18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27MAYIS 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 NATO, Gorbaçov Gorbaçov'un Romanyah işçilere çağrısı reformları için kuşkulu uebec City (a.a.) NA TO ittifakına üye 16 Keden parlamenterlerin katıldığı Kuzey Atlantik Asamblesi toplantısında, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un reform politikalannm başarıya ulaşmasının çok zor olacağı öne süruldü. ABD Senato heyeti başkanı William Roth, önceki gün başlayan toplantıda yaptığı konuşmada, "Genel Sekreter Gorbaçov'un görevinde kalıp kalamayacağını kendimize ciddi bir biçimde sormatıyız" derken, Harvard Üniversitesi'nden Richard Pipes, "Gorbaçov, ya görevinden almacak ya da zaferini üan edip ikinci bir Brejnev olmak için koltuğuna iyice yerleşecek" dedi. Sovyet örneğini izleyin Gorbaçov, Bükreş'te 7 bin işçiye yaptığı konuşmada, SSCB'deki yeniden yapılaşma politikasını anlattı ve üst kademede zenginleşme isteğine, hısım akraba kayırıcılığına kapılanlar bulunduğunu söyledi. BÜKREŞ (a.a.) Resmi bir ziyaret için Bükreş'te bulunan Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, Romanya yöneümini "Sovyet örneğini izlemeye" çağırdı. Gorbaçov, Bükreş'te 7 bin dolayında Rumen işçiye hitaben yaptığı konuşmada, Romanya'da günlük hayatta çekilen güçlüklerden söz etti ve şunlan söyledi: "Endişelerinizi anlı>oruz. Günlük hayatı elkileyen guçlüklerin varlığını biliyoruz, ancak inanıyoruz ki, komünistler ve çalışanlar bu güçlüklerin iistesinden gelmeyi başaracaklardır." Sovyetler Birliği'nin, diğer sosyalist ülkelerin deneyimlerini büyük bir ilgi ile izlediğini anlatan Gorbaçov, "Bu ilgiye karşılık, kardeş ülkeler de bizdeki yaratıcı çalışmalardan kendilerine yararlı olan bir şeyler bulup aldıklan zaman mutlu oluyoruz" şeklinde konuştu. Tüm sosyalist ülkelerin "tatn bagımsızlık" ilkesine bağlı olduklanm vurgulayan Gorbaçov, ancak sosyalist ülkelerin sosyalizrnin geleceği konusunda ortak sonımluluk taşıdıklannı bildirdi. Gorbaçov, konuşmasında daha sonra Romanya basının şimdiye kadar hiç değinmediği, SSCB'de uygulamaya konulan yanlıları oaskı altında Sovyet resmi yayın orgam, "Toplumun Yeniden Kurtuluşu" politikası yandaşlannın, reform karşulan tarafmdan baskı gördüklerini yazdı. Reform Pravda: DUlVyADABUGUTV ALİSİRMEN Dünkü Cumhuriyet'in birinci saytasında gördüm onları. Eli silahlı askerterin arasından, insanların hayvan gibi ttkılıp kimi zaman bilekleri sıkan kelepçelerle saatler boyu bekledikleri ve bir parça nefes almak için binbır türlü acı çektikleri kapalı cezaevi arabasından iniyorlardı; birbirlerine ikişer ikişer kelepçeli dört genç kız. Öylesine de gençtiler ki, "Acaba, dedim kendi kendime, bu bilekler ilk genç kızlık bileziğinden önce yaşamda kelepçeyi mi tanıdılar?" Düşündüm sonra, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde de bir gece önce hoparlörlerden mi okunuyordu "Yarın mahkeme ve hastaneye gideceklerin listesi"? Nte yine hep o "Mahkemeye gıdeceklere hayırlı tahliyeler, hastaneye gideceklere acil şifalar" deyişiyle mi bitiyordu anonslar. Sabahları erkenden, kalkıp, kapı gardiyanına koğuşun kapısını açtırarak sırayla merdiven altına mı gidiyorlardı ve de orada kelepçeleniyorlar mıydı? O gencecik kızların biraz da şaşkınlık ve korkuyla bekleştikleri cezaevi merdiven altının duvarında yazıyor muydu "Türk övün, çalış, güven" ve de "Hayatta en hakiki yol gösterici bilimdir" sözleri? Fotoğrafını gördüğümüz genç kızlar, DGM'de yargılanıyor 153 yıl hapis istemiyle. Suçları Ögrenci Dernekleri Yasası ile ilgili yürüyüş yapmak. Hani şu başbakanın da pek içine sindiremediği yasa ile ilgili yürüyüş yapmak. istedikleri, Türkiye'nin kapısmı çaldığı AT ile üyesi otduğu NATO ülkelerinkinden çok çok daha geride olmakla birlikie, yine de birazcık daha nefes aldıran, çağdaşlığa kapı aralar gibi olan bir öğrenci derneği yasası. İstedikleri, çağdaşlığa bir nebzecik olsun yaklaşma olanağı. Ama 1982 Anayasası ve 12 Eylül'ün getirdiği sistem ile bugün içinde yaşadığımız geçiş dönemı demokrasimizde, çağdaşlaşma özgürlüğünün önü tıkanmış. Yasalar böyle, eylemin yasalarla ilgili incelemesini DGM yapacak, karannı verecek. O konuda söyıeyecek bir sozümüz yok, olamaz da yasa gereği. Bizim üzerinde durmak istediğimiz nokta, demokrasimizin çağdaşlaşma özgürlüğüne kapalı olması. • •* Bütün gazetelerde gördüm resimlerini, Sultanahmet'te gördüm kendilerini. Yüzlerinin görünen kadanndan anlaşıldığına göre, kelepçeli arkadaşlarıyla aynı yaşlardaydılar. Başlarını örtmüşlerdi ve başlarını örtmenin özgürlüğünün savaşımını veriyorlardı. İnanç özgürlüğü adına savaştıklarmı söylüyorlardı. Ama özgürlüğü bir bütün olarak almıyorlar, yalnızca kendi özgürlüklerinin peşinde koşuyoriardı, Süleymanı Nursi ömeği. Aynı yaşta erkek arkadaşları da destek oluyorlardı eylemlerine ayrı bir yerde. Dinsel bir eylemin gösterisiydi aynı zamanda olay. Sonunda başan kazandılar. Artık türbanlarını, başörtülenni ortebilecekler üniversitelerde, harta ilahiyat fakültesi oğrencileri diledıklennce giyinecekler. Aslında sonuç iyidir. Başını örtmek isteyen örtmelidir. 163. madde de kaldırılmalıdır. Ozgürlüklerin siyasal mücadelesini yapanlar, türbancılann önündeki engeller kalktığında onların haksız yere mazlum gibi görülmelerinden de kurtulacaklar, siyasal savaşımlarında gerçeklerı rahatlıkla bütün açıklığıyla gözler önüne serebileceklerdır. O zaman artık, onlara sorabıleceğiz rahatlıkla, "Başınızı dilediğiniz gibi örtüyorsunuz, iyi de oluyor. Şimdi inanç özgürlüğü için eylem koyan sizler, Erzururr^ da ve yurdun dört bir yanında oruç tutmadtğı için dövülen, Van1 da aynı nedenle öldürülen akranlarınızın inanç özgürlüğü için de savaşmaya hazır mısınız?" O akımın geniş kesiminden bu konuda tutarlı, açık bir tavır gelmesini boşuna beklersiniz. Onların umurunda değitdir s i zin inanç özgürlüğünüz (vicdan hürriyeti). Ama zarar yok, siz hem tutarlı bir demokrat olarak hem de, siyasal savaşımın koşullannın dahada netleşmesi için onlarm özgürlüğünü savunursunuz, 163'ün kalkmasını istersiniz. Çünkü siz, çağdaşlaşmanın önündeki tüm engellerin kalkmasını isterken, çağın gerisine gitmekte direnenlerin de baskı uygulamamak, şiddete başvurmamak koşuluyla özgürtüğe sahip olmasının, demokrasinin koşulu olduğunu bilirsiniz. Bazılan ise buna aldırmazlar. Onların umurunda bile değildir çağdaşlaşmak; onlar çağdışında kalmayı ve geriye gitmeyi isterler. Toplumların geleceği bu iki akım arastndaki savaşımın (mücadelenin) sonucuna bağlıdır. Demokrasilerde ise her iki kesim de özgürdurler, düşüncelerini özgürce açıklayabilirler, şiddete dönüşrnemek koşuluyla siyasal eylemlerini açıkça yürütebilirler. Demokrasimizde ise, çağdaşlaşma özgürlüğünün önü tıkalı, çağdışılaşmanın önü ise alabıldiğıne açıktır. Dernek ile türbanın öyküsünün özeti de budur. Dernek ve Türban Kipriyanu, Atina yolcusu L efkoşa (a.a.) Kıbns Rum yönetimi lideri Spiros Kipriyanu, Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu ile göruşmek üzere 4 haziranda Atina'ya gidecek. Rum toplumu lideri, 1988 şubatında Rum kesiminde yapdacak başkanlık seçimî için Atina'nın desteğini sağlamaya çalışacak. KipriyanuPapandreu görüşmesinde, Sovyetler'in Kıbrıs sorunu konusunda uluslararası bir konferans toplanması önerisîni ileri götürmek için geniş kapsamlı bir kampanya başlatılması konusu da ele almacak.. Mısır'da ABD'li diplomata saldırı Jfahire (uba) Mısır'da A bir Amerikalı diplomatın arabasma düzenlenen silahlı ' saidtrıda uç kışı yaralandt. ABD'nin Kahire Büyuketçiliği sözcusü tarafmdan yapılan açıklamada, güneydeki Maadi banliyösünde bir Amerikalı diplomatın arabasma düzenlenen sitahlı saldında arabadaki üç kişinin yaralandığı bildirildi. Sözcü arabadakilerin saldmyı hafif yaralarla atlattıklarını ve olayla ilgili ayrıntılı açıklamanın daha sona yapılacağım söyledi. MOSKOVA (a.a.) Sovyet Komunist Partisi yayın orgam Pravda gazetesi, "perestroika (toplumun yeniden kunıluşu)" poliukası yandaşlannın, reform karşıtları tarafmdan jnahkemelere çıkarıldıklarını, cezaevlerine atıldıklarını Jıatta intihara zorlandıklannı yazdı. Gazete, "Etkili çevreler, ki bunlara bizzat parti içinde de rastlanryor, yeniden devrimci doğuş sürecini baltalıyor ya da inatla engellemeye çalışıyoriar. Onlar için onemli olan, ayncalıklannı korumaktır" diye yazdı. Bükreş'teki temaslanna devam eden Mihail Gorbaçov, Romanya Devlet Başkanı Sikolai Çavuşesku Ukrayna bölgesinden bir parti üyesinin mektubuna yer veren ile birükte ziyaret ettiği bir çelik fabrikasında işçilerle sakalasıyor. Pravda, reform yanlılarına, hiçkilde uyardığı görüşünde birle Gorbaçov'un reformlarını açık bir güvence verilmemesinden "yeniden yapılaştınna" prograkaygı duyulduğunu belirtti. şiyorlar. mı konusunda bilgi verdi. ça eleştirmişti. Pravda'ya gönderilen aynı Romanya, 1980'li yıllann baSovyet lideri basının bu ilgisizÖte yandan siyasal gözlemciler mektupta, "Reform karşıtları, şından beri ağır bir ekonomik liğine atıfta bulunarak, "açık ve ise konuşmasın iktidar. grup dayanışması, akrakriz içinde buîunuyor ve alınan dan Çavuşesku'nun Gorbaçov'un geniş bir haberieşme" gerektiğini Romanya'nın ba kayırmacılıgı, akraba ilişkileri sert önlemler yuzünden, ülkede reformlanna muhalefet etmeye kaydetti ve "sözlerie eylemlerin ve bürokrasi canavannı birer sibüyük bir enerji ve temel mad devam edeceğinin anlaşıldığını birleştirümesini" istedi. lah olarak kullanıyorlar" denilde kıtlığı buîunuyor. Gorbaçov, yönetim kademeöne sürdüler. Gözlemciler, Gor di. Gorbaçov, SSCB ile Roman baçov ve Çavuşesku'nun dunyasinde "Zenginleşme isteğine ve ya arasındaki ilişkilere de deği nın gözlerinin kendi üzerlerinde Pravda'ya mektup gönderen hısım akraba kayırıcılığına nerek, bu alandaki gelişmeleri toplandığı bir sırada görüş ayrıbir başka partili ise, "Toplumun kapılanlann" bulundukları mevüstü örtülü biçimde eleştirdi ve hklannı açıkça sergilemekten ka yeniden inşası politikası konukilerden uzaklaştırılması gerekyetersiz olarak niteledi. Sovyet çındıklarını kaydediyorlar. sunda Lenin'in ideolojisinin tiğine de işaret etti. lideri, Romanya'nın SSCB'den yanlış anlaşıldığını ya da göraldığı petrole karşılık daha kaGözlemciler, Sovyet liderinin Çavuşesku, Sovyetler'deki re mezden gelindiğini" kaydetti ve liteli mal göndermesini de istedi. formların benzerlerini kendi ül bu tür kişiler arasında bazı yöbu sözlerle, yönetimin üst kadeneticilerin de bulunduğunu bemelerine aile üyelerini getiren Bilindiği gibi, Romanya Dev kesinde yıllar once uygulamaya lirtti. let Başkanı Nikolai Çavuşesku, koyduğunu belirtiyor. Çavuşesku'yu üstü örtülü bir şe Washington, Körfez stratejisini tartışıyor Caspar Weinberger'in Körfez'deki Amerikan savaş gemilerinin, gerek yöredeki Arap ülkelerince, gerekse Batılı ülkelerce desteklenmesi çağrısı olumsuz karşılandı. Uzmanlar çağrıyı "düşünülmeden ortaya atılmış bir fıkir" olarak değerlendirdiler. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK ABD Savunma Bakanı Caspar VVeinberger'in, Basra Körfezi'nde petrol taşıyan gemilen "korumak amacıyla" bulunduğunu iddia ettiği Amerikan savaş gemilerinin gerek yöredeki Arap ülkelerince gerekse Batıh ülkelerce desteklenmesi çağrısı, resmilik kazanmadan tepki görmeye başladı. önceki gün Körfez'deki stratejik konumlanm tartışmak üzere bir araya gelen ABD Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ve Başkan Reagan, savunma bakanının sözleri üzerine gelen tepkileri tartıştılar. Savunma bakanının Amerikan üslerinin bulunduğu Arap ülkelerine ve Batıh ABD müttefiklerine yaptığı çağrı gerek ABD basınında, gerekse televizyon haber programlannda yer alan uzınanlann ifadelerinde, "düşünülmeden ortaya atılmış bir fikir" olarak değerlendirildı. New York Times gazetesi "Avrupalı ve Arap müttefikler, Weinberger'in Körfez'deki Amerikan donanmasının savun. jaası için onerdigi hava korunması fikrinin V ashiııglon'la hiç \ bir danışma yapılmaksızın ortaya atıldığına inanıyoriar ve konuyla ilişkili endişelerini belirtiyorlar" şeklinde Batı ye Arap ülkelerinin tepkisini dile getirdi. New York Times'in haberinde ayrıca ABD yönetimi yetkililerinin Körfez'de Amerikan donanmasının var olmasının '"aceleye" gelmiş bir karar olarak değerlendirdiklerine de yer verildi. Aynı yetkililer bu hafta devam edecek olan ve Güvenlik Konseyi'nin toplantılannda ABD'nin Körfez politikasının "derinlemesine yeniden gözden geçirileceği"ni belirttiler. Milli Güvenlik Konseyi ile Reagan'ın yapacağı gorüşmelerde cevaplandınlacak sorular şöyle sıralanıyor: • ABD, Kuveyt gemilerini korumak için İran'ı bombalamaya hazır mı? • Amerikan bayrağı taşıyan bir Kuveyt gemisine saldırı olursa ABD kendi gemisine saldırılmış gibi mi cevap verecek? • ABD Körfez'deki savunmasını arttıracak mı? METAŞ'IN TEŞEKKÜRÜ ttawa Resmi O ziyaret(a.a.)Kanada'dabir için bulunan Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand, orta menzilli nükleer füzelerin Avrupa'dan kaldırılması konusunda süper güçlerin bir uzlaşmaya varmalan konusunda umutlu olduğunu söyledi. Mitterrand, umutlu Demir çelik sanayiindeki köklü bilgi birikimimizden aldığımız güçle, Avaıpa Topluluğuna tam üyelik koşullanna uymak amacıyla başlattığımız modernizasyon, verimlilik ve kalite geliştirmeye dönük yatınm projemizin tamamlanıp devreye alınmasından büyük bir mutluluk duyuyonjz. Dünya demir çelik sanayiinde ilk kez uygulanan yeni bir teknolojiyle üretim yapacak oian ve Krupp şirketinin işbirliğiyle gerçekleştirilen bu yatınmm hizmete girmesi nedeniyle 25 Mayıs 1987 Pazartesi günü düzenlenen törene şeref veren ve açılışı yapan YUlVANtSTAN Yunan savaş uçağı düştü A tina (an.) Yunan xM Hava Kuvvetlerine ait bir jet uçağının önceki gün eğitim uçuşu yaparken duştüğü açıklandı. Yunan Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, modeli belirtilmeyen jet uçağının önceki gün Atina yakımndaki Tanagra Hava üssü çevresinde eğitim uçuşu yaparken ' motorunda ortaya çıkan bir arıza yuzünden düştüğü, beliriildi. Milis güçleri yasa tasarısı olıışuyor ATİNA (Cumhuriyet) Yunanistan Savunma Bakanlığı, " İ ç ya da dış teblikelerden doğacık olağanustu halerde" yürurlüğe girmesi ongörulen milis kuvveıleri vegenelde sivil savunmayı amaçlayan yasa tasarısının oluşturulması için, Içişleri Bakanlığı, Ege BakanUğı ve Başbakanlıktan gelecek önerileri bekliyor. Yunan Savunma Bakanlığı, söz konusu yasa tasarısı ile ilgili önerileri aldıktan sonra şu anda "Uslak" halinde bulunan tasanyı, yasa haline getirilmesi için parlamentoya sunacak. Yunanistan'ın yeni savunma siyasetine dahil edilen milis kuvverlerinin oluşturulması ve sivil savunma eğitimleri, daha çok sınır bölgelerinde yaşayan halk arasında uygulanacak. Kentlerde de benzeri eğitimlerin uygulanmasını öngören yeni savunma siyasetinde kadınlarla erkekler eşit tutuluyor. Yunan Savunma Bakan Yardımcısı Theodoros Statbis, söz konusu yasa tasarısının, "tüm Yunanislan'daki canlı ve cansız savunmııya \onelik malzemelerden vararlanmasını ongörduğunü" belirtti. Hazırlanacak olan bu yasa tasansı, olağanüstu durumlarda devlet memurlarının seferberliğini ve bunlardan milli muhafız birliklerinin oluşturulmasını öngörüyor. Milli muhafız birliklerinde ayrıca 1618 yaşlan arasındaki gençler, 5156 yaşları arasındaki erkeklerle 1850 yaşlan arasındaki kadınlar sivil savunma hizmeti yapacak. Bu arada yine olağanüstu hallerde her bölgenin belediye başkanlığı, sivil savunma hizmeti yapmalan için 201800 kişilik böluklerin, 61200 kişilik takımlann vt 1020 kişilik mangaların hazırlanmasından sorumlu olacak. Sivil savunmaya yardım etmek zorunlu tutulacak. Sivil savunma ve milis kuvvetlerine katılacak olanlar, ücret almayacaklar. Alman basınında bölücüler B A Ş B A K A N Sayın Turgut Özal ile DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI Sayın Kaya Erdem BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANI Sayın İ. Sefa Giray İ2MİR VALİSİ Sayın Vecdi Gönül IZMtR BÜYÜKŞEHİR BELEDÎYE BAŞKANI Sayın Burhan Özfatura ve bu mutlu olayın sevincini bizlerle paylaşan dostlanmıza teşekkürlerimizi ve derin saygılanmızı sunanz. F rankfurt (a.a.) Federal Almanya'da özellikle son bir ayda bölücü ve ayrıhkçı gruplar arasında hesaplaşma derecesine varan ve iki kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan olaylar, Alman basınına da geniş şekilde yansıyor. Yüksek tirajlı Alman dergilerinden Der Spiegel, son aylar içerisinde Almanya'daki bölücü gruplar arasında meydana gelen olayları anlatan bir yazı yayımladı. Anayasayı Koruma Örgütü'nün (Batı Alman gizli servisi) Türklerin neden oldukları bölücü faaliyetlere ilişkin 1986 yılı raporuna da yer veren dergi, bölücü ve ayrıhkçı gruplar arasındaki hesaplaşmanm daha da artacağından kaygı duyulduğunu kaydetti. Tamillere karşı harekât başladı Sri C olombo (a.a )Tamil Lanka'da hukümet birlikleri ayrıhkçı gerillalarınm kontrolu altındaki Jaffna Yarımadast'nı ele geçirmek için bir harekât başlattılar. İ Z M İ R M E T A L U R j t F A B R İ K A S I T Ü R K A N O N İ M Ş İ R K E T İ M E T A Ş PARİS (AP) Fransa'nın başkenti Paris'te geçen sonbahar düzenlenen bombalı saldırılann sorumluluğunu üstlenen "Arap ve Ortadoğulu Tutuklulaıia Dayanışma Konütesi" adlı orgüt, Fransa hükümetini yine tehdit etti. Amerikan "Reuters" haber ajansının Paris bürosuna bir mektup gönderen terör örgütü, Fransız cezaevlerinde tutuklu bulunan Georges İbrahim Abdullah, F.nis Nakkaş, Vanıçyan Garbisyan ve diğer arkadaşları serbest bırakılmazsa ulkede yeni saldırılara başlayacağını açıkladı. Örgüt, bildiride "Bu yaz çok sıcak geçebilir" yolunda tehditte bulundu. Örgutun serbest bırakılmasını istediği Lübnanlı terörist Georges îbrahim Abdullah, geçen 28 şubatta Paris'te ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Lübnan Silahlı Devrimci Fraksiyonlan" adlı terör örgütünün lideri olan Abdullah, bir Amerikalı ve bir İsrailli diplomata suikast düzenlenmesi suçlarından yargılanmıştt. Enis Nakkaş, Paris'te 1980 yılında İran eski Başbakam Şahpur Bahtiyar'a düzenlenen ve iki kişinin öldüğü suikast girişminden sorumlu tutularak omür boyu hapse mahkum edilmişti. Terörisüer Paris hükümetini tehdît etti LYON (AP) Fransa'nm Lyon kentinde yargılanan Nazi savaş suçlusu Klaus Barbie dün zorla mahkeme salonuna getirilerek tanıklarla yüzleştirildi. "Lyon Kasabı" olarak meşum bir ün yapmış olan Barbie iki hafta önce ilk kez mahkeme önüne çıkarıldığında geleneksel duruşmalara çıkmayacağını açıklamıştı. Barbie yerini aldıktan sonra, 2. Dunya Savaşı sırasmda işkence yaparak kamplara gönderdiği 5 tanık, kendisiyle yüzleştirildi ve hepsi de sanığın "Lyon Kasabı" olduğunu teşhis ettiler. Tanık kursusune çağrılan Margaine'e mahkeme başkanı Cerdini, "Bu adamı lanıyor musunuz?" diye sordu. Margaine, heyecanla şunları söyledi: "Ke Barbiemahkemeye zorla çıkarddı sinlikle evet. Bu konuda yanılmış olamam. (Parmağı ile sanı| ı göstererek) bakın şu sıntkana. Insan böyle bir suratı unutabilir mi?" Barbie daha sonra, elindeki metni okumakta ısrar etti. Tercuman tarafmdan Fransızcaya çevrilen metinde Barbie şunları söylüyordu: "Buraya kaçınlarak yasadışı bir şekilde getirildim. Yasal olarak burada bulunmuyorum ve bu nedenle tıiçbir soruya cevap vermeyeceğim." Mahkeme başkanı bir kez daha sanığa sorulara cevap verip vermeyeceğini sordu ve "cevap vermeyeceğim" şeklinde karşılık aldı. Daha sonra ifadesine başvurulan diğer 4 tanıkla da aynı sahneler yinelendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle