış açısı bizleri yanlışlar* sürükler. Çünkü geçmiş olaylar, "keşke olmasaydı" diye yorumlanamaz. Çünkü bu olaylar yaşanmıştır. Yaşanan olayları yaşanmamış saymak, sağlıklı bir düşünce yöntemi olamaz. 27 Mayıs, "emirkomuta zinciri" izlenerek yapılmış bir "hüYa nedir? 27 Mayıs, DP iktidannın anayasa ve hukuk dışı tutum ve davranışlarına karşı, halkın bir kesiminde başlayan direnmenın silahlı kuvvetlere yansıması yoluyia gerçekleşen bir "ihtilal"d\r. "İhtilal", bu yüzden, askeri bırliklerdeki genç subaylarca başanlmış; ordu bir gün içinde bu genç subayların komutasına girmiştir. 27 Mayıs, bu bakımdan, hiç şüphesiz başanlı bir ihtilaldir. Her ihtilal, önce nedenleri, sonra da sonuçları ile değerlendirilir. 27 Mayıs, getirdiği anayasa ile başta grev hakkı otmak üzere birçok hak ve özgürlüklere kapıları aralamış; bu anlamda, yakın tarihimiz içinde bir yol ağzında, özgürlükleri kısan ve yasaklayan değil, tersine temel hak ve özgürlüklerı genışleten bir tarih dilimıne kilometre taşı olmuştur. 27 Mayıs, gerçekten, yakın tarihimizde yol ağzındaki önemli bir kilometre taşıdır. Siyasal iktidarların, silahlı kuvvetlerin üst yönetimleri ile anlaşarak temel hak ve özgürlükleri kısıtlamaları da bir "cuntacılık" türüdür; bu cuntacılığa karşı silahlı kuvvetler içinde örgütler kurup yönetimi ele almak da! Birinin ötekinden "cuntacılık" açısından bir farkı yoktur. Eğer, "cuntacılık" silahlı kuvvetleri, temel görevi olan yurt savunmasından ayırıp iç siyaset için kullanmak ise! Bu yüzden, "27 Mayıs olmasaydı" diye düşünenlerin, "26 mayıslann da olmamast" dileğinde bulunmalan gerekir. Çünkü, 26 mayısların hep 27 Mayıslar ile sonuçlanrnası siyasette bir "nedensonuç" ilişkisidir. Biri olmazsa öteki olmaz. Türkiye gibi bir ülkede, üç yüzbaşı, dört binbaşı, beş albay istedi diye de ihtilal olmaz. İhtilalleri oluşturan toplumsal nedenler vardır. Bu nedenlerin ihtilal koşullarına dönüşmesini engellemek, öncelikle sivil hükümetlen'n temei görevleridır. Bir sıvil hükümet, yurttaşlann temel hak ve özgürlüklerini yok ederse, o ülkede kargaşa başlar. Kargaşa, bir "iktidar boşluğu" doğurur, bu "iktidar boşluğu" er geç bir askeri ihtilal ile doldurulur. 27 Mayıs işte böyle bir oluşumun sonucudur. Devlet güçlen ya çağdaş ve Batılı bir özgürlük düzeninin kurulması için görev ve işlevler yüklenecekler, ya bu özgürlükleri yok etmek. kısıtlamak ve yasaklamak için... 27 Mayıs'ı, 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerinden ayıran temel özeltik de bu görev ve işlevlerde aranmalıdır. Abdülhamit yönetimi için 2. Meşrutiyet neyse, BayarMenderes yönetimi için 27 Mayıs da odur... Her ikisinin de amacı, baskı yönetimlerine karşı özgürtükçü bir düzen kurma özlemidir. 27 Mayıs, siyasal iktidarın, işçisiyte, köylüsüyle, memuruyla, öğrencisiyle, öğretim üyesiyle, dernekler, sendikalar, kooperatifler, partiler, özerk üniversite, özerk TRT ve özgür basın eliyle yönetileceği bir "sivil toplum düzeni" kurmayı amaçlayan özgürlük devriminin adıdır. Bir daha askeri ihtilal olmasın! Ne özgürlükleri kısıtlamak için, ne özgürlükleri genişletmek için... Yeter ki, bizler, askeri ile sıvili ile, işçisi ve köylüsü ile, esnafı ve işadamı ile, öğrencisi, öğretmeni ve profesörü ile ülkemize "ikinci sınrf demokrasi"y\ layıkgörmeyelim... GOZLEM HAPt ULUENGİN NATO, nükleer s^y* ö n e r i s i n e ^«k»1 fiizeleri konuşuyor ^ munda ittifakın "kademeli niikteer caydmcüık" stratejisinin tehlikeye gireceği varsayımından hareket ediyorlar. Diğer taraftan, dünkü DPC oturumu sırasında bir konuşma yapan ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger, Basra Korfezi'nde bir Amerikan zırhlısının Irak uçaklannın saldınsına uğraması olayından yola çıkarak, Washington'un bu bölgede deniz güvenliğini korumaya kararlı olduğunu bildirdi. Kört'ezin Batı dünyası için büyuk onem taşıdığını vurgulayan Weinberger, ABD'nin bu deniz giizergâhındaki askeıi varlığını arttıracağını da duyurdu. Öte yandan, dünkü NATO toplantılarının Türkiye içinnispeten önem taşıyan konusu, ittifakın Türkiye, Yunanistan ve Portekiz gibi " a z gelişmiş üyelerine" daha fazla yardım yapılmasının istenmesi oldu. Bu bağlamda bir konuşma yapan ABD Savunma Bakanı Caspar VVeinberger, yardımlann Amerikan Kongresi'nden geçmesinin zorluğuna değindi ve diğer "zengin iiyelerin" de, "kesenin ağzını açması" gerektiğini vurguladı. Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk de söz konusu yardımların önemine dikkati çekti. Diğer yandan, önceki günku akşam yemeği sırasında Luksemburg Savunma Bakanı ve "BaM Avrupa Birliği" Dönem Başkanı tlfichbach ile göruşen Yavuztürk, Ankara'nın " B A B " a üye olmak için yaptığı başvuruyu hatırlattı. Ancak, Lüksemburg'lu bakan soz konusu AT Savunma Kurumu'nun genişletilmesinin düşünülmediğini Yavuztürk'e iletti. (Bastarafi 1. Sayfada) /D~~.y,t. ı c>.,c.^ı mediler. Diğer taraftan Atina, Turkiye'nin Kıbrıs bandırah teknelerin kendi lımanlarına yanaşmasını yasaklama kararını Ortak Pazar ülkelerinin de kınamasını isterken, AT bünyesinde imzalanması gereken TurkYunan uyum anlaşmasını onaylama>acağını da bir kere daha açıkladı. AT Dışişleri Bakanlarınıtlpazanesi gunu Bruksel'de gerçeklestirdiği olağan Konsey toplantısında bir konuşma yapan Yunanistan'ın AT işlerinden sorumlu Dışışlen Bakan Yardımcısı Teodoros Pangalos, Sovyetler Birliği'nin Kıbrıs sorununun çötümlenmesi amaci)la uluslararası bir BRÜKSEL Ankara'nın Milli Savunma Bakanı Zeki Vavuztürk tarafından temsil edildiği Brüksel'deki NATO bahar dönemi toplantılarımn ikinci gunünde, ittifak üyesi ülkelerin sözcüleri, Atlantik Paktı'nı ilgilendiren çeşitli askeri sorunları ele aldılar. "Savunma Planlama Komitesi" (DPC) adı altında dün gerçekleştirilen oturumun iki ana noktasını, Sovyetler Birliği'nin Avrupa'da nükleer silahsızlanma konusunda getirmiş olduğu önerilere ABD'nin vereceği cevap ve Iran Körfezi'ndeki deniz guvenliğinin sağlanması konulan oluşturdu. Fransa'nm katılmadığı dünkü oturumda, NATO savunma bakanları, Avrupa'da nükleer silahsızlanma konusunda yeni bir tutum belirlemediler. Bunun birinci nedenini, on gün önce Norveç/in Stavanger şehrinde gerçekleştirilen "Nükleer Planlama Grubu" toplantısından bu yana yeni bir gelişmenin olmaması, ikinci nedeni de, Avrupa'da "kilit iilke" durumundaki Federal Almanya'nın henüz yeni bir siyaset belirleyememiş olması oluşturdu. Ancak, dünkü oturumda Bonn'u temsil eden Savunma Bakanı Manfred Worner'in, hem orta menzilli füzeler " L R I N F " hem de ortakısa menzilli füzeler "SRINF" konusunda "sıfır artı sıfır" seçeneğine yakın bir tutum alması dikkati çekti. Bilindiği gibi, Moskova teklifleri bu iki tür süahm da "af ırianmasını" öngörüyor. Federal Almanya ve NATO askeri kanadı ise menzilli 5001000 km arasında değişen "SRl.NF'lerin kaldınlması duru Kepçeye (Bastarafi 1. Sayfada) Yontunun fotoğraflarmı değerlendiren İstanbul Arkeoloji Muzesi uzmanlan, "Yontunun çok değerli bir eser olduğunu, dunyanın en büyük müzelerinden biri olan İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde bile bovle bir Herakles yontusunun bulunmadığını" belinerek, "Yontunun büyuk bir olasılıkla Roma donemine ait olduğunu ve M.S. ikinci yiizyıl ile Uçüncü yiizyıl arasına tarihlenebileceğini" belirtiyorlar. Öte yandan yontu ile ilgili olarak Seyitgazi Belediye Başkanı S. Aıif Ünal da şöyle konuştu: "Kiiltür ve Turizm Bakanlığı'ndan inceleme yapılması için teknik bir heyet istedik. Böyle bir heykelin ilçemizde bulunmasından duyduğum sevinci anlatamam. Heykelin kiiltürümuze gerekli katkıda bulunabilmesi için gereken her şey yapılacaktır." Seyitgazi Arkeoloji Muzesi Müdürü Sedat Heper ise bulunan Herakles yontusuna maddi bir değer biçüemeyeçeğini belirterek şunları söyledi: "Bulunan heykelin son derece değerli ve tarihi bir heykel olduğunu iddia ediyoruz. Bakanlıktan gelen teknik heyetin yapacağı incelemeden sonra olay daha bir aydınlık kazanacak. Ancak bizim ilk belirlemelerimize göre heykel Afyon mermerinden yapılmış ve büyük bir olasılıkla Roma donemine ait. Heykeli nadide kılan asıl özellik ise Herakles'e sanlmış çocuk. Böyle bir başka örnek olduğunu sanmıyorum." kümet darbesi" değildir. konferans duzenlenmesi için yaptığı knnferans duzenlenmesi ıcin son oneriyi gundeme getirdi. Pangalos, Sovyet önerisinin, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Pereı de Cuellar*ın arabuluculuk çalışmaları ile bir paraleüik içinde değerlendirilmesini istedi ve Moskova teklifinin AT tarafından da desteklenmesini gundeme getirdi. Yunanlı bakanın bu mudahalesı önceki gunkü Bruksel toplantısında herhangi bir onay almadı. Gözlemciler, bu "sessizligin" aslında Ortak Pazar'ın Sovyet teklifıni benimsemediği şeklinde değerlendirilmesi gerektiğine isaret ettiler. Bilindiği gibi, AT Donem Başkanı ve Belçika Dışişleri Bakanı Leo Tindemans, mart ayında New York'ta BM Genel Sekreıeri ile yaptığı temasta Kıbrıs konusunda da "girisimİCTde" bulunabileceğini ifade etmiş. ancak Tindemans sorunun "çelrefilliğinden" dolayı şimdiye kadar bu konuda bir inisiyatif almaktan kaçınmıştı. Gözlemcüer, pazartesi günkü Ortak Pazar toplanusında Ortadoğu konusunda bile herhangi bir uluslararası konferansın kısa \adede gerçekleşemeyeceği sonucuna varan AT Dışişleri Bakanlannın Kıbrıs için bu tür bir gırişimden özellıkle kaçınacağı görüşundeler. Diğer taraftan, Teodoros Pangalos pazartesi günkü oturumda Türkiye1 nin Kıbrıs bandırah teknelerin kendi lımanlarına yanaşmasını yasaklama karannı AT'nin de kınamasını istedi. Söz konusu teknelerden yaklaşık 300'ünün Federal Alman vatandaşlanna ait gemiler olduğunu belirten Yunanlı bakan, Ankara'nın kararının, son tahlilde AT vatandaşlannı da zor durumda bırakacağını soyledi. Ortak Pazar Bakanları bu konuda da herhangi bir tutum belirlemezken, Kıbrıs ile parafe edilecek Gumruk Birliği Anlaşması'mn Lefkoşa'da imzalanmasını kararlaştırdılar. lmza yeri olarak Lefkoşa'nın seçiimiş olması, Belçika başkentindeki diplomatik gözlemciler tarafından, AT'nin özellikle KKTC'yi "dıstamak" istediği şeklinde yorumlandı. Ote yandan, Ortak Pazar Konseyi sırasında Yunanistan sözcüsü, ülkesinin Türkiye ile uyum anlaşmasını imzalamamakta dıreneceğini bir kere daha tekrarladı. Teodoros Pangalos buna gerekçe olarak da, Ankaranın 1964 yılmda çıkartmış olduğu \e Turkiye'deki Yunan asıllı Rumiara ait mallann transferini yasaklayan kararnameyi hâlâ kaldırmamış olmasını gösterdi. Pangalos, Turk hukümetinin Briiksel'e bu kararnamenın ilga edileceği yolunda "cenlilmenlik sozii" vermiş otmasına rağmen, gerıye dönuk tazminatlann odenmesine hâlâ yanaşmadığını belirtti ve bu yüzden de Yunanistan'ın bu gerçekİeşene kadar anlaşmayı imzalamayacağııu yeniden kaydeıti. Praf. Ali Fuat Başgil'in yanılmış iktidar sahiplerini uyarmak için söylediği bir söz vardır ki, her zaman geçerlidir: "iküdarlar yaptığı hizmete göre değil, düştuMeri hatalara göre yargılanırlarf' Bu sözü Prof. Ali Fuat Başgil, iktidar koHuğunda oturanlara soylemiştir, ama sözünü dinletememiştir. Çünkü kottukta oturanlar kendilerini sürgit oturacak sanırlar. Uyancı olan sözlere de pek kulak asmazlar. 27 Mayıs diye bilinen askeri harekstten bir ay kadar önce BayarMenderes ikilisi Hoca'yı yakınlan ona Hoca derter Çankaya'ya çağınyoriar. Akıllarınca ondan fetva alacaklardır. Bayar, gençlik olaylarmın en katı biçimde üstüne gitmek yanlısıdır. Olayiann üstüne çok sert gidilmeli, gerekırse kan bile dökülmelidir. Başgil Hoca, buna karşı çıkar. "Ben bu düşünceye katimtyorum, affınızı dUerim" der. "Neden kaUmıyorsunuz?" "Ünh/ersitB bahçesindekj çattşma son şkjdetini bulmuştu. Güvenlik görevtiteri, aöı polislere hucum emri verdiler. Sayılan 2530'u bulan etlı polis oğrencilerin üstüne yürüdü. Öğrenciler pollsi taş yağmuruna tuttular, atiar geri çekildi. Bunun üzerine asksre emir verildi. Bir böluk asker sungü takarak marş marşla öğrencilerin üstüne saldırdı. Gençler bu kez askere sevgi gösterisinde bulundu. Bir dakika sonra askerte gençlerin kucaklaştıklarmt gördüm." Osmanlıdan beri her siyasal iktidarın bir ya da birkaç danışmanı olur. BayarMenderes ikilısinin de danışmanı Prof. Ali Fuat Başgil'di. Ama dinliyodar mıydı Hoca'yı? Yooo, dinler görünerek bikjiklerini okuyortardı. uğrencilerin gösterileri basladığında Hoca'yı çağırmışlar, hem düşündüklenni ögrenmek istemişler hem önlemlerini... Hoca, şiddetin şiddeti doğurduğunu söyiemiş, kabul ettirememtşti. Gerçekten de, Hoca'nın dedigi gibi, ştddet şiddeti doğurmuş, rüzgâr ekenler fırtına btçmislerdir. 27 Mayıs öncesi gaflet o günkü siyasetçilerin işine yaramamıştır. Ancak daha sonra gelen siyasetçiler bundan ders almışlardır. Bugün işçiterin ve oğrencilerin her demokratik istemlerinde üstlerine gidilmesinin kaynağı buradadır. Toplumun en duyariı kesimi işçiler ve öğrencilerdir. Kim ne yapacaksa bu iki kesim güçlenmeden önce bunlann üstüne gidilir, korku ve dehşet salınır. İşçiler ve gençler ne 12 Mart'tan sonra ne de 12 Eylül içinde ve sonrasında özgOrlükjerini alamadtlar. Baskı, dikkat ederseniz, gene onlar ustündedir. En küçük bir işçi hareketinin üstüne yasalar var, yasalar çiğneniyor diye gidiliyor. İşçîlere hak ve özgürtükler tanıyan yasalar 12 Mart'tan sonra da, 12 Eylul'den sonra da kırpıldı, hacamat edildi. Kaç oyia kabul edilmiş olursa olsun anayasanın tümü demokrasiye ayktrıdır. Demokratik haklar kısılsın diye baskı rejimi altında oyiar alınmıştır. Anayasanın halkoyuna sunulması demokratik yontemlerie mi olmuştur? Evet veya haytr diyecekler daha sandık başına varmadan önce renkli oy pusulalan ile baskı altına alınmadılar mı? Ne diyor yasaklara karşı çıkan Demirel: "Zor ve baskı rejimlerinde oya konan yasalar büyük cyfarfa çıkarf' Nerede bir dikta rejimi varsa oradan ömek veriyor. 12 Eylül rejiminden yana olanlarla Demirel arasındaki aynm şudur: Birileri hiç demokrasi istemiyor, ötekileri şimdi demokrasi istiyoT (yitirdikten sonra). Bir konuyu daha açıklıga kavuşturmak gerekiyor. Kişi demokratsa her türlu yasağın kalkmasından yana olur. Kendi için yasaklar kalkacak, başkalan için kalkmayacak, bu davranış demokratlığa şığmaz. Yasaklar kalkacaksa butün yasaklar kalkmalı... Birininki kalksın, birininki dursun, böyle şey olmaz!.. 12 Eylül anayasasında bir kesime değil, bütün kesimlere yasak vardır Bütün kesimlerin sırtındaki yasaklar kalkmalıdır. Birkaç maddeyi değiştirerek birkaç kişiye olan yasağı kaklırmak, ötekileri sırtından atmak olmaz. Bütün zorianmalar ve tedirginlikler buradan geliyor. CAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL u Borçlanmanız kabul edilmedi" Atina'nın yanıtı bugün STELYO BERBERAKİS ATİ.NA Yunanistan, Basbakan Turgut Özal'a Ege kıta sahanhğı sorunuyla ilgili yanıtını iletmek için çift koldan faaliyete gecti. Yunanistan'ın Ankara Büyukelçisi Konstantopulos bugun Basbakan Turgut Özal'la goruşmek amacı yla randevu talebinde bulunacak, öte yandan daTurkiye'nin Atina Büyukelçisi Nazmi Akraıan, Basbakan Andreas Papandreu tarafından Kastri'deki evinde kabul edilecek. Yanıtın iki başkentte verileceğinin açıklanması Akıman'ın devredışı tutulmak istenmemesine bağlanıyor. Yanıt ın veriliş biçimi konusunda değerlendirmeler yapan Yunan basır.ı, Ankara'daki buyükelçi Konsıantopulos'un Alina ile Ankara arasında karşıtıklı mesaj gönderme işlemini yurutürken Akıman'ın devre dışı bırakümamaana özen göstenldiğine dikkaı çekti. iki Ulkeyi mart ayında savaşm esiğine geriren Ege kıta sahanhğı sorununun çözümu için gonderilen mesajlann içeriği hem Ankara, hem de Atina tarafından gizli tutuluyor. Ancak Atina'daki sıyasi gözlemciler kıta sahanhğı sorununun çozulmesi için iki ulkenin teknokratları düze>inde bir tahkimnamenuı hazırlanmasi konusunda simdiden goruş birligıne vardıklanru soyluyorlar. Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun Basbakan Özal'a cevabi mesajınm bugtin ulaştınlacağı bildirilirken, a.a. Atina muhabirine bilgi veren bazı kaynaklar, iki taraf arasında mutabakata varılmış nok(alann bulunduğunu ifade ettiler. Verilen bilgılere göre, şu üç noktada mutabakat sağlandı: Bakanlar seçim turunda (Bastarafi 1. Sayfada) kara'da kalacaklar. Bakanlar, görevlendirildikleri seçim bölgelerinde partililerinin seçim kampanyasını yönlendirecekler, kahve toplantılarına katılacaklar, vatandaşların sorunlanna çozum bulmaya çalışacaklar. Bakanlar seçim bölgelerinde kendiçi zecekleri bir gezi programı uyarınca çalışacaklar ve 1 hazirana kadar bu bölgede bulunacaklar. Bakanların önümuzdeki günlerde dağılacaklan seçim bolgeleri şöyle sıralamyor: "Kayı Erdem: lzmir ve Manisa. Kâzım Oksay: Antalya, H. Celal Güzel: Konya, Trakya, Adana, K. Maraş. Hatay ve Elazığ, Vehbi Dinçerler: İstanbul, Abdullah Tenekeci: Kon>a ve Ankara, M. Tınaz Titiz: Adana ve Hatay, Ahmel Karaevli: Isparta, Balıkesir ve Trakya, Ali Boı e r Ankara, Zeki Yavuzturk: Malatya ve Elazığ, Yıldınm Akbulut: Van ve Erzincan, Metin Emiroğlıı: İstanbul, Malatya, Elazığ ve Trakya, Mustafı Kalemli: Isparta, Afyon ve Kütahya, Hiısnü Doğan: Trabzon, İstanbul ve Tokat, Veysel Atasoy: Zonguldak, Mıikerrem Taşçıoğlu: Zonguldak, tçel ve Kocaeli, Sudi Tiirel: Kırşehir, Nevşehir, Afyon ve Antalya, Mesut Yılmaz: Nevşehir, Adana ve Hatay:' Istanbul'daki delege seçimlerinin, Belediye Başkanı Bedıctün Dalan ile ANAP II Başkanı Eymen Topbaş arasındaki çekişmeye sahne olduğu belirtiliyor. Mucadele eden ekiplerden Eymen Topbaş'ın ANAP Teşkilat Başkanı Mehmet Keçeciler tarafından desteklenmesi, Dalan'ın parti içerısinde liberal kanadı temsil etmesi ve seçimlerin sonucuna parti içerisinde verilen önemi arttınyor. Kadıköy'de bazı mahallelerde delege seçimlerini Dalan ekibinden olan Ogün Altıparmak'ın düzentedıği listenin kazanması ve Basbakan Turgut Özal'm kızı Zeynep Özal'm karşı listeden delege seçilememesı liberal kanatta sevinçle karşılandı. Ancak Keçeciler yanülan da Kadıköy'deki tüm mahallelerdeki delege toplamında kendilerinin onde olduklannı, aynca tamamlanan Eyüp, Kartal ve ,\dalar'daki seçimlerde de delegelerin çoğunu çıkardıklarını öne sürdüler. Bu gelişmelerin onumuzdeki gunlerde Sanyer, Beyoğlu, Uskudar, Fatih ve Gaziosmanpaşa'da yapılacak delege seçimlerinde havanın daha da elektrikli olacağı belirtiliyor. Fatih ve Gaziosmanpaşa'dakı seçimler 7 haziranda, öbur bolgelerde ise bu hafta sonunda yapılacak. Kıyıkent'te kiralık dublex villa. Tel: 526 49 08 359 75 58 Kaplumbağa sahiline (Bastarafi 1. Sayfada) başlanan 600 yataklı otel inşaatı için FAlmanya'dan alınan kredide bir gecikme olduğu, bu gecikmenin de kaplumbağalardan kaynaklandığı belirlendi. Ancak, daha sonra Ankaranın kaplumbağalann zarar görmeyeceğine ilişkin "teminat" vermesi üzerine F. Almanya'nın, temel üstü inşaat için gerekli krediyi vermesinin beklendiği öğrenildi. Ankara'nın verdiği "teminat"ın, Çevre Genel Mudurü Muzaffertvirgen'in Dalyan'da geçirdiği hafta sonu tatilinde kişisel izlenimlerine göre hazırladığı "rapor"a dayandığı da ortaya çıktı. Bi Ybntu ile ilgili olarak gorüştü1 Buyukelçiler düzevinde, Ege Kığümüz arkeologlar da belediyeta Sahanlığı sorununun çözümu koye ait bir kazı sırasında rastlantı nusunda Lahey Adalet Divanı'na gitsonucu çıkan yontu ile ilgili olameyi de mumkün kılacak bir diyalog için hazırlık muzakereleri yarak, bölgenin hemen koruma alpılması, tına alınması gerektiğini belirtip, "Heykelin çevresinde, gerek bu 2 Müzakereler devam etnği sürece, tarafların kendi tezleri saklı kalheykele ait parcalar, gerekse başmak şartıyla, birbirlerini lahrik edeka yapıllar bulunabileceğini. arbilecek hareket ve demeçlerden kakeologlarca çevrede hemen ciddi çınmalan. bir araştırma yapılarak gerekli 3 Bern Anlasması'nın geçerliliğionlemlerin alınması gerektiğini" ni koruması. söylediler. Kaynaklar, Bern Anlaşması'mn geçerliğini koruduğu göruşunün, VAKIFLARA Basbakan Papandreu'nun üç gün HOLDİNGLERE dikkat! once parlamentoda yaptığı konuşAntalya'nın Lara yolunda madan da anlaşıldığını söylediler. pansiyon, dinlenme evi, Papandreu, parlamemodaki konuşlojman, misafîrhane olarak masında, "Hukuki olarak, Yunaniskullanılabilecek bahçeli şahane tan'ın Bern Anlaşması'ndsın dogan villalar ve villa apartmanlar yiikümliilükleri vardır" demişti. Antalya Altınkapı lnşaat A.Ş. Antalya 17691 ve 26620 İst. 3344025 lindiği gibi Evirgen, kaplumbağa olayını araştırmak üzere gittiği Dalyan1 da kuş ve çiçek fotoğrafı çekmiş ve Köyceğiz Gölü'nde motor gezıntisi yapmıştı. Öte yandan, kjsa adı DEG olan ve Türkiye'ye kredi veren F. Alman kamu kuTuluşunun Dalyan'daki kaplumbağa olayını yaktndan izlemeye devam ettiği öğrenildi. Bu amaçla F. Alman hükümetinın Dalyan'a bir çevrebilimci ile bir iktisat uzmanı göndermek istediği ve Ankara'nın kaplumbağalar için verdiği "teminat" ın yanı sıra daha somut bilgiler sağlamayı amaçladığı belirlendi. Çünkü Ingiüzce dunyann onak dılKhr Ingıtterede Tursem'ın temsil ertığı U2man okullarda Yaz, k^ yada bütun yıl Where When İNGİLİZ LİSAN OKULLARI jDANIŞMA MERKEZİ Kursiarımız Bntısh Council larafından onanmışîır AreteFelcoBTA üyeadıf tur§em Cumnuriytt Ctd. 173/1 Ettrıd^ıSf Tel. 14133 77 • 141 71 43 (Hitlon Oteli Kıt^uıJ o T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ MUHASEBE ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZt DIŞ TİCARET İŞLEMLERİ VE MUHASEBESİ KURSL (X. DÖNEM) (3 HAZİRAN 198714 TEMMUZ 1987) Dış Ticaret Işlemlerinin tanıtılması, ihracat ıthalat işlemleri, vergi iadeleri, dış ticaretle ilgili Fon ve Katma Değer Vergisi uygulama ları, dış ticaretin vergilendirilmesi, maliyetlendirümesi, muhasebeleştirilmesi ile ilgili olan bu kurs programı tamamen uygulamaya yönelik bir biçimde düzenlenmiş olup, programda yer alan dersler, üniversite öğretim üyeleri ile yetkili uzmaıüar tarafından verilecektir. 30 işgünü saat 17.0019.00 arasında sürdurulecek kurslarda özellikle muhasebe konulan ağırlık taşıyacağından, kurslar işletmelerde çalışan muhasebecilere, mali müşavirler, dış ticaret sorumlulanna ve işadamlanna yararlı olmak amacıyla duzenlenmektedir. Belli bir kontenjan dahilinde açıtacak kurslara kayıtlar muracaat sırasına göre 3 Haziran 19)17 larihine kadar yapılacaktır. Kurslar, Muhasebe Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin Beyazıt Soğanağa Mah. Nur Sok. 9/11'deki binasında yapılacak, başanlı olanlara sertifika verilecektir. Daha geniş bilgi için: Tel: 526 10 10 522 29 75 520 54 06 Basın: 20475 S o r u 1. SSK'ye 17.9.1979*da 5 yü 2 «y 1 ginlük borçfauuna istegimi Uettim. 2. SSK bu istetimi kabol edip beni 30.707 TL borçfaudınlı. 3. Bu miktan tamamea, yasal sire içtafc odedlm. 4. Hizmet birkştlrUmesi için EmekU Sandıgı, SSK'ye ymn yazmca ortahk kanşmış, bana yazı ile "borçlanmuıız kabul edümedi" dediler. 5. Çahşütım knnun 13.1979'da SSK'den vsvto* Emekli Saodı|ı'na batlandı. Aacak, ben bnann enjd oMuftuıo, borçlanmayı «»"ftfit"" bOmiyordnm. çy t y 6. Aradan 7 yü geçmedea olmaz mıydı bu ty? önce niçin kabul ettiler borçlaomamı? Soç benim mi? 7. Şimdi ne yapabDirlm? Nerede, nasıl ve ne diyerek dava açabflirim? 8. O zamanld, yani 7 yıl öoceU 30 bin Hra, şimdi iade edlliyor. 9. Sorun hangi mahkemece çözümknir? YANTH 11 Temmuz 1978 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2167 Sayıh Yasa'nın aynı gün yürürlüğe giren geçid madde 1. ile sigortasu geçen çahşma sOrelennin en çok 10 yıla kadar olan bölümünün borçlatulaiak sigortalüık süresine eklenmcsine olanak tarunmıştı. Yasanın bir yıl süre ile yürürlükte kalan ve 11.7.1979^ yurürlükten kalkan bu maddesinden yararlanmak isteyenler için bazı koşullar aranmaktayda. Bu koşuÛardan biri Sosyal Sigortalar Yasası'na göre "malullük, yaşblık ve ölttm sigortalanna tesdl edflmiş" bulunmak, bir digeri de "borçlanma isteginin yapıldığı tarihte" Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında bir işte çalışıyor olmaktı. Borçlanma başvurulanrun geçerli sayüabilmesi için gerekli olan belgelerin neler oJduğu 1883 sayüı genelgede aynntılı olarak açıklanmıştır. Genelgeye göre: "Borçlanmak için müncaat eden sigortaluııa halen sigortalı işte calışmakta olması gerektiji dhetie, bunu bdgdemek üzere ifyerinden alacağı 've calışmakta olduğunu bclirten' besap flşini işyerinden aiarak borçlanmaya esas hizmet betgesTne ekleyerek vermesi gerekmekteydi. Bu belge borçlanmak için başvumda bulundugunuz 7 yü önce sizden istenmiş olsaydı, sorun o anda çözüme kavuşmuş olacaktı. Bunun suçlusu ise kuşkusuz siz değilsiniz. Sosyal Sigortalar Yasası'nın uygulanmasnıdan doğan ıi7İaşmy7lıklar, yetkili iş mahkemelerinde ya da bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür. PROCTER &GA\1BLE/MINT\X AloPinkyMintax SATIŞ ELEMANLARIARIYOR SiUış depyrtnunı ıçın egililnıek ve gorevlendırilmek üzere • liniversive mezunu • Askerlifiinıydpmış • Tercihan Ingilizce bılen • 30 yaşını aşmanııs • Türkıyenın her bölgesinde (.•ahşabilecek erkek satış elemanlan aranmakladır Belırtilen niteliklere sahıp adaylann. özge<,nıişlerinı 1 adel fotoğraflanyîa birlikte 15 Haziran 1987 larihine kadar SATIŞMtNTAX. Inönü Cud. 20b. SetaköyIslanbul jdresıne gondermeleri riea olunur ANTALYA 2. İCRA İFLAS MEMURLUGU EK SIRA CETVELİ İLANIDIR Dosya No: 19821301 Iflas Müflis Mustafa Bileydi, Bileydiler Tic. A. Kom. Şti.den alacaklı T. Vakıflar Bankası Antalya Şubesinin rüçhanlı alacağından bakiye kalan miktar ve masraflan olan 18.207.836. TL.'sinin 6. derece alacak olarak sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmiştir. İtK 235 maddesine göre ilarun yayınlandığı tarihten itibaren yedi gün içinde itiraz olunabileceği ilan olunur. Tasfiye Memurları Av. Ergün Bilgiç Av. Edip Şakrak 2. lcra Iflas Memuru Enver Muslu Basın: 20859
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle